Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Öncekiler Ve Cumhuriyet Dönemindeki Şiirsel Etkinlikleri Ve 1920-1940 Arası Türk Şiiri
Cumhuriyet döneminin öncesinde şiire başlayan şairler kimlerdir?
Cumhuriyet döneminin öncesinde şiire başlayan şairleri; şiir zevki Tanzimat ve Edebiyat-ı Cedide topluluğu süreçlerinde edinenler, II. Meşrutiyet’ten sonra ve özellikle Millî edebiyat anlayışı doğrultusunda şiir yazanlar ile Mehmet Âkif, Yahya Kemal ve Ahmet Hâşim’den oluşan kurucu kişiliklerin oluşturduğu üç öbekte toplamak mümkündür
Serâb-ı Ömrüm şairi Rıza Tevfik'in dönem şiirine etkisi nedir?
Serâb-ı Ömrüm şairi Rıza Tevfik, tekke şiiri özelliklerini taşıyan şiirlerindeki mistik söyleyişiyle kendisinden sonra gelen şairler üzerinde etkili olmuştur.
Mehmet Âkif Ersoy'un şiirlerinin ana özelliği nedir?
Şiirlerinin ana özelliği gerçekçi ve toplumcu bir içerik taşıması olan Mehmet Âkif,
yeni Türk edebiyatında Namık Kemal’den beri gelen hamasî, duygusal söyleyişin
en önemli temsilcisidir. Bu duygusal söyleyiş, başka şairlerde karşılaştığımız bir yapaylık taşımaz.
Mehmet Âkif’in şiirlerinin etkili olmasını sağlayan faktörler nelerdir?
Şiirlerinde edebî tekniklerin ustaca kullanılması kadar, şair-öznenin duyguları ile kolektif ruhun kaynaştığı görülür. Bu kaynaşma sayesinde şair, 1910’lardan beri özellikle Millî Edebiyat anlayışındaki şairlerin ulaşmak istediği bir düzeyi yakalamıştır. Böylece Türk ulusu kendisinin hissettiği duyguları, dışarıdan ve belirli bir mesafeden ifade etmeyen; dönemin kolektif ruhunu oluşturan bütün de¤erleri kişisel bir özümseyişle dile getiren bir şairle karşılaşmıştır.
Mehmet Âkif’in şiirinin poetik özellikleri nelerdir?
Mehmet Âkif’in şiirinin poetik özelliklerini şu şekilde belirleyebiliriz:
1. Duygunun şiire katılmasındaki doğallık,
2. Konuşma dili edasının, yaşayan Türkçenin, argodan deyim ve atasözlerine kadar geniş bir söz varlığı ile ve bütün özellikleriyle şiirde kullanılması,
3. Gerçekçi gözleme dayalı tasvirlerle çarpıcı metaforların bir arada kullanılmasından oluşan imge dünyası,
4. Vezin ve kafiye uygulamalarında kişisel bir tarza ulaşması.
5. Öğreticilik. Onun şiirlerinin baskın niteliklerinden birisi de topluma mesaj verme kaygısıdır.
Yahya Kemal’in şiirinin em önemli özelliği nedir?
Yahya Kemal’in şiiri Batı şiiri ile Divan edebiyatı konusunda modern bir seçme ve sentez yapma bilinci taşıdığı için Türk edebiyatında önceki dönemlerde örneği görülmeyen, Cumhuriyet’ten sonra ise model oluşturan bir yapı taşır.
Yahya Kemal düşüncesinin anahtar kavramı olan “imtidat ne anlama gelmektedir?
Yahya Kemal düşüncesinin anahtar kavramı olan “imtidat”, Bergson felsefesindeki dureé kavramına benzer; süreklilik, “değişerek devam etmek, devam ederken değişmek” anlamına gelir.
Ahmet Hâşim ile Yahya Kemal’in şiir anlayışı arasındaki benzerlikler nelerdir?
Ahmet Hâşim şiirin “anlaşılmak için” yazılmadığını, “sözle musikî arasında sözden ziyade musikîye yakın” bir ara-dil olduğunu belirtir. Onun bu görüşleriyle Yahya Kemal’in duygunun sese dönüşmesi dediği “derûnî âhenk” kavramı arasında büyük bir paralellik bulunur. Özellikle, şiiri müziğe yaklaşan bir alan olarak görmeleri bakımından ve saf şiir noktasında birleşir.
Ahmet Hâşim ile Yahya Kemal’in şiir anlayışları arasındaki fark nedir?
Ahmet Hâşim ile Yahya Kemal’in şiir anlayışları arasındaki fark, ilkinin belirsizliğe, bireyselliğe aşırı eğilimi olmasına karşılık, ikincisinin eski kültürün metafizik ve kurumsal de¤erlerine olan tutkusunda görülür.
Dergâh dergisinin Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin oluşumunda rolü nedir?
Dergâh dergisi Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin oluşumunda hem Anadolu’ya yönelen yeni bir kültür milliyetçiliği anlayışını telkin etmesi bakımından; hem Yahya Kemal ve Ahmet Hâşim’in “saf şiir” noktasında birleşen anlayışları bakımından, hem de modern-mistik duyuş tarzını besleyen felsefe çevirileri, tekke edebiyatı örnekleri bakımından “mektep” işlevi görmüş bir yayın organıdır.
Dergah dergisinin Türk şiirine ikinci etkisi nedir?
Dergâh dergisinin ikinci etkisi özellikle Mustafa Şekip’in (Tunç) makaleleri ile Bergson’dan yaptığı çeviriler ve bu filozof hakkındaki incelemeleri ile oluşan modern-mistik niteliktir. İsmail Hakkı’nın (Baltacıoğlu) yazıları, tekke ve Divan şairlerinden seçilen örnekler ve bu konudaki incelemeler bu anlayışı destekleyen öteki ürünlerdir. Böylece mistik duyarlıklı ve Yahya Kemal’in “şiirde mükemmellik”, Ahmet Hâşim’in “saf şiir” anlayışları ile kurulan yeni bir şiir estetiği Cumhuriyet’in ilk kuşak şairlerini etkisi altına alır. Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Kutsi Tecer, Ali Mümtaz Arolat’ın şiirleri bu estetiğin dergideki örnekleri arasındadır.
I. kuşak Hece şairleri kimlerdir ve ortak özellikleri nelerdir?
1890-1900 yılları arasında veya XX. Yüzyılın ilk yıllarında doğan ve Meşrutiyet’ten sonra edebiyat dünyasına adım atan şairler kuşağının ortak özelliği, hece veznini ve sade Türkçeyi Cumhuriyet’in hemen öncesinde Türk şiirinin hakim vezni haline getirmiş olmalarıdır. Bunlar arasında Orhan Seyfi Orhon (1890-1972), Halit Fahri Ozansoy (1891- 1971), Enis Behiç Koryürek (1892-1949), Yusuf Ziya Ortaç (1895-1967), Faruk Nafiz Çamlıbel (1898-1973) “Hecenin Beş Şairi” veya daha yaygı›n olarak “Beş Hececiler” adlarıyla anılmaktadırlar. Bunlara öncekilerden Mehmet Emin ve Ziya Gökalp ile Şükufe Nihal Başarır (1896-1973), İbrahim Alâettin Gövsa (1899-1949) ve Halide Nusret Zorlutuna (1901-1984) da eklenerek “On Hececiler” de denilmiştir. Balkan Savaşları (1911-1912) sırasından itibaren şiirler yayımlamaya ve çoğu, asıl ürünlerini Mütareke ve Cumhuriyet döneminde vermeye başlayan bu şairler için “Hecenin I.Kuşağı” demek daha uygun görünüyor.
Hecenin II. kuşağı olarak adlandırılan şairler kimlerdir?
1900-1910 yılları arasında doğmuş ve çoğu kitap hacminde eser de yayımlamış pek çok şair sayılabilir. Fakat dönemlerinin karakterini oluşturan ve temsil yetkisine sahip olan şairler, dönemin ortalamasını pekiştiren örneklerden çok, ürünlerinin niteliği ile edebiyat ortamını belirleyen ve kendisinden sonrakileri etkileyen adlardır. Bu yüzden Cumhuriyet’in hemen öncesinden başlayıp 1930’ların ortalarına kadar etkili olmuş şairler içerisinde birkaç ana öbek belirlemek yerinde olur. Bunlardan ilki Hecenin II. Kuşağı diye adlandırılması gereken öbektir. En önemli temsilcileri Ahmet Hamdi Tanpınar (1901-1962), Ahmet Kutsi Tecer (1901-1967), Necip Fazıl Kısakürek (1905-1983), Ahmet Muhip Dıranas (1908-1980), Cahit Sıtkı Tarancı’dır (1910-1956). İkinci öbek Memleket Edebiyatı başlığı adı altında ele alınacak olan şairler, üçüncü öbek ise Ercüment Behzat Lav (1903-1984) ve Nazım Hikmet gibi hem biçim bakımından yenilikler getiren hem de içerikte döneminin eğilimlerinden ayrılan şairlerden oluşur.
Hecenin II. Kuşağı denilen şairlerin şiirlerindeki ortak özellikler nelerdir?
Bu kuşağı oluşturan şairlerin şu ortak özelliklerde birleşebileceği görülüyor:
1. Şiirlerinde halk şiiri özellikleri ile birlikte özellikle Fransız sembolistlerinin belirgin bir etkisi vardır.
2. Biçimde ve özde bir titizlik göze çarpar. Ses ve ahenk ögeleriyle, özgün imge ve anlam ögeleri sıkı bir kaynaşma içerisindedir.
3. İster insanın bireysel duygu ve durumları konu edinilsin, ister başka temalar işlensin derinlikli ve incelmiş bir duyarlılık asıl amaçtır.
4. Önceki hececilerde sık görülen kavramın şiire sokulması yerini anlamın sezdirilmesine bırakmıştır.
5. İlk kuşağın didaktik ve epik söyleyişine karşın bu kuşak şairleri büyük ölçüde lirizmin peşindedir.
6. Şiirin amacı yine şiirin kendisidir. Yani saf şiir anlayışına sahiptirler.
Memleket Edebiyatı ifadesi ne anlama gelmektedir?
Memleket Edebiyatı ifadesini başlı başına bir akım olarak kabul etmek mümkün ise de Millî Edebiyat döneminde başlamış olan Anadolu’ya yönelimin yeni bir aşaması olarak kabul etmek; Anadolu coğrafyasının, gerçeklerinin daha yakından gözlemlenmesi ve şiire yansıtılması olarak da değerlendirmek mümkündür.
Memleket Edebiyatı temsilcilerinin Türk edebiyatı içerisindeki işlevleri nelerdir?
Şiirin teknik özelliklerindeki kısıtlanma ile konularının yerel olanla sınırlanması yüzünden Memleket Edebiyatı’nın, bu dönemden sonra gelişecek olan modern Türk şiiri üzerinde etkili olduğu söylenemez. Önceki kuşakta yap›lan tartışmaların, vezin ve dil konusunun artık kesin olarak çözümlenmiş olması; lirik söyleyişte belli bir aşama kaydedilmiş olması, bu edebiyat oluşumunun kazandırdığı önemli değerler olarak kaydedilmelidir.
Yedi Meşale topluluğu nasıl kurulmuştur?
1928 yılında Yedi Meşale adlı ortak bir kitap çıkararak yeni bir topluluk oluşturmak isteyen Muammer Lütfi ‘Bahşi’, (1907-1961), Sabri Esat Siyavuşgil (1907-1968), Yaşar Nabi Nayır (1908-1981), Vasfi Mahir Kocatürk (1907-1961), Cevdet Kudret Solok (1907-1991) ve Ziya Osman Saba (1910-1957) ile hikâyeci Kenan Hulusi Koray (1906-1943), Cumhuriyet döneminin ilk edebiyat topluluğu olarak kabul edilirler. Memleket edebiyatı anlayışına bir tepki olarak ve “Ayşe, Fatma edebiyatından” bıktıklarını belirterek dikkatleri çeken bu genç şairlerin çıkışlarının edebiyatımızda bir gençlik hevesi olarak kaldığını belirtmek yerinde olur.
Yedi Meşaleciler arasında hangi isim öne çıkmıştır?
Yedi Meşaleciler arasında yer alan Ziya Osman Saba, konuşma diliyle örtüşen üslubu ve huzur veren imgeleriyle topluluğun, çağdaş Türk şiirinde kendisine özgü yer edinebilen tek adıdır.
Cumhuriyet döneminin başlangıcında Türk şiiri nasıl bir gelişme göstermiştir?
Cumhuriyet döneminin başlangıcında Türk şiiri türlü yönelimler ve kaynak arayışları içerisinde gözükmektedir. Gerek dönemin oluşturduğu atmosferin heyecanı, gerekse oluşturulmak istenilen “yeni insan”a kimlik arayışı dönem şiirinin karakterini de belirlemş; şairleri birbirinden farklı birçok kaynağa yöneltmiştir. Öncelikle yaşayan Türkçenin ve halk kültürünün fark edilişi noktasından şiire mal edilişi noktasında gelinmiştir. Bu özellikle Ahmet Kutsi Tecer’in etkinlikleriyle 1930-40 arasında şiir ortamında yaygın bir eğilim halini almıştır. Anadolu insanının hikâyesi, masal motifleri özellikle Memleket edebiyatı anlayışıyla yazılan şiirlerin malzemeleri arasındadır.
Cumhuriyet dönemi başlangıcında Türk şiiri beslenme kaynakları nelerdir?
Ayrıntılara inildiğinde geniş bir yelpazeye dağılan bu dönem şiirinin beslenme kaynakları üç gruba bağlanabilir: Mitolojik anlatılar, halk kültüründen gelen motifler, sembolistler.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 2 Gün önce comment 0 visibility 53
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 325
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 913
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1286
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20159
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25842
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14700
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12642
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582