Yiyecek ve İçecek Yönetimi Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim
Yiyecek İçecek Endüstrisinde Yeni Trendler
Gıda güvenliğindeki yeni yaklaşımlar nelerdir? Açıklayınız.
Temiz ve güvenli gıdanın ne anlama geldiğini kavrayabilmek için son yıllarda yiyecek içecek endüstrisinde çokça kullanılan ve çalışanlar arasında bazen anlam veya kavram karışıklığına sebep olabilen durumlar üzerinde düşünmek yerinde olacaktır. Yiyecek İçecek Endüstrisi olarak belirlenen alan, ev dışı yiyecek üretiminin bütün saflarını içine almakla birlikte, evlerde kullanılan gıda maddelerinin de temin, üretim veya işlemesini yapan diğer tüm ana ve alt sektörleri bünyesinde barındırmaktadır. Bu endüstri kolunun yelpazesinin genişliği insanın var olduğu her yeri bir şekilde kaplamaktadır. Beslenmenin temeli olan gıda alımı, genelde, son basamak gibi görülse de, o besin maddesinin kişinin sofrasına gelene kadar geçirdiği aşamalar dikkate alındığında “gıda işinin” karmaşıklığı net bir şekilde gün yüzüne çıkmaktadır.
Franchısıng kavramı nedir?
Franchising, en genel tanımıyla alanında ün yapmış bir firmanın faaliyet ve isim hakkını kullanma anlamına gelmektedir. Franchise-alan, belirli bir süre ve belirli bir bedel karşılığında franchise-verenin ticari ve/veya hizmet markasını, bilgi birikimini (know-how), işletme sistemini, diğer sınai ve mülkiyet haklarını kullanma hak ve sorumluluğunu üstlenmektedir. Amerika’da 1950’lerde McDonald’s’ın kuruluşu ve kısa sürede gösterdiği yüksek başarı fastfood endüstrisinin geniş coğrafyalarda savaş sonrası genç nüfus tarafından benimsenmesinde etkili olmuştur. Franchise, Türkçede imtiyaz hakkını kullanma olarak karşılık bulmaktadır. Buna göre, franchising işleminde isim hakkını veren tarafa imtiyazı kullandıran taraf, isim hakkını alan tarafa ise imtiyazı kullanan taraf denmektedir.
Hizmet alanın müşteri davranışlarına etkileri nelerdir?
Hizmet alanın müşteri davranışlarına etkileri şöyle sıralanabilir: • Hizmet sunanlara olan etkilerini belirlemek, • Hizmet alanının bireylerin değerlendirme sürecinde oluşturdukları genel kavrayışı ve bütünsel bir resmi ortaya çıkarmak, • Hizmet alanının tüketici davranışları üzerindeki etkileyiciliğinin anlaşılmasını sağlamak Hizmet alanı yalnızca fiziksel çevre olarak ele alınmamalıdır. Zira hizmet alanı fiziksel unsurların yanında psikolojik ve sosyal unsurları da içermektedir. Görsel ögeler (Renk, Işıklandırma, Alan), İşitsel ögeler (müzik ve müzik harici sesler) ve koklama ile ilgili ögeler de hizmet alanının unsurları arasındadır. Tüketiciler “hizmeti” değerlendirirken içinde bulunan ortamı da “ürünün” bir parçası olarak algılarlar. Sosyal ve psikolojik etkilerin yanı sıra fiziksel çevrenin tasarımı da bu algının oluşmasında etkilidir.
Türkiye’deki fastfood akımının genel durumu nasıldır? Açıklayınız
Türkiye’ye bakıldığında, Türk toplumunun geleneksel beslenme alışkanlıklarında yıllara göre değişimler yaşanmış ve bunu takiben fastfood akımı giderek artış göstermiştir. Simit, tost, döner, lahmacun, pide, hamburger çeşitleri, soğuk sandviçler, pizza, kızarmış patates ve parça tavuk, balık-ekmek gibi fastfood ürünleri ile beraber tüketilen gazlı içecekler, çay ve kahvenin özellikle çocuk ve gençler tarafından sık tercih edilmesi yetersiz ve dengesiz beslenme ile birlikte çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığı bilinmektedir. Fastfood sistemi ile tüketilen besinlerin enerji ve bazı besin ögeleri yönünden dengeli olmaması uzun dönemde bazı sağlık problemlerine neden olabilmektedir. Bu sağlık problemlerinin başında şişmanlık gelmektedir. Fastfood ürünlerindeki en önemli sorun yüksek enerji içermeleridir. Fastfoodlarda orta düzeyde yenen bir öğünün enerji içeriği, 400 kaloriden başlayıp 1500 kaloriye kadar yükselebilmekte ve enerjinin çoğu yağ ve şeker kaynaklı olmaktadır. Bu da kilo alımına yol açabilmektedir. Fastfood ürünlerindeki yağın çoğu hayvansal kaynaklıdır. Bu ürünlerin sodyum, kolesterol ve özellikle doymuş yağ miktarı, diğer besin ögeleri yoğunluğuna göre daha fazladır. Bu durum başta koroner kalp hastalıkları ve kanser olmak üzere, birçok kronik hastalık için risk faktörüdür.
Slow Food akımının geliştirilmesi için yapılması gerekenler nelerdir?
Slow Food akımının geliştirilmesi için yapılması gerekenler şöyle sıralanabilir: • Yerel satıcıları endüstriyel satıcılardan korumaya çabalar. Slow food hareketine dâhil olanlar globalleşmiş marketlerden değil yerel marketlerden alışveriş yapmayı tercih eder. Bu harekete dâhil lokantalar, pişirdikleri yemekler için yerel üreticiden alışveriş yapmak zorundadırlar. • Hayvan soylarının, tahıl, sebze ve meyve tohumlarının yok olmaması için çaba gösterir. Bunun için çeşitli etkinlikler yapar. Bunlardan biri de Toprak Ana (TerraMadre) oluşumudur. • Yerel ürünlerin kaybolmaması için bilimsel çalışmalar yapar. Bunun için uluslararası düzeyde eğitim programları ve seminerler düzenler. Yok olma tehdidi altındaki ürünleri ve onları üretenleri belirler. Lezzet eğitimleri verir. • Ürün çeşitliliği: Slow food genetik değişime uğramış ürünlere şiddetle karşı çıkmakta, özelliğini yitirmemiş ürünlerin üretilmesi ve tüketilmesini sağlamak için çaba sarf etmektedir. • 1999 yılında Slow City hareketi başlatılmıştır. Kültür, sanat ve mutfakta yerel tatlara ve geleneklere önem veren bir yaşam biçimi benimsetilmeye başlanmıştır. Yerel ürünler o bölgeyi ziyarete gelen turistlere tanıtılmakta ve onlara konukseverlik gösterilmektedir.
Türkiye’deki ekolojik gıda kullanan işletmelerin genel durumu nedir?
Türkiye’de son yıllarda ekolojik ürünleri tüketiciyle buluşturan çok sayıda üretici firma ve birçok satış yeri bulunmaktadır. Buralarda ekolojik ürün yeterliliğine sahip ürünler halkla buluşturulmakta ve sağlıklı beslenme anlamında girişimler karşılık bulmaktadır. Tarım ürünlerinin üretilmeleri için kullanılan suni gübreler, zirai ilaçlar, laboratuvarda geliştirilen hibrit tohumlar ve genetiği değiştirilmiş organizmalar gibi insan sağlığı açısından tehdit oluşturan ürünlerin yanında ekolojik gıda ürünleri son yıllarda gittikçe artan oranlarda rağbet görmektedir. Sağlıklı olma avantajının yanında renk ve kokularının yoğun olmaları da dikkat çekici özellikleri artırmaktadır. Ekolojik ürünlerin bu avantajlarının yanı sıra bir takım dezavantajları da bulunmaktadır. Bunlar arasında ilk sırayı bu ürünlerin fiyatları almaktadır. Daha önceden sözü edildiği üzere ekolojik ürünlerin tohumlarının temin edilmeleri, ekilecek toprağın analiz edilerek uygunluğunun onaylanmaları ve yetişme aşamalarında organik alanın dışına çıkabilecek herhangi ilaç ve gübre kullanımının olmaması gibi etmenler, ekolojik ürünlerin diğer tarım ürünlerine göre daha az miktarda üretilmelerine yol açmaktadır. Az üretilen ürünler pazara sunulduklarında ve alıcıların çok olduğu ortamlarda fiyatlar yukarı tırmanacağından, bu dezavantajın önüne geçilebilmesi için üretimin artırılması gerekmektedir. Ancak burada da önemli bir durumla karşı karşıya kalınabilir. Üretilmelerinde hiçbir suni katkı maddesi kullanılmamalarından dolayı zararlı otlara, böceklere, mantarlara ve zararlı etkilere karşı korumasız kalan ürünlerin, tüketime malzeme olacak olgunluğa erişmeleri kolay olmamaktadır. Dolayısıyla uygun toprak, su, organik gübre, iklim koşulları ve nihai işlemlerinin kontrolü oldukça zordur. Üretim sonrası saklanmaları, depolanmaları gibi sahalarda da bu özellikleri, önemli bir zorluk olarak dikkat çekmektedir.
Fastfood yiyeceklerin zararları nelerdir?
Fastfood olarak tüketilen besinler, A ve C vitamini ile kalsiyum yönünden yetersiz olup posa içeriği de düşüktür. Bu vitaminlerin düşük düzeyde alınımı, bağışıklık sistemi yetersizliğine, kalp-damar hastalıkları ve katarakt riskinin artmasına yol açmaktadır. Özellikle büyüme çağında kalsiyumun yetersiz alımı, büyümeyi olumsuz etkilemekte ve kadınlarda menopoz sonrası osteoporoz riskini de artırmaktadır. Beslenmede posa içeriğinin yetersizliği ise bağırsak kanseri riskini artıran faktörlerdendir. Fastfood menüleri yüksek miktarda sodyum içermektedir. Bu durum yüksek kan basıncının oluşmasına neden olmakta ve mide kanseri riskini artırmaktadır. Ayaküstü beslenmede gazlı içecekler, çay ve kahve sıklıkla tüketilmektedir. Bu tür içecekler fazla miktarda tüketildiğinde vücutta demir emilimi azalmakta ve demir eksikliğine yol açmaktadır. Fastfood ürünlere renklendirici, tatlandırıcı ve aroma artırıcı katkı maddeleri eklenebilmekte, bu ürünlerin uygun kullanılmamaları ve sık tüketimleri uzun dönemde kanser riskini artırmaktadır.
Franchise alan işletmelerle veren işletmelerin avantajları nelerdir?
Franchise-alan ve veren işletmeler birtakım avantaj ve dezavantajlara sahip olmaktadır. Franchise veren firmanın avantajlarından biri, işletmenin farklı ve yabancı pazarlara kolay ve düşük maliyetlerle girebilmesidir. Bu durumda isim hakkını veren firma daha önce faaliyette bulunmadığı coğrafyalara ve pazarlara bir başka yatırımcının yardımıyla girmektedir. Bu sayede, hem o ülkede kolayca iş yapabilmiş hem de işletme maliyetlerinde etkin bir avantaj yakalamış olmaktadır. Ayrıca imtiyaz veren firmanın büyük miktarda sermaye koyma gereği de bulunmamaktadır. Eğer bu firma tanınmış ve insanlar tarafından pazarda kabul edilmiş bir firma ise yatırımın başlangıcında ve ilerleyen dönemde satışların artması beklenebilir. İmtiyaz hakkını kullandıran firma, isim hakkını alan firmanın bilgisinden yararlanarak yerel farkını etkin bir şekilde yönetebilme ve hatta geliştirebilme imkânına sahip olabilmektedir.
Kent mutfakları kavramı nedir? Açıklayınız
Yeme içme kültürünün gelişmesiyle insanlar yedikleri yiyeceklerle birlikte yemeklerin kökenlerine ait araştırmalar yapmakta, bilgi edinmeyi arzulamakta ve geçmişini merak etmektedirler. Bu nedenle yedikleri yemeklerin niteliklerinden daha derin anlamda özelliklerini keşfetme yolunda araştırmalar yapılırken birtakım kategorilere göre bilgi toplanması yoluna gidilmektedir. Bu kategoriler arasında öncelikle ulusal mutfaklar dikkate alınmaktadır. Yemeğin Fransız mutfağına mı yoksa İtalyan mutfağına mı ait olduğu, pişirme yöntemlerinden hangisinin hangi ulusal mutfağın uygulamalarına göre kullanıldığı gibi bilgiler ulusal mutfaklara göre bir sınıflandırmadır. Ulusal sınıflandırmayı yöresel mutfak grupları takip etmektedir. Burada, yöresel mutfaklarla birlikte etnik mutfaklar da gündeme gelmekte ve her iki unsur birbiriyle entegre olarak düşünülmektedir. Ermeni mutfağı, Arap mutfağı, Milanese mutfağı gibi tanımlamalar buna güzel örneklerdir.
Fastfood kavramı nedir?
Fastfood, TDK tarafından hazır yemek olarak tanımlanırken, Bender’e göre ise satıcıların hamburger, pizza, tavuk ya da sandviç gibi ürünlerde uzmanlaştıkları, kısıtlı bir menü ile seri bir üretim tekniği kullandıkları yiyecekler olarak tanımlamaktadır. Fastfood akımının tarihçesi incelendiğinde bunun 1920’lere kadar uzandığı görülmektedir. Bu yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde araba kullanımının artmasıyla birlikte Drive-in restoranlar artmış ve bu sayede hızlı beslenme konusunda önemli bir sıçrama yaşanmıştır. Ardından drive-thru servisiyle birlikte arabaya sipariş dönemi başlamış ve bunu hızlı servise çevirerek II. Dünya Savaşı’ndan sonra toplumun geneline yayılmıştır.
Bitner’e göre hizmet alanın oluşmasında kaç farklı bakış açısı bulunmaktadır?
Bitner’e göre hizmet alanın oluşmasındaki farklı bakış açıları kısaca şöyle açıklanabilir: • Mekânsal yerleşim ve işlevsellik: Servis alanında bulunan masa, sandalye, koridor, hol, tuvaletler gibi tasarlanmış ve düzenlenmiş hizmet unsurlarıdır. Mekânsal yerleşim ve işlevsellik boyutu opera, tiyatro, restoran, bar, konser gibi hizmetler için önemlidir. Çünkü tüketicinin konfor algısını doğrudan etkilemektedir. • Estetik çekimle ilgili unsurlar: Bu boyut mimari tasarım, temizlik, yön işaretlerinin bulunması ve kullanılması gibi fiziksel unsurlardır. Tüketicilerin servis alanı ile ilgili estetik kaliteyi algılama ve hizmet alanını değerlendirebilme konusunda etkili olan bu boyut, tüketicilerin mutlak his ve düşüncelerini (duyumsal ve fiziksel olarak) etkilediği için sonuçta hizmete yaklaşımı ve sakınma tutumlarını yönlendiren bir unsur özelliğini taşır.
Teknolojinin yiyecek ve içecek sektörüne etkileri nelerdir?
Teknolojik gelişmeyle birlikte iletişim ve haber almada meydana gelen hızlanma sayesinde yeme içme bölgeleri, rotaları ve hatta çok özel yemek türleri de kolayca bilinir ve takip edilebilir hâle gelmiştir. Bu değişim özellikle son yıllarda gastronomik gezilerin ve yeme içme ziyaretlerinin artmasına sebep olmanın yanında insanların yeme içme konularında eskisine göre çok daha meraklı, bilgili ve talepkâr olmaları gerçeğini yaratmıştır. Moleküler gastronomi ve füzyon mutfak akımlarının anlaşılmasıyla ve yeni yemek rotalarının ortaya çıkmasıyla gastronomi turizmi bir akım olarak ortaya çıkmış, bu konu da tanımsal olarak ele alınmıştır.
Temalı restoran ve barların tarihsel gelişimi nasıl olmuştur?
Temalı restoranlar ilk defa Amerika Birleşik Devletleri’nde ve II. Dünya Savaşı’ndan sonra açılmıştır. İnsanların iş dışında kalan zamanlarının fazlalaşması ve gelirlerindeki artış, yiyecek içecek işletmelerinin sundukları hizmeti farklılaştırmalarına neden olmuştur. Bu sayede işletmeler, farklı hizmet türleri sunarak değişik kalıplar oluşturmayı amaçlamakta ve kendi müşterilerini meydana getirerek talepte devamlılığı sağlama anlamında önemli bir avantaj sağlamayı hedeflemektedir. II. Dünya Savaşı’nda Amerikan Hava Kuvvetleri tarafında savaşa katılan pilotlardan David Tallichet, Polinezya Adaları, Yeni İngiltere Balıkçı Köyleri ve Fransız Çifllikleri temalı restoranlar açmıştır. Los Angeles Havaalanı’nda açmış olduğu “Proud Bird” ise en çok dikkat çeken restoran olmuştur. Burada masalarda müşterilere havaalanı kontrol kulesine ait telsiz görüşmeleri ve sesleri dinletilmektedir. Bu sayede tüketicilerin ilgisini çekmiş ve insanlar savaş müzesini ziyaret eder gibi restorana gelmişlerdir. Bu durum, temalı restoranların en önemli tercih edilme sebeplerinden birinin merak olduğunu ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla, insanların bilinmeyeni merak etme ve denenmemişi deneme arzusunu fırsat bilen girişimci ruhlu işletmeler temalı restoranları kurmaya başlamışlardır.
Füzyon mutfak kavramı nedir? Açıklayınız
Füzyon mutfak yıllardır sıkça duyulan bir tanımlamadır. Füzyon mutfak, adından da anlaşılabileceği gibi, farklı uluslara ait mutfak kültürlerinin, tekniklerinin ve malzemelerinin aynı tabakta birleştirilmesidir. Buna rağmen tabakta tek bir ulusal özelliğin öne çıkmaması önemlidir (Kırım, 2005). Füzyon birden fazla ülkenin mutfağından teknikler ve malzemeler kullanılacağı için ortaya çıkan nihai ürün aslında “çok uluslu” bir ürün niteliği taşımaktadır. Bu çok ulusluluk yemeği küresel boyutlara taşımaktadır. Öyle ki, füzyon mutfak ürünleri sunan restoranlara bakıldığında menülerinde, genellikle, dünya mutfak kültürlerine ait özelliklerin bulunduğu görülmektedir. Ancak, bu ürünler adlandırılırken birtakım nüansların gözden kaçırıldığı da görülmektedir. Çünkü burada yapılan iki farklı kültürün malzemelerini ve tekniklerini aynı tabakta birleştirmektir ve tüm bileşenlerinin de reçetede belirtilmesi gerekir. Buradan hareketle açıkça söylenebilir ki, yemeğin küreselleşmesi teknoloji ve füzyon mutfak eliyle olmaktadır. Yiyecek içecek sektörü için teknolojik gelişmelerin faydası kabul edilen bir gerçektir. Ancak, sayıca artan işletmelerin farklı uygulamaları bazen temel tanımlamaların dışına kaymaktadır. Genellikle restoranlar, oteller ve sektörün önde gelen kuruluşları yiyecek hizmeti sunarlarken kavramların kullanılmasında birtakım karmaşıklıklarla baş edememektedirler. Bunun en önemli sebebinin gastronomik araştırmaların istikrarlı takibinin yapılmaması olduğu söylenebilir.
Gastronomi kavramı nasıl açıklanabilir?
Gastronomi en genel anlamıyla, “iyi yemek yeme sanatı” ve “belirli bir bölgede görülen özel pişirme usul ve gelenekleri” olarak tanımlanmaktadır. Gastronomiyi yiyecek ve içeceklerin tarihsel gelişme sürecinden başlayarak tüm özelliklerinin ayrıntılı bir biçimde anlaşılması, uygulanması ve geliştirilerek günümüz şartlarına uyarlanması çalışmalarını kapsayan aynı zamanda bilimsel ve sanatsal unsurlarla katkı sağlayan bir bilim dalı olarak tanımlamaktadır. Araştırmalarında gastronomiyi kavram olarak tanımlamakta “yiyecek ve içecek kültürünün bilime ve sanata dönüşmesi” olarak nitelendirmektedir.
Moleküler Gastronomi kavramı nedir? Açıklayınız
Teknolojik gelişmelere koşut olarak ortaya çıkan bir başka terim “moleküler gastronomi”dir. Moleküler gastronomi; • Harold McGee tarafından “lezzetli olmanın bilimsel çalışması”, • Florvald Pedersen tarafından “iyi yemek seçme, hazırlama ve yeme sanatı” olarak tanımlanmıştır. Ancak genel bir ele alışla, moleküler gastronomi, yiyecek bilimi olarak evlerde ve endüstriyel mutfaklarda moleküler değişimleri ve fenomenleri ele alan ve günümüzde gastronomi kelimesiyle kaynaşan bir tanımlamadır. Fizik, kimya ve biyoloji alanı katı, sıvı ve gaz hâlinde bulunan maddeye ait ilke, kavram ve ilişkileri araştırır. Gıda maddeleri de mikro ölçülerde moleküllerden oluşurlar ve bu moleküller tadlar ile kokuları oluşturan bileşenlerdir. Bu nedenle besin maddelerini oluşturan moleküllerle gastronomiyi bir araya getirdiğinden dolayı terim “Moleküler Gastronomi” olarak adlandırılmaktadır. Böylelikle laboratuvar çalışmaları mutfağa taşınmış ve gastronomi daha “bilimsel” hâle gelmiştir.
Yiyecek stilistliği kavramını nedir?
Yiyecek stilistliği kavramı, yiyecek içecek işletmelerinin operasyonları ile kıyaslandığında çok küçük bir pazarı ifade etmektedir. Dijital fotoğraflama ve ilgili yazılımların gelişmesini sağlayan teknolojik yeniliklerle birlikte iş pazarının geliştiği görülmektedir ve bu gelişimin artacağına şüphe bulunmamaktadır. Yiyecek stilistliği genel bir bakış açısıyla değerlendirildiğinde oldukça magazinsel ve ilgi çekicidir. Yazılı basında kullanılan iletişim materyalleri, dergiler, gazeteler ve kataloglar için yapılan çekimlerin yanı sıra yemek kitapları için yapılan projeler, reklam filmlerinin tasarlanmaları ve gıda fotoğraflarının çekimi, yemek konseptli filmler ve televizyon programları için yapılan etkinlikler yiyecek stilistliğinin iş alanları içerisinde yer almaktadır.
Yiyecek stilistliği çalışmalarının aşamaları nelerdir?
Yiyecek stilistliği çalışmaları birtakım aşamalar içermektedir: • Birinci aşama yiyeceklerin, yardımcı malzeme ve aparatların ve ekipmanların seçimidir. Bu aşamada, çekim unsuru olarak kullanılacak yiyecek belirlenir. Yiyeceğin görünüşte albenisini artıracak yardımcı malzemeler ve garnitürlerle kaydedilmesini sağlayacak ana ve ikincil teçhizat belirlenerek bir planlama yapılır. • İkinci aşama yiyeceklerin hazırlanmasıdır. Bu aşamada yiyecekler çok dikkatli olarak hazırlanırlar. Hazırlık aşamasında renklerin vurgusunun artırılması, yapılarının bozulmasının önlenmesi veya plastik bir görüntü sağlanması amacıyla tam pişirme yapılmaz. Üçüncü aşamada yiyecekler çekim için hazırlanırlar. Burada bir model oluşturularak ve tasarım teknikleri kullanılarak ürün düzenlenir. • Son aşamaya gelince, yiyecekleri daha vurgulu ve çekici göstermek amacıyla son dokunuşlar yapılmaktadır. Adeta moda çekiminin içindeki bir modele makyaj yapılması gibi yiyeceğe de birtakım malzemelerle makyaj yapılır.
Michelin rehberi dünyanın en iyi restoranlarını nasıl seçmektedir?
Michelin Rehberi, her yıl Michelin denetçileri tarafından yapılan kontroller ve değerlendirmelerle hazırlanmaktadır. Burada öncelikle keşif ve gözlem aşamasıyla işe başlanır. Keşif ve gözlem aşaması oldukça uzun süren ve kapsamlı taramaların yapıldığı aşamadır. Araştırma aşamasında; yayınlar, bloglar, yiyecek ve içecek endüstrisine ilişkin yayınlar derinlemesine incelenerek araştırma tamamlanır. Daha öncesinden rehberin okuyucusu konumunda olan kişilerin yorumlarının değerlendirildiği okuyucu görüşleri aşaması çok önemlidir. Burada müşteri olarak kabul edilen okuyucuların görüşlerine başvurulması, rehberin hazırlanmasındaki en gerekli ve değerli görünen çalışmadır. Bu aşamadan sonra denetçiler aday restoranlara giderek yeme deneyimi yaşarlar. Bu aşamada; • Damak zevki, • Porsiyon boyutu, • Restoranın ambiyansı gibi etmenler değerlendirmede öncelikli olarak dikkate alınmaktadır. Sırasıyla; • Yıldız değerlendirmesi, • Gizli çalışma prensiplerinin uygulanması ve • Raporun yazılması aşamalarının tamamlanmasıyla seçim süreci son bulur.
Yiyecek içecek endüstrisi ne tür ürünler sunmaktadır?
Yiyecek içecek endüstrisi yalnızca insanların fiziksel ihtiyacı olan beslenmeyi karşılamaya yönelik değil, aynı zamanda psikolojik, sosyal, kültürel ve hatta fantastik boyutları da içeren ürünler sunmaktadır.
Bitner (1992)'ye göre hizmet alanı oluşturmayla ilgili iki önemli bakış açısı nelerdir? Açıklayınız.
Hizmet alanı oluşturmada Bitner’e göre iki önemli bakış açısı bulunmaktadır.
a. Mekânsal yerleşim ve işlevsellik
b. Estetik çekimle ilgili unsurlar
-
Mekansal Yerleşim ve İşlevsellik; Servis alanında bulunan masa, sandalye, koridor, hol, tuvaletler gibi tasarlanmış ve düzenlenmiş hizmet unsurlarıdır. Mekânsal yerleşim ve işlevsellik boyutu opera, tiyatro, restoran, bar, konser gibi hizmetler için önemlidir. Çünkü tüketicinin konfor algısını doğrudan etkilemektedir.
-
Estetik Çekimle İlgili Unsurlar; Bu boyut mimari tasarım, temizlik, yön işaret- lerinin bulunması ve kullanılması gibi fiziksel unsurlardır. Tüketicilerin servis alanı ile ilgili estetik kaliteyi algılama ve hizmet alanını değerlendirebilme ko- nusunda etkili olan bu boyut, tüketicilerin mutlak his ve düşüncelerini (duyumsal ve fiziksel olarak) etkilediği için sonuçta hizmete yaklaşımı (approach) ve sakınma (avoid) tutumlarını yönlendiren bir unsur özelliğini taşır.
Yeme ortamı terimiyle eşdeğer olarak hangi terimler kullanılabilmektedir?
Yeme ortamı terimiyle eşdeğer olarak “atmosfer”, “ambiyans” veya tek başına “ortam” terimleri de kullanılabilmektedir.
Franchising ne anlama gelmektedir?
Franchising, en genel tanımıyla alanında ün yapmış bir firmanın faaliyet ve isim hakkını kullanma anlamına gelmektedir.
Franchising genellikle hangi sektörlerde faaliyet göstermektedir?
Franchising, fast-food başta olmak üzere ev ve araç bakımı, konaklama, temizlik gibi birbirlerinden oldukça farklı sektörlerde faaliyet göstermektedir.
Franchise vererek Türkiye pazarına ilk giren fast food firmaları hangileridir?
Franchise vererek Türkiye pazarına ilk giren firmalar; McDonald’s, Pizza-Hut, Wendy’s ve Kentucky Fried Chicken gibi dünyaca ünlü fast food zincirleri olmuştur.
Organik ürün ne demektir? Açıklayınız.
10 Haziran 2005’te yürürlüğe giren 25841 sayılı “Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik” ve eklerine uygun olarak, tohumdan hasa- da, hasattan tüketicinin eline ulaşıncaya kadar tüm süreçlerde insan sağlığına zararlı hiç- bir kimyasal girdi, katkı maddesi ve yöntem kullanılmadan, doğaya ve tüm canlılara zarar vermeden üretilen kontrollü ve sertifikalı ürünlere organik ürün denmektedir.
Eurepgap ürünleri nedir? Açıklayınız.
Türkiye’de “Eurepgap” diğer adı ile “iyi tarım uygulamaları” kimyasal girdilerin asgari miktarda ve doğru kullanıldığı ve hijyenik koşullara dikkat edilerek üretildiği kontrollü ve sertifikalı ürünler olup, sağlık ve çevre yetkileri açısından organik ürünlerle karşılaştırılamazlar. Bu ürünlere ülkemizde sertifika verilmektedir.
Tema kavramını açıklayınız.
Çevreye farklı bir özellik kazandırma süreci olan tema, hizmet endüstrisinde özelliklede konaklama ve turizm endüstrisinde sıklıkla kullanılan bir strateji olarak tanımlanmak tadır. Tema bir farklılaştırma yöntemidir.
Tüketiciye tema sunan işletmelerin amacı nedir?
Tüketiciye tema sunan işletmeler, aslında özel bir kültürü sunma amacındadırlar ve bunu yansıtarak bir pazar oluşturma niyetindedirler. Buradaki ana amaç, işletme ile müşteri arasında ortak bir kültür oluşturmak ve bunu bir seçime yönlendirerek müşteri tarafından talep edilmeyi sağlamaktır.
Temalı restoranlar ilk defa hangi ülkede hangi tarihi olaydan sonra açılmıştır?
Temalı restoranlar ilk defa Amerika Birleşik Devletleri’nde ve II. Dünya Savaşı’ndan sonra açılmıştır.
Temalı restoranlar deyince akla en çok gelen markanın ismi nedir?
Temalı restoranlar deyince akla en çok gelen marka Hard Rock Cafe’dir.
Temalı restoranlarla ilişkilendirerek “Eğlenceli yemek” (eatertainment) tanımının nasıl ortaya çıktığını açıklayınız.
Temalı restoranlar ve barların hizmetlerini yalnızca yiyecek ve içecekle sınırlandırmak mümkün değildir. Özellikle hizmetin sunulduğu ortam, ambiyans, dekorasyon ve diğer bileşenler de deneyimlenerek yiyecek içeceklerle birlikte dışarıda yeme deneyimi de bütüncül bir bakış açısıyla tamamlanmaktadır. Bu yüzden endüstride eğlence ile yemek kelimelerine karşılık gelen “eğlenceli yemek” (eatertainment) tanımı ortaya çıkmıştır.
Kent mutfaklarının bölgesel mutfaklara göre sınıflandırılması ne şekilde yapılmaktadır? Örnek veriniz.
Bölgesel mutfaklara göre yapılan sınıflamada yemekler ve yemeklerin kökenleri, geldikleri bölgelere göre değerlendirilmektedir. Karadeniz mutfağına özgü yemekler, Güneydoğu mutfağı, Marmara sofraları bölgesel mutfak grupları içinde yer almaktadır.
Kent mutfaklarının uzmanlık alanlarına göre sınıflandırması ne şekilde yapılmaktadır?
Bu sınıflandırma yönteminde yemekler, et yemekleri, sebze yemekleri veya balık yemekleri olarak gruplanmaktadır.
Bender ve Bender’e (1993) göre fast food tanımı nedir?
Bender ve Bender’e (1993) göre ise satıcıların hamburger, pizza, tavuk ya da sandviç gibi ürünlerde uzmanlaştıkları, kısıtlı bir menü ile seri bir üretim tekniği kullandıkları yiyecekler olarak tanımlamaktadır.
Fast food akımının dünya genelinde tarihçesi nasıl gelişmiştir?
Fast food akımının tarihçesi incelendiğinde bunun 1920’lere kadar uzandığı görülmek- tedir. Bu yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde araba kullanımının artmasıyla birlikte Drive-in restoranlar artmış ve bu sayede hızlı beslenme konusunda önemli bir sıçrama yaşanmıştır. Ardından drive-thru servisiyle birlikte arabaya sipariş dönemi başlamış ve bunu hızlı servise çevirerek II. Dünya Savaşı’ndan sonra toplumun geneline yayılmıştır.
Fast food türünde beslenmenin getireceği olası sağlık sorunları nelerdir?
Bu tür beslenmenin yetersiz ve dengesiz beslenme ile birlikte çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığı bilinmektedir. Fast food sistemi ile tüketilen besinlerin enerji ve bazı besin ögeleri yönünden dengeli olmaması uzun dönemde bazı sağlık problemlerine neden olabilmektedir. Bu sağlık problemlerinin başında şişmanlık gelmektedir. Fast food ürünlerindeki en önemli sorun yüksek enerji içermeleridir. Fast food’larda orta düzeyde yenen bir öğünün enerji içeriği, 400 kaloriden başlayıp 1500 kaloriye kadar yükselebilmekte ve enerjinin çoğu yağ ve şeker kaynaklı olmaktadır. Bu da kilo alımına yol açabilmektedir. Fast food ürünlerindeki yağın çoğu hayvansal kaynaklıdır. Bu ürünlerin sodyum, kolesterol ve özellikle doymuş yağ miktarı, diğer besin ögeleri yoğunluğuna göre daha fazladır. Bu durum başta koroner kalp hastalıkları ve kanser olmak üzere, birçok kronik hastalık için risk faktörüdür.
Fast food olarak tüketilen besinler, A ve C vitamini ile kalsiyum yönünden yetersiz olup posa içeriği de düşüktür. Bu vitaminlerin düşük düzeyde alınımı, bağışıklık sistemi yetersizliğine, kalp-damar hastalıkları ve katarakt riskinin artmasına yol açmaktadır. Özellikle büyüme çağında kalsiyumun yetersiz alımı, büyümeyi olumsuz etkilemekte ve kadınlarda menopoz sonrası osteoporoz riskini de artırmaktadır. Beslenmede posa içeri- ğinin yetersizliği ise bağırsak kanseri riskini artıran faktörlerdendir. Fast food menüleri yüksek miktarda sodyum içermektedir. Bu durum yüksek kan basıncının oluşmasına neden olmakta ve mide kanseri riskini artırmaktadır.
Ayaküstü beslenmede gazlı içecekler, çay ve kahve sıklıkla tüketilmektedir. Bu tür içecekler fazla miktarda tüketildiğinde vücutta demir emilimi azalmakta ve demir eksikliğine yol açmaktadır. Fast food ürünlere renklendirici, tatlandırıcı ve aroma artırıcı katkı maddeleri eklenebilmekte, bu ürünlerin uygun kullanılmamaları ve sık tüketimleri uzun dönemde kanser riskini artırmaktadır.
Slow food (yavaş yemek) akımı nedir ve nasıl ortaya çıkmıştır?
Slow food (yavaş yemek) akımı, 1986 yılında Fast food’a tepki olarak İtalya’da ortaya çıkmış ve yerel lezzetlere sahip çıkmayı, doğaya saygı göstermeyi, rahat ve sağlıklı beslenmeyi, ne yediğini bilmeyi, hatta kendi yiyeceğini yetiştirmeyi ve yalnızca tıka basa yemek yemeyi değil, yediği yemekten tat almayı ve yemek ile sosyalleşmeyi ilke edinmiş bir akım olarak başlamıştır. Slow food, “iyi, temiz, adil gıda” felsefesi ile ortaya çıkmış, çevreyi, hayvan varlığını ve üreticilerin gelir düzeyini önemsemiştir.
Slow food akımının amaçları nelerdir?
Sürdürülebilirlik ve sosyal adalet konusunda farkındalığı ve bilinç düzeyini artırmayı amaçlayan Slow food’un, geleneksel gıdaları koruma altına almayı, biyolojik çeşitliliği korumayı, yemek eğitimi ve yerel ekonomiyi desteklemeyi amaç edindiği görülmektedir.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 2 Gün önce comment 0 visibility 57
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 328
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 913
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1288
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20159
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25842
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14700
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12642
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582