Medya Girişimciliği Dersi 5. Ünite Özet

Medya Girişimciliği Ve İnovasyon

Giriş

Örgütsel faaliyetler içerisinde inovasyon, çevresel değişim ve dönüşümlere uyum sağlamak amacıyla geliştirilen stratejilerin ve sergilenen eylemlerin çıktılarının dış çevreye aktarılmasını sağlaması nedeniyle özel bir öneme sahiptir. Örgütü, insanla özdeşleştirirsek örgüt eylemleri içerisinde inovasyon insanın dış görünüşü gibidir. Bir organizasyonu değiştirmenin yollarından birisi olan inovasyon, örgütlerin çevresel değişimlere yönelik olarak oluşturdukları bir yanıt ya da bu değişimlerde bizzat rol oynadıkları bir süreç olarak tanımlanabilir (Damanpour, 1992: 377) .

İnovasyon Kavramı, Önemi ve Özellikleri

İnovasyon kelimesi, İngilizce “innovation” kavramının Türkçe karşılığı olarak literatürde kullanılmaktadır. Tam karşılığını vermemekle birlikte “yenileme, yenilenme, yenileşme, yenileşim” gibi anlamlara gelen bu kelime, Latince “innovare” kelimesinden türetilmiştir. İnovasyon kavramı ilk kez ünlü ekonomist Joseph Schumpeter tarafından 20. yüzyılın başlarında yazılan ‘The Theory of Economic Development’ ve ‘Capitalism, Socialism, and Democracy’ adlı kitaplarda kullanmış ve ilgili çalışmalarda inovasyon olgusu ekonomik gelişmenin sürükleyici gücü olarak tanımlanmıştır (Becheikh vd., 2006: 644). İnovasyon üzerine yapılmış çalışmalar incelendiğinde, bilim insanlarından bir kısmının inovasyonu bir süreç olarak değerlendirdiği ve konuyu inovasyonun nasıl ortaya çıktığı, nasıl geliştiği ve örgütsel faaliyetlerin rutin bir parçası hâline nasıl dönüştürüldüğü perspektifinden inceledikleri görülmektedir. Diğer bir kısım bilim insanının ise inovasyonu bir sonuç olarak ele aldığı ve konuyu hangi koşullar altında inovasyonun ortaya çıkabileceği açısından irdelediklerine tanıklık edilmektedir (Damanpour ve Gopalakrishnan, 1998: 2).

Yenilik, yeni fikirlerin, teknik yönü ağır basan ancak ekonomik değer taşıyıp taşımadığı net olarak bilinmeyen unsurlara dönüştürülmesi işlemidir. İnovasyon ise yeniliklerden ticari değeri bulunan ürünlerin yaratılması sürecidir (Ismail, 2005: 640).

Schumpeter ekonomik gelişmenin, Drucker ise uzun vadeli firma performansının inovasyona bağlı olduğunu dile getirmiştir (Deshpandé ve Farley, 2003: 218). Van Dyne ve diğerleri (1994: 765) değişen çevresel koşullara uyum, verimlilik ve esneklik gibi konularda önemli katkıları olduğunu belirttikleri inovasyonun global rekabet ortamında uzun vadede örgütsel başarıyı artırdığını vurgulamaktadırlar. İnovasyon, yönetsel ve işe ait yeni fikir ve uygulamalar geliştirdiğinden örgütte yapısal ve süreçsel değişimlerin gerçekleşmesine zemin hazırlar.

İnovasyonun ve İnovatif Örgütlerin Özellikleri

İnovatif örgütlerin başlıca özellikleri şu başlıklar altında sıralanabilir (Walters, 2002: 15):

  • Tepe yönetim, inovasyon sürecini destekler,
  • Değişime önderlik eden ve değişimi sürükleyen bireyler ödüllendirilir, • İnovasyon kaynaklarına gereken yatırımlar yapılır,
  • İş gücü çeşitliliğine önem verilir,
  • Örgütsel merak söz konusudur,
  • Bürokratik yapı ortadan kaldırılmıştır,
  • Çalışanlar yeni fikirler geliştirme ve bunları deneme konusunda özendirilir.

İnovasyonlar belirsizlik taşırlar. İnovasyon sözle ifade edilemeyen bir süreçtir. İnovasyon kullanılabilir olmalıdır. İnovasyon, geriye dönmezlik özelliği gösterir. İnovasyonlar kümülatif bir yapıya sahiptir.

İnovasyon Kaynakları ve İnovasyon Süreci

Drucker (2002: 96) inovasyonun yedi kaynağı olduğunu belirtmekte ve bunları içsel ve dışsal inovasyon kaynakları olmak üzere iki grup altında toplanmaktadır. İçsel inovasyon kaynakları işletmenin ya da sektörün içinde oluşmakta, dışsal inovasyon kaynakları ise işletmenin ya da sektörün dışında meydana gelmektedir. Bu kaynaklar şu şekilde sıralanabilir:

İçsel İnovasyon Kaynakları

  • Beklenmeyen gelişmeler,
  • Uyumsuzluklar,
  • Süreç ihtiyaçları,
  • Endüstri ve pazar yapısındaki değişimler.

Dışsal İnovasyon Kaynakları

  • Demografik yapıdaki değişimler
  • , Algılamadaki farklılaşmalar,
  • Yeni bilgi.

İnovasyon Süreci

Yeni bir fikrin ortaya çıkmasından kullanıcılar açısından değer ifade eden bir unsurun oluşturulmasına kadar geçen süreç inovasyon süreci olarak adlandırılabilir. Ticari bir değere sahip olması gereken inovasyonların temelinde yeni fikirlerin bulunduğu ve yeni fikir geliştirmenin temelinde de öğrenme aktivitesinin yattığı söylenebilir. Bu bakış açısıyla bu çalışmada inovasyon süreci şu aşamalar kapsamında incelenecektir:

  • Keşif (inceleme) ve öğrenme
  • Fikir geliştirme
  • Test etme ve uygulama
  • Ticarileştirme

Girişimcilik ve İnovasyon İlişkisi

Girişimcilik, somut ve soyut unsurlarla, düşünsel ve pratik eylemlerin bir toplamıdır. Bir inovasyon sürecinin uygulanmasında, riskli bir davranışın karşılanmasında, sosyal ve ekonomik yapıda meydana gelen değişimlerde ve benzeri her türlü pozitif gelişmede girişimcilikten izler bulmak mümkündür. Bu bakış açısıyla girişimcilik, birey  ve fırsat arasındaki etkileşim olarak değerlendirilebilir. Fırsatların algılanması üzerinde; bilgiye erişim, bilgi koridorları, arama ve bilişsel yetenek ve sosyal bağlar gibi faktörler belirleyicidir. Fırsatların değerlendirilmesi sürecinde ise sermayeye erişim, sözleşme çözümleri, sosyal sermaye, fırsatların sahip olduğu karakteristikler ve bazı bireysel özellikler belirleyicidir. Fırsatların değerlendirilmesi sürecinde sıralananlar yanında endüstrideki farklılıklarda etkili olabilmektedir. Bunlar arasında, endüstrideki sermaye gerekliliği, endüstrideki ölçek ekonomisinin boyutu, endüstrinin yaşam evresindeki durumu ve tamamlayıcı varlıklara duyulan güven düzeyi sayılabilir (Chaturvedi ve Mehrotra, 2013: 5). Girişimci birey, var olan fırsatları algılayan ve bu fırsatları değerlendiren kişidir.

İnovasyon üzerine yapılan teorik tartışmalar konuyla ilgili üç paradigma altında toplanabilmektedir. Bu paradigmalar şunlardır (Zhao, 2005: 28):

  • Girişimci paradigma
  • Teknoloji-ekonomi paradigması
  • Stratejik paradigma

Girişimciler tarafından sergilenen ve yaratıcı yıkıma yol açan faaliyetler Schumpeter tarafından şu şekilde sıralanmıştır (Kanellos, 2013: 71):

  • Yeni bir ürünün geliştirilmesi ya da var olan bir ürünün kalitesinde önemli değişiklikler gerçekleştirilmesi,
  • Yeni bir üretim yönteminin geliştirilmesi (örneğin, süreç inovasyonu),
  • Yeni bir pazarın oluşturulması (özellikle yeni ve farklı bölgelerde ihracat pazarlarının yaratılması) • Yeni bir ham madde ve/veya yarı-mamul arz kaynağının keşfedilmesi,
  • Yeni birendüstriyel örgütlenme biçiminin geliştirilmesi (örneğin, organizasyonel inovasyon).

Zhao (2005: 34-35), girişimcilik ve inovasyon arasındaki ilişki ve onların gelişimini etkileyen çevresel faktörler hakkında üç temel öneri geliştirmiştir. Bu öneriler şunlardır:

  • Girişimcilik ve inovasyon birbirlerinin tamamlayıcısı konumundadır. İnovasyon, girişimciliğin kaynağıdır. Girişimcilik ise inovasyonun gelişmesine öncü olur ve ekonomik değerin ortaya çıkmasına katkı sağlar.
  • Girişimcilik, iş kapsamını genişletmek ve büyümeyi sürdürmek için inovasyonu kullanır. Dolayısıyla girişimcilik ve inovasyon, yeni bir girişimin ilk aşaması ile sınırlı olmayan dinamik ve bütünsel süreçlerdir.
  • Girişimcilik ve inovasyon arasındaki etkileşim, her ikisinin geliştirilmesi ve ayrıca inovasyonun başarılı bir şekilde ticarileştirilmesi için gereklidir. Girişimcilik ve inovasyon arasındaki etkileşim, inovasyon odaklı ve destekleyici bir örgütsel kültür ve yönetim tarzı gerektirmektedir.

Medya Girişimlerinde İnovasyon

Medya kavramı, bilgi ve eğlencenin üretilmesi ve yayılması ve çeşitli sosyal kontrollerin uygulanması için kullanılan genel bir terimdir. Gönderici ve alıcı arasındaki iletişim kanalının yanında medya girişimleri, yapı, programlama ve dağıtım şeklini belirleyen kurumları da içerir. Medyanın temel işlevi, toplu kullanım için bilgi depolamak ve iletmektir. Bu amaçla yaygın olarak kullanılan araçlar, kitle iletişim araçlarıdır. Medya endüstrileri, temel olarak bilgi ve eğlence ürünleri ve hizmetleri üreten ve satan endüstriler olarak tanımlanmaktadır (Hang ve Van Weezel, 2007: 54).

Medya inovasyonlarını etkileyen faktörler üç başlık altında toplanmaktadır. Bunlar (Krumsvik vd., 2019: 198):

  • Kurumsal faktörler
  • Teknolojik gelişmeler
  • Sosyokültürel koşullar ve güç ilişkileridir.

Medya İnovasyonlarını Etkileyen Kurumsal Faktörler Medya girişimleri tarafından ortaya konulacak olan inovasyonlar üzerinde etkili olan kurumsal faktörler, içsel ve dışsal faktörler şeklinde iki başlık altında sınıflandırılmaktadır. Bu faktörler aşağıda sıralanmış ve kısaca açıklanmıştır (Storsul ve Krumsvik, 2013: 18): •

Dışsal Faktörler

  • Pazar fırsatları ve tüketici davranışları
  • Rakiplerin davranışları
  • Yasal düzenlemeler

İçsel Faktörler

  • Kurumsal strateji
  • Liderlik ve vizyon
  • Örgütsel yapı
  • Kapasite ve kaynaklar
  • Kültür ve yaratıcılık
  • Endüstri normları

Teknolojik Gelişmeler

İletişim teknolojilerinde yakın dönemde yaşanan gelişmeler, medya girişimleri üzerinde önemli etkiler doğurmuştur. Bu dönemde, iletişim teknolojilerinde medya girişimlerini etkileyen üç önemli gelişme yaşanmıştır. Gelişmelerden birincisi, dijitalleştirilmiş içeriği taşımada kullanılan, kapasitesi yüksek yaygın kablo sistemlerinin döşenmesidir. İkinci gelişme, karasal kablo sistemleriyle uyumlu olan ve geniş bir kapsama alanına sahip olan uyduların kullanımının yaygınlaşmasıdır. Üçüncü gelişme ise enformasyon işleme, depolama ve aktarma süreçlerinde sayısal yöntemlerin yaygın şekilde kullanılmaya başlanmasıdır (Thompson, 2008: 245).

Yöndeşme, bir iletişim aracının birçok iletişim aracının üstlendiği işlevi tek başına yerine getirmesidir.

Medya Girişimciliğinde İnovasyon Türleri

Medyada inovasyon türleri şu şekilde sıralanmaktadır (Krumsvik, 2019: 195):

  • Ürün inovasyonu
  • Süreç inovasyonu
  • Konum inovasyonu
  • Paradigmatik inovasyon
  • Tür inovasyonu
  • Sosyal inovasyon

Ürün inovasyonu, bir kuruluş tarafından sunulan ürün/hizmetlerdeki değişikliklerle ilgilidir. Bu, akıllı telefon gibi yeni medya platformlarının veya içerik akış servisleri, Wikipedia ya da tabletler için medya uygulamaları gibi yeni medya hizmetlerinin inovasyonunu ifade edebilir. Süreç inovasyonu, ürün ve hizmetlerin yaratılma ve sunulma biçimlerindeki gelişmeleri ifade eder. Buna medya girişimlerinin faaliyetlerini nasıl düzenledikleri de dahil edilebilir. Konum inovasyonu, ürünlerin ve hizmetlerin belirli bağlamlarda nasıl konumlandırıldığına veya çerçevelendiğine dair değişiklikleri içerir. Paradigmatik inovasyon; bir kurumun zihniyetinde, değerlerinde ve iş modellerindeki değişiklikleri içerir. Medya ürünleri ve hizmetleri türlere göre sınıflandırılabilir ve geliştirilebilir. Bir tür inovasyonu, mevcut türlerden unsurları birleştirmek veya kullanmaktan ya da tanıdık olana yeni tür unsurları ekleyip sunmaktan oluşabilir. Sosyal inovasyon, kurumsal bağlamlarda derin bir değişiklik üretmeye yönelik yöntemlerle, sosyal sorunlara daha etkili, verimli, sürdürülebilir ve adil olan yeni çözümler geliştirmek ve uygulamak amacıyla geliştirilmiş inovasyonları ifade eder.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi