Vergi Teorisi Dersi 3. Ünite Özet

Vergi Uyumu Ve Kısıtları

Vergi Uyumu

Vergi uyumu mükelleflerin vergilendirmeye ilişkin beyannamelerini zamanında idareye teslim etmesini, beyannamelerin vergi yükümlülüğünü tam olarak yansıtacak şekilde beyannamenin doldurulduğu tarihte geçerli olan yasal mevzuata uygun olmasını ve zamanında vergisini ödemesini gerektirir.

Vergi uyumunun ana unsurları beş başlık altında toplanabilir: bunlar;

  • Vergiye tabi gelirin doğru beyan edilmesi,
  • Matrahtan indirilebilecek giderlerin doğru gösterilmesi,
  • Vergi beyannamesinin süresi içinde doldurulması,
  • Vergi beyannamesindeki hesaplamaların doğru yapılması,
  • Vergilerin zamanında ödenmesidir.

Vergi ahlakı, mükelleflerin devletle aralarındaki ilişkiyi belirleyen davranış normlarıdır.

Devletler vatandaşların vergi yasalarına uygun davranmalarını, vergilerini zamanında ve eksiksiz ödemelerini isterler. Devletin amacı vergi uyumunu artırmaktır. Vatandaşın vergiye uyumunu ilgilendiren iki çeşit sınırdan bahsedebiliriz:

i) vergi uyumunda devlet kaynaklı sınırlar
ii) vergi uyumunda mükellef kaynaklı sınırlar

Başarılı bir vergi politikası uygulaması için hem makro hem de mikro sınırların göz önünde bulundurulması gerekir.

Vergi Uyumunda Makro Sınırlar

Verginin bir birim dahi artırılmasının mümkün olmadığı noktaya vergilemenin sınırı denir. Vergilemenin sınırının belirlenmesinde hukuki, ekonomik, politik, psikolojik ve benzeri ögelerin birlikte dikkate alınması gerekir.

Vergilemenin Hukuki Sınırı

Vergilemede hukuki sınır anayasa, yasa ve diğer mevzuattan kaynaklanır. Temsilsiz vergi olmaz prensibinin uygulandığı ülkelerde alınacak vergiler konusunda son söz halkın kendi içinden seçtiği temsilcilere aittir. ‘Temsilsiz vergi olmaz’ ilkesi ile aynı anlama gelen ‘kanunsuz vergi olmaz’ ilkesinin sonucu olarak halkın ne kadar vergi ödeyeceğine kral değil halk temsilcileri aracılığıyla kanunlar çıkartarak karar vermektedir.

Türkiye’de de hukuki vergi sınırlaması Anayasa ile başlar. Temsilsiz ve kanunsuz vergi olmaz prensibi 1982 Anayasası 73. maddesinde açık bir şekilde belirtilmiştir:

“Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler, kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapma yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir.”

Vergilemenin Ekonomik Sınırı

Vergi kapasitesinin en etkin biçimde kullanılabilineceği nokta verginin ekonomik sınırıdır. Bir ülke için GSYH, bir birey için gelirinin tümü verginin ekonomik sınırının son noktasıdır. Bir bireyin gelirinin tümünün vergilendirilmesine müsadere denir. Müsaderede kişinin tüm gelirine devlet el koyar. Bu durumda mükellef gelirini olduğundan düşük göstermek için her türlü yolu deneyecektir. Devletler vergi politikasının başarılı olabilmesi için vergi alırken bireyin ekonomik sınırını dikkate alması gerekir.

Vergilemenin Mali Sınırı

Mevcut bir vergi oranının artırılmasına rağmen vergi hasılatında artık bir artışın olmadığı noktaya gelindiğinde verginin mali sınırına ulaşılmış demektir. “Vergilemede çoğu kez iki kere iki dört değil, bir eder” kuralı vergi oranları ile vergi hasılatı arasında doğrusal bir ilişkinin olmadığını ifade eder.

Vergilemenin Politik Sınırı

Vergi nedeniyle oyların düşmeye başladığı noktadan önceki durum vergilemenin politik sınırıdır. Vergi oranı artarken belli bir maksimum noktaya kadar oy sayısı da artmaktadır fakat belli bir noktadan sonra oy sayısı düşmeye başlayacaktır. Seçmenlerin amacı kendi çıkarlarını maksimize etmektir, politikacıların amacı ise seçimleri kazanarak hükûmet oluşturmak, hükûmetlerin amacı ise yeniden seçim kazanabilmektir. Bu nedenle politikacılar seçmenlerin vergi ile ilgili karar ve isteklerini mümkün olduğunca yerine getirmeye çalışırlar. Politikacılar verginin politik sınırını göz önünde bulundururlar.

Politikacılar verginin politik sınırını zorlamak yerine aşağıda örnekleri sunulan birtakım manipülasyonlara gidebilirler.

  • Vergi mükellefi tarafından hissedilmeyen veya az hissedilen ve Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisi gibi ‘fiyata dahil’ dolaylı vergiler politikacılar tarafından tercih edilir.
  • Politikacılar oy tehdidi ve oylama gücü bulunmayan ekonomik birimleri diğer ekonomik birimlere göre daha yüksek oranda vergilemek isterler. Bunun en güzel örneği gümrük vergileridir. Zira birçok gümrük vergisinde vergileme, seçimlerde oy kullanamayacak yabancı ülke üreticilerini ve vatandaşlarını hedef almaktadır.
  • Politikacılar vergi yasalarının ve bütçe sürecinin karmaşık ve anlaşılmaz olmasını isterler. Vergi kanunlarında sık yapılan değişiklikler, tekrarlardan vergi reformları, gelir vergisinde olduğu gibi tarife yapısının karmaşıklığı, bütçedeki gelir (ve gider) kalemlerinin çokluğu bu varsayımın gerçekliğine ilişkin örnekler olarak düşünülebilir.
  • Politikacılar kararsızların vergi yükünü azaltırken özellikle kendi partilerini desteklemeyen seçmenlerin vergi yükünü arttırmak isterler.

Vergi Uyumunda Mikro Sınırlar

Vergi uyumunda mükellef kaynaklı sınırlar aşağıdaki gibidir:

  • Vergi yansıması,
  • Verginin ikame etkisi,
  • Vergi kaçırma ve vergiden kaçınma.

Vergi Yansıması

Vergi yansıması vergi mükellefinin üzerindeki vergi yükünü başkalarına aktarmasıdır. Vergi yansıması, vergi ödeyen mükellefin/firmanın ödediği vergiye karşı verdiği bir tepkidir. Vergi yansıması mekanizmasıyla mümkünse ödenen verginin tamamı, değilse bir kısmı başkalarına aktarılmaya çalışılır. Verginin amortismanı veya kapitilizasyonu da vergi yansımasının bir çeşididir. Vergi alınması (veya artırılması) nedeniyle vergi konusu olan malın değerinin azalmasına verginin amortismanı denir. Bir verginin kaldırılması (veya azaltılması) nedeniyle vergi konusu olan malın değerinin artmasına ise verginin kapitilizasyonu denir.

Verginin İkame Etkisi

Ödenen vergi kişinin üzerinde gelir etkisi veya ikame etkisi yaratabilir. Ödediği vergi nedeniyle mükellefin daha fazla çalışmak suretiyle vergiden önceki gelir düzeyine çıkmasına gelir etkisi, tüketimini kısarak dinlenmeye ve/veya eğlenmeye yönelmesine ise ikame etkisi denir.

Vergi Kaçırma ve Vergiden Kaçınma

Yasal açıdan baktığımızda vergi kaçırmak, mükellefin vergi yükünü yasa dışı yollarla azaltmasıyken (örneğin gelirini düşük beyan etmek), vergiden kaçınma mükellefin vergi yükünü yasal yollarla düşürmesidir. Öte yandan vergiden kaçınma tamamen yasal ve risksiz bir davranıştır.

Vergiden kaçınma yasal boşluklardan yararlanmak suretiyle olabileceği gibi, mükellefin vergiden muaf olan veya daha az vergilendirilen ekonomik aktivitelere yönelmesi şeklinde de olabilir. Vergiden kaçınmada temel üç yöntem kullanılabilir:

  • Birincisi, vergi nedeniyle kişi malı satın almayabilir. Buna vergiye maddi anlamda intibak da denir.
  • İkincisi, vergi nedeniyle kişi vergili mal› stok yapabilir. Buna vergiye zaman anlamda intibak denmektedir.
  • Üçüncüsü, kişiler alışveriş, ticaret veya yatırım yapmak için düşük vergi oranı uygulanan veya hiç vergi olmayan yerleri (vergi cennetleri gibi) tercih edebilir. Buna vergiye yer anlamda intibak da denir.

Vergi kaçırma mükellefin vergi ödememek veya vergi yükünü azaltmak amacıyla yasalara uygun olmayan tüm davranışlarını kapsar. Vergi kaçırma bilerek yapılan vergi kaçırmayı kapsadığı gibi bilmeden yapılan hatalar ile vergi kanunlarına göre uyulması gereken davranışlara uyulmamasını da kapsar.

En fazla bilinen vergi kaçırma yöntemleri şunlardır:

  • İki farklı muhasebe kaydı tutarak vergi idaresine gerçeği yansıtmayan kayıtların gösterilmesi veya defter ve belgeleri bilerek yok edip mahkemelerden zayi ilamı çıkarmak,
  • Yasal mevzuata göre belge düzenlenmesi gerekirken hiç belge düzenlenmemesin veya geçerli olmayan belgeler düzenlenmesi yani sahte fatura kullanımı,
  • Küçük işletmeler yoluyla tamamen kayıt dışı üretim yapılması,
  • Kayıt dışı istihdam.

Vergi Kaçırmanın Ekonomik Etkileri

Vergi kaçırma en başta vergi gelirlerini düşürerek kamu harcamalarının ve hizmetlerinin etkin olarak görülememesine yol açar. Fakat vergi kaçırmanın bu ilk bakıştaki zararından çok daha farklı ve derin zararları bulunmaktadır. Bilindiği üzere vergi kaçırmanın yaygın olduğu bir ekonomide devlet kamu harcamaları ve hizmetleri için gerekli vergi gelirlerini ancak mevcut vergi gelirlerini artırarak sağlayabilir. Vergi oranlarının artması ise ekonomide etkinsizliğe yol açacaktır. Bir ekonomide kaçırılan vergi miktarının azaltılması sonucu vergi oranları düşürülerek vergi tabana yayılacaktır. Buda ekonomik etkinliği artırır.

Vergi kaçırmanın ve dolayısıyla kayıt dışı ekonominin yaygın olduğu durumlarda haksız rekabet söz konusudur.

Vergi kaçırma yatay eşitsizliği olumsuz yönde etkileyecektir; aynı gelire sahip iki bireyden yakalanmadan vergi kaçıranın kullanabilir geliri yüksek olurken dürüst mükellefin düşecektir. Bir ekonomide vergi kaçırmanın yüksek olması millî gelir, istihdam ve diğer birçok makroekonomik rakamların yanlış hesaplanmasına neden olacak, bu da maliye politikalarının başarısızlığına yol açacaktır.

Vergi Kaçırmanın Belirlenmesi ve Ölçüm Yöntemleri

Vergi kaçırmanın ekonomik boyutlarını ölçmek oldukça zordur. Tanımı gereği vergi kaçırma suçtur ve bu yüzden bireyler ve firmalar bu tür davranışlarını gizlerler.

Vergi kaçırmanın belirlenmesi ve ölçümünde iki temel yöntem kullanılmıştır: “Dolaysız ölçüm yöntemleri” ve “dolaylı ölçüm yöntemleri”.

Dolaysız ölçüm yöntemleri: Vergi kaçırma konusunda resmi veri, deney ve anket olmak üzere üç dolaysız belirleme ve ölçüm yöntemi kullanılmaktadır;

  • Resmî veri yöntemi: Bu yöntemde vergi inceleme elemanları tarafından gerçekleştirilen gerçek inceleme sonuçları kullanılarak vergi kaçırma belirlenmeye çalışılmaktadır.
  • Deney yöntemi: Bu yöntemde laboratuvar ortamında kişilerden kendilerine verilen kamu transferleri miktarı, vergi oranı, denetleme oranı, ceza miktarı gibi faktörleri dikkate alarak gelirlerini vergilendirilmek üzere beyan etmesi istenir. Katılımcılar gözlenerek faydalarını maksimize edip etmedikleri ve çeşitli faktörlerden (vergi oranı artışı, denetim oranı vb.) nasıl etkilendikleri gözlenir.
  • Anket yöntemi: Anket çalışmalarında mükelleflere geçmişte gerçekleştirdiği veya gelecekte planladığı vergi kaçırma faaliyetleri sorularak, çeşitli faktörlerin (algılanan denetim oranı, sosyal normlar, demografik özellikler vb.) vergi davranışlarını nasıl etkilediği araştırılmaya çalışılmıştır.

Dolaylı Ölçüm Yöntemleri: Vergi kaçırmanın dolaylı ölçüm yöntemleri şu şekilde sıralanabilir. Bu yöntemler aynı zamanda kayıt dışı ekonominin ölçülmesinde de kullanılmaktadır.

  • Gelir ve harcama yöntemleri ile elde edilen millî gelir hesapları arasındaki farkın hesaplanması,
  • Resmî iş gücü rakamları ile farklı yöntemlerle tahmin edilen gerçek iş gücü rakamları arasındaki farkın hesaplanması,
  • Toplam para arzında beyan edilmeyen gelirin izlerini araştırarak tahmin yapılması.

Vergi Kaçırmanın Analizi

Vergi kaçırmanın analizinde kullanılan yöntemler pozitif ve normatif olarak ikiye ayrılabilir. Pozitif analizde objektif değerlendirmelere yer verilir. Pozitif analizde sınanabilir sonuçlara varmak için bilimsel ilkeler kullanılır. Normatif analizde ise bilimsel bulgular kullanılmakla beraber subjektif değerlendirmeler yer almaktadır.

Vergi Kaçırmanın Pozitif Analizi

Vergi kaçırmanın pozitif analizinde ekonomik ve psikolojik modeller olmak üzere iki farklı bakış açısı kullanılmaktadır.

Ekonomik Modeller

Ekonomik modellerle vergi kaçakçılığı teorik düzeyde açıklanmaya çalışılmaktadır. Bu yaklaşımda mükellefin vergi kaçırmadan önce fayda maliyet analizi yapacağı ve ‘vergi kaçırmanın beklenen faydasının maliyetinden yüksek olması durumunda’ vergi kaçıracağı ileri sürülmektedir. Ekonomik modellere göre ahlaki değerler, sosyal normlar ve diğer psikolojik faktörler kişinin vergi kaçırıp kaçırmamasını herhangi bir şekilde etkilememektedir.

Ekonomik teoriye göre vergi kaçırma riskli bir hisse senedine yapılan yatırımla eş değerdir. Mükellef ceza miktarı denetleme oranı, vergi oranı ve gelir gibi faktörleri dikkate alarak beklenen kişisel faydasını maksimize etmek için vergi kaçırıp kaçırmayacağına, eğer kaçıracaksa miktarına karar vermektedir.

Psikolojik Modeller

Vergi kaçırmayı açıklamada kullanılan ekonomik modellerde vergi kaçırma basit bir kumar oyununa benzetilmekte ve vergi kaçırmanın beklenen ceza ile vergi oranlarından etkilendiği varsayılmaktadır. Öte yandan, birçok ampirik çalışma vergi ödemeyi etkileyen farklı faktörlerin varlığına dikkat çekmektedir. Buna göre algılar, tutumlar, ahlaki değerler ve demografik değişkenler vergi uyumunu etkilemektedir.

Vergi kaçırmada caydırıcı faktörleri sadece yasal cezalar olarak düşünmek yerine üç ana gruba ayırmak daha isabetli olacaktır. Bunlar: (i) devletin uyguladığı cezalar olan yasal yaptırımlar; (ii) kişinin ait olduğu gruptaki sosyal norma uygun olarak davranmadığı zaman karşılaşacağı utanç ve kaybedeceği saygınlığı ifade eden toplumsal etki yani sosyal ayıplama; (iii) kişinin kendi kendisine uyguladığı bir ceza olan suçluluk duygusu yani vicdan azabıdır.

Vergi Kaçırmanın Normatif Analizi

Kayıt dışı ekonominin genellikle ekonomiye zarar verdiği ve bu yüzden de kayıt dışı ekonominin azaltılması gerektiği görüşü önemlidir. Ancak bir toplumdaki mevcut gelir dağılımı dengesizliğinde düşük gelirlilerin yüksek gelirlilere yetişebilmeleri için kayıt dışı ekonominin getirilerinden yararlanmaları gerektiği iddia edilmektedir.

Vergi Kaçırmayı Etkileyen Faktörler

  • Vergi oranları
  • Gelir
  • Gelir Kaynağı
  • Algılanan adalet
  • Beklenen Ceza
  • Sosyal Normlar, Referans Grubu Etkisi ve Suçluluk Duygusu

Vergi Uyumu İle İlgili Kavramlar

Vergi Kapasitesi ve Vergi Gayreti

Bir ülkenin en az geçim seviyesinin üstünde kalan GSYH’sine o ülkenin vergi kapasitesi denir. Vergi gayreti oran› ise toplanan verginin vergi kapasitesine oranıdır. Vergi gayreti oranı yönetimlerin kendi vergi kapasitelerinden ne oranda faydalandıklarını gösterir.

Kayıt Dışı Ekonomi

Devletin düzenlemelerinden, vergilemeden veya gözleminden kaçırılan ya da kısmen gizlenen katma değer yaratan ekonomik faaliyetlere ve bu faaliyetlerden elde edilen gelirlere kayıt dışı ekonomi denir.

Verginin Reddi

Uygulanmak istenen bir verginin toplumsal boyutta kabul edilmemesine verginin reddi denir. Verginin reddi kavramı bazı kaynaklarda vergi grevi olarak da adlandırılmaktadır.

Vergi Rekabeti

Ülkelerin veya ülke içinde bölgelerin birbirleriyle vergi konusunda rekabete girmeleri vergi rekabeti olarak tanımlanabilir.

Vergi Tatili

Vergi tatili ülkede yabancı sermayeden belirli bir süre boyunca vergi alınmamasını ifade eder. Vergi tatili benzer şekilde yerli sermaye için de uygulanabilir.

Vergi Cenneti

Herhangi bir ülkede veya bölgede, finansal ve diğer hizmetler üzerinde herhangi bir vergi alınmaması veya nominal bir vergi alınması ve/veya bir ülkenin kendisini vergi cenneti olarak tanımlaması veya başka ülkelerce bu şekilde varsayılması durumunda bu ülke/bölge vergi cenneti olarak adlandırılır.

Çifte Vergileme

Bir vergi konusunun iki defa vergilendirmesine çifte vergileme denir.

Vergi Uyumlaştırması

İki veya daha fazla ülkenin vergi sistemleri arasındaki farklılıkları azaltmasına vergi uyumlaştırması denir. Daha geniş bir tanımla, ekonomik iş birliğini hedefleyen devletlerin bu ilişkilerini daha başarılı kılmak için vergilendirme konusunda paralellik sağlamak üzere yapılan çalışmaların bütününe vergi uyumlaştırması denir.

Transfer Fiyatlandırması

Aralarında ilişki bulunan bu şirketler birbirlerine mal ve hizmet satarken transfer fiyatlaması uygulayarak mal ve hizmetlerin fiyatını toplam vergi yüklerini düşürecek şekilde ayarlayabilirler.

Vergi Harcamaları

Vergi mükelleflerine getirilen muafiyetler, vergi konularına getirilen istisna ve indirimler dolayısıyla vergi gelirlerindeki kayıplara vergi harcamaları denir.

Vergi Erozyonu

Vergi erozyonu yasal boşluklar ve vergi harcamaları gibi nedenlerle vergi gelirlerindeki azalmayı ifade etmek için kullanılan bir terimdir.

Vergi Arbitrajı

Vergi arbitrajı kavramı vergi sistemindeki farklılıklardan doğan özellikleri kullanarak herhangi bir riske girmeden kazanç sağlama faaliyeti olarak tanımlanır.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi