Tarım Ekonomisi Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim
Doğal Kaynaklar Ekonomisi
Ekonomi bilimine neden ihtiyaç duyulmaktadır?
Ekonomi bilimine ihtiyaç duyulmasının nedeni, çevresel kaynakların miktarının, insanların temel gereksinimleri ile bütün istek ve arzularını karşılamak için yeterli olmamasıdır.
Ekonomide kıtlık kavramını tanımlayınız.
Ekonomide kıtlık kavramı, bulunabilen, kolay veya zor elde edilebilen, ancak insan gereksinimlerine oranla miktarı daha az olan bütün mallar için kullanılan bir kavramdır.
Adam Smith’ten bu yana kıtlıkla mücadele için çözüm yollarını araştıran ekonomi biliminde, toplumsal refahın esas göstergesi ne olarak kabul edilmiştir?
Adam Smith’ten bu yana kıtlıkla mücadele için çözüm yollarını araştıran ekonomi biliminde, toplumsal refahın esas göstergesinin mal ve hizmet üretimindeki artış veya ekonomik büyüme olduğu kabul edilmiştir.
Ekonominin üretim ve tüketim olanakları ve kapasitesi hangi faktörlere bağlıdır?
Ekonominin üretim ve tüketim olanakları ve kapasitesi; ekonomik kaynakların çeşitleri, kaynakların kaliteleri ve miktarları, teknoloji ve ekonomik organizasyon gibi birçok faktöre bağlıdır.
Kaynak terimini tanımlayınız.
Mal ve hizmet üretimini destekleyen veya üretim sürecinde kullanılan canlı ve cansız varlıkların tamamına “kaynak” denir.
Üretimde bulunabilmek için bir araya gelmesi gereken üç faktörü belirtiniz.
Üretimde bulunabilmek için bir araya gelmesi gereken faktörler şunlardır:
- Doğal Kaynaklar
- Sermaye
- Emek (İşgücü)
Tarımsal üretimde de modern üretimde olduğu gibi, üretim işinin bünyesi ve yönü üzerinde hangi faktörlerin büyük ölçüde etkisi olmaktadır?
Tarımsal üretimde de üretim işinin bünyesi ve yönü üzerinde, bir ülkenin coğrafi, jeolojik ve morfolojik durumu, iklim koşulları, doğal kaynak arzı, teknoloji düzeyi, üretilebilecek ürünlerin talebi ve fiyatları gibi birçok faktörün büyük ölçüde etkisi olmaktadır.
Bir üretim faktörü olarak doğal kaynakların sosyal maliyeti ve faydasının da kendiliğinden mal ve hizmetlerin üretim maliyetleri ve dolayısıyla piyasa fiyatlarına yansıtılması gerekliliği kapsamında çevre kirlenmesinin maliyet ve fiyatlara yansıtılmasının nasıl bir yararı olabilir?
Çevre kirlenmesinin maliyet ve fiyatlara yansıtıldığı bir sistem, bir yandan imalatçıları nispeten daha az kirleten malları üretmeleri için teşvik edecek, diğer yandan da çevre kirlenmesine neden olan malların üretici ve tüketicileri bu maliyetleri yükleneceğinden, adaletli bir maliyet dağılımı da gerçekleştirilmiş olacaktır.
Sanayileşen dünyayı büyük tehlikelerle karşı karşıya bırakan çevre sorunlarının bu boyutlara ulaşmasında ekonomi biliminin hangi ihmalinin etkisi olmuştur?
Ekonomi biliminin temel eksikliği doğa faktörünü sadece miktar, kalite ve teknolojik uygunluk yönlerinden kavramlaştırarak, bu faktörü ekolojik denge elemanından soyutlamış olmasıdır.
Habitat terimini tanımlayınız.
İnsanlar başta olmak üzere tüm canlılar doğa içinde yaşamaktadırlar. Doğa canlıların yaşam ortamı olup, buna evrensel dilde habitat denir.
Canlı yaşamın bir denge ve ahenk içerisinde varlığını sürdürmesi ve geliştirmesi nasıl mümkün olabilir?
Bitkisel ve hayvansal (flora ve fauna) kökenli olarak bütün canlılar, habitat içindeki yaşamlarında ayrıştırıcılar, üreticiler ve tüketiciler kendi işlevlerini pozitif ilişkilerle sürdürdükleri sürece, yaşam ortamı doğal dengesini korumayı başarır ve canlı yaşam bir denge ve ahenk içerisinde varlığını sürdürür ve geliştirir.
Tarım terimini tanımlayınız.
Tarım, doğal kaynakların (toprak, su, hava) bilinen en eski kullanma şekillerinden biridir.
Tarım ve çevre ilişkisi çevre aleyhine ne zaman bozulmuştur?
Tarıma girdi temin eden ve tarım ürünlerini işleyen sanayilerin gelişmesi ile birlikte tarım ve çevre ilişkileri çevre aleyhine bozulmuştur. Yeni teknolojilerin sanayi ve tarım alanlarına girmesiyle sanayi ve tarımsal faaliyetler de doğayı kirletici bir faaliyet haline gelmiştir. 1970’lerde tarım da kirletici bir endüstri olarak görülmeye başlamıştır.
Doğal kaynakları ve çevreyi kıt faktörler olarak kabul eden bir anlayış veya sürdürülebilir kalkınma yaklaşımının ortaya çıkma nedenini açıklayınız.
Son zamanlarda bütün doğal kaynakların ve çevresel değerlerin kıt kaynaklar olarak ele alınması gerektiği anlaşılmış, kasıtlı ya da bilinçsizce fiyatın düşük tutulmasının doğal kaynakların ve çevrenin bütün dünyada hızla tüketilmesinde en önemli faktör olduğu görülmüştür. Özellikle 1987 yılından sonra doğal kaynakların sınırlı olduğu ve bunun artan nüfusun bütün istek ve ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamayacağı anlaşılmıştır ve doğal kaynakları ve çevreyi kıt faktörler olarak kabul eden bir anlayış veya sürdürülebilir kalkınma yaklaşımı ortaya çıkmıştır.
Rant terimini tanımlayınız.
Üretimde kullanılan doğal kaynaklar için yapılan ödemelere genel olarak ekonomide rant adı verilmektedir.
Ekonomide rantın hangi türleri bulunmaktadır?
Ekonomide rantın farklı türleri bulunmaktadır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
- Kıtlık Rantı: Arzı esnek olmayan herhangi bir üretim faktöründen dolayı elde edilen getiri olarak tanımlanır.
- Diferansiyel Kaynak Rantı: Mevcut kaynakların dağılımı, kalitesi ve işleme kolaylığından kaynaklanan faktörler nedeniyle daha yüksek kalitedeki yatak için ödenen ilave değerdir.
- Monopol Kârı: Doğal kaynağın işletilmesinden elde edilen kârdır.
Doğal kaynak terimini tanımlayınız.
Doğal çevrede bulunan ve insanların gereksinimlerini gidermede kullanılabilen varlıkların tamamı doğal kaynak olarak tanımlanmaktadır.
Doğal kaynakların kıtlık dereceleri farklı olabilmekte midir?
Kaynakların kıtlık dereceleri birbirinden farklı olmaktadır. Bazı kaynaklar çok kıt ve diğerleri ise az kıt olabilmektedir.
Nispi kıtlığın göstergesini açıklayınız.
Birçok ekonomist, eğer bütün piyasa iyi işlerse, X malının fiyatında diğer mallara oranla oluşan bir artış, X malının diğerlerine oranla daha kıt olduğunu gösteren bir ölçüt olarak kabul etmektedir. Diğer bir deyişle kıt olan değerlidir denilebilir.
Tarımda kullanılan en önemli kaynak nedir?
Tarımda kullanılan en önemli doğal kaynak arazidir ve fizyokratlara göre servetin tek kaynağı olarak görülmektedir.
Arazi için yıpranma payı (amortisman) hesaplanması gerekliliğinin gerekçesini açıklayınız.
Arazinin özellikle endüstriyel veya entansif tarım, sanayi, kentleşme ve diğer amaçlarla kullanım ve tahrip edilmesi söz konusu olabilmektedir. Bu koşullarda ekolojik, ekonomi veya çevre ekonomisinde genel olarak arazinin de yıprandığı veya arazi kaynaklarındaki yıpranma için de üretimden pay ayrılması eğilimi ağırlık kazanmıştır.
Arazinin tarıma elverişliliğini etkileyen faktörleri sıralayınız.
Arazinin tarıma elverişliliğini etkileyen faktörler üretim yeteneği ile ilgili özelliklerdir ve şöyle sıralanabilir:
- İklim ve coğrafi konumu
- Toprak bünyesi
- Üst toprak tabakasının derinliği,
- Verimlilik
- Drenaj
Ekonomik gelişmenin uzun vadeli ve sürdürülebilir olması ne ile ilişkilidir?
Ekonomik gelişmenin uzun vadeli ve sürdürülebilir olması, ülkelerin doğal kaynak potansiyelleri ve söz konusu kaynakların rasyonel kullanımı ile yakından ilişkilidir.
Ekonomik gelişme bakımından doğal kaynakların özelliklerini sırlayınız.
Ekonomik gelişme bakımından doğal kaynakların başlıca özellikleri şu şekilde sıralanabilir:
- Doğal kaynakların orijinal ve özellikle yenilenemeyen kaynakların bilinen miktarları değiştirilememektedir.
- Mevcut yenilenemeyen doğal kaynak stoku (arzı) zamana bağlı olarak arttırılamamaktadır.
- Doğal kaynaklar genellikle kamu (kamusal) malı özelliğine sahip olduklarından, bu kaynaklar üzerinde özel mülkiyet söz konusu olmamaktadır.
- Doğal kaynaklar üretimde girdi olarak kullanıldığından tükenmekte ve aynı zamanda kullanılmadan kalan doğal kaynak stokunun oranı azalmaktadır.
Doğal kaynaklar ve çevre tartışmaları ile ilgili hangi değerlendirmeler yapılabilir?
Doğal kaynaklar ve çevre tartışmaları ile ilgili şu değerlendirmeler yapılabilir:
- Doğal kaynaklar genellikle toplumun ortak malıdır.
- Çevre sorunlarının çözümü genellikle mülkiyet haklarının ayrımında değişiklikler yapılmasını gerektirmektedir.
- Kaynak kullanımı geri dönüşümsüz olmaktadır.
- Kaynak kullanımı genellikle doğrudan insan refahını etkilemektedir.
- Belirli tiplerdeki faaliyetlerin çevresel etkileri kümülatif olduğundan, bu etkiler gelecekte belirli bir zaman sonra fark edilebilecek düzeye ulaşmaktadırlar.
- Ekonomik faaliyetlerin çevresel sınırları genellikle belirsizdir.
Kaynakların hangi boyutları bulunmaktadır?
Kaynaklar çok yönlü olup, kaynakların miktar, kalite, zaman ve mekan boyutları bulunmaktadır.
Ekonomik faaliyet ve çevre ve doğal kaynakların kalitesi arasındaki ilişkide dışsallık terimini tanımlayınız.
Dışsallık, bir üretici veya tüketicinin faaliyetleri nedeniyle başka kişi ya da kuruluşların üretim veya tüketim faaliyetlerinin olumlu veya olumsuz yönde etkilenmesini ifade eder. Dışsallık, pozitif ve negatif olarak ikiye ayrılır.
Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından 1987 yılında yayımlanan Ortak Geleceğimiz Raporu’nda (Brunthland Raporunda) yapılan tanımlama çerçevesinde sürdürülebilir üretimi tanımlayınız.
Ortak Geleceğimiz Raporu’nda sürdürülebilir üretim “Bugünkü kuşakların ihtiyaç duydukları ürünleri elde ederken, gelecek kuşakların ihtiyaçlarının karşılanmasının tehlikeye düşürülmemesi” olarak ifade edilmiştir
İnsan (toplum), ekonomik faaliyetler bağlamında üretim kaynakları kaça ayrılır?
İnsan (toplum), ekonomik faaliyetler bağlamında üretim kaynakları ikiye ayrılır:
- Doğal Kaynaklar
- Sosyal ve Kültürel Kaynaklar
Doğal kaynaklar kaça ayrılır?
Doğal kaynaklar ikiye ayrılır:
- Yenilenebilen Doğal Kaynaklar: toprak, su, su Ürünleri, orman ve bitki örtüsü (flora), hayvan toplulukları (fauna), atmosfer gibi ve Yenilenebilen Enerji Kaynakları; (rüzgar, jeotermal, güneş Enerjisi, biyokütle enerjisi gibi)
- Yenilenemeyen Doğal Kaynaklar: Mineral Kaynaklar (Madenler), Metal Kaynakları, Enerji Kaynakları (Kömür, Petrol, Doğalgaz, Uranyum, Toryum gibi)
Sosyal ve kültürel kaynaklar nelerdir?
Sosyal ve kültürel kaynaklar şunlardır:
- İşgücü (Emek)
- Sermaye (Sabit Sermaye ve İşletme Sermayesi)
İnsan ile doğal kaynaklar ve çevre arasındaki ilişkiler hangi kavramlarla tanımlanmaktadır?
İnsan ile doğal kaynaklar ve çevre arasındaki ilişkiler önceleri genellikle toplayıcılık veya biriktirme ekonomisi kavramı ile tanımlanmış, daha sonra insan zamanla yetiştiricilik, avcılık ve balıkçılık aşamalarına geçmiştir.
Hangi dönüm noktası ekonomik ve sosyal yaşamı büyük ölçüde değiştiren gelişmelerin başlangıcı olarak ifade edilmektedir?
İnsanlık tarihinde birçok önemli dönüm noktası olmakla birlikte, bunlardan hiçbiri özellikle 18. yüzyılda İngiltere’de gerçekleşen Sanayi (Endüstri) Devrimi kadar ekonomik ve sosyal yaşamı büyük ölçüde değiştiren gelişmelerin başlangıcı niteliğinde olmamıştır.
Tarımda girdi ve teknoloji kullanımı büyük ölçüde ne zaman değişmiştir?
Teknolojideki hızlı gelişmeler 1950’lere kadar hızla devam etmiş ve 1950’lerdeki Yeşil Devrim ile de tarımda girdi ve teknoloji kullanımı büyük ölçüde değişmiştir.
Tarım ve sanayinin yapısında oluşan değişmelerin etkilerini açıklayınız.
Tarım ve sanayinin yapısında oluşan değişmeler ve hızlı nüfus artışı ve düzensiz kentleşmede, doğal kaynaklara olan talebin çeşitlenmesine ve artmasına neden olmuştur. Böylece yeryüzünde önceleri hava kirliliği, sanayi atıkları ve nükleer atıklar gibi sanayinin neden olduğu çevre sorunları ve 1980’lerde ise tarımsal faaliyetlerin neden oldukları çevre sorunları oluşmuştur.
Ekonomide temel gelir kaynakları veya reel kesim hangi sektörleri içermektedir?
Ekonomide temel gelir kaynakları veya reel kesim tarım, madencilik ve sanayi sektörlerini içermektedir.
Ekonomik sistemde dayanak oluşturan kaynaklar nelerdir?
Ekonomik sistemde güvenilir ve istikrarlı doğal kaynaklardan olan tarım toprakları tarımsal üretimin, metal ve metal dışı doğal kaynaklar ile enerji kaynakları ise, bütün sanayi dallarının varlığının dayanağını oluşturmaktadır. Buna göre dünya ekonomisi ve ülke ekonomisinin temelde doğal kaynaklara dayandığı ifade edilebilecektir.
Türkiye’de bölgeler arasındaki gelişmişlik farkının en önemli nedeni ne ile açıklanabilir?
Türkiye’de bölgeler arasındaki gelişmişlik farkının en önemli nedeni doğal kaynakların dağılımı yönünden batı bölgelerinin daha avantajlı olması ile açıklanabilir.
Ekonomik analiz hangi ilkeye dayanmaktadır ve ekonomik faaliyetlerde esas amaç nedir?
Ekonomik analiz kıtlık ilkesine dayanmakta olup, ekonomik faaliyetlerde esas amaçlardan biri de kıt kaynakların etkin olarak kullanılmasının sağlanmasıdır.
Gelişmekte olan ülkelerde servetin önemli bir kısmını hangi kaynaklar oluşturmaktadır?
Gelişmekte olan ülkelerde servetin önemli bir kısmını, nüfus ve doğal kaynaklar oluşturmaktadır.
Gelişmiş ülkelerin doğal kaynaklardan etkin olarak yararlanma yolları araştırmalarının ve nispeten daha düşük düzeyde işgücü (teknoloji yoğun) talep eden üretim sistemlerine ağırlık vermelerine olanak sağlayan faktör nedir?
Gelişmiş ülkelerde sermaye stoku oldukça fazla olduğundan, doğal kaynaklardan etkin olarak yararlanma yolları araştırılmakta ve nispeten daha düşük düzeyde işgücü (teknoloji yoğun) talep eden üretim sistemlerine ağırlık verilmektedir.
Gelişmiş ülkeler arasında özellikle yeterli doğal kaynak stokuna sahip olmayan ülkeler bu açıklarını nasıl gidermeye çalışmaktadır?
Gelişmiş ülkeler arasında özellikle yeterli doğal kaynak stokuna sahip olmayan ülkelerin ise, bu açıklarını ithalat yoluyla temin ettikleri doğal kaynakları, sahip oldukları nüfus, teknoloji ve girişim yetenekleri ile rasyonel şekilde kullanarak gidermeye çalışmaktadırlar.
Doğal kaynaklardan yararlanma düzeylerinin analizinde hangi faktörler dikkate alınabilir?
Doğal kaynaklardan yararlanma düzeylerinin analizinde şu faktörler dikkate alınabilir:
- Bireysel fertlerin istekleri
- Gruplar veya toplumsal istekler
- Teknolojik yenilikler
- Kuruluşların koşulları
- Kültürel çevre
- Fiziki çevre özellikleri
Kaynaklardan yararlanma önceliklerinin tespitinde dikkate alınması gereken faktörler nelerdir?
Kaynaklardan yararlanma önceliklerinin tespitinde dikkate alınması gereken başlıca faktörler şöyle sıralanabilir:
- Kaynaklara olan gereksinimin derecesi
- Kaynaklardan yararlanma ile ilgili acil önlem alınmasına duyulan gereksinim
- Ülkenin genel ihtiyaçlarının karşılanması
- Kaynaklardan sağlanacak gelir ve faaliyetlerin etkinliği Kaynaklardan sağlanan sonuçların devamlılığı
- Ülkedeki çeşitli ekonomik faaliyetlerin kaynaklardan etkilenme derecesi
- Kaynaklardan yararlanmanın maliyeti
- Zaman faktörü
Kamusal mallar terimini tanımlayınız.
Kamusal mallar, sıklıkla bireyler tarafından ortak yararlanılan ve faydası bölünemeyen mallar olarak tanımlanır.
Herhangi bir üretim alanında bir tekel oluşması neye yol açabilir?
Herhangi bir üretim alanında bir tekel oluştuğu zaman, yani üretim tek bir firma tarafından gerçekleştirildiği zaman, üretim miktarı, olabileceğinden daha düşük, ürün fiyatı da olması gerekenden daha yüksek olur.
Doğal kaynakları korumak öncelikle kimin görevidir?
Doğada serbest halde bulunan ve hiç kimsenin mülkiyetinde olmayan doğal kaynaklar kamusal mal olduğu için, bunları paylaştırmak ve korumak öncelikle devletin görevidir.
Su kaynakları, çayır ve meralar, yaban yaşamı, su ürünleri gibi doğal kaynakların tükenmeden kullanımı için gerekli temel koşul nedir?
Su kaynakları, çayır ve meralar, yaban yaşamı, su ürünleri gibi doğal kaynakların tükenmeden kullanımı için gerekli temel koşul, bu kaynakları ortak mülkiyette kooperatiflerin veya yerel üretici örgütlerin işletmesidir.
Devlet yatırımlarını bir çeşit doğal tekele dönüştüren faktörler nelerdir?
Doğal kaynakların üretime alınması ve üretime elverişli hale getirilmesi genellikle yüksek miktarda sabit sermaye yatırımlarının (masraflarının) yapılmasını gerektirir ve bu masrafların ürün geliri ile karşılanması için uzun süre beklenilmesi gerekir. Bu durum, doğal kaynaklarla ilgili devlet yatırımlarını bir çeşit doğal tekele dönüştürür.
Çevresel kaynakların toplam ekonomik değerini oluşturan faktörler nelerdir?
Toplam ekonomik değeri oluşturan faktörler şunlardır:
- Kullanım Değeri: Doğrudan kullanım ve Ekonomik Fonksiyon
- Kullanıma bağlı olmayan değer: Opsiyon Değeri, Miras Değeri ve Varolma Değeri
Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanabilmesi için ne yapılması gereklidir?
Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanabilmesi doğal kaynak ve çevreyi etkileyen üç yeni değişikliğin yapılmasını gerektirir. Bunlar şöyle sıralanabilir:
- Kaynakların korunmasında fiyatların rolünün daha fazla vurgulanması
- Çevre muhasebesinin milli gelir muhasebesi içinde görülmesi
- Çevreyi etkileyen altyapı projelerinde uygun iskonto oranlarının kullanılması
Doğal kaynakları ve çevreyi korumada kullanılabilecek ve uygulamada yer bulmuş araçlar nelerdir?
Tarihsel gelişim sürecinde korumada kullanılabilecek araçlar şunlardır:
- Tepki ve Onarım Stratejisi
- Tahmin ve Önleme Stratejisi
- Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi
Türkiye’de hızla artan nüfusun temel gereksinimlerinin karşılanabilmesi için tarımsal üretim hızıyla ilgili olarak ne söylenebilir?
Türkiye’de hızla artan nüfusun temel gereksinimlerinin karşılanabilmesi için, tarımsal üretim artış hızının nüfus artışına eşit veya üzerinde olması gerekir. Tarımsal kalkınmanın sürdürülebilirliği açısından çeşitli çevresel, ekonomik ve sosyal sorunlarla karşı karşıya olan ülkemizde, sürdürülebilir kalkınma yaklaşımına uygun olarak yeni eylem planlarının hazırlanması ve bunların mümkün olan en kısa sürede uygulanması ile doğal kaynakların korunması ve geliştirilmesinin sağlanması gerekecektir.
Kaynak nedir? Kaça ayrılır, açıklayınız.
Mal ve hizmet üretimini destekleyen veya üretim sürecinde kullanılan canlı ve cansız varlıkların tamamına “kaynak” denir. Kaynaklar doğal, sosyal ve kültürel (beşeri) kaynaklar olarak üçe ayrılmakta olup, bu ayrım arazi ve toprak, sermaye ve işgücü faktörlerine karşılık gelmektedir.
Çevre kavramını açıklayınız.
Çevreyi; insan faaliyetlerini ve canlı varlıkları etkileyebilecek doğal (fiziksel, kimyasal ve biyolojik) ve kültürel (sosyolojik) koşulların tamamı olarak tanımlamak mümkündür. Diğer bir ifade ile “çevre, bir organizmanın veya organizmalar topluluğunun yaşamı üzerinde etkili olan bütün faktörler” veya “canlıların yaşamasını ve gelişmesini sağlayan fiziksel, kimyasal ve biyolojik faktörlerin bütünü” olarak tanımlanır.
Doğa kavramının çevre kavramından farkını açıklayınız.
Doğa, evrende yaratılmış olan ve insan müdahalesi olmayan her şeyi kapsamaktadır. Çevre kavramına, doğaya insanın yaptığı katkıların (yapay çevre) eklenmesi gerekir.
Rant kavramını açıklayarak, rant türleri hakkında bilgi veriniz.
Üretimde kullanılan doğal kaynaklar için yapılan ödemelere genel olarak ekonomide “rant” adı verilmektedir. Ekonomide rantın farklı türleri bulunmaktadır. Birincisi, kıtlık rantı olup, arzı esnek olmayan herhangi bir üretim faktöründen dolayı elde edilen getiri olarak tanımlanır. Mevcut kaynakların dağılımı, kalitesi ve işleme kolaylığından kaynaklanan faktörler nedeniyle
daha yüksek kalitedeki yatak için ödenen ilave değere diferansiyel kaynak rantı adı verilir. Bu rant ikinci tip rantı oluşturur. Üçüncü tip rant ise doğal kaynağın işletilmesinden elde edilen monopol karıdır.
Ekonomik gelişme bakımından doğal kaynakların başlıca özelliklerini yazınız.
- Genellikle doğal kaynakların orijinal ve özellikle yenilenemeyen kaynakların bilinen miktarları değiştirilememektedir.
- Doğal kaynaklar insanlar tarafından üretilememekte veya kendiliğinden üretken kaynaklar değillerdir.
- Doğal kaynaklar genellikle kamu (kamusal) malı özelliğine sahip olduklarından, bu kaynaklar üzerinde özel mülkiyet söz konusu olmamaktadır.
- Doğal kaynaklar birincil mallar değillerdir. Birincil mallar, doğrudan doğruya tüketime ve kullanılmaya uygun olan mallardır. Meyve, kalem ve gömlek gibi mallardır. Daha yüksek derecede mallar ise, tüketim ve kullanılmaya elverişli malların üretimine hizmet eden mallardır.
Doğal kaynakları sınıflandırarak örneklendiriniz.
Doğal kaynaklar
- Yenilenebilen Do¤al Kaynaklar
- Toprak, Su, Su Ürünleri, Orman ve Bitki Örtüsü (Flora), Hayvan Toplulukları (Flora), Atmosfer, Yenilenebilen Enerji Kaynakları (Rüzgar, Jeotermal, Güneş Enerjisi, Biyokütle Enerjisi gibi)
- Yenilenemeyen Doğal Kaynaklar
- Mineral Kaynaklar (Madenler), Metal Kaynakları, Enerji Kaynakları (Kömür, Petrol, Doğalgaz, Uranyum, Toryum gibi)
Sürekli/yenilenebilen kaynak nedir? Açıklayınız.
Belirli kısımları ayrı zaman dilimlerinde kullanılmaya hazır olan ve sağladığı fayda devamlı bir akış niteliğinde olan doğal kaynaklara “sürekli veya yenilenebilen kaynak” adı verilmektedir. Buna göre bir kaynağın değişik üniteleri çeşitli zaman dilimlerinde yararlanmaya hazırsa, söz konusu kaynak sürekli kaynak olarak tanımlanabilecektir. Örneğin, belirli bir büyüklükteki orman alanının farklı bölümlerinden çeşitli zamanlardan reçine, odun ve orman tali ürünlerinin üretiminin yapılabilmesi gibi.
Sanayi devrimi ile doğal kaynaklardan yararlanma konusundaki değişimleri tartışınız.
Sanayi Devrimi ile ortaya çıkan buluşlar ve sağlanan gelişmeler, doğal kaynaklardan yararlanma yöntemlerinde köklü değişmelere neden olmuş ve böylece doğal kaynakların önceki döneme oranla daha yoğun kullanımı sürecine girilmiştir. Bu süreç bir anlamda 20. yüzyılın ortalarında kendini hissettiren çevre sorunlarının en önemli nedenlerinden biri olarak da görülmektedir.
Sanayi Devrimi ile birçok teknik ve teknolojik gelişmeye paralel olarak sanayi hammaddelerine veya doğal ve beşeri kaynaklara olan talepte hızlı bir artış olmuştur. Bu dönemde metalik madenler ve enerji kaynakları üretimindeki artışlar dikkati çekmektedir. Teknolojideki hızlı gelişmeler 1950’lere kadar hızla devam etmiş ve 1950’lerdeki Yeşil Devrim ile de tarımda girdi ve teknoloji kullanımı büyük ölçüde değişmiştir. Tarım ve sanayinin yapısında oluşan değişmeler ve hızlı nüfus artışı ve düzensiz kentleşmede, doğal kaynaklara olan talebin çeşitlenmesine ve artmasına neden olmuştur. Böylece yeryüzünde önceleri hava kirliliği, sanayi atıkları ve nükleer atıklar gibi sanayinin neden olduğu çevre sorunları ve 1980’lerde ise tarımsal faaliyetlerin neden oldukları çevre sorunları oluşmuştur. Günümüzde artan çevre sorunları ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaşanan yetersiz ve dengesiz beslenme ve açlık sorunları, insanlığın yaşamsal sorunları haline gelmişlerdir.
Kaynaklardan yararlanma düzeylerinin analizinde dikkate alınan faktörler nelerdir?
Kaynaklardan yararlanma düzeylerinin analizinde birçok faktör dikkate alınabilir. Bu faktörlerden göreli olarak daha fazla önem taşıyanlar bulunmakta olup, bunlar; (i) bireysel fertlerin istekleri, (ii) gruplar veya toplumsal istekler, (iii) teknolojik yenilikler, (iv) kuruluşların koşulları, (v) kültürel çevre ve (vi) fiziki çevre özellikleri gibidir. Ancak bu faktörlerin hiçbiri sabit değil, değişken bir özellik taşımaktadır. Kaynak kavramı dinamik özellikler taşıdığından, belirli bir alanda fiziki olarak bulunduğu saptanan kaynaktan yararlanma, ekonomik, sosyal ve yerel fiziki koşullara bağlı olacaktır.
Kaynaklardan sağlanacak gelir ve faaliyetlerin etkinliğinin kaynaklardan yararlanma önceliğini nasıl etkilediğini açıklayınız.
Tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinde önemli olumlu etkiler yapabilecek kaynakların kullanılmasına öncelik verilmesi gerekir. Bunun için herhangi kaynağın çıkarılması veya kullanılması halinde sağlanacak gelir ve bu gelirin ulusal hasılaya olabilecek etkisi üzerinde durulmalıdır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde göreli olarak yüksek gelir sağlayan, ulusal hasılaya daha fazla katkı yapan ve ülke halkının genelini veya büyük bir çoğunluğunu ilgilendiren kaynaklara ağırlık verilmesi gerekecektir.
Doğal tekel teorisini açıklayınız.
Doğal kaynakların alternatif kullanma yöntemleri araştırılırken üzerinde durulması gereken bir başka konu ise, doğal tekellerdir. Bilindiği gibi herhangi bir
üretim alanında bir tekel oluştuğu zaman, yani üretim tek bir firma tarafından gerçekleştirildiği zaman, üretim miktarı, olabileceğinden daha düşük, ürün fiyatı da olması gerekenden daha yüksek olur. Böyle bir durumda genellikle toplum refahının azaldığı ileri sürülmektedir. Doğal kaynakların üretime alınması ve üretime elverişli hale getirilmesi genellikle yüksek miktarda sabit sermaye yatırımlarının (masraflarının) yapılmasını gerektirir. Bir ormanda tomruk üretimi için gerekli yolların açılması ve tesislerin kurulması, aynı şekilde çok amaçlı bir barajın inşası büyük sabit masrafların yapılmasını gerektirdiği gibi, bu masrafların ürün geliri ile karşılanması için uzun süre beklenilmesi gerekir. Bu durum, doğal kaynaklarla ilgili devlet yatırımlarını bir çeşit doğal tekele dönüştürür. Kurulu orman işletmeleri, geniş bir bölgeye hizmet veren sulama şebekeleri, kentsel su ve kanalizasyon sistemleri bu tip doğal tekele örnek olarak verilebilir. Çünkü özel sektörün, bu ölçüde sabit masrafları göze alabilmesi, özellikle yatırımın olgunlaşma süresi uzun olduğunda, kolaylıkla mümkün olmaz.
Doğal tekel teorisi, 19. yüzyılın ortalarına kadar giden uzun tarihsel bir gelişime sahip bulunmaktadır. 19. yüzyıl, bazı iş kollarında tekellerin varlığına rağmen, Amerikan ve İngiliz ekonomilerinde laissez faire anlayışının hakim olduğu ve düzenlemeye tabi olan tekellerin bazı endüstrilerde daha iyi bir performans gösterebileceği fikrinin henüz geniş bir kesimce paylaşılmadığı bir dönem olarak anılmaktadır. Doğal tekeller; (i) sınırlı doğal kaynakların arzına dayalı olanlar (elmas üretimi), (ii) ticari gizlilik ya da özel haklardan yararlananlar (patent) ve (iii) faaliyetlerin çok özel bazı niteliklerinden dolayı ortaya çıkanlar tekeller olarak sınıflandırılabilir. Su kanalları, demiryolları, doğalgaz, elektrik, telgraf hatlarını işleten firmaları içeren üçüncü kategorinin doğal tekellerin en önemlisi olduğuna işaret edilmektedir. Bu sınıftaki doğal tekeller, daha çok rekabetin kendisini yıkıcı bir süreç haline getiren koşullardan kaynaklanmaktadır. Burada üç koşul söz konusu olup, bir tekelin ortaya çıkması için bunların tamamının bulunması zorunlu olacaktır. Bunlar; (i) hizmete sunulan ürünün niteliği, fiyatındaki küçük bir değişmede alıcıları bir üreticiden diğerine yöneltecek türde olmalı, (ii) faaliyetin doğası, birbirleriyle rekabet eden çok sayıda tesisin ortaya çıkmasını imkansız kılmalı ve sektörün geniş ölçekli üretime dayalı özelliğinden veya birbiriyle rekabet edecek tesislerin çoğalmasını engelleyen fiziksel zorluklardan kaynaklanmalı ve (iii) sabit maliyetlerin değişken maliyetlere oranı yüksek olmalıdır.
Devletin doğal tekel durumuna müdahalesi nasıl olabilir?
Devletin doğal tekel durumuna müdahalesi üç farklı türde olabilecektir:
- Devlet hiçbir müdahalede bulunmaz ve bu durumda monopol meydana
gelir. - Devlet, fiyatı veya karı belirleme şeklinde müdahale edebilir. Bu durumda belirlenecek en iyi fiyat, firmanın ortalama maliyetine eşit bir fiyat olur.
- Toplumun refahının azalması söz konusu olmakla birlikte, devletin hiçbir müdahalede bulunmamasından meydana gelecek kayıptan daha az kayıp olur.
- Devlet artan gelir durumunda çalışan firmayı bir Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) da olarak işletebilir.
Yukarıda sadece doğal tekel niteliğindeki kaynaklar ile kullanıma açık ve kamusal mal niteliği olan kaynaklara ilişkin genelleme yapılmıştır. Doğal kaynakların işletmeciliği ve yararlanma yöntemlerinin geliştirilmesi, bölge ve ülke koşulları ile kaynağın özellikleri ve kullanıcıların niteliklerine göre değişim gösterebilecektir.
Çevresel kaynakların ekonomik değerinin kullanıma bağlı sınıflandırmasını açıklayınız.
Çevresel varlıkların kullanıma bağlı olanlardan, doğrudan kullanım değerine bağlı olanlarda, fiyatı olanlar ve olmayanlar olarak ikiye ayrılır. Fiyatı olanlara örnek olarak ekmek, süt, tahta, meyve ve sebze gibi fiyatı olmayan ancak fayda sağlayan doğal kaynaklara örnek olarak da yeşil alanlar gösterilebilir. Kullanıma bağlı olanlardan ekolojik fonksiyon değerine örnek olarak taşkın kontrolü ve erozyon kontrolü vb. gösterilebilir. Genetik havuzları, tıbbi bitkiler ve rekreasyon
alanları ise opsiyon değerine örnek verilebilir. Herhangi bir doğal kaynağın varlığının bilinmesinden dolayı oluşabilecek değeri ise varoluş değerine örnek teşki eder. Örneğin, Amazon ormanlarının varlığı ve dünyada yaşam için öneminin bilinmesi halinde bireyler bu varlığa bir değer atfedebilirler. Miras değeri, doğal kaynakların gelecek kuşaklara aktarılma faydası olarak tanımlanabilir. Çevresel varlıkların belirtilen değerlerinin analizinin, birçok belirsizlik ve subjektiflikleri içerdiği göz ardı edilmemelidir.
Ekonomik sistem ve çevre kalitesi arasında ilişkiyi kısaca açıklayınız.
Ekonomik sistem ve çevre kalitesi birbiri ile yakından ilişkilidir. 20. yüzyılda ekonomik büyüme kavramı, çevre üzerindeki olumsuz etkileri dikkate alınmadan büyük önem kazanmıştır. Hızlı büyüme ve dolayısıyla sanayileşme, çevre değerleri ile kaynakların aşırı şekilde tüketilmesine ve çevre sorunlarının giderek artmasına neden olmuştur. Çünkü ekonomik büyüme Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH)’daki artışı ifade etmekte olup, bu gösterge çevre üzerinde artan olumsuz etkileri içermez. Ekonomik büyümenin saptanmasından vazgeçilemeyeceğine göre, bu göstergenin ölçümünde çevre sorunlarının da dikkate alınması gerekecektir. Bu amaçla çevrenin ekonomik sisteme entegre edilmesi gerekir. Bu entegrasyon doğal kaynak muhasebesinin oluşturulması yoluyla sağlanabilir. Doğal kaynak muhasebesi, ekonomi ve çevre arasındaki etkileşimi açıklamak amacı ile çevrenin durumu ve gelişimi hakkında makro seviyede bilgi üretmektir. Doğal kaynak muhasebesinin oluşturulmasının amacı, ekonomik faaliyetlerin çevreye olan etkisini incelemek ve böylece çevresel ve ekonomik verileri aynı kavramsal çatı altında birleştirmektir. Bu yolla sağlanabilecek veriler; ekonomik ve ekolojik sürdürülebilirlik arasındaki ilişkiyi gösterebilir, kaynak stoku ve değişimine dayalı ekonomik kalkınma ve ekolojik değişimi açıklayabilir, kaynakların kullanımının insan refahına etkisi, faydaları ve zararları incelenebilir ve sürdürülebilir kalkınmanın uygulanmasına yardımcı olabilir.
Tarihsel gelişim sürecinde doğal kaynakları ve çevreyi korumada kullanılabilecek araçlar nelerdir?
Ülkelerin çevreye yönelik stratejileri geliştirmelerinde, ideolojik faktörlerden çok, ekonomik, sosyal ve teknik faktörlerin ağırlık taşıdığı görülmektedir. Bu bakımdan ülkeler ekonomik ve teknik olanaklarındaki farklılıklara göre farklı çevre politikaları oluşturmaya çalışmışlardır. Bu politikaların oluşturulmasında belirleyici faktör, ekonomi ve ekoloji arasındaki ilişkiler veya hızlı ekonomik büyüme ile ekolojik dengenin korunması arasında yapılan tercihler olmaktadır. Ekonomi-ekoloji ilişkisine göre, çevre ve özellikle doğal kaynaklara yönelik politikalarınoluşturulmasında, ağırlık merkezinin ekonomi önceliğinden, ekoloji önceliğine yöneldiği gözlenmektedir. Tarihsel gelişim sürecinde korumada kullanılabilecek araçlar; tepki ve onarım stratejisi, tahmin ve önleme stratejisi ve sürdürülebilir kalkınma stratejisi olarak tanımlanabilmekte olup, bu yaklaşımlar uygulamada yer bulmuştur.
Doğal kaynakların ve çevrenin korumasında tahmin ve önleme stratejisinin yeri ve önemini açıklayınız.
Tahmin ve önleme stratejisinde (önleyici politikalarda), kısa vadeli ekonomik yarar yerine uzun vadeli toplumsal ve ekolojik faydalara öncelik verilmektedir. Bunun için çevre politikasını uygulayıcı birimler tarafından çeşitli faaliyetler nedeniyle çevreye verilebilecek zararların önceden tahmin edilmesi ve bu zararlara yönelik önlemlerin alınması gerekecektir. Bu amaçla kullanılabilecek yapısal araçlar, çevreye zarar veren üretim ve tüketim davranışlarının çeşitli yöntemlerle değiştirilmesini ve teknolojik araçlar ise, üretim ve tüketim faaliyetlerinde çevreyi dikkate alan teknolojilerin kullanılmasını içermektedir. Bu kapsamda özellikle 1970’lerden sonra ekonomik faaliyetlerin sağladığı faydalar ile maliyetleri karşılaştırılırken, çevre boyutu da dikkate alınmaya başlamakta ve özellikle yatırım projelerinin değerlendirilmesinde teknik, ekonomik ve mali değerlendirmeye çevresel değerleme (çevresel varlık ve zararların ekonomik boyutlarının analiz edilmesi, çevresel etki değerlendirmesi, çevresel risk analizi ve ileri proje analizi (izleme ve değerlendirme) gibi) boyutu da eklenmiştir.
Geçici tarım ve ticari tarım nedir? Açıklayınız.
İnsanlar tarihin ilk dönemlerinde toplayıcılık, ilkel tarım, avcılık ve balıkçılık yaparak yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Bu dönemde genellikle küçük topluluklar halinde yaşayan insanlar, bir bölgede kullanılabilecek kaynaklar tükendiği zaman başka bölgelere göç etmişlerdir. Göçebelikten yerleşik düzene geçilmesiyle birlikte insan toprağı çeşitli aletlerle işlemeye, tohum ve fidandan yararlanmaya başlamıştır. Yerleşik düzende yapılan üretimin amacı, çiftçi ve aile bireylerinin beslenme ve giyinme gereksinimlerini karşılamaya yönelik olduğundan, bu üretim biçimine “geçimlik tarım” adı verilmiştir. Üretimdeki artış, çiftçilerin evde tüketemedikleri ürünleri pazara arz etmelerine neden olmuş ve sağlanan gelir ile gübre, ilaç, yem, tohum gibi üretim girdilerinin alımı ve kullanımını teşvik etmiştir. Böylece pazara yönelik üretim, geçimlik üretimin yerini almış ve buna “ticari tarım” denilmiştir.
Sürdürülebilir tarımın sağlanması için öncelikli eylemler nelerdir?
Sürdürülebilir tarımın en önemli koşulu, rasyonel alan kullanım planlaması ve
rasyonel işletmecilik anlayışının geliştirilmesidir. Sürdürülebilir tarımın sağlanması için çeşitli eylem planları geliştirilmiş ve tartışılmaktadır. Bu planlara göre sürdürülebilir tarım için öncelikli eylemler; (i) verimli topraklar tarımsal üretim için korunmalı, (ii) toprak ve su kaynaklarını koruma çalışmaları geliştirilmeli, (iii) marjinal araziler üzerinde tarımın etkileri azaltılmalı, (iv) bitkisel ve hayvansal üretim faaliyetlerinin birbirine entegre olması teşvik edilmeli, (v) kuru tarım bölgelerinde sürdürülebilirlik ve verimlilik yükseltilmeli, (vi) entegre tarımsal mücadele uygulamaları yaygınlaştırılmalı, (vii) tarım kimyasallarının (ilaç, gübre, büyümeyi düzenleyiciler gibi) kullanımı kontrol edilmeli, (viii) tarımın genetik kaynakları korunmalı, (ix) küçük çiftçiler ve tarım kesimindeki topraksız ailelerin tarım dışı işlerde istihdamı artırılarak toprak üzerindeki nüfus baskısı hafifletilmeli ve (x) tarımda fiyat politikaları yerine koruma politikalarına ağırlık verilmeli olarak saptanmıştır.
Çevre mallarının mülkiyeti hakkında bilgi veriniz.
Ekolojik sistemin kendini yenileme kapasitesinin sınırlı olması ve bu sınırlılık sonucu oluşan sorunların toplumları etkilemeye başlamasına kadar, birçok ülkede hava ve su gibi çevresel mallar, kullanımı sınırlandırılamayan “bedava (serbest) mallar” olarak görülmüş olup, halen bu durum birçok toplumda sürmektedir. Kuşkusuz çevrenin bu biçimde değerlendirilmesi ve buna bağlı olarak aşırı kullanımın olması, çevre sorunlarının boyutlarını daha da artırmaktadır. 2872 sayılı Çevre Kanunu’ndan önce çevre malları “sahipsiz şeyler” olarak tanımlanmış ve bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra ise “ortak mal” olarak kabul edilmiştir.
Doğal tekel teorisinin ortaya çıkmasına katkıda bulunan ekonomistlerin görüşlerini kısaca açıklayınız.
Doğal tekel teorisinin ortaya çıkmasına katkıda bulunan ekonomistlerin görüşleri genel olarak aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- Doğal tekelin özellikle ölçek ekonomilerinin bulunduğu endüstrilerde ortaya çıktığı ifade edilebilir. Ancak ölçek ekonomisinin yokluğunda bile bir firmanın iki firmaya göre daha etkin üretim yapabilmesi halinde de doğal tekellerin mevcut olabileceğine işaret eden ekonomistler de bulunmaktadır.
- Rekabetin yıkıcı olabileceğini ve yıkıcı rekabetin koşullarının doğal tekelin koşulları ile ilgili olduğu kabul edilmektedir.
- Belirli bir endüstrinin yalnızca ölçek ekonomilerinin ölçümü yardımıyla (veya başka ölçülebilen bir veri ile) doğal tekel olarak adlandırılmasının çok güç ya da imkansız olduğu, esasen pazar tanımı ve endüstrideki talebin niteliği gibi diğer ilgili koşulların da dikkate alınması gerektiği konusun uzlaşma sağlanmaktadır.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 2 Gün önce comment 0 visibility 57
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 328
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 913
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1287
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20159
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25842
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14700
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12642
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582