Deprem ve Deprem Güvenliği Dersi 7. Ünite Özet

Deprem Bilinci Çalışmaları Ve Depremde Yapılacak Bireysel Davranışlar

Giriş

Depremler ile sel, çığ, heyelan, kaya düşmesi ve yangınlardan daha az karşılaşılmasına rağmen, yıkıcı etkileri açısından değerlendirildiğinde depremler diğer doğal afetlerin önüne geçmektedir. Depremlerin oluşumunu engellemek mümkün olmamasına rağmen depremler sonucu ortaya çıkabilecek olası zararlar çok yönlü çalışmalarla azaltılabilmekte ve engellenebilmektedir. Bu nedenle ülkemizde deprem bilinçlendirme çalışmaları yürütülmektedir. Günümüzün bilimsel imkanları dahilinde depremlerin nerde olacağı büyük doğrulukla ortaya koyulabilmesine rağmen ne zaman olacağı için yüksek doğrulukta bir tahmin yapılamamaktadır. Olası bir depreme hazırlıksız yakalanmamak için depreme karşı önlemlerin hiç vakit kaybetmeden alınması gerekmektedir. Depremler ile ilgili olabildiğince çok şey öğrenmek, deprem öncesinde alınacak önlemlerden, deprem anında ve sonrasında, hızlı ve doğru karar vermenizi sağlayabilir. Bu bilgi yalnızca size değil etrafınızdaki kişilere de yararlı olabilir. Depremlerin yer yüzeyinde oluşturduğu hasar, depremin büyüklüğüne ve deprem gerçekleştiği bölgeye yakınlığa göre değişiklik göstermektedir. Oluşan can ve mal kaybı ise sosyal hayatı ve ülkenin ekonomik durumunu etkilemektedir. Bu nedenle, depreme riski tehlikesinin bulunduğu bölgelerde, depremlerinin yaratacağı olumsuz etkilere karşı kişisel olarak da hazırlıklı olunmak zorunludur. Bu nedenle kişinin depremle karşılaşmadan önce, deprem öncesi alınacak önlemleri öğrenerek uygulamış olması, deprem sırasında ve sonrasında yapılması gerekenleri bilmesi gerekmektedir.

Deprem Bilincinin Oluşturulması

Ülkemizde deprem bilincinin oluşturulması amacıyla birçok kurum, kuruluş, sivil toplum örgütleri, vakıf ve dernekler çalışmalar yapmaktadır. Bunların başında Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının ve Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Afete Hazırlık Eğitim Birimi’nin yaptığı çalışmalar gelmektedir.

T.C. İç İşleri Bakanlığına bağlı bulunan Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD), ülkemizde deprem bilincinin oluşturma çalışmalarında öncü kurum niteliği taşımaktadır. AFAD tarafından yapılan başlıca deprem bilincinin oluşturulması çalışmaları, Afete Hazır Türkiye Projesi, AFADEM Eğitimleri ve Deprem Simülatörü uygulamalarıdır:

  • Afete Hazır Türkiye Projesi: AFAD tarafından gerçekleştirilen Afete Hazır Türkiye Projesi ile; bireyden başlayarak toplumun tüm kesimine, afetlerin ilk 72 saatine hazırlıklı olmaları için afete hazırlık kültürünü kazandırmak, bireylerde farkındalık yaratmak, bireylerle yaşadıkları mekânlarda alabilecekleri temel önlemleri paylaşmak, bireylerin afetlerde doğru davranış şekillerini öğrenmelerini ve uygulamalarını sağlamak, afet ve acil durum planlarının yapılmasına yönelik bilgilendirme yaparak, alınabilecek temel önlemleri paylaşmak, bireylerin afet eğitimi alabileceği mekânları yaygınlaştırmak ve kolay ulaşabilecekleri altyapıları kurmak, ülke genelinde çeşitli kanallarla verilen afet eğitimlerini standart hale getirmek, uluslararası organizasyonlar tarafından gerçekleştirilen çalışmalardan da yararlanmak ve yeterli bilgi, tecrübeye sahip akredite olmuş eğitim yollarının oluşturulması amaçlanmaktadır.
  • AFADEM Eğitimleri: AFAD, afet ve acil durum konularında belirlenen ulusal politikalar ile AFAD’ın stratejik planı doğrultusunda; afet ve acil durumlara ilişkin eğitim plan ve programların uygulanmasını sağlayarak, halkın bilinçlendirilmesini ve afet ve acil durum süreçlerinde görev alan kişilerin teorik, pratik bilge becerilerinin arttırılmasını sağlamaktan sorumludur. Bu kapsamda Afet ve Acil Drum Eğitim Merkezi (AFADEM) görev almaktadır. 2013 yılında “Afete Hazır Türkiye Eğitim ve Bilinçlendirme Projesi” başlatılmış olup Afet Bilinci, Arama ve Kurtarma, KBRN, Yangın ve Sivil Savunma konularına yönelik eğitimler verilmektedir.
  • Deprem Simülasyon Merkezi: AFAD bünyesinde hizmet veren Deprem Simülasyon Merkezi, katılımcılara fiziksel koşullar bire bir yaşatılarak deprem sırası ve hemen sonrasındaki doğru davranışları ile bilinçlendirme sağlamak amacıyla kurulmuştur. Aynı zamanda deprem başta olmak üzere afet ve acil durumlar öncesi hazırlıklara ilişkin aktivitelere de yer verilmektedir. Simülatör, esas olarak, insanlara şiddetli depremlerde oluşan fiziksel koşulları (sarsıntı, ses, toz, ışık) benzetim yoluyla yaşatma amacıyla gerçekleştirilmiştir. Simülatörde depremi yaşayanlara izleyicilerden fikir, soru ve yapıcı eleştiri gelmesi refleks kazanma sürecini hızlandırmakta, sonuçların etkileşim yoluyla kolayca paylaşılmasını sağlamaktadır.

Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Afete Hazırlık Eğitim Birimi’nin başlangıcı, 1999 Kocaeli Depreminden bir yıl sonra, Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı, Yabancı Afet Yardım Ofisi (USAID/OFDA) tarafından sağlanan 5 yıllık bir proje fonu çerçevesinde oluşturulan Afete Hazırlık Eğitim Projesi (AHEP)” ne dayanmaktadır. Projenin mali yönetimi Boğaziçi Üniversitesi Vakfı tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu projenin amacı, İstanbul’u etkileyecek olası yıkıcı bir depreme hazırlık için gerçekleştirilen çalışmalara katkıda bulunmak ve İstanbul’da olası bir deprem karşısında can ve mal kaybını azaltmak için halkın afet bilincini, yerel hazırlığı ve ilk müdahale organizasyon ve becerilerini arttırmak olmuştur. Bu amaç doğrultusunda 4 ana eğitim programı geliştirilmiştir:

  • Temel Afet Bilinci (ABCD): Bu program, AHEB’ in afete hazırlık eğitimlerinin birincil seviyede olanıdır ve afet hazırlığı konusuna giriş niteliğindedir. Toplumun tüm kesimleri bu programın hedef kitlesi dâhilindedir. Hedef, insanları, riski azaltmak için başlarına bir afet gelmeden önce önlem almaya yönlendirmektir. Eğitim, Aile Afete Hazırlık Planı ve Kurum Afete Hazırlık Planı, afet riskinin azaltılması konusunda temel faaliyetleri olarak, Değerlendirme ve Planlama, Fiziksel Korunma, Müdahale Kapasitesinin Artırılması konularını içermektedir.
  • Yapısal Olamayan Tehlikelerin Azaltılması Eğitimi: Bu eğitimin amacı, yapısal olmayan elemanlardan kaynaklanabilecek tehlikeler hakkında bilinci artırmak, bu elemanların sarsıntı sırasında kaymalarını ya da düşmelerini önlemek için alınabilecek basit ama etkili önlemleri öğretmek ve tüm bireylere, bu küçük fakat etkili adımları atarak olası tehlikeleri azaltmaları için cesaret kazandırmaktır. Bu eğitimde önerilen yapısal olmayan tehlikeleri azaltma yöntemleri, 8 ay süren bir araştırma, deneme ve hesaplama sürecinin sonunda Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nde Amerikan Kızılhaçı ve Türkiye Kızılay Derneği’nin desteği ile birçok eğitimci ve araştırmacı ile birlikte geliştirilmiştir.
  • Depreme Karşı Yapısal Bilinç Eğitimi: Bu eğitimin amacı, bireyleri, binaları depreme dayanıklı hale getiren unsurlar ile bilinçlendirmek, tasarımcı, inşaatçı ve kullanıcıları davranışlarının binaların deprem güvenliğini nasıl etkilediğini göstermek ve tüm bireylere binaların depreme dayanıklı inşa edilmesinin savunucusu olmaları için cesaret kazandırmaktır.
  • Sivil Savunma Görevlileri-Toplum Afet Gönüllüsü ve Halkın Afete Hazırlık Eğitim Programı: SSG(Sivil Savunma Görevlileri)–TAG (Toplum Afet Gönüllüsü) eğitim programının amacı, mevcut müdahale kaynaklarının yetersiz kalması durumunda, afetten hemen sonra yardım için harekete geçen gönüllü kuruluşların ve bireylerin ilk müdahaleler sırasında, standart bir hareket modeli ve uygulanabilir eylem planı benimseyebilmelerini sağlamaktır. Afet müdahalelerinde kaynaklar, çok farklı konularda becerileri veya uzmanlığı olan kişilerin bir araya gelmesi, yetersiz afet eğitimi ve zayıf organizasyonel koordinasyon nedeniyle en iyi şekilde değerlendirilememektedir.

Ülkemizde deprem riski altında yasayan herkesin depreme karşı güvenliğini sağlamaya katkıda bulunmak amacı ile, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (BÜ-KRDAE) Müdürlüğü işbirliği ile İstanbul ve Marmara bölgesinde 2000–2003 yıllarında AHEB kurumsal ve toplum eğitmenler kanalı ile yürütülen projenin tamamlanmasının ardından, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan, Türkiye genelinde, okullarda Temel Afet Bilinci’nin Yaygınlaştırılması Projesi ile 25 bin öğretmen ve 5 milyon öğrenciye öğretmenler ve öğrenciler kanalı ile temel afet bilinci eğitimi verilmesi hedeflenmiştir.

Deprem Öncesinde Alınacak Önlemler

Depreme karşı hazırlıklı olmak adına yapılan deprem öncesi alınacak önlemler, öncelikle tehlikenin belirlenmesi, tehlikeye karşı planlama yapılması ve yapılması gereken hazırlıklar başlıkların kapsamında incelenmektedir:

Tehlike ve Risk Tespiti: Depremden önce yapılması gerekenlerin başında yaşadığımız bölgenin deprem tehlikesinin belirlenmesi gelmektedir. En son 1996 yılında yürürlüğe giren Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası, AFAD Deprem Dairesi Başkanlığı tarafından yenilenmiş, 18 Mart 2018 tarih ve 30364 sayılı (mükerrer) Resmi Gazete’ de yayımlanmıştır. Bu haritanın 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren yürürlükte olmasına karar verilmiştir. Türkiye’nin deprem tehlikesini ortaya koyan yeni harita en güncel deprem kaynak parametreleri, deprem katalogları ve yeni nesil matematiksel modeller dikkate alınarak çok daha fazla ve ayrıntılı veriyle hazırlanmıştır. Haritaya göre özellikle fay hatlarını takip eden kırmızı bölgelerde yüksek deprem tehlikesinin, açık renkli gösterilen yerlerde düşük deprem tehlikesinin varlığı ortaya koyulmaktadır. Bunun yanında yerleşim alanlarının deprem tehlikesinin yüksek olduğu bölgelerde bulunması, çarpık ve depreme karşı dayanıksız yapılaşma karşılaşılan depremlerin büyük can ve mal kaybına neden olmasını sağlamaktadır. Harita AFAD Ulusal Deprem Araştırma Programı (UDAP) tarafından desteklenen “Türkiye Sismik Tehlike Haritasının Güncellenmesi” başlıklı proje ile kamu ve üniversite işbirliği kapsamında hazırlanmıştır.

Tehlike ve riskin belirlenmesinden itibaren, depreme yönelik hazırlık için ailenin tüm bireyleri, çocuklar da dahil bir toplantı yapmalıdır. Bu toplantıda güvenli yerler ve olası bir afette yapılacaklar belirlenerek, aile bireyleri arasında deprem anı, ve sonrasındaki sorumluluklar paylaşılır. Örneğin yangın riskini önleme, çıkış yolunu güvenli hale getirme sorumlulukları gibi. Bu toplantıda, tahliye ve buluşma planı da hazırlanmalı, ev içerisindeki güvenli yerler, alternatif ve ana çıkış yolları, tesisatların kapatılmasının gerekliliği ve yerleri, acil toplanma ve tahliye alanlarının yerleri de toplantıda paylaşılmalıdır. Aile Afet Planı, afet öncesi yapılması gereken hazırlıkları, afet sırası için yapılması gereken hazırlıkları ve afet sonrası için yapılması gereken hazırlıkları içermektedir. Depreme yönelik hazırlık;

  • İhtiyaç malzemelerin stoklanması,
  • Evdeki güvenilir yerlerin belirlenmesi,
  • Çıkış yollarının belirlenmesi,
  • Tesisatların kapatılması,
  • Acil toplanma ve tahliye alanlarının belirlenmesi,
  • Sosyal medyadaki önemli bilgilerin takibi,
  • Bölge dışı kişisinin oluşturulması,
  • Afet acil durum çantasının hazırlanması,
  • Mobilyaların sabitlenmesi ve
  • Afet ve acil durum tatbikatlarına katılım olarak sıralanmaktadır.

Deprem Sırası ve Sonrasında Yapılması Gereken Bireysel Davranışlar

Deprem sırasında doğru karar vermek çok zordur. Büyük deprem görmüş kişiler; ilk sarsıntıyı, bir uçağın yakın bir yere düşüşüne veya bir fabrikanın patlamasına benzetmektedirler. Böyle ani gelişen bir anda hareket etmek, düşünmek ve doğru bir karar vermek mümkün olmamaktadır. Bu nedenle deprem sarsıntısının gerçekleştiği hayal edilerek ne yapılması gerektiği önceden tecrübe edilmelidir. Bu tecrübe depreme hazırlıklı olmak açısından önemlidir. Depremlerin zamanı konusunda bir bilgimiz olmaması nedeniyle insanın yaşam akışı sırasında her hangi bir yerde iken deprem ile karşılaşılabilinmektedir. Deprem anında yapılması gerekenler bulunulan yere göre değişiklik göstermektedir. Bu kapsamda deprem sırasında yapılması gerekenler deprem ile bir binada, bina dışında, arabada karşılaşılması durumunda yapılması gerekenler başlıklarında incelenmiştir:

  • Deprem Sırasında Binada İken Yapılması Gerekenler: Deprem sırasında bir herhangi bir odasında bulunabileceğiniz gibi, bir iş yerinde, asansörde veya alışveriş merkezinde de bulunuyor olabilirsiniz. Bu kapsamda her durumda yapılması gereken davranışlar başlıklar halinde verilmiştir. Eğer kişi, bir mobilyanın altında kalırsa veya pencerenin camı gibi düşen bir nesne kişinin kafasına isabet ederse büyük bir ihtimalle yaralanır veya hayatını kaybedebilir. Bu nedenle, etrafta olanlara dikkat edilirken, hızlıca koşarak düşen veya devrilen eşyalardan korunabilecek bir yer bulunması gerekmektedir. Deprem anında ilk önceliği, kişinin kendisini ve ailesini korumaya vermesi gerekmektedir. Eğer deprem anında yatak odasında bulunuluyorsa, kişinin, kafasını yastık gibi yumuşak bir nesne ile kırık pencere camları veya tavan lambalarının camları tarafından yaralanmamak için koruması gerekmektedir. Deprem anında hemen elbise dolapları ve lambaların kişinin üzerine düşmeyeceği bir yere gidilmesi uygun olacaktır. Sarsıntı dindiği zaman kalın bir çorap giyilmesi, ayakların, yerdeki kırılan camlar tarafından yaralanmasını önleyecektir. Daha sonra ise çıkış yolunun açılması gerekmektedir. Yatağın yanında fener bulundurulması, elektrik kesintisi sırasında, karanlıkta güvenli şekilde hareket edebilmeyi sağlamaktadır. Acil durum lambaları, elektrik kesintisinde otomatik olarak devreye girdiğinden dolayı yatak odasında bir tane acil durum lambası bulundurulması iyi bir fikir olabilir.
  • Deprem Sırasında Bina Dışında İken Yapılması Gerekenler: Deprem sırasında dışarda elektrik tellerinin kopması, çatılardan bacaların veya kiremitlerin düşmesi, evlerin camlarının kırılarak dışarıya doğru düşmesi binaların duvarlarının yıkılması gibi olaylar geçekleşmektedir. Bu tehlikelerden kaçınmak için deprem sırasında binaların yakınlarında bulunmamak, varsa hızlıca açık bir alana ilerlemek gerekmektedir. İş veya alış-veriş alanlarının bulunduğu kalabalık açık alanlarda, kişinin kendisini düşen nesnelerden ve yıkılan binalardan koruması gerekmektedir. Bir park gibi açık bir alana, eğer bu mümkün değilse yeni yapılmış betonarme bir yapının yanına gidilerek deprem geçene kadar beklemek uygun olacaktır.
  • Arabada veya Toplu Taşıma Araçlarında İken Yapılması Gerekenler: Genellikle trenler güçlü bir sarsıntı sırasında acil duruş yaparlar. Bu sırada kişi düşebilir veya başka birine çarpabilir. Kişi oturuyorsa çanta veya benzer bir şey ile kafanın korunması gerekmektedir. Eğer deprem anında kişi trende veya otobüste ayakta duruyor ise kendini yere düşmekten koruması gerekmektedir. Sarsıntı geçtikten sonra, tren görevlilerinin direktiflerinin beklenilmesi ve uyulması gerekmektedir. Kişi deprem anında arabada ise, ani bir frene basma, bir çarpışma ile sonuçlanabilir. Arabanın dörtlülerini yakarak dereceli olarak yavaşlamak gerekmektedir. Arabanın yolun sağ tarafına çekilerek motorun durdurulması ve sarsıntının geçmesi beklenmelidir. Mümkün ise park alanı veya açık bir alana gidilebilir. Arabayı terk ederken, anahtarı arabanın içerisinde bırakarak, kapıları kilitlenmemelidir. Ambulans, itfaiye veya arama kurtartma ekiplerinin araçlarının geçmesi için bırakılan arabanın terk edildiği yerden çekilebilmesi gerekebilir. Giderken, iletişim adresi ve telefon numarası arabanın içerisinde bırakılır ve arabada bulunan değerli eşyalar ve arabanın ruhsatı alınarak tehlikeli alandan uzaklaşmak gerekmektedir.

Deprem sırasında güvenli bir alana kaçılabildiği taktirde, sarsıntı geçene kadar orada beklemek uygun olacaktır. Deprem geçtikten hemen sonra yapılacak ilk iş sakinleşmek olmalıdır. İçinde bulunulan yapı yıkılmışsa, bulunulan yerde tehlikeli bir durum olup olmadığı kontrol edilmeli ve çıkış yolu istenilen an çıkılabilecek şekilde açılmalıdır. Sarsıntı geçtikten sonra aile bireylerinin zarar görüp görmediğini ve evin güvenli olup olmadığını kontrol edilmelidir. Tüp, elektrik, su, doğalgaz kontrol edilmeli. Fişler prizden çekilmeli, sigorta gevşetilmeli ya da şalterler kapatılmalıdır. Yangın kontrolü yapılmalı, varsa sobalar söndürülmelidir. Diğer taraftan komşularınızın güvenliğini kontrol etmenizde önemlidir. Herhangi birinin yaralanmış ya da sıkışmış olma ihtimaline, acilen ortamı terk etmesi gereken birinin olup olmadığı kontrol edilmelidir.

Deprem sonrasında enkaz altında hayatta kalma oranları, kazazedeye ilk 30 dakikada müdahale edilirse %85, birinci gün müdahale edilirse %80’leri bulmaktadır. 2. ve 3. günlerde enkaz altındaki kişiye müdahale edilirse hayatta kalma oranı % 30 civarındadır. 4. ve 5. günler ise bu oran % 20’lerin altına düşmektedir. 5. günden sora ise artık bir mucize beklenmelidir. Eğer enkaz altında mahzur kalınırsa yapılması gereken işlemler aşağıda maddeler halinde verilmektedir:

  • Paniklemeden durum kontrol edilir.
  • Hareket kabiliyeti kısıtlanmışsa çıkış için hayatı riske atacak hareketlere kalkışılmamalıdır.
  • Bilinmelidir ki kurtarma ekipleri en kısa zamanda enkaz altında kalan kişiye ulaşmak için çaba gösterecektir.
  • Enerjinin en tasarruflu şekilde kullanılması için hareketler kontrol altında tutulmalıdır.
  • Kişi el ve ayaklarını kullanabiliyorsa su, kalorifer, gaz tesisatlarına veya zemine vurmak suretiyle enkaz altında kaldığını duyurmaya çalışmalıdır.
  • Enkaz altında kalan kazazede sesini kullanabiliyorsa kurtarma ekiplerinin seslerini duymaya ve onlara seslenmeye çalışılmalıdır.

Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi