Bakım Elemanı Yetiştirme Ve Geliştirme 2 Dersi 2. Ünite Özet

Bakım Hizmeti Verenler İçin Genel Sağlık Bilgisi

Anatomi ve Fizyolojinin Tanımı

Anatomi, vücudun normal şekil ve yapısını inceleyen bir başka deyişle organların tanımlanması, şekil, büyüklük gibi özelliklerinin ortaya konulması ile ilgilenen bir bilim dalıdır. Fizyoloji ise canlıların dokularının, organlarının görevlerini ve bu görevlerini nasıl yerine getirdiklerini inceleyen bir bilim dalıdır

İnsan Vücudunun Yapısı

İnsan vücudu; atomlar, hücreler (hücre zarı, sitoplâzma ve çekirdek), dokular organlar ve sistemlerden oluşur. Dokular Özel fonksiyonları yapmak üzere bir araya gelen hücreler topluluğudur. Vücutta epitel, bağ-destek, kas ve sinir dokusu olmak üzere dört temel doku vardır. Organlar vücutta özel bir fonksiyonu gerçekleştirmek için iki ya da daha fazla dokunun bir araya gelerek oluşturduğu yapılardır. Sistemler ise solunum, sindirim, boşaltım gibi daha büyük fonksiyonları gerçekleştirmek amacıyla bir araya gelen ve uyum içinde çalışan organlar sistemleri oluşturur. Kas-iskelet sistemi (hareket sistemi=Systema Locomotorium), kemikler (ossa), eklemler (artculatones) ve kaslardan (musculi) oluşan bir sistemdir. Kas dokusunun, hareket, vücutta madde taşınması, vücut şeklinin oluşması ve ısı üretimi gibi dört önemli fonksiyonu vardır.

  • İskelet Kası (Skeletal Muscles):İskelet kaslarının kasılması ile kemiklerin eklem bölgelerinden hareket sağlanır. Bir iskelet kası, lif adı verilen hücre grubu ve bağ dokusundan oluşur.
  • Kalp Kası: Çizgili görünümlü ancak düz kas gibi çalışan kalp kasının uyarılabilmesi için sinirsel uyarıya gereksinmesi yoktur. Kalp kasının bazı hücreler, özelleşerek aksiyon potansiyelini oluşturur ve iletimi sağlar.
  • Düz kaslar: Sinirsel uyarı olmadan kasılırlar. İç organların düz kasları (visseral) ve çok ünitel (multi-unite) düz kaslar olmak üzere ikiye ayrılır.

Kemikler (Ossa): İnsan vücudunda kemikler eklem yerlerindeki kıkırdak yapılarla birbirine bağlanır. Yetişkin bir insanın vücudunda 206 kemik bulunur. Hareket sisteminde kemikler, vücudun iskeletini bir başka deyişle, destek yapısını oluşturur. Kemiklerin bir araya gelmesiyle oluşan iskeletin görevleri Şekil 2.2’de verilmiştir.

İnsan İskeleti kafa (Cranum), gövde (truncus), üst extremiteler (üst taraflar) ve alt extremiteler (alt taraflar) olmak üzere dört bölümde incelenir.

Kafa kemikleri; Alın kemiği, Art kafa kemiği, Duvar kemiği, Şakak kemiği, Temel kemik ve Kalbur kemiği’nden oluşur. Bu kemikler Şekil 2.3’de açıklanmıştır.

Gövde bölümü kemikleri (Ossa Truncus) ise omurga ve göğüs kafesi kemiklerinden oluşmaktadır.

  • Omurga (Columna Vertebralis): Omurga, kafatası tabanından başlayarak boyun ve gövdenin arka ortasında uzanan 33-34 adet omurun (vertebra) üst üste dizilmesi ile meydana gelen kemik bir sütundur.Göğüs Kafesi Kemikleri (Ossa Thoracicae): Gögüs kafesini; arkada 12 tane göğüs omuru, yanlarda 12 çift kaburga (costae) ve önde sternum oluşturur.

Üst Ekstremite (Taraf) Kemikleri: Omuz kavşağı, kol kemiği, önkol kemikleri ve el kemikleri üst ekstremite kemiklerini oluşturmaktadır

Alt Ekstremite (Taraf) Kemikleri: Alt ekstremite kemikleri, leğen kavşağı kemikleri, uyluk kemikleri, patella, bacak kemikleri ve ayak kemiklerinden oluşmaktadır.

İskelet sistemini meydana getiren en az iki ya da daha fazla kemiği birleştiren yapıya, eklem (articulatio) denir. Eklemler, oynamaz, yarı oynar ve tam oynar eklemler olmak üze-re 3 gruba ayrılır.

Kanın Yapısı ve Fizyolojisi

Serum ve şekilli elemanlardan oluşan kırmızı renkli süspansiyona kan adı verilir. Renginin kırmızılığı, eritrositlerin içinde bulunan ve demir (Fe) içeren hemoglobinden kaynaklanmaktadır. Sıvı olan kısma serum ya da plazma denir . Serum kanın %54’ünü oluşturur. Plazmanın %91-92’si su, %8’i katı (solid) maddelerden oluşur. Şekilli elemanlar kanın %46’sını oluşturan katı kısımdır. Kanın yoğunluğu suya göre 5-6 kat daha fazladır. Eritrositler: Sayıları en fazla olan kan hücreleridir. 1 mm 3 kanda kadınlarda 4.8 milyon, erkeklerde 5.4 milyondur. Lökositler: Savunma sisteminde yer alan lökositler, vücudu bakteri, virüs, parazit ve tümöre karsı savunur. Trombositler: Kemik iliğindeki dev megakaryosit hücrelerden oluşur. 1 mm 3 kanda ortalama 300 000 trombosit bulunur. Kanamayı durdurma ve pıhtı oluşturmada görev alır. Kanın görevleri Şekil 2.10’da verilmiştir.

Sistemler

Solunum sistemi, burun, farenks (yutak), larenks (gırtlak), trakea (soluk borusu), bronşlar, bronşioller ve alveolleri içerir (Sekil 2.11).

Burun: Havanın ilk giriş yoludur.

Farenks: Burun boşluğunun ve ağzın arkasında, özofagus (yemek borusu) ve trakeanın (soluk borusu) üstünde yer alır.

Larenks: Trakeanın üstünde, farenksin altında üzerinde ses telleri (vokal kordlar) olan bölümdür.

Trakea: Larenksten sonra gelir. 4.-5. göğüs omurları hizasında sol ve sağ ana broşlara ayrılır.

Bronşlar: Bronşlar solunum yolunun bifurkasyondan itibaren iki ana bronşa ayrılıp akciğerlere giren kısmıdır.

Akciğerler: Sağ ve sol olmak üzere göğüs boşluğunda yer alır.

Solunum Fizyolojisi: Solunum sisteminin temel fonksiyonu dokulara oksijen sağlamak ve dokularda oluşan karbondioksiti dışarı atmaktır.

Dolasım sisteminin temel fonksiyonu dışarıdan sindirim kanalı ile alınan besin maddeler inin kanla tüm dokulara ulaştırılması, bu dokulardan açığa çıkan artık maddelerin tekrar kanla böbreklerden atılımını sağlamaktır.

Dolasım sistemini oluşturan organlar:

Kalp: Dolaşım sisteminin merkezinde, göğüs boşluğunda, ön mediastinumda, sağ ve sol akciğerler, sternum, özofagus (yemek borusu) ve diyafragma arasında perikart denilen bir torbanın içinde bulunur.

  • Kalp Duvarının Yapısı: Kalp, içten dışa doğru endokard, myokard ve epikard olmak üzere üç tabakadan meydana gelir.
    • Endokard: Kalp boşluklarının iç yüzünü örten epitel dokudur.
    • Myokard: Kalbin kasıdır, çizgilidir ancak istem dışı çalışır.
    • Epikard: Kalbin en dış tabakasıdır. Yağla çevrili kan damarlarının bulunduğu parlak ve kırmızımsı görünen kısımdır.
  • Kalbin Boşlukları: İki atrium (kulakçık) ve iki ventrikül (karıncık) olmak üzere dört odacıktan meydana gelir (Şekil 2.13).
    • Sağ atrium: Kalbin sağ arka tarafını oluşturur.
    • Sol atrium: Kalbin sol tarafında bulunan sol atriuma, akciğerlerden temizlen-mis kanı getiren dört tane pulmoner ven açılır.
    • Sağ ventrikül: Kalbin ön kısmında bulunur.
    • Sol ventrikül: Kalbin sol yan ve arka tarafında bulunur.
  • Damarlar: Damarlar, kanı vücut dokularındaki hücrelere götürüp tekrar kalbe geri getiren borulardır. Periferik dolasım sisteminde üç tip damar bulunur. Arterler (atarda-marlar), venler (toplardamarlar) ve kapiller (kılcallar).
  • Dolaşım Fizyolojisi: Kan vücutta sistemik (büyük dolasım) ve pulmoner (küçük dolaşım) olmak üzere iki şekilde dolaşır.
    • Büyük dolaşım: Akciğerlerden vena pulmonalislerle sol atriuma gelen temiz kanın mitral kapak aracılığıyla sol ventriküle geçip aortaya ve ardından vücuda dağıtılıp, kirlendikten sonra vena cava superior ve inferior aracılığıyla sağ atriuma geri dönmesidir.
    • Küçük dolaşım: Sağ atriuma gelen kirli kanın triküspit kapak aracılığıyla sağ ventriküle oradan pulmoner arter aracılığıyla akciğere gönderilip burada temizlendikten sonra pulmoner venlerle sol atriuma dönmesidir

Sindirim Sistemi: Temel görevi, vücudun sıvı elektrolit ve besin ihtiyacını karşılamak ve besin artıklarını atmak olan sindirim sistemi, ağızdan başlayıp anüse kadar devam eden bir sistemdir. Ağız, farinks (yutak), özofagus (yemek borusu), mide, incebağırsaklar, kalınbağırsaklar sindirim sisteminde yer alan organlardır. Karaciğer, safra kesesi ve pankreas ise sindirim sistem inin yardımcı organlarıdır.

Sindirim Fizyolojisi: Besinler; ağızda tükrük salgısıyla mekanik olarak parçalanır. Ağızdan özofagus yoluyla mideye geçer. Midede yiyecekler parçalanır, sulandırılır ve emilimi gerçekleşir. Mideden besinler, mukus, bikarbonat, HCL, pepsinojen ve B 12 vitamininin emiliminden sorumlu intrinsik faktör gibi pek çok salgı ile sindirilir. İncebağırsaklarda ise tüm moleküllerin emilim için gerekli büyüklüğe gelerek emilimi sağlanır. Kalınbağırsaklarda, su, sodyum ve diğer minerallerin emilimi gerçekleşir.

Endokrin sistem organizmada salgı bezleri iç (endokrin) ve dış (ekzokrin) salgı bezi olarak ikiye ayrılır. Endokrin bezler, salgılarını aracı olmadan doğrudan kana verir. Ekzokrin bezler ise salgılarını bir kanal aracılığıyla boşaltır. Endokrin sistem, iç salgı bezlerinden oluşan bir sistemdir.

Vücuttaki endokrin bezler ve hormonlar aşağıda sırasıyla verilmiştir.

Hipofiz Hormonları: Ön ve arka olmak üzere iki lobu vardır.

  • Hipofiz ön lop hormonları
    • ACTH (Adreno Kortikotropik Hormon): Böbreküstü bezlerin korteksinden salınan hormonların salgılanmalarını kontrol eder.
    • TSH (Tiroit Stimulan Hormon): Tiroit hormonlarının salgılarını kontrol eder.
    • FSH (Folikül Stimulan Hormon): Kadınlarda yumurtalıklar (overler), erkekte testislere etki ederek yumurta ve sperm hücrelerinin olgunlaşmasını sağlar.
    • LH (Luteinizan Hormon): Kadınlarda yumurtlama (ovulasyon) erkeklerde testesteron salgısını uyarır.
    • GH (Grofth Hormon): Vücudun gelişmesini ve büyümesini kontrol eder
    • Prolaktin: Meme dokusu için süt yapımını uyarır.
  • Hipofiz arka lop hormonları
    • ADH (Anti Diüretik Hormon):Böbrekler üzerine etki ederek suyun geri emilimini sağlayarak vücutta su tutulmasına neden olur.
    • Oksitosin: Meme dokusuna etki ederek süt salgısını uyarır.

Tiroit Bezi Hormonları: Tiroit bezi, gırtlağın (larenks) hemen altında ve soluk boru-sunun (trakea) hemen önünde yer alan endokrin bir bezdir. Tiroit hormonlarının tiroit bezinden salgılanmaları TSH tarafından kontrol edilir. Adrenal (Böbreküstü) Bez Hormonları: Böbreklerin üst kısmında yerleşen adrenal bezler, korteks ve medulla olmak üzere iki bölümden meydana gelir

  • Adrenal korteks: Bu bölüm ACTH tarafından uyarıldıktan sonra kana kortikosteroidler adı verilen mineralokortikoid ve glukokortikoid hormonlarını salgılar.
    • Mineralokortikoidler: Aldosteron ile vücudun su ve elektrolit dengesini sag-larlar.
    • Glukokortikoidler: Kortizol ile protein, yağ ve seker metabolizmasını etkiler.
  • Adrenal medulla: Katekolamin adı verilen hormonları salgılar. Bu hormonların salınımı korku, heyecan ve stres durumlarında artar.
  • Adrenalin (Epinefrin): Tüm hormon salgısının %80’i adrenaline aittir.
  • Noradrenalin (Norepinefrin): Hormon salgısının %20’si noradrenaline aittir.

Seks Hormonları: Kadın (ovaryum) ve erkek üreme (testisler) organları her iki cinsiyette de ikili fonksiyona sahiptir. Androjen erkeklik, östrojen kadınlık özelliği kazandıran hormonlardır.

Pankreas Hormonları: Pankreas, karın boşluğunda duedonumdan (12 parmak bağırsağından) dalağa kadar uzanan hem ekzokrin hem de endokrin bir bezdir (Sekil 2.18). Insülin ve glukagon, glukoz üretimi ve tüketimi arasındaki dengeyi sağlamaya çalışan pankreas hormonlarıdır.

  • İnsülin: Kan şekerini düşürücü etki gösterir.
  • Glukagon: Kan şekerini yükseltici etkiye sahiptir.
  • Paratiroit Bezler: Paratiroit bezler, tiroit bezinin arka üst tarafında bezi saran kapsül içinde bulunur.
  • Parathormon: Kanda kalsiyum seviyesini yükseltici etkiye sahiptir.

Boşaltım sistemi: Vücut dengesinin sağlanmasında çok önemli yeri olan boşaltım sisteminin, sıvı elektrolit dengesinin korunması, metabolizma sonucu hücrelerde biriken metabolik artıkların atılması, kan basıncının ayarlanması, asit baz dengesinin korunması gibi işlevleri vardır. Boşaltım sistemi, iki böbrek, iki üreter, idrar kesesi ve üretradan oluşur.

Böbrekler (Renalis): Omurganın iki yanında 12. göğüs omuru ve 3. bel omuru hizasında bulunan fasülye şeklinde bir organdır.

İdrar Yolları (Üreterler): Böbreğin süzdüğü idrarı, idrar kesesine taşıyan boru sistemidir.

İdrar Kesesi (Mesane): Mesane, böbreklerde oluşan idrarın, üreterler aracılığıyla boşaltıldığı ve depolandığı kas yapısında bir organdır.

Ürethra (İdrar Kanalı/Üretra): İdrarı mesaneden vücut dısına ulastıran bir kanaldır. Kadınlarda yaklasık 4 cm, erkeklerde yaklasık 20 cm uzunlugundadır.

Fizyoloji: Böbrekler görevlerini üç asamada gerçeklestirir. Bu asamalar filtrasyon, reabsorbsiyon ve sekresyondur.

Genital Sistem ( gonadlar), erkeklerde testisler, kadınlarda ovaryumlardır. Her iki cinsiyette de bu organların iki görevi vardır. İlki, sperm ve yumurta gibi üreme hücrelerinin yapılması ikincisi, seks hormonlarının yapılması ve salınmasıdır.

Erkek Genital Organları Erkek üreme sisteminin ana görevi, sperm yapımı ve spermin disiye aktarılmasıdır. Bu görev, testisler, epididimis, vas deferens, üretra, penis ve yardımcı bezler (seminal vezikül, prostat ve bulboüretral bezler) tarafından gerçekleştirilir.

Kadın Genital Organları

  • Kadın dış genital organları: Kadın dış genital organlarının bulundugu bölgeye vulva denir. Vulva kapsamına giren organlar Perinede (apış arası) yer alır. Mons pubis, labia majora pudenti, labia minora pudenti, vestibulum vaginae, erektil organlar (clitoris, bulbus vestibuli) ve eklenti bezlerden oluşur (Şekil 2.21)
  • Kadın iç genital organları: Ovarium (yumurtalık), tuba uterina, uterus ve vaginadan oluşur.

Sinir sistemi: Zeka, algı, bilinç, hafıza gibi özelliklerinin yanı sıra endokrin sistemle birlikte homeostazı (iç dengeyi) saglar. Merkezi ve periferik olmak üzere ikiye ayrılır. Merkez i sinir sistemi, beyin ve medulla spinalisten oluşur. Periferik sinir sistemi, motor ve duyu sinirlerinden oluşur. Motor sinirler, otonom (istemsiz) ve somatik (istemli); otonom sinir sistemi ise sempatik ve parasempatik olarak ikiye ayrılır.

Merkezi Sinir Sistemi: Tüm beyin bölgesi ve medulla spinalis olarak iki kısımda incelenir.

Periferik Sinir Sistemi; Periferik (çevresel) sistem, reseptörler aracılığıyla iç ve dış ortamdan aldığı bilgileri merkeze iletip, merkezde alınan kararları yerine getirecek organa (effektör) götüren sistemdir. Kaslar ve salgı bezleri, efektör organlardır. Periferik sistemin reseptörlerle beyin arasında bağlantı kuran sinirlerine duyu sinirleri denir. Beyin ile beynin aldığı kararları uygulayacak organlar arasında bağlantı kuran sinirlere de motor sinirler adı verilir.

Duyu organları; çevredeki olayların algılanması ve belirli yollar ile beyindeki merkezlere taşınıp yorumlanmasını sağlar. Duyuların algılanmasını sağlayan yapılara reseptör adı verilir. Reseptörlerle alınan uyartılar, duyusal sinirlerle merkezi sinir sisteminin ilgili alanlarına iletilir.

Dokunma organı (Organum tactus): Dokunma duyusunun esas organı deridir.

Görme Organı (Organum visus): Göz, görme duyusunun organıdır.

İşitme ve Denge Organı (Organum vestibulocochleare) Kulak, işitme ve denge organıdır. Dış, orta ve iç kulak olarak üç bölümde incelenir.

Koku Organı (Organum olfactus): Koku duyusuna ilişkin reseptör hücreler burun boşluğunda bulunur.

Koku Fizyolojisi: Koku duyusunu alıp merkeze götüren ince koku sinirleri bu alandaki özel hücrelerden başlar. Etmoid kemiğin kalbursu bölümünden geçip kafatası içinde temporal lobda bulunan olfaktör kortekse ulaşır. Tat Organı (Organum gustus): Tat tomurcukları (Caliculi gustatorii) adı verilen, tat almadan sorumlu oldukça hassas oluşumlar, dilin farklı bölgelerinde yer alan çıkıntılar (papilla) içinde bulunmaktadır.

Tat Fizyolojisi: Tat tomurcukları yaklaşık 50 kadar sinir lifi ile innerve edilir.

Temel İlaç Bilimi

Genel anlamda farmakoloji ilaç bilimidir, ilaçlara ilişkin her bilgiyi kapsar. İlaç şekilleri, katı ve sıvı olmak üzere ikiye ayrılır. Katı farmasötikler, ağızdan ve diğer yolardan kullanılanlar olarak kendi aralarında ikiye ayrılır. Ağızdan kullanılanlar; tablet, draje, pilül (toz hâlindeki etkin maddeler yapıştırıcı maddeler ile karıştırılarak küçük küreler hâline getirilir), kapsül, kase, toz ve paket, diğer yoldan kullanılanlar ise supozituvar, ovül, transdermal terapötik sistemdir. Sıvı farmasötikler ise solüsyon, enjeksiyonluk solüsyon, süspansiyon ve emülsiyon (birbiri içinde çözünmeyen iki fazlı sistem), şurup, posyon, damla, eliksir (alkol ve su içeren şekerle tatlandırılmış çözelti), lavman, merhem ve inhalasyonla uygulanan aerosollerdir. İlaçlar, vücuda uygulandıkları yerden emilerek dolasıma katılır, hedeflediği yere giderek etkisini gösterir, vücutta bazı kimyasal değişikliklere uğrayarak sonunda vücuttan atılır. Bu olaylar; emilim, dağılım, metabolizma ve eliminasyon seklinde sıralanır. İlaç etkileşimi, birden fazla ilacın aynı anda bir arada kullanıldığında ilaçların tek basına kullanıldıklarında görülen etkilerinin değişmesi anlamına gelir. İlaçların yüksek dozda kullanılması sonucunda ortaya çıkan zararlı etkilere toksik etkiler adı verilir. Örneğin; ateş düşürücü ve ağrı kesici olarak kullanılan parasetamol fazla miktarda kullanıldığında karaciğer üzerinde zararlı etkiler bırakır.

Sık kullanılan dikkat edilmesi gereken ilaç grupları: Kalp Glikozidleri (dijital), Diüretikler: Antiaritmikler, Nitritler: Antikoagülan İlaçlar Antikolinerjik ilaçlar: Sedatifhipnotik ilaçlar, Narkotik analjezikler Bronkodilatör ilaçlar (bronş gevşeticiler, Ekspektoran İlaçlar (Balgam söktürücü), Steroid Olmayan Antienflamatuvar İlaçlar, Kortikosteroidler (kortizon, prednizon) dir.

Acil Durumların Yönetimi

  • Düşmeler: Bireyin sağlığının korunması ve geliştirilmesi, hastalık ve kazaların önlenmesi, tanı, tedavi ve rehabilitasyonun yapılabilmesi için güvenli bir ortamın sağlanması gerekir.
  • İlaç Zehirlenmeleri: Analjezik (ağrı kesiciler), anti- depresan (depresyon için kullanılan ilaçlar), antihistaminik (alerjik durumları önleyen), antihipertansif (yüksek tansiyonu önleyen), antiepileptik (nöbet geçirmeyi önleyen) ilaçlar zehirlenmeye neden olan ilaçlardan bazılarıdır. Kişilerde bilinç değisikliği, kalp atım bozukluğu, birdenbire gelişen ve hiçbir hastalığa uymayan ya da aynı anda birçok kiside görülen benzer belirti ve bulgular, kişinin öyküsünde zehirlenme, psikolojik bozukluk ya da özkıyım (intihar) varsa zehirlenmeden kuşkulanılmalı, derhal bir sağlık kuruluşuna sevki sağlanmalıdır.
  • Kalp Krizi (Myokart Enfarktüsü): Genel olarak myokardın (kalp kasının) belirli bir bölgesine gelen kan akımının tamamen kesilmesi ya da ileri derecede azalmasına yol açan bir koroner arter tıkanması ya da hasta bir koroner arterin uzun süren spazmı sonucunda gelişir. En çok bilinen neden tromboz (kan pıhtısı) oluşmasıdır.
  • Geriatrik Aciller: Geriatri, yaşlı kişilerin bakım ve tedavisidir.

Güz Dönemi Ara Sınavı
7 Aralık 2024 Cumartesi
v