Küçük İşletme Yönetimi Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
Küçük İşletmelerin Özellikleri
Küçük işletmeleri tanımlarken kullanılan ölçütler nelerdir?
Küçük işletmelerin ülkeler ve bölgeler arasında farklı tanımlanmaları nedeniyle dünya genelinde ortak bir tanım bulunmamakla birlikte, genel olarak baktığımızda bu işletmeleri tanımlamada niteliksel ve niceliksel (sayısal) olmak üzere iki temel ölçütün kullanıldığı görülmektedir. Niceliksel ve niteliksel ölçütler ülkelerin ve sektörlerin sosyo-ekonomik durumlarına göre farklılık gösterebilmektedirler.
Küçük işletmeleri tanımlarken kullanılan niteliksel (Kalitatif) ölçütler nelerdir?
Küçük işletmeleri tanımlarken niceliksel ölçütlerin destekleyicisi olan niteliksel ölçütler olarak şu esaslar göz önüne alınmaktadır (Şimşek, 2002);
- Bağımsız yönetimin mevcudiyeti (yönetici bağımsızdır; yönetici aynı zamanda işletme sahibi olduğu için, dışarıdan denetlenmesi söz konusu değildir.),
- İşletme sahibinin belirli bir risk yüklenmesi,
- İşletme, maliyet ve yönetim öğelerinin bütünleşmesi,
- İşletme sahibi ile çalışan personel arasında yakın bir ilişkinin bulunması,
- Yönetimde uzmanlaşmanın az olması,
- Sermaye ve para piyasalarına katılamama,
- İşletme sermayesinin tamamen veya büyük bir bölümünün işletme sahibine ait olması,
- Pazar payının sınırlı olması ve pazarlarda daha az etkinlik,
- Hedef pazarın genellikle yöresel olması.
Küçük işletmeleri tanımlarken kullanılan niceliksel (Kantitatif) ölçütler nelerdir?
Küçük işletme tanımlarının genelinde işletmelerin niceliksel ölçütleri temel alınmaktadır. Bunun nedeni niceliksel ölçütlerin daha kolay ölçülebilmesi ve tarafsız sonuçlar vermesidir. Küçük işletme tanımlarında karşımıza çıkan başlıca niceliksel ölçütler şunlardır (Müftüoğlu, 2007):
- İstihdam edilen personel sayısı
- Ücret toplamı ve işgücü maliyet toplamı
- Sabit varlıkların miktarı
- Sabit varlıkların değeri
- Makine sayısı
- Makine parkı değeri
- Kullanılan alan ve hacim
- Kullanılan malzeme miktarı ve maliyeti
- Enerji maliyeti
- Bilanço büyüklüğü
- Öz sermaye
- Sabit sermaye miktarı
- Çalışma (işletme) sermayesi
- İşletme kapasitesi ve kapasite kullanımı
- Satış tutarı
- Kâr hacmi
- Piyasa payı
- İhracat-satış tutarı oranı
Geleneksel işletme nedir?
Bu işletmelerde iş sahibi zamanının önemli bir bölümünü rutin günlük işlerle geçirir. İşyeri ve kendisiyle ilgili bir değişim talebi olmayan, belirli bir getiri düzeyi ile yetinilen işletmeler bu grupta yer almaktadır. Büyüme amacı taşımayan, pazar koşulları değişmekle birlikte bu gelişmelerden habersiz işletme sahiplerinin işyerleridir. Bu türden işletmelerde yönetim işi, rutin olarak günlük işleyişle sınırlı olmaktadır. Özellikle el sanatlarına yönelik faaliyet göstermektedirler.
Büyüme odaklı işletme nedir?
Büyüme odaklı işletmeler, geleneksel işletmelerden farklı olarak büyüme amacıyla ve girişimcilik niteliklerine sahip bireylerce kurulmaktadırlar. Bazen geleneksel işletmeler böyle bir amaç taşımadıkları halde koşullar gereği kendiliğinden büyüyebilmektedirler. Ancak, işletme sahibinin girişimcilik nitelikleri yoksa uzun vadede bu başarıyı koruma ve büyümeyi sürdürme olasılığı çok düşüktür.
Avrupa Birliği, Ocak 2005 itibariyle güncellenen küçük işletme tanımında nasıl bir sınıflamaya gitmiştir?
Avrupa Birliği, Ocak 2005 itibariyle güncellenen küçük işletme tanımında üçlü bir sınıflama yapmıştır. Bu sınıflamaya göre;
- 10’dan az çalışanı olan ve toplam bütçesi ya da iş hacmi 2 milyon Avro’nun altında olan işletmeler mikro,
- 50’den az çalışanı olan, toplam bütçesi veya iş hacmi 10 milyon Avro’nun altındaki işletmeler küçük,
- 250’den az çalışanı olan, toplam iş hacmi 50 milyon veya toplam bütçesi 43 milyon Avronun altında olan işletmeler orta büyüklükte işletme olarak tanımlamıştır (Öztürk, 2008).
OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) küçük işletmeleri sınıflandırırken nasıl bir tanımlamaya gitmiştir?
OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) küçük işletmeleri sınıflandırırken;
- 1-4 arasında işçi çalıştıranları mikro,
- 5-19 arasında işçi çalıştıranları çok küçük,
- 20-99 arasında işçi çalıştıranları küçük
- 100-499 arasında işçi çalıştıranları orta büyüklükte işletme olarak tanımlamaktadır.
OECD ülkelerinde genel olarak kullanılan tanımlamada küçük işletmeler 500’den daha az işçi çalıştıran işletmeler olarak ifade edilmektedir (Günuğur, 2001).
Küçük işletmenin (KOBİ) tanımı nedir?
18 Kasım 2005 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ile ülkemiz de resmi küçük işletme (KOBİ) tanımına kavuşmuştur. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmeliğinin 4’üncü maddesinde Küçük ve orta büyüklükte işletme (KOBİ) şu şekilde tanımlanmıştır:
“İki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hâsılatı ya da mali bilançosu yirmi beş milyon Türk Lirasını aşmayan ve bu Yönetmelikte mikro işletme, küçük işletme ve orta büyüklükteki işletme olarak sınıflandırılan ve kısaca “KOBİ” olarak adlandırılan ekonomik birimleri ifade eder.”
Küçük işletmelerin pazarı etkileme gücü neyi ifade etmektedir?
Küçük işletmeler büyük işletmelere kıyasla pazardan küçük bir pay aldıkları için, temin ettikleri ve hizmetlerin fiyatları ve ulusal üretim düzeyini etkileme gücü yüksek değildir. Küçük işletmeler özellikle büyükler tarafından kârlı olarak görülmeyen niş pazarlarda hakim güç olarak fiyat ve miktarı etkileme potansiyeline sahip olmaktadır.
Küçük işletmelerin bağımsızlığı neyi ifade etmektedir?
Küçük işletmeler kendi temel iş kararlarını verirken tamamen bağımsız olmaktadır. Büyük işletmelerde görülen biçimsel süreçlerden ve dışsal kontrollerden uzak daha rahat kendine hareket alanı yaratabilmektedir.
Küçük işletmelerin kişisel etkisi neyi ifade etmektedir?
Küçük işletmelerde büyük işletmelerde görülen biçimsel yönetim yapısından ayrı olarak girişimcinin kişisel özellikleri ile bütünleşen kendisine özgü bir yönetim modeli gelişmiş olmaktadır. Yönetimin tüm karar alma aşamalarına dâhil olduğundan her aşamasında girişimcinin etkileri görülür.
Küçük işletmeler, hangi açılardan büyük işletmelerden daha fazla üstünlüğe sahiptirler?
Küçük işletmeler (Akgemici, 2001);
- Bir ürün ya da hizmet için yatırım yapmadan önce faaliyette bulunacakları pazarın tepkisini daha kolay ölçebilmektedirler.
- Yönetim fonksiyonundan ziyade denetim fonksiyonuna daha fazla ihtiyaç duyarlar.
- Üretim fonksiyonu diğer fonksiyonlara göre daha önemlidir. Daha az yatırımla daha çok üretim ve ürün çeşitliliği sağlamaktadırlar.
- Üretilen mal veya hizmete olan talebin sınırlı olduğu pazarlarda faaliyette bulunabilirler.
- Kolay bozulabilen malları üretirler ve satarlar.
- Teknik gelişmelere daha kısa sürede ayak uydurabilme yetenekleri vardır.
- Yatırım yaparken daha çok kendi öz sermayelerine ağırlık verirler. Küçük işletmeler gerek kişi başına gerekse tesis başına daha az yatırımla kurulabilmektedir.
- Aldıkları desteklerle hem girişimci hem de işverendirler. Daha düşük yatırım maliyetleriyle istihdam imkânı yaratmaktadırlar.
- Küçüklük ve esneklik özelliklerinden dolayı girişimci kendi bölgesinde veya yaşamak istediği bölgelerde işletmesini kurabilir.
- Bazı sektörlerde kalifiye işçi iş yerinde hızlı biçimde eğitilebilmektedir.
- Küçük işletmeler yatırımlarını büyük işletmelere oranla daha az sermaye ve daha düşük düzeyde teknoloji ile gerçekleştirebildiklerinden, ülke içinde birçok bölgeye yayılabilmektedirler.
- Esnek yapıları itibarıyla ekonomik dalgalanmalardan daha az etkilenmektedirler.
- Talep değişiklikleri ve çeşitliliklerine daha kolay uyum gösterebilmektedirler.
- Ülke içindeki farklı bölgelerin kalkınmasında, gelişmesinde ve çevrenin korunmasında önemli rol oynarlar.
- Gelir dağılımındaki dengesizlikleri azaltır.
- Bireysel tasarrufları teşvik eder.
- Büyük sanayi işletmelerinin destekleyicisi ve tamamlayıcısıdırlar.
- Ekonominin ve toplumsal yapının denge ve istikrar unsurudurlar.
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin zayıf yönleri nelerdir?
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin zayıf yönleri, aşağıda temel özellikler dikkate alınarak belirlenmiştir.
- Küçük ölçekli ve dağınık olmalarından dolayı verimlilikleri düşüktür.
- Pazar ve sektör bilgileri yetersizdir.
- Teknik bilgileri yetersizdir.
- Teknoloji düzeyleri genellikle düşüktür.
- Yönetim ve organizasyonda zafiyet bulunmaktadır.
- Pazarlama ve tanıtım konusunda alt yapı ve bilgi eksiklikleri vardır.
- Ürettikleri ürün ve hizmetin kalitesi genellikle düşüktür.
Küçük işletmelerin faaliyetlerinde ve büyümesinin önündeki engeller ve temel sorunlar nelerdir?
Küçük işletmelerin faaliyetlerinde ve büyümesinin önündeki engeller ve temel sorunlar şu şekilde özetlenebilir (Döm, 2008):
- Teknoloji
- Dış ticaret
- Danışmanlık
- Kuruluş yeri seçimi
- Tecrübe ve deneyim eksikliği
- Bürokrasi sorunları
Küçük işletmelerin toplumsal açıdan önemi nedir?
Küçük işletmelerin piyasalara sağladığı canlı, hareketli üretim ve rekabet ortamından tüm toplum istifade eder. Bunlar arasında; zenginlik, iş imkânları, tüketicilerin artan tercih şansı, sağlık, eğitim ve refah hizmetlerinin etkin bir şekilde sağlanması, toplumdaki uç grupların (göçmenler, azınlıklar, uzun süreli işsizler ve ayrımcılığa maruz kalanlar) ve işe girmede dezavantajlı sosyal kesimlerin istihdam şansı bulması ve ekonomiye katılımlarının arttırılmasını sağlamak yer alır. Bütün bunlarla beraber dengeli toplumsal ve bölgesel kalkınma, daha çok sayıda insanın sosyal korunmaya kavuşması, yaşam kalitesinin yükselmesi, işçi–işveren arasında iyi ilişkilerin gelişmesi ve orta sınıfın güçlenmesine büyük katkıları olmuştur. Ayrıca toplumun aşırılıklardan ve sosyal çalkantılardan korunması, yabancılaşmanın azalması, bölgesel ve bireysel gelir dağılımı problemlerinin azalması, gibi konularına da büyük katkılar sağlamıştır.
Küçük işletmelerin sosyal ve toplumsal fonksiyonlarının başında ne gelmektedir?
Küçük işletmelerin sosyal ve toplumsal fonksiyonlarının başında bölgeler arasında ekonomik faaliyetlerin dengelenmesine olan katkıları gelmektedir. Büyük şehirler dışında diğer il ve ilçelerde ve ülkenin tüm bölgelerinde kurulup ekonomik faaliyetlerde bulunan bu işletmelerin;
İlgili bölgelerin kalkınmalarına, emek–yoğun yapılarıyla bu bölgelere kazandırdıkları yeni iş alanları ile işsizliğin giderilmesine ve işsizlikten doğan toplumsal huzursuzlukların önlenmesine;
Sağladıkları istihdam olanaklarıyla o bölgelerden büyük şehirlere olan göçün önlenmesine; bölgesel gelir dağılımına yaptıkları katkı ile sosyal problemlerin azaltılmasına;
Kısaca bölgeler arasında oluşan negatif olumsuz dengesizliklerin giderilmesine önemli ve büyük katkıları olmaktadır.
Küçük işletmelerin ekonomik gelişmedeki önemleri nelerdir?
Küçük işletmelerin ekonomik gelişmedeki önemleri şu şekilde sıralanabilir (Atıcı, 2006):
- Son yıllarda yapılan istatistiksel çalışmalar, bu işletmelerde istihdam yaratma gücünün büyük işletmelere oranla dört kat daha fazla olduğunu göstermektedir. Böylece küçük işletmeler istihdam yaratılan çevrenin ekonomik gelişimine büyük katkı sağlamış olmaktadırlar.
- Küçük işletmeler çoğunlukla ikinci el sermaye mallarını alıp kullanarak bazen de atıl durumdaki sermayeyi kullanarak çalışmaktadırlar. Böylece atıl durumda olan sermaye teçhizatı, üretim sürecinde devreye girmekte ve daha çok üretim yapılmasına neden olmaktadır. Bu gelişme ise ulusal ekonomiye istihdam artışı sağlamaktır.
- Küçük işletmeler sermaye kaynaklarının düşük kârlı endüstrilerden yüksek kârlı endüstrilere akmasına yardım ederek sermaye piyasalarının daha etkin çalışmasını sağlamaktadırlar.
- Küçük işletmelerde çoğu zaman düşük vasıflı işçiler istihdam edilmektedir, bu şekilde geçici işsizliğin azalmasına katkı sağlanırken diğer taraftan da bu kişilere iş eğitimi ve çalışma tecrübesi kazandırılarak verimlilik artırılmaktadır.
- Küçük işletmeler esnek üretim teknolojileri sayesinde geçici talep artışlarının karşılanmasına katkı sağlayarak ekonomide ani fiyat yükselişlerini engelleyebilmektedirler.
- Küçük işletmeler ekonomik büyüme ve yeniliklerin temel kaynağıdırlar.
- Ekonomide küçük işletmelerin varlığı rekabeti, rekabet de ekonomik dinamizmi artırmaktadır.
- Küçük işletmeler özellikle daha düşük gelir grubuna dahil kişilere istihdam olanakları sağlamak yoluyla ve büyük işletmelere kıyasla daha geniş bir coğrafyaya yayılmış olmaları nedeniyle, gelişimi, girişimci ruh ve yeteneği destekleyerek ve kırsal kesim ile şehirlerdeki ekonomik dengesizlikleri azaltmaya yardım ederek daha adil bir gelir dağılımına katkıda bulunmaktadırlar.
Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme Dairesi Başkanlığı, kısa adı ile KOSGEB'in görevleri nelerdir?
Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme Dairesi Başkanlığı, kısa adı ile KOSGEB, 12 Nisan 1990 tarih ve 3624 sayılı kanunla kurulmuş olup, ülkenin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında küçük işletmelerin payını ve etkinliğini arttırmak, rekabet güçlerini ve düzeyini yükseltmek, sanayide entegrasyonu ekonomik gelişmelere uygun biçimde gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır.
KOSGEB’in 3624 sayılı Kuruluş kanunu çerçevesindeki görevleri 4 ana maddede özetlenebilir (Köksal ve Aydemir, 2004);
- Bilgi ve teknoloji temini: Küçük ve orta ölçekli sanayi işletmelerinin talep ve ihtiyacı olan bilgi ve teknolojinin gerek yurtiçi gerekse yurtdışı kaynaklardan tedarikini sağlamak, bununla ilgili araştırma ve geliştirme faaliyetlerini teşvik etmek ve desteklemek, ileri düzeyde teknolojileri kendilerine aktarmak, mevcut teknolojilerin geliştirilerek yenilenmesi için imkânlar hazırlamak, bunları yurt çapında yayacak şekilde sistemler kurarak işletmelerin kullanımına sunmaktır.
- Girişimciliğin desteklenmesi: Girişimciliğin geliştirilmesi ve teşviki için uygun ortamları hazırlamak, tasarrufların uygun yatırımlara yönlendirilmesini sağlamak, ortak girişim imkânları yaratmak, yeni fikir ve buluşların sanayiye kazandırılması yönünde faaliyetleri gerçekleştirmektir.
- Yan sanayi ilişkilerinin güçlendirilmesi: Küçük ve orta ölçekli sanayi işletmelerinin uluslararası standart ve kalitede mal üretmelerini temin etmek üzere malzeme tasarım, üretim metotları bakım-onarım ve pazarlama gibi faaliyetlere yönelik her türlü desteği sağlamak, yan sanayi ilişkilerini güçlendirici önlemler almak, gerekirse işletmeler arası koordinasyonu temin etmektir.
- Eğitim: Küçük ve orta ölçekli sanayi kesiminin bilgiye ulaşmada teknoloji, yatırım, üretim, yönetim, planlama ve pazarlama gibi konularda güçlenmelerini sağlayacak uygulamalı eğitim sistemlerini kurmaktır.
Türkiye Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticileri Vakfı (TOSYÖV) nedir?
TOSYÖV Şubat 1990 tarihinde Ankara’da kurulmuştur. Vakıf, çalışan sayısı 5 ile 200 arasında değişen tüm işletmeleri küçük ve orta ölçekli işletme olarak kabul eder. Bu işletmelerin sahipleri, serbest meslek mensup ve yöneticileri vakfa üye olmak için başvurabilirler.
TOSYÖV, ülkedeki küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenmelerini sağlamayı ve bu işletmelerin lobisi ve örgütü olmayı amaçlamaktadır. Ayrıca ülkenin her yerinde konferans, seminer, panel ve benzeri etkinliklerle küçük işletme elemanlarının eğitimini de amaçlamaktadır. Bu çerçevede hedefleri (Köksal ve Aydemir, 2004);
- Sağlıklı alt yapı ve kalıcı bir teşvik sistemi,
- Yeterli finansman kaynakları ve uygun yatırım imkânları,
- Gelişmiş teknolojiye uygun makineler,
- Kaliteli mal üretmek için eğitim ve danışmanlık,
- Çağdaş işletmecilik ve yönetim ile ilgili eğitim faaliyetleri,
- Sağlıklı ana ve yan sanayi ilişkileri,
- AB ile entegrasyonu sağlayabilecek yaygın eğitim sağlamak olmaktadır.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) sağladığı hizmetler nelerdir?
TOBB’un sağladığı hizmetler şu şekilde sıralanabilir (http://www.tobb.org.tr);
- İşletmelere sanayi veritabanı sağlamak,
- Yurtiçinde ve yurtdışında ürün ya da hizmet alıp satmak isteyen firmaların birbirleriyle bağlantı kurmalarına yardımcı olmak için geliştirilmiş ve otomatik eşleştirme yapmak,
- Ürettiği mallar için yurtdışında müşteri, dağıtıcı, acente ya da temsilci arayan firmaların taleplerinin hedef kitlelerine duyurulmasını sağlamak,
- Türkiye genelinde faaliyet gösteren veya yeni kurulacak gerçek kişi, kooperatif veya şirketlerin Ticaret Sicili Memurluğunca uygun olarak tescil edildikten sonra ilanlarını yayınlanmak,
- Yurtdışındaki firma ve kuruluşlardan doğrudan gelen mali, ticari ve teknik işbirliği tekliflerini ilan etmektir.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 2 Gün önce comment 0 visibility 53
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 324
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 912
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1286
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20158
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25842
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14700
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12642
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582