XI-XIII. Yüzyıllar Türk Dili Dersi 5. Ünite Özet

Karahanlı Türkçesiyle Yazılmış Örnek Metinler

Metin İnceleme I

1.Çeviriyazı

yaruk yaz faslın ulug bugra han ögdisin ayur

  1. tugardın ese keldi ö?dün yeli ajun etgüke açtı uştmah yolı
  2. yagız yer yıpar toldı kafur kitip bezenmek tiler dünya körkin itip
  3. irinçig kışıg sürdi yazkı esin yaruk yaz yana kurdı devlet yasın
  4. yaşık yandı bolgay yana ornı?a balık kudrukındın kozı burnı?a
  5. kurımış yıgaçlar tonandı yaşıl bezendi yipün al sarıg kök kızıl
  6. yagız yer yaşıl torku yüzke badı hıtay arkışı yadtı tawgaç edi
  7. yazı tag kır oprı töşendi yadıp etindi kolı kaşı kök al kedip
  8. tümen tü çeçekler yazıldı küle yıpar toldı kafur ajun yıd bile
  9. saba yeli koptı karanfil yıdın ajun barça bütrü yıpar burdı kin
  10. kaz ördek kugu kıl kalıkıg tudı kakılayu kaynar yokaru kudı
  11. kayusı kopar kör kayusı konar kayusı çapar kör kayu suv içer
  12. kökiş turna kökte ünün ya?kular tizilmiş titir teg uçar yelgürer
  13. ular kuş ünin tüzdi ünder eşin silig kız okır teg kö?ül bermişin
  14. ünün ötti keklik küler katgura kızıl agzı kan teg kaşı kap kara
  15. kara çumguk ötti sata tumşukın üni oglagu kız üni teg yakın
  16. çeçeklikte sandvaç öter mi? ünün okır sur-ı cibri tünün hem künün
  17. elik külmiz oynar çeçekler üze sıgun muygak agnar yorır tep keze
  18. kalık kaşı tügdi közi yaş saçar çeçek yazdı yüz kör küler katgurar
  19. iletü ma?a açtı dünya sözin ayur körmedi?mü bu hakan yüzin
  20. udır erdi? erse tur aç emdi köz eşitmedi? erse eşit mende söz

2.Türkiye Türkçesine Aktarma

Parlak ilkbahar zamanını ve yüce Buğra Han övgüsünü söyler, anlatır

  1. Doğu rüzgarı doğudan eserek geldi, dünyayı süslemek için cennet yolunu açtı
  2. Kafur gidip kara toprak misk kokusuyla doldu, dünya güzelliğini düzenleyip süslenmek ister
  3. İlkbahar rüzgarı kötü kışı sürdü, uzaklaştırdı; parlak ilkbahar yine mutluluk yayını kurdu
  4. Güneş yine yerine dönmüş olacak, balık burcundan koç burcuna dönmüş olacak
  5. Kurumuş ağaçlar yeşil elbiseler giydi; mor, al, sarı, mavi, kırmızı (ile) süslendi
  6. Kara toprak yüzüne yeşil örtü bağladı, Çin kervanı Çin ipekli kumaşını yaydı (serdi)
  7. Ova, dağ, kır, vadi, yayılıp döşendi, yamacı ve tepesi yeşil, al giyip süslendi
  8. Binlerce renkteki çiçekler gülerek açıldı, dünya güzel koku ile misk ve kafur doldu
  9. Saba rüzgarı karanfil kokusuyla çıktı, dünya sonra tamamiyle misk koktu
  10. Kaz, ördek, kuğu, kıl kuyruk göğü kapladı, ötüşerek yukarı-aşağı uçuşlar
  11. Bak! Kimisi kalkar kimisi konar, kimisi koşar kimisi su içer
  12. Mavi turna gökte yüksek sesler çıkarır, dizilmiş deve kervanı gibi uçar havalanır
  13. Temiz bir kızın gönül verdiğini çağırdığı gibi keklik sesini ezgilendirdi, eşini çağırır
  14. Keklik yüksek sesle öttü, katılarak güler. Kırmızı ağzı kan gibi kaşı da kapkara
  15. Kara çumguk mercan gagasıyla öttü, sesi nazlı bir kızın sesi gibi cana yakın
  16. Çiçeklikte bülbül bin sesle öter, gece-gündüz mezamir (ilahi) okur
  17. Çiçeklerin üzerinde erkek ve dişi geyikler oynar, erkek ve dişi karaca yürüyorum diye gezerek oynar
  18. Gök kaşını çattı gözü yaş saçar, çiçek yüzünü açtı bak katılarak güler
  19. Dünya sırrını getirip bana açtı, sen bu hakanın yüzünü görmedin mi der
  20. Uyuyordunsa şimdi kalk gözünü aç, işitmedinse benden söz dinle

Metin İnceleme II

1.Çeviriyazı

yigitlikke açıp avuçgalıkın ayur

  1. yorıglı bulıt teg yigitlikni ıdtım tüpi yel keçer teg tiriglik tükettim
  2. esizim yigitlik esizim yigitlik tuta bilmedim men sini terk kaçıttım
  3. yana kelgil emdi yigitlik ma?a sen ayada tutayın agı çuz töşettim
  4. isiz bu yigitlik kanı kança bardı tilep bulmadım men neçe me tilettim
  5. tiriglikke tatgı süçig can sevinçi yigitlik teg edgü yok ermiş ayıttım
  6. kiçiglik tatıgı yigitlik ereji yitürdüm men emdi tutarda kürettim
  7. karılıkta kor yok köni turdum erse yavalıkka isiz tiriglikni ıdtım
  8. esirkep açır-men sa?a ay yigitlik kamug körkümi sen yırattı? yırattım
  9. temam erguvan teg kızıl me?zim erdi bu kün zacferan urgın e?de tarıttım
  10. yıparsıg kara başka kafur eşüdüm tolun teg tolu yüz kayuka elettim

2.Türkiye Türkçesine Aktarma

Gençliğe Acıyarak İhtiyarlığını Söyler

  1. Yürüyen bulut gibi gençliği gönderdim, fırtına yel gibi hayatımı tükettim
  2. Eyvah gençliğime, yazık gençliğime ben seni tutamadım çabucak (elden) kaçırdım
  3. Ey gençlik, yine gel sen bana, ben seni elimde tutayım, senin için ipekler döşettim
  4. Eyvah bu gençlik hani nereye gitti? Ben seni ne kadar arayıp arattımsa da bulamadım.
  5. Gençlik kadar hayatı tatlı kılan can sevinci olan iyi bir şey yokmuş
  6. Küçüklüğün (çocukluğun) tadı gençliğin rahatı, huzurunu ben şimdi kaybettim, tam tutacakken elimden kaçırdım.
  7. Eğer ben doğru bir şekilde yaşadımsa ihtiyarlığın zararı yok; nafile, boşu boşuna geçen hayatımı ben kötülükle geçirdim.
  8. Ey gençlik, ben sana acıyorum; bütün güzelliğimi sen uzaklaştırdın, ben uzaklaştırdım.
  9. Tam bir erguvan gibi kırmızı yüzüm vardı; bugün yüzüme safran tohumu sürdüm.
  10. Misk gibi siyah olan başıma (beyaz) kafur saçtım; dolunay gibi olan yüzü nereye götürdüm.

Metin İnceleme III

DLT’den Seçilmiş Dörtlükler

1.Dörtlük

Bulnar meni öles köz Kara me?iz kızıl yüz Andın tamar tükel tuz Bulnap yana ol kaçar Türkiye

Türkçesine Aktarma

(O) baygın göz (ler) beni esir ediyor (avlıyor), üzerinde kara benler bulunan pembe yüz (beni tutsak ediyor); bütün güzellik (ler) ondan damlıyor (sanki), beni tutsak ediyor sonra yine kaçıp gidiyor.

2.Dörtlük

Avlap meni koyma?ız Ayık ayıp koyma?ız Akar közüm uş te?iz Tegre yöre kuş uçar

Türkiye Türkçesine Aktarma

Beni avlayıp bırakmayın, söz verip sözünüzden dönmeyin; gözlerimden deniz gibi yaşlar akıyor, gözyaşlarımın etrafında kuşlar uçuyor.

3.Dörtlük

Kemi içre oldurup Ila suvın keçtimiz Uygur tapa başlanıp Mı?lak ilin açtımız

Türkiye Türkçesine Aktarma

Kayık içine oturup Ila ırmağını geçtik. Uygur (lar)a doğru yönelip Mı?lak ülkesini fethettik.

4.Dörtlük

Yay kış bile karıştı Erdem yasın kurıştı Çerig tutup küreşti Oktagalı utruşur

Türkiye Türkçesine Aktarma

Yaz (mevsimi) kış ile karşılaştı ve karşılıklı olarak erdem yayını kurdular. Asker (ler) saf oluşturup savaştılar ve birbirlerine ok atmak için karşı karşıya geldiler.

Metin İnceleme IV

Atebetü’l-hakayık’tan Dörtlükler

1.VI. Bölüm Bilginin Faydası ve Bilgisizliğin Zararı Hakkında

biligdin urur men sözümke ula

biligligke ya dost özü?ni ula

bilig birle bulnur sa‘adet yolı

bilig bil sa‘adet yolını bula

bahalıg dinar ol biliglig kişi

bu cahil biligsiz bahasız bişi

biliglig biligsiz kaçan te? bolur

biliglig tişi er cahil er tişi

sü?ekke yilig teg erenke bilig

eren körki ‘akl ol sü?ekni? yilig

biligsiz yiligsiz sü?ek teg hali

yiligsiz sü?ekke sunulmaz elig

bilig bildi boldı eren belgülüg

biligsiz tirigle yitük körgülüg

biliglig er öldi atı ölmedi

biligsiz tirig erken atı ölü

2.Türkiye Türkçesine Aktarma

Sözüme bilgi ile temel atarım, ey dost! Bilgiliye yaklaşmaya çalış; mutluluğun yolu bilgi ile bulunur, bilgi edin ve mutluluk bul!

Bilgili insan değerli dinar (gibi)dir, cahil ve bilgisiz adam değersiz bir akçe (gibi)dir. Bilgili ve bilgisiz ne zaman (nasıl) eşit olur? Bilgili dişi erkek, cahil erkek ise dişidir (bilgili olan kadın erkek gibidir, cahil olan erkek ise kadın gibidir)

Kemik için ilik ne ise, insan için de bilgi odur; insanın süsü, güzelliği akıldır, kemiğinki ise iliktir. Bilgisiz kişi iliksiz kemik gibi boştur; iliksiz kemiğe kimse el uzatmaz.

İnsanlar bilgi ile tanınır, bilgisiz hayatta iken kaybolmuş gibidir. Bilgili adam ölünce adı kalır; bilgisiz sağ iken ölüdür.

Metin İnceleme V

Atebetü’l-hakayık’tan Dörtlükler

1.VII. Bölüm Dilin Muhafazası Hakkında

eşitgil biliglig negü tep ayur

edebler başı til küdezmek teyür

tili? bekte tutgıl tişi? sınmasun

kalı çıksa bektin tişi?ni sıyur

ne kim kelse erke tilindin kelür

tilindin kim edgü kim esiz bolur

eşit büt bu sözke kamug ta?da ten

turup tilke yüknüp tazarru‘ kılur

küdezgil tili?ni kel az kıl sözü?

küdezilse bu til küdezlür özü?

resul erni otka yüzin atguçı

til ol tedi yıg til yul ottın yüzü?

2.Türkiye Türkçesine Aktarma

Dinle, bilgili (kişi) ne diyor: Edeplerin başının dili korumak (dili doğru kullanmak) olduğunu söyler. Dilini tut, dişin kırılmasın; eğer dilini tutmazsan (dilin muhafaza altından çıkarsa) dişin kırılır.

İnsana ne gelirse, dilinden gelir; dili yüzünden kimi iyi, kimi kötü olur. Dinle ve bu söze inan “vücut her sabah kalkıp eğilerek dile yalvarır”

Dilini sıkı tut, gel, sözünü kısa kes (az konuş); dilini korursan kendini de korumuş olursun, Peygamber: “İnsanı yüzü koyun (yüz üstü) ateşe atan dildir” dedi; dilini sıkı tut yüzünü ateşten kurtar.

Açıklama : Yukarıdaki dörtlüklerde yer alan tili?, özü?, sözü?, yüzü? gibi sözcüklerde çeviride de görüldüğü gibi eksiz belirtme durumu kullanılmıştır. Bu özellik, başka ekler için başka metinlerde de görülen bir özelliktir.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi