Sosyolojide Araştırma Yöntem ve Teknikleri Dersi 5. Ünite Özet

Örneklem Seçimi Ve Ölçüm

Araştırma Evreni ve Örneklem

Bütün evrenin dâhil edildiği araştırmalara tam sayım adı verilmektedir. Ancak genellikle bütünün dâhil edildiği bu tam sayıma, hem maddi hem de manevi nedenlerle erişmek mümkün olmamaktadır. Bu nedenle onun bir alt kümesi olan örneklem grubu örneklem seçimi yöntemiyle belirlenir.

Örneklemden kullanılarak araştırma evrenine yapılan genelleme sürecine çıkarsama denir. Örneklem ise evrenin içinden seçilen ve evrenin geneli ne çıkarsama yapılabilecek olan gruptur. Örneklemler belirli örnekleri sistematik olarak dışlayan önyargılı örneklem ve her örneğe eşit temsil şansı veren temsili örneklemler olarak ikiye ayrılır.

Örneklem Seçim Teknikleri

Araştırmacının özel olarak belirli birimleri seçmediği örnekleme olasılığa dayalı örneklem seçimi adı verilmektedir. Diğer taraftan araştırmacının araştırmasına göre, kasten seçmesine de olasılığa dayalı olmayan örneklem seçimi denilmektedir.

Nicel araştırmalar büyük çaplı toplanan verilerini genelleme ihtiyacı duyduğundan dolayı örneklemlerini olasılığa dayalı yöntemlerle seçerlerken nitel araştırmalar ise daha küçük veri kümeleriyle uğraştıklarından dolayı olasılığa dayalı olmayan yöntemleri kullanırlar.

Ayrıca bazı (özellikle nitel) araştırmalarda örneklemin evrene genellenmesi amaçlanmaz veya böyle genellemenin yapılması teknik olarak mümkün değildir. Bu araştırmalarda amaç incelenen olgunun en iyi şekilde açıklanmasıdır.

Örnekleme birimi: kendilerinden örnekleme alınacak grup, kurum, belge veya eylemlere verilen isimdir.

Olasılığa Dayalı Örneklem Seçim Teknikleri

Araştırma çerçevesinde bulunan herkesin listelendiği örneklem çerçevesinden tesadüfi olarak yapılan, herkesin eşit seçilme şansına sahip olduğu örneklemeye olasılığa dayalı (temsili) örneklem denilir.

Olasılığa dayalı örneklem seçimi dört guruba ayrılmaktadır:

1. Basit tesadüfi örneklem seçim tekniğinde öncelikle evrende yer alan herkes listelenir. Sonrasında her örneğe bir numara verilir. Örneklemin büyüklüğü belirlenir. Tesadüfi sayılar tablosundan örnekleme girecek örnekleme unsuru sayısı kadar sayı seçilir ve seçilen sayılara karşılık gelen vakalar örnekleme dâhil edilir. Bu teknik, iyi bir örneklem çerçevesi gerektirmenin yanı sıra evreni coğrafi olarak yayılmış olan araştırmalar için uygun değildir.

2. Sistematik örneklem seçim tekniğinde örneklem çerçevesi oluşturulduktan sonra evrendeki her birime numara verilir. Örneklemdeki b,r,m sayısının evrendeki birim sayısına oranı olan örneklem aralığı belirlenir. Sonra tablonun hangi yöne doğru okunacağı belirlenir. Sonrasında ise her sayı bir kere olmak üzere belirlenen aralıklarla tablodan sayılar seçilir.

Örneklem çerçevesinde belirli, sıralı kalıplar varsa sistematik örnekleme yönteminin kullanılması uygun olmayacaktır.

3. Tabakalı örneklem seçim tekniğinin diğer adı da katmanlı örneklem seçimidir. Evrenin homojen hale getirilerek alt tabakalara ayrılması ve her tabakadan tesadüfi veya sistematik örnekleme yapılması yöntemidir. Diğer tekniklerden farkı, örneklem seçilmeden evrenin tabakalara ayrılması ve örnekleme girecek birimlerin bu tabakalardan seçilmesidir. Bu yöntemde en önemli nokta evrendeki tüm tabakaların örneklemde temsil edildiğinden emin olmaktır. Evreni oluşturan ana gruplardan hiçbirinin örneklem dışında kalmaması ve daha az sayıda örnekle daha büyük kesinliğe ulaşması tabakalı örneklem seçiminin önemli özellikleridir.

Orantılı ve orantısız olmak üzere iki farklı tabakalı örneklem seçimi vardır. Orantısız tabakalı örneklem seçiminde, her tabakadan seçilecek örneklem sayısı belirlenir ve tabakaların oranına bakılmaksızın hepsinden eşit sayıda örnek alınır. Ancak orantılı tabakalı örneklem seçiminde ise evren yine tabakalara ayrılır. Fakat her tabakadan o tabakanın evren içindeki yeriyle orantılı örnek seçilir.

Orantılı tabakalı örnekleme tekniği ile seçilen örneklem, orantısız tabakalı örneklem tekniği ile seçilen örnekleme göre temsil yeteneği daha yüksektir.

4. Küme örneklem seçim tekniğinde coğrafi uzaklık ve dağınıklık problemlerinden etkilenmeden önce kümeler arasından, sonra seçilen kümelerin içindeki birimler arasında tesadüfi olarak ve birden fazla aşamada örneklemler seçilir. Küme örneklem seçim tekniğinin zayıf tarafı birden fazla aşamada örneklem seçimi yapıldığından dolayı her aşamada yeni örnekleme hatası ekleme ihtimalinin olmasıdır.

Olasılığa Dayalı Olmayan (Yargısal) Örneklem Seçim Teknikleri

Nitel araştırmalarda kullanılan, genelleme amacı taşımayan bu tür tekniklerde küçük örneklem kümesinde belirli unsurlara sahip derin ve kapsamlı anlayışa ulaşmayı sağlayacak örnekler seçilmektedir.

Sayının tam olarak bilinmediği, evrendeki tüm örneklere ulaşma şansının olmadığı örneklemelerde örneklemler belirli özelliklere sahip olması sebebiyle seçilirler ve diğer örneklemlerden daha fazla seçilme şansına sahiptirler. Bu sebeple evrendeki herkesin örnekleme seçilme şansı eşit değildir.

  1. Planlanmamış bir zamanda, planlanmamış bir yerde hiçbir ölçüt kullanmadan, örneklemlerin gelişi güzel seçilmesi ile gerçekleştirilen gelişi güzel örneklem tekniğinin başarı ihtimali çok düşük ve son derece etkisiz olduğundan dolayı kullanılması tavsiye edilmez.
  2. Örnekleme girecek olanların özelliklerinin saptandığı, her özellikten kaç kişinin seçileceğine ilişkin kotaların oluşturulduğu ve kota sayısı kadar birimin tesadüfi olarak seçildiği tekniğe kota örneklem seçim tekniği denilir. Bu teknik pratik ve ekonomiktir ancak örneklem seçimini gözlemciye bırakmış olması görüşmeci yanlılığı yaratabilir.
  3. Amaçsal örneklem tekniğinde evren hakkında bilgilerden hareketle benzer özellikleri içeren tipik bir örnek kümesi kullanılmaktadır. Amaçsal örnekleme tekniğinde araştırmacı veri analizinde karşılaştığı bulgular sonucunda yeterli bilgiye sahip olmadığını gördüğünde, bilgi alınması için yeni örnekleme birimlerine başvurabilir.
  4. Kartopu örneklem seçim tekniğinde araştırmacı evrenin tümünü bilmese bile bir başlangıç örneklemden başlayarak, başlangıç örneklemin yönlendirmesiyle diğer örneklemlere ulaşır ve bu işlemi yeterli örnekleme ulaşıncaya kadar tekrar eder. Bu örneklem tekniği, evren hakkında bilgilerin eksik olduğu ve ya örnekleme ulaşmanın zor olduğu zamanlarda kullanılmaktadır. Kartopu örneklemi hedeflenen grubun kendi arasında bir iletişim ağı olduğu zaman anlamlı olmaktadır.
  5. Belirli özelliklere sahip örneklemleri seçilmesi nedeniyle amaçsal örneklem tekniğine benzeyen ancak belirli bir sayıda örneklem alındığında teorik doyma noktasına gelen seçim tekniğine teorik örneklem seçim tekniği denir. Teorik doyma veya ardışık örnekleme olarak da adlandırılan bu yönteme göre araştırmacı örneklem büyüklüğünü önceden bilemez. Değişkenlerin arasındaki ilişkileri ortaya çıkarana kadar örnekleme yapmaya devam eder. Bu bağlamda örneklemin büyüklüğünü önceden belirleyen basit ve tesadüfi örneklem seçim tekniklerinden ayrılmaktadır.
  6. Evreni tipik bir biçimde yansıtmayan ancak araştırma problemini en belirgin şekilde yansıttığı düşünülen bir alt grubun seçilmesi tekniğine güdümlü örneklem seçim tekniği denilir. Burada bir parantez açmak gerekirse, amaçsal örneklemede seçilen birim, evrenin tipik bir örneği olarak düşünülürken, güdümlü örneklem seçim tekniğinde; evrenin tipik temsili değil en çarpıcı temsilin örneklem olarak seçilmesidir.
  7. Sosyal olaylarda oluşan gruplar gibi evrenin hızla değişebildiği durumlarda örneklemlerin hepsinin hızlı ve eşzamanlı bir şekilde sistematik olarak seçilmesine mekânsal örnekleme denilir.
  8. Evrendeki diğer örneklemden aranılan özellikler açısından çok farklı olan, sıra dışı örneklemlerin seçilmesiyle gerçekleştirilen seçim tekniğine aykırı durum örneklem seçim tekniği adı verilir.

Örneklem Büyüklüğü Belirleme

İyi bir örneklem hem araştırma hem evrenini temsil etmeli (temsil yeteneği) hem de özelliklerinin kararlı olduğu yolunca güven verecek bir büyüklükte (yeterlilikte) olmalıdır. Kısacası örneklemin, evrenden alınacak başka örnekler ile benzer özellikleri yenileyeceğine güven duymak gerekir.

Evrenin büyüklüğü ile örneklemenin büyüklüğü arasında kısmı bir doğru orantı vardır. Örneklemenin büyüklüğünü belirlerken dikkat edilmesi gereken huşular şunlardır:

  • Evrenin niteliği
  • Aranan özelliklerin evren içindeki dağılımı
  • Araştırma olanakları
  • Örneklem seçim tekniği
  • Hipotezin özellikleri
  • Kabul edilebilecek hata payı ve kesinlik derecesi
  • Tahmin istenen güven derecesi

Ölçüm ve Ölçüm Hataları

Ölçme: Obje ya da bireylere, bir özelliğe sahip oluş derecesin. Belirtmek için sembolik değerler verilmesidir. Nitel ya da nicel olabilir.

Ölçüm: Ölçme sonucunda elde edilen verilerdir.

Değişkenlerin cevap kategorilerine rakamların atanması olarak tanımlanan ölçme sonucunda elde edilen değerler olan ölçüm işleminin doğruluğu geçerlilik ve güvenilirlik kavramlarıyla ifade edilir. Sağlıklı bir ölçüm olabilmesi için güvenilir ve geçerli olması gerekmektedir.

Geçerlilik: Ölçmek istenilen şeyin ne derece doğru ölçüldüğüdür.

Güvenilirlik: tekniğin her kullanıldığında benzer sonuçlar vermesidir.

Kavramsallaştırma: Örneklemler için farklı anlamlara gelebilecek ifadeleri soyutlaştırarak rafine etme işlemine denilir.

İşlemselleştirme: Ölçmeye uygun olmayan kavramların örneklerin hayatlarında deneyimledikleri şekle çevrilmesine denilir.

Araçsallaştırma : Değişkenleri ölçecek soruların sorulup uygun cevap kategorilerinin belirlenmesi işlemidir.

Bir kavram birden farklı şekilde ölçülebilir. Ancak her bir değişken her ölçüm sonucunda tek bir değer alabilir. Sosyal bilimlerde değişkenler aşağıdaki belirtilen dört farklı düzeyle ölçülürler:

  • Nominal düzeydeki ölçekler
  • Ordinal düzeydeki ölçekler
  • Aralık düzeyindeki ölçekler
  • Oran düzeyindeki ölçekler

Ölçüm hatalarına baktığımızda; araştırmaya tasarım ve ifade hataları, yönlendirme gibi araştırmaya bağlı hatalar olabileceği gibi sosyal tarih, kişisel tarih, doğal olgunlaşma ve kültürel faktörler gibi araştırmaya bağlı olmayan hatalar da olabilir.

Yukarıdaki ölçüm hataları tüm ölçümlerin etkilendiği sistematik hatalara veya yalnızca bazı ölçümlerin etkilendiği ölçüm güvenilirliğini etkileyen tesadüfi hatalara neden olur. Kaynaklar yeterince denetlenmediği için meydana gelen hatalara sistematik hatalar denilirken, şansa bağlı olarak ölçmeden ölçmeye değişen hatalara da tesadüfi hatalar denmektedir.

Güvenilirlik ve Geçerlik

Güvenilirlik, bir ölçme aracının kararlı ve tutarlı sonuçlar elde etmesidir. Ölçümlerin tekrarında tutarlı ve yakın sonuçlar vermesi tekniğin güvenilirliğini gösterir. Ayrıca farklı ölçümlerde tesadüfi hataları en aza indiren, birbirine yakın ve tutarlı sonuçlar veren ölçümler güvenilirdir.

Nicel araştırmalarda araştırma, tekrarlandığında aynı sonucu vermesi beklendiğinden dolayı güvenilirlik çok önemlidir.

Ölçme araçlarının güvenilirliği istatistiksel yöntemlerle hesaplanan değeri sıfır ile bir arasında değişen güvenilirlik katsayısı ile veya test-tekrar test, yarıya bölme ve paralel biçimler yoluyla hesaplanır.

Üç farklı tür güvenilirlik vardır, bunlar şu şekilde sayılabilir:

  • Kararlılık güvenilirliği
  • Temsil güvenilirliği
  • Eşdeğerlik güvenilirliği

Güvenilirliğin arttırılması için aşağıdaki yollar izlenebilir:

  • Kavramları karıştırmadan, her ölçümde yalnızca bir kavrama ait değişkeni ölçmek
  • Cevap kategorilerinin daha yüksek ölçme düzeyinde hazırlanması ile güvenin arttırmak
  • Güvenilirliği düşüren sorular pilot çalışmalar ile belirlenerek geliştirmek
  • Aynı duruma ilişkin soru miktarının arttırmak

Bir araştırmanın güvenilirlikten sonra olmazsa olmaz özelliği de geçerliliktir. Geçerlilik, tekniğin konuya uygun olması ve ölçmek istediği şeyi ölçmesi anlamına gelmektedir. Bir araştırmanın güvenilir olması geçerli olduğu anlamına gelmemektedir. Ölçüm aracının geçerli olması konuya uygun olarak hatasız ölçümler yapması ile mümkündür. Bunun yanı sıra geçerlilik türleri üçe ayrılır:

  • Ölçüt geçerliği
    • Yüzeysel geçerlik
    • Kapsam geçerliği
    • Kriter geçerliği
    • Yapı geçerliği
  • İç geçerlik (Mantıksal geçerlik)
    • Örneklem Seçiminde Yanlılık
    • Örneklem bütününün bozulması
    • Tarihsel olaylar
    • Olgunlaşma
    • Ölçüm aracında değişim
    • Mübadele
  • Dış geçerlik (Olgusal geçerlik)

Nitel araştırmalar nicel araştırmalardan farklı olarak nedensel ilişkileri açıklamak yerine karmaşık ve anlaşılmaz bir durumu açıklamaya çalışmaktadırlar. Bu nedenle nitel araştırmalarda geçerliğin ve güvenirliğin farklı değerlendirme kriterleri mevcuttur.

Nitel araştırmalara dair değerlendirme ölçütleri;

Nicel araştırmalarda güvenirlik kavramına karşılık gelen güven duyulabilirlik

  • İnanılırlık
  • Aktarılabilirlik
  • Güvenilirlik
  • Doğrulanabilirlik

Bir nitel araştırma inanılırlık, aktarılabilirlik, güvenilirlik/istinat ve doğrulanabilirlik kriterlerine uyuyorsa güven duyulabilirlik tanımına uyuyor demektir.


Güz Dönemi Dönem Sonu Sınavı
18 Ocak 2025 Cumartesi
v