Mitoloji ve Din Dersi 5. Ünite Özet

Yunan Ve Roma Mitolojisi

Giriş

Bugün dilimize batı dillerinden geçmiş olan aslı Eski Yunanca Mythologia’dan gelen mitoloji, efsaneler bilimi olarak da adlandırılır İlkçağ mitolojileri bugün bizim tek tanrılı dinlerden anladığımız kavramlardan çok farklıdır. Mitoloji daha çok sanatkârın esin kaynağı olarak kullandığı malzemelerin bütünü olarak değerlendirilmelidir. Mitolojik kavramların pek çoğu herhangi bir doğa olayının simgesidir. Mitoloji deyince ilk akla gelen hep Yunan ve Roma mitolojileridir. Ancak her köklü ulusun birer mitolojisi vardır. Tüm bu mitolojiler üç ana tema işlerler. Bunlar; Yaradılış, Türeyiş, Tanrıların Doğuşu. Yunan ve Roma mitolojilerinde tanrı betimlemesinin en önemli özelliği insan biçiminde gösterilmeleridir.

Yunan Mitolojisi

Bu ünite de Yunan mitolojisinin oluşumunda önemli rolü olan antik yazarlardan Homeros ve Hesiodos hakkında bilgi edinilecek. Hesiodos ve Homeros dışındaki antik dönem mitologya yazarları liste halinde verilecektir. Yunan tanrılarının oluşum evreleri ve özellikle Olympian tanrılar arasında sayılan tanrılar efsaneleri, sembolleri, egemenlik alanları, resim ve yontu sanatındaki betimleme özellikleri ve bu tanrılar onuruna yapılmış olan Anadolu dışı ve Anadolu’daki kült alanları anlatılacaktır.

Yunan Mitolojisinin Oluşumu

Yunan mitosunun yazıya geçirilmesi Homeros ve Hesiodos ’la başlar, ancak daha sonra Homeros ve Hesiodos ’un yarattıkları tanrı soylarına ve efsanelere eklemeler ve katkılar yapılır. Yunan mitolojisi MÖ 700 yıllarında tam olarak gelişmiştir. Yunan tanrıları hem görünüş hem de karakter olarak insanlara benzer. İnsanlardan farklı olan yönleri ölümsüz olmaları ve özel besinlerle (ambrosia ve nektar) beslenmeleridir.

Mitologya Yazarları

Homeros

Grek mitolojisinin en önemli kaynağıdır. Homeros’un hakkındaki bilgilerimiz bugün bile hala çok eksiktir. Homeros’a atfedilen iki eser İliada ve Odysseia’dır. Homeros’un MÖ 850 yılları civarında yaşadığı ve İzmirli olduğu en çok kabul edilen bilgidir. Yani Homeros’un yurdunun Batı Anadolu’da Ionia bölgesinde İzmir (Smyrna) olduğu genellikle kabul görmektedir Hem İliada hem de Odysseia sözlü geleneğin ürünleridir ve yazıya geçirilmeleri İlk Çağ’da Yunanistan’da olmuştur. İliada Homeros’un Yunanca İlias adını taşıyan destanı, İlion ya da Troya olarak adlandırılan kentin destanıdır. Destanın konusu Homeros’un yaşadığı kabul edilen tarihten yaklaşık 400 yıl önce yapıldığı kabul edilen, Tunç Çağı’nın sonlarında Akhalar ile Troyalılar arasında geçen Troya savaşıdır. Ancak bu destanda savaşın çok kısa bir bölümü anlatılır. Savaş, Troya’lı Paris’in Miken Kralı Agamemnon’un kardeşi Sparta kralı Menelaos’un karısı Helene’ye âşık olup, onu Troya ’ya kaçırması nedeniyle çıkmıştır. Bu olay üzerine Menelaos ve Agamemnon ile birlikte Akha ordusu Troya seferine çıkar. Savaş bir türlü sonuçlanmayınca Akhalılar tahta at hilesine başvururlar. Tahta at içinde Trya’ya giren Akha askerleri kenti talan edip, erkekleri öldürür, kadınları da esir alır. Bu destanda anlatılan mitolojik öyküdür. Troya savaşının bugün kabul edilen gerçek nedeni ise Anadolu’nun zengin maden yataklarının olması ve ticaret açısından büyük öneme sahip olan Boğazlara Akhalılar’ın sahip olmak istemeleridir. Odysseia ise Ithake kralı Odysseus’un serüvenlerinin anlatıldığı bir destandır. Bu destan da 24 bölümden oluşur. Odysseus’un Troya’dan ülkesi İthake’ya dönüş yolculuğu anlatılır.

Hesiodos

Grek mitolojisi hakkındaki ikinci büyük kaynak MÖ 8. Yüzyılda yaşamış olan Hesiodos ’tur. Hesiodos ’da Ionialıdır. Günümüzdeki Foça (Phokaia)’nın kuzeydoğusundaki Kyme şehrinde doğmuştur. Babası tarım işleriyle uğraşan çiftçidir. Doğduğu şehirden Yunanistan’a, Boiotia’ya göç etmiştir. İşler ve Günler (Erga Kai Homerai) ve Tanrıların Yaratılışı (Theogonia) adlı iki önemli yapıtı vardır. Boiotia’daki Helikan Dağının doğusunda Askra’da yaşamıştır. Dor ve Aiolya etkilerinde, Ionia lehçesi ile yazdığı eseri 1022 heksametron dizeden oluşur. Homeros ile Hesiodos’u karşılaştırdığımızda birbirlerine benzemedikleri dikkatimizi çeker. Homeros kaynak yapıtlarında bize adını bile vermezken Hesiodos her iki yapıtında da adını verir, kendinden söz eder, akrabalarını, kentini belirtir, günlük yaşamla ilgili önemli bilgiler aktarır.

Tanrıların Doğuşu

Hesiodos’a göre evrenin başlangıcı karışıklık, belirsizlik ve sonsuz boşluk anlamına gelen Khaos’tu. Khaos’tan yerküre ya da Toprak (Gaia ya da Ge) doğdu, Gaia Khaos’un aksine belirsiz bir boşluk olmayıp, biçimi vardı. Gaia yani Toprak / Yerküre üzerinde tanrılar, insanlar ve hayvanlar güvenle yürüyebilirlerdi. Gaia cinsel birleşme olmaksızın gökyüzünü (Ouonos), kendisini tümüyle kucaklayabilsin diye dağları ve en sonunda da Deniz’i (Pontos) doğuran birincil varlıktır. Bu varlıkların kendi kendine üreme yani Parthenogenesis yoluyla doğurmuştur.

Theogonia ’da Musalara övgü bölümünden sonra asıl konu olan evrenin yaratılışına girilir. Burada üç öge ya da ilke sayılmaktadır. Khaos, Gaia ve Eros. Eros birleştirici yetisiyle yaratılışa olanak tanıyan ve türün sürekliliğini sağlayan güçtür. Khaos’tan Nyx ve Erebos ilkeleri çıkar. Nyx yeryüzündeki geceyi, Erebos ise yer altı derinliklerinin yoğun sisini, karanlığını simgeler. Nyx ’ten iki ışık ilkesi olan Aither (Esir) ve Hemera (Gündüz) doğar. Gaia ile Ouranos’un birliğinden canavar varlıklar ürerler. Bu canavarlar, evrensel dayanışmanın gereklerine henüz boyun eğmemiş olan, yıkıcı ve yok edici doğal güçlerin temsilcileridir. Bu dev ve canavar türü yaratıklar, Titanlar, Kykloplar ve Hekatonkheir’lerdir. Evrenin oluşumu biçimsel olarak tamamlanınca, Titanların doğuşuyla evrende Theogonia yani tanrıların doğuşu yer almıştır. Okeanos, Koios, Krios, Iapetos, Hyperion ve Kronos erkek titanlardır. Theia, Rheia, Themis, Mnemosyne, Phoibe ve Tethys ise dişi titanlardır. Gaia, Ouranos’a üç Kyklops doğurmuştur. Alınlarının ortasında yuvarlak tek gözleri olan ve çok büyük fiziksel güce sahip olan bu varlıkların adları: Brontes (Gök Gürültüsü),Steropes (Yıldırım) ve Arges (Şimşek)’tir. Gaia ’nın en son doğurduğu üç varlık ise Hekatonkheirler ya da yüz kollulardır. Hekatonkheirler ’in adları ise Kothos (cezalandıran), Briareus (Güçlü) ve Gyes (Çok kollu- bacaklı) dır. Bunlar kibirli, sert hareketli ve öfkeli devlerdir. Yüz tane kolları ve elli başları vardır. Toprak dediğimiz tanrısal varlığın ilk somut görünümü olan Gaia aynı zamanda yaşamı veren ve alan Büyük Evrensel Annedir. Gaia ‘nın karnında gömülü kalmaktan kurtardığı Titanlar onun egemenliği altında aralarında tanrısal çiftler oluştururlar. Tanrısal çiftler şunlardır;

  • Okeanos – Tethys
  • Koios – Phoibe
  • Hyperion – Theia
  • Krios – Eurybie
  • Kronos – Rheia

Iapetos ile Themis ise farklı eşler seçmişlerdir. Themis kendinden sonraki kuşaktan Zeus ile evlenmiştir. Iapetos ise eş olarak Okeanos kızı Klymene’yi seçer. Evrenin efendisi Kranos, korkuya kapılıp Ouranos gibi döllerini yok etme yoluna gitmiştir. Kronos doğan çocukları doğar doğmaz yutmaktadır Rheia doğan çocuklarının hemen yutulmasına üzülür ve altıncı çocuğunu doğurmak üzereyken Ouranos ile Gaia’dan yardım ister. Rheia’yı Gaia ve Ouromos doğurması için Girit’in bir mağarasına götürüp saklarlar. Zeus doğduktan sonra Gaia Kronos’a bezlere sarılmış bir taş sunar. Kronos ’da bunu yutar. Zeus Girit’teki mağarada Rheia’nın rahipleri Kuret’ler tarafından büyütülür. Amaltheia adlı keçi Zeus’u sütüyle besler. Kronos ve Rheia’nın evliliğinden Zeus, Hades, Poseidon, Hestia, Hera ve Demeter olmak üzere 6 çocuğu olmuştur. Yunan mitolojisi içinde Zeus baştanrıdır. Egemenliği sadece kendi gücüyle ama daha önceki tanrılardan da yardım alarak elde ettiği için Kronosoğlu saltanat gücünü görev ve onur dağıtımıyla gösterdi. Zeus titanları yenmişti ama çocuklarının yenilgisine dayanamayan Gaia, Tartaros ile birleşip başında yüz yılan bulunan Typhon’u doğurdu ve onu Zeus’a karşı kışkırttı. Zeus onu da yenerek Olympos’ta egemenliğini sağlamlaştırdı. Kardeşleri ile evreni paylaşarak Olymposlu tanrılar kuşağını oluşturdu.

Olimposlu Tanrılar

Yunan tanrıları, Yunanistan’da Theselya ve Makedonya arasında yer alan Olympos Dağındaki Hephaistos’ un inşa ettiği saraylarında yaşar, Nektar ve Ambrossia ile beslenirlerdi. Olympos, Zeus dışında, Yunan mitolojisinin 12 büyük tanrısının evidir. Bu 12 büyük tanrıya, diğer ufak tanrılardan ayırmak için Olympian veya Olymposlu Tanrılar da denir. Olympos’ta sürekli yaşayan ve her kaynakta Olympian olarak geçen 10 tanrı vardır. Bunların dışında 12 Olymposlu tanrı arasında zaman zaman sayılan, zaman zamansa sayılmayan ve sürekli Olympos’ta bulunmayan 4 tanrı vardır. Bunlar; Hades, Demeter, Dionysos, Hestia ’dır.

Zeus

Yunan mitolojisinde bilgeliğin doruğundaki tanrıdır. Hem tanrıların hem insanların babasıdır. Titanlardan Kronos ile Rheia’nın oğludur. İlk evliliğini akıl, sağgörü, kurnazlık ve kalleşliğin tanrıçası olan Metis ile yapmıştır. Zeus daha sonra Themis ile birleşerek, üç Hora ’nın meydana gelmesini sağladı. Eunomia disiplinle, Dike adaletle Eirene de barışla görevlendirilmişlerdi. Aynı ilişkiden insanların kaderini belirleyen beyaz giysili Moiralar doğmuştur. Klotho (dokuyan), Lakhesis (dağıtan) ve Atropos (vazgeçilmeyen) dur. Zeus ayrıca Mnemosyne (bellek tanrıçası) ile birleşir ve Mousa’lar dünyaya gelir. Bunlar şarkının, düşüncenin, tarih, matematik, iyi konuşma ve bilgeliğin tanrıçalarıdır. Leto da Zeus’dan gebe kalarak Apollon ve Artemis’i dünyaya getirmiştir. Hera ile evliliği ise kutsal evlilik (Hieros Gamos) olarak kabul edilir. Zeus’un Europe ile evliliğinden Minos, Rhadamantis ve Sarpedon doğar. Zeus kuğu görünümünde Leda ile birlikte oldu. Bu birliktelikten Helene doğdu. Danae ile birleşmesinden ise Yunan mitolojisinin en büyük kahramanlarından biri Perseus doğdu. Zeus sadece göksel olayları yönetmekle, yağmur yağdırmak, şimşekler, yıldırımlar fırlatmakla kalmaz, yeryüzünde düzenin ve adaletin korunmasını sağlar. Krallık gücünün ve sosyal hiyerarşinin kefilidir. Zeus kült olarak Girit adasında ortaya çıkmıştır. Ancak en önemli kült merkezi Olympia’dadır. Zeus görsel olarak elinde şimşek ya da asa ile sakallı bir erkek olarak betimlenmiştir. Kartal, boğa ve şimşek en önemli sembolleri arasındadır.

Hera

Olymposlu tanrıçaların en büyüğüdür. Zeus dışında bütün erkek ve kız kardeşleri gibi o da Kronos tarafından yutulmuştur. Ama Metris ‘in kurnazlığı ve Zeus’un sayesinde yeniden hayata döndürülmüştür. Zeus ve Hera’nın birleşmesinden Hephaistos, Ares, Elleithyia ve Hebe dünyaya gelmiştir. Hera evli kadınların koruyucusudur. Kıskanç, öfkeli ve kinci olarak nitelendirilir. Hera’nın simgesi tavus kuşudur. Tavus kuşunun tüylerindeki desenler, tanrıçanın İo’nun başına diktiği gözcü Argos’un gözlerinin imajı olarak kabul ediliyordu. Hera bir ana tanrıça figürüdür. Argos kenti bu tanrıçanın erken dönem kültür merkezidir. Sisam adasındaki tapınağı da diğer önemli merkezdir. Tapınaklarına Heraion denir.

Poseidon

Kronos ile Rheia’nın oğlu olan Poseidon denizlerin tanrısıdır ve her şeyden önce sularla ilişkili yeryüzü olayları ile arasında bir bağ vardır. Tanrı ergenlik çağına gelince Halia’ya âşık olup, birlikteliklerinden 7 çocukları dünyaya gelir. Bu çocukların sadece biri kızdır. Bu kıza Rhodos adı verilir. Poseidon’un yasal karısı Amphitrite’dir. Bu evlilikten dalgaları alt üst eden ve yatıştıran Triton meydana gelir. Gaia ile olan birlikteliğinden Antaios adlı dev yaratık meydana gelir. Thoosa adlı Nympha ile birleşmesinden tepegöz Polyphemos doğar. Poseidon kaybolan kızının yasını tutan Demeter’e at görünümünde yaklaşıp sahip olmuştur. Bu birliktelikten bir kızla ünlü at Areion doğmuştur. Sakallı ve gösterişli ve Zeus’a benzer tipte betimlenen Poseidon atlarında efendisi olduğu için bu tanrıya Poseidon Hippies ya da at eğitici de denirdi. Palamut, Yunus balığı, at, boğa ona adanmış hayvanlardır.

Ares

Zeus ile Hera’nın oğlu olan Ares kaba kuvvetli ve korkunç savaşı simgeler. Yanında kardeşi kavga tanrıçası Eris ve Aphrodite ’den doğma iki oğlu Deimos (korku) ve Phobos (bozgun); ölüm tanrıdan Keresler ve kargaşanın simgesi Kudoimos bulunur. Ares betimlemelerinde zırhlı, miğferli, kalkan, kılıç ve mızrakla donanmış olarak görülür. Ares’ in Pelias’un kızı Polepeia’dan da Kyknos adlı acımasız bir haydut olan oğlu doğmuştur. Bu haydut Herakles tarafından öldürülmüştür. Thebai’de Ares tapınağı olduğu gibi, antik yazarlar Ares’in Atina’da Agora yöresinde de bir tapınağının olduğunu belirtirler. Anadolu’da Ionia bölgesinde Metropolis antik kentinde yapılan kazı çalışmaları sırasında Ares tapınağının kalıntıları bulunmuştur Ares Yunanistan’ın aksine Roma’da sevgi gören bir tanrı olmuştur. Latince adı Mars olan tanrının Roma’daki tapınağında rahipler kurulu Mars’ın on iki kalkanını korurlar ve her yıl savaş tanrısı adına şenlikler düzenlerler.

Hermes

Zeus ile Maia’nın oğludur. Arkadhia’nın güneyinde Kyllene dağında bir mağarada doğmuştur. Hermes daha doğduğu gün kundaktan çıkıp mağaradan uzaklaşır. Theselya’ya kadar gider. Karnı acıkınca da Apollon ’un sürülerinin otladığı yere gelir. Oradaki hayvanları çalar. . Apollon hırsızlığı kimin yaptığını öğrenir. Kyllene ’ye mağaraya gider sürüye karşılık Hermes ’in çalgısı liri alır. Hermes bu şekilde elde ettiği sürüleri güderken, flütü (Syrinks ya da Pan flüt) icat eder. Apollon bu aleti de Hermes’ ten, Kerykeion adlı altın çobandeğneği ve Hermes’e kehanet dersleri verme karşılığında alır. Böylece Hermes habercilerin başı ve hırsızların koruyucusu olur. Arkadia dağlarında Odysseus’un eşi Penelope ile birleşip Pan adındaki çocuğu olur. Pan keçi ayaklı, boynuzlu, kuyruklu, çok güzel flüt çalan ve kırlarda dolaşan kırların tanrısıdır. Hermes tüccarların da tanrısıdır. Hermes tüm bu özelliklerinin yanı sıra yolculara da rehberlik eden bir tanrıdır. Mersin ağacı, zeytin, haşhaş ona adanan bitkilerdir.

Hephaistos

Zeus ile Hera’nın oğlu. Ancak bazen Zeus’un Athena’yı herhangi bir kadının varlığına ihtiyaç duymaksızın dünyaya getirmiş olmasını kıskanan Hera’nın Hephaistos’u tek başına doğurmuş olduğu da ileri sürülür. Hephaistos çirkinliğini ve topallığını her türlü madeni işleyip olağanüstü güzellikte eserler yaratmakla kapatmıştır. Sanatın ve işçiliğin yüceliğini simgeleyen bir tanrıdır. Güzellik ve aşk tanrıçası Aphrodite, Kharitlerin en genci Aglaie ve zerafet perisi Kharis ile evlenmiştir. Hephaistos heykellerinde güçlü kuvvetli, kolları adaleli, göğsü kıllı, iri yarı olarak betimlenir.

Aphrodite

Homeros’a göre Aphrodite Zeus ile Okeanos kızı Dione’den doğmadır. Güzellik ve aşk tanrıçasıdır. Aphrodite topal tanrı Hephaistos ’la evlendirilmiştir. Ama güzellik tanrıçası Ares’e âşıktı. Ares ile birleşmesinden Phobos (Bozgun), Deimos (korku) ve Harmonia (uyum) doğar. Ayrıca Adonis, Troya kralı soyundan Aineias’ın babası Ankhises ile de birlikte olmuştur. Hermes ile birlikteliğinden Hermaphroditos olur. Dionysos ile sevişmesinden de Priapos doğmuştur. Yunanistan ve Roma’da güzellik ve aşk tanrıçası olarak kabul edilen Aphrodite Anadolu’da bereketi de simgeler. Bu yönünün vurgulandığı kentlerden biri de Aphrodisias’tır. Burada Aphrodite çok memeli olarak ve giyimli betimlenmiştir. Bitkilerden ve meyvelerden mersin ağacı, haşhaş, elma, nar, gül ona adanmıştır. Serçe ve güvercin ise kutsal kuşlarıdır. Keçi, istiridye, yunus balığı ve kaplumbağa da ona adanmıştır.

Apollon

Zeus ve Leto’nun oğludur. Mitolojide müziğin, güzel sanatların, güneşin, ateşin ve şiirin tanrısıdır. Ayrıca bilicilik, kehanetle de ilgilenen bir tanrıdır. Adı değişmeden Roma mitolojisine geçen tek tanrıdır. Bu tanrının adının Yunanca olmadığı herkes tarafından bilinir. Hititçe yazıtlarda geçen Apullunas tanrının adıyla benzerliği dikkat çekicidir. Yunan mitolojisindeki en önemli tanrılardan biridir. Son yapılan araştırmalarda bu tanrının Anadolu kökenli bir tanrı olduğu ortaya konmuştur. Apollon ‘un asıl doğum yerinin Patara, yani Anadolu kıyıları (Lykia) olduğu belirtilmektedir Apollon bazı tradisyanlara göre Delos’ta doğmuştur. Bu nedenle Deloslu diye de anılır. Delos’tan Delphoi’ye gittiği, orada canavar pythonu öldürdüğü anlatılır Anadolu’da Apollon’a tarlaların koruyucusu olarak Apollon Smintheus adıyla tapınılmıştır. Ayrıca Klaros’da, Didim’de, Side’de, Alabanda ’da, Aigai’de, Hierapolis’te de tapınakları vardır. Çok sayıda da Apollon ayakta, sakalsız genç, yakışıklı, sıhhatli ve genellikle çıplak betimlenmiştir.

Artemis

Zeus ve Leto’nun kızıdır. Zeus’tan hamile kalan Leto’nun bu ikizleri Delos Adasında dünyaya getirdiğine inanılırsa da Artemis Anadolulu bir tanrıçadır. Artemis doğa tanrıçasıdır. Doğuran kadınların yardımcısı ve hayvanların koruyucusudur. Okları ile ünlüdür. Vahşi hayvanların tanrıçası olduğunu gösteren Pothnia Theron sıfatı ile anılır. Toprak ve bereketi de simgeler. Artemis’in en kutsal tapınım merkezi ise Efes’teki tapınaktır.

Athena

Zeus ile Metris ’in kızıdır. Metris hamileyken Zeus onu yutmuştur. Doğum zamanı gelince, Zeus kafasını bir balta ile yarmasını Hephaistos’a emretmiştir. Böylece Athena Zeus’un kafasından silahlı bir kız olarak fırlamıştır. Akıl, sanat, strateji ve barış tanrıçasıdır.

Devamlı Olympos’ta Bulunmayan Tanrılar

Hades

Kronos ile Rheia’nın oğludur. Titanlara karşı kazandığı zaferden sonra ölüler dünyası ya da Tartaros’un yönetimi verilmiştir Hades ölüler dünyasına giren hiç kimsenin yeniden canlılar arasına dönmesine izin vermeyen acımasız bir hükümdardı. Çevresinde daimon ve cinlerden oluşan yardımcıları vardı. Bunlardan birisi sandalcı (kayıkçı) Kharon idi Kharon ruhları alır, suları ölümsüzlük veren stkys ırmağının karşı yakasına geçirirdi. Burada ayrıca üç başlı köpek Kerberos bekçi olarak beklerdi. Hades genellikle tanrılar toplantılarına katılmaz, yeryüzüne de nadiren çıkardı. Yeğeni Persephone’ye âşık olup, onu Sicilya ovalarında arkadaşlarıyla çiçek toplayarak eğlendiği sırada kaçırmıştır. Hades ’in adıyla anmaktan genellikle kaçınılırdı. Çünkü onun öfkesini uyandırmaktan korkulurdu. Bu sebeple onu anarken genellikle Plauton yani zengin sıfatı kullanılırdı. Böylece hem yerin işlenmiş toprağının hem de onun derinliklerinde sakladığı madenlerin tükenmez zenginliğe atıfta bulunulmuş olurdu. Bu nedenle de Plauton genellikle elinde zenginlik sembolü olan bereket boynuzu tutar pozda betimlenir.

Demeter

Kronos ile Rheia’nın kızı olan Demeter toprak ve bereket tanrıçasıdır. Homeros’un destanlarında güzel saçlı kraliçe, güzel örgülü Demeter diye anılır. Ekinleri ve özellikle buğdayı simgeler. Demeter ile ilgili tek efsane mevsimleri simgeleyen bir efsanedir. Anadolu’da da Pergamon, Priene ve Knidos kentlerinde bu tanrıçaya atfedilmiş kutsal alanlar vardır. Demeter’ in simgeleri başak, nergis ve haşhaştır. Sevdiği kuş turna, tercih ettiği kurban dişi domuzdur. Genellikle oturur pozda meşaleler ve yılanlarla birlikte betimlenir.

Dionysos

Zeus ile Semele’den olmadır. Büyük tanrılar arasında annesi ölümlü olan sadece Dionysos ’tur Betimlemelerde Dionysos ’un elinde çoğunlukla şarap kabı olan Kantharos Thrysos (sarmaşık sarılı, süslü uzun sopa) tutar. Etrafında sarmaşık dalları ve asma dalları bulunur. Boğa, eşek, keçi, tavus kuşu, geyik, kaplan Dionysos’a adanan hayvanlardır. En önemli toprağı Anadolu’da Teos da bulunur.

Roma Mitolojisi

Önceleri Romalılar hiçbir tanrıya tapmamışlardır. Ancak artan savaşlar ile birlikte tanrı inancı Roma’ya da gelmiştir. Romalılar genelde Yunanlıların Olympian tanrılarını kabul etmişlerdir. Sadece adlarını değiştirerek Olymposlu tanrılara tapmışlardır.

  • Zeus – Jüpiter,
  • Poseidon – Neptunus,
  • Hestia – Vesta,
  • Hera – Iuno (Juno),
  • Ares – Mars,
  • Hephaistos – Vulcanus,
  • Aphrodite – Venus,
  • Hermes – Mercurius,
  • Artemis – Diana,
  • Hades – Pluton,
  • Dionysos – Bakkhos,
  • Demeter – Ceres,
  • Eros – Cupid

adlarını almıştır. Apollon ise adı değişmeden Roma mitolojisine geçen tek tanrı olma özelliğini taşımaktadır. Romalılar dürüstlük, doğruluk ve cesurluk gibi farklı anlayışları tanrılarla özdeşleştirmişlerdir. Roma mitolojisini Yunanlıların İtalya’ya yerleşmesinden sonra Yunan mitolojisinin etkisinde kalarak değişikliğe uğramıştır.


Güz Dönemi Dönem Sonu Sınavı
18 Ocak 2025 Cumartesi
v