Türk Dili 2 Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim

Sözlü Anlatım

1. Soru

Sözlü anlatım nedir?

Cevap

İnsanın karşısındakine dileklerini, duygularını sözlü olarak anlatması eylemine sözlü anlatım denir. Sözlü anlatımın temeli, yazılı anlatımda olduğu gibi dildir. Sözlü anlatımla bağlantılı olarak kuşkusuz konuşma dili, yazı dilinden daha eskidir. Ana dilinde sözlü anlatımın anlama boyutunu dinleme, anlatma boyutunu ise konuşma oluşturur.


2. Soru

Konuşma nedir?

Cevap

Konuşma, insanın duygularını, düşüncelerini sese dayalı bir dizge halinde sunması, başka bir deyişle anlamlı parçalara dönüştürülmüş seslerden yararlanarak düşüncelerini ifade etmesidir. Kulağa hitap eden konuşma; verilmek istenen mesajın niteliğine uygun tonlama, vurgu gibi sese dayalı unsurlarla olduğu gibi jest ve mimik gibi bedene dayalı destekleyici unsurlarla birlikte bütünlenir. İnsan konuşan varlıktır. Bu hüküm, çıkardığı anlamlı ses dizgelerinin yapısı bakımından insanı diğer varlıklardan ayırırken; diğer taraftan insanlar arasında ortak, birleştirici bir özelliğe işaret etmektedir. İnsanın sahip olduğu bu olağanüstü özellik, aynı zamanda, insana dair temel bir gereksinime, duygularını ve düşüncelerini konuşma araçlarının yardımıyla mesaja dönüştürme gereksinimine de işaret etmektedir.


3. Soru

Ses nedir?

Cevap

Konuşma sesleri, akciğerlerden başlayıp ağız ve burunda sona eren solunum yollarında sıralanmış organlara çarpıp veya sürtünüp seda haline geldikten sonra en son olarak bir kalıptan, engelden geçip ağızdan çıkan titreşimlerdir.


4. Soru

Boğumlanma nedir?

Cevap

Ciğerlerden gönderilen havanın ağız ve burun yolundaki ses aygıtlarının yardımıyla ağızdan çıkarken konuşma sesi biçimlerini almasıdır. Seslerin doğru biçimde boğumlanması (sesletilmesi) etkili konuşmanın temel koşullarından biridir.


5. Soru

Sıklık nedir?

Cevap

Titreşen her nesnenin 1 saniyedeki yalın titreşimleridir. Ölçü birimi Hertz’dir. İnsanlar 20 ile 20000 Hertz arasındaki ses dalgalarını algılayabilirler. Sıklıkta meydana gelen değişiklikler, kulaktaki seslerin tonunun alçak ve yüksek olarak algılanmasına neden olur.


6. Soru

Ton/tonlama nedir?

Cevap

Titreşen, ses veren varlığın titreşim sayısının az ya da çok oluşuna tonlama denir. Tonlama, iletilmek istenen mesajın, duygunun doğru şekilde dinleyiciye ulaşmasına, dinleyici üzerindeki etkisinin artmasına yardımcı olur. Tonlama aracılığıyla, konuşmanın içeriğine uygun coşkun, güçlü, kesin, yumuşak, hassas duygular dinleyiciye iletilir. Tonlamanın işlevleri arasında heceler arasındaki vurgu farklarına işaret etmek, dinleyenlere, yeni ve farklı olanı kavrama, konuşmanın akışını kestirme vb. bakımlardan ipuçları vermek, konuşmanın dil bilgisini ve söz dizimsel yapısını bu yolla daha yetkin biçimde algılayabilmek yer almaktadır.


7. Soru

Ezgi nedir?

Cevap

Sözcük içerisinde hecelerin sesletiminde alçalan veya yükselen tona karşılık, cümle düzeyinde sözcüklerin, sözcük gruplarının da alçalan veya yükselen tonda sesletildiği görülür. İletilmek istenen mesaja, oluşturulmak istenen duygu değerine bağlı olarak konuşmacının cümle düzeyinde yaptığı tonlamalara ezgi denir.


8. Soru

Vurgu nedir?

Cevap

Sözcüklerde ve sözcük öbeklerinde bazı hecelerin, cümlenin bütününde de bazı sözcüklerin diğerlerine göre daha yüksek tonda seslendirilmesidir. Sözcük vurgusu ilk, orta veya son hecede görülebilir. Vurgunun yeri, anlamı ya da anlam, vurgunun yerini belirleyebilir.


9. Soru

Durak/duraklama nedir?

Cevap

Özellikle vurgulanan bir yargının, mesajın, yüksek tonlu ifadenin veya bir sorunun ardından gelen kısa süreli sessizliktir. Cümlenin anlamı, mesajın değeri, konuşmada durağın yerini ve süresini belirler. Duraklamalar; vurgulama tekniklerini çeşitlendirerek ifadeyi tekdüzelikten kurtarma olanağı sağladığı gibi, bazı durumlarda diğer vurgulama tekniklerinden çok daha etkili ve kalıcı olabilir.


10. Soru

Tını/renk nedir?

Cevap

Bir sesi başka seslerden ayırmamızı sağlayan fiziksel niteliğe tını ya da renk denir. Bir sesin tınısı, sadece o sesi diğer seslerden ayırma noktasında değil, aynı zamanda kişinin sesine kattığı tını sayesinde konuşmanın içeriğine göre güzel, etkili, kalıcı izler bırakmasını da sağlar.


11. Soru

Pes ve tiz nedir?

Cevap

Seslerin, kulağa kalın veya ince, yavaş veya hızlı, alçak veya yüksek ulaşmasını ifade etmek için pes ve tiz terimleri kullanılır. Buna göre pes; kulağa kalın, yavaş, al- çak gelen sesler için kullanılırken tiz; kulağa ince, hızlı, yüksek gelen sesler için kullanılır. Bu ayrım seslerin oluşturduğu titreşimlerin sıklığına göre belirlenir. Titreşimlerin sıklığı azaldıkça sesler pesleşir, sıklığı arttıkça da sesler tizleşir.


12. Soru

Doğru, güzel, iyi bir sesin sahip olması gereken temel fiziksel özellikler nelerdir?

Cevap

? İşitilebilirlik ? Esneklik ? Akıcılık ? Hoşagiderlik


13. Soru

Doğru, güzel ve etkili konuşmanın temel ilkeleri nelerdir?

Cevap

? Açıklık ? Doğallık ? İnandırıcılık ? İlginçlik ? Konuşmacının bilgi ve donanımı ? Ön çalışma ? Yöntem ve plan ? Konuşmayı destekleyen tardımcı unsurlar ? Üslup


14. Soru

Beden dili nedir?

Cevap

Beden dili; iletişim sürecinde dinleyicinin algısını etkileyen el, kol, baş, yüzdeki her bir uzuv ve diğer vücut azalarının hareketleridir. İnsanlar iletişim sırasında ağız, çene, göz, kaş, dil, baş, parmak, el, kol, ayak, bacak ve gövde aracılığıyla isteyerek veya istemeden çeflitli mesajlar yayarlar. Beden, sözlü iletişim sürecine jest ve mimik aracılığıyla katılır.


15. Soru

Beden dilinin sözlü anlatımdaki yerini açıklayınız.

Cevap

Konuşmacı söze dökmediği düşüncelerini beden dili ile isteyerek veya istemeden dinleyiciye aktarabilir. Sözlü iletişimde konuşma ile uyumlu olarak gerçekleşen sözsüz hareketlerin, doğal vücut hareketleri olarak ortaya konmuş olmaları halinde dinleyici üzerinde istenen etkiyi sağlaması mümkündür. Bu haliyle değerlendirildiğinde beden dili, sözlü anlatımda konuşmayı bütünleyen, konuşma yoluyla dinleyici üzerinde etki oluşturmaya yardım eden bir araçtır. Bedenin belirli hislerin sonucunda ortaya koyduğu hareketler, sözlü iletişimin etkili, ancak sesle doğrudan ilgili olmayan yönüne işaret etmektedir. İletişimde etkili olan, ancak yine iletişimin sese dayalı unsurlarından sayılmayan bir başka nokta, konuşmacının görünüşüdür. Konuşmacının bakımı, giyimi, genel tavırları kısacası görünüşü ile dinleyici üzerinde oluşturduğu algıyı yine bu noktada önemle belirtmek gerekir. Hatta kişinin daha konuşmaya başlamadan, dinleyici üzerinde güvenilirlik, yeterlilik, samimiyet, ciddiyet gibi özellikleriyle belirli ön kanaatler oluşturduğu düşünüldüğünde, görünüşün ne derece önemli olduğu daha iyi anlaşılır.


16. Soru

Konuşma türleri nasıl sınıflandırılır ve bunlar nelerdir?

Cevap

Sosyal yaşamdaki ilişkileri düzenleyen konuşma, hazırlanış biçimine göre hazırlıksız ve hazırlıklı konuşmalar olmak üzere iki farklı biçimde sınıflandırılabilir. Hazırlıksız konuşmalar/ Günlük konuşmalar ? Telefonla konuşma ? İş görüşmesi Hazırlıklı konuşmalar/Topluluk konuşmaları ? Nutuk/söylev ? Konferans ? Açış konuşması ? Açık oturum ? Panel ? Forum ? Sempozyum/bilgi şöleni ? Kurultay ? Seminer ? Münazara


17. Soru

Başarılı bir sunumun ilke ve teknikleri ile ilgili bilgi veriniz.

Cevap

Hazırlıklı konuşmalarda belirli bazı teknikler, uygulama öncesi, sırası ve sonrasında dikkate alınacak bazı hususlar konuşmacının işini kolaylaştırdığı gibi etkili ve kalıcı bir sunum yapmasını da sağlayabilir. İçeriği temel veya yardımcı konulara göre iyi düzenlemek, bunların ne zaman ve nerede kullanılacağını, süresini, birbirlerine mesafesini doğru şekilde belirlemek gerekir. Sözlü sunumun açık bir şekilde anlaşılması, kolayca takip edilebilmesi bakımlarından içerikle ilgili bu özellikler dikkatle ele alınmalıdır. Sunum öncesinde dinleyici kitlenin yaş, cinsiyet, eğitim, sosyal rol ve statü ile ilgili özellikleri hakkında bilgi alınmalı; konuşmanın içeriği, üslubu, yeri ve süresi bunlara göre belirlenmelidir. Bilgisayar destekli veya basılı görsel yardımcılardan yararlanmak sözlü sunumu daha etkili ve kalıcı kılar. Sunum sırasında, orada bulunanların okuma yapmak üzere değil konuşma dinlemek üzere gelmiş kişiler olduklarını bilerek sunum yapılmalıdır. Dolayısıyla konuşma metni ekrana yansıtılarak sunum yapılmamalıdır. Eğer konuşmanın ciddi bağlayıcılığı varsa bu tür konuları metindeki ilgili kısmı okuyarak sunmak daha doğru olabilir. Sunum sonrasında kapanış cümleleri sırasında dikkatin yine yoğun olduğu göz önünde bulundurulmalı ve önemli mesajları iletmek için bundan yararlanılmalıdır. Bunun yanı sıra sunum sonunda dinleyicilerle diyalog kurmaya uygun bir konuşma türünde dinleyicilere yöneltilecek sorular önceden belirlenmeli, konuşmacı da kendisine yöneltilecek muhtemel sorulara verilecek cevaplar için önceden hazırlık yapmalıdır. Böyle bir hazırlık; soruları tahmin etmeyi, zor soruları belirleyebilmeyi, konuşmacı tarafından ortaya atılan savın zayıf noktalarının görülebilmesini, beklenmedik sorulara karşı hazırlıklı olmayı ve onlarla başa çıkabilmeyi sağlar.


18. Soru

Asalak ses, sözcük ve ifadelerin kullanımıyla ilgili bilgi veriniz.

Cevap

Konuşma sırasında ifadelerin aralarına takılan ve genellikle düşünülmeden kullanılan bazı sesler, sözcükler veya ifadeler bulunur. Bu asalak sesler ve sözler konuşmadan çıkarıldığında büyük bir çoğunlukla sözlü iletişimde herhangi bir dilsel boşluk oluşmaz. Aksine, konuşmacı tarafından bu asalak seslerin ve sözlerin kullanımı, dinleyici üzerinde konuşmacının dikkat, bilgi ve fikir bakımından donanımsızlığına dair olumsuz kanaatlerin oluşmasına yol açar. Söz dağarcığı geniş olan, konuşma sırasında psikolojik koşullarında sorun yaşamayan, konuşması için gerekli hazırlıkları yapmış olan kişiler bu türden sözlü anlatım bozukluklarından uzak durabilirler.


19. Soru

Bazı sözcüklerin kullanımında dikkat edilmesi gereken özellikler nelerdir?

Cevap

Türkçede bazı sözcükler, söylenişlerinde ortaya çıkan ses değişimleri nedeniyle yazımlarından farklı olarak kullanılırlar. Ses daralması, ses veya hece düşmesi örnekleri olarak ortaya çıkan bu biçimler konuşma ile sınırlıdır, yazıda gösterilmez. Günlük konuşmalarda sıkça rastlanan bu kullanımlar, dinleyici karşısında yapılan konuşmalarda daha az tercih edilir.


20. Soru

Sözlü anlatım nedir?

Cevap

İnsanın karşısındakine dileklerini, duygularını sözlü olarak anlatması eylemine
sözlü anlatım denir.


21. Soru

"Konuşma" nasıl tanımlanır?

Cevap

Konuşma, insanın duygularını, düşüncelerini sese dayalı bir dizge halinde sunması, başka bir deyişle anlamlı parçalara dönüştürülmüş seslerden yararlanarak düşüncelerini ifade etmesidir.


22. Soru

"Konuşma sesleri"ni nasıl tanımlarız?

Cevap

Konuşma sesleri, akciğerlerden başlayıp ağız ve burunda sona eren solunum yollarında sıralanmış organlara çarpıp veya sürtünüp seda haline geldikten sonra en son olarak bir kalıptan, engelden geçip ağızdan çıkan titreşimlerdir.


23. Soru

Boğumlanma nedir?

Cevap

Ciğerlerden gönderilen havanın ağız ve burun yolundaki ses aygıtlarının yardımıyla ağızdan çıkarken konuşma sesi biçimlerini almasıdır.


24. Soru

Tonlama nedir?

Cevap

Titreşen, ses veren varlığın titreşim sayısının az ya da çok oluşuna tonlama denir.


25. Soru

"Vurgu" nedir?

Cevap

Sözcüklerde ve sözcük öbeklerinde bazı hecelerin, cümlenin bütününde de bazı
sözcüklerin diğerlerine göre daha yüksek tonda seslendirilmesidir.


26. Soru

"Duraklama" nedir?

Cevap

Özellikle vurgulanan bir yargının, mesajın, yüksek tonlu ifadenin veya bir sorunun ardından gelen kısa süreli sessizliktir.


27. Soru

Doğru, güzel, iyi bir sesin sahip olması gereken temel fiziksel özellikler nelerdir?

Cevap

• İşitilebilirlik: Konuşmanın sıklığı, tonu, yeğinliği ve tınısı dinleyicinin rahatça işitebileceği nitelikte olmalıdır. Konuşmacıyı sağlıklı bir şekilde işitemeyen dinleyici, dikkatini konuşmanın içeriğine yoğunlaştıramayabilir,
sinirlenebilir; dolayısıyla iletişim sorunları yaşanabilir.
• Esneklik: Esneklik, ses hacminin değişikliğe bağlı olan ses tonunu ya da
perde değişikliğini ifade eder. Konuşmayı aynı tonda, tekdüze olmaktan
çıkaran unsurlardan biri, ses hacminin ve perdelerinin karışık olarak kullanılmasıdır (Vural, 2003: 99). Konuşma sırasında kişi, ses aralığını bilmeli
ve sesinin pesliğini, tizliğini, tonunu bu ses aralığına göre ayarlamalıdır.
• Akıcılık: Konuşma sırasında sesin boğumlanarak sözcüklere dönüştürülmesi ve boğumlanma hızı, iletilmek istenen mesajın hedefe en doğru şekilde ulaşması için iyi ayarlanmalıdır. Konuşmada akıcılığın sağlanması,ayrıca sözcüklerin art arda sesletim hızı ve uyumlu bir şekilde bir araya
getirilmesine özen gösterilmesi ile mümkündür.
• Hoşagiderlik: Kişi doğru, güzel ve etkili iletişim kurabilmek için ses aralığını, perde genişliğini, tonlamayla sesine katabileceği tınıları, ifadesine katabileceği ezgiyi, sözcükleri söyleyiş hızını öncelikle tanımalı ardından da
doğru şekillerde bunlardan yararlanmalıdır. 


28. Soru

Doğru, güzel ve etkili konuşma özelliklerinden "açıklık" nasıl tanımlanır?

Cevap

Açıklık, konuşmanın hem fizyolojik hem de psikolojik yönüyle ilgilidir. Sesleri
doğru çıkarmak, yine o sesleri sözcüklere dönüştürürken doğru boğumlamak,
sözcükleri cümlelere dönüştürürken iletilmek istenen mesaja göre doğru vurguları yapmak açık konuşmanın fizyolojik yönünü ilgilendirir ve başarılı bir konuşma için gereklidir.


29. Soru

Konuşmada "doğallık" nasıl mümkün olur?

Cevap

İçten olmayı gerektiren doğallık, konuşmacının yapmacık
sözcük tercihleri ve vurgulara başvurmadan iletmek istediği mesajı karşısındakilere ulaştırması ile mümkün olabilir.


30. Soru

Konuşmada "inandırıcılık" nasıl mümkün olur?

Cevap

Konuşmacının ortaya koyacağı fikirlerin dinleyici tarafından inandırıcı bulunabilmesi için bu fikirlere önce konuşmacının inanmış görünmesi gerekir. Kararlı ifade ve tavırları, ortaya koyacağı deliller, seçeceği örnekler hep konuşmacının dinleyici tarafından inandırıcı bulunmasına hizmet eder.


31. Soru

Başarılı bir konuşma için "ön çalışma"nın önemi nedir?

Cevap

Başarılı bir konuşmacı dinleyici karşısında konuşmadan önce belirli hazırlık süreçlerini geçirmelidir. Bu süreç günlük, hazırlıksız konuşmalarda düşüncelerini
zihninde tasarlayarak, sentezleyerek kısacası mesajını, konuşma içeriğini akıl ve
gönül süzgecinden geçirerek ortaya koymak suretiyle yapılmalıdır.


32. Soru

Kişinin konuya ve amaca göre seçeceği üslup çeşitlerini Cosson nasıl sıralar?

Cevap

• Üslubu belirlemede etkili olan fikirlerin, hazırlığın hatta planın ve daha pek
çok şeyin konuşmanın akışına feda edildiği çenebaz üslup.
• Konuşmacının sıklıkla duraklaması, boğazının gıcıklanması, her cümlesinin adeta koşudaki bir engel gibi önünde durması şeklinde kendisini gösteren çekingen üslup.
• Başkaları üzerinde bıraktığı etki tartışılamayacak, bu şekilde konuşanları
içerisinde bulundukları grupların başına getiren, kişinin kendisine duyduğu güvenin ve kendisine dair övgülerin dinleyicinin hürmetini kazanmaya
engel oluşturmaması gereken övünme üslubu.
• Sesin niteliği ve niceliği bakımından kuvvetsiz konuşmanın sonucu ortaya
çıkan, bazen konuşmacının mizacının etkisiyle kendisini gösteren monoton
üslup.
• Cümlelerin genellikle uzun ve bazı belirli maddelere ayrılarak ortaya konulduğu, içeriğinde hiç eğlendirici unsur bulunmayan, ağır ve âlimane konuşmaya dayalı ağır üslup.
• Daha çok avukatların, siyasîlerin, amele rehberlerinin kullandığı, makul,
mantıkî, kuvvetli, mücadeleye hazır ve itham edici konuşmaya dayalı delil
üslubu.
• Bir yerden bir yere atlayan, çok defa mantıksız ve sıkıcı olan, genellikle sinirli, çekingen insanların doğal konuşmalarına dayalı çözük, ayrık üslup.
• Vaizlerin şarkı söylüyor gibi uzata uzata bir makam tutturarak kullandıkları, buna uygun ortamlar dışında yadırganabilecek vaiz üslubu.
• Ağırlıkla duygulara yer veren hissî üslup.
• Kitle toplantılarında halkı galeyana getirmek isteyenlerin, halk katiplerinin,
inkılapçıların tercih ettiği, bazen çekingen ve azametli bazen birden bire patlayan, bağırtan ama genelde ardında coşkunluk saklayan keskin üslup.
• Ağır başlı, azametli, keskin, hiddetli, ne çok ciddi ne çok gergin olmayan,
meclislerde kendiliğinden oluşan, konuşmada eğlenceli, nazik ve orijinal
özellikler taşımaya dayalı ziyafet üslubu.


33. Soru

"Beden dili" nasıl tanımlanır?

Cevap

Beden dili; iletişim sürecinde dinleyicinin algısını etkileyen el, kol, baş, yüzdeki
her bir uzuv ve diğer vücut azalarının hareketleridir.


34. Soru

Her tür sözlü iletişim ortamında bireyin uyması gereken ortak kurallar nelerdir?

Cevap

• Sözlü iletişimin her aşamasında; sorulan sorularda veya sorulara verilen
cevaplarda, üzüntünün veya mutluluğun paylaşıldığı vb. durumlarda içten
olunmalıdır.
• Konuşma sırasında diğer bireyleri küçümseyen, küçük düşüren söz ve davranışlardan kaçınılmalıdır.
• Diğer bireylerin övgüye ve kutlamaya değer meziyetleri, başarıları, abartılı
olmayan, iyi niyete gölge düşürmeyecek düzeyde ifadeler ile ortaya konulmalıdır.
• Konuşma sırasında diğer bireylerin yaşı, cinsiyeti, statüsü gözetilmeli, seçilen ifadelere, üsluba ve iletişimde çok önemli yeri olan beden dilinin kullanımına özen gösterilmelidir.
• Konuşma sırasında diğer bireyleri daima ikna etmeye çalışan, belirli bir düşünceye katılmaya zorlayan, diğer bireyler üzerinde statüye, yaşa, cinsiyete,
eğitim düzeyine göre baskı kurmaya çalışan söz ve davranışlardan uzak durulmalıdır.
• Diğer bireylerin hatalarını gözeten ve her fırsatta dile getiren, buna bağlı
olarak da diğer bireyleri daima uyarma eğilimde olan söz ve davranışlardan
kaçınılmalıdır.
• Sözlü iletişime dahil olan diğer bireylerin konuşma hakkına saygı ve gereğinden fazla konuşmamaya özen gösterilmeli, diğer bireylerin konuşmaları
saygıyla ve dikkatle dinlenmeli, ayrıca konuşmanın merkezine kendisini
koyan, yerli yersiz şekilde kendisiyle ilgili meseleleri konu yapan bir konuşmacı izleniminden kaçınılmalıdır.


35. Soru

İş görüşmesi öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenler, yapıldığı takdirde iş görüşmesinin başarılı olmasını sağlayabilecek bazı temel noktalar nelerdir?

Cevap

• Görüşme her durumda bir programa, randevuya bağlı olarak gerçekleştirilmeli ve görüşmenin yeri, saati, süresi teyit edilmeli, sonrasında da görüşmenin saatine uyulmalı, mümkün ise çok kısa bir süre önce belirlenen yerde
hazır bulunulmalı, randevu saatini geçirmemeye özellikle dikkat edilmelidir.
• Görüşme için ayrılan süre her iki taraf için de en etkin şekilde değerlendirilmeli, eğer belirlenen sürenin dışına çıkılacaksa bunu, uygunluğu ölçüsünde, önce randevu veren kişi belirlemelidir.
• Görüşme öncesinde taraflar hem birbirleri ile hem de görüşme konusu ile
ilgili gerekli bilgileri toplamış, hazırlıklarını yapmış olmalıdır.
• Görüşmede her iki taraf da not alabilmek için gerekli araç ve gereci hazır
bulundurmalı ve önemli görülen hususları not almalıdır.
• Görüşmeye katılanlar giyim kuşam, temizlik ve bakım konularında hassas
olmalıdır.
• Taraflar yaptığı iş konusunda güven, işe hâkimiyet, ciddiyet gibi konularda
birbirlerini tatmin etmeye yardımcı olacak şekilde gerekli bilgi, belgeyi hazır bulundurmalı, buna uygun tutum ve davranış içinde olmalıdır.
• Görüşmede açık, anlaşılır bir dil kullanılmalıdır.
• Görüşmenin sonunda, öncelikle vakit ayırdığı için eğer istekte bulunulan
konularda beklentiye uygun sonuçlar ortaya çıktıysa ayrıca bu durum için
randevu veren kişiye teşekkür ederek oradan ayrılmaya özen gösterilmelidir.


36. Soru

Konferans nasıl bir konuşma türüdür?

Cevap

Uzmanlık gerektiren bir konuda, bu içeriği anlayabilecek ve sorular yöneltebilecek dinleyici kitlesi karşısında yapılan konuşmalardır.


37. Soru

Münazara nasıl bir konuşma türüdür?

Cevap

Önceden belirlenen bir konuda karşıt iki görüşün izleyiciler önünde tartışıldığı
konuşma türüdür. Kura sonucu seçtikleri görüşü araştırıp sunum yapan iki grubun her birinde 3-5 konuşmacı yer alır.


38. Soru

Kurultay nasıl bir konuşma türüdür?

Cevap

Kurum ve kuruluşların amaçları ve beklentileri çerçevesinde belirledikleri temel
konuları ele almak üzere seçilen uzman kişilerin ve katılımcıların, görüşlerini bu
toplantılarda paylaştıkları konuşma türlerindendir.


39. Soru

Sözlü sunum öncesinde yapılması gerekenler nelerdir?

Cevap

Sunum öncesinde dinleyici kitlenin yaş, cinsiyet, eğitim, sosyal rol ve statü ile
ilgili özellikleri hakkında bilgi alınmalı; konuşmanın içeriği, üslubu, yeri ve süresi
bunlara göre belirlenmelidir.


Güz Dönemi Dönem Sonu Sınavı
18 Ocak 2025 Cumartesi
v