Kamu Ekonomisi 2 Dersi 3. Ünite Sorularla Öğrenelim

Bürokratik Davranışların Ekonomik Teorisi

1. Soru

Bürokraside kartopu etkisi kavramını açıklayınız?

Cevap

Kamu Tercihi perspektifinden bürokrasi, devletin büyümesinin hem nedenlerinden birini hem de sonucunu oluşturmaktadır. Çünkü kamu sektöründe çalışan bürokratların ve memurların daha büyük bir devlette kariyer, parasal çıkar gibi olanaklarını artırmaları daha muhtemeldir. Kamu çalışanlarının sayısı artarken daha çok birey geçinmek için kamu sektörüne bağlı hâle gelir ve bu durum kamu harcamaları üzerinde artırıcı bir etki oluşturur. Richard A. Musgrave (1981) bu durumu “kartopu etkisi” olarak adlandırmıştır.


2. Soru

Bürokraside gündemin kontrolü kavramını açıklayınız?

Cevap

Bürokrasinin yasama organının aldığı kararlar üzerinde gündemi belirleyerek ve yönlendirerek etkili olması “gündemin kontrolü”nü ifade etmektedir.


3. Soru

Büro kavramını açıklayınız?

Cevap

Büro; ödeneklerle veya devlet tarafından yapılan yardımlarla finanse edilen kâr amacı gütmeyen kamu birimleridir.


4. Soru

Bürokrasinin ekonomik teorisinde bürolar arasında ortaya çıkabilecek rekabet çeşitlerini açıklayınız?

Cevap

Bürokrasinin ekonomik teorisinde bürolararasında ortaya çıkabilecek olan rekabetin iki boyutu bulunmaktadır. Bürolar, tıpkı piyasa sürecinde firmalar arasında olduğu gibi, mal ve hizmet üretiminde rekabet içerisinde olabilirler. Bu yönüyle bürolararası rekabet bürokratik etkinliği artırabilecek bir çözüm önerisi olarak görülür. Diğer yandan bürolar, kendilerine tahsis edilecek bütçeden daha fazla pay alabilmek için bir yarış içerisinde yer alabilirler.


5. Soru

Max Weber’e göre ideal tip bürokrasi kavramını açıklayınız?

Cevap

Geleneksel bürokrasi teorisinin diğer öncü isimlerinden birisi de Max Weber’dir. Alman sosyolog Max Weber’in bu alandaki en önemli katkısı “ideal tip bürokrasisi” kavramını geliştirmesi ve bu tip bürokrasinin özelliklerini ortaya koymasıdır. Weber; hiyerarşi, liyakat, tarafsızlık, kuralcılık vb. ilkelerin egemen olduğu bir kurum tipini “bürokrasi” olarak tanımlamıştır. Weber’e göre doğruluk, hız, kesinlik, dosyalama, süreklilik, gizlilik, birlik ve sürtüşmenin azaltılması açısından bürokratik örgütlenme son derece uygundur. Bürokratik yönetim anlayışı; sevgi, nefret ve tüm hesaplanamaz kişisel, irrasyonel ve duygusal öğelerden arınabildiği ölçüde asıl niteliğine yaklaşır ve bu durum “bürokrasinin erdemi” olarak kabul edilir. Özetle ifade etmek gerekirse Weber’e göre bürokrasi, son derece etkin ve akılcı bir yönetim modelidir.


6. Soru

Mises’in bürokrasi tanımını açıklayınız?

Cevap

Mises bürokrasiyi “ürettiği mal ve hizmetlerin değeri parasal olarak ölçülemeyen idari faaliyetlerin yönetiminde uygulanan metot veya ekonomik hesaplamalara konu olmayan faaliyetlerin yönetimi” olarak tanımlamıştır. Özel firmalardaki gibi kâr ve zararın söz konusu olmadığı bürokratik organizasyonlar, kurallara ve astların denetlenmesi esasına göre faaliyet göstermek zorundadırlar. Fakat bu kurallar ve denetleme araçları, bürokratik organizasyonların ekonomik performansının artmasına ve ekonomik şartlardaki değişikliklere uyum sağlamalarına engel olmaktadır. Mises (1962)’e göre bürokrasi, bir üst otorite tarafından belirlenmiş kural ve düzenlemelere bağlı olan idari yönetim biçimidir ve bürokratın amacı, faaliyetlerini bu kural ve düzenlemelere uygun olarak gerçekleştirmektir.


7. Soru

Buchanan’a göre bürokrat davranışlarında rant kollama nasıl gerçekleşmektedir?

Cevap

Kamu tercihi teorisinin önde gelen iktisatçılarından James M. Buchanan, bürokratların davranışlarını rant kollama kavramı ile ilişkilendirmiştir. Buna göre; kamu bürokrasisinde çalışanların maaş ve ikramiyeleri ekonomik rantlardan oluşuyorsa ve bu maaş ve ikramiyeler özel kesim çalışanlarına göre karşılaştırmalı olarak daha yüksek ise politikacılar ve bürokratlar başlıca kaynakları istedikleri makamları elde etmek için israf edeceklerdir. Bu durum, rant kollama faaliyetlerinin bir türünü oluşturmaktadır.


8. Soru

Downs’a göre bürolar arası rekabetin sonucunu açıklayınız?

Cevap

Downs, mal ve hizmet üretiminde bürolar arasında ortaya çıkabilecek olan rekabetin bürokratik etkinsizliklere yönelik çözüm olabileceği konusu üzerinde durmuştur. Downs’a göre; bürokrasiler arasında gerçekleşebilecek bir rekabet, bürokrasi üzerinde bir kontrol aracı hâline gelecek ve yeni ve farklı kamu politikalarının uygulanmasını teşvik edecektir.


9. Soru

Mises’e göre bürokratik etkinsizliğin çözümünü açıklayınız?

Cevap

Tullock’un analizi, eğer kamu sektörünün performasını yükseltmeye yönelik teşvikler (güdüler) ve bürolar üzerindeki dışsal rekabetçi baskılar artırılırsa, kamu bürokrasisinin etkinliğinin artırılabileceği anlamını taşımaktadır. Örneğin Tullock, mali desantralizasyonun kamu birimleri arasındaki rekabeti artırarak (hem doğrudan diğer bölgelerdeki yerleşikleri kendi bölgelerine çekmeye çalışmak hem de dolaylı olarak komşu idari birimlerin sunduğu hizmetlerle kendi idari birimin hizmetlerini karşılaştırmak suretiyle) etkinliği sağlayabileceğini savunmaktadır. Bunun yanında Tullock, devletin ekonomide payının azaltılması suretiyle kamusal üretim mekanizmasının daraltılması gerektiğini de ileri sürmektedir.


10. Soru

Kamu tercihi teorisyenlerine göre Parkinson Kanunu ve Peter İlkesini açıklayınız?

Cevap

Kamu tercihi teorisyenleri bürokratik etkinsizlikleri devletin başarısızlığının kaynaklarından biri olarak görmektedirler. Devletin başarısızlığı teorisi, siyasal sürecin arz ve talep cephesinden kaynaklanan etkinsizliklerin nedenlerini analiz etmektedir. Kamu tercihi literatüründe kamusal mal ve hizmetlerin üreticisi konumundaki bürokraside, iş hacmi ne kadar olursa olsun istihdam edilen memur sayısının sürekli olarak arttığı ve bunun da aşırı istihdam ve etkinsizlikle sonuçlandığı (Parkinson Kanunu) ve bu istihdam artışının zamanla çalışanların kendiliğinden bir üst kıdeme yükselmesiyle sonuçlandığı (Peter İlkesi) ileri sürülmektedir.


11. Soru

Tullock’un kamu bürokrasisinde rasyonel davranışın sonuçlarını göstermek için kullandığı ekonomik insanı tanımlayınız?

Cevap

Kamu tercihi iktisatçılarından Gordon Tullock 1965 yılında yayınladığı “Bürokrasi Politikaları” başlıklı kitabında, kamu bürokrasisinde rasyonel davranışın sonuçları göstermek için “ekonomik insan” (homo economicus) modelini kullanmıştır. Buradaki “ekonomik insan” kavramı, bürokrasi içinde kariyerinde yükselme olanağını artırmaya çalışan devlet memurunu ifade etmektedir. Kariyerinde yükselme, amirleri tarafından yapılacak değerlendirmelere bağlı olduğundan, devlet memurları amirlerini memnun edecek şeklinde hareket edeceklerdir.


13. Soru

Henri Fayol, “resmî organizasyon ve yönetim” adını verdiği organizasyon modelinin özelliklerini sıralayınız?

Cevap

Henri Fayol, “resmî organizasyon ve yönetim” adını verdiği organizasyon modelinin şu özellikleri üzerinde durmaktadır:

  • Büyük ölçekli organizasyonlar için önerilmiştir.
  • İş bölümü ve uzmanlaşmaya dayalı organizasyon ve yönetim yapısı söz konusudur.
  • Yönetim, otoriteye ve sorumluluğa sahiptir.
  • Çalışanların denetimini ve disiplini sağlayacak kurallar belirlenmiştir.
  • Çalışanlar bir kişiden emir alırlar ve çalışmalarını bu emir çerçevesinde sürdürürler.
  • Organizasyonda birimlerin tek bir amaç ve planı mevcuttur.
  • Organizasyonun çıkarları her şeyin üstünde tutulur.
  • Çalışanlara adil bir ücret ödemesi yapılır.
  • Organizasyonda kararlar merkezden alınır (merkeziyetçilik).
  • Organizasyonda her şey belirli bir düzen içinde yapılır.
  • Çalışanlara adalet ve eşitlik ilkeleri çerçevesinde davranılır.
  • Personelin istihdamında ve yönetiminde istikrar vardır ve sık sık işten çıkarmalar söz konusu değildir.
  • Çalışanların teşebbüs gücü ve yaratıcılığı ön plana çıkarılır.

14. Soru

Bürokratların siyasal iktidara göre pazarlık gücünün yüksek olmasının nedenini açıklayınız?

Cevap

Bürokratlar ile sponsoru konumundaki siyasal iktidar arasında üretim miktarı ve bütçe konusunda bir pazarlığın söz konusu olabilir. Bu süreçte bürokratın pazarlık yeteneğini artıran ve siyasal iktidar karşısında onu daha avantajlı hâle getiren temel faktör, siyasal iktidara nazaran sahip olduğu yüksek enformasyon düzeyidir. Bu durum bürokratlar ile siyasal iktidar arasında enformasyon düzeyinin farklılığını ortaya koymakta ve “asimetrik enformasyon” sorununu gündeme getirmektedir.


15. Soru

Weber’in rasyonel-hukuki otoritenin en saf (ideal) şekli olarak nitelendirdiği bürokrasinin temel özelliklerini sıralayınız?

Cevap

Weber’in rasyonel-hukuki otoritenin en saf (ideal) şekli olarak nitelendirdiği bürokrasinin temel özelliklerini şu şekilde özetlemek mümkündür:

  • İleri düzeyde iş bölümü mevcuttur.
  • Otoritenin merkezileşmesi söz konusudur.
  • Rasyonel bir personel yönetimi programı vardır.
  • Bürokratik kurallar geçerlidir.
  • Yazılı kayıtlar ve ayrıntılı dosyalama sistemi geçerlidir.

16. Soru

Kamu bürokrasisi kavramını açıklayınız?

Cevap

Kamu bürokrasisi; kamu sektöründeki organizasyonları ifade eden, kamu sektörünün kültürel, toplumsal, ekonomik ve siyasal yönlerini ve kamu çalışanlarının davranış biçimlerini açıklayan bir terimdir.


17. Soru

Bürokrat kavramını tanımlayınız?

Cevap

Bürokrasinin bir unsuru olan bürokratlar genellikle “bir büroda tam gün çalışan kişiler” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım bir anlamda özel kesimdeki çalışanları da içine almakta ve dolayısıyla tam gün mesleki çalışmayı ifade etmektedir. Kamu bürokrasisi açısından bürokrat ise belli bir ödeneğe sahip olan herhangi bir büronun yönetici memurudur. Bürokratlar, kamu politikalarının oluşturulması ve uygulanması konularında uzman niteliğini taşıyan kişilerdir. Hükûmetler bu politikalara ilişkin karar alma ve uygulama sürecinde bürokratların uzmanlığından yararlanırlar.


18. Soru

Bürokrasinin ekonomik teorisini kısaca açıklayınız?

Cevap

Bürokrasinin Ekonomik Teorisi; kamu bürokrasi içerisindeki davranış motivasyonlarını ve bürokratik işleyişin ekonomik etkilerini analiz eden bürokrasi teorisidir.


19. Soru

Bürolar ile siyasal iktidar arasındaki bu ilişkiyi “iki yönlü tekel” kavramı çerçevesinde açıklayınız?

Cevap

Niskanen (1971) bürolar ile siyasal iktidar arasındaki bu ilişkiyi tek satıcı ve tek alıcının olduğu “iki yönlü tekel” olarak ifade etmiştir. Niskanen bu durumu özel bir karar alma süreci olarak tanımlamaktadır. Her iki birim de birbirine bağımlıdır. Büro kendisini finanse eden (sponsor) siyasal iktidar tarafından kendisine sağlanacak finansman kaynağına, sponsor ise büro tarafından üretilen bazı mal ve hizmetlere ihtiyaç duymaktadır. Bununla birlikte, bu bağımlılık ilişkisi eşit yoğunlukta değildir. Niskanen büronun pazarlık açısından daha avantajlı konumda olduğunu savunmuştur. Çünkü büro daha iyi çalışma ve daha uygun maliyet şartlarından fayda sağlar. Sponsor ise bu mal ve hizmetlerin sunumu için farklı bir alternatife sahip olmadığından dezavantajlı konumdadır.


20. Soru

Niskanen’e göre asimetrik bilgi sorununun nedenini açıklayınız?

Cevap

Niskanen asimetrik enformasyon sorununun nedenini, “yasama organının, bürokrasinin hizmeti sunması için gerekli olan minimum bütçe konusunda enformasyon edinme olanağının veya enformasyon elde etmesini sağlayacak bir güdünün olmaması” olarak açıklamıştır.


Güz Dönemi Ara Sınavı
7 Aralık 2024 Cumartesi
v