Ceza Hukuku Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Suç Teorisine Giriş Ve Tipikliğin Maddi Unsurları
Çok hareketli suçlara neler örnek verilebilir?
Yağma suçu, cebir veya tehditle bir malın alınmasıyla oluşan bir suçtur. Keza dolandırıcılık suçu da hileli hareketlerin yanı sıra yarar sağlanmasını gerektirmektedir. Aynı şekilde özel belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için failin hem sahte bir özel belge düzenlemesi, hem de bu belgeyi kullanması gerekir.
Davranış normu ne demektir?
Toplumsal düzen, toplumu oluşturan herkesin uymakla yükümlü olduğu ve davranış normu olarak adlandırılan bir takım kurallarca korunur.
Suçun kanuni tanımındaki “işlenen fiil nedeniyle haksızlığa uğramış kişi”, “kendisine karşı suç işlenen kimse” suçun konusunun ait olduğu kişiye veya kişilere ne denir?
Mağdur.
. düşüncenin söz, yazı, mimik ve jestlerle ya da el kol hareketleriyle ifade edilmesi ceza hukukunda fiil anlamında nasıl değerlendirilir?
Bir insan davranışının fiil olarak nitelendirilebilmesi için bunun dış dünyada herhangi bir şekilde tezahürünün, etkisinin bulunması gerekmektedir. insanın düşünce ve arzuları, iradi bir davranışla dış dünyada ortaya çıkmadığı sürece suçun konusunu oluşturmaz. Ancak düşüncenin söz, yazı, mimik ve jestlerle ya da el kol hareketleriyle ifade edilmesi hâlinde ortada bir fiilin bulunduğunda tereddüt edilmez. Bu nedenle, başkasının şeref ve haysiyetine saldırı teşkil eden veya insanları suç işlemeye tahrik eden sözlerin söylenmesi hâllerinde cezaya layık fiillerin bulunduğu kabul edilmektedir.
Kanuni tanımına göre “çok hareketli suç” ne demektir?
Kanuni tanımında birden çok harekete yer verilen suçlara “çok hareketli suç” denir. Bu tür suçların oluşması için kanuni tanımda gösterilen hareketlerin tamamının yapılması gerekir.
Tek hareketli suçlara neler örnek verilebilir?
Tek hareketten oluşan bu suçlara, kasten öldürme, hakaret suçları örnek gösterilebilir.
Suçun kanuni tanımındaki fiili gerçekleştiren, bu fiil üzerinde hâkimiyet kuran, kanuni tanıma uygun haksızlığı gerçekleştiren kişiye ne denir?.
Fail.
Seçimlik hareketli suçlar genellikle hangi suçlar arasında değerlendirilir?
Seçimlik hareketli suçlar da genellikle bağlı hareketli suçlardandır. Çünkü bu suçlar kanunda belirtilenler dışındaki hareketlerle işlenemezler. Yine bir suçun basit şekli serbest hareketli bir suç olduğu hâlde nitelikli unsurları bağlı hareketli suç olabilir. Seçimlik hareketlerden birisi tamamlanmış, diğeri teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi suç tamamlanmış kabul edilir
Suç teorisinin öngördüğü sistem çerçevesinde kural olarak suçun yapısal unsurlarından olan “haksızlık “ın unsurları nelerdir?
Haksızlığın unsurları, “tipiklik” ve “hukuka aykırılık” tan ibarettir. Suç teşkil eden bir haksızlıktan söz edilebilmesi için, işlenen fiille (davranışla) haksızlığın unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerekir (fiil olmaksızın haksızlık olmaz).
Suç teorisinin konusu nedir?
Suç teorisi, suç teşkil eden haksızlığın unsurlarını ve ceza sorumluluğun şartlarını konu edinmektedir. Başka bir anlatımla, suç teşkil eden bir haksızlıktan söz edilebilmesi için varlığı gerekli olan unsurlar ve şartlar bir bütün hâlinde suç teorisi çerçevesinde ele alınacak konuları oluşturmaktadır. Suç teorisinin ele aldığı konular, suçun yapısını izah açısından genel ve kural olarak bütün suç tipleri bakımından geçerliliği olan unsurlardan oluşmaktadır. Suç teorisi sayesinde, suçun yapısı analitik bir incelemeye tâbi tutulmakta, incelemeye konu unsurların gerçekleştiğinin tespiti hâlinde ise haksızlık teşkil eden ve cezalandırılabilir bir fiilin bulunduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Kanuni tanımına göre “kesintisiz suç” ne demektir?
kanuni tanımındaki hareketlerin işlenmesiyle tamamlanan, ancak fi- ilin icrasına devam edilmesi sebebiyle henüz sonlanmayan (icranın bitmediği) suçlara “kesintisiz suç” veya “mütemadi suç” denir.
Suçları hareketin tipte tanımlanışına göre nasıl ayırabiliriz?
Suçları hareketin tipte tanımlanışına göre, tek hareketli suçlar, çok hareketli suçlar, serbest hareketli suçlar, bağlı hareketli suçlar, seçimlik hareketli suçlar, mü- temadi (kesintisiz) suçlar ve ihmali suçlar şeklinde bir ayrıma tabi tutmak mümkündür.
Hukuk kuralları ve davranış normları arasındaki fark nedir?
Hukuk kuralları, niteliği, yaptırımı ve etkinliği itibariyle diğer davranış normlarından farklılık arz etmektedir. Bu yüzden, hukuk kuralları, bir hukuk toplumunda devletin, toplumsal düzenin sağlanmasında ve devam ettirilmesinde kullanıldığı en önemli vasıtayı oluşturmaktadır. Davranış normları, üstlenmiş oldukları işlevi, her biri belli bir hukuki değeri korumayı amaçlayan ve yasak veya emir şeklinde formüle edilmiş kurallarla yerine getirir.
Kanuni tanımına göre “seçimlik suç” ne demektir?
Kanuni tanımında birbirinin alternatifi olarak gösterilen birden çok hareketten biriyle işlenebilen suçlar “seçimlik hareketli”dir. Bu tür suçlarda, kanuni tanımda gösterilen alter- natif hareketlerin hepsinin aynı anda gerçekleştirilmesi şart olmayıp birinin icrasıyla suç oluştur. Somut olayda kanuni tarifte gösterilen hareketlerin hepsi icra edilmiş olsa dahi ortada tek suç vardır. Ancak bu durum cezanın belirlenmesinde göz önünde bulundurulabilir
Haksızlık teşkil eden bir fiilin gerçekleştirildiği sabit olduktan sonra suçun yapısında, haksızlık teşkil eden fiili gerçekleştiren kişinin (failin) işlemiş olduğu bu fiilden dolayı kınanıp kınanamayacağının değerlendirildiği aşama nedir?
Haksızlık teşkil eden bir fiilin gerçekleştirildiği sabit olduktan sonra kusur konusu ele alınır. Kusur(luluk), suçun yapısında, haksızlık teşkil eden fiili gerçekleştiren kişinin (failin) işlemiş olduğu bu fiilden dolayı kınanıp kınanamayacağının değerlendirildiği aşamayı oluşturmaktadır. Haksızlık ve kusur daima belli bir konuyla ilişkilendirilerek değerlendirmeye tabi tutulmak zorundadır. Ceza hukukunda değerlendirmenin konusunu ise ancak belli bir kişi tarafından icra edilen fiil oluşturabilir.
“Durum suçları” ya da “iz bırakan suçlar”la, “kesintisiz suç” arasındaki farklar nelerdir?
Kesintisiz suçlarda fiilin icrası devam ettiği sürece, fiilin ifade ettiği haksızlık da işlenmeye devam etmektedir. Bu suçlarda, adeta devamlı bir şekilde yenilenen suç esasen hukuka aykırı durumun gerçekleşmesiyle “tamamlanmakta” ve bu durumun ortadan kaldırılmasıyla “bitmektedir”. Dolayısıyla kesintisiz suçlarda suçun tamamlanması ve sona ermesi farklı zamanlarda gerçekleşebilmektedir. Durum suçlarında, tipik haksızlık, hukuka aykırı duruma neden olunmasıyla bitmektedir. Tipik neticenin gerçekleşmesiyle fiil “tamamlanmakta” ve genel olarak da aynı zamanda “bitmektedir”.
Bağlı hareketli suçlara neler örnek verilebilir?
yağma suçu bağlı hareketli bir suçtur. Çünkü yağma suçunun kanuni tarifinde cebir veya tehditle bir malın alınmasından bahsedilmektedir. O hâlde cebir veya tehdit dışındaki bir hareketle (örneğin hile ile) malın alınması hâlinde yağma suçu oluşmayacaktır.
Kanuni tanımında hangi hareketlerle işlenebileceği bizzat belirtilen suçlara ne denir?
Kanuni tanımında hangi hareketlerle işlenebileceği bizzat belirtilen suçlara “bağlı hareketli suç” denir. Bu suçlarda, serbest hareketli suçların aksine, suç tipinde o suçu oluşturan hareketler somutlaştırılmıştır.
Suç teorisinin öngördüğü sistem çerçevesinde suçun yapısal unsurları kural olarak nasıl bir ayrım çerçevesinde ele alınmalıdır?
Suç teorisinin öngördüğü sistem çerçevesinde suçun yapısal unsurları kural olarak haksızlık ve kusur ayrımı çerçevesinde ele alınmalıdır.
Tipikliğin maddi (objektif) unsurları nasıl nitelendirilir?
Tipikliğin maddi (objektif) unsurları fiilin dış dünyadaki görünüş biçimini nitelen- dirirler. Bu unsurlar tanımlanabilir veya normatif olabileceği gibi, fiile veya faile ilişkin de olabilir.
Bir hareketin, ceza hukuku açısından değerlendirmeye alınabilmesi, bunu gerçekleştiren kişide neler aranmaktadır?
Bir hareketin, ceza hukuku açısından değerlendirmeye alınabilmesi, bunu gerçekleştiren kişinin tamamıyla bir insan gibi, yani iradi olarak hareket etti- ğinin tespit edilmesine bağlıdır. İradi bir davranış bulunmadıkça ceza hukuku açısından değerlendirmeye konu bir fiilin varlığından bahsetmek mümkün değildir.
Davranış normları kendi içinde kaça ayrılır ve bunlar nelerdir?
Kanun koyucu bir suç tanımı yaptığında örtülü bir şekilde, ya bir yasaktan ya da bir emirden (davranış normu) bahsetmektedir. Bu noktadan hareketle, davranış normlarını kendi içinde, yasaklayıcı davranış normları ve emredici davranış normları şeklinde ikili bir ayrıma tabi tutmak mümkündür. Yasaklayıcı davranış normları, ancak bir davranışın gerçekleştirilmesi suretiyle (icrai davranış) ihlal edilebilir. Buna karşılık, emredici davranış normları ise, ancak emredilen hareketin gerçekleştirilmemesiyle (ihmali davranış) ihlal edilebilir. Örneğin TCK’nın 86. maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçu, “haksız yere bir başkasının vücut dokunulmazlığını ihlal etmemelisin!” şeklindeki yasaklayıcı normun bir ifadesidir. Buna karşılık, TCK’nın 278. maddesinde düzenlenen suçu bildirmeme suçu, “işlenmekte olan bir suçu yetkili mercilere bildirmelisin” şeklindeki emredici normun ifadesini oluşturmaktadır
İşlenen bir fiilin tipe (kanuni tanıma) uygun olduğundan bahsedilmesi (tipik haksızlık)neler bağlıdır?
Haksızlık teşkil eden ve dolayısıyla suç teorisinin konusunu oluşturan fiil, bir suçun kanuni tanımında gösterilen davranışa karşılık gelmektedir. Dolayısıyla, ceza hukuku bakımından değerlendirmeye konu olan bir fiilin varlığı belirlendikten sonra, bunun TCK’da veya ceza normu içeren diğer kanunlarda düzenlenen suçlardan hangisinin tanı- mına uygun olduğu (tipe uygunluk) araştırılmalıdır. Bu araştırma sadece fiille sınırlı bir şekilde değil, bu fiilin suç sayılması için gerekli olan tüm koşullar yönünden yapılacaktır. Bu araştırma sonucunda, işlenen fiille bir suçun kanuni tanımında yer verilen ve o fiile haksızlık özelliğini kazandıran maddi ve manevi unsurların gerçekleştirildiğinin belirlenmesi hâlinde, fiilin tipe (kanuni tanıma) uygun olduğundan bahsedilir (tipik haksızlık).
Suç teşkil eden bir haksızlığın oluşup oluşmadığı nasıl belirlenir?
Suç, karşılığında ceza hukuku yaptırımı öngörülmüş olan haksızlıktır. Suç teşkil eden bir haksızlığın oluşup oluşmadığı, her bir haksızlığın tanımlandığı normdaki unsurların somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesiyle belirlenebilecek bir konudur.
Suç teşkil eden haksızlığın esası olan fiil ile ilgili olarak ceza hukukunun hareket noktasını ne oluşturur?
Normun muhatabı olan insan tarafından gerçekleştirilen fiil oluşturur. Ceza hukukunda, fiil olmaksızın haksızlık olmaz kuralı geçerli olup bir kişinin zihniyeti, kabulleri ve hayata geçirmediği sürece suç işleme yolundaki düşüncesi itibariyle cezalandırılması söz konusu değildir.
Ceza hukuku bakımından önem arz eden davranışlarla ceza hukukunun ilgi alanına girmeyen hareketleri birbirinden ayırt etmek nasıl mümkün olmaktadır?
Ceza hukukunun hareket noktasını, fiil olarak nitelendirdiğimiz bir insan davranışı oluşturmaktadır. Ancak insanın her davranışının fiil özelliğine sahip olmadığı, insan davranışına fiil vasfını kazandıran bazı niteliklerin bulunması gerektiği kabul edilmektedir (fiilin sınırlama fonksiyonu). Bu unsurlar sayesinde ceza hukuku bakımından önem arz eden davranışlarla ceza hukukunun ilgi alanına girmeyen hareketleri birbirinden ayırt etmek mümkün olmaktadır.
İradeyi mutlak surette devre dışı bırakan, karşı konulamayan, doğal ya da doğal olmayan bir kuvvetin etkisinde iken gerçekleştirilen hareketler fiil olarak nitelendirilemezler. Bu çerçevede karşı konulamaz mutlak bir kuvvete (vis absoluta) maruz kalan kişinin ger- çekleştirdiği davranışlar fiil sayılmazlar. Bu duruma bir örnek veriniz
Bir kimsenin diğerini vitrin camına iterek camın kırılmasına sebebiyet verdiği bir olayda, cama çarpan kişinin hareketi yönlendirici iradenin ürünü olmadığı için fiil olarak değerlendirilmez. Bu itibarla cama çarpan kişi bakımından bu hareketin mala zarar verme suçu bakımından tipik olup olmadığını değerlendirmeye gerek yoktur.
İnsanın iradesini yalnızca zorlayıcı nitelikteki cebir ve tehdit (vis compulsiva) altında gerçekleştirilen davranışlar fiil niteliğine sahiptirler. Bu duruma bir örnek veriniz
Bir kimseye silah tehdidiyle sahte bir senet imzalattırılması durumunda, kişi senet imzalama hareketini zorlanmış da olsa iradi olarak gerçekleştirmektedir. Yani tipiklik ve hukuka aykırılık bakımından değerlendirmeye konu bir fiil vardır. Ancak bu kişi böyle bir fiile iradi olarak karar verirken özgür olmadığı, yani davranışlarını hukukun icaplarına göre yönlendiremediği için kusurunun bulunmaması nedeniyle cezalandırılması söz konusu olmayacaktır. Zorlayan kişi dolaylı fail sayılacak ve cezalandırılacaktır
Küçüklerin ve akıl hastalarının işledikleri fiiller ceza hukuku anlamında nasıl değerlendirilmelidir?
Ceza hukuku anlamında, yaşına ve ruhsal durumuna bakmaksızın, akıl hastası olsa da her gerçek kişi hareket yeteneğine sahiptir. Bu itibarla, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığına ve davranışlarını hukukun gereklerine göre yönlendirebilicek durumda olup olmadığına bakılmaksızın, yani kusur yeteneğinin bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, kural olarak herkesin fiil yeteneğine sahip olduğu kabul etmek gerekir. Bu durumda bir insan davranışının fiil niteliğini taşıyabilmesi, bunu ger- çekleştiren kişinin kusur yeteneğinin bulunmasına bağlı değildir. Bu nedenle küçüklerin ve akıl hastalarının işledikleri fiiller de suç teşkil eden haksızlığı oluştururlar
Bir fiilin haksızlık olarak nitelendirilebilmesi için kaç aşamalı değerlendirmeden geçilmelidir ve bu aşamalar nelerdir?
Bir fiilin haksızlık olarak nitelendirilebilmesi için iki aşamalı değerlendirmeden geçilmelidir: Davranışın tipe uygunluğunun araştırılması (ceza kanunu açısından değerlendirme) ve bir hukuka uygunluk nedeninin yokluğunun belirlenmesi (tüm hukuk düzeni açısından değerlendirme).
Somut bir olayda tipik bir fiil için hukuka aykırılık yolundaki karine ne gibi durumlarda ortadan kalkar?
Somut olayda tipik fiil, hukuka uygunluk nedenleri olan görevin ifası, meşru savunma hakkın kullanılması ve ilgilinin rızası çerçevesinde gerçekleştirilmiş olabilir. Eğer tipik fiil bir hukuka uygunluk nedenin kişiye vermiş oluğu izin ve yetki çerçevesinde gerçekleştirilmişse, hukuka aykırılık yolundaki karine ortadan kalkar.
Ceza hukukunda suçun esasını oluşturan fiil kavramı nasıl tanımlanır?
Ceza hukukunda suçun esasını oluşturan fiil kavramından neyin anlaşılması gerektiği, unsurlarının nelerden ibaret olduğu hususu tartışılan bir konudur. Ancak bu tartışmalara girmeden fiili; yönlendirici irade tarafından hâkim olunan, belli bir amaca yönelen, etkileri dış dünyada hissedilen insan davranışı olarak tanımlamak mümkündür.
Ceza hukukunda tipikliğin ayıklama fonksiyonu nasıl açıklanır?
Somut hareket, kanunlarda tanımlanan suçlardan herhangi birinin un- surlarını gerçekleştirmiyorsa, tipik olmadığı ve dolayısıyla ceza hukukununun konusunu oluşturmadığı sonucuna varmak gerekir. Tipiklik, suçun yapısında bir değerlendirme aşaması olarak, tipe uygun davranış şekillerini ceza hukuku bakımından önemli olmayanlardan ayırma görevini yerine getirmektedir. Buna da “tipikliğin ayıklama fonksiyonu” denilmektedir.
Serbest hareketli suçlara neler örnek verilebilir?
Görevi kötüye kullanmada suçu oluşturan hareketler Kanunda somutlaştırılmış değildir. Kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırılık teşkil eden kasti her hareketi suçun maddi unsurunun oluşması bakımından yeterlidir. Keza kasten öldürme, hırsızlık, cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma da serbest hareketli suçlardandır.
Kanuni tanımına göre “tek hareketli suç” ne demektir?
Kanuni tanımına göre, meydana gelmesi için tek hareketin yeterli olduğu suçlara “tek hareketli suç” denir. Bu suçların oluşumu için tek öldürmeye ve hakerete yönelik hukuki anlamda tek fiilin icrası yeterlidir.
Kanuni tanımlarında neticeye unsur olarak yer verilip verilmemesi noktasından hareketle suçlar nasıl sınıflandırılır?
Kanuni tanımlarında neticeye unsur olarak yer verilip verilmemesi noktasından hare- ketle suçlar “sırf hareket suçları” ve “neticeli suçlar” şeklinde ikili bir sınıflandırmaya tabi tutulur.
Bir kamu görevlisinin yükümlü olduğu görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstermesi veya kendini idare edemeyecek durumda olan kimselere karşı yardım etme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi hâlinde emredici normun öngördüğü şekilde davranmamak suretiyle, nasıl bir suç işlenmiş olur?
İhmali hareketle suç işlenmiş olur.
Kanuni tanımına göresuçun maddi unsurunu oluşturan “netice” nasıl tanımlanır?
Netice, hareketin dış dünyada meydana getirdiği değişikliktir. Ancak gerçekleştirilen fiilin dış dünyada meydana getirdiği her değişiklik değil, sadece suçun kanuni tanımında unsur olarak yer alan değişiklik neticeyi ifade etmektedir. Eğer bir suçun kanuni tanımında un- sur olarak neticeye yer verilmişse, suçun tamamlanabilmesi için bu neticenin gerçekleş- mesi gerekir. Buna karşılık, suçun kanuni tarifinde neticeye ayrıca yer verilmemiş ise fiilin gerçekleştirilmesiyle suç da tamamlanmış olacaktır.
Iradı bir davranış bulunmadıkça ceza hukuku açısından değerlendirmeye konu bir fiilin varlığından bahsetmek mümkün olmadığından bir suçun tipinin unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi neye bağlıdır?
Bir suçun tipinin unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesine geçmeden, ön araştırma safhası olarak, değerlendirmenin konusu olmaya elverişli bir insan davranışının bulunup bulunmadığını belirlemek gerekir. Böylece, bazı davranışlar henüz tipe uygunluk araştırması yapılmadan fiil vasfını taşımadığı için elenebilecektir. Bu durumda suçun yapısını incelemeye fiil ile başlamak bir zorunluluk arz etmektedir. Tipe uygunluk değerlendirmesinden önce fiil özelliklerine sahip bir insan davranışının bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.
Ceza kanununa Bir hareketin fiil olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği neye bağlıdır?
Bir hareketin fiil olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, bu davranışın irade tarafından yönlendirilip yönlendirilmediğine bağlıdır. Buna göre sadece iradi olan insan dav- ranışları fiil niteliğine sahiptir ve yönlendirici iradenin ürünü olmayan davranışlar ceza sorumluluğuna esas teşkil etmezler.
Tipikliğin manevi (sübjektif) unsurları nasıl nitelendirilir?
Tipikliğin manevi (sübjektif) unsuru denilince, failin psişik-manevi alanına ve tasavvur dünyasına ait olan unsurlar anlaşılmalıdır. Fiil ile bu fiili gerçekleştiren kişi arasındaki psikolojik bağa manevi unsur denilmektedir. Bu bağ da kural olarak kast, istisnai hâllerde ise taksir şeklinde tezahür etmektedir. Kasten işlenen bazı suçlarda ise, kastın yanı sıra amaç veya saikten oluşan başkaca manevi unsurların gerçekleşmesi aranmıştır. Buna göre, haksızlık teşkil eden fiiller ya kasten işlenirler ya da taksirle gerçekleştirilirler. Haksızlık teşkil eden fiilin işleniş şeklini oluşturan kast ve taksir, birer kusurluluk şekli olarak görülemezler.
Kesintisiz suçlara neler örnek verilebilir?
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, suç işlemek için örgüt kurma suçu, uyuşturucu madde bulundurma, girilen konuttan çıkmamak suretiyle işlenen konut dokunulmazlığını ihlal ve karşılıksız yararlanma kesintisiz suçlardandır. Örneğin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, mağdurun iradesine uygun olarak hareket etmesinin kısıtlanması ile tamamlanır. Buna karşılık mağdurun hareket serbestini tamamen kazandığı anda biter.
Suçun kanuni tanımında yer alan maddi unsurlar nelerdir?
Suçun kanuni tanımında yer alan maddi unsurlarını; fiil, netice, nedensellik bağı, fail, mağdur, suçun konusu ve nitelikli hâller olarak sıralamak mümkündür. Bunlardan, fiil, fail, mağdur ve suçun konusu her suçta zorunlu olarak bulunan unsurlardır. Buna karşılık, netice ve nedensellik bağı sadece neticeye unsur olarak yer veren suçlar bakımından göz önünde bulundurulacak unsurlardandır. Neticeli suçlardaki nedensellik bağı, tipikliğin yazılı olmayan unsurlarındandır. Nitelikli hâller de suç tipinde öngörülmesi hâlinde değerlendirmeye alınacak unsurlardandır.
Ceza hukukunda geniş anlamda tipiklik ve dar anlamda tipiklik arasındaki fark ne şekilde açıklanır?
Geniş anlamda tipiklik, cezalandırılabilirliğin kanuni olarak belirlenmiş tüm koşullarını kapsadığı için Ceza Kanununun güvence fonksiyonu (suçta ve cezada kanunilik ilkesi) bakımından öneme sahiptir. Bu koşulların failin aleyhine olarak ne örf ve âdet hukuku yoluyla ne de kıyas yoluyla oluşturulması veya genişletilebilmesi mümkündür. Dar anlamda tipiklik, her bir suça kendi özelliğini veren ve onun haksızlık içeriğini karakterize eden unsurlardan oluşmaktadır. Suçun kanuni tarifi, bir fiilin tipik haksızlık içeriğini somutlaştıran unsurları bir araya getirmektedir. Böylece suç tipleri, kanun koyucunun cezaya layık olarak gördüğü davranış şekillerini belirler. Tipiklik, burada, vatandaşların tipleştirilen emir ve yasaklara göre kendilerini yönlendirmeleri fonksiyonunu yerine getirir. Buna “tipikliğin uyarı fonksiyonu” denir.
Suçları hareketin tipte tanımlanışına göre nasıl bir ayrıma tutabiliriz?
Suçları hareketin tipte tanımlanışına göre, tek hareketli suçlar, çok hareketli suçlar, serbest hareketli suçlar, bağlı hareketli suçlar, seçimlik hareketli suçlar, mü- temadi (kesintisiz) suçlar ve ihmali suçlar şeklinde bir ayrıma tabi tutmak mümkündür.
Ceza kanununda bir neticeden dolayı sorumlu tutulabilmenin temelini neler oluşturur?
Bir neticeden dolayı sorumlu tutulabilmenin temelini, hareket ile netice arasındaki sebep-sonuç ilişkisini ifade eden nedensellik bağı oluşturur. Neticeli suçlarda, tamamlanmış bir suçun kabulü, tipe uygun neticenin gerçekleşmesine bağlıdır. Ancak bu suçlarda, sadece hareketin varlığının ve neticenin gerçekleştiğinin belirlenmesi yeterli olmayıp, hareket ile netice arasında belli bir bağın bulunması da gerekir. Şayet hareketle netice arasında nedensellik bağı yoksa o netice faile yüklenemez.
Kanun tanımlarında hangi tür hareketlerle işleneceği hususunda belirlemede bulunulmayan suçlara ne denir?
Kanun tanımlarında hangi tür hareketlerle işleneceği hususunda belirlemede bulunulmayan suçlara serbest hareketli suçlar denir. Bu tür suçlarda, kanunda suçu oluşturan hareketin şekli ve nasıl bir hareketle işlenebileceği hususunda herhangi bir özelleştirme yapılmamıştır.
Kanuni tanımına göre “ani suç” ne demektir?
Kanuni tanıma uygun hareketin icrasıyla ya da tipte ayrıca neticenin arandığı hâllerde neticenin gerçekleşmesiyle tamamlanan suçlara “ani suçlar” denir. Örneğin kasten öldür- me suçu, ölüm neticesinin gerçekleşmesiyle tamamlanır. Mağdurun yaralandıktan bir müddet sonra ölmesi bu suçu mütemadi suç hâline getirmez. Çünkü öldürmeye yönelik hareket gerçekleştirilmiş ve bitmiştir. Ayrıca ölümün bir netice olarak sürdürülmesi, yani kişinin sürekli öldürülmesi söz konusu olamaz.
Suçun maddi unsurunu oluşturan fiil neyi ifade eder?
Suçun maddi unsurunu oluşturan fiil, yönlendirici iradenin ürünü olan, belli bir amaca yönelen ve dış dünyada etkileri hissedilen insan davranışını ifade eder
Seçimlik suçlara neler örnek verilebilir?
Soykırım, göçmen kaçakçılığı, hakaret ve mala zarar verme gibi suçlar seçimlik hareketlidirler. Örneğin mala zarar verme suçu başkasının taşınır veya taşınmaz malının kısmen veya tamamen yıkılması veya tahrip edilmesi veya bozulması veya kirletilmesiye işlenebilecektir.
Suçun konusu nedir?
Suçun konusu denilince, bundan tipik hareketin üzerinde icra edildiği kişi veya şey anlaşılmalıdır.
Bir suçun temel şekline ilave edilen ve cezanın artırılmasını veya indirilmesini gerektiren bu hâllere ne denir?
Bir suçun temel şekline ilave edilen ve cezanın artırılmasını veya indirilmesini gerektiren bu hâllere, suçun nitelikli unsurları denir.
Haksızlığın unsurları nelerdir?
Suç teorisinin öngördüğü sistem çerçevesinde suçun yapısal unsurları kural olarak haksızlık ve kusur ayrımı çerçevesinde ele alınmalıdır. Haksızlığın unsurları ise, “tipiklik” ve “hukuka aykırılık”tan ibarettir. Suç teşkil eden bir haksızlıktan söz edilebilmesi için, işlenen fiille (davranışla) haksızlığın unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerekir (fiil olmaksızın haksızlık olmaz).
Ceza hukuku bakımından fiil nedir?
Ceza hukukunun hareket noktasını, fiil olarak nitelendirdiğimiz bir insan davranışı oluşturmaktadır. Ancak insanın her davranışının fiil özelliğine sahip olmadığı, insan davranışına fiil vasfını kazandıran bazı niteliklerin bulunması gerektiği kabul edilmektedir (fiilin sınırlama fonksiyonu). Bu unsurlar sayesinde ceza hukuku bakımından önem arz eden davranışlarla ceza hukukunun ilgi alanına girmeyen hareketleri birbirinden ayırt etmek mümkün olmaktadır.
Ceza hukukunda suçun esasını oluşturan fiil kavramından neyin anlaşılması gerektiği, unsurlarının nelerden ibaret olduğu hususu tartışılan bir konudur. Ancak bu tartışmalara girmeden fiili; yönlendirici irade tarafından hâkim olunan, belli bir amaca yönelen,etkileri dış dünyada hissedilen insan davranışı olarak tanımlamak mümkündür.
Suçun unsuru olarak tipiklik nedir?
Bir kişi tarafından gerçekleştirilen iradi bir hareketle aynı zamanda suç teşkil eden bir haksızlığın gerçekleştirildiği düşünülüyorsa, bunun test edilmesi bakımından bu fiille ilgili suç tanımları göz önünde bulundurulmak suretiyle bir inceleme yapılır. İşlenen fiilin, herhangi bir suçun kanuni tanımdaki unsurları gerçekleştirdiği belirlenirse, tipikliğin gerçekleştiği ifade edilir. Buna göre, işlenen bir fiilin, suç teşkil edip etmediğinin belirlenmesinde, suçların kanuni tanımlarında (suç tipinde) gösterilen unsurların gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği göz önünde bulundurulur.
Suçun bir unsuru olarak kastedilen tipiklik ise dar anlamda tipikliktir (haksızlık tipi). Dolayısıyla dar anlamda tipiklik, ceza sorumluluğunun doğumu için kanuni tanımda gös- terilen bütün unsurların gerçekleşmiş olmasını ifade etmek üzere kullanılan geniş anlamda tipiklikle karıştırmamak gerekir. Geniş anlamda tipiklik, cezalandırılabilirliğin kanuni olarak belirlenmiş tüm koşullarını kapsadığı için Ceza Kanununun güvence fonksiyonu (suçta ve cezada kanunilik ilkesi) bakımından öneme sahiptir. Bilindiği üzere bu koşulların failin aleyhine olarak ne örf ve âdet hukuku yoluyla ne de kıyas yoluyla oluşturulması veya genişletilebilmesi mümkündür.
Tipikliğin maddi unsurları nelerdir?
Suçun kanuni tanımında yer alan maddi unsurlarını; fiil, netice, nedensellik bağı, fail, mağdur, suçun konusu ve nitelikli hâller olarak sıralamak mümkündür.
Suçların hareketin tipte tanımlanışına göre ayrımında belirlenen suç tipleri nelerdir?
Suçları hareketin tipte tanımlanışına göre, tek hareketli suçlar, çok hareketli suçlar, serbest hareketli suçlar, bağlı hareketli suçlar, seçimlik hareketli suçlar, mütemadi (kesintisiz) suçlar ve ihmali suçlar şeklinde bir ayrıma tabi tutmak mümkündür.
Tek hareketli suç nedir?
Kanuni tanımına göre, meydana gelmesi için tek hareketin yeterli olduğu suçlara “tek hareketli suç” denir. Tek hareketten oluşan bu suçlara, kasten öldürme (m. 81), hakaret (m. 125) suçları örnek gösterilebilir. Bu suçların oluşumu için tek öldürmeye ve hakerete yönelik hukuki anlamda tek fiilin icrası yeterlidir.
Çok hareketli suç nedir?
Kanuni tanımında birden çok harekete yer verilen suçlara “çok hareketli suç” denir. Bu tür suçların oluşması için kanuni tanımda gösterilen hareketlerin tamamının yapılması gerekir.
Serbest hareketli suç nedir?
Kanun tanımlarında hangi tür hareketlerle işleneceği hususunda belirlemede bulunulmayan suçlara serbest hareketli suçlar denir. Bu tür suçlarda, kanunda suçu oluşturan hareketin şekli ve nasıl bir hareketle işlenebileceği hususunda herhangi bir özelleştirme yapılmamıştır.
Bağlı hareketli suç nedir?
Kanuni tanımında hangi hareketlerle işlenebileceği bizzat belirtilen suçlara “bağlı hare- ketli suç” denir. Bu suçlarda, serbest hareketli suçların aksine, suç tipinde o suçu oluşturan hareketler somutlaştırılmıştır.
Seçimlik hareketli suç nedir?
Kanuni tanımında birbirinin alternatifi olarak gösterilen birden çok hareketten biriyle işlenebilen suçlar “seçimlik hareketli”dir. Bu tür suçlarda, kanuni tanımda gösterilen alternatif hareketlerin hepsinin aynı anda gerçekleştirilmesi şart olmayıp birinin icrasıyla suç oluştur.
Kesintisiz suç nedir?
Kanuni tanımındaki hareketlerin işlenmesiyle tamamlanan, ancak fiilin icrasına devam edilmesi sebebiyle henüz sonlanmayan (icranın bitmediği) suçlara “kesintisiz suç” veya “mütemadi suç” denir.
Ani suç nedir?
Kanuni tanıma uygun hareketin icrasıyla ya da tipte ayrıca neticenin arandığı hâllerde neticenin gerçekleşmesiyle tamamlanan suçlara “ani suçlar” denir.
Kesintisiz suç-ani suç ayrımının pratik değeri nedir?
Bir suçun ani suç mu, kesintisiz suç mu olduğunu tespit etmenin ceza ve ceza muha- kemesi hukuku bakımından önemli sonuçları vardır.
Kesintisiz suçlar, ani suçlar gibi tamamlanıncaya kadar teşebbüse elverişlidir. Kesintisiz suç tamamlandıktan sonra işlenmeye devam edilmesi ve bu sırada failin elinde olmayan sebeplerle icrasının sona erdirilmesi hâlinde suç esasen tamamlandığından teşebbüse ilişkin hükümler uygulanmaz. Örneğin bir kimsenin bir yere kapatılmak suretiyle özgürlüğünün kısıtlanmasıyla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu tamamlanmış olur. Bu aşamaya kadar bu suça teşebbüs mümkündür. Odaya kapatılan kişinin ertesi gün polisler tarafından bulunarak kurtarılması hâlinde suçun teşebbüs aşamasında kaldığından söz edilemez.
Kesintisiz suç işlenmeye devam ettiği sürece, yani bitinceye kadar, bu suçlara iştirakin her şekliyle katılmak mümkündür. Hâlbuki ani suçlara iştirak ancak suçun tamamlanmasına kadar söz konusu olabilir.
Kesintisiz suçun failine karşı, suç işlenmeye devam ettiği sürece meşru savunmada bulunmak mümkündür. Örneğin özgürlüğü kısıtlanan mağdur, özgürlüğüne kavuşmak için bulunduğu yerin kapısını kırarak kaçacak olursa, meşru savunmadan yararlanır.
Ceza hukuku kurallarının zaman bakımından uygulanması konusunda da kesintisiz suç, ani suçtan farklılık gösterir. Kesintisiz suç, fiiilin icrasının kesintiye uğradığı (sonladığı veya bittiği) anda işlenmiş olacağından, o anda hangi kanun yürürlükte ise o kanun uygulanır.
Kusur yeteneğine ilişkin sorunlarda, özellikle çocukların hangi dönem yaş küçüklüğü içinde bulunduklarının belirlenmesinde fiilin icrasına başlanan an değil, kesintinin ger- çekleştiği an esas alınır.
Kesintisiz suçlarda davaya bakmaya yer itibariyle yetkili mahkeme, kesintinin gerçekleştiği yer mahkemesidir (CMK m. 12/2). Zamanaşımı kesintinin gerçekleştiği günden itibaren işlemeye başlar (m. 66/6). Şikâyete tabi kesintisiz suçlarda, şikâyet süresi de ancak kesintinin gerçekleştiği andan itibaren başlar.
Yasaklayıcı norm nedir?
Yasaklayıcı norm, belli bir hareketin yapılmasını yasaklar ve bu yasağın ihlalini suç hâline getirir. Ceza kanunlarındaki suçların çoğu yasaklayıcı normun ihlal edilmesiyle işlenen suçlardan oluşmaktadır. Yasaklayıcı norm, icrai bir hareketle, yani haricen gözlemlenebilir bir vücut hareketiyle ihlal edilebilir. Örneğin öldürmeyi yasaklayan norm bir kimsenin öldürülmesiyle, çalmayı yasaklayan bir norm da başkasının eşyasının alınmasıyla ihlâl edilmiş olur.
Emredici norm nedir?
Emredici norm belli bir hareketin yapılmasını emreder. Emredici normun söz konusu olduğu hâllerde, bu normun gereği olan hareketin icra edilmemesi bir hak ihlaline sebebiyet verir. Emredici normlara karşı gelmek ise normun istediği icrai davranışın salt yapılmaması suretiyle gerçekleştirilir.
Gerçek ihmali suç nedir?
Gerçek ihmali suçlar, ihmali hareketin bizzat suç tipinde gösterildiği suçlardır. Bu suçlarda tipiklik, kanunda tarif edilen belli bir emredici normun gereğinin kasten yerine getiril- memesiyle gerçekleşir. Gerçek ihmali suçlarda icrai harekette bulunma hukuki yükümlülüğü (belli bir yönde davranma zorunluluğu) doğrudan ilgili suçun kanuni tanımından doğmak- tadır (m. 175, 176, 257/2, 279).
Gerçek olmayan ihmali suç nedir?
Gerçek olmayan ihmali suçlar, tipe uygun bir neticenin gerçekleşmesinin engellenmemesi suretiyle işlenen suçlardır. Ancak bu suçun oluşumu için failin neticeyi önleme bakımından özel bir hukuki yükümlülük (garanti yükümlülüğü-garantörlük) altında bulunması gerekir.
Sırf hareket suçu nedir?
Ceza kanunlarında tanımlanan suçların çoğu, icrai veya ihmali bir hareketin gerçekleştirilmesiyle tamamlanırlar. Tamamlanması için neticenin aranmadığı bu tür suçlara “sırf hareket suçları” denir.
Neticeli suç nedir?
Suçun tamamlanmış sayılabilmesi için kanuni tanımındaki fiilin icrasının yanı sıra dış dünyada hareketten ayrılabilen bir neticenin meydana gelmesinin arandığı suçlara“neticeli suçlar” denir.
Nedensellik bağı nedir?
Bir neticeden dolayı sorumlu tutulabilmenin temelini, hareket ile netice arasındaki sebep-sonuç ilişkisini ifade eden nedensellik bağı oluşturur. Neticeli suçlarda, tamamlanmış bir suçun kabulü, tipe uygun neticenin gerçekleşmesine bağlıdır. Ancak bu suçlarda, sadece hareketin varlığının ve neticenin gerçekleştiğinin belirlenmesi yeterli olmayıp, hareket ile netice arasında belli bir bağın bulunması da gerekir. Şayet hareketle netice arasında ne- densellik bağı yoksa o netice faile yüklenemez.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 7 Gün önce comment 0 visibility 163
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 361
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 1 visibility 990
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1314
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20191
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25854
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14706
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12653
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12648
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10587