Havacılık İşletmelerinde Muhasebe Uygulamaları Dersi 6. Ünite Sorularla Öğrenelim

Havacılık İşletmelerinde Satın Alma Ve Kiralama İşlemleri

1. Soru

İşletmelerin bilançoları kaç ana gruptan oluşur? Bunlar nelerdir? 

Cevap

İşletmelerin bilançolarına bakıldığında bilançonun beş ana gruptan oluştuğu görülmektedir. Bilançonun aktifinde dönen varlıklar ve duran varlıklar; pasifinde ise kısa vadeli yabancı kaynaklar, uzun vadeli yabancı kaynaklar ve özkaynaklar yer almaktadır.


2. Soru

Bilançoda yer alan ana grupları tanımlayınız.

Cevap

Dönen varlıklar, bir yıl veya normal faaliyet dönemi içinde satılabilecek, tüketilebilecek, tahsil edilebilecek, kullanılabilecek varlıklar ile para ve para benzeri varlıklardan oluşan ana gruptur. Duran varlıklar, işletme faaliyetlerinde bir yıldan veya normal faaliyet döneminden daha uzun sürede kullanılabilecek, satılabilecek varlıklar ile vadeleri bir yılın üzerinde olan alacaklardan oluşmaktadır.

Kısa vadeli yabancı kaynaklar, ortaya çıkış zamanında vadeleri bir yılın veya normal faaliyet döneminin altında olan ve önceki dönemlerde uzun vadeli olarak ortaya çıkmış olup bilanço tarihi itibariyle bir yıl içinde ödenecek olan uzun vadeli borçların taksit ve faizlerini içeren gruptur.

Uzun vadeli borçlar, vadeleri bir yılın üzerinde olan borçlardır.

Öz kaynaklar, işletme sahiplerinin işletmeye tahsis ettiği sermaye ve kardan işletmede bırakılan bölümleri içeren gruptur. Geri ödemesi olmadığı için bir anlamda sonsuz vade olarak da düşünülebilir.


3. Soru

Bir işletmenin bir maddi duran varlık yatırımını kısa vadeli yabancı kaynak kullanarak yapması durumunda ortaya çıkacak olumsuzluklar nelerdir?

Cevap

İşletmenin bir maddi duran varlık yatırımını kısa vadeli yabancı kaynak kullanarak yapması durumunda 1 yıl içinde vadesi gelecek olan kısa vadeli borcunu ödeyememe; ödeyebilse dahi günlük faaliyetlerini yürütmek için gerekli net çalışma sermayesinde azalma durumuyla karşılaşabilecektir. Çünkü maddi duran varlıklar işletme faaliyetlerinde uzun yıllar kullanılmak üzere elde edilmektedir. Diğer bir deyişle, maddi duran varlığın işletmeye sağlayacağı katkı, faydalı ömrü boyunca gerçekleşecektir. Bundan dolayıdır ki varlık henüz tam anlamıyla katkı sağlayamadan vadesi gelen bir kısa vadeli borcun ödenmesi işletmeyi olumsuz etkileyecektir. Bir havayolu işletmesinin 15 yıl boyunca kullanmak üzere kısa vadeli borçlanma yoluyla bir uçak aldığını varsayalım. Havayolu işletmesi bu uçağı 15 yıl boyunca uçurarak gelir elde edecek ve bu gelirler dönen varlıkları besleyecektir. Ancak henüz tam katkı sağlayamadan vadesi gelen kısa vadeli borcun ödenmesi durumu işletmeyi olumsuz etkileyecektir.


4. Soru

İşletmeler duran varlıklarını nasıl finanse etmelidir?

Cevap

Vade uyumu göz önüne alındığında vadeleri 1 yılın üzerinde olan kaynakların duran varlıkların finansmanında kullanılması işletmenin lehine bir durum olarak karşımıza çıkacaktır. Bu kaynaklar öz kaynaklar ve/veya uzun vadeli yabancı kaynaklardır. Örneğin, havayolu işletmesinin 15 yıl kullanacağı uçağı uzun vadeli borçlanma yoluyla edindiğini varsaydığımızda, uçak faydalı ömrü boyunca kullanılacak ve böylelikle gelir elde edilecek, bu gelirler dönen varlıkları besleyecek; alınmış olan uzun vadeli borç da dönemlere yayılmış bir biçimde uçağın kullanımıyla sağlanan katkılarla geri ödenebilecektir. Öz kaynak yapısı güçlü olan işletmeler ise borçlanma yoluna gitmeden, kendi kaynaklarıyla da maddi duran varlık yatırımı yapabilir. Bu durumda da büyük miktarlarda bir tutarı doğrudan ilgili varlığa bağlamış olmakta, kendi kaynağını başka alanlarda kullanabilme şansını yitirmiş olacaktır. 


5. Soru

Finansal kiralamanın gelişimini kısaca özetleyiniz.

Cevap

İkinci Dünya Savaşı’nı takip eden yıllarda maddi duran varlıkların finansman biçimi olarak finansal kiralama uygulaması gelişmeye başlamıştır. Finansal kiralama yoluyla işletmeler hem öz kaynaklarını büyük tutarlar nisbetinde maddi duran varlıklarına bağlamamış olmakta hem de borçlanmanın maliyeti olan faiz maliyetine daha az oranda katlanmış olmaktaydı. Özellikle kriz dönemlerinde finansal kiralama uygulaması işletmeler açısından bir anlamda can kurtarma aracı olarak da uygulanmıştı.


6. Soru

Finansal kiralamanın kullanımının dünya çapında yaygınlaşmasının altında yatan, işletmelerin lehine olan noktalar nelerdir?

Cevap

• Kiracı işletme, kiraladığı varlıkla ilgili %100 finansman olanağı sağlamaktadır. Böylelikle işletme diğer faaliyetleri için sermaye tasarrufu sağlama olanağına kavuşmuş olacaktır.

• Uzun vadeli kaynak kullanımı yoluyla duran varlıklar finanse edilmektedir.

• Teşvik belgesine bağlı yatırımların finansal kiralama ile yapılması durumunda teşvik avantajı yaratmaktadır.

• Kiralanan varlığa ilişkin kira ödemeleri vergi matrahından düşülebilmektedir.


7. Soru

Finansal kiralama işlemlerinin dezavantajları nelerdir?

Cevap

Varlığın kullanımına sınırlar getirmesi (değiştirme, tamir ve bakım işlerinin kiralayanın iznine tabi olması gibi) Varlıkların büyük ölçüde finansal kiralama yoluyla finanse edilmesi, kredi kuruluşları nezdinde kredibilite zayıflamasına sebep olabilecektir. Örneğin, uçaklarını finansal kiralama yoluyla kiralayan bir havayolu işletmesi, kiralamaya ilişkin yükümlülüklerini uzun vadeli borçlar arasında gösterecektir. Faaliyet kiralaması yoluyla yapılan kiralamalarda ise kira süresi boyunca yapılacak olan kira ödemeleri dönem gideri olarak gelir tablosuna yansıyacak, işletmenin bilançosunda herhangi bir varlık ve yükümlülük olarak yer almayacaktır. Borçların yüksek görünmesi durumu da kredibiliteyi zayıflatabilecektir.


8. Soru

Ülkemizde finansal kiralama nasıl başlamıştır?

Cevap

Ülkemizde finansal kiralama uygulamasının ilk adımları 28 Haziran 1985 tarih ve 18795 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 3226 no’lu Finansal Kiralama Kanunu ile atılmıştır. 13 Aralık 2012 tarih ve 28496 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ve çeşitli zamanlarda yayınlanan yönetmelikler, tebliğler, diğer kanunlarda yapılan düzenlemeler ve Türkiye Muhasebe Standartları kapsamında yer alan TMS-17 Kiralama İşlemleri standardı ile günümüzdeki şeklini almıştır.


9. Soru

Finansal kiralama işlemlerinde taraflar ve işlemler nelerdir?

Cevap

Finansal kiralama işleminde kiralayan ve kiracı olmak üzere iki taraf bulunmaktadır. 6361 sayılı Kanuna göre kiracı, sözleşmede öngörülen şartlara uygun olarak varlığı kullanmak zorundadır. Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa varlığın her türlü bakımı ve koruması kiracıya aittir. Kiralanan varlığın sigorta ettirilmesi zorunludur. Varlığın hangi taraf tarafından sigorta ettirileceği sözleşmede belirtilir ve kiracı sigorta primlerini öder. Sözleşme süresince oluşan kayıp ve hasarlar ise kiracıya aittir. Finansal kiralamaya konu olan varlığın mülkiyeti, kiralamayı yapan finansal kiralama şirketine aittir. Taraflar, sözleşmede, sözleşme süresi sonunda kiracının varlığın mülkiyetini satın alma hakkını haiz olacağını kararlaştırabilir.


10. Soru

Faaliyet kiralaması nedir?

Cevap

Faaliyet kiralaması finansal kiralama dışında kalan tüm kiralamalar olarak tanımlanmaktadır(6361 sayılı Kanun md.3). Genellikle kısa süreli kiralamalar faaliyet kiralaması kapsamına girmektedir. Böylelikle kısa süreli ihtiyaç duyulan bir varlık kiralanmakta ve kira süresinin sonunda kiralayana iade edilmektedir. Kiralayan, o varlığı başka şirketlere de farklı zaman dilimlerinde kiraya verebilmektedir.


11. Soru

Havaaracı kiralamasının yasal temelleri nelerdir?

Cevap

Havaaracı kiralamasının yasal temelleri 6361 sayılı Kanunun 2. maddesinin 5. bendinde ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nce düzenlenen Havaaracı Kiralama Usul ve Esasları talimatında ve bu kanun ve talimatların atıf yaptığı diğer düzenlemelerde bulunmaktadır. 6361 sayılı kanunda “Yolcu ve yük taşıma faaliyetinde bulunan havayolu şirketlerine hava taşıma araçlarının, motorlarının ve bunların aksam ve parçalarının; kurulu bulunulan ülke mevzuatına göre bunları kiralama yetkisini haiz olan şirket, kuruluş ve finansal kiralama şirketleri tarafından, finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak en az iki yıl süreyle yurt dışından kiralanması işlemleri, 3. maddenin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan sınırlamalara tabi olmaksızın bu Kanun kapsamında finansal kiralama olarak değerlendirilir.” ifadesiyle bu konuya özellikle atıf yapılmıştır (6361 sayılı Kanun md.2, 5.bend). Hava araçlarının finansal kiralama yoluyla kiralanması konusundaki önemli bir nokta da hava taşıtının mülkiyet ve işletme kayıtlarının tam olması ve kayıt yapılan ülkenin prosedürlerine ve kurallarına uygun bulunmasıdır.


12. Soru

Kaldıraçlı finansal kirala nedir?

Cevap

Hava araçlarının kiralanmasında finansal kiralamanın ve faaliyet kiralamasının farklı uygulama biçimleri görülebilmektedir. Finansal kiralamanın bir alt uygulaması olan kaldıraçlı finansal kiralamalar Japonya ve Amerika’da özellikle 1990’lı yıllarda yoğun olarak kullanılmaktaydı. Kaldıraçlı kiralama, kiralama şirketinin kiraya vereceği varlığı satın alırken ihtiyaç duyduğu finansmanın büyük bir kısmını kredi kurumlarından sağladığı bir finansman biçimidir. Örneğin kiralama şirketi, kiraya vereceği uçağı satın alırken uçak bedelinin %20’si ile %40’ı arasında bir tutarı kendisi karşılamakta, kalan kısmı ise borçlanmaktadır. Kaldıraçlı finansal kiralamanın bir türü Japon Kaldıraçlı Kiralama’dır (Japanese Leveraged Lease). Bu tip kiralamada, özel amaçlı bir bir işletme kurulmakta ve uçağı edinmektedir. İşletmenin uçağı edinmesinde en az %20’lik sermaye payı Japon yatırımcılar tarafından sağlanmakta, kalan kısım ise bankalar tarafından finanse edilmektedir. Havayolu tarafından edinilen uçak, özel amaçlı şirkete satılarak o işletmeden normal bir finansal kiralama işlemi altında kiralanmaktadır. Dar gövdeli uçaklar için 10 yıl, geniş gövdeli uçaklar için de 12 yıllık bir kiralama süresi söz konusudur. Amerikan Kaldıraçlı Kiralama ise kaldıraçlı kiralamanın farklı bir uygulamasıdır. Genellikle yabancı havayollarının Amerika’dan ithal ettikleri uçaklar için kullanılmaktadır. Yabancı Satış Şirketi(Foreign Sales Corporation), uçağı satın almakta ve kiralamaktadır. Vergi muafiyeti sağlaması açısından tercih edilen bir uygulama olsa da maliyetlerin yüksek olması sebebiyle ancak 747-400’ler gibi yüksek değerli uçaklar bu maliyetleri karşılayabilir niteliktedir. 


13. Soru

Sat ve geri kirala türü finansal kiralamayı açıklayınız.

Cevap

Bu tür kiralamalarda, işletme, aktifinde bulunan bir varlığı finansal kiralama şirketine satmakta, satış sonrasında finansal kiralama şirketinden varlığı bir finansal kiralama sözleşmesiyle kiralamaktadır. Kiralama süresi sonunda varlık tekrardan satıcı işletmeye devredilmektedir. Ortada bir satış işlemi olduğu için satılan varlığın mülkiyeti finansal kiralama şirketine geçmekte, ancak varlığın kullanım hakkı satışı yapan işletmede kalmaktadır. Bu yöntem genellikle nakit akış problemleri olan işletmelerde nakit akışlarını düzeltmek için ve yeni yatırımların yapılmasında kaynak yaratmak için kullanılmaktadır. “Sat ve Geri Kirala” türündeki finansal kiralama, 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nun finansal kiralama sözleşmesini düzenleyen 18. maddesinde “Finansal kiralama sözleşmesi; kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü bir kişiden veya bizzat kiracıdan satın aldığı veya başka suretle temin ettiği veya daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören sözleşmedir.” şeklinde açıklanmaktadır. 


14. Soru

Vergi Usul Kanunu’na eklenen “Finansal Kiralama İşlemlerinde Değerleme” başlıklı mükerrer 290. maddede finansal kiralama işlemlerinde, finansal kiralamaya konu olan iktisadi kıymet(varlık) ile sözleşmeden doğan hak, borç ve alacakların değerleme esasları nelerdir?

Cevap

• Kiracı, kiralama konusu varlığın rayiç bedeli veya sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerinden düşük olanıyla değerler.

• Kiralayan açısından alacak tutarı, kiralama süresi boyunca yapılacak kira ödemelerinin toplam tutarı, kiralama konusu varlık ise bu varlığın net defter değerinden kira ödemelerinin bugünkü değerinin düşülmesi sonucunda bulunan değer ile değerlenir. Bu tutarın sıfır veya negatif olma durumunda ise varlık iz bedeliyle değerlenir ve aradaki fark varlığın elden çıkarılmasından elde edilen kazançlar gibi işleme tabi tutulur.

• Kiralayan tarafından aktifleştirilen alacak tutarı ile kira ödemelerinin bugünkü değeri arasındaki fark, gelecek dönemlere ait faiz geliri olarak muhasebeleştirilir.

• Kiracı tarafından aktifleştirilen varlık, yeniden değerleme ve amortismana tabi tutulur.

• Kiracı tarafından yapılan kira ödemeleri borç anapara ödemesi ve faiz gideri olarak ayrıştırılır.


15. Soru

Finansal kiralama işleminin esasları nelerdir?

Cevap

• Kiralama süresinin varlığın ekonomik ömrünün %80’inden daha büyük bir bölümünü
kapsaması: Örneğin, bir uçağın ekonomik ömrü 20 yıl, kiralama süresi 18 yıl ise kiralama süresi ekonomik ömrün %80’inden
fazla olduğu için bu işlem finansal kiralama işlemi kapsamında değerlendirilecektir.
• Kira ödemelerinin bugünkü değerleri toplamının varlığın rayiç bedelinin %90’ından büyük olması: Örneğin, sözleşmede uçağın
rayiç bedelinin 80.000.000.- lira ve kira ödemelerinin bugünkü değerleri(kira süresi boyunca yapılacak ödemelerin belirli bir
faiz oranı doğrultusunda bugünkü değerine indirgenmesidir. Örneğin 5 yıl sonraki 100.000.- liranın bugünkü değerinin hesaplanması gibi) toplamının 75.000.000.- lira olması durumunda bu işlem finansal kiralama olarak değerlendirilir. Çünkü
75.000.000.- lira, 80.000.000.- liranın %90’ı olan 72.000.000.- liradan büyüktür.


16. Soru

Wet lease kavramını açıklayınız.

Cevap

Faaliyet kiralaması kapsamında yer alan alt uygulamalar havayolu işletmelerinin zaman zaman tercih ettiği uygulamalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, “Wet Lease” şeklindeki bir kiralamada havaaracı, kokpit ekibi, kabin ekibi ve
diğer teknik ekiple birlikte kiralanabilmektedir. Havaaracı Kiralama Usul ve Esasları Talimatın’da wet-lease, “havaaracının, kiraya verenin işletmeruhsatı kapsamında işletildiği kiralama operasyonu” olarak tanımlanmaktadır (SHGM, Havaaracı Kiralama Usul ve Esasları Talimatı md. 4-i). Aynı talimatın “4-g” bendinde ise wet-lease’in bir türü olan “Kısa Süreli Wet-Lease” tanımlanmıştır.
Buna göre kısa süreli wet-lease “En fazla 3 güne kadar yapılan wet-lease kiralama operasyonu” olarak tanımlanmaktadır. Wet-lease türü kiralama ACMI(aircraft, crew, maintanence and insurance lease) kiralama olarak da adlandırılmaktadır. Örneğin, hac ibadeti döneminde yoğunlaşan talebi karşılamak üzere havayolları wet-lease türü kiralamaya başvurabilmektedir.


17. Soru

Dry lease kavramını açıklayınız.

Cevap

Talimatın 4-b maddesinde bir başka kiralama türü tanımlanmaktadır. “Dry-Lease” olarak adlandırılan bu kiralama türü “havaaracının, kiracının işletme ruhsatı kapsamında işletildiği kiralama operasyonu” olarak açıklanmaktadır.


18. Soru

TMS-17 Kiralama İşlemleri Standardı’nda da benzer esaslar geçerli olmakla birlikte Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre hazırlanan bilançoda kiralama nasıl gösterilir?

Cevap

TMS-17 Kiralama İşlemleri Standardı’nda da benzer esaslar geçerli olmakla birlikte Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre hazırlanan bilançoda kiralanan varlık Maddi Olmayan Duran Varlıklar grubunda
“Haklar” kaleminde raporlanırken, TMS-17’ye göre kiralanan varlık Maddi Duran Varlıklar grubunda
gösterilmektedir. Dolayısıyla varlığa ilişkin birikmiş amortisman tutarları da ilgili grup içinde yer alacaktır.


19. Soru

Aylık taksit hesaplama formülündeki kavramlar nelerdir?

Cevap

Bu formülde;
A=Kredi Tutarını (bu örnekte rayiç bedel)
i= Faizi
n= Taksit Sayısını
ifade etmektedir.


20. Soru

BDDK Tebliği’ne Göre Finansal Kiralama Şirketinin(Kiralayanın) Kayıtları nasıl tutulur?

Cevap

Kiralama sözleşmesinin yapıldığı tarihten kiralama süresinin başlangıcına kadar olan sürede kiralama
işlemi için üstlenilen maliyetler 226 Kiralama Konusu Yapılmakta Olan Yatırımlar hesabının borcunda
izlenmektedir (BDDK Tebliği, Üçüncü bölüm). KDV Kanunu’nun 13-a maddesi uyarınca yurt içinde
faaliyet gösteren finansal kiralama şirketlerinin ithal ettikleri havayolu taşıtları KDV’den istisna edilmiştir.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi