İletişim Araştırmaları Dersi 6. Ünite Özet

İletişim Araştırmalarında Nitel Yöntemler

Giriş

Nicel ve nitel araştırmalar arasındaki farklar, sosyal ve fen bilimleri arasındaki farklardan ortaya çıkmıştır. Sosyal bilim araştırmacıları, fen bilimlerine özgü bilimsel yöntemleri kullanarak toplumları ve kültürleri incelemişler ve açıklamaya çalışmışlardır. Oysaki sosyal bilimlerde araştırılan değişkenleri kontrol etmek çok fazla olanaklı değildir, çünkü insan davranışları doğası gereği içinde bulunduğu ortama göre sürekli değişmektedir.

Nitel araştırma, araştırmacının araştıralacak konuyu doğal ortamında incelemesi, araştırmaya katılan bireylerin bakış açısından konuyu yorumlama çabası içinde olmalarını ifade etmektedir. Araştırmaya katılan bireylerin kullandıkları özel bir dil ve anlamlar incelenir ve bunların onlar için ne anlam ifade ettikleri ortaya çıkarılmaya çalışılır. Nitel araştırma daha çok bir olgunun varlığına ve anlamına yönelirken, nicel araştırma bir olgunun ne derece var olduğuna, başka bir deyişle araştırılan konunun sayısal özelliklerine yönelmektedir. Nitel araştırmada amaç, araştırılan konu hakkında betimsel ve gerçekçi açıklamalar yapmaktır. Bunu sağlamak için toplanan verilerin ayrıntılı ve derinlemesine olmasına çalışılır. Bununla beraber, araştırmaya katılan bireylerin görüşleri ve deneyimleri de mümkün olduğunca doğrudan sunulmaktadır.

Nı·tel Araştırma Yöntemlerı·

Araştırma yöntemi, araştırmanın amacına uygun biçimde örneklem seçiminin yapılması, veri toplama araçlarının geliştirilmesi, verilerin toplanması, çözümlenmesi ve raporlaştırılması gibi tüm araştırma sürecini belirleyen ilkelerdir. Sosyal bilimlerden etkilenen nitel araştırma yöntemleri farklı yaklaşımları temsil etmektedir. Alanyazında;

  • etnografik araştırma (ethnographic research),
  • olgubilim (fenomenoloji),
  • kuram oluşturma (grounded theory),
  • durum çalışması (case study),
  • eleştirel söylem çözümlemesi (critical discourse analysis),
  • yorumlayıcı çözümleme (hermeneutic analysis),
  • göstergebilim (semiotic analysis)
  • eylem araştırması (action research) gibi çok çeşitli nitel araştırma yöntemleri bulunmaktadır.

Etnografik çözümleme, belirli bir gruba ya da topluluğa ait sosyal ilişkilerin, öğrenilen ve paylaşılan inançların, değerlerin ve davranışların tanımlanması ve yorumlanmasıdır. Burada vurgulanması gereken konu; etnografik çözümlemenin, tek başına bireyle değil topluluk duygusu içindeki bireylerle ilgilenmesidir (Angrosino, 2007). Temel amaç, araştırmada yer alan belirli bir gruba ait kültürü çözümlemektir. Başka bir deyişle, araştırmada yer alan katılımcıların kullandıkları dil ve iletişim araçları, değerler, tutumlar, algılar, davranışlar ve paylaştıkları deneyimler kendi doğal ortamında gözlenerek iletişim etnografisi araştırmalarıyla incelenebilir.

Eleştirel söylem çözümlemesi , metin içinde egemen söylemlerin hangi biçimde kurulduklarını ortaya çıkarmaya yönelik çalışmaları içermektedir. Söylem çözümlemesi dille ilgilidir. Ancak, eleştirel söylem çözümlemesi, söylemin ideolojik boyutunun çözümlenmesidir.

Göstergebilim , en genel anlamıyla göstergeleri (işaretleri) inceleyen bir bilimdir. Temeli mantık ve dilbilimine dayanır. Gösterge, kendisinden başka bir şeyin yerini tutan anlamlı birimdir. Örneğin, birbirimizle iletişim kurmak için kullandığımız dil, alfabe, yazı, resim, fotoğraf, trafik işaretleri, mektuplar, ilanlar, yemek menüsü, reklam afişleri, müzik eserleri, mimari eserler, yüz ifadeleri ya da internette kullandığımız ikonlar gibi düşüncelerimizi ifade eden dilsel ve dilsel olmayan anlamlı bir bütün oluşturan her şey göstergedir. Göstergebilim ise, çevremizde beş duyumuzla algılayabildiğimiz tüm bu göstergeleri ve bunların nasıl anlam ürettiğini açıklamaya çalışır. İletişim araştırmalarında göstergeler, anlamın taşıyıcısı ya da aracı olarak görülmektedir. Dolayısıyla, bütün iletişim araçlarında yer alan yazılı ve görsel metinlerin çözümlemesi yapılabilir, buradaki amaç, göstergelerin analitik olarak çözümlenmesi ve altında bulunan esas anlamın ortaya çıkartılmasıdır. En çok kullanılan analitik araçlar; eğretileme (metafor), düz değişmece (metonimi) ve zıtlık kurmadır.

Nitel Araştırmada Verı·lerı·n Toplanması

Nitel araştırma, insanların deneyimlerini olduğu gibi tanımlamayı ve açıklamayı amaçlamaktadır. Araştırmacılar da bu sürecin sonunda yorumlarına kanıt olması için veri toplamaktadırlar. Nitel araştırmalarda elde edilen nitel veri, sayılardan oluşan bir yapı içinden değil daha çok sözlü ve yazılı metinlerden toplanmaktadır. Bu araştırmalarda olası veri kaynakları ise, katılımcılarla yapılan görüşmeler, gözlemler ve dokümanlardır.

Görüşme , araştırmanın amaçlarına uygun bilgi toplamaya çalışan araştırmacıyla görüşülen kişi arasında soru sorma ve yanıtlamaya dayalı etkileşimli bir iletişim sürecidir. Nitel araştırmalarda en çok kullanılan veri toplama araçlarından birisidir. Görüşme sürecinde; görüşmeyi yürüten ve soruları yönelten kişi görüşmeci, görüşme yapılan ve araştırma konusuyla ilgili bilgileri sağlayan kişi ise görüşülen ya da katılımcı olarak nitelendirilmektedir. Görüşmenin temel amacı, katılımcıların deneyimlerini ve bu deneyimleri nasıl anlamlandırdıklarını açıklamaya çalışmaktır. Bu nedenle odaklanılan nokta, öteki insanların öyküleri, izlenimleri, duygu ve düşünceleridir. Araştırmalarda genellikle katılımcıyla aynı mekânda yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilir. Görüşme sürecinde bilginin elde edilmesi, görüşmeciyle katılımcı arasındaki sosyal etkileşime dayanmaktadır (Kvale, 2007). Kurulan sosyal ilişkinin gücü, görüşmecinin yeterlikleriyle yakından ilişkilidir.

Görüşme türleri, yapılandırılmamış görüşme, yarıyapılandırılmış görüşme ve yapılandırılmış görüşmedir (Bogdan & Biklen, 1998; Fontana & Frey, 2005). İletişim araştırmalarında görüşmenin ne derece yapılandırıldığı; araştırmanın amacı, ne oranda derinlemesine bilgi toplanması gerektiği, katılımcıların özellikleri ve katılımcılara ayrılacak süreyle yakından ilişkilidir. Tüm bu değişkenler dikkate alınarak uygun bir görüşme türüne karar verilmelidir.

Görüşme Süreci, araştırmanın amacına ve katılımcıların özelliklerine göre en uygun görüşme türüne karar verildikten sonra görüşme sürecinde bazı aşamalar izlenir. Bunlar; sorularının hazırlanması, ön denemenin uygulanması, görüşmenin gerçekleştirilmesi, ses kayıtlarının deşifre edilmesi, verilerin çözümlenmesi, doğrulanması ve raporlaştırma aşamalarıdır.

Odak Grup Görüşmeleri , küçük katılımcı gruplarıyla yönlendirici (moderator) bir kişi rehberliğinde yürütülen ve katılımcıların tümünü ilgilendiren bir konuda, onların görüşlerini belirlemeyi amaçlayan görüşmelerdir. Odak grup görüşmeleri, genellikle bir ürün, hizmet ya da olanağın kullanıcılar tarafından nasıl algılandığını ortaya çıkarmak için gerçekleştirilmektedir (Kırcaali-İftar, 2004).

İletişim araştırmalarında odak grup görüşmelerinin kullanım alanı da oldukça geniştir. Örneğin; reklamlar için yaratıcı fikirlerin geliştirilmesi, televizyon ve radyo gibi kitle iletişim araçlarında yayımlanan programlara ilişkin algıların ve tercihlerin belirlenmesi, örgüt kültürün betimlenmesi ya da iletişim sorunlarının saptanması gibi çok çeşitli alanlarda odak grup görüşmeleri uygulanabilir. Bir araştırmada en az üç odak grup oluşturulması, her bir grupta en az 6, en fazla 12 katlımcının yer alması önerilmektedir. 6 kişiden az gruplar, etkili bir grup dinamiği için yeterli değildir. Benzer şekilde, 12 kişinin üstündeki gruplar ise, etkili bir görüşme için fazla kalabalıktır. Her bir odak grup görüşmesinin en az bir, en fazla iki saatlik bir sürede, iki kişinin yürütücülüğünde ve katılımcıların kendini rahat hissedebilecekleri bir ortamda yapılması uygun olur. Yönlendirici, gruba rehberlik ederek katılımcıların bakış açılarını anlamayı amaçlar. Yardımcı kişi ise, katılımcıların görüşlerini kayıt altına alma amacıyla ses ya da görüntü kayıdı yapan cihazlarla teknik olarak ilgilenir ve uygun durumlarda katılımcılarla etkileşim de kurabilir. Odak grup görüşmelerinin bireysel görüşmelere oranla en önemli üstünlüğü, grup dinamiği sayesinde yanıtların daha zengin olmasıdır. Bu tür görüşmede, katılımcılardan konu hakkında uzlaşmaları beklenmemelidir. Önemli olan etkili bir tartışma ortamı yaratarak, incelenecek konuyla ilgili farklı bakış açılarını elde etmektir.

Gözlem , geçmişte çoğunlukla antropolojik çalışmalara özgü veri toplama aracı olarak görülmüştür. Ancak son yıllarda, sosyoloji, psikoloji, eğitim ve iletişim araştırmalarında da yaygın olarak kullanılmaktadır. Gözlem; bireylerin, nesnelerin ve olayların sistematik bir biçimde izlenerek betimlenmesidir. Davranışların doğasıyla ilgili ayrıntılı, kapsamlı ve zamana yayılmış veriler toplanabilir. Patton’a (2002) göre bilimsel araştırmalarda veri toplama aracı olarak kullanılan gözlemin, sıradan bireylerin yaptığı gözlemden farkı; gözlemcinin yetiştirilmiş olması ve gözlemlerin sistematik biçimde toplanmasıdır.

Gözlem türleri katılımcı gözlem ve doğrudan gözlemdir. Katılımcı gözlem temelde etnografik araştırmalarda yaygın olarak kullanılan veri toplama aracıdır Öncelikle gözlemci, incelemek istediği toplulukla belirli bir süre geçirmeli, gruba ait etkinliklerde grubun doğal üyesi olarak görev almalı ve sonuçta o topluluğun bir üyesi olarak benimsenmelidir. Doğrudan gözlem yaklaşımında gözlemci, incelenmek istenen topluluğu gözlemleyerek betimlemelerde bulunur. Araştırmacı topluluğun sosyal ortamında katılımcı değildir, rolü sadece izlemek ve kaydetmektir.

Doküman incelemesi, araştırılması istenen konu hakkında bilgi içeren yazılı, görsel ya da işitsel materyallerin çözümlenmesidir. Araştırmalarda hangi dokümanların veri kaynağı olarak kullanılabileceği araştırmanın problemi ve amaçlarıyla ilişkilidir. Doküman incelenme süreci, ardışık olarak ilerleyen bazı aşamaları içermektedir. Bunlar; dokümanlara ulaşma, özgünlüğünün kontrol edilmesi ve kullanım izinlerinin alınması, dokümanların anlaşılması, çözümlenmesi ve veriyi kullanma aşamalarıdır.

Nı·tel Araştırmada Verilerı·n Çözümlenmesı·

Alanyazında genel olarak iki tür veri çözümleme süreci önerilmektedir. Bunlar; betimsel çözümleme ve içerik çözümlemesidir.

Betimsel çözümleme yaklaşımında elde edilen veriler, belirlenen temalara göre sınıflandırılır ve yorumlanır. Bu temalar, araştırma sorularıyla, görüşme ve gözlem sürecinde kullanılan sorularla oluşturulabilir. Burada amaç, elde edilen bulguları belirli bir sistematik yaklaşımla düzenleyerek yorumlamak ve okuyucuya sunmaktır. Betimsel çözümleme dört aşamadan oluşmaktadır. Bunlar (Yıldırım & Şimşek, 2006):

  • Betimsel çözümleme için çerçeve oluşturma
  • Tematik çerçeveye göre verilerin işlenmesi
  • Bulguların tanımlanması
  • Bulgularun yorumlanması

İçerik çözümlemesi yaklaşımında, kodlama yoluyla elde edilen veriler kategorilere ayrılır, bu kategoriler arasındaki ilişkiler ortaya çıkarılır ve buna dayalı olarak temalar ve alt-temalar saptanır. Kısaca, elde edilen veriler belirli temalara dayalı olarak bir araya getirilerek düzenlenir ve yorumlanır. İçerik çözümlemesi de dört aşamadan oluşmaktadır. Bunlar (Yıldırım & Şimşek, 2006):

  • Verilerin kodlanması
  • Temaların bulunması
  • Verilerin kodlara ve temalara göre düzenlenmesi ve tanımlanması
  • Bulguların yorumlanması

Nı·tel Araştırmada Geçerlı·k ve Güvenı·rlı·k

Nitel araştırmalarda da nicel araştırmalarda olduğu gibi veri toplama araçlarının geçerliğini ve güvenirliğini hesaplamak için istatistiksel testler olmasa da bir takım yöntemler bulunmaktadır. Nitel araştırmada geçerlik, araştırma sonuçlarının doğruluğunu ifade ederken, güvenirlik ise araştırma sonuçlarının tekrar edilebilirliğini belirtmektedir.

Geçerlik , araştırmacının konuyu olduğu biçimiyle ve olabildiğine yansız araştırmasıdır.

İç geçerlik , araştırma sonuçlarına ulaşırken izlenen yaklaşımların, çalışılan gerçekliği ortaya çıkarmadaki yeterliğine ilişkin geçerliktir. İç geçerliği sağlamak amacıyla araştırmacı; veri toplama, analiz ve yorumlama sürecinde tutarlı olmalı, tutarlılığı nasıl sağladığını belirtmeli, sürekli elde ettiği sonuçların gerçeği yansıtıp yansıtmadığını değerlendirmeli ve bunu açık ve anlaşılır şekilde açıklamalıdır.

Dış geçerlik, araştırmada elde edilen sonuçların benzer gruplara aktarılabilir olmasıdır. Nitel araştırmada sonuçlar, deneyimler ve örnekler biçiminde benzer durumlara genelleme yapılabilmektedir. Okuyucu doğrudan genelleme yapamayacaktır, ancak deneyimlerden yararlanacaktır. Bu yaklaşımda da ayrıntılı betimlemeler araştırmanın dış geçerliğini artırmaktadır.

Güvenirlik, araştırmanın farklı zamanlarda ya da farklı kişilerle yürütülmesi durumunda aynı ya da benzer sonuçlara ulaşılmasıyla ilişkilidir. Ancak, nitel araştırmanın temel ilkelerinden birisi, gerçeklerin bireylere ve içinde bulunulan ortama göre sürekli bir değişim içinde olduğu ve benzer gruplarla tekrar edilen araştırmada aynı sonuçları elde etmenin mümkün olmamasıdır. İnsan davranışlarının doğası karmaşık ve değişkendir. Bu nedenle, hangi araçlarla veri toplanırsa toplansın insan doğasına ait bir araştırmanın aynen tekrarı mümkün değildir.

İç güvenirlik , başka araştırmacıların aynı veriyi kullanarak aynı sonuçlara ne oranda ulaşacaklarıyla ilişkilidir.

Dış güvenirlik, araştırma sonuçlarının benzer ortamlarda aynı biçimde ne oranda elde edilebileceğiyle ilişkilidir. Bu kavrama da nitel araştırmanın doğası gereği farklı yaklaşılması gerekmektedir. Daha önce de belirtildiği gibi, nitel araştırmanın aynen tekrarı mümkün değildir.

Nitel araştırmalarda güvenirlik ve geçerliğin artırılması için önerilen yöntemler şunlardır:

İnandırıcılık , araştırma sonuçlarının inandırıcı olabilmesi için araştırmacı, elde ettiği bulguların gerçekliğine, benzer ortamlarda sonuçların geçerliğine, süreçlerin birbiriyle tutarlı olmasına, verilerin nesnel bir yaklaşımla toplandığına ve yine nesnel bir yaklaşımla sonuçları ortaya koyduğuna ilişkin kanıtlar sunması gereklidir. İnandırıcılığı artırmak için önerilen stratejiler;

  • Uzun süreli etkileşim
  • Derinlemesine veri toplama
  • Çeşitleme (triangulation)
  • Uzman incelemesi
  • Katılımcı teyidi

Aktarılabilirlik , nicel araştırmada kullanılan genelleme kavramının karşılığı olarak nitel araştırmada aktarılabilirlik kavramı benimsenmektedir. Nitel araştırmada sonuçlar doğrudan benzer araştırmalara genellenemez. Bunun yerine, ortaya çıkan sonuçların benzer ortamlara aktarılabilirliğinin sağlanması gerekmektedir. Aktarılabilirliği artırmak için

  • Ayrıntılı betimleme;
  • Amaçlı örnekleme stratejileri önerilmektedir.

Tutarlık , araştırmacının araştırma sürecinde tutarlı davranıp davranmadığını ortaya koymaktadır.

Teyit Edilebilirlik , araştırmada ulaşılan yargı, yorum ve öneriler için ham verilere bakarak dışarıdan bir uzmanın araştırmanın doğrulamasını yapabilmesidir.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi