Diş Politika Analizi Dersi 6. Ünite Özet

Uygulama 1: Liderlerin Dış Politika Yapım Sürecine Etkisi

Giriş

Türk dış politikası içerisinde liderlerin nasıl rol oynadıkları üzerine bir sunum yapıldıktan sonra yakın dönem Türk-Yunan ilişkileri liderlere ait özelliklerden yola çıkılarak incelenmiştir.

Türk Dış Politikasında Liderler

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde siyasi liderler her zaman önemli siyasi güç sahibi olmuşlardır. Genel olarak Türk siyasal yaşamı, lider merkezli olmuştur. Türk siyasetinde liderlerin kişilikleri tercihleri ve inançları siyasetin her aşamasındaki ilerleyişin belirleyicisi olmuştur.

Lider, iç siyasetin ve parti içi siyasetin belirlenmesinin ve seyrinin önemli merkezi olmasının yanı sıra Türk dış politikasının belirlenmesinde de aynı etkinliği devam ettirmiştir.

Bu yüzden Türk siyasi liderlerinin özellikle de başbakanlarının bireysel özellikleri, Türkiye’nin dış politika davranışının anlaşılmasında yol gösterici olduğu düşünülmektedir.

Türk dış politikasının yapımında herhangi bir başbakanın rolünü anlamak için, elbette ki onu çalıştığı bürokratik organizasyon ve kültürel uygulamalar içinde değerlendirmek gereklidir. Tarihsel anlamda, Türk dış politikası başbakan ile birlikte başka aktörleri de içermiştir: Dış işleri bürokrasisi, Genelkurmay başkanlığı, Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi bunların başında gelir.

Siyasi liderlerin profilleri “uzaktan analiz” yöntemine dayanılarak yapılmaktadır. Bu yöntemin veri kaynakları liderlerin sözlü ya da yazılı açıklamalarıdır. Bu veri kaynakları şunlardır;

  • Mülakat
  • Konuşma
  • Basın toplantıları
  • Kişisel notlar
  • Anılar

Siyasi liderlerin politika üretme süreçlerine etkilerini araştırmak için geliştirilmiş yöntemler arasında liderlik özellikleri analizi ve operasyonel kod analizi bulunmaktadır.

Yakın Dönem Türk-Yunan İlişkileri: Liderlik Özellikleri Analizi ile Çiller ve Erdoğan Karşılaştırması

Liderlik özellikleri analizi ya da lider kişilik analizi yöntemi Margaret Hermann tarafından psikoloji araştırmaları ve kişilik testleri temel alınarak geliştirilmiştir. Bu metot, siyasi liderlerin söyledikleri sözlerin içerik analizi yapılması ile profillerini oluşturan bir metottur.

Liderlik özellikleri analizi sadece hazırlıksız olarak yapılan açıklama metinleri (mülakat gibi) kullanılarak yapılmaktadır.

Bu yaklaşıma göre, liderler tarafından söylenen belirli sözlerin, belirli kişilik özelliklerini yansıttığı kabul edilmektedir.

Liderlik özelikleri analizi yönteminde, liderlerin kişilikleri ve liderlik stilleri yedi özellik üzerinden yoğunlaşmaktadır;

  1. Liderlerin olayları kontrol etme yeteneğine olan inancı
  2. Kavramsal derinlik
  3. Liderin güç ihtiyacı
  4. Diğerlerine karşı duyulan güvensizlik derecesi
  5. Liderin kendi grubuna karşı ön yargısı
  6. Özgüven
  7. Güven yönelimi

Liderlerin kişilik özellikleri bu yedi maddenin bileşeni olarak tasarlanır. Liderin kişilik haritasını çıkaran bu maddeler ayrıca liderin liderlik tarzını da ortaya çıkarır.

Yapılan çalışmalar neticesinde, Liderlik Özellikleri Analizinin ileri sürdüğü bu yedi kişilik özelliğinin şu davranışlarla bağlantılı olduğu kanıtlanmıştır:

  1. Bir liderin çevresinden gelen sınırlama ve engellere meydan okuma veya kabullenme eğilimi
  2. Liderin dışardan bilgi ve danışmanlık almaya olan açıklığı ve liderin kurduğu danışmanlık sistemlerinin yapısı
  3. Liderlerin ülkeleri veya organizasyonları için seçtikleri politikalar

Liderlik Özellikleri Analizi, Türk dış politikası çalışmalarına yeni girmiş bir yöntemdir. Yakın dönemde yapılan çalışmalar Türk liderleri hakkında daha fazla bilgi sağlamakta ve dış politika kararlarını liderlerden yola çıkarak açıklamamıza yardımcı olmaktadır.

Kardak sürecinde başbakan olan Tansu Çiller’in dış politika kararlarıyla Mart 2003’ten Ağustos 2014’e kadar başbakanlık görevini sürdüren Recep Tayyip Erdoğan’ın dış politika kararlarını karşılaştırabiliriz.

Liderlik özellikleri analizi sonuçlarından önce, kısaca Tansu Çiller’in ve Recep Tayyip Erdoğan’ın genel olarak nasıl algılandıklarını ele alalım. Tansu Çiller ‘güç kaygıları olan, egoist çıkarlarını gözeten, kavgacı’ bir liderlik sergilemiştir. Recep Tayyip Erdoğan ise dinî inançları ön planda olan ama pragmatik bir liderdir. Onur/şeref ve sadakat Erdoğan için en önemli kavramlardandır.

Başkalarına duyulan güvensizlik ve kendi grubuna olan ön yargılara bakıldığında Çiller’in diğer Türk başbakanlara göre yüksek bir skoru olduğunu gözlemliyoruz. Buna karşılık Erdoğan’ın skorları onun dünyayı tehditlerden ibaret görmediğini ve daha ziyade mevcut şartlardaki fırsatları ve ilişkilerini kullanarak kendi için en iyi sonuçlara ulaşmak üzerine odaklandığına işaret eder.

Karar alma süreçlerinin diğer önemli aktörlerinden bir tanesi de bireylerinin etkileşiminin önem kazandığı küçük gruplardır. Türk-Yunan ilişkilerini ve Türk dış politikasını genel olarak karar verici küçük gruplar düzeyinde çalışmak bireysel ve toplumsal öğeleri açıklamaktan daha zordur. Zira liderler toplum önünde oldukları için yazdıkları ve söyledikleri ile psikolojik analizlerini yapmak mümkündür.

Soğuk Savaş Sonrası Türk Başbakanlarının Operasyonel Kodları

Operasyonel kod analizi, bir liderin siyaset dünyasını, kendi ve diğerlerini nasıl algıladığını ve bu inandıkları sebebiyle hangi taktikleri tercih ettiğini açıklamaktadır. Bu araştırma yöntemi çeşitli aşamalardan geçerek günümüzdeki şeklini almıştır.

Operasyonel kod analizi geleneksel olarak liderlerin konuşma metinleri üzerinden yapılmaktadır.

Operasyonel kod analizi, karar alıcıların siyasi düşüncelerinin incelenmesine ve liderin düşüncelerinin, siyasi durumlara karşı eğilimlerinin, dış politika kararını nasıl tercih ettiklerinin anlaşılması için önemli bir araçtır. Operasyonel kod analizinde, liderin “insan ilişkilerinde güç kullanımına dair bildikleri, hissettikleri ve istekleri nedir?” sorusuna yanıt aranmaktadır.

Operasyonel kod analizinde, bir siyasi liderin inanç sistemi üzerine odaklanılmaktadır. Liderlerin kullandıkları kelimelerin kendilerini yansıttığı kabul edilmektedir.

Analiz, fiillerin amacı, zamanı, hedefi üzerine kurulu olan sistematik ve sayısal bir yöntem olan VICS (Verbs in Context System) ile yapılmaktadır. VICS sisteminde genel olarak iki veri kaynağı üzerinde durulmaktadır;

  • Kişinin genel (kamuoyu önünde: konuşmaları, bildirileri, röportajları ve basın toplantıları
  • Özel (günlükleri ve mektupları gibi) açıklamalarındaki kelimelere odaklanarak yapılmaktadır.

Operasyonel kod kavramı, Türk dış politikası çalışmalarına oldukça yabancı bir terimdir. Operasyonel kod kavramının ve yönteminin Türk dış politikasına yeni giriyor olması sebebiyle buradaki sunuş operasyonel kod yönteminde temel endeks olarak adlandırılan ilk felsefi (philosophical) inanç P-1 siyasi evrenin aslı ve yine ilk araçsal (instrumental) inanç I-1 strateji yönü ile sınırlı tutulacaktır. P-1 endeksi bir liderin politik evrendeki diğer aktörlerin hedeflerine nasıl yaklaştığı ve hedeflerini nasıl tanımladığı hakkındaki inançlarına karşılık gelir. İlk araçsal inanç endeksi, I-1 endeksi, bir liderin politik amaçlarına stratejik yaklaşımıdır.

Felsefi (philosophical) inançlarına göre, Türk başbakan(lar)ı, siyasi evrenin aslının (P-1) biraz dostça olduğuna inanır. Bir Türk başbakanının, araçsal (instrumental) inançlarına göre, strateji yönü (I-1) kesinlikle iş birliği üzerinedir (S:113 Tablo 6.1’i inceleyiniz).


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi