Osmanlı´da İskan ve Göç Dersi 5. Ünite Sorularla Öğrenelim
Osmanlı Coğrafyasında Göç Ve Sebepleri
Göç kavramını tanımlayınız?
Bir kişi, grup ya da toplumun bir yerleşme alanından bir diğerine, bir ülkeden bir diğer ülkeye yönelik sürekli veya süreli olmak üzere gerçekleştirdiği yer değiştirme hareketine göç denir.
Göçler güzergâh, yön açısından devletin sınırları esas alınarak ne şekilde sınıflandırılabilir, yazınız?
Göçler güzergâh, yön açısından devletin sınırları esas alınarak iç ve dış göç olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
İç göç nedir, ne şekilde gerçekleşir, örnek vererek açıklayınız.
İç göçler, bir ülke sınırları dâhilinde meydana gelen yer değiştirme hareketleridir. Kırdan kıra, kırdan şehre, şehirden şehre veya şehirden kıra yönelik olarak gerçekleşir. Kişilerin göç sebepleri birbirinden bağımsız ve farklıdır. Doğal afet, savaş veya devletin güvenlik veya başka bir gerekçeyle aldığı önlemler sonucu gerçekleşen nüfus hareketleri iç göç kapsamına girmektedir.
Dış göç nedir, ne şekilde gerçekleşir, örnek vererek açıklayınız?
Dış göç farklı sebeplerle bir ülke sınırlarını her iki yönde aşarak yapılan nüfus hareketleridir. Bu göçler gerçekleştiği yöne göre içten dışa göç veya dıştan içe göç şeklinde tanımlanmaktadır. Aynı olay bulunulan açıya göre farklı kavramlarla tanımlanabilmektedir. Örneğin dış göç nüfus kaybına uğrayan devlet açısından dışa göç, göçmenin yerleştiği ülke açısından içe göç olarak ifade edilmektedir.
İştirak edenlerin sayısına göre göçler kaç şekilde tasnif edilmektedir, yazınız?
Göçler iştirak edenlerin sayısına göre kitle göçü, grup göçü ve bireysel göç şeklinde tasnif edilmektedir.
Seçimli göç ne demektir, kısaca açıklayınız?
Bazı ülkelerin, göç politikalarının ve göçmen kabulü ile ilgili yasalarının sonucu olarak yabancı ülkelerden gelen göçmenleri belli özellikleri dikkate alarak kabul etmelerine seçimli göç adı verilmektedir.
Sipahi veOsmanlı bürokratı tarafından Çift bozan kavramı ne şekilde tanımlanmaktadır?
Yerleşik toplum içerisinde yer alıp ekonomik sorunlardan dolayı toprak tasarruf hakkını terk ederek başka bir yere göç edenler şeklinde tanımlanmıştır.
Anadolu’da gerçekleşen İç göçün sebepleri nelerdir?
? Devletin çeşitli politikaları ve uygulamaları, ? Asayiş ve güvenlik, ? Doğal afetler.
Tagrip kavramı nedir, kısaca açıklayınız?
Devletin bireysel olarak çeşitli suçlardan dolayı kişileri cezalandırma adına bir bölgeden başka bir bölgeye gönderme veya sürme işlemine verilen addır.
Sürgün veya tehcir kavramı nedir, açıklayınız?
Bir kişi, grup veya topluluğun zaman zaman güvenlik ve asayiş gerekçesiyle başka bir bölgeye sevk edilmesine ve zorunlu iskâna tabi tutulabilmesine sürgün veya tehcir adı verilmiştir.
Kitlesel göçün had safhaya vardığı büyük kacgunluk hareketinin yaşandığı ve bu fiili işleyen kişinin de kaçgun şeklinde tanımlandığı dönem hangisidir?
Celali hadiselerinin yaşandığı dönem.
Üsera-yı muhacirin kavramı nedir, açıklayınız?
Türk tarihinde üsera-yı muhacirin olarak tanımlanan bir grup vardır. Bunlar Rus ordusu saflarında savaşırken Almanlara esir düşen Müslümanlardır. Birinci Dünya Savaşı esnasında Almanlar bu gibi esirleri müttefiki Osmanlı’ya teslim edecektir. Osmanlı Devleti de bunları Anadolu’da iskâna tabi tutmuştur.
Osmanlı bürokratı Felaketzede veya Harikzede kavramnı ne şekilde tanımlamıştır, örnek vererek açıklayınız?
Osmanlı bürokratı savaş sebebiyle Millî Mücadele döneminde ocağını terk eden Güneyli veya Batı Anadolulu Türk’ü felaketzede veya harikzede şeklinde tanımlamıştır. Örneğin, harikzede Millî Mücadele döneminde Yunan istila ve işgali sebebiyle evleri yakılıp yıkılanlar ile ocaklarını terk edip dağa çıkanlar veya daha iç bölgelere çekilenleri içermektedir. Benzer bir durumla karşı karşıya kalan Maraşlılar ise felaketzede olarak tanımlanmıştır.
Muhacir kavramı nedir, örnek vererek açıklayın?
Muhacir, mülteci statüsünde gelip geri dönemeyen ve Osmanlı coğrafyasında yerleşen veya her iki devletin iznini alarak barış döneminde yerleşmek kasdıyla gelen kişiler için kullanılan bir terimdir. Bu şekilde Balkanlardan, Kırım’dan ve Kafkaslardan gelenler muhacir olarak tanımlanabildikleri gibi Kırım ve Kafkaslardan gelenler etnik grup kimlikleri ile de tanımlanabilmişlerdir. Bu çerçevede Nogay, Abaza, Çeçen, Çerkes, Gürcü veya Nogay muhaciri şeklinde tanımlanabileceklerdir.
Mübadil kavramı nedir, açıklayınız?
Göç terimlerinden birisi olan mübadelenin terimsel anlamı İstanbul’daki Rumlar ile Batı Trakya’daki Müslümanlar hariç Türkiye’deki Ortodokslar ile Yunanistan’daki Müslüman Türklerin değiştirilmesidir. Buna tabi olanlar mübadil olarak tanımlanmaktadır. Mübadiller belgelerde mübadil, muhacir, göçmen ve mübadil muhaciri şeklinde tanımlanmışlardır.
Caliye kavramı nedir, kısaca açıklayınız?
Ortadoğu’dan Amerika’ya göç edenler caliye olarak tanımlanmıştır.
Göçün sebebini belirleyen unsurlar nelerdir?
Birincisi terk edilen mekân, ikincisi ise yerleşilen mekândır.
Genel anlamada göçleri doğuran sebepler nelerdir?
? Eğitim, ? Sağlık, ? Ekonomi, ? Nüfus artışı ve iklim şartları, ? Otoritelerin din ve milliyet ayrımları yapması, ötekine hayat hakkı tanımaması, ? Ticaret.
Zorunlu göçlerin sebepleri nelerdir?
? Sınır bölgesinde güvenlik koridoru oluşturma siyaseti, ? Doğal afetlere karşı halkı korumak, ? Savaş sonrasında yeniden uyum veya savaş sonrası bir bölgenin hâkimiyet açısından el değiştirmesi şeklinde gruplandırmak mümkündür.
Modernite öncesi göçlerin ana nedeni nedir, belirtiniz?
İklimde meydana gelen geçici veya sürekli değişim ve kullanma sonunda toprakların insan ve hayvan yiyeceğini yeterince üretememesi sonucu açlık ve kıtlığın baş göstermesidir.
Göçlerin sonuçları ve etkileri nelerdir, sıralayınız?
? Göç evlilik ve sair yollarla toplumların karışmasını sağlar. ? Göç hem göçmeni, hem de yerli halk değiştirir, kısa sürede yerli-göçmen kaynaşması sağlanır. ? Ekonomik açıdan göçmenler eski yurtlarında kullandıkları aletleri, tarım yöntemlerini ve bitki türlerini yeni topluma getirip kullanma eğilimini gösterirler. ? Göç kültür değişmelerinin de ana nedenidir. ? Göçlerin en büyük etkisi kişiseldir. ? Göç kişinin her alanda bilinçlenmesini sağlar. ? Göç insanları gelenekleri, adetleri, sosyal düzeni sorgulamaksızın pasif şekilde kabul etmekten kurtarır. Onlara yeni bir kimlik ve şahsiyet kazandırır.
Göçlerin ekonomik sonuçları nelerdir, açıklayınız?
Göçlerin ekonomik sonuçları oldukça karmaşıktır. Teorik olarak göç veren ülke ekonomik kayıp, göç alan ülke ise ekonomik kazanç elde eder. Zira göçmen kafileleri ekonomik gelişme konusunda değişikliklere daha yatkın olurlar. Onlar kendi memleketlerindeki olumlu üretim vasıtalarının yanı sıra yeni vardıkları yerin imkânlarını da dikkate alarak daha faydalı gelişmelere öncülük ederler. Fakat yerli toplum için işsizlik sorunu ortaya çıkabilir. Bu da yerli göçmen gerginliği ve hatta çatışmasına sebebiyet verebilir. Göç veren ülkede demografik kaybın yanı sıra ekonomik kayıp da söz konusu olur.
Kafkaslar ve Balkanlardan Anadolu’ya yönelik göçlerde ana etken nedir?
Kafkaslar ve Balkanlardan Anadolu’ya yönelik göçlerde ana etken göçlerin gerçekleştiği dönemlerde Kafkas ve Balkan coğrafyasının göç edenler için itici hale gelmesidir.
Balkanlardan Anadolu’ya yönelik göçlerin sebeplerini neler oluşturmaktadır/nelerdir?
Balkanlardan Anadolu’ya yönelik göçlerin sebepleri: ? Kafkaslar ve Balkanlardan Anadolu’ya yönelik göçlerde ana etken göçlerin gerçekleştiği dönemlerde Kafkas ve Balkan coğrafyasının göç edenler için itici hale gelmesi, ? Türk topluluklarının gerek İslamiyet öncesi ve gerekse İslamî dönemde gelenek ve göreneklerini yaşatabildikleri coğrafyayı vatan bilmeleri, ? Anadolu’da ulus devlet kurma projelerinin geliştirilmesi ve tatbik edilmesi, ? Batılı güçler tarafından kurulan ulus devletlerin izledikleri nüfus politikaları oluşturmaktadır.
Ulus devlet kavramı nedir, açıklayınız?
Ulus devlet; sınırları belirli toprak parçasında yasal güç kullanma hakkına sahip, halkı türdeşleştirecek ortak kültür, simge ve değerler oluşturmayı amaçlayan devlet tarzıdır.
Batı’da ortaya çıkan ve gelişen ulus devletler dış politika adına mevcut askerî imparatorlukları parçalayıp yerine ulus devletlerin kurulması plânlamıştı. Bu plânların gerçekleşmesi geliştirdikleri en önemli politika hangisidir?
Şark politikası.
Şark meselesi olarak tanımlanan bu politikanın temel ilgi alanı neresidir?
Osmanlı coğrafyasıdır.
Şark politikası projesi ile hangi politikaların gerçekleşmesi amaçlanmıştır?
Projenin gerçekleşmesi halinde Balkan Hıristiyan toplulukları ayrı devletler şeklinde ortaya çıkarlarsa, bölgede Osmanlı siyasî otoritesi sona erer, Batı’nın siyasî ve ekonomik desteğine muhtaç yeni pazarlar oluşur, belki de Katolik ve Protestan dünyası karşısında Ortodoks kilisesi milliyet esasında parçalanmış olurdu. Bu politikalar 1828 - 1829 ve 1877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşları ile uygulamaya kondu. Neticede söz konusu savaşların sonunda imza edilen Edirne ve Berlin antlaşmaları ile Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ devletleri kuruldu.
Osmanlı-Rus Savaşları sonrasında imza edilen Edirne ve Berlin antlaşmaları Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ devletlerinin kurulması ile sonuçlanmıştır. Bu durum neyi doğurmuştur?
Müstakil devletlerin kurulması ile neticelenen bu süreç imparatorlukların parçalanması anlamına gelen balkanlaşma teriminin ortaya çıkmasına vesile olmuştur.
Balkanlaşma terimi ile neler amaçlanmıştır?
Bu süreçte Balkanlar’da Hıristiyan etnik unsurların müstakil devlet kurmaları desteklenirken, Müslümanlara aynı destek verilmemiş, hatta Bosna örneğinde olduğu gibi siyasî millî bir teşekkül olarak ortaya çıkmalarına belki de engel olmak düşüncesiyle işgal edilmiştir.
1828 - 1829 ve 1877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşları ile uygulamaya konulan Şark politikası projesi hangi sonuçları doğurmuştur?
Şark politikası sonucu Hıristiyan nüfusun yoğun olarak yaşadığı Osmanlı topraklarında ulus devletler kurdurulmuştur. Söz konusu devletlerin kuruluşu aşamasındaki savaş, işgalci devletin ve onun himayesinde çok milletli ve çok kültürlü coğrafyada oluşturulan ve ulus devlet olarak tanımlanan otoritenin izledikleri etnik arındırma politikaları işgal sahasında kitlesel göçlere sebebiyet vermiştir.
Rusya ve Batılı devletlerin Balkanların siyasî haritasını ulus devlet bazında çizme yöntemini izlediği hangi antlaşmalarla anlaşılmaktadır?
Ayastefanos ve Berlin Antlaşmaları.
Rusya ve Batılı devletler tarafından Balkanlar’ın siyasî haritası ulus devlet bazında çizilirken gayrimüslim unsurlar farklı ulus olarak algılanmıştır. Bunun sonucunda hangi ülkeler müstakil veya bağlı prenslik statüsüne getirilmiş
? Romanya, ? Bulgaristan, ? Sırbistan, ? Karadağ
Rusya ve Batılı devletler tarafından Balkanlarda yoğun olarak yaşayan hangi nüfusa istinaden bir ulus devlet oluşturmak düşünülmemiştir, bunun nedeni nedir?
Balkanlarda yoğun olarak yaşayan Boşnak veya Arnavut nüfusa istinaden bir ulus devlet oluşturmak düşünülmemiştir. Aksine Müslümanlar Hıristiyanlığa davet edilir.
Hangi durumlarda ötekileştirme yöntemine başvurulur?
İlk olarak ulus devlet oluşturma adına sınırları çizilen devletler belirlendikten sonra ikinci aşamada sınırları belirlenen topraklar üzerinde yaşayan toplulukları ulusa dönüştürme harekâtı başlatılır. Sınırları çizilen bölgede yaşayan imparatorluk tebaasını ulusa dönüştürmek için her şeyden önce devlete adını verecek etnik çekirdek seçilir. Sonraki aşamada hedef toplum diğer unsurlardan uzaklaştırılmaya çalışılır. Bunun için de ötekileştirme yöntemine başvurulur.
Öteki kavramına dayanılarak oluşturulan akımlar nelerdir, sıralayınız?
? Irkçılık, ? Soykırım, ? Etnik merkezcilik, ? Tek kültürcülük ve ? Ecnebi düşmanlığı gelir.
19. yüzyılda Osmanlı coğrafyasında ulus devletler kurulurken ötekileştirme adına farklı yöntemler kullanılmıştır. Bunun sonucu olarak Rusya ve Batılı devletler nasıl bir yol izlemişlerdir?
Rusya ve Avrupa devletleri parçalamaya karar verdikleri ülkede her şeyden önce işbirliği yapabilecekleri bir gruba ihtiyaç duymuştur. Öncelik dinî, etnik ve kültürel açıdan kendine yakın hissettiği ve gördüğü topluluklardır. Bu nedenle Osmanlı coğrafyasında gerçekleştirmeyi planladıkları projeleri gerçekleştirmek adına Balkanlar’da yaşayan Müslüman olmayan unsurlar kullanılmıştır. Plânın başarıya ulaşabilmesi için Müslüman ile gayrimüslim arasındaki dengenin bozulması kaçınılmaz görülmüştür. Dengeyi bozmak için ilk etapta kilise ve eğitim kuruluşları kullanılmış, ikinci aşamada tedhiş (terör) örgütleri devreye sokulmuştur. Son aşamada ise yabancı ordunun askerî harekâtı ve işgali devreye girmiştir.
Osmanlı idaresinin merkezileştirme projesini uygulamaya koyduktan sonra liderlik pozisyonunu kaybetmek istemeyen din adamları (kurtarıcı silâh olarak) hangi yola başvurmuşlardır?
Söz konusu din adamlarından liderlik pozisyonunu kaybetmek istemeyenler moda akım milliyetçilik silâhına sarıldılar.
Bulgar milliyetçiliğinin gelişmesine ve genişlemesine neden olan akım hangisidir?
Panslavizm akımıdır.
Tuna coğrafyasında yaşayan sivil halkın milliyet bazında birbirine düşman olmasını, özellikle Türklerle Bulgarların çatışmasını zorunluluk olarak gören ve bir Bulgar devleti kurmayı arzu edenler kimlerdir?
Panslavistler.
Panslavistler tarafından sivil halkın (Türkler ile Bulgarlar arasındaki) milliyet bazında çatışması kaç aşamada gerçekleştirilmiştir, yazınız?
Sivil halkın çatışması üç aşamada gerçekleştirilir. Birinci aşamada (1862-1868) Sırbistan ve Eflak-Buğdan’da oluşturulan çeteler Tuna vilâyeti topraklarına saldırır. 1870’li yılların başında ikinci aşamaya geçilir ve Tuna vilâyeti topraklarında illegal örgütlenmeye gidilir. Üçüncü aşama isyan dönemidir. Başarısız 1875 isyanı sonrası sahnelenen 1876 isyanında Osmanlı merkezî idaresinin yanlış tutumu sonucu sivil Türklerle Bulgarlar birbirine saldırır. Panslavistler artık amacına ulaşmıştır.
1895-1908 yılları arası Abdülhamid’e muhalif olanların birleştiği ve buluştuğu bir alan olarak adlandırılan yer neresidir?
Makedonya.
Hangi antlaşma ile Kırım hanlığı, halkın karşı çıkmasına rağmen müstakil hale getirilmiştir?
1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile.
Hâkimiyet sahasını Güney Kafkasya’ya kadar yayan ve ele geçirilen bu saha ile Ruslar neleri gerçekleştirmek amacındaydı?
Ele geçirilen saha Slav unsur yerleştirilmek, yerli Müslüman halk göçürülmek suretiyle Hıristiyanlaştırılmaya ve Ruslaştırılmaya çalışılmıştır.
Rusya’nın Kırım ve Kafkas sahalarına hâkim olabilmek için geliştirdiği hususî iskân politikaları nelerdir, yazınız?
Rus iskân siyaseti iki aşamalıdır: Birinci aşamada Rus bürokratları çeşitli yöntemleri kullanarak yerli ahaliyi Hıristiyanlaştırmaya ve Ruslaştırmaya çalışıyorlardı. İkinci aşamada ticaret ve ulaştırma merkezlerine yerleştirilecek Rus göçmenleri vasıtasıyla bölge kontrol altına alınmaya çalışılmaktaydı.
Rusya’nın uyguladığı iskân siyasetinin uzun vadedeki hedefi Kırım ve Kafkasya’nın Ruslaştırılması olduğuna göre, Rusya bu politikasında başarılı olabilmek için hangi siyaseti uygulamıştır?
Asimilasyon siyasetini uygulamıştır.
Rusya’nın izlediği asimilasyon politikası yöntemleri nelerdir, yazınız?
? Asimilasyona isim değiştirme ile başlandı. ? Asimilasyon politikasında izlenen bir diğer yöntem dinî eğitim ve faaliyetlerine getirilen kısıtlamalardır. ? Asimilasyon politikasının yöntemlerinden bir diğeri de farklı vergi uygulamasıdır.
Rusya’nın Müslüman halka uyguladığı asimilasyon siyaseti sonrasında Müslüman halk nelerden rahatsız olmuştur?
Müslümanlara ait mahalle okullarının müfredatına zorunlu Rusça dersleri konulduğundan Müslüman halk Rus asıllı öğretmenlerin maaşlarını karşılamak zorunda kalmaktan, eğitim kuruluşlarının sorumluluğunun misyonerlere verilmesinden, okullardaki dini törenlerin ve çocukların anadillerini konuşmasının yasaklanmasından ve İslamiyeti küçülten ifadelerin yer aldığı kitapların tedris edilmesinden şikâyetçiydiler.
Kafkas Müslümanlarını Hıristiyanlaştırmak amacıyla Rus çarının himayesinde kurulan teşkilatın adı nedir?
Kafkas Müslümanlarını Hıristiyanlaştırma Cemiyeti.
Ruslar tarafından istilâya maruz kalan kavimler, hangi vergiyi ödemek zorunda idiler?
İstilâya maruz kalan kavimler, yasak tabir edilen vergiyi ödemekle mükelleftiler.
Şark politikası sonucu Hıristiyan nüfusun yoğun olarak yaşadığı Osmanlı topraklarında ulus devletler kurdurulmuştur. Bu doğrultuda 1914 yılı itibarıyla Avrupa’daki ulus devlet sayısı kaça yükselmiştir?
1914 yılı itibarıyla Avrupa’daki ulus devlet sayısı 20’ ye yükselmiştir.
Millî Mücadele döneminde ise 15 Mayıs 1919 tarihi ile başlayan Yunan askerî harekâtının amacı nedir ve Türk halkının malını mülkünü terk edip kaçırma politikasının uygulanması hangi yöntem kullanılmıştır?
Balkanlarda olduğu gibi Türkleri sistemli bir şekilde yok etmek ve Rumlar lehine bir nüfus ihtilâlini gerçekleştirmektir. Türk halkının malını mülkünü terk edip kaçırma politikasının uygulanması için yöntem olarak baskı ve katliam seçilmiştir.
Rus ordusu saflarında savaşırken Almanlara esir düşen Müslümanlara ne ad verilir?
Türk tarihinde üsera-yı muhacirin olarak tanımlanan bir grup vardır. Bunlar Rus ordusu saflarında savaşırken Almanlara esir düşen Müslümanlardır.
Birinci Dünya Savaşı esnasında ocağını terk edip iç kesimlere çekilmek zorunda kalanlara ne denmiştir?
Birinci Dünya Savaşı esnasında ocağını terk edip iç kesimlere çekilmek zorunda kalanlar Şark mültecisi şeklinde isimlendirilecektir.
Göçleri doğuran sebepler nelerdir?
Göçün sebebini belirleyen iki unsur vardır: Birincisi terk edilen mekân, ikincisi ise yerleşilen mekândır. Kişiyi yurdundan koparan ve göç etmeye zorlayan sebeplere itici sebepler denir. Yerleştiği yerin şartları ise çekici sebepleri oluşturmaktadır. Burada dikkate alınması gereken husus göç hadisesini tetikleyen unsurun itici sebeplerden mi yoksa çekici sebeplerden mi kaynaklandığını tespit etmektir. Bazen de her ikisi de etkili olabilmiştir. Göçmeni bunlardan hangisinin etkilediğinin tespit edilmesi incelenen ve araştırılan g..ün sebeplerini anlamak ve algılamak adına önemlidir.
Ötekileştirme Tuna coğrafyasında nasıl tatbik edilmiştir?
Ötekileştirme Tuna coğrafyasında daha farklı yöntemlerle tatbik edildi. Ötekileştirmede Bulgar din adamları etkin bir görev üstlenebilmişlerdir. 1767’de Bulgar Ohrida Başpiskoposluğu Patrikhane tarafından lağvedildi. Böylece Bulgarca dinî tören ve dua etmek yasaklandı. Bulgar din adamları toplumsal yetkilerinin ellerinden gitmesine tepki göstererek milliyetçilik silâhına sarıldılar. Belki de bir tesadüf, Bulgar Başpiskoposluğunun lağvedildiği tarihlerde Bulgar keşişi Paisiy, Bulgar tarihi ile ilgili kitabını telif etti. Bulgar papazı Sofroniy, Bulgarlara milli benlik kıvılcımını ateşleyecek olan kitaptaki fikirlerin geniş bir çevreye yayılmasını temin etti.
Rusların Kırım ve Kafkasya'daki asimilasyon faaliyetlerinin başlangıcı hakkında bilgi veriniz.
Asimilasyona isim değiştirme ile başlandı. Rusya işgal sahasında ilk etapta yetişkinlerin isimlerini Slavlaştırmaya çalıştı. Yeni doğanlar ise ebeveynin rızasına bakılmaksızın doğrudan Rus ismi ile nüfus kütüğüne kaydediliyordu. Eğitim çağındaki Müslüman çocuklarının bir kısmı, anne babalarından alınıp Ortodoksluk felsefesine uygun olarak yetiştirilmek üzere yatılı Rus okullarına yerleştirilmekteydi. Müslümanlara ait mahalle okullarının müfredatına ise zorunlu Rusça dersleri konmaktaydı. Müslüman halk Rus asıllı öğretmenlerin maaşlarını karşılamak zorunda kalmaktan, eğitim kuruluşlarının sorumluluğunun misyonerlere verilmesinden, okullardaki dini törenlerin ve çocukların anadillerini konuşmasının yasaklanmasından ve İslamiyeti küçülten ifadelerin yer aldığı kitapların tedris edilmesinden şikâyetçiydiler.
Batı’da ortaya çıkan ve gelişen ulus devletler dış politika adına mevcut askerî imparatorlukları parçalayıp yerine ulus devletlerin kurulmasını plânlamışlardı. Bu plânların gerçekleşmesi adına geliştirdikleri projelerden belki de en önemlisi şark politikasıdır. Şark meselesi olarak tanımlanan bu politikanın temel ilgi alanı neresidir?
Batı’da ortaya çıkan ve gelişen ulus devletler dış politika adına mevcut askerî imparatorlukları parçalayıp yerine ulus devletlerin kurulmasını plânlamışlardı. Bu plânların gerçekleşmesi adına geliştirdikleri projelerden belki de en önemlisi şark politikasıdır. Şark meselesi olarak tanımlanan bu politikanın temel ilgi alanı Osmanlı coğrafyasıdır.
Rusya Kırım ve Kafkasya'ya hâkim olabilmek için nasıl bir iskân politikası uygulamıştır?
Rusya söz konusu sahaya hâkim olabilmek için hususî iskân politikaları geliştirdi. Rus iskân siyaseti iki aşamalıdır: Birinci aşamada Rus bürokratları çeşitli yöntemleri kullanarak yerli ahaliyi Hıristiyanlaştırmaya ve Ruslaştırmaya çalışıyorlardı. İkinci aşamada ticaret ve ulaştırma merkezlerine yerleştirilecek Rus göçmenleri vasıtasıyla bölge kontrol altına alınmaya çalışılmaktaydı. Bu siyasetin uzun vadedeki hedefi Kırım ve Kafkasya’nın Ruslaştırılmasıydı.
Kafkas Müslümanlarını Hıristiyanlaştırmak amacıyla Rus çarının himayesinde kurulan teşkilatın ismi nedir?
Kafkas Müslümanlarını Hıristiyanlaştırmak amacıyla Rus çarının himayesinde Kafkas Müslümanlarını Hıristiyanlaştırma Cemiyeti adında bir teşkilat kurulmuştu. Bu teşkilâta üye olan misyonerler ve bu teşkilâtın hamisi olan kişiler, Müslümanların meskûn bulunduğu kazalara idareci olarak tayin edildiler.
Rus idaresi, Kafkasya'da Slav ve hristiyan göçmenlere Rus nüfusunu artırmak için nasıl bir politika uygulamıştır?
Rus idaresi Slav ve Hıristiyan göçmenlere ücretsiz konut ve geniş araziler veriyor, ziraî araç gereç yardımı yapıyor ve iskân mahallini terk etmelerini yasaklıyordu. Göç eden Rus köylüleri Kafkasya’daki mevcut köylere veya mücavir sahaya yerleştirildiler. Kafkas göçünün ikinci safhasını ise, İslâv İttihadı Cemiyeti’nin Kafkas şehirlerini Ruslaştırmak için teşebbüste bulunması oluşturmaktadır. Bu amaca ulaşmanın ilk şartı da göçün kitlesel boyutta gerçekleşmesiydi. Aslında Kafkasya sınır üzerinde bulunduğundan ve daima ihtilâfa müsait olduğundan şehirlerde çok miktarda Rus askeri ve memuru bulunuyordu. Ayrıca, şehirlerdeki fabrikaları işletmek için göçmen işçi getirtiyorlardı.
Osmanlı coğrafyasında meydana gelen dışa göçün sebepleri nelerdir?
Osmanlı coğrafyasında meydana gelen dışa göçün sebeplerinden birisini ikinci bir devletin göçü teşvik ve tahrik etmesinden kaynaklanmaktadır. Bu da iki farklı boyutta olmuştur.
Kırım ve Kafkasya'da Rus askeri birliklerinin Müslümanlara yönelik ne tür baskıları olmuştur?
Bazı Rus askerî birlikleri, Müslüman köylüleri Hıristiyan olmaya zorlamakla yükümlüydü. Bu baskılardan kaçıp kurtulmak isteyenlerin cezası Sibirya’ya sürgün, tehcir kararına direnmenin cezası ise idamdı. Hıristiyanlaştırma politikasına karşı direnenler Ortodoks nüfus arasına serpiştirilmekteydi. Buna karşı çıkılması hâlinde erkek, kadın, çocuk, ihtiyar demeden itiraz edenlerin tamamı katledilmekteydi. Devlet terörü karşısında başka bir kurtuluş yolu bulamayanlar görünüşte İslâmiyet’i terk ettiler. Hıristiyanlığın kabul edildiği ilân edilir edilmez askerler, yerlerini Rus papazlarına terk ediyorlardı. Papazlar ise çeşitli vasıta ve metotlarla Hıristiyanlığı yaymaya çalışıyorlardı.
Balkan devletleri bu coğrafyada Osmanlı aleyhine büyüme stratejisi takip ettiler. 1879- 1912 arası Balkanlarda yeni bir proje üretilip sahneye kondu. Proje Selanik, Kosova ve Manastır vilayetlerinin büyük bir kısmını kapsıyordu. Projenin ismi Makedonya idi.
Osmanlı İmparatorluğu projeye karşı hangi idareyi kurmuştur?
Babıâli bu coğrafyada Vilayat-ı Selase Umumî Müfettişliği ismiyle hususî bir idare kurmuştur.
1828 - 1829 ve 1877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşları sonunda imzalanan Edirne ve Berlin antlaşmaları ile Balkanlar'da kurulan devlet hangileridir?
1828 - 1829 ve 1877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşlarının sonunda imza edilen Edirne ve Berlin antlaşmaları ile Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ devletleri kuruldu.
Balkanlardan Anadolu’ya yönelik göçlerin sebepleri nelerdir?
Balkanlardan Anadolu’ya yönelik göçlerin sebeplerini bu bölgede ulus devlet kurma projelerinin geliştirilmesi ve tatbik edilmesi oluşturmaktadır.
Kırım ve Kafkasya'da asimilasyon nasıl başlamıştır?
Asimilasyona isim değiştirme ile başlandı. Rusya işgal sahasında ilk etapta yetişkinlerin isimlerini Slavlaştırmaya çalıştı. Yeni doğanlar ise ebeveynin rızasına bakılmaksızın doğrudan Rus ismi ile nüfus kütüğüne kaydediliyordu. Eğitim çağındaki Müslüman çocuklarının bir kısmı, anne babalarından alınıp Ortodoksluk felsefesine uygun olarak yetiştirilmek üzere yatılı Rus okullarına yerleştirilmekteydi. Müslümanlara ait mahalle okullarının müfredatına ise zorunlu Rusça dersleri konmaktaydı.
Balkanlar'da Osmanlı vatandaşı gayrimüslimlerden oluşan çetelerin temel amacını açıklayınız.
Balkanlar'da Osmanlı vatandaşı gayrimüslimlerden oluşan çetelerin temel amacı, kamu güvenliğini ve halkın psikolojisini bozmak suretiyle Batılı devletlerin müdahalesine ortam hazırlamaktı.
1800-1914 yılları arasında Osmanlı'ya yönelik hedef neydi?
1800-1914 yılları arasında hedef Osmanlı vatandaşı gayrimüslim toplulukları Türk idaresinden ayırmak ve müstakil devletler şekline dönüştürmekti.
1800-1914 yılları arasında hedef Osmanlı vatandaşı Müslüman Arap, Boşnak, Arnavut gibi toplulukların bulunduğu alanda nasıl bir politika izlenmiştir?
1800-1914 yılları arasında hedef Osmanlı vatandaşı gayrimüslim toplulukları Türk idaresinden ayırmak ve müstakil devletler şekline dönüştürmekti. Buna karşılık Müslüman Arap, Boşnak, Arnavut gibi topluluklara dayalı ulus devletler oluşturma yoluna gidilmedi. Bu nüfusun yaşadığı coğrafyalar Avrupa devletleri arasında paylaştırıldı. Bunun neticesinde Kırım Rusya’nın, Bosna- Hersek Avusturya- Macaristan’ın, Cezayir ve Tunus Fransa’nın, Mısır İngiltere’nin işgaline uğradı. Benzer işgal hareketleri 20. yüzyılın başında da sürdü. İtalya Trablusgarp’ı işgal ederken Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında Ortadoğu toprakları Fransa ve İngiltere tarafından işgal edildi.
1914 yılı itibarıyla Avrupa’daki ulus devlet sayısı 20’ye yükselmişti. Sıra Anadolu’da yaşayan Hıristiyan toplulukların yaşadığı topraklarda Ermenistan, Pontus ve İonya gibi ulus devletler kurmaya gelmişti. Hatta kurgulanan Ermenistan’ın sınırları, onaylanmayan ve yürürlüğe girmeyen hangi anlaşma ile belirlenmişti?
Sevr Antlaşması ile belirlenmişti.
Panslavistler, Tuna coğrafyasında yaşayan sivil halkın milliyet bazında birbirine düşman olarak çatıştırılmasını nasıl gerçekleştirmiştir?
Tuna coğrafyasında yaşayan sivil halkın milliyet bazında birbirine düşman olmasını, özellikle Türklerle Bulgarların çatışmasını zorunluluk olarak görmekteydiler. Sivil halkın çatışması bu noktadan itibaren üç aşamada gerçekleştirilir. Birinci aşamada (1862-1868) Sırbistan ve Eflak- Buğdan’da oluşturulan çeteler Tuna vilâyeti topraklarına saldırır. 1870’li yılların başında ikinci aşamaya geçilir ve Tuna vilâyeti topraklarında illegal .rgütlenmeye gidilir. Üçüncü aşama isyan dönemidir. Başarısız 1875 isyanı sonrası sahnelenen 1876 isyanında Osmanlı merkezî idaresinin yanlış tutumu sonucu sivil Türklerle Bulgarlar birbirine saldırır. Panslavistler artık amacına ulaşmıştır.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 7 Gün önce comment 0 visibility 156
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 359
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 1 visibility 979
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1312
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20191
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25851
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14706
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12652
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12646
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10587