Hijyen ve Sanitasyon Dersi 3. Ünite Özet

Kişisel Hijyen Uygulamaları

Kişisel Hijyen ve Önemi

Kişisel hijyen denildiğinde sadece mikrobiyel açıdan temizlik olgusunun sağlanması değil, kişinin kimyasal zararlı maddelerden uzak kalması, fiziksel etmenlerden olumsuz etkilenmemesi, psikolojik rahatlığının sağlanması; günlük yasam sırasında daha az zararlı ısın, gürültü, toz, radyasyona maruz kalma gibi durumların da değerlendirilmesi gereklidir. O hâlde “ saglık hâlinin korunması, devam ettirilmesi ve hastalıkların engellenmesi amacıyla yapılan uygulamalar ve yardımcı koşulların hepsini birden kapsayan işlemlerin bütünüdür” seklinde tanımı yapılan hijyenin, kişisel anlamda sağlanabilmesi için yapılabilecek her türlü faaliyette kişisel hijyenik tedbirlerin içindedir.

Günümüzde gelişen teknolojinin imkânlarından faydalanarak insanoğlu çok uzaklardaki sevdikleri ile görüntülü olarak konuşabiliyor, çok kısa sürelerde uzak mesafeleri asabiliyor ve istediği mevsimde istediği meyveyi yiyebiliyorken maalesef aynı zamanda geçmişte yasayan insanlara göre de daha fazla radyoaktif, kanserojen, genotoksik maddeye maruz kalmaktadır.

Genotoksik: Kromozom ve DNA yapısında hasar meydana getiren maddelerdir. Bu maddeler gende değişiklik yaparak, DNA zincir kırıkları oluşturarak hasarlar meydana getirirler. Bu değişiklikler de insanlarda doğum hasarları, kanser, yaslanma, kısırlık ve genetik hastalıklara neden olmaktadır.

Bu tür sorunlara sebep olabilecek ve yeni kuşaklara olumsuz etkiye neden olabilecek etkenleri aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür.

  • Kimyasal maddeler (Bitkilerde kullanılan kimyasal ilaçlar; herbisitler),
  • Tedavi amacıyla kullanılan ilaçlar,
  • Uyuşturucu maddeler ve alkol,
  • Radyasyon,
  • Enfeksiyonlar (Toksoplasmosis, kızamık, kızamıkçık, AIDS)
  • Annede beslenme bozuklukları,
  • Annedeki hormonal bozukluklar.

Bireysel Temizliğin Önemi

Vücudumuzda daha karmaşık düzeyde, organlarımızın da katılarak oluşturduğu aktif savunma sistemleri oluşturulmuştur. Bir dış etkenin tehdidinde bu sistemler derhal uyarılarak savunmaya geçerler ve vücudu bu ajanlara karsı korumaya çalışırlar. Bütün bu savunma sisteminin oluşturulmasında ve devamlılığının sağlanmasında bireysel olarak yapılacak temizlik faaliyetleri önemli bir yer teşkil etmektedir. Vücut için yapılacak temizlik işlemleri;

  • Vücutta biriken atıkların ve salgıların uzaklaştırılmasına,
  • Kötü kokularının giderilmesine,
  • Vücut deri yüzeyinde bulunan patojen mikroorganizmaların vücuttan uzaklaştırılmasına, Patojen: Canlı vücudunda hastalıklara sebep olan her türlü organizma anlamına gelmektedir.
  • Fizyolojik olarak dinlenen ve rahatlayan bireyin, psikolojik olarak da kendisini iyi hissetmesine,
  • Fiziksel görünümde iyileşme sağlayarak, özgüvenin sağlanmasına,
  • Burun, göz, kulak, deri gibi ilk olarak dikkat çeken organlarda sağlıklı hâl ve temizliğin sağlanmasına ve toplumsal saygınlığa yardımcı olur.

Vücut Temizliği

Vücut temizliğinde vücudun en geniş organlarından olan ve vücudu saran derinin temizliğinin yapılması gereklidir. Derinin temizlenmesine ilişkin bilgilerden önce derinin yapısının ve görevlerinin bilinmesi, temizliğinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak açısından faydalı olacaktır. Derinin üç tabakası vardır. En dışta epidermis , ortada dermis en altta da subkutis (hipodermis) tabakası vardır.

Deride kıl, tırnak, yağ bezleri ve ter bezleri (ekrin ve apokrin ter bezleri) gibi deri ekleri bulunmaktadır. Kıllar; vücutta bulundukları bölgelere göre önemli görevler alırlar. Vücudun tamamında bulunan kılların kök kısımlarındaki sinir ağları sayesinde dokunma duyusunun algılanma-sında yardımcı olurlar. Tırnaklar ; parmakların son kısımlarında derinin epidermis katmanının sertleşerek keratinleşmesi ile oluşan tırnaklar, koruma, kavrama, derin duyu ve dokunma işlevlerine sahip yapılardır. Yağ bezleri; dermisin üst katlarında bulunan yağ bezlerinin salgıları kanalla kıl foliküllerine akıtılır. Kulak arkası, saçlı deri, alın, kas, perianal ve genital bölgede çok bulunurlar. Ter bezlerinin salgı yapan kısmı dermis ve epidermis tabakalarında bulunur. Kanalları ise dermis tabakasını geçer ve epidermis tabakasının yüzeyine açılır. Ter bezleri ekrin ve apokrin olmak üzere iki tiptedir. Vücudun çeşitli bölgelerinde ter bezleri bulunmaktadır. Ekrin ter bezleri; dermisten derinin dış yüzeyine doğru uzayan salgı kanallarına sahiptirler. Derinin asidik yapıda pH’ya sahip olmasında ve terin içindeki sıvının atılması sayesinde de termoregülasyonun sağlanmasında görevi vardır. Termoregülasyon: Vücutta ısı üretimi ile ısı kaybı arasındaki dengenin kurulması anlamına gelmektedir.

Deri anatomik yapısı ve eklentileri ile bir bütün olarak canlıları dış ortama karsı korumak, iç dengeyi düzenlemek için mükemmel koruyuculuk görevi yapmaktadır. Derinin görevlerini aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür.

  1. Derinin yapısında bulunan keratin ve lipit tabakası patojen mikroorganizmaların vücuda girisine engel olur.
  2. Mast hücreleri, makrofajlar ve diğer savunma hücreleri ile vücudun bağışıklık sistem inin sağlanmasına katkıda bulunur. Bu yapısı ile derinin hijyenik bir özelliği vardır.
  3. Derideki melanositler ultraviyole ısınlarının zararlı etkilerinin direkt iç organlara gitmesini engeller.
  4. Vücudun sıvı dengesini sağlar.
  5. Derinin dermis katındaki esneklik sayesinde, vücuda gelen travmaların iç organlara zarar vermesi önlenir.
  6. Terleme işlevi ile ısı dengesinin saglanmasına katkıda bulunur.
  7. Dokunma, ağrı, basınç, sıcaklık gibi duyuların algılanmasında birincil görevli organdır.
  8. Bitkisel ve hayvansal kaynaklı olan D vitaminin öncül şekilleri deride güneş ısınlarının da etkisi ile D vitaminine çevrilir.
  9. Deri altındaki yağ dokusu olası travmaların vücuda zarar vermesini engellerken, yedek enerji deposu olarak görev alır.

Önemli görevleri olan derinin temizliğinin sağlanması, zaten kişinin hijyenik şartlarda yasamasını sağlamaya çalışan derinin görevlerini yapmasına yardımcı olacaktır. Bu amaçla yapılacak kişisel hijyenik tedbirlerin gelişigüzel yapılmaması gereklidir.

Banyo esnasında kirlerin giderilmesi ve masaj etkisi oluşturarak rahatlamanın sağlanması amacıyla, kese, sünger ve lif gibi malzemeler kullanılabilir. Saçlı derinin temizlenmesi i amacıyla doğal vücut iorasının bozulmasına neden olmayacak tarzda şampuan ya da sabunlar, cildin köpüklenerek yıkanması amacıyla da sabun ve diğer doğal ürünlerden yararlanılır. Köpüklenmeyi sağlayacak olan temizlik maddesi ister sabun ister şampuan olsun vücuda zararlı olmaması gereklidir. Yıkanma işleminde saçlar, gövde, kollar, bacaklar, anal ve genital bölgeler kir kalmayacak şekilde yıkanır.

El Hijyeni

Günlük yasamda birçok nesneyle temas hâlinde olan ellerimiz fiziksel, kimyasal zararlı maddeler ve mikroorganizmalar ile kirlenmektedir. El hijyeninde bu kirletici faktörlerin ellerden uzaklaştırılması amaçlanır. Bu amaçla eller, yemeklerden önce ve sonra, tuvalete gittikten sonra, is sonrasında, hapşırma, öksürme, ağız, burun, kulak teması sonrası ve sigara kullanılıyorsa sigaradan sonra mutlaka yıkanmalıdır. Basit kuralları olan el hijyeni aksatıldığı takdirde parmak ve tırnak araları basta olmak üzere birçok mikroorganizmayı tasıyan ellerimizin vücudumuz için enfeksiyon kaynağı olacağı bilinmelidir. Ayrıca kirli ellerin çapraz kontaminasyona sebep olacağı da göz ardı edilmemelidir. Çapraz Kontaminasyon: Bakteri, virüs, parazit gibi zararlı organizmaların bulaştıkları bir yerden baska bir yere temasla bulasmasına çapraz kontaminasyon denir.

El yıkama işlemini amaçlarına göre üç şekilde incelemek mümkündür.

  • Sosyal El Yıkama: Antimikrobiyel aktivitesi olmayan sabun ve su ile ellerin yıkanmasıdır.Amaç gözle görülen kirlerin uzaklaştırılarak temizliğin sağlanmasıdır.
  • Hijyenik El Yıkama: Daha çok hastane ortamlarında, hastane personelinin uygu-laması gereken el yıkama tipidir. Yoğun bakım ünitesi, yeni doğan üniteleri gibi kritik alanlarda çalışan kişilerin el yıkama işlemlerinde antibakteriyel etkinligi olan sabunlarla (klorheksidin, kloroxylenol) ellerin temizlenmesi ve temiz kalması amaçlanır.
  • Cerrahi El Yıkama: Ameliyat ekibinin ameliyatlara hazırlanması amacıyla ellerindeki geçici iorayı tamamen inhibe etmek, kalıcı iorayı da olabildiğince azaltmak amacıyla tercih ettikleri el yıkama işlemidir. Bu işlemle operasyon süresince istenilen temizlik düzeyinin devam ettirilmesi amaçlanır. Bu el yıkama seklinde dirsekler de ellerle birlikte yıkanır.

Ayak Hijyeni

Bütün gün boyunca sıkışan, terleyen ve kuruyan ayaklar rahat olmayan ayakkabı tercihi ile daha da fazla yıpranmaktadırlar. Esneme payı olmayan, sert tabanlı ayakkabılar ayaklardan omurgalar üzerine bir basınca sebep olur. Bu durum dolasım sistemini de olumsuz etkiler. Ayak hijyenine dikkat edilmemesi durumunda aşağıdaki rahatsızlıklar görülebilir:

  1. Ayak kokusu: Doğal yapısı ile terleyen ayakların kaliteli ve teri emebilen çorapların giyilmemesi, kaliteli, hava alabilen ayakkabıların tercih edilmemesi, uzun süre çorapların değiştirilmemesi ve ayakların yıkanmaması nedeniyle meydana gelir. Engellemek için, pamuklu çoraplar tercih edilmeli ve her gün değiştirilmelidir. Ayaklar sabah ve aksam sabunlu su ile yıkanmalıdır.
  2. Tırnak batması: Çok dar ayakkabıların giyilmesi, yanlış tırnak kesimi sonucunda tırnakların ete batması acıya ve sonrasında enfeksiyonlara neden olur. Dar ayakkabılar giyilmemeli, ayak tırnakları düz bir şekilde kesilmelidir.
  3. Nasır oluşumu: Dar ve sert tabanlı, kalitesiz ayakkabıların tercih edilmesi nedeniyle sürtünmenin artması nasıra sebep olabilir. Doktor tavsiyesi ile alınan nasır bantları kullanılmalıdır.
  4. Ödem ve ağrı: Uzun süre ayakta durma, dar ayakkabılar kullanma, ayaklarda ödem ve ağrıya sebep olur. Ayakların yüksek bir yere kaldırılarak dinlendirilmesi gereklidir.
  5. Mantar: Ayakların terledikten sonra ıslak kalması, ıslakken iyi kurulanmadan çorapların giyilmesi esas nedendir. Ayrıca terlik, ayakkabı, çorap, ayak havlusu gibi kişiye özel eşyaların ortak kullanılması sonrasında da çapraz kontaminasyona mantar enfeksiyonları görülebilir. Ayakların iyice kurutulması, çorapların sık sık değiştirilmesi, ayakların bakımının yapılması gereklidir.

Ayak hijyenini sağlamak için;

  1. Her gün sabah ve aksam sabunlu suyla yıkanmalıdır.
  2. Yıkama işleminden sonra kâğıt havlu veya kişiye özel bez havlular kullanılarak ayaklar kurulanmalıdır.
  3. Geceleri yatmadan önce yıkanan ayaklara nemlendirici kremler sürülebilir.
  4. Gün içinde devamlı oturularak çalışılıyorsa kısa süreli aralıklarla kısa yürüyüşler ve bilek hareketleri yapılarak ayaklarda dolasımın sağlanması gereklidir.
  5. Ayak tırnakları düz bir şekilde kesilmelidir. Yan kısımlarında tırnak batmaları olmayacak şekilde düzeltilmelidir.
  6. Banyo esnasında topuk kısımları basta olmak üzere ayaklar ponza tası ile sürtülerek ölü derilerden arındırılmalıdır.
  7. Çok yüksek topuklu olmayan, ayakları sıkmayan, hava alabilen yumuşak tabanlı, ayakları yıpratmayacak ayakkabılar tercih edilmelidir.
  8. Her gün aynı ayakkabı tercih edilmemelidir.
  9. İmkân buldukça temiz olduğundan emin olunan toprak ve kum içinde çıplak ayakla yürüyüşler yapılmalıdır.
  10. Ayaklara tuzlu su uygulamaları yapılmalıdır.

Ağız Hijyeni

Ağız hijyeninde ağız boşluğunda bulunan bu anatomik oluşum veya organların temizliğine ve korunmasına dikkat edilmelidir. Ağız hijyeninin sağlanması gerekliliğini saglık, sosyal ve psikolojik açıdan değerlendirmek mümkündür. Ağız sağlığına önem verilmesi kişinin sağlıklı beslenmesini, sağlıklı ve hoş görünmesini ve sosyal açıdan da diğer insanlarla rahat iletişim kurmasını sağlar. Fiziksel, kimyasal veya mikrobiyolojik faktörlerin etkisi sonucunda ağız sağlığının bozulması ile aşağıdaki durumlar gözlenebilir:

  • Diş çürükleri,
  • Diş eti iltihapları ve diger diş eti sorunları,
  • Ağız kokusu,
  • Dil üzerinde bakteri üremesi,
  • Ağızda görülebilecek yara, ülser, ağrılar ve yanıklar.

Ağız sağlığını korumak ve yeterince hijyenik önlemleri almıs olmak için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir.

  1. Aşırı sıcak veya soğuk gıdalar tercih edilmemelidir.
  2. Ağız mukozasının tahriş olmasına izin verilmemelidir.
  3. Dişleri zedeleyici ve çürümesini kolaylaştırıcı, ağızda sert ve kabuklu yemişleri kırma, açma gibi eylemlerden uzak durmak gereklidir.
  4. Dişlerin sabah kahvaltısından sonra ve gece yatmadan önce olmak üzere günde en az iki kez usulüne uygun olarak fırçalanması gereklidir.
  5. Dişlerin fırçalanmasında kullanılacak macunun tartar önleyici özellikte olması, iuorid içermesi gereklidir.
  6. Günde bir kez dişipi ile diş fırçasının yetişemediği kısımların temizlenmesi gereklidir.
  7. Agızda protez ve kron köprü dişler varsa ara yüz fırçası kullanılmalıdır.
  8. Diş fırçaları asla ortak kullanılmamalıdır.
  9. Diş fırçalarının 3 ay süreyle değiştirilmesi gereklidir.
  10. Kullanılacak diş fırçalarının orta yumuşaklıkta kıl yapısına sahip olması, sapının arka kısımdaki dişlere rahat ulaşabilecek ve elle tutulabilecek uzunlukta olması gereklidir.

Saç Temizliği

  1. Saçların bakımının uygun bir şekilde sağlanabilmesi amacıyla aşağıdaki maddelere dikkat etmek gereklidir. Saçlarla gün içinde çok fazla oynanmaması gereklidir.
  2. Deniz ve havuzlardan çıktıktan hemen sonra saçların yıkanması gereklidir.
  3. Beslenme, saç sağlığını etkileyen önemli etmenlerdendir. Besinlerle A, B, C, D ve E vitaminlerinin yeterli miktarda alınmaması saçlarda zayıflama ve dökülmelere sebep olur.
  4. Aşırı yorgunluk ve stres saçları olumsuz etkiler.
  5. Çok sıcak suyla yıkanmamalıdır. Yıkama esnasında su ne çok sıcak olmalı ne de çok soğuk olmalıdır.
  6. Saçların kuru iken taranmaması gereklidir.
  7. Saçlar her gün, eğer mümkün değilse iki günde bir yıkanması gereklidir.
  8. Saç jölesi, saç spreyi gibi ürünler kullanılıyorsa saçların her gün yıkanması gereklidir.
  9. Yağlı saçlar daha sık yıkanmalıdır.
  10. Saç diplerinde kepeklenmeler varsa çok sıcak olmayan suyla ve kepeklenmeyi önleyici sabun veya şampuanların kullanılması gereklidir.
  11. Saçların köpüklenerek yıkanması esnasında kaşıma tarzında hareketler değil parmak uçları ile masaj hareketleri yapılmalıdır.
  12. Saçların köpüklenmesi sonrası suyla iyice durulanması gereklidir.
  13. Saç yapısına uygun olarak saçlara saç yıkama öncesi, sonrası ya da yıkama sırasında tercih edilen özel maske, kremler veya bitkisel yağlarla uygulamalar yapılabilir.
  14. Saçların taranması yıkama işleminden sonra nazik bir şekilde yapılmalıdır.
  15. Saçların yıkanmasından sonra saç diplerinin, saç derisinin parmak uçları ile masajı veya friksiyonu ile saç derisi rahatlatılır. Friksiyon: Ovma, ovalama, sürtme anlamına gelmektedir.
  16. Saçların taranmasında saçı yıpratmayacak tarzda fırça ve taraklar tercih edilmeli, bunlar ortak kullanılmamalıdır.

Tırnakların Temizliği

Günlük yasamda da devamlı farklı nesnelerle temas hâlinde olmalarından dolayı tırnakların temizliğinin aksatılmaması ve tam temizliğin sağlanacağı şekilde kesilmesi gereklidir. Bu amaçla el tırnakları hilal seklinde, ayak tırnakları ise düz bir şekilde kesilmelidir. Tırnaklar kesildikten sonra tırnak törpüsü ile düzeltilmelidir. Eller yıkanırken tırnak araları ihmal edilmemeli, tırnak aralarına sabun ulaşması için tırnak fırçaları ile eller yıkanmalıdır. Kullanılan tırnak fırçaları da kaynar suyla ve dezenfektanla temizlenmelidir. Tırnak bakımı ve kesiminde kullanılan materyaller kişiye özel olmalı, ortak kullanılmamalıdır.

Yüz, Göz, Kulak ve Burun Temizliği

Sabah kalkıldığında ve aksam eve gelindiğinde ellerle birlikte yüzün de yıkanması gereklidir. Yüzü saran deri vücudun diger yerlerine göre daha ince ve hassastır. Bu nedenle temizliği de önemlidir. Yüz nötr özellikteki sabunlarla yıkanmalıdır. Alın, burun ve yanaklar çok bastırılmadan sabunlanmalıdır.

Gözün temizliğinde, gece boyu gözün kurumasının engellenmesi amacıyla salgılanan ve kuruyarak çapak adı verilen salgı kalıntılarının sabah kalkıldığında yüzün yıkanması esnasında gözlerin iç kısımlarından uzaklaştırılması gereklidir.

Kulak sağlığının korunması ve temizliği için yapılması gerekenler; banyo esnasında kulak kepçesi, dış kulak yolu ve kulak arkası iyice yıkanmalı, kulağa su kaçırılmamalı, banyo sırasında gerekirse vazelinli pamuktan tıkaç kullanılmalıdır. Banyo sonrasında kulak kepçesi ve dış kulak yolu bir miktar pamukla kurulanmalıdır. Asla kulağa sivri uzun çubuklarla temizlik yapılmamalıdır. Burun içinin kurumamasına dikkat edilmelidir. Burun içi temizlik amacıyla herhangi bir cisim veya parmak kullanılmamalıdır. Burun temizlenirken su veya mendil kullanılmalıdır. Temizleme işlemi yapılırken burun çok zorlanmamalıdır. Burun içindeki kıllar koparılmamalı ve yakılmamalıdır. Çok rahatsız edici tarzda görünen ve uzayan kıllar uygun makaslarla bir miktar kısaltılabilir

Uyku Hijyeni

Ciddi anlamda uyku sorunu olanların uzman yardımı almalarında fayda vardır. Uyku hijyeni düzenini oluşturabilmek için aşağıda bildirilenlere uymak faydalı olacaktır.

  1. Düzenli uyumaya çalısınız.
  2. Uyku gelince uyumaya gidiniz.
  3. 3.Yataga geçtikten 20 dakika sonra uykuya geçiş yapamadıysanız, yatakta vakit geçirmeyin, kalkın bir kanepe üzerinde ışıklar kapalı bir şekilde oturun. Bu süre içinde uyanık kalmaya sebep olacak faaliyetlerden kaçının. 4. Kafein ve nikotinden kaçınınız. Uykudan en az 6 saat önce çay, kahve, kola gibi içecekler içmeyin, çikolata gibi yiyecekler yemeyin, sigara içmeyin.
  4. Alkolden uzak durunuz. Alkol uykuda kesintilere sebep olarak uykunun kalitesini azaltır
  5. Yeme, içme, televizyon izleme, kitap okuma, bilgisayarla vakit geçirme ve çalışma sırasında yatakta vakit geçirmeyin.
  6. Uyku zamanından baska hiçbir vakitte uyumamaya özen gösteriniz. Eğer uyumanız gerekiyorsa, uyku süresinin bir saat olmasına ve öğlen saat üçten önce olmamasına özen gösterin.
  7. Uykudan önce vücuda uykuyu hatırlatacak ve vücudu uykuya hazırlayacak bir alışkanlık oluşturulabilir.
  8. Uykudan 1-2 saat önce banyo yapmak vücudu uykuya hazırlayabilir.
  9. Hiçbir zaman saat gözlemciliği yapmayınız. Uykunun gelmesi ya da uyku zamanının geçmesini saatle ilişkilendirmek, uyku öncesinde vücudun uykuya hazırlanmasında olumsuz etkiye sebep olmaktadır.
  10. Bir uyku günlüğü kullanınız. Uyku düzeni ile ilgili küçük notlar alarak hijyenik bir uyku için kendinizdeki gelişimi izleyebilirsiniz.
  11. Gün içinde egzersiz yapmak uykuya en önemli katkıyı sağlayacak faaliyetler arasındadır. Yapılacak egzersizin uykudan önce çok yorucu olmamasına ve en az dört saat önce yapılmasına dikkat edilmelidir. Egzersiz için en uygun zaman dilimi olarak güne tazelenmiş bir hisle başlayabilmek adına sabah saatleri seçilmelidir.
  12. Uykudan önce bir miktar çerez yemek faydalı olabilir. Ayrıca ılık süt içmek de tercih edilebilir. Sütte bulunan triptofan uykuyu indükleyici etkiye sahiptir. Yani başlatıcı etkiye sahiptir.
  13. Odanın çok sıcak veya çok soğuk olmaması, yeterince havalandırılmış olması gerekmektedir.

Güz Dönemi Ara Sınavı
7 Aralık 2024 Cumartesi
v