İnsan Davranışı Ve Sosyal Çevre 1 Dersi 5. Ünite Sorularla Öğrenelim
Ergenlik Dönemi
Ergenlik nedir?
Ergenlik insan gelişiminde çocuklukla yetişkinlik
arasında yer alan bir ara dönemdir. Ergenlik sözcüğünün
İngilizcedeki karşılığı olan “adolescence” Latincede
“olgun hâle gelmek” anlamına gelen “adolescere”
sözcüğünden türemiştir. Ergenlik genellikle 11-12
yaşlarından başlayıp, yirmili yaşların başına kadar devam
edebilir. Bununla birlikte kesin bir başlangıç ve bitiş
zamanı olduğundan bahsetmek zordur.
Büluğ çağı ne anlama gelmektedir?
Ergenlik dönemi, büluğ çağından farklı
düşünülmelidir. Ergenlik insan ömrü içindeki genel bir
zamanı ifade ederken, büluğ çağı bireylerin cinsel olarak
olgunlaştıkları ve üreme yeteneği kazandıkları zaman
dilimini anlatmak için kullanılır. Büluğ sözcüğünün
İngilizce karşılığı “puberty” Latince tüylenmek
anlamındaki sözcükten türemiştir.
Yetişkin nedir?
Gençliğin başlangıcı ve sonu hakkında ileri
sürülen zamanlar göreceli yaş sınırlamalarıdır. Bedence ve
boyca büyümenin durduğu yaş sınırları biyolojik olarak
ergenlik/gençlik çağının bittiğine bir işaret olarak
gösterilse de kesin bir belirti değildir. Büyümenin sona
ermesinde önemli bireysel farklar görülmektedir.
Biyolojik etkenlerin yanında toplumsal özellikler genç ve
yetişkin ayrımları konusunda belirleyici olmaktadır.
Toplumumuzda evli olmak, askerliğini yapmış olmak,
ekonomik bağımsızlığını kazanmış olmak, bir iş veya
meslek sahibi olmak, ebeveyninden ayrı yaşamak,
üniversiteden mezun olmak veya seçimlerde oy kullanmak
başkaları tarafından “yetişkin” olarak algılanmayı
sağlayan değişimlerdir.
Ergenlik dönemine ilişkin değişiklikler nasıl
açıklanabilir?
Ergen davranışının büyük bir bölümü normal
gelişimin, büyümenin doğal sonucudur. Çocuk dünyaya ve
yaşam koşullarına, kendine özgü bir şekilde uyum
sağlamış olarak ergenliğe adım atar. Dingin ve durağan bir
“son çocukluk” dönemi yaşarken başkalarına bağımlıdır.
Karşı cinse ya hiç ilgi duymaz ya da çok az ilgi duyar.
Ailesinden duygusal destek bekler. Hayranlık duyduğu
kişilerin yargı ve düşüncelerine göre hareket eder.
Ergenlik döneminin sonunda ise hem duygusal olarak hem
fiziksel olarak evden ve ailesinden uzaklaşmaya, sosyal
ilişkilerini kendisi belirlemeye, kendi kararlarını vermeye
başlar. Çocukluğun yavaş ve düzenli gelişiminden sonra
hızlı ve düzensiz gelişimine geçilir.
Ergenlik dönemine adım atan birey nasıl davranır?
Ergenlik dönemine adım atan birey:
• Öncelikle yetenekleri, sosyal konumu, kişilik
özellikleri hakkında bilgi sahibi olmak ister.
• Yetiştiği ortamın değer yargılarını sürekli
sorgulamaya başlar. Bu sorgulamaların ardında
bu değer yargılarına karşı gelmekten çok,
kendine ve kendi yaş grubuna ne derece uygun
olduklarını belirleme ve değerlendirme amacı
vardır. Zihninde daha iyisini, daha uygun olanları
bulabileceğine ilişkin yaygın kanı vardır.
• Anne-babasının veya toplumun getirdiği birtakım
kısıtlama ve kurallara karşı çıkar. Aslında amacı
yıkıcı olmak değildir. Önceleri düşmanca gibi
görünen bu tavrından kısa sürede anlamsız
olduğu gerekçesiyle vazgeçer.
• Kendinden yeterince emin değildir. Kuşku,
endişe ve korkuları vardır. Aşırı duyarlıdır.
Yaşanan bu çalkantılı döneme rağmen çoğu genç
kendisi ve ailesi hakkında olumlu duygularla
ergenlikten çıkar. Ergenlik dönemi sonunda
hemcins ve karşı cinsten akranlarıyla yakın
ilişkiler kurabilecek ve sürdürebilecek duruma
gelmiştir. Birçok eğitsel ve mesleki olanaktan
yararlanmak için gerekli olan temel becerileri
kazanmıştır.
Kısaca ergenlik dönemi nasıl ifade edilebilir?
Sonuç olarak ifade etmek gerekirse, fırtına ve
stres kavramlarıyla karakterize edilen ergenlik duygusal
çatışma ve çelişkiler dönemi olarak değerlendirilmektedir.
Ergenliğin fiziksel, bilişsel, toplumsal ve duygusal
değişimleri hızlı ve sarsıcıdır. Bunlar ergenin toplumsal ve
cinsel kimliğini yeniden belirlemesine, yeni biçimlerde
düşünmesine, amaçlarını yeni bir derinlikte
değerlendirmesine, yaşamı üzerinde yeni sorumluluk ve
özgürlük kazanmasına yol açar. Ergenlik döneminde
verilen kararlar bireylerin yetişkinliğe geçiş yollarını
güçlü biçimde etkiler.
Ergenlik dönemi gelişim özellikleri arasında hangi
dönemler yer almaktadır
Ergenlik dönemi farklı gelişim özellikleri
açısından ele alınabilir. Bu gelişim özellikleri arasında;
• Fiziksel gelişim,
• Psikoseksüel gelişim,
• Bilişsel (zihinsel gelişim),
• Psikososyal gelişim,
• Ahlak gelişimi ve
• Duyuşsal gelişim dönemleri yer almaktadır.
Ergenlik döneminde büyüme ve gelişme nasıl
olmaktadır?
Büyüme ve gelişme ergenlik dönemi sonuna
kadar devam eder. Büyüme vücuttaki boy ve kilo artışı
gibi ölçülebilir değerlerle ilgilidir. Gelişme ise vücuttaki
yapı ve işleyişlerin olgunlaşması sonucu bazı biyolojik
işlevlerin kazanılmasını ifade eder. Büyüme ve gelişmede
bazı ortak özellikler görülür. Büyümenin yönü baştan
ayaklara doğrudur. Başka bir ifade ile çocuklukta önce baş
ve başa yakın organların gelişimi öne çıkar, sonra gelişme sırt, bel ve kalçalarda devam eder. Büyümenin merkezden
uç organlara doğru olması, büyüme ve gelişmenin gövde
ve ona yakın organlarda daha önce olduğunu gösterir.
Örneğin el ve parmakların olgunlaşması kolun büyüyüp
olgunlaşmasından sonra gerçekleşir.
Ergenlik döneminde ne tür fiziksel değişimler
gözlenir?
Ergenlikte el ve ayaklarla, kol ve bacaklar önce
büyür. Büyüme ve gelişmenin hızı ve miktarı ile zamanı
bireysel farklılık gösterir. Bazıları daha çabuk büyüyerek
ergenliğe akranlarından önce girerken, bazıları daha geç
girebilirler. Ancak yaşam koşullarındaki iyileşme,
beslenme olanakları, ebeveynlerin daha eğitimli olması
gibi nedenlerden dolayı günümüz çocukları yüzyıl önceki
çocuklara göre daha erken büluğa girmektedirler. Büyüme
ve gelişmede kalıtım, hormonlar ve beslenme etkilidir.
Sağlık durumu, coğrafi ve iklim koşulları da büyümeyi
etkileyen diğer faktörlerdendir.
Büluğ öncesinde büyüme ve gelişme nasıl
gerçekleşmektedir?
Kızlar için ortalama 10, erkekler için ortalama 12
yaş büluğ öncesi bedensel farklılaşmaların başladığı
yaşlardır. Bu yaşlarda kız ve erkek çocuklarda iştah artışı
görülür. Adeta vücut hızlı geçecek bir büyüme dönemine
hazırlık yapmaktadır. İştah artışı büluğ öncesinde biraz
kilo almaya yol açar. Kas, iskelet yapısı ve yağ
dokusundaki gelişmeler büluğda belirginleşir.
Büluğda boy olarak nasıl bir büyüme görülür?
Ergenliğin başlarında ergenin boyu yetişkinlikte
alacağı boyun %80’ine ulaşmıştır. Büluğda hızlı bir
büyüme görülür. Büluğa girdikten sonraki ilk iki ile dört
yıl sonra ergen, yetişkinlikte ulaşacağı boyun %99’una
erişir. Büluğ döneminde 12-13 yaşındaki kızlar aynı
yaştaki erkeklere oranla ortalama olarak daha uzun ve
kiloca daha ağırdırlar. 15 yaşlarından sonra durum tersine
döner ve erkeklerin boyu kızlardan daha uzun ve
ağırlıkları daha fazladır.
Büluğ çağında nasıl bir büyüme görülür.
Büluğ çağına girenlerde genellikle eşit olmayan
ve orantısız bir büyüme görülür. Çoğu ergende orantısız
organlar olduğu görülür. İlk önce kafa, eller ve ayaklar
yetişkin formuna ulaşır. Bunu bacaklar ve kollar takip
eder. En sonunda gövde tam büyüklüğüne ulaşır. Bu
eşitsiz büyümenin tipik bir sonucu olarak sakarlık ve
hantallık görülür. Kemik ve kas gelişiminin durmasına ve
beynin de esas olarak yeni bedene uyarlanmasına kadar
hareketlerde sakarlıklar ve kas kontrolünde sapmalar
görülebilir.
Büyüme Hızı Doruğu (BHD) nedir?
Ergenlikte büyümenin en hızlı olduğu duruma
“Büyüme Hızı Doruğu (BHD)” adı verilmektedir. Büyüme
hızının doruğa ulaşması kız çocuklarda ilk adet
kanamasından öncedir. Her ergen büyüme hızı doruğuna
farklı yaşlarda erişebilir. Kızlarda ilk adet kanamasından
sonra ortalama 6 cm. kadar boy uzaması görülür. Boy
uzaması kızlarda 16-18 yaşlarda, erkeklerde 18-20
yaşlarda durmaktadır. Erkek ergenler büyüme hızı
doruğuna kızlardan 18 ay sonra ulaşırlar. Bu 13-15 yaşlara
denk gelir. Ergenlik yıllarında kızlar ortalama 16
kilogram, erkekler ortalama 20 kilogram alır. Ergenlik
döneminin sonunda kızlar ortalama olarak erkeklerden 15
cm. kısa ve 10 kilogram daha hafiftirler. Aynı zamanda
kız ve erkek ergenlerin kendi aralarında da büyüme ve
gelişme açısından farklılıklar görülebilir.
Büluğda baştaki büyüme nasıl gerçekleşmektedir?
Baş, süt çocukluğunda vücudun yaklaşık dörtte
birini oluştururken, yetişkin bir insanın başı vücudunun
yaklaşık sekizde biridir. Baştaki büyüme ergenlikte
tamamlanır. Baştaki alın, çene, yanaklar, burun ve göz
gibi organların hepsi aynı zaman ve aynı hızda büyümez.
Önce burun, üst dişler ve alt çene belirgin bir hâl alır. Alın
genişler, gözlerin arası açılır. Elmacık kemikleri ortaya
çıkar. Deri çocukluğundaki yumuşaklığını kaybeder.
Saçlar yüzdeki görüntüyü tamamlayan en önemli
unsurdur. Kendi yüzü ve saçları ergenin ilgi odağını
oluşturur. Büluğ sırasındaki baştaki bu farklılaşma yüzde
simetrik olmayan bir görünüm ortaya çıkarır. Yüzün
çocukluğa özgü yumuşak ifadesi yerini ergene özgü yeni
bir ifadeye bırakır. Yüzdeki asimetrik görünüş baştaki
organların büyümelerini tamamlamaları ile sona erer.
Büluğda diğer organlardaki büyüme nasıl
gerçekleşmektedir?
Ergenliğin başlangıcında önce el ve ayaklar
yetişkin olduklarında alacakları büyüklüğe ulaşır. Kollar
ve daha sonra bacaklar uzar. Kolların vücuda göre önce
uzaması, kolla diğer organların boyları arasında
orantısızlık yaratır. Kas ve kemikler de aynı hızda
gelişmediğinden bedenin kontrol edilmesi başlangıçta güç
olabilir. Uzun boylu olma ergeni kambur durmaya
zorlayabilir. Büyümedeki hız, ergenin duruşuna,
hareketlerine ve bedeni istediği gibi kontrol etmesine
engel olabilir. Yüzde ve diğer organlardaki bu orantısız
büyüme ve gelişme büluğda görülen tamamen doğal bir
süreçtir. Büyüme tamamlandığında vücudun görünüşü ve
organların vücuda orantıları normale döner.
Ergenlerin vücutlarının görünüşüne dair düşünceleri
nasıldır?
İnsanlar her yaşta bedenlerinin nasıl göründüğü
hakkında bir kanıya sahiptirler. Vücut organlarının
boyutlarının ve biçimlerinin değiştiği büluğdaki büyüme
ve farklılaşma sürecinde ergenlerin vücutlarının
görünüşüne dair düşünceleri değişmeye başlar. Bu vücut
imgesi kazanma sürecinde ergenlerin çoğu yaşadıkları
kültürün “ideal vücut” olarak sunduğu modelin etkisinde
kalırlar. Bu ideal vücudun ölçüleri aile, akran grubu ve
toplum tarafından belirlenir. Bunun yanı sıra sinema,
televizyon, televizyon reklamları, internet, sosyal medya,
gazete, dergi gibi toplu iletişim araçlarında öne çıkarılan
ideal insan tiplerine ergenin ideal vücut imgesini
etkilemektedir. İdeal olanla kendi görünüşü arasında
uyuşmazlık ortaya çıktığında bunu kabul etmek ve kendi hakkında olumlu bir vücut imgesi geliştirmek ergenin
gelişim döneminde karşı karşıya kaldığı bir süreçtir
(Kulaksızoğlu, 2015).
Büluğun ikinci yarısında ergende nasıl bir
memnuniyetsizlik vardır?
Ergenliğin başlangıcı olan büluğun ikinci
yarısında daha çok bedenine karşı bir memnuniyetsizlik
vardır. Ergenlik boyunca vücut imgesi yerine oturmaya
başlar. Ergenler yüzün görünüşü, saçların şekli, boy ve
ağırlıkla ilgilenirler. Kendilerini daha beğenilir yapmak
için ayna önünde saatler geçirebilirler. Kızlar vücutlarının
görünüşünden erkeklere oranla daha fazla
memnuniyetsizdirler.
Beden imajının yerleşebilmesi için ergenin neye
ihtiyacı vardır?
Sivilceler ve akneler ergenin yüz imajını olumsuz
biçimde etkiler ve bu durum ergen için en önemli sorun
hâline gelebilir. Hızlı büyümenin sonucunda beden
imajının yerleşebilmesi için ergenin zamana ihtiyacı
vardır. El-kol hareketlerini düzenleyememe, sakarlık gibi
sonuçlar ergenin beden imajını etkileyen davranış
biçimlerindendir.
Ergenlik dönemi açısından yaşlara göre gelişim
özellikleri nelerdir?
Ergenlik kendi içinde aşamaları olan bir
dönemdir. Literatürde;
• Erken ergenlik,
• Orta ergenlik ve
• Geç ergenlik olarak üç evrede ele alınır.
Erken ergenlik nasıl açıklanabilir?
Erken ergenlik (12-14 yaş); erinlik (büluğpuberte)
bedensel gelişimin yaşandığı evredir. Bu evrede
boy uzaması, kilo artışı, iç organlarda gelişme ve bunlara
bağlı fiziksel kapasite artışı görülür. Bilişsel gelişme
sonucu somut düşüncenin yerini soyut düşüncenin alması
ve yetişkinlikteki cinsiyet özelliklerinin kazanılması bu
evrenin başlıca gelişimsel özelliklerindendir.
Orta ergenlik nasıl açıklanabilir?
Orta ergenlik (15-17 yaş) evresinde bedensel
gelişim büyük ölçüde tamamlanmıştır. Ergen daha çok
ruhsal alandaki gelişimsel sorunları çözmekle meşguldür.
Bu evrede arkadaş ilişkileri önem kazanır. Sosyal
alanlarda kendini ortaya koyma, anne-babayla çatışma,
ayrışma ve bireyleşme bu dönemin başlıca gelişimsel
özelliklerindendir. Karşı cinsle ilişkiler artar ve cinsel
kimlik gelişiminde ilerleme görülür.
Geç ergenlik nasıl açıklanabilir?
Geç ergenlik (18-21 yaş); ergenliğin son evresi
olup kimlik gelişiminin tamamlandığı ve kimlik
duygusunda bir bütünlüğe erişildiği aşamadır. Meslek
seçmek, yaşam biçimini belirlemek, karşı cinsle sevgiye
dayalı ilişkiler kurmak, felsefi, siyasi, dini görüşler
geliştirmek, bir gruba ait olabilmek, kendine özgü bir
değer sistemi edinmek kimliğin kazanılmasında rol
oynayan etkenlerdendir.
“Büluğa erme” nasıl açıklanabilir?
Genel olarak “büluğa erme” çocukluktan
ergenliğe geçişin bir işareti olarak kabul edilir. Farklı
iklim koşullarında yaşayan çocukların büluğa erme yaşları
farklıdır. Çocukluk döneminin sonlarında ve ergenlik
döneminin başlarında görülen boy artışı gençlik dönemine
geçişte önemli bir belirtidir. Kızlar azami boy uzunluğuna
16 yaş civarında ulaşırken erkeklerin boyu 18-20 yaşına
kadar uzayabilir.
Erinlik nasıl açıklanabilir?
Erinlik (büluğ, puberte) cinsiyet organlarının
olgunlaştığı ve üreme yeteneği kazandığı, nispeten daha
kısa süren fizyolojik değişim dönemine işaret eder.
Kızlarda ortalama 11-12 yaşlarda başlayan bu dönem altı
aydan daha uzun sürmezken, bu evreye ortalama 13
yaşlarında giren erkeklerde iki yıl ve daha uzun sürebilir.
Büluğ çağının getirdiği ani ve olağanüstü değişimlerin
nedeni nedir?
Büluğ çağının getirdiği ani ve olağanüstü
değişimlerin nedeni hormonların üretimindeki hızlı
artıştır. Hormonlar iç salgı bezlerinde muhafaza edilen
kimyasal maddelerdir. Başka şeylerin yanı sıra cinsel
organların ve cinsel karakterlerin gelişimini sağlarlar. Her
bir hormon belirli alanları uyarır ve gelişimini teşvik eder.
Örneğin, testosteron (erkeklik) hormonu doğrudan erkek
çocuklarda penisin, yüz kıllarının, beyindeki bazı
bölgelerin ve hatta omuz eklemlerindeki kıkırdakların
gelişimi üzerinde etkilidir. Kız çocuklarında ise dişil
hormonlar olan östrojen ve progesteron hormonları döl
yatağı (rahim), vajina ve göğüslerin gelişimine etki eder.
Büluğ çağına ilk giriş neyle karakterize olmuştur?
Büluğ (erinlik) çağına ilk giriş ani boy
uzamasıyla karakterize olmuştur. Bu dönemde kız ve
erkek çocuklar 5-12 cm arasında uzayabilirler. Büyüme
atılımından önce erkek çocuklar genellikle kız
çocuklardan yaklaşık %2 daha uzundur. Fakat kızlar büluğ
çağına erkek çocuklardan daha önce girdikleri için 11-13
yaş aralığında genellikle erkeklerden daha uzun, daha ağır
ve daha güçlüdürler. Zamanla her iki cins de büluğ çağını
tamamlayınca erkekler kızlardan daha iri olurlar.
Büluğ çağındaki büyüme atılımı nasıl açıklanabilir?
Büluğ çağındaki büyüme atılımı iskelet ve kas
yapısının çoğu yönü de dâhil olmak üzere bütün bedeni
etkiler. Bununla birlikte bu dönemde erkeklerin ve kızların
büyümesi birbirinden farklıdır. Erkeklerin omuzları göreli
olarak kızlarınkinden daha geniş, bacakları ve kolları
kızlarınkinden daha uzundur. Buna karşılık kızların da
leğen kemiği ve kalçaları büyür. Bunun nedeni doğum
yapma kabiliyetini arttırmaktır. Büluğ çağında, kızlarda
ayrıca karın, kalça bölgesinde yağ tabakası oluşur. Bu
daha sonra genç olacak kız çocuğuna, erkeklerden farklı
olarak, daha biçimli ve daha yuvarlak bir fizik yapısı
kazandıracaktır. Fakat ilk baştaki tombul görüntü, ergenin güçlü bir stres altına girmesine neden olabilir. Bu nedenle
bazı ergenler sıkı ve aç bırakan diyetler uygulayabilirler
bu da sağlık açısından ciddi tehditler oluşturur.
İnsanların cinsel olgunluğa ve yetişkin uzunluğuna
geçmişe göre daha hızlı ulaşmasının nedeni nedir?
İnsanlar genellikle yüzyıl önce olduğundan daha
uzun ve daha iridirler. Ayrıca cinsel olgunluğa ve yetişkin
uzunluğuna geçmişe göre daha hızlı ulaşmaktadırlar.
Bunun nedeni hayat standartlarının yükselmesi, sağlık ve
beslenme koşullarının iyileşmesidir. Örneğin, bugün 14
yaşında olan bir erkek çocuk 1800’lerde aynı yaşta olan
erkek çocuklardan yaklaşık 12 cm daha uzundur.
Ergenlik dönemi açısından cinsel gelişme ne şekilde
ortaya çıkmaktadır?
Kız ve erkeklerde büluğa girecekleri dönemden
yaklaşık bir buçuk yıl önce cinsel içerikli değişiklikler
başlar. Bu değişmeler kızlarda 10 yaşlarında, erkeklerde
11-12 yaşları civarında olmaktadır. Büluğ öncesi denen bu
dönemde karşı cinsle ve cinsel sembollerle ilgilenme, daha
kadınsı veya erkeksi tavırlar geliştirme gibi davranışlar
gözlenebilir. Boyca büyümenin doruğuna çıkması ile
büluğa erme, yaklaşık aynı zamanda olduğundan büluğ
öncesindeki ergende iştah artışı görülür. Ergen adeta hızlı
büyüme için gerekli olan protein ve enerjiyi
depolamaktadır. Ergenlikteki cinsel gelişme kız ve erkek
çocuklarda aynı zamanda ve aynı hızda olmaz.
Ergenin cinsel olgunluğa ne zaman erişmiş olduğu
kabul edilir?
Genel olarak üreme yeteneği kazanmış ergenin
cinsel olgunluğa erişmiş olduğu kabul edilir. Bunun
belirtileri arasında birincil ve ikincil cinsiyet özelliklerinin
gelişimi yer alır.
Büluğ (erinlik) çağının dışa vurumu nasıl görülür?
Büluğ (erinlik) çağının dışa vurumu;
• Birincil ve
• İkincil cins özelliklerin gelişimiyle görülür.
Birincil cins özellikleri nasıl açıklanabilir?
Birincil cins özellikleri cinsel organlarla ve
üremeyle doğrudan ilgilidir. Bu kız çocuklarında döl
yatağının (rahim), vajinanın ve yumurtalıkların gelişimini
içerir. Erkek çocuklarda ise birincil cins karakteristikleri
penisin büyümesini, prostat bezleri ile testislerin
gelişimini içerir.
İkincil cins özellikleri nasıl açıklanabilir?
İkincil cins özellikleri ise cinsleri birbirinden
ayıran fakat üremede doğrudan bir rolü bulunmayan
cinsiyete özgü bedensel özelliklerdir. Bu özellikler
arasında;
• Üreme organlarının büyümesi,
• Derideki değişiklikler (sivilceler),
• Kızlarda;
• Regl (aybaşı) kanamaları,
• Göğüs ve kalçaların gelişimi,
• Erkeklerde;
• Kıllanma,
• Kasların gelişimi,
• Ses değişikliği görülür.
Cinsiyet rolü nasıl gelişmektedir?
Cinsiyet rolü kadının ve erkeğin nasıl
düşüneceğini ve hissedeceğini belirleyen ve kısmen çevre
tarafından verilen bir roldür. Çoğu kültürde erkekler ve
kadınların farklılıkları, neleri yapıp neleri
yapamayacakları oldukça açık seçik olarak belirlenmiştir.
Anne-babanın çocuklarının cinsiyetlerine has davranışları
ödüllendirmeleri, bu davranışların çocuk küçük yaştayken
ayrımlaşmasını sağlar. Okul öncesi çağda ve son
çocuklukta çocuklar aynı cinsiyetteki akranları gibi olma
konusunda açık bir tercih yaparlar.
Cinsiyet açısından ergenlikteki arkadaş grubunun
etkisi nedir?
Akranların mahallede ve okulda aynı cinsten olan
arkadaşlarına erkeksi ve kadınsı rolleri “öğretmeleri” söz
konusudur. Ergenlikteki arkadaş grubunun onaylaması ve
onaylamaması, gösterilecek cinsel tavır ve tutum üzerinde
önemli bir güçtür. Akranlar kendi cinsiyetlerine uygun
davranışlar gösterenlerin bu davranışlarını onaylar veya
göstermeyenleri onaylamayarak onların uygun cinsel
davranışlar göstermelerine katkıda bulunur.
Cinsiyet rolünde “şema” kuramı neyi ifade eder?
Cinsiyet rolünde “şema” kuramına göre her
bireyde algılarına rehberlik eden ve onları düzenleyen
içsel bir “bilgi ağı” mevcuttur. Buna göre bireyin bilinci
ve davranışı, içsel bir dürtü tarafından cinsiyet temelli
sosyo kültürel standartlara ve kalıp yargılara uyum
sağlayabilmesi için yönlendirilir.
Cinsiyete, etnik kökene ve diğer gruplara ait bütün kalıp
yargılarımız kültürel değerlendirmelere ve öğrenmeye
bağlıdır. Gelişmiş ülkelerdeki kadın ve erkekler,
gelişmekte olan ülkelerdeki kadın ve erkeklere göre
kendilerini birbirlerine daha çok benzer algılamaktadırlar.
Cinsiyetler arasında eşitlik arttıkça kadın ve erkekler
arasında davranış farklılıkları azalmaktadır.
Erken olgunlaşmanın erkekler açısından gösterdiği
olumlu etkileri nelerdir?
Erken olgunlaşan erkeklerle ilgili araştırma
bulguları farklılık göstermekle birlikte bulguların çoğu
erken olgunlaşmanın etkilerinin genellikle olumlu
olduğunu göstermektedir. Geç olgunlaşan erkek ergenler
akranları yanında çocuk görünüşleri nedeniyle göze
battıkları hissine kapılabilmektedirler.
Erken olgunlaşan erkekler geç olgunlaşan akranlarına
oranla daha popüler ve okullarında da liderler olmaya
daha yakındırlar. Erken olgunlaşan erkekler genellikle
daha dengeli, daha sakin ve iyi huylu olmaktadırlar.
Sporlardaki üstünlükleri ve akranlarının onlara yönelik
takdir duyguları, özdeğer duygularının güçlenmesini
sağlamaktadır.
Erken olgunlaşmanın erkekler açısından gösterdiği
olumsuz etkileri nelerdir?
Erken olgunlaşmanın olumsuz sonuçları da
olabilmektedir. Sigara, alkol ve madde kullanımının yanı
sıra saldırganlık ve suça sürüklenme konusunda da daha
yüksek risk taşımaktadırlar. Bu olumsuz sonuçların nedeni
olarak erken olgunlaşan erkeklerin, devam eden gelişimin
ve temel yaşam deneyiminin kendilerine sağlayabileceği
duygusal ve zihinsel olgunluğa henüz erişememiş
olmalarıdır. Çünkü böyle çocuklar daha olgun ve yaşça
daha büyük gösterdiklerinden diğer insanlar, onlara
aslında sahip olmadıkları düzeyde bir karar verme yetisi,
algılama gücü ve liderlik yeteneği atfedebilirler. Henüz
hazır olmadıkları için başa çıkma şanslarının bulunmadığı
durumların içine sürüklenebilirler. Yaşça büyük
gösterdikleri için, kendilerinden yaşça büyük kimselerle
takılabilir ve duygusal ve zihinsel bakımdan başa
çıkamayacakları durumlara maruz kalabilirler.
Soyut işlemler dönemi nasıl açıklanabilir?
Piaget’nin bilişsel (zihinsel) gelişimin son
dönemi olarak nitelendirdiği bu aşama 11-12 yaştan
sonrasını içermektedir. Bu dönem biçimsel (formel)
işlemler dönemi olarak da adlandırılmaktadır.
Ergenlik döneminde ergen nasıl bir inanç
geliştirmiştir?
Ergenlik dönemindeki bireyler soyut düşünme
becerisinin de etkisiyle daha fazla kendilerine dönük
olmaya başlamıştır. Ergen bu dönemde diğerlerinin de
kendilerine ait düşünceleri, deneyimleri, bakış açıları
olduğunun bilincinde olarak iki tür inanç geliştirmektedir:
• Bunlardan ilki “hayali seyirci” olarak
adlandırılmaktadır. Bu kavram ergenin,
çevresindeki tüm insanların dikkatinin kendi
üzerinde olduğuna ilişkin inancını tanımlamak
için kullanılmaktadır.
• Ergenlik dönemine özgü bir diğer inanç türü
“kişisel efsane”dir. Bu kavram, ergenin sadece
kendisinin bu evrede olduğunu hissetmesi
nedeniyle kendi düşünce ve duygularını özel ve
biricik olarak görmesi biçiminde
açıklanmaktadır.
Sonuç olarak hayali seyirci, ergenin kendisinin herkesin
düşüncelerinin merkezî olduğuna inanmasına, kişisel
efsane ise ergenin kendi düşünce ve eylemlerinin biricik
olduğuna inanmasına yol açmaktadır.
Psikolojik sistemler neleri içerir?
Psikolojik sistemler, kişilik oluşumu ve ahlak
gelişimi gibi büyüme ve gelişmenin görünümlerini içerir.
Ergenlik ve genç yetişkinlik boyunca psikolojik dönüm
noktaları, davranışların ve işlevlerin kapsamlı
değerlendirilmesi için önemlidir.
Sigmund Freud’un geliştirdiği psikoseksüel gelişim
kuramı dönemlerinden genital dönem kısaca nasıl
açıklanabilir?
Genital dönemde (12-20 yaş) ergende hızlı bir
değişim görülmektedir. Cinsel duygular ortaya çıkarak
gencin ilgisi yetişkin cinselliğine yönelir. Bu dönemde
cinsel dürtülerde artma görülür. Cinsel ilgi kendi bedeni
ve ailesi dışındaki bireylere yönelir. Karşı cinse yakınlaşır.
Bu dönem sonunda birey cinsel olgunluğa erişir. Kimliğini
oluşturmuştur. Cinsellik dışında arkadaşlık, meslek
edinme, evlilik gibi konulara ilgi duyar. Genital dönem
başarı ile atlatılırsa birey kimliğini oluşturur ve üretken,
mutlu, anlamlı ilişkiler geliştirebilen biri hâline gelir.
Erikson’un “Kimlik Kazanmaya Karşı Kimlik
Karmaşası (11-17 Yaş)” (5. Aşama) kısaca nasıl
açıklanabilir?
Erikson’a göre ergenlik, genç bireyin kendini
tanımlama ve benlik saygısı üzerinde yoğunlaştığı
“yaşamsal bir kavşak noktası”dır. Erikson bu dönemi
yaşam döngüsünde özel bir görevin yerine getirilmesini
veya zorlayıcı bir girişimde bulunulmasını gerektiren bir
evre olarak görür. Ergenin bu kimlik arayışının sonucu ya
“kimlik kazanımı” ya da “kimlik bunalımı” olacaktır.
Kimlik doğumla birlikte ve temel güven duygusunun
gelişimiyle başlar. Ergenlik yıllarında kimlik üzerinde
yoğunlaşma daha bilinçli ve güçlü olur.
Benlik değeri nedir?
Benlik değeri; benliğin duygusal ve
değerlendirilebilir boyutudur. Anne-babanın ve
arkadaşlarının ergenle olan ilişkisi ergenin benlik değerine
katkıda bulunur.
Benlik saygısı nedir?
Benlik saygısı (öz saygı), bireyin benliğini
beğenme derecesidir. Benlik saygısı benliğin duygusal
yanıdır.
Kimlik bunalımı kısaca nasıl açıklanabilir?
Kimlik bunalımı, genel olarak ergenlik ve gençlik
yıllarında değişik yoğunluklarda yaşanan kimlik oluşumu
sancılarını ifade eder. Kimlik benlik imgelerinin denenip
sınandığı, seçildiği ve bütünselleştirildiği dinamik bir
süreçtir. Ergenin kimliği bu süreçte genelde kimlik
bunalımı aşamasından sonra netleşmektedir.
James Marcia’nın kimlik kategorileri nelerdir?
James Marcia, Erikson’un psikososyal gelişim
kuramı üzerine önemli araştırmalar yapmış ve insanların
kimlik kriziyle baş etmesinin belli başlı dört yolunu
tanımlamıştır:
• Kimlik kazanımı,
• Moratoryum,
• Mevcut kimliği benimseme,
• Kimlik dağılması.
Ahlak gelişimiyle ilgili kuramların en bilinenleri kime
aittir?
Ahlak gelişimiyle ilgili geliştirilen kuramların
arasında en bilinenleri Piaget ve Kohlberg’e ait olanlardır.
Piaget’in Ahlaki Gelişim Kuramı kısaca nasıl
açıklanabilir?
Piaget (1896-1980), çeşitli yaş grubundaki
çocuklarla çalışarak herhangi bir durumla karşı karşıya
kaldıklarında gösterdikleri ahlaki davranışları araştırmış
ve ahlaki gelişim dönemlerini;
• “Dışa bağımlı dönem” ve
• “Özerk dönem” olmak üzere iki farklı dönemde
tanımlamıştır.
Piaget’ye göre ahlak gelişimi özerklik evresinin devam
etmesidir, ancak bu gelişim ergenin bilişsel gelişimindeki
değişikliklerle biçimlenir.
50. Kohlberg’in Ahlaki Gelişim Kuramı kısaca nasıl
açıklanabilir?
Cevap: Kohlberg’in ahlak gelişimi alanına en önemli
katkısı ahlak gelişimini Piaget’in bilişsel gelişim alanında
ortaya koyduğu aşamalar üstüne kurmasıdır. Kohlberg’de
Piaget gibi kültürel sınırları aşan, doğal olan ve bilişsel
temele dayanan ahlak gelişimi evreleri üzerinde
durmuştur.
Kohlberg, ahlaki yapının ve ahlaki düşüncenin ergenlik ve
yetişkinliği de içine alan üç ayrı düzey ve altı evrede
oluştuğunu, her bir düzeyin diğer ikisi ile bağlantılı
olduğunu ileri sürmüştür.
Duygu nedir?
Duygu, doğal biçimde ortaya çıkan duygusal
tepkileri de içerisinde barındıran bir şeyi yapma eğilimi
olarak kabul edilmektedir.
Duyguya örnek olarak; sevme, beğenme, hoşlanma, mutlu
olma, kıskanma, alınma, gücenme, kızma gibi örnekler
verilebilir.
Tutku nedir?
Tutku ve ihtiras bir çeşit duygu durumudur ve
aşırı istek ve arzular “tutku” olarak isimlendirilir.
Duyuş nedir?
Duyuş, pozitif ya da negatif olması fark
etmeksizin duygusal durumun yönünü açıklayan bir
kavramdır
Heyecan nedir?
Heyecan, genellikle yoğun yaşanan, olumlu ya da
olumsuz duyguların organizmada durgun ve olağan
durumunu bozması olarak tanımlanır. Kısa süreli ve yoğun
olan, genellikle denetlenemeyen tepkilerdir.
Haz nedir?
Haz, bir güdünün doyumu sağlandığında ya da
bir amaca varıldığında yaşanan duygudur. Haz, bireye
mutluluk ve rahatlık verir
Elem nedir?
Elem, bireylerin ihtiyaçları karşılanmadığı ve
duyguları tatmin edilmediği zaman gergin ve mutsuz
olmalarıdır. Elem insanda gerilim yarattığı kişinin
kendisini ve karşısındakini üzdüğü veya zarara uğrattığı
için olumsuz bir duygudur.
Öfke nedir?
Öfke, herhangi bir isteğin engele uğramasından
dolayı ortaya çıkan olumsuz duygudur.
Kıskançlık nedir?
Kıskançlık, her yaşta görülebilen ve temel nedeni
üstün olma olan bir duygu hâli olarak tanımlanır. Sevgi ya
da herhangi bir şeyin paylaşılmasına katlanamama sonucu
duyulan his ve tepkilerdir.
Saldırganlık nedir?
Saldırganlık, çocuğun olumsuz duygularını
bastırmayıp çevresindeki eşyalara veya başkalarına zarar
vermesidir. Saldırganlık, engellenme duygusuna gösterilen
bir tepkidir.
Duygular kaç biçimde oluşur?
Duygular;
• Birincil duygusal tepkiler ve
• İkincil duygusal tepkiler olarak iki biçimde
oluşur.
Birincil duygusal tepkiler heyecanlanmada olur ve kısa
sürer. Ürkme, hiddetlenme ve çok sevinme esnasında
birincil duygusal tepkiler gösterilir.
İlk tepkinin yoğunluğu geçtikten sonra ikincil duygusal
tepkiler oluşur. Durumundan hoşnutsuzluk, kızgınlık veya
azalan korku, yorgunluk ve gevşeme ikincil duygusal
tepkilerdendir. İkincil duygusal tepkilerde bedende
halsizlik ve gevşemenin yanı sıra artan dikkat ve
muhakeme ile birey olup biteni yeniden değerlendirme
imkânına kavuşur.
Ergenlik döneminde yaşanan duygusal özellikler
nelerdir?
İlgili duygusal özellikler şöyle sıralanabilir?
• Duyguların yoğunluğunda artış,
• Duygulardaki istikrarsızlık,
• Karşı cinse ilgi,
• Sürekli hayal kurma,
• Yalnız kalma isteği,
• Ders çalışmaya karşı isteksizlik.
Gündüz rüyası nedir?
Ergen, hayal kurarak isteklerini kafasında
canlandırır. Hayaller bazen öyle çok abartılır ki ergen,
arkadaşlarını dinlerken derste ya da TV izlerken hayal kuruyor olabilir. Bu eylemin yoğun yaşanmasına
psikolojide “gündüz rüyası” da denir.
Ergenlik döneminde görülen sorunlar kaç grupta
toplanabilir?
Ergenlik döneminde görülen sorunlar;
• Ruhsal,
• Duygusal,
• Sosyal ve
• Cinsel sorunlar olmak üzere dört grupta
incelenebilir.
Bu dört grupta toplanan sorunlar aslında iç içedir. Bu
dönemde ergenin beden sağlığı kadar ruh sağlığı da
yerindedir. His ve heyecan hayatı değerli olan ergenin bu
durumundan yararlanarak kendini anlamasına ve güven
kazanmasına yardım edilmelidir.
Ergenlik dönemine adım atan bireyin özellikleri nelerdir?
Ergenlik dönemine adım atan birey: 1. Öncelikle yetenekleri, sosyal konumu, kişilik özellikleri hakkında bilgi sahibi olmak ister. 2. Yetiştiği ortamın değer yargılarını sürekli sorgulamaya başlar. Bu sorgulamaların ardında bu değer yargılarına karşı gelmekten çok, kendine ve kendi yaş grubuna ne derece uygun olduklarını belirleme ve değerlendirme amacı vardır. Zihninde daha iyisini, daha uygun olanları bulabileceğine ilişkin yaygın kanı vardır. 3. Anne-babasının veya toplumun getirdiği birtakım kısıtlama ve kurallara karşı çıkar. Aslında amacı yıkıcı olmak değildir. Önceleri düşmanca gibi görünen bu tavrından kısa sürede anlamsız olduğu gerekçesiyle vazgeçer. 4. Kendinden yeterince emin değildir. Kuşku, endişe ve korkuları vardır. Aşırı duyarlıdır
Ergenlik döneminde fiziksel gelişim nasıldır?
Ergenlikte el ve ayaklarla, kol ve bacaklar önce büyür. Büyüme ve gelişmenin hızı ve miktarı ile zamanı bireysel farklılık gösterir. Bazıları daha çabuk büyüyerek ergenliğe akranlarından önce girerken, bazıları daha geç girebilirler. Ancak yaşam koşullarındaki iyileşme, beslenme olanakları, ebeveynlerin daha eğitimli olması gibi nedenlerden dolayı günümüz çocukları yüzyıl önceki çocuklara göre daha erken büluğa girmektedirler. Büyüme ve gelişmede kalıtım, hormonlar ve beslenme etkilidir. Sağlık durumu, coğrafi ve iklim koşulları da büyümeyi etkileyen diğer faktörlerdendir
Büyüme hızı doruğu ne demektir?
Ergenlikte büyümenin en hızlı olduğu duruma “Büyüme Hızı Doruğu (BHD)” adı verilmektedir. Büyüme hızının doruğa ulaşması kız çocuklarda ilk adet kanamasından öncedir. Her ergen büyüme hızı doruğuna farklı yaşlarda erişebilir. Kızlarda ilk adet kanamasından sonra ortalama 6 cm. kadar boy uzaması görülür. Boy uzaması kızlarda 16-18 yaşlarda, erkeklerde 18-20 yaşlarda durmaktadır. Erkek ergenler büyüme hızı doruğuna kızlardan 18 ay sonra ulaşırlar. Bu 13-15 yaşlara denk gelir.
Büluğ çağına girenlerde büyüme nasıldır?
Büluğ çağına girenlerde genellikle eşit olmayan ve orantısız bir büyüme görülür. Çoğu ergende orantısız organlar olduğu görülür. İlk önce kafa, eller ve ayaklar yetişkin formuna ulaşır. Bunu bacaklar ve kollar takip eder. En sonunda gövde tam büyüklüğüne ulaşır. Bu eşitsiz büyümenin tipik bir sonucu olarak sakarlık ve hantallık görülür. Kemik ve kas gelişiminin durmasına ve beynin de esas olarak yeni bedene uyarlanmasına kadar hareketlerde sakarlıklar ve kas kontrolünde sapmalar görülebilir.
Ergenlik döneminde baştaki büyüme nasıldır?
Baş, süt çocukluğunda vücudun yaklaşık dörtte birini oluştururken, yetişkin bir insanın başı vücudunun yaklaşık sekizde biridir. Baştaki büyüme ergenlikte tamamlanır. Baştaki alın, çene, yanaklar, burun ve göz gibi organların hepsi aynı zaman ve aynı hızda büyü- mez. Önce burun, üst dişler ve alt çene belirgin bir hâl alır. Alın genişler, gözlerin arası açılır. Elmacık kemikleri ortaya çıkar. Deri çocukluğundaki yumuşaklığını kaybeder. Saç- lar yüzdeki görüntüyü tamamlayan en önemli unsurdur. Kendi yüzü ve saçları ergenin ilgi odağını oluşturur.
Erken ergenlik nedir?
Erken Ergenlik (12-14 yaş): Erinlik (büluğ-puberte) bedensel gelişimin yaşandığı evredir. Bu evrede boy uzaması, kilo artışı, iç organlarda gelişme ve bunlara bağlı fiziksel kapasite artışı görülür.
Orta ergenlik nasıl bir evredir?
Orta Ergenlik (15-17 yaş): Bu evrede bedensel gelişim büyük ölçüde tamamlanmıştır. Ergen daha çok ruhsal alandaki gelişimsel sorunları çözmekle meşguldür. Bu evrede arkadaş ilişkileri önem kazanır. Sosyal alanlarda kendini ortaya koyma, anne-babayla çatışma, ayrışma ve bireyleşme bu dönemin başlıca gelişimsel özelliklerindendir. Karşı cinsle iliş- kiler artar ve cinsel kimlik gelişiminde ilerleme görülür.
Geç ergenlik nasıl bir aşamadır?
Geç Ergenlik (18-21 yaş): Ergenliğin bu son evresi kimlik gelişiminin tamamlandığı ve kimlik duygusunda bir bütünlüğe erişildiği aşamadır. Meslek seçmek, yaşam biçimini belirlemek, karşı cinsle sevgiye dayalı ilişkiler kurmak, felsefi, siyasi, dini görüşler geliştirmek, bir gruba ait olabilmek, kendine özgü bir değer sistemi edinmek kimliğin kazanılmasında rol oynayan etkenlerdendir.
Ergenlikle erinlik arasındaki fark nedir?
Genel olarak “büluğa erme” çocukluktan ergenliğe geçişin bir işareti olarak kabul edilir. Farklı iklim koşullarında yaşayan çocukların büluğa erme yaşları farklıdır (Kulaksızoğ- lu, 2015).Çocukluk döneminin sonlarında ve ergenlik döneminin başlarında görülen boy artışı gençlik dönemine geçişte önemli bir belirtidir. Kızlar azami boy uzunluğuna 16 yaş civarında ulaşırken erkeklerin boyu 18-20 yaşına kadar uzayabilir. Erinlik (büluğ, puberte) cinsiyet organlarının olgunlaştığı ve üreme yeteneği kazandığı, nispeten daha kısa süren fizyolojik değişim dönemine işaret eder. Kızlarda ortalama 11-12 yaşlarda başlayan bu dönem altı aydan daha uzun sürmezken, bu evreye ortalama 13 yaşlarında giren erkeklerde iki yıl ve daha uzun sürebilir
Büluğ (erinlik) çağının dışa vurumunda birincil cins özellikler nelerdir?
Birincil cins özellikleri cinsel organlarla ve üremeyle doğrudan ilgilidir. Bu kız çocuklarında döl yatağının (rahim), vajinanın ve yumurtalıkların gelişimini içerir. Erkek çocuklarda ise birincil cins karakteristikleri penisin büyümesini, prostat bezleri ile testislerin gelişimini içerir.
Büluğ (erinlik) çağının dışa vurumunda ikincil cins özellikler nelerdir?
İkincil cins özellikleri ise cinsleri birbirinden ayıran fakat üremede doğrudan bir rolü bulunmayan cinsiyete özgü bedensel özelliklerdir. Bu özellikler arasında üreme organlarının büyümesi, derideki değişiklikler (sivilceler),kızlarda regl (aybaşı) kanamaları, göğüs ve kalçaların gelişimi, erkeklerde kıllanma, kasların gelişimi, ses değişikliği görülür.
Erken olgunlaşmanın olumsuz sonuçları nelerdir?
Erken olgunlaşmanın olumsuz sonuçları da olabilmektedir. Sigara, alkol ve madde kullanımının yanı sıra saldırganlık ve suça sürüklenme konusunda da daha yüksek risk taşımaktadırlar. Bu olumsuz sonuçların nedeni olarak erken olgunlaşan erkeklerin, devam eden gelişimin ve temel yaşam deneyiminin kendilerine sağlayabileceği duygusal ve zihinsel olgunluğa henüz erişememiş olmalarıdır. Çünkü böyle çocuklar daha olgun ve yaşça daha büyük gösterdiklerinden diğer insanlar, onlara aslında sahip olmadıkları dü- zeyde bir karar verme yetisi, algılama gücü ve liderlik yeteneği atfedebilirler. Henüz hazır olmadıkları için başa çıkma şanslarının bulunmadığı durumların içine sürüklenebilirler. Yaşça büyük gösterdikleri için, kendilerinden yaşça büyük kimselerle takılabilir ve duygusal ve zihinsel bakımdan başa çıkamayacakları durumlara maruz kalabilirler.
Soyut işlemler dönemi ne demektir?
Piaget’nin bilişsel (zihinsel) gelişimin son dönemi olarak nitelendirdiği bu aşama 11-12 yaştan sonrasını içermektedir. Bu dönem biçimsel (formel) işlemler dönemi olarak da adlandırılmaktadır. Ergenlik dönemi ile birlikte çocuk artık somut işlemler dönemindeki kazanımlarının üstüne yeni kazanımlar elde etmeye başlamakta ve bu ergenin daha üst düzeyde dengelere ulaşmasını mümkün kılmaktadır. Ergenin ve çocuğun düşünce süreçlerindeki en önemli fark, çocuğun düşüncesinin somut gerçeğe daha yakından bağlı olmasıdır. Ergenler çocuklara oranla kelime oyunları, atasözleri, mecazlar ve benzetmeler gibi daha yüksek soyut mantık gerektiren işleri daha kolay anlarlar. Ergenlikte kazanılan soyut düşünme yetisi gelişmiş bir akıl yürütmeye, toplumsal ve ideolojik konularda mantıksal süreçlere izin verir. Bu özellik ergenin daha çok kişiler arası ilişkiler, politika, felsefe, din, ahlak, daha fazla soyutlanma gerektiren arkadaşlık sadakat, demokrasi, hakkaniyet ve dürüstlük gibi konulara ilgi duymasıyla belirgin şekilde görülebilir.
Ergen benmerkezciliği nedir?
Ergenlik dönemindeki bireyler soyut düşünme becerisinin de etkisiyle daha fazla kendilerine dönük olmaya başlamıştır. Bunun bir sonucu olarak ergen, kendi düşüncelerini diğerlerinin düşüncelerinden ayırt edememektedir.
Sigmund Freud kişiliğin yapısını ve gelişimini açıklamak üzere geliştirdiği psikoseksüel gelişim kuramının dönemlerinden biri olan genital dönem nasıl bir dönemdir?
Genital Dönem: (12-20 yaş) Bu dönemde ergende hızlı bir değişim görülmektedir. Cinsel duygular ortaya çıkarak gencin ilgisi yetişkin cinselliğine yönelir. Her iki cinsiyette de cinsel hormonların artması sonucu gençler karşı cinsle yakın ilişkiler kurmaya başlar. Bu dönemde cinsel dürtülerde artma görülür. Cinsel ilgi kendi bedeni ve ailesi dışındaki bireylere yönelir. Karşı cinse yakınlaşır. Bu dönem sonunda birey cinsel olgunluğa erişir. Kimliğini oluşturmuştur. Cinsellik dışında arkadaşlık, meslek edinme, evlilik gibi konulara ilgi duyar. Ergen zihinsel olgunlaşma, olasılıklı düşünce, varsayımsal düşünce, göreceli düşünme gibi yetiler kazanmıştır. Ergen bu yetileri kullanmak ister, test eder, sınırlarını öğrenmek ister, risk alır. Ergenin anne babasıyla çatışması normaldir. Ergenin her şeyden kavga çıkarması, kişiliğinin sınırlarını oluşturmakta olduğu içindir. Arkadaşlık, sırdaş- lık, sadakat, vefa bu dönemde ergenler için oldukça önemlidir.
Erikson’un kuramının ergenlik dönemini kapsayan beşinci aşaması olan Kimlik Kazanmaya Karşı Kimlik Karmaşası nasıl bir dönemdir?
Erikson’un kuramının bebeklik ve çocukluk dönemlerine ilişkin bölümleri önceki ünitelerde verilmişti. Bu ünitede ergenlik dönemini kapsayan beşinci aşama ele alınacaktır. Aşama 5: Kimlik Kazanmaya Karşı Kimlik Karmaşası (11-17 Yaş): Erikson’a göre ergenlik, genç bireyin kendini tanımlama ve benlik saygısı üzerinde yoğunlaştığı “yaşamsal bir kavşak noktası”dır. Erikson bu dönemi yaşam döngüsünde özel bir görevin yerine getirilmesini veya zorlayıcı bir girişimde bulunulmasını gerektiren bir evre olarak görür. Ergenin bu kimlik arayışının sonucu ya “kimlik kazanımı” ya da “kimlik bunalımı” olacaktır. Kimlik doğumla birlikte ve temel güven duygusunun gelişimiyle başlar. Ergenlik yıllarında kimlik üzerinde yoğunlaşma daha bilinçli ve güçlü olur. Erikson’a göre kimlik geişimi bazı aşamalar sonucu gelişir. Birinci aşamada ergenler çocuksu rollerinden uzaklaşarak “ben kimim” sorusuna kendilerine uygun, tatmin edici bir yanıt bulma arayışı içine girerler. Bu yoğun arayış sürecinde çeşitli kimlikler deneyebilirler, farklı rollere ve çeşitli ilişkilere girip çıkarak deneyim kazanmaya çalışırlar. İkinci aşama deneme yanılma yoluyla kendini arama ve keşfetmeye çalışma sürecidir. Bazıları yeterince olgunlaşmamış bir benliğe sığınırken bazıları da iyice oturmuş bir kimlik kazanmada geç kalırlar. Sağlam bir temel kazanmada başarısız olur, yetersiz kalırlarsa umutsuzluk ve çökkünlük (depresyon) yaşayabilirler. Bu duygular ve buna eklenecek aşağılık duygusu “kimlik dağılması”nın belirtileridir.
Kimlik bunalımı nedir?
Kimlik bunalımı, genel olarak ergenlik ve gençlik yıllarında değişik yoğunluklarda yaşanan kimlik oluşumu sancılarını ifade eder. Kimlik benlik imgelerinin denenip sınandığı, seçildiği ve bütünselleştirildiği dinamik bir süreçtir. Ergenin kimliği bu süreçte genelde kimlik bunalımı aşamasından sonra netleşmektedir. Bunalım kısa bir süre içinde önemli ve anlamlı görüş açısı değişimleri ve dönüşümleri içeren duygusal ve zihinsel bir stres durumudur.
James Marcia'ya göre insanların kimlik kriziyle baş etmesinin belli başlı yolları nelerdir?
James Marcia, Erikson’un psikososyal gelişim kuramı üzerine önemli araştırmalar yapmış ve insanların kimlik kriziyle baş etmesinin belli başlı dört yolunu tanımlamıştır. Bunlar: a. Kimlik kazanımı b. Moratoryum c. Mevcut kimliği benimseme d. Kimlik dağılması
Kimlik Dağılması nedir?
Kimlik Dağılması: Kimlik dağılması yaşayan insanlar, ciddi bir karar ve yönelim yoksunluğunun acısını çeker. Her ne kadar bir kimlik krizinden geçseler de bunu hiçbir zaman çözemezler. Onlar, ne kişisel ideolojileri ne de kariyer seçimleri konusunda kesin kararlar alamaz. Bu insanlar düşük öz güven ve karar yoksunluğuyla karakterize olma eğilimindedir. Örneğin bu tür kişi herhangi bir yerde, hiçbir zaman, birkaç aydan fazla kalmayan ve herhangi bir ciddi bağlanmaya direnen bir gezgin olabilir.
Moratoryum ne demektir?
Moratoryum: Moratoryum kategorisi kimlik krizleri boyunca yoğun kaygı yaşayan ancak kişisel değerleri ya da bir kariyer seçimi konusunda bir karar almayan kişileri kapsar. Bununla beraber moratoryum insanları bu sorunları çözmek için sürekli ve yoğun bir mücadele içindedirler. Karar alma sorunundan kaçınmak yerine sürekli olarak bundan söz ederler. Onlar neye inanmaları ve ne yapmaları konusunda güçlü ve çatışan duygularla karakterize olur. Moratoryum insanları birçok ciddi ama henüz çözülmemiş sorunlara sahip olma eğilimindedir.
Piaget'e göre ahlaki gelişim dönemleri kaça ayrılır?
Piaget (1896-1980), çeşitli yaş grubundaki çocuklarla çalışarak herhangi bir durumla karşı karşıya kaldıklarında gösterdikleri ahlaki davranışları araştırmış ve ahlaki gelişim dönemlerini; “dışa bağımlı dönem” ve “özerk dönem” olmak üzere iki farklı dönemde tanımlamıştır.
Kohlberg’in Ahlaki Gelişim Kuramı nedir?
Piaget’nin on iki yaşındaki çocuklarla olan çalışmasını on altı yaşındaki gençlere doğru uzatan Kohlberg, bir bireyin ergenlik atılımıyla cinsel davranış ve dükkândan mal aşırma gibi onaylanmayan eylemlerle ilgili gittikçe artan birtakım ahlaki ikilemlerle yüz yüze geldiğini kabul etmektedir. Kohlberg’in ahlak gelişimi alanına en önemli katkısı ahlak gelişimini Piaget’in bilişsel gelişim alanında ortaya koyduğu aşamalar üstüne kurmasıdır. Kohlberg’de Piaget gibi kültürel sınırları aşan, doğal olan ve bilişsel temele dayanan ahlak gelişimi evreleri üzerinde durmuştur.
Ergenlik döneminde görülen sorunlar nelerdir?
Ergenin toplumsal uyum sürecinde yaşadığı zorluklar şiddetli, sürekli ve kişiliğini engelleyici ise bazı davranış bozuklukları görülebilir. Ergenlik çağı orta ve lise dönemini kapsadığı için davranış bozukluklarının çoğu (özellikle başlangıcı) okula uyum sorunları olarak görülür. Derslere girmeme, okul kurallarına uymama, okulda kavga çıkarma görü- lebilir. Bu dönemde yaşanan sorunlar üç başlık altında incelenebilir. Bunlar: 1. Maddenin kötüye kullanımı, 2. İçe yönelim bozuklukları, 3. Dışa yönelim bozukluklarıdır.
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 7 Gün önce comment 11 visibility 17797
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Kayıt Yenileme Duyurusu
date_range 7 Ekim 2024 Pazartesi comment 1 visibility 1155
-
2024-2025 YKS Ek Yerleştirme İle Yerleşen Adayların Çevrimiçi (Online) Başvuru ve Kayıt Duyurusu
date_range 24 Eylül 2024 Salı comment 1 visibility 613
-
Çıkmış Soruları Gönder Para Kazan!
date_range 10 Eylül 2024 Salı comment 5 visibility 2738
-
2023-2024 Öğretim Yılı Yaz Okulu Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 27 Ağustos 2024 Salı comment 0 visibility 905
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25566
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14502
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12507
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12495
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10421