Bankacılık Hizmet Ürünleri Dersi 8. Ünite Özet
Bankacılıkta Genel Uygulama Kuralları Ve İlkeleri
Giriş
Bankacılık uygulamasında kurallara uyulması ve ilkeli olunması sorunlardan uzak tutar ve başarıyı kolaylaştırır. Her türlü bankacılık faaliyeti belli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilir.
Kurumsal yönetim ve etik ilkelerinin yanı sıra bankacılık sistemine; sistem niteliği kazandıran ve yılların birikimi olan bir alt yapı vardır. Bu, bankacılık alanındaki müşteriler dahil tüm tarafların, ortak hareketinin uyumunu sağlayan iş akışı programları ve usullerden oluşan kurallar zinciridir. Bankacılık kültürü niteliğindedir.
Bankalarda Kurumsal Yönetim ve Bankacılık Etik İlkeleri
Kurumsal yönetim, bankaların üst yönetimi tarafından, belirlenmiş hedefler, yasalar ve yasalara dayanılarak çıkarılan düzenlemeler ile bankanın kendi ana sözleşmesi ve banka içi düzenlemeler doğrultusunda, bankacılık etik ilkelerine uygun olarak, tüm çıkar grupları, pay sahipleri ile tasarruf sahiplerinin hak ve çıkarlarını koruyacak biçimde yönetilmesi demektir. Önemi, birçok açıdan giderek artmaktadır.
Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Yönetmeliği kapsamında belirlenen ve birçok banka tarafından aynen benimsenmiş olan standart yönetim ilkeleri, aşağıda maddeler halinde belirtildiği ve özetle açıklandığı gibidir:
- Banka içerisinde kurumsal değerler ve stratejik hedefler oluşturulmalıdır.
- Banka içinde yetki ve sorumluluklar açıkça belirlenmeli ve uygulanmalıdır.
- Yönetim Kurulu ve üyeleri, görevlerini etkin bir şekilde yerine getirecek nitelikleri taşımalı; kurumsal yönetimde üstlenmiş oldukları rolün bilincinde olmalı ve banka faaliyetleri hakkında bağımsız değerlendirme yapabilmelidir.
- Üst düzey yönetim, görevlerini etkin bir şekilde yerine getirecek niteliklerde ve kurumsal yönetim açısından üstlenmiş oldukları rolün bilincinde olmalıdır.
- Bankanın müfettişleri ile bağımsız denetim çalışmalarından etkin olarak yararlanılmalıdır.
- Ücret politikalarının; bankanın etik değerleri, stratejik hedefleri ve iç dengeleri ile uyumu sağlanmalıdır.
- Kurumsal yönetimde saydamlık sağlanmalıdır.
BDDK’nın katkısıyla TBB tarafından yayınlanmış bulunan son Bankacılık Etik ilkelerinin temel amacı; “bankacılık mesleğine toplumda mevcut saygınlık ve güvenilirlik duygusunun sürekliliğinin sağlanması, meslek onuru olarak adlandırılan bu saygınlık ve güvenilirlik duygusunun geliştirilerek sürdürülmesi ve bankacılık sektöründe istikrar ve güvenin korunması” olarak belirtilmektedir.
Bankacıların genel etik ilkeleri dürüstlük, tarafsızlık, güvenilirlik, saydamlık, toplumsal yararın gözetilmesi ve çevreye saygı, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin aklanması ve terörün finansmanı ile mücadele, bilgi suistimalini engelleme olarak kabul edilmektedir.
Bankalar, kamu kurum ve kuruluşları ile ilişkilerinde, dürüstlük, hesap verebilirlik ve saydamlık ilkeleri doğrultusunda hareket eder, mevzuat gereği denetim ve kontrol amacıyla istenen bilgi, belge ve kayıtların doğru, eksiksiz şekilde ve zamanında iletilmesi konularına özen gösterirler.
Bankalararası ilişkilerde etik ilkeler bilgi alışverişi, rekabet, bankaların müşterileri ile ilişkilerindeki etik ilkeler ise müşterilerin bilgilendirilmesi, müşteri sırrı, hizmet kalitesi, müşteri başvuruları, güvenlik ilkeleri, bankaların çalışanları ile ilişkilerinde etik ilkeler ise çalışanların genel nitelikleri, işe alma ve kariyer gelişimi, temsil ilkeleri ve çalışma ortamı, mesai saatleri, çalışanların haklarıdır.
Bankalardan alınan hizmetlere ilişkin işlemler etik açıdan herhangi bir sorun söz konusu olduğunda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu / BDDK ve Türkiye Bankalar Birliği / TBB başvurulabilecektir.
Bankacılıkta Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Önlemler
Suç gelirleri, yasaların suç saydığı faaliyetler sayesinde yani suç niteliğindeki işlemlerden elde edilen gelirlerdir. Suç gelirlerinin aklanması ise suç işlemek suretiyle sağlanan gelirlere meşruiyet kazandırmak amacıyla yapılan işlemlerdir.
Türk hukukunda aklama suçu, 2005 yılında yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda da düzenlenmiş olup aklama suçunun konusunu oluşturan öncül suçlar, alt sınırı bir yıl ya da daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar olarak belirlenmiştir.
5549 sayılı “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkındaki Yasa” 18.10.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ayrıca, “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik” 09.01.2008 tarih ve 26751 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
5549 sayılı “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkındaki Yasa”nın uygulanmasında yükümlü olanlar; başta bankalar olmak üzere, banka ya da kredi kartı düzenlemeye yetkili kuruluşlar, kambiyo mevzuatında belirtilen yetkili müesseseler, ikrazatçılar, finansman ve faktoring şirketleri İstanbul Altın Borsası Başkanlığı, Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü ile kargo şirketleri, varlık yönetim şirketleri, kıymetli maden, taş ya da mücevher alım satımı yapanlar vb. çeşitli özel ve tüzel kişiler olarak sayılmıştır.
Suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi konusunda, mevzuat gereği olarak bankalar müşterinin kimlik tespitini, iş ilişkisi sürecinin başlatılmasından ya da işlem yapılmadan önce tamamlamak zorundadır. Banka çalışanları, kimlik tespiti yapamadıkları ya da iş ilişkisinin amacı hakkında yeterli bilgi edinemedikleri durumlarda; iş ilişkisi tesis etmemek ve istenilen işlemi gerçekleştirmemek durumundadırlar.
Şüpheli işlemler; yükümlüler nezdinde ya da bunlar aracılığıyla yapılan ya da yapılmak istenen işleme konu malvarlığının, yasa dışı yollardan elde edildiğine ya da yasa dışı amaçlarla kullanıldığına, (bu kapsamda terörist eylemler için kullanıldığına) dair herhangi bir bilgi, şüphe ya da şüpheyi gerektirecek bir husus bulunan işlemlerdir. Şüpheli işlemler işleme ilişkin şüphenin oluştuğu tarihten itibaren en geç on iş günü içinde MASAK Başkanlığına bildirilir.
Kimlik tespiti yapmayan yükümlülere MASAK tarafından idari para cezası verilir. Ayrıca, yükümlülüğü yerine getirmeyen görevliye de idari para cezası verilir. Kimlik tespitine ilişkin belgeleri son işlem tarihinden itibaren sekiz yıl süreyle muhafaza etmemek de hapis ve adli para cezasına tabidir.
Bankacılıkta Finansal Tüketicinin Korunması
“Finansal Tüketici” deyimi bankacılık hizmet ürünlerinden, kişisel gereksinimleri nedeniyle, yararlanan bireysel müşteriler için kullanılmaktadır. Finansal tüketici hakları ve bu hakların kullanımına ilişkin uygulama kuralları, en son biçimiyle, 7.11.2013 tarih ve 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun” ile belirlenmiş bulunmaktadır.
Bankaların tüketici kredileriyle ilgili yükümlülükleri arasında tüketicinin bilgilendirilmesi, sözleşmelerde, düzenlemelerde yer alan çeşitli koşullara uyulması ve içeriğinin eksiksiz olarak düzenlenmesi, faiz ve ücretlerdeki değişikliklere ilişkin düzenlemelere uyulması gelir.
Bankalar konut kredilerine ilişkin tüketici hakları, uzaktan (mesafeli) sözleşmelerle finansal hizmet sunumunda tüketici hakları ve uzaktan (mesafeli) sözleşme kapsamına girebilecek bankacılık hizmet ve ürünleri ile ilgili düzenlenen yükümlülükleri yerine getirmekle yükümlüdürler.
Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla il merkezlerinde ve ilçe merkezlerinde en az bir tüketici hakem heyeti oluşturulmuştur. Başvurular, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu veya tüketici işleminin yapıldığı yerdeki tüketici hakem heyetine yapılabilmektedir. Taraflar, tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilmekte; ancak bu itirazlar, tüketici hakem heyeti kararının icrasını durdurmaktadır. Tüketici hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir.
Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği, bankacılık kesiminin mesleki disiplini ve ortak sorunların çözümü amacıyla kurulmuşlardır. Banka müşterilerinin hizmet aldıkları bankalarda yaşamış oldukları sorunlar için başvurabilecekleri yerlerden başlıca ikisi; BDDK ve bankacılık mesleki birlikleridir.
Türkiye Bankalar Birliği nezdinde birlik üyesi bankalar ile bireysel müşterileri arasındaki ihtilafların değerlendirilmesi ve çözümüne kavuşturulmasını temin etmek için bir “Müşteri Şikâyetleri Hakem Heyeti” oluşturulmuştur. Şikâyetlerin Heyet tarafından incelenmekte olması, konunun mahkemeye götürülmesiyle ilgili yasal süre sınırlamalarını durdurmaz.
Bankacılık Hizmet Sözleşmeleri ve Bankacılık Reklamları
Bankacılık hizmetleri verilirken müşterilerle bir sözleşme yapılmakta ve bu sözleşme ile tarafların hak ve yükümlülükleri belirlenmektedir.
Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği tarafından düzenlemiş bulunan ve hükümleri 1 Aralık 2006 tarihinde yürürlüğe giren; “Bankalar ile Bireysel Müşterileri Arasında İmzalanacak Sözleşmelerin Şekil ve İçeriğinde Yer Alması Gereken Asgari Hususlar ile Sözleşmelerin Uygulanacağı İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ” ile bankalarla müşterileri arasındaki sürekli hizmet ilişkisi sözleşmelerine bazı zorunluluklar getirilmiştir.
Tüm bankacılık hizmetlerine ilişkin sözleşmeler hem biçim hem içerik açısından bazı zorunluluklara tabi tutulmuşlardır.
1. Sözleşmelerin Biçimsel Yapısına İlişkin Zorunlulukları
a) Yapılan sözleşme hükümleri yasaların emredici hükümlerine aykırı olamaz.
b) Sözleşmelerin yazılı olarak yapılması zorunludur.
c) Tüketici kredisi sözleşmeleri ve kredi kartı sözleşmelerinin, “Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun” en az on iki punto ve koyu siyah harflerle yazılı olarak düzenlenmesi gerekmektedir.
d) Bireysel müşteriler ile yapılan kredi sözleşmelerinin bir örneğinin müşteriye verilmesi gerekmektedir.
2. Sözleşmelerde Yer Alması Gereken Asgari Unsurlar
Bireysel müşteriler ile yapılan sözleşmelerde, sözleşmeye konu işlem, ürün ve hizmetin niteliği ve tabi olduğu mevzuata bağlı olarak farklı içerikler tespit edilebilmektedir.
Banka reklamlarında belli kurallara uyulmak zorundadır. Bu konuda yapılan düzenlemelerin amacı; bankalar arası haksız rekabetin önlenmesi, bankaların itibarının korunması ve müşterilerin korunmasıdır.
Reklamlar konusunda, 5187 sayılı Basın Kanununda belirtilen araçlarla ya da radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın veya elektronik bilgi iletişim araçları ve benzeri yayın araçlarından biri aracılığıyla; bir bankanın itibarını kırabilecek, şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olunamayacağını, her türlü basın yayın internet yoluyla asılsız haber yayılamayacağı belirtilmektedir. “Ticari Reklam ve İlânlara İlişkin İlkeler ve Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik” gereğince de banka reklamlarında bazı noktaların gözetilmesi zorunludur.
Bankacılıkta Sırların Saklanması, Kişisel Verilerin Korunması ve Bankacılıkta Adli ve İdari Suçlar
Banka müşterilerine ait bilgilerin saklanması, kişisel verilerinin korunması gerekmektedir. Bu mahremiyet ilkesine uymayan ya da adli ve idari konularda suç işleyen banka çalışanları için cezalar öngörülmüştür.
Bankacılık sırları;
a) Müşterilere ilişkin bilgiler,
b) Bankanın kendi durumuna ilişkin bilgiler
olmak üzere iki ayrı konu üzerinde geçerlidir.
Bu bilgileri sır olarak koruması gereken kişilerde gene iki gruba ayrılmaktadırlar:
a) Banka çalışanları,
b) Denetim, gözetim
gibi çeşitli görevleri nedeniyle bankada çalışmadıkları halde bu bilgileri edinen yetkililer.
Kimliği belirli ya da belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi, “Kişisel Veri” sayılmaktadır. Veri sorumluları; kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini önlemek, bu verilere hukuka aykırı olarak erişilmesini önlemek, korunmalarını sağlamak, amacıyla uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli her türlü teknik ve idari tedbirleri almak zorundadır.
Bankacılık suçları; adli ve idari olmak üzere iki gruba ayrılır. Bankacılık hizmetleri gerçekleştirilirken her düzeydeki iyi niyetli banka çalışanının bilmesinde ve gözetmesinde yarar görülen suç sayılacak eylemler şunlardır.
- İzinsiz faaliyette bulunmak,
- Mevduat ve katılım fonu sahiplerinin haklarını engellemek,
- Düzeltici, iyileştirici ve kısıtlayıcı önlemleri almamak
- Yetkili merciler ile denetim görevlilerince istenen bilgi ve belgeleri vermemek ve görevlerini yapmalarını engellemek
- Belgelerin saklanması yükümlülüğüne aykırı davranmak
- Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak
- İşlemlerin kayıt dışı bırakılması ve gerçeğe aykırı muhasebeleştirme
- Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme
- Bankaların itibarının zedelenmesi
- Sırların açıklanması
- Zimmet
- Diğer kanunlara aykırılıklar
Adli suçların dışında bankacılık faaliyetlerinde belli konularda çeşitli idari suçlar ve dolayısıyla idari para cezaları bulunmaktadır.
Yasa hükümlerine göre idari para cezası gerektiren durumlara başlıca şu örnekler verilebilir:
a) Bankalarca yasal zorunluluklara uymadan yurt içi ve yurt dışında; şube ve temsilcilik açılması,
b) Bankalarca paydaşlarını pay edinim ve devirlerinin izlenmesi ve bildirilmesi konularında usul dışı hareket edilmesi,
c) Bankalarca yasanın aradığı nitelikleri taşımayan kişilerin genel müdür ve genel müdür yardımcısı olarak atanması,
d) Banka karar defterlerinin ve kayıtların usulüne uygun tutulmaması,
e) Bağımsız dış denetim işlemlerinin usulüne uygun yaptırılmaması,
f) Bankalarca kredi yasaklarına, kredi sınırlarına uyulmaması ve kredi risk izlemelerinin özenli yapılmaması,
g) Bankalarca gayrimenkul ve emtia üzerine işlem yapılması,
h) BDDK tarafından istenen bilgilerin bankalarca gönderilmemesi
Başlıca örnekleri yukarda sayılan bu gibi durumlarda bankalara çeşitli idari para cezaları uygulanabilmektedir.
Finansal Sistemde Veri Paylaşımı ve Uluslararası Banka Hesap Numarası (İban) Uygulaması
Bankacılıkta ele alınması gereken konular arasında finansal verilerin paylaşımı ve uluslararası banka hesap numarası yer almaktadır. Finansal sistemde veri paylaşımı faaliyetinde bulunan birimler şunlardır:
Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. (KKB); Bankacılık Kanununda öngörülen bankalar arasında bilgi paylaşımını sağlamak üzere gerekli koşullara uygun olarak kurulmuş bir şirkettir. Üye olan bankalar ve finansal kurumlar KKB üzerinden müşterilerine ait kredi bilgilerini bankacılık yasası doğrultusunda birbirleriyle paylaşmakta, böylece daha sağlıklı kredi kararları alabilmektedirler.
KRS; Kredi Referans Sistemi; KKB üyesi olan kurumlar arasında, bireysel kredi ürünlerinden yararlanan müşterilere ait detaylı bilgilerin, elektronik ortamda paylaşımına olanak sağlayan bir “bilgi paylaşım sistemidir”.
MİDES; Müşteri İtirazları Değerlendirme Sistemi; Bireysel kredi müşterilerinin Kredi Referans Sistemi (KRS) kapsamında paylaşılan bilgilerine itiraz etmelerine ve itirazların değerlendirilerek eğer varsa yanlışlıkların düzeltilmesine yönelik faaliyetler için oluşturulmuştur.
SABAS; Sahte Bilgi, Belge, Beyan, Başvuru, Alarm Sistemi; Belirlenen kötü amaçlı girişimlere ait her türlü bilginin ve bunlarla ilgili olayların bir risk etmeni olarak, tanımlanmış kurallar ve standartlar çerçevesinde üye bankalarla paylaşılmasına olanak sağlayan bir sistemdir.
TBB / Risk Merkezi; Daha önce TCMB / Kredi ve Risk Santralizasyon Merkezi tarafından gerçekleştirilen, kredi bilgilerinin toplanıp kredi kurumları arasında sistematik olarak paylaşılması işlevi, kapsamı ve işleyiş düzeni geliştirilerek TBB / Risk Merkezi’ne devredilmiştir.
Bankacılık sisteminin küreselleşmesi ve uluslararası para hareketlerini giderek artması sonucunda; işlemlerin izlenmesi ve hata olasılıklarının ortadan kaldırılamasa bile en aza indirgenmesi önlemleri, bankalarda hesabı bulunan ve hesabından para transferi yapılacak tüm müşterilere, bankalar tarafından uluslararası geçerliliği olan bir numara verilmesini gerektirmiştir. Bu numaraların yazılı ve elektronik ortamda para transferine konu olan hesaplara ilişkin tüm belgelerde gösterilmesi zorunludur.
IBAN (International Bank Account Number) olarak bilinen bu numara; ISO 13616 No.lu standarda göre oluşturulmuş, Uluslararası Banka Hesap Numarası’dır. Bankaların yazılı ve elektronik ortamda para transferine konu olan hesaplara ilişkin olarak müşterileri için üretecekleri ve üzerinde hesap numarası bulunması gereken belgelerde IBAN’ın gösterilmesi zorunludur.
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Gün önce comment 0 visibility 598
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 5 Gün önce comment 0 visibility 1148
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 19835
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Kayıt Yenileme Duyurusu
date_range 7 Ekim 2024 Pazartesi comment 2 visibility 1351
-
2024-2025 YKS Ek Yerleştirme İle Yerleşen Adayların Çevrimiçi (Online) Başvuru ve Kayıt Duyurusu
date_range 24 Eylül 2024 Salı comment 1 visibility 720
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25757
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14637
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12594
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12580
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10531