Bilişim Sistemleri Ve Lojistik Dersi 3. Ünite Özet

Lojistik Karar Destek Sistemleri

Giriş

Günümüzde tedarik zincirlerinin giderek genişlemesi ve tedarik zinciri süreçlerinin büyük ölçüde karmaşıklaşması sonucunda işletmeler insan faktörüne dayalı olarak süreçleri yönetememekte ve çözüm geliştirememektedir. Dolayısıyla karar alma süreçlerine destek olabilecek yöntem ve yaklaşımların kullanılması günümüz endüstriyel ilişkilerinde zorunluluk haline gelmiştir.

İşletmeler ve tedarik zincirleri yönetsel süreçlerinde birtakım sistemler kullanabilmektedir. Bu sistemler süreçlerin optimizasyonu açısından önemli faydalar yaratabilmektedir. Optimizasyon; en iyileme anlamına gelir ve her zaman için hedeflenen sonuç, optimizasyon teknikleri kullanılarak ulaşılan sonuçtur. Bir işin yapılmış olması demek, o işin en iyi şekilde yapıldığı anlamına gelmez. Optimizasyon teknikleri, yapılmış veya yapılmakta olan işin en iyi çözümünü ortaya koymak için kullanılır.

Bu kapsamda işletmeler içerisinde karar verme süresini hızlandıran ve kararların anlaşılır olmasını sağlayan sistemlere Karar Destek Sistemleri (KDS) (Decision Support SystemsDSS) adı verilmektedir. Karar Destek Sistemleri, insanların karar almasına yardımcı olan ve işin nasıl yapılacağının bilinmediği sahalarda çalışabilmeyi sağlayan sistemlerdir.

Karar Destek Sistemleri

Karar Destek Sistemleri bütünleşik bir yaklaşım olup, tedarik zincirleri içerisinde gerçekleştirilen tüm faaliyet ve fonksiyonların bütüncül bir çerçevede organize edilmesini ve yönetilmesini sağlayan bir perspektife sahiptir. Dolayısıyla sistemde yer alan tüm faaliyetlerin en etkin ve verimli bir biçimde yürütülebilmesi için optimizasyon yaklaşımını temel almaktadır. Karar Destek Sistemleri sistemde yer alan süreçleri optimize ederken her bir alt süreç için hedef değerler saptanmakta, bütün süreçlerin bu hedeflere ulaşıp ulaşmadığı gözden geçirilmektedir. Aynı zamanda hedefler ve gerçekleşen süreçler arasında sapma söz konusu ise bu sapmaların nedenleri ve ne ölçüde giderilecekleri de Karar Destek Sistemleri ile analiz edilmektedir. Karar Destek Sistemleri tedarik zinciri ve işletmeler içerisindeki problemlere odaklı ve onların çözümü için yollar geliştiren, bilgisayar, donanım ve teknoloji temelinde bir araya gelen sistemlerin ortak adı olarak ifade edilebilmektedir.

Karar alma süreçlerinde yer alan yöneticilerin işletmelerin herhangi bir fonksiyonu ve faaliyeti için karar almaları gerektiğinde Karar Destek Sistemlerini kullanmaları mümkün olabilmektedir. Bununla birlikte Karar Destek Sistemleri karar alma sürecinde yer alanlara büyük ölçüde güncel ve tam doğruluğa sahip bilgileri sağlayarak doğru karar almalarına yardımcı olabilmektedir.

İşletmeler, stratejik, taktik ve operasyonel düzeyde çok sayıda kararı günlük olarak almakta ve bunları hayata geçirmektedirler. Bu kararların doğruluğu işletmelerin rekabet koşullarında hayatta kalmalarına ve faaliyetlerine devam etmelerine olanak sağlamakta, aksi durumda işletmeler rekabet dışı kalabilmektedir. Dolayısıyla işletmelerin karar alma süreçlerinin önemini içselleştirmiş olması etkinlik ve verimlilik temelinde faaliyet gösterebilmelerine de olanak sağlamaktadır.

Karar, algılanan ihtiyaçlara özgü kasıtlı ve düşünceli seçime denir. Karar vericinin mevcut tüm seçenekler arasından amacına veya amaçlarına en uygun bir veya birkaç seçeneği seçme sürecine girmesine ise karar verme denir. Başka bir şekilde ifade edilirse karar verme; karar vericinin mevcut seçenekler arasından bir seçim, sıralama ya da sınıflandırma yaparak bir sorunu çözme sürecidir.

Karar Destek Sistemleri çoğunlukla yarı yapılandırılmış (semi structured) problemlerin çözümünde kullanılmakla birlikte, yapılandırılmış ve yapılandırılmamış problemler için de kullanılabilmektedir. Sistemler veri ve model tabanlıdır. Kullanıcılar, özgün ve belirli bir probleme ilişkin veriler ve bir ya da daha çok yöntem çerçevesinde model kurma olanağı sağlayan bu tür sistemler yardımıyla daha hızlı ve daha isabetli kararlar verebilmektedir. KDS’nin tanımı yapılırken, yarı yapılandırılmış kavramı önemli bir unsur olmaktadır.

En temel anlamı ile Karar Destek Sistemleri; yöneticilerin belirli koşullar ve değişkenler altında daha iyi karar verebilmelerine yönelik kullanılan ve farklı yaklaşımlar çerçevesinde alternatif çözümler önerebilen sistemlerdir.

KDS, birinci amacı karar vericileri karar verme sürecinde bilgiyle desteklemek olan bilgisayar tabanlı bir bilişim sistemi olup, KDS üzerinde çalışılırken, çözümleri için herhangi bir algoritma ya da prosedür geliştirilemediği için yarı yapılı olarak adlandırılan problemlerle ilgilenilmektedir. Bu tür problemler, ancak insan ile bilgisayarın işbirliği neticesinde çözülebilmektedir. Karar alma ile ilgili olarak yaratmış olduğu faydalar aşağıdaki gibidir:

  • İçerik ve teknik konuları değişen koşullara göre esneterek uyumlaştırma
  • Bilgi ve verilerin sınıflandırılmasına ilişin esneklik sağlaması
  • Karar vericiler tarafından kullanım kolaylığı sağlaması.

Karar Destek Sistemleri, karar alma durumundaki yöneticilere, model desteği, bilgi desteği, yazılım desteği, hesaplama desteği ve açılım (analiz) desteği ve benzeri destekleri sağlamak amacıyla geliştirilen bir yönetim bilgi sistemi türüdür. Karar Destek Sistemleri, işletme yönetimi kararlarını desteklemek için, işletme içi ve işletme dışı kaynaklardan model tabanı, bilgi tabanı ve veritabanı sağlayan, bilgisayar etkileşimli ve İnternet erişimli bir bilişim sistemidir.

Etkin bir Karar Destek Sistemi karar almayı kolaylaştıracak düzeyde verilerin toplanmasına gereksinim duymaktadır. Verilerin eksik ya da hatalı biçimde toplanması doğru karar alınmasını da güçleştirmektedir. Gerçekte karar alma süreçlerinden beklenen performans bilişim teknolojisi uzmanları ve operatörlerinin verileri doğru biçimde toplamaları ve sisteme aktarmaları ile elde edilebilmektedir. Bu çerçevede operatörler nihai kullanıcılara karar alma sürecinde çözümler yaratacak olan sistemin tasarımını gerçekleştirmekte, uygulama sisteme doğru verilerin girilmesi ile doğru biçimde işletilebilmektedir.

Karar Destek Sistemleri iki ana sınıflandırmaya tabi tutulmaktadır. Karar Destek Sistemleri kendi içerisinde kuruluş bazında kullanılan Karar Destek Sistemleri ile masaüstü, tek kullanıcılı Karar Destek Sistemleri olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Karar Destek Sistemleri, kullanıcı, tasarımcı ve geliştiricilerin ihtiyaç, bilgi ve karar destek sonuçlarıyla ilgili karar birliği olur ise yararlıdır. Karar organı olan yöneticilere zaman zaman tek gerçeği verebilmek, basit bir ad hoc (amaca özel) analiz yapabilmek, verileri kendi görüş açısına göre düzenlenmiş raporlarda gösterebilmek Karar Destek Sistemlerinin yararlı sonuçlarıdır. Karar Destek Sistemlerini kullanan firmalar kullanmayanlara oranla daha avantajlıdır.

En iyi seviye ve verimle kullanılacak Karar Destek Sistemi üretmek için iki yaklaşım öne sürülebilir. Birincisi, işletmenin karar alma süreçlerinde birtakım öncelikleri söz konusu olabilmektedir. Bu çerçevede Karar Destek Sistemleri bu önceliklere uygun olarak işletilebilmektedir. İkincisi, en fazla olanak sağlayan genel bir Karar Destek Sistemi paketi tasarlamaktır.

Karar Destek Sistemleri, karar alma olgusuna çok geniş açıdan bakarak, yöneticilerin sorunu bir bütün olarak görmelerini sağlar. Karar Destek Sistemi, yöneticiyi karar alma sürecinde devre dışı bırakmaz; tersine en son kararı yöneticinin vermesi yönünde yöneticiye ışık tutar. Karar Destek Sistemleri, karar almaya hız ve güvenilirlik kazandırır. Karar Destek Sistemlerinin diğer özellikleri aşağıdaki gibidir:

  • Karar Destek Sistemleri yapısal olmayan veya yarı yapısal karar türleri içinde bulunmaktadır. Bilgi işlem sistemleri ile çalışan personelin olaylara karşı geliştirdiği yargılardan oluşmaktadır.
  • Her seviyede yöneticilere destek sağlamaktadır. Bazen yönetimsel işlemsel düzeylerde ve yapısal karar süreçlerinde uygulanır.
  • Lojistik firmalarında alınan kararlar bireysel değil, kurumsal olarak alınmaktadır.

Kurumsal kararların alınmasında Grup Karar Destek Sistemleri geliştirilmiştir.

  • Lojistik firmalarında kullanılması kolay ve anlaşılabilir bir arayüze sahip olmalıdır.
  • Bu sistemlerin en belirgin özelliklerinden birisi de sistemin etkin kullanımı açısından kullanıcı arabirimlerinin tanımlanmış olması gerekliliğidir. Kullanıcı arabirimleri sistemin farklı bileşenleri arasında entegrasyonun oluşturulması için zorunludur. Aksi durumda farklı kullanıcılar tarafından sisteme girilen veriler sistem tarafından doğru algılanmayabilmektedir.
  • Karar Destek Sistemleri çeşitli karar verme süreçlerine destek sağlamalı fakat bunlardan birine bağlı olmamalıdır.

Karar Destek Sistemlerinin önemli özelliği olan model tabanı sistem içinde yer almalıdır. Söz konusu modeller destek verdikleri yönetim düzeyine göre stratejik, taktiksel, operasyonel ve model yapım blokları olarak 4’e ayrılır. Model tabanı: istatistiksel, finansal, tahminî, operasyonel modelleri ve planlama modellerini içerebilir. Model yönetim sistemi modellere erişimi ve denetlemesini sağlar. Her sistem gibi Karar Destek Sisteminin de ögeleri vardır. Ancak zaman içindeki teknolojik gelişmelere göre, söz konusu öğelerin bazılarının yerine daha gelişmişleri geçebilmektedir. Karar Destek Sisteminin öğeleri şunlardır; Donanım, Veritabanı ve model tabanı, Uzmanlık, Yazılım, Arabirim.

Yöneticilerin ve katılımcıların, sorunu enine boyuna tartıştığı ve kararları verdiği toplantı merkezleri, salonları veya odaları; İnternet ve uydu olanaklarından da yararlanan en ileri iletişim sistemleriyle donatılır.

Karar Destek Sistemi veritabanı, uygulamalardan kişi, grup, birim ve kurumlardan toplanan fiilî veya tarihî verilerden oluşur. Karar Destek Sistemi veritabanlarındaki veriler, genellikle üretim veritabanlarından alınır veya kopyalanır.

Karar Destek Sistemlerinin etkin olarak kullanılması, çeşitli karar seçenekleri geliştirebilme yetenek ve uzmanlığına sahip yöneticiler ve uzmanların olmasına bağlıdır.

Karar Destek Sistemleri yazılımı, veri açılımında (analizinde) kullanılan tüm yazılım teknolojisini kapsar. Bu kapsama çeşitli çevrimiçi süreçleme teknolojisi, veri çıkarım teknolojisi, matematiksel modeller, çeşitli açılım modelleri ve diğer model ve teknolojiler girer.

Kıvamlaştırma açılımı, aşağıda belirtilen amaç arama açılımının çok daha karmaşık özel bir uzantısıdır. Bu açılımda, yalnızca bir tek amaç için bir değişkenin alacağı değerin araştırılması yerine, belirli kısıtlar nedeniyle birbiriyle çelişen birçok amaçtan birisi, birincil amaç olarak seçilir ve bu amacı maksimize eden değişken değerleri saptanır. Kıvamlaştırma analizinin en güzel örneği, doğrusal programlama karar destek modelidir.

Öngörü (tahmin) modelleri, yıllara göre satış kestirimlerinde kullanılır. Amaç Arama Açılım (Goal Seeking Analysis) modelinde, matematik eşitlikler veya eşitsizlikler şeklindeki karar değişkenlerinin değerini değiştirmek yerine, amaç olarak bir sonuç hedeflenir ve bu sonucu gerçekleştirecek değişken değeri araştırılır. Eğer ne açılımda, karar alıcı, karar değişkenlerinin değerlerini değiştirdikçe, oluşan yeni sonuçları gözleme olanağına kavuşur.

Duyarlık (Sensitivity) Modeli, eğer ne açılımının özel bir türüdür. Bilindiği gibi eğer ne açılımında, bütün karar değişkenleri değiştirilerek sonuçlar gözlenirken duyarlık açılımında yalnızca bir karar değişkeninin değeri değiştirilerek ortaya çıkan sonuç gözlenir. Arabirim, Karar Destek Sisteminin bir diğer öğesi de arabirimdir. Karar Destek Sistemi arabirimi, kullanıcılar ile sistem arasındaki etkileşimi sağlayan tüm araçlara verilen özel bir terimdir.

Performans ölçümü, firmaların mevcut durumlarını görmenin yanında rekabet avantajı sağlama ve farklılaşma amacına hizmet eden oldukça önemli bir araçtır. Bu kapsamda

Karar Destek Sistemleri üç aşamada uygulanabilmektedir. Birinci aşamada elde edilmesi gereken veriler Çoklu Kriterli Karar Yönetimi (Criteria Importance Through Intercritera Correlation) adı verilen yöntem ile toplanmakta ve işlemselleştirilmektedir. İkinci aşamada ise elde edilen veriler sisteme tanımlanmakta ve her bir veri için karar alma sürecinde kullanılacak sayısal değerler tanımlanmaktadır. Bu süreç, Basit Toplamlı Ağırlıklandırma Yöntemi (Simple Additive WeigthingSAW) ile her bir verinin bir başka veriye, her bir alternatif karar sürecinin bir başkasına göreli önem dereceleri çerçevesinde sayısal veriler ile ağırlıklandırılması yaklaşımına dayanmaktadır. Üçüncü aşamada ise ağırlıklarındırılan bu veriler farklı çözümleme sistemleri ile analiz edilerek mevcut duruma en uygun çözüm belirlenmeye çalışılmaktadır. Üçüncü aşamada İdeal Çözüme Benzerliğe göre Tercih Sıralama Tekniği (Technique for Order Preference by Similarity to Ideal Solution-Topsis) gibi teknikler kullanılabilmektedir.

Lojistik işletmeleri için karar destek süreçlerini etkileyecek performans yönetimleri sayesinde, rakip firmalar ile rekabet edebilecek bir altyapının kurulmasında Karar Destek Sistemlerinin kullanılmasını sağlamanın yanında karar vericilerin ön yargılarının en aza indirilmesi hedeflenmektedir. Lojistik performans yönetimi kapsamında yürütülen faaliyetlerde kullanılabilecek performans bileşenleri aşağıda belirtilmiştir:

  • Maliyetlerin (navlun, depolama, stokta taşıma, vb.) düşürülmesi
  • Müşteri hizmet düzeyinin artırılması
  • Zamanında teslim oranının en büyüklenmesi (maksimizasyonu)
  • Temin (yanıt) süresinin azaltılması
  • Toplam stokların en düşük seviyede tutulması
  • Bozulma/hasar/kayıp oranının en düşük seviyede tutulması
  • Esnekliğin artırılması, seçenek çözüm sayılarının artırılması
  • Veri güvenilirliğinin ve hızlı erişim oranının yükseltilmesi (miktar, zaman, yer, vb.),bilgi/evrak eksikliğinin en düşük maliyette tutulması
  • Temel yetkinliğe odaklanmanın sağlanması
  • Lojistik faaliyetlerin etkinlik (planlara uyma) ve verimlilik (çıktı/girdi) oranlarının artırılması
  • Müşteri ilişkilerinin geliştirilmesi, müşteri odaklılığın artırılması
  • Riskin ve kazancın adil paylaşımı
  • Sabit maliyetlerin değişken maliyet haline dönüştürülmesi
  • Lojistik yönetim giderlerinin azaltılması

Yapılandırılmamış sorunlar için çözüm üreten, grup olarak çalışan iş görenlerin karar almasını destekleyen, bilgisayar tabanlı ve etkileşimli yazılımlara Grup Karar Destek Sistemi denir. Video konferans, elektronik toplantılar için Web tabanlı yazılımlar uzun süreden beri kullanılmaktadır. Bu yazılımlar, önceliği iletişime vermiştir. Geleneksel grup karar alma toplantılarında yöneticilerin harcadığı zaman, tüm iş zamanlarının yaklaşık %35-70’i kadardır. Dolayısıyla Karar Destek Sistemleri zaman yönetimi açısından da yöneticilere ve karar alma sürecinde yer alan aktörlere önemli avantajlar sağlayabilmektedir. Grup Karar Destek Sistemleri, tıpkı diğer bilişim sistemleri gibi üç temel öğeden oluşmaktadır; Donanım, Yazılım, İnsan Kaynağı.

Grup Karar Destek Sistemi yazılımları, tüm katılımcıların aynı odada olduğu toplantılar için geliştirilmiştir. Grup kararlarını desteklemek için hazırlanan yazılımlar başlıca aşağıdaki bileşenlerden oluşmaktadır:

Elektronik sorgulama yazılımı, Elektronik beyin fırtınası yazılımı, Fikir düzenleme yazılımı, Anket yazılımları, Öncelik belirleme ve oylama yazılımı, İşletmenin ortaklarını tanıma ve analiz etme yazılımı, Politika geliştirme yazılımları, Grup sözcükleri yazılımları.

Karar Destek Sistemlerinin Lojistikte Kullanımı

Lojistik faaliyetler ile ilişkili olarak, verimlilik kriterlerine göz atıldığında tedarik süreçlerinden başlanarak ürünlerin tüketicilere teslim edilmesine kadar olan süreçte mümkün olan en yüksek katma değerin elde edilmesinin yanı sıra maliyetlerin olabildiğince azaltılması en temel verimlilik ve performans kriterleri olarak değerlendirilebilmektedir. Lojistik işletmelerinde Karar Destek Sistemleri kullanarak verimliliği artırmak için kullanılan bazı temel yaklaşımlar vardır. Bu yaklaşımlar; Lojistik Ağ Tasarımı, Etkinleştirilmiş ve Senkronize Tedarik Zinciri Yönetimi, Lojistik Bilişim Sistemleri, Akıllı Depo Tasarımı ve Yönetimi, Sürekli Gelişim ve İnovasyon, Tam Zamanında Üretim/Teslimat, Hızlı Yanıt Sistemleri, Yükleme Optimizasyonu, Çapraz Sevkiyat, Rota Optimizasyonu, Döngüsel Sefer (Milk Run), Etkin Tüketici Yanıtı (Efficient Consumer Response-ECR), Müşteri İlişkileri Yönetimi (Customer Relationship Management-CRM), Tedarikçi İlişkileri Yönetimi (Supplier Relationship Management-SRM), Faaliyet Bazlı Maliyetlendirme (Activity Basket Costing-ABC)

Dış kaynak kullanımı (outsourcing) kavramı; özellikli bir işletme fonksiyonunun firma içi çalışan grubundan firma dışı çalışan grubuna devredilmesi olarak tanımlanabilir. Dış kaynak kullanımı sürecini geleneksel satın almadan ayıran özellikler vardır. Dış kaynak kullanımı; fonksiyon ya da hizmeti satın alan firma ile tedarikçisi arasında iş ortaklığı denilebilecek stratejik bir ilişkiyi ifade eder. Bu ilişkide daha yüksek performans veya düşük maliyet hedefine yönelik olarak bağımsız iki firmanın ortak çabası söz konusudur. Riskin paylaşılıyor olması, bu ilişkiyi geleneksel müşteri-tedarikçi ilişkisinden ayırmaktadır.

1980’li yıllara gelindiğinde firmalar rekabetçi avantajlarını sürdürürken aynı zamanda da bütün lojistik faaliyetlerin tamamının firma tarafından etkili ve verimli biçimde gerçekleştirilmesinin zor olduğunun farkına varmışlar ve öz yetkinlikleri dışında kalan faaliyetleri söz konusu faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde uzmanlaşmış firmalara devretmeye başlamışlardır. Bu faaliyetler dizisinin aksamadan hızlı ve ekonomik olarak yapılandırılmasında işletme dışında konusunda deneyimli lojistik firmalarına büyük sorumluluklar düşmektedir. Üçüncü Parti Lojistik 3PL olarak adlandırılan bu anlayış çerçevesinde ilk madde ve malzemelerin tedarik kaynaklarından üretim alanlarına taşınması, dâhilî işlemler ve sonrasında nihai ürünlerin tüketim merkezlerine ve alıcılara zamanında ulaştırılması, belirli düzeyde bilgi birikimi, tecrübe ve işletmecilik becerisi gerektirmektedir. Tanım içerisinde yer alan “üçüncü parti” kavramının daha rahat anlaşılabilmesi açısından birinci ve ikinci parti kavramlarını da açıklamak gerekir; Birinci Parti: Tedarikçi işletme, İkinci Parti: Birinci partinin doğrudan müşterisi konumundaki işletme, Üçüncü Parti: Lojistik aracılar; lojistik hizmet üretenler (Freight Forwarder hizmet sağlayıcısı), taşıyıcı, antrepo işletmecisi, vb.

Üçüncü parti lojistik hizmet sağlayıcısı ile işbirliğinde bulunmak sanıldığı gibi risksiz değildir. Gerçekte lojistik hizmetlerini alanında uzman, profesyonel bir şirkete devrederken yani bir bakıma taşeronlaştırırken birçok görünmeyen risk söz konusudur. Bunlar; Stratejik Risk, Ticari Risk, Yönetim Riski.

Yalın lojistik; istenilen servis düzeyinde ve en düşük maliyetle, ham maddenin, süreç içi stokların ve bitmiş ürünlerin fiziki yerleşimlerini ve hareketlerini kontrol etmek için tasarlanan ve yönetilen sistemlerin oluşturulmasında kullanılan gelişmiş bir yetkinliktir.

Lojistik işletmeleri açısından karar verme süreçlerinde kullanılan bir diğer yöntem çevik lojistik uygulamalarıdır. Çevik lojistik, lojistik süreçlerinde hızı artırarak alınan kararlarda etkinliği ve hatasızlığı artırmayı sağlamaktadır. Üst yönetimin aldığı stratejik kararların alt birimlere aktarılmasında hızın ve yalınlığın artırılması için günümüzde bilişim teknolojileri kullanılmak zorundadır. Üst düzey yöneticiler karar destek süreçlerini bilişim sistemlerinden aldıkları verilere göre işleyerek sonuç almaktadır.

Lojistik maliyetlerin toplamı içinde envanter ve malzeme elleçlemenin maliyeti ise %20 ile %35 arasında değişmektedir. Bu açıdan bakıldığında lojistik süreçlerde optimize edilmesi gereken çok sayıda maliyet türü bulunmaktadır. Bunların sadece insan gücüne dayalı olarak yönetilmesi de mümkün olmamaktadır.

Maliyet yönetimi kavramı; işletmenin belirli hedefler doğrultusunda verimlilik artışları sağlayabilmesi için belirlenen maliyetlerin bilinçli olarak yönlendirildiği (etkilendirildiği) sistematik bir süreçtir.

Lojistik maliyetler, lojistik süreçler yardımıyla gerekli kapasitelerin hazırlanması amacıyla dönemsel olarak değerlendirilen ve işletme gereksinimi olan kaynakların tüketilmesinin parasal olarak ifadesi biçiminde tanımlanmaktadır.

Değişken lojistik maliyetler, maliyet etkileme büyüklükleri/ölçülerine (genellikle faaliyet, hacim) bağımlılık içinde faaliyetler arttıkça artan otomatik olarak değişen maliyetlerdir.

Taşıma ve depolama faaliyetleri ile ilgili olarak kullanılan bir takım Karar Destek Sistemleri yer seçimi süreçlerine odaklanabilmektedir. Yer seçimi işletmelerin ve tedarik zinciri içerisinde bulunan fabrika, depo, terminal vb. sabit unsurların nerede olması gerektiğine odaklanan yönetsel bir yaklaşımdır.

Yer seçim rotalama problemi (YSRP): Verilen aday tesis yerleri arasından en uygun yerlerin seçilmesini ve seçilen tesis yerlerinden tüm müşterilere hizmetin sağlanacağı araç rotalarının belirlenmesini kapsar. Bu işlem yapılırken yerleştirme ile ortaya çıkacak maliyet ve dağıtım maliyetlerinin toplamının minimize edilmesi amaçlanır.

Araç Rotalama Problemi (ARP): Araç Rotalama bir veya birkaç depodan, belirli müşterilere ürün dağıtımı veya toplanması olarak tanımlanabilir.

Karar açısından zamanın yönetimi çok önemlidir. Bir görevi birisine verirken ya da bir hedefe doğru atılması gereken adımların programını yaparken daima bir zaman sınırı konmalıdır. Zira geç kalmış doğru kararın erken verilmiş yanlış bir karardan farkı yoktur. Görev açıkça tanımlanmaz, bunu yapacak kişiye duyurulmazsa görevin başlayacağı ve bitirileceği tarih belirtilmezse verilen yetki eksik sayılır. Zaman sınırlaması konulmuş bir iş daima hızlı bitirilir. Zaman sınırlamaları mantıklı ve adil oldukları sürece müspet netice verirler. Lojistik süreçlerde söz konusu olan problemler belirli aşamalar çerçevesinde çözümlenmekte, bu aşamalar döngüsel bir nitelikte birbirini izlemektedir. Böylece, bir karar alma sürecinde karara konu olacak sürecin yapılandırılması modelleme şeklinde gerçekleştirilmekte, çözüm aşamaları karar alıcılar tarafından detaylı olarak hazırlanmaktadır. Bu çerçevede modelin kurulması aşağıdaki aşamalar çerçevesinde söz konusu olabilmektedir:

  • Problemin tanımlanması,
  • Probleme ilişkin verilerin toplanması veya sistemin gözlenmesi,
  • Modelin formüle edilmesi,
  • Modelden çözümlerin elde edilmesi,
  • Modelin test edilmesi,
  • Modelin uygulamaya hazırlanması,
  • Modelin uygulanması ve önerilerin üst yönetim tarafından değerlendirilmesi.

Karar Destek Sistemleri bir başlangıç ve bitiş noktasından oluşmakta, başlangıç verilerin sisteme girilmesi olarak ifade edilebilirken bitiş elde edilecek çıktıların alınması olarak tarif edilebilmektedir. Bu iki ana süreç arasında ise diyagramlar ve algoritmalar oluşturulmakta ve bu şekilde süreç haritalandırılmaktadır.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi