Bankacılık Ve Sigortacılığa Giriş Dersi 6. Ünite Özet
Sigortacılığın Genel İlkeleri Ve Yapısı
Sigorta Nedir?
Sigorta, insanın sağlığı, hayatı veya sahip olduğu mal ve mülkünün; kazaya uğrama, yok olma gibi tehlikelere karşı, belirli bir ücret karşılığında değerini tazmin taahhüdüyle temin etmek olarak tanımlanmaktadır.
Sigortacı , ödenen ücret karşılığında söz konusu muhtemel zararı tazmin etmeyi kabul eden taraf; sigortalı ise olası zararlara karşı prim ödemek suretiyle kendini ya da malını güvenceye alan taraf olarak tanımlanmaktadır. Bireylerin sahibi olduğu her türlü mala yönelik tehlike ve gerçekleşmesi meşru bir hakkının ihlaline yol açılabilecek veya hukukî bir sorumluluk doğurabilecek herhangi bir olay, sigortanın konusunu oluşturmaktadır. Sigorta, sigortanın konusu olan şeyden ziyade, sigortalı kişinin o malla veya olayla ilgili maddî menfaatidir.
Sigortanın İşlevleri
Sigorta sistemi, genelde toplumsal yaşam içinde değişik önemlere sahip; özelde de ekonomik nitelikli birçok işlevi aynı anda yerine getirmektedir. Sigorta ettiren gerçekleşmesi muhtemel belirli olayların risklerine karşı koruma satın alırken; sigorta şirketleri de riskler karşılığında talep edilecek bu miktarları yatırıma yönlendirirler. Sigorta sektörünü, riskten korunmak isteyen sigortalılardan toplanan tüm kaynakları, riskle karşılaşan sigortalılara aktaran basit bir mekanizma olarak görmek yanlıştır. Yapılan birçok çalışma, bankaların ve sigorta şirketlerinin ekonomik büyümeye katkı sağladığını ortaya koymuştur.
Sigortanın temel işlevleri şöyle özetlenebilir:
- Ekonomik ve sosyal hayatta öngörülebilirlik ve güvence sağlaması
- Aynı amaca yönelik dayanışma sağlaması
- Tasarruf artışı sağlaması
- Risklerin etkin yönetimi ve zararın karşılanması
- Riske karşı güvencenin uluslararası boyuta dağıtımı
Sigortacılığın Genel İlkeleri
Sigortacılığın genel ilkeleri, sigorta sözleşmelerinde iki taraf arasındaki hukukî ilişkiyi düzenleyen, sigorta işlemlerinin iş hayatı açısından ciddî, güvenilir, her türlü keyfilikten uzak ve istikrar getiren işlemler olmasını sağlayan temel ilkelerdir.
Sigorta genel ilkeleri, her türlü sigorta teminatı için uyulması ve uygulanması zorunlu olan prensiplerdir. Sigorta branşları için geçerli olan, genel kabul görmüş ve ülkemizdeki mevzuatta da yeri olan genel ilkeler aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
- Mutlak iyiniyet ilkesi
- Sigortalanabilir menfaat ilkesi
- Yakın neden ilkesi
- Tazminat ilkesi
- Halefiyet (rücu) / hakların devri ilkesi
- Hasara katılım ilkesi
Sigorta Sözleşmeleri ve Sigortanın Tarafları
Sigortacının düzenlediği sözleşme dolayısıyla sigortalısına karşı bir tazminat sorumluluğundan bahsedilebilmesi için öncelikle sözleşmede öngörülen rizikoların; sözleşmede belirtilen süre ve coğrafi alan ve/veya yerde, sigorta genel şartlarında düzenlenen ve sigortacının sorumluluğuna girdiği beyan ve kabul olunan hallerden birinin somut bir şekilde ortaya çıkması suretiyle ve varsa sigorta genel şartlarına ekli özel şartlar dahilinde gerçekleşmesi şartları aranır.
Sigortacı tarafından düzenlenecek sigorta poliçesinde;
- Sigortacının, sigorta ettirenin ve varsa sigortadan faydalanacak kimsenin adı ve soyadı veya ticaret unvanı ile ikametgâhları,
- Sigortanın konusu,
- Sigorta kapsamındaki rizikolar ile teminatın başlayacağı ve sona ereceği an,
- Sigorta bedeli,
- Sigorta priminin tutarı ile ödeme zamanı ve yeri,
- Sigorta teminatı kapsamındaki rizikoların gerçek niteliklerini tamamen tayin eden tüm hallerin,
- Sigortacı tarafından sağlanan teminat ve istisna edilen hususlar (her poliçede, sigorta priminin ekonomik olarak kabul edilebilir bir düzeyde olmasını ve temin edilen güvencenin genel ahlaka aykırı olmamasını sağlamak için bazı hususların teminat dışında bırakılması gerekir).
- Poliçenin düzenlenme tarihinin yazılması gereklidir.
Sigorta sözleşmesinin tarafları ve bu sözleşmeden etkilenen kişiler kısaca aşağıdaki şekilde tanımlanmaktadır:
Sigortacı, sigorta sözleşmesinde sigorta himayesi sağlama borcunu üzerine alan taraftır.
Sigorta ettiren, sigortacı ile sigorta sözleşmesi kurarak sigortalının menfaatini sigortacı nezdinde prim ödemek suretiyle teminat altına alan kişiyi ifade eder. Sigorta ettiren, kendisi veya temsilcisi kendi adına ve hesabına sigorta sözleşmesini kurabilir.
Sigortalı, genellikle sigorta ettiren ile sigortalı aynı kişidir, fakat bazı durumlarda, sigortalı ile sigorta ettiren ayrı kişiler olabilir. Sigortalı, zarar sigortalarında menfaati teminat altına alınan; can sigortalarında ise üzerinde riziko gerçekleşme ihtimali olan kişiyi ifade etmek için kullanılır. Aynı zamanda hayat sigortalarında, hayatı sigorta edilen şahsın belirli bir tarihte hayatta olması ya da ölümü rizikoyu oluşturduğundan, sigortalıya “riziko şahsı” da denilir. Zarar sigortalarında ise sigortalı, sigortadan yararlanan şahıstır.
Lehtar, can sigortalarında, sigorta sözleşmesine taraf olmamakla birlikte, lehine sigorta sözleşmesi akdedilen ve rizikonun gerçekleşmesi hâlinde kural olarak sigorta tazminatını sigortacıdan isteme hakkına sahip olan kişiyi ifade eder.
İpotekli alacaklı, sigortalı kıymet üzerinde kanunen tanınmış öncelikli bir hakka sahip olan taraf ve gerçek hak sahibidir. Poliçede tanımlanan riziko gerçekleşmeden önce tesis edilmiş olması şartıyla, sigorta tazminatını talep hakkı bu öncelikli alacaklıya ait olur; sigortacı onay almak şartıyla sigorta tazminatını ödeyebilir.
Zarar gören üçüncü şahıs, sorumluluk sigortalarında zarar gören üçüncü şahsa kanun ya da sigorta sözleşmesi ile doğrudan sigortacıya başvurma hakkı tanınabilir. Bu halde zarar gören, doğrudan sigortacıya başvurup sigorta tazminatının kendisine ödenmesini talep edebilir (örneğin, trafik ve ihtiyari mali mesuliyet sigortasında olduğu gibi).
Teklif Formu
Teklif formu, sigorta yaptırmak isteyen kimsenin dolduracağı ve yaptıracağı sigorta ile ilgili gerekli tüm bilgileri içeren bir belgedir. Sigortacı tarafından hazırlanan ve sigorta ettirenin risk hakkında bilgi vermesini amaçlayan bu belge, sigortacının rizikoyu değerlendirmesini sağlayacak soruları içermektedir. Bu belgenin sigorta ettiren ve sigortacı arasında yazılı olarak düzenlenmesi, her sigorta ettirene sorulacak olan ortak sorular hem zaman tasarrufu hem de bütün soruların sorulduğuna dair ispat kolaylığı sağlar. Teklif formları, sigorta sözleşmesine temel oluştururken, riziko hakkında bilgi sahibi olmayı sağlayacak işlemlere hız ve etkinlik kazandırır.
Sigorta Primi
Sigorta pirimi aynı tür tehlikeyle karşı karşıya olan kişilerin aralarından, söz konusu tehlikeye doğrudan doğruya maruz kalanların zararını karşılamak amacıyla oluşturulan ortak fon için ödenen katkı payıdır. Sigortacı bir rizikoyu kabul etmeye karar verdikten sonra teminatın şartlarını ve sonrasında da sigorta primini belirler. Katkı payı olarak ödenen prim miktarı, rizikonun ağırlık derecesine göre değişir. Prim tutarı “yüzde” veya “binde” olarak ifade edilen bir oranın, sigortacının sorumluluğuna esas oluşturan bir tutar ile çarpılması sonucu bulunur.
Türk Sigorta ve Bireysel Emeklilik Sektörü
Ülkemizde kurulan ilk reasürans şirketi olan Milli Reasürans, suiistimalleri ve haksız rekabeti önlemek ve ödemelerin zamanında yapılmasını sağlamak gibi katkılarıyla, Türk sigortacılığının gelişmesinde olumlu rol oynamış, halkın sigortaya olan güvenini arttırmıştır.
Türkiye’de 1939 yılında sigorta şirketleri Ticaret Bakanlığı'na bağlanmıştır. 1959 yılında yürürlüğe giren 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu, sigorta sektörünü ciddi bir biçimde ele almıştır. 1987 yılında yürürlüğe giren 3379 ve7397 sayılı yasalar, hukukî alandaki boşlukları doldurmak, sigorta şirketlerini mali yönden geliştirmek ve sigorta aracılarının durumunu yeniden düzenlemek amacını taşıyan, önemli ve köklü değişikler getiren hukuki düzenlemelerdir.
Sigortacılık sektöründe verilen hizmetler genel olarak “hayat dışı” ve “hayat” branşları olarak ikiye ayrılmaktadır. Hayat dışı branş; kaza, hastalık/sağlık, kara- hava-su-raylı araçlar, nakliyat, yangın ve doğal afet, kredi, emniyeti suiistimal gibi alt başlıkları içermektedir. Hayat branşında ferdi kaza, evlilik/doğum gibi alt kategoriler bulunmaktadır. Sektörde ayrıca bireylerin gelir elde ettikleri dönemde düzenli olarak tasarrufta bulunmaları, yatırıma yönlendirilen tasarruflarıyla birikim oluşturmaları ve emeklilikte gelir elde etmeleri üzerine kurulmuş ve özel emeklilik sistemi içinde yer alan, bireysel emeklilik şirketleri yer almaktadır. Sistem ile hem bireylerin emeklilik dönemindeki refah düzeyinin yükseltilmesi, hem de oluşan uzun vadeli emeklilik fonlarıyla ekonomiye ciddi bir kaynak yaratılması amaçlanmaktadır. Bireysel Emeklilik Sistemi'ne katılım zorunlu değildir. Katılımcılar; mevcut gelir düzeyleri ve emeklilik dönemine ait gelir beklentilerini göz önüne alarak, katkı payı tutarını kendileri belirleyerek ve emeklilik sözleşmesi imzalayarak sisteme dahil olmaktadırlar Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip herkes sisteme katılabilmektedir.
Türk Sigorta Sektöründeki Aktörler
Ülkemizde sigortacılığının geliştirilmesini sağlamak, sigorta sözleşmesinde yer alan kişilerin hak ve menfaatlerini korumak, sigortacılık sektörünün güvenli ve istikrarlı bir ortamda etkin bir şekilde çalışmasını temin etmek üzere 3 Haziran 2007 tarihinde kabul edilen 5684 no’lu Sigortacılık Kanunu, 14 Haziran 2007 Tarih ve 26552 Sayılı Resmî Gazete yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun temel amacı, Kanuna tâbi kişi ve kuruluşların sigortacılık faaliyetine başlaması, teşkilâtın kuruluşu, yönetimi, çalışma usul ve esasları ile faaliyetlerinin denetlenmesi ve sona ermesine ilişkin hususlar ve sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesine yönelik olarak sigorta tahkim sistemi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektedir. Ülkemizde sigorta sektöründe yer alan aktörler aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
- Sigorta ve Reasürans Şirketleri
- Sigorta Acenteleri
- Sigorta Eksperleri
- Sigorta ve Reasürans Brokerleri
- Aktüerler
- Bağımsız Denetim Kuruluşları
Türk Sigorta Sektöründeki Kurumlar
Ülkemizde sigortacılık sektörünü düzenleme ve denetleme görevi; 30.12.1959 tarih ve 7397 sayılı Sigortacılık Murakabe kanunu ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na verilmiştir. 18.12.1987 tarih ve 303 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile bu görev, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’na devredilmiştir.
09.12.1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilat Kanunu ile Hazine Müsteşarlığı bünyesinde ana hizmet birimi olarak Sigortacılık Genel Müdürlüğü, merkezi denetim birimi olarak ta Sigorta Denetleme Kurulu kurulmuştur. Sektörün düzenlenmesi ve denetlenmesi yeni kurulan iki birim tarafından yürütülmektedir.
- Hazine Müsteşarlığı Sigorta Denetleme Kurulu
- Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü
- Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği
- Sigorta Tahkim Komisyonu
- Güvence Hesabı
- Doğal Afet Sigortaları Kurumu
- Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi
- Sigortacılık Eğitim Merkezi
- Tarım Sigortaları Havuzu
- Emeklilik Gözetim Merkezi
- Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu
- Sigorta Eksperleri İcra Komitesi
- Sigorta Acenteleri İcra Komitesi
- Dernekler ve Vakıflar
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 2 Gün önce comment 0 visibility 53
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 324
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 912
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1286
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20158
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25842
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14700
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12642
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582