Temel Sağlık Hizmetleri Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim

Hastalık Belirtilerini Gözlemleme, Takip Etme Ve İlk Önlemler

1. Soru

Dünya Sağlık Örgütü'nün yaptığı sağlık tanımı nasıldır?

Cevap

Dünya Sağlık Örgütüne göre sağlık; yalnız hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir.


2. Soru

Hastalık nedir?

Cevap

Hastalık veya rahatsızlık; beden veya zihinde meydana gelen ve görev bozukluğuna yol açan belirli bir anormal duruma verilen isimdir. Türk Dil Kurumuna göre, "hastalık"; "Organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla sağlığın bozulması durumu, rahatsızlık, çor, dert, sayrılık, illet, maraz, maraza, esenlik karşıtı"dır.


3. Soru

İnsan, hayvan ve bitkileri etkileyen bilim dallarına verilen isimler nelerdir?

Cevap

İnsan hastalıkları ve bunların tedavisiyle ilgilenen bilim dalı tıptır. Birçok benzer durum ve süreçler hayvanları da etkilemektedir; hayvanları etkileyen hastalıkları inceleyen bilim dalı veteriner hekimliğidir. Hayvanlar ve insanlar dışında, her organizma gibi, bitkiler enfeksiyon, besin yetersizliği veya mutasyonlar gibi çeşitli durumlardan etkilenip zarar görebilirler. Bitkileri etkileyen hastalıkları inceleyen bilim dalı bitki patolojisidir.


4. Soru

Modern tıpta hastalıklar nelere bağlı olarak ortaya çıkıp tanınabilmektedir?

Cevap

Modern tıpta hastalıklar, bulaşıcılığa bağlı (enfeksiyon), yaşlanma ve harabiyete bağlı (dejenerasyon), travmaya bağlı (travmatik), ruhsal değişikliklere bağlı (psikolojik), tümöre bağlı (tümoral), bağışıklık sistemindeki bozulmaya bağlı (enflamatuvar), metabolizmadaki değişikliklerine bağlı (metabolik) ve nesilden nesile geçişe bağlı (kalıtsal veya genetik) olmak üzere ayrılarak daha kolay tanınabilmekte ve tedavi edilebilmektedir.


5. Soru

En sık görülen hastalık belirtileri nelerdir?

Cevap

En sık görülen hastalık belirtileri; 

  • Ağrı

  • Ateş

  • Halsizlik ve yorgunluk

  • Kilo kaybı

  • İştahsızlık

  • Kilo alımı

  • Ağız kuruluğu

  • Öksürük

  • Hapşırık

  • Nefes darlığı

  • Titreme

  • Morarma

  • Uykusuzluk

  • Fazla uyuma

  • İdrarı tutamama

  • Gayta tutamama

  • Yürüyememe

  • Dengesizlik

  • Konuşamama

  • Bilinç kaybı

  • Kasılma

  • Kusma-Bulantı

  • Baş dönmesi

  • Kulak çınlaması

  • Terleme

  • Şişme-ödem

  • Çarpıntı


6. Soru

Bulaşıcı hastalıkların genel belirtileri nelerdir?

Cevap

Enfeksiyon (Bulaşıcı) hastalıkların en sık görülen genel belirtileri:

  • Ateş,

  • Hâlsizlik, iştahsızlık,

  • Kilo kaybı,

  • Deri döküntüleri ve

  • Ağrılardır.


7. Soru

Üst solunum sistemi hastalıkları ve bunların genel belirtileri nelerdir?

Cevap

Üst solunun yolunda; nezle, grip, larenjit, farenjit, rinit gibi hastalıklar; ateş, boğaz ağrısı, boğaz kaşıntısı, yutma güçlüğü, bulantı, burun, akıntısı-tıkanıklık, öksürük, ses kısıklığı, iştahsızlık, genel vücut ağrısı, hapşırma, burun kanaması, baş ağrısı, büyümüş lenf bezleri gibi belirtilerle görülebilir.


8. Soru

Alt solunum sistemi hastalıkları ve bunların genel belirtileri nelerdir?

Cevap

Alt solunum yollarında; bronşit, astım, zature, akciğer tümörleri, apseler gibi, hastalıklar halsizlik, kilo kaybı, balgam, ateş, kan tükürme (hemoptizi), göğüste yanma, solunum sıkıntısı, öksürük, soluk renk, ıslık şeklinde solunum, çomak parmak, paslı dil, gece terlemesi, çarpıntı tansiyon düşüklüğü gibi farklı belirtilerle görülebilir.


9. Soru

Dolaşım sistemi ve kan hastalıklarının genel belirtileri nelerdir?

Cevap

Kol-bacak damar hastalıkları, kan hastalıkları (lösemi, lenfoma, anemi, pıhtılaşma bozuklukları bu sistemin en sık görülen hastalıklarıdır. Bunların belirtileri şu şekilde olabilir;

Kalp, kalp-damar, kalp-kapak, doğuştan kalp hastalıkları belirtileri,

Özellikle gece ortaya çıkan solunum sıkıntısı (dispne), ancak otururken uyuyabilme (ortopne), öksürük, balgam, çarpıntı, terleme, bacak ödemi, karaciğer ve dalak büyümesi, gece idrara sık çıkma, yorgunluk, yüzde renk değişikliği, sıcak basması, baş ağrısı, iştahsızlık, uykusuzluk, nabız düzensizliği, bulantı, kusma, fiziki gelişme geriliği, bayılma olarak sıralanabilir.

Kan basıncı değişiklikleri belirtileri ise;

Baş ağrısı, yorgunluk, ense ağrısı, çarpıntı, unutkanlık, kulak çınlaması, gözde noktalanma, bayılma, renk değişikliği, baş dönmesi, bulantı, kusma, koma’ dır.

Periferik (kol-bacak damar) hastalıkları;

Yorgunluk, tüy dökülmesi, renk ve ısı değişikliği, uyuşma, karıncalanma, hissizlik, ağrı, nabız alınamaması, ödem, yaralar, ateş belirtileri ile seyredebilir.

Kan hastalıkları;

Ateş, halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı, iştahsızlık, kanamalar, karın ağrısı, lenf bezlerinde büyüme, diş eti bozuklukları, çarpıntı, terleme, nefes darlığı, tırnaklarda çabuk kırılma, baş dönmesi, sarılık, gece terlemesi belirtilerini gösterebilir.


10. Soru

Sindirim sistemi hastalıklarının genel belirtileri nelerdir?

Cevap

Sindirim sistemi, yemek borusu, mide, ince ve kalın barsaklar, karaciğer ve safra yolları ve pankreastan oluşmuştur.

Yemek borusu hastalıkları;

Bulantı olmadan mide içeriğinin ağza gelmesi (regurjitasyon), yutma güçlüğü, göğüs arkası ağrı, kilo kaybı, ses kısıklığı, öksürük ile,

Mide hastalıkları;

Bulantı, kusma, şişkinlik, kanama, kilo kaybı, ağrı, iştahsızlık, geğirme, kansızlık ile,

İnce ve kalın barsak hastalıkları;

Ağrı, kramp, ishal, kabızlık, kitle, kilo kaybı, kansızlık, bulantı, kusma, sarılık, hafif ateş ile,

Karaciğer ve safra yolları;

Erkeklerde meme başı büyümesi (jinekomasti), dalak büyüklüğü, parmak şekil bozukluğu (dupuytren kontraktürü), asit, varis, portal hipertansiyon, anemi, güçsüzlük, diabet, bulantı, kusma, sarılık, çarpıntı, geğirme, Murphy belirtisi (sağ kosta altı derin palpe edilirken hastadan bu esnada nefes alması istendiğinde, ani oluşan ağrıdan nefes alamaz) ile seyreder.


11. Soru

Endokrin sistemi hastalıklarının genel belirtileri nelerdir?

Cevap

Endokrin sistemi, hipofiz, tiroid, paratiroid, pankreas ve sürrenal bezlerden oluşur. Bu organların hastalıklarında; çok su içme (polidipsi), çok idrara çıkma (poliüri), iştahsızlık, bilinç değişikliği, karaciğer ve dalakta büyüme, çok uzun boy veya cücelik, burun kanadında-dilde büyüme, alt çene ve el, ayak büyüklüğü, kifoz, baş ağrısı, görme bozukluğu, terleme, çarpıntı, ishal, uykusuzluk ve sinirlilik, ellerde titreme, ishal-kabızlık, kilo alma, kilo verme, kasılma, kramp, gözlerin öne doğru çıkması (ekzoftalmi), anemi, saçlarda dökülme, karın ağrısı, hipo-hipertansiyon, hormonal değişiklikler, ciltte kuruma, konsantrasyon değişikliği, bayılma, pigmentasyonda artış, dalgınlık, yüzde aydede görünümü, şişmanlık, kısırlık görülebilir.


12. Soru

Sinir sistemi hastalıklarının genel belirtileri nelerdir?

Cevap

Sinir sistemi iki beyin lobundan, beyincik, omurilik ve omurilikten çıkan sinirlerden oluşur. Bu bölgenin hastalıkları damar hastalıkları, enfeksiyon, tümör, kalıtsal hastalıklar, bağışılık sistemi hastalıkları şeklinde olup, tutulan yere göre belirti verir.

Kişilik ve davranış değişiklikleri, duyu ve motor bozukluklar, yürüme bozuklukları, nöbetler, denge bozuklukları, görme bozuklukları, baş dönmesi, bulantı kusma, yürüyememe, kaslarda gerginlik ve kramplar, titreme, bellek bozuklukları, yutma bozuklukları, idrar kaçırma, baş ağrısı, felçler görülebilir.


13. Soru

Genito-üriner sistem hastalıklarının genel belirtileri nelerdir?

Cevap

Bu sistem, kadın ve erkek genital sistemlerinden ve boşaltım sisteminden (böbrek, idrar yolları ve mesane) oluşur.

Boşaltım sistemi hastalıklarında, kanlı idrar, idrar yapamama, idrar kaçırma, ödem, tansiyon, halsizlik, yorgunluk görülebilir.

Kadın ve erkek genital sistemi hastalıklarında, yorgunluk, halsizlik, kısırlık, ağrılar, idrar yapma bozukluğu, bulantı, kilo kaybı, kanama, akıntı görülebilir.


14. Soru

Hastalık belirtilerini takip yöntemleri nelerdir?

Cevap

Hastalıklar ani ortaya çıkan (akut) hastalıklar ve uzun yıllar boyunca seyreden (kronik) hastalıklar olmak üzere sınıflandırılabilir. Mikrobik hastalıklar, nezle, grip, sıcak çarpması, menenjit, damar tıkanmaları akut hastalıklar iken, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, felç, kalp hastalığı, romatizma gibi hastalıklar kronik hastalıklardır. Akut hastalıklar ilk tanılarını ortaya çıkan belirtiler üzerinden hastane ve benzeri sağlık kuruluşlarında alırken, aynı belirtiler veya eklenen yeni belirtilerin hastalık üzerindeki etkileri, aile sağlığı merkezleri veya hastanelerin poliklinik veya kliniklerinde takip edilir. Hastalık belirtilerinin seyri, veri tabanları, elle veya bilgisayarla doldurulan formlar, dosyalar, sağlık karneleri gibi yöntemlerle takip edilir. En iyi takip yöntemi sayısal ölçüm tekniğidir. Sayısal olarak ölçüm yapılamayan durumlarda ölçeker (skala) kullanılır.


15. Soru

Tansiyon nedir? Nasıl ifade edilir? Açıklayınız.

Cevap

Tansiyonu kısaca kan basıncı olarak tanımlayabiliriz. Damarlarınızdaki kan, dolaşım sırasında bir basınç oluşturur. Bu basınç alınan gıda, yapılan iş ve harcanan güçle bağlantılı olarak gün içinde küçük değişiklikler gösterebilir.

Kan basıncı (veya tansiyon) iki ölçümle ifade edilir:

  • Sistolik basınç (büyük tansiyon)

  • Diyastolik basınç (küçük tansiyon)

Tansiyon düzeyinin sayısal olarak ifade edilmesini sağlayan aletlere tansiyon aleti adı verilir. Günümüzde kullanılan aletler havalı, cıvalı ve elektronik cihazlar olarak ayrılabilir. Tansiyon ölçen aletlere sfigmomanometre denir. Tansiyon ölçümü sırasında kalp atışlarının dinlenmesini sağlayan aletin adı da steteskop'tur.


16. Soru

Tansiyon nasıl ölçülür? 10 adımda açıklayınız.

Cevap
  1. Hasta, kan basıncı ölçümünden yarım saat önce egzersizden kaçınmalı, birşey yememeli, kafein almamalı ve sigara içmemelidir. Hasta en az 5 dakika istirahat etmelidir.

  2. Ölçüm yapılacak kişinin kolundaki kıyafet omza kadar sıyrılmalı ve kıyafetin kolu sıkmamasına özen gösterilmelidir, kolu sıkıyorsa çıkarılmalıdır. Tansiyon aletinin kola sarılan kısmına "manşon" denir. Manşon kalple aynı hizada, dirsek çizgisinin bir-iki parmak üzerinden sarılır.

  3. Tansiyon ölçümü sırasında kişi en az 5 dakika süreyle ve sırtı arkaya dayalı şekilde otururken, ölçüm yapılacak kol da dirsek çukuru göğüs hizasında olacak şekilde alttan destekleniyor durumda olmalıdır, yani tansiyon ölçülürken kol havada tutulmamalıdır.

  4. Manşon sarıldıktan sonra steteskop kulağa takılır. Steteskopun sesleri alan kısmına "steteskopun diyaframı" denir. Diyafram dirsek çukurunda gövdeye yakın tarafa yerleştirilir. Sesin duyulduğu damar brakiyal damar olup, bu hizadan geçer.

  5. Manşon şişirilir. Buradaki amaç, manşon içindeki hava basıncının, damarlar içindeki basıncı yenmesidir. Dolayısıyla nabız ya da herhangi bir ses alınabilen "sessiz" sahaya ulaşana kadar şişirilir. Manşon yaklaşık 180 mm. Hg'ya kadar şişirilir.

  6. Daha sonra yavaş yavaş hava boşaltılmaya başlanır. Bu arada dikkat ve gözler basınç göstergesindedir. Önerilen saniyede 2mm hızla basıncı düşürmektir. Basınç düşerken nabız atışlarının ilk duyulduğu basınç değeri "sistolik basınç" ya da "büyük tansiyon" denilen basınçtır. Basınç düşürülmeye devam edilir. Seslerin kaybolduğu son nokta “küçük tansiyon”dur (diyastolik basınç). Yani seslerin ilk ve son duyulduğu basınçlar kişinin önce büyük sonra küçük tansiyonununu verir.

  7. Tansiyonu ölçülecek kişilerde başlangıçta her iki koldan da ölçmek gereklidir. Hangi koldan okunan değer yüksekse, takip de artık hep o koldan yapılmalıdır.

  8. Kol atardamarlarının sorunlu olduğu hastalıklarda tansiyonun ölçüleceği kolla dikkatli olunmalıdır. Meme kanseri gibi koltuk altı bölgesinde cerrahi girişim yapılmış hastalarda o taraftaki kolun ve böbrek yetersizliği nedeniyle hemodiyalize girmekte olan hastalarda da fistül bulunan kolun, tansiyon ölçümü için kullanılmaması gerekir.

  9. Tansiyon takibinde ölçümlerin günün değişik saatlerini ve koşullarını içine alacak şekilde yapılması gereklidir. Sigara içmek, yemek yemiş olmak, kahve ilk 30-60 dakikalık dönemde tansiyonu artırıcı yönde etki yapabilir.

  10. İlk ölçümde hipertansiyon tanısı koymaktan kaçınılmalıdır. Sistolik kan basıncı, gün boyunca 100 mm Hg'ya kadar değişkenlik gösterebilir. Bu nedenle hipertansiyon tanısı koymadan veya tedaviye başlamadan önce, değişik zamanlarda en az 2 kez daha ölçülmelidir.

     

17. Soru

Kan basıncını ölçerken yapılan hatalar nelerdir?

Cevap

Kan basıncını ölçerken yapılan hatalar:

  1. Bacak bacak üstüne atma

  2. Kolun gergin olması

  3. Dirsek çukurunun kalp hizasının altında olması

  4. Manşetin çok uzun olması

  5. Manşetin kısa olması

  6. Manşetin gevşek sarılması

  7. Manşetin yavaş şişirilmesi

  8. Manşetin fazla şişirilmesi

  9. Manşetin havasının çok yavaş boşaltılması

  10. Manşetin havasının çok hızlı boşaltılması

  11. Steteskopun çan kısmının iyi tutulmaması


18. Soru

Nabız nedir? Ölçümü nasıl yapılır?

Cevap

Nabız, kalbin 1 dakika içinde kaç kere kasıldığının göstergesidir. Kalp her kasılmasıyla bir miktar kanı atardamarlara fırlatır ve damarların esneyebilme özelliğinden dolayı atardamarlarda buna bağlı bir genişleme olur. Damar duvarı bu genişlemenin ardından tekrar eski durumuna döner, ardından bir sonraki atım ile yeni bir basınç dalgası ile tekrar genişler ve bu böyle devam eder gider. İşte bu genişleme, el bileği, dirsek içi, kasık, şakak, ayak bileği gibi damarların yüzeysel seyrettiği yerlerde nabız dalgası olarak hissedilir.

Nabız bize hem kalp hızı hakkında bilgi verirken, hem de kalbin düzenli çalışıp çalışmadığı, yani ritmi hakkında da bilgi verir. Nabız bölgelerinde birinci ve ikinci el parmak uçları ile yavaşça bastırarak nabız dalgasını aranır. Önce düzenli ve ritmik olup olmadığına daha sonra ise 1 dakika içindeki sayısına bakılır.


19. Soru

Vücut ısısını etkileyen faktörler nelerdir?

Cevap

Vücut ısısı gün içerisinde değişim gösterebilir. Yaş, fiziksel aktivite, hormonal faktörler, günlük ısı döngüsü, stres, çevre ısısı ve beslenme, uyku hali, kanama ve bazı ilaçlar vücut ısısını etkileyebilir.


20. Soru

Ateş ölçümü için kullanılan gereçlere ne denir? Çeşitleri nelerdir?

Cevap

Ateş ölçümü için kullanılan gereçlere ısıölçer veya termometre adı verilir. Termometreler civalı, elektronik, ısıya dayanıklı bant ve timpanik olmak üzere farklı şekillerde olabilir.


21. Soru

Ateş ölçümü sırasında dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

Cevap

Ateş ölçümü sırasında dikkat edilecek şeyler şunlardır.

  1. Derece göz hizasında - yatay olarak, parmaklar arasında tutulur, gerekirse hafifçe öne-arkaya hareket ettirilerek civanın yeri belirlenir.

  2. 35°C altında olmalıdır, bunun için civalı kısım aşağı gelecek şekilde termometre üst taraftan sıkıca tutulur ve el bilekten sallanarak civanın düşmesi sağlanır.

  3. Cam termometre kırıldığında açığa çıkan civanın çevreye zarar verdiğini unutmadan uygun bir kaba alıp, toplama yerine teslim edilir.


22. Soru

Solunum nedir? Solumuna yardımcı organlar hangileridir?

Cevap

Vücudun enerji elde etmek için havadan oksijeni alarak vücuda zararlı olan karbondioksiti havaya geri vermesi olayına solunum denir. Solunum, solunum organlarıyla yapılır. Bu organlar; burun, yutak, gırtlak, soluk borusu, bronş ve bronşcuklar, akciğerlerdir.


23. Soru

Solunum sırasında vücutta sırasıyla neler gerçekleşmektedir?

Cevap

Solunum için;

  1. Soluk aldığımızda göğüs kafesimiz genişler.

  2. Diyafram düzleşir.

  3. Akciğerlerimize hava girer ve genişler.

  4. Soluk verdiğimizde göğüs kafesimiz daralır.

  5. Diyafram kubbeleşir.

  6. Akciğerlerimizden hava çıkar ve daralır.


24. Soru

Sağlıklı bir bireyde soluk alıp verme sayısı dakikada kaçtır?

Cevap

Sağlıklı insanda soluk alıp verme sayısı dakikada 12 – 16'dır.


25. Soru

Solunum sıklığını etkileyen faktörler nelerdir?

Cevap

Yaş, nabız, vücut ısısı, ağrı, sigara, vücut pozisyonu, ilaçlar, beyin travması, anemi, pnömotoraks, egzersiz, heyecan, korku, sevinç ve ağır yük solunum sıklığını etkiler.


26. Soru

Kan şekerinin normal değerleri nedir?

Cevap

Normal değerleri 70-110 (mg/dl) arasındadır.


27. Soru

Kan şekerinin düşmesine ve yükselmesine ne denir?

Cevap

Düşmesine hipoglisemi, yükselmesine hiperglisemi denir.


28. Soru

Vücudumuzda en çok enerji tüketen hücreler hangileridir?

Cevap

Vücudumuzda en çok enerji tüketen hücreler kas ve beyin hücreleridir.


29. Soru

Kan şekerinin ayarlanmasında görevli hormonlar hangileridir?

Cevap

Kan şekeri ayarlanmasında iki hormon görev alır. İnsulin kandan glikozu toplar depolar, glukagon depolardan tekrar kana verir.


30. Soru

Kan şekeri nasıl ölçülür?

Cevap
  • Kan şekeri ölçümü için test çubukları (strip) kullanılır.

  • Ölçüm cihazına yerleştirilen test çubuğuna bir damla kan damlatılır (Bazı cihazlarda test çubuğuna kan damlatıldıktan sonra cihaza yerleştirerek ölçüm yapılır)

  • Cihazın özelliğine göre bir süre beklenir.

  • Ölçüm sırasında ellerin temiz olmasına dikkat edilmelidir.

  • Delme işleminden sonra parmaktan gelen ilk damla kan kuru bir pamukla silinmelidir.

  • Test çubuklarının üzerindeki kod numaraları cihazdakiyle aynı olmalıdır.

  • Test çubuklarının bulunduğu kutu ısı, ışık ve nemden korunmalıdır.


31. Soru

Kan şekeri cihazı alırken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Cevap

Kan şekeri cihazı alırken dikkat edilmesi gerekenler:

  • Kullanımının kolay olması gerekir.

  • Cihazla birlikte kullanılan malzemeler (stripler, parmak delme preparatları) kolay temin edilebilmelidir.

  • Cihaz kolayca taşınabilmelidir.

  • Cihazın ekranındaki rakamlar ve uyarılar kolayca görülebilmelidir.

  • Kan şekeri sonuçları bir hafızada saklanabilmelidir.


32. Soru

Diyabet tedavisinde, test için en uygun zamanlar nelerdir?

Cevap

Diyabet tedavisinde, test için en uygun zamanlar; açlık, öğünden hemen önce ve öğünden 1–2 saat sonraki zamanlardır. Bununla birlikte, günde 7 kez test yapılması ideal iken, zaman yokluğu, gerekli test çubuklarının alım güçlüğü ve de sık olarak parmağı delmenin verdiği rahatsızlık gibi nedenler sık ölçüm yapılmamasının nedenleri arasındadır.


33. Soru

Hipertansiyon nedir?

Cevap

Kişinin kan basıncının normal değerlerin üzerinde olmasına hipertansiyon denir.


34. Soru

Hipotansiyon nedir?

Cevap

Kişinin kan basıncının normal değerlerin altında olmasına hipotansiyon denilir.


35. Soru

Sistolik tip hipertansiyon nedir?

Cevap

Sistolik basıncın 140-150 mmHg üzerinde olmasına SİSTOLİK TİP(büyük) HİPERTANSİYON denilir.


36. Soru

Diastolik tip hipertansiyon nedir?

Cevap

Diastolik basıncın 90 mmHg üzerinde olmasına DİASTOLİK TİP (küçük) HİPERTANSİYON denilir.


37. Soru

Normal tansiyon aralığı nedir?

Cevap

NORMAL TANSİYON; Küçük tansiyon 80 mm cıvanın (veya 8), büyük tansiyon (sistolik basınç) ise 120 mm cıvanın (veya 12) altındadır.


38. Soru

Ortostatik hipotansiyon nedir?

Cevap

Ayağa kalkıldığında ortaya çıkan kan basıncı düşmesine ORTOSTATİK veya POSTÜRAL HİPOTANSİYON denilir. Özellikle uzun süre yatmış olan (günlerce, haftalarca) ya da ameliyat ve kaza sonrası kişilerin ayağa kaldırılması sonrasında ortostatik hipotansiyon nedeniyle kişi baş dönmesi, bulantı yaşayabilir, bilincini kaybedebilir( bayılma/senkop); o nedenle bu gibi kişiler yataktan yavaş yavaş kaldırılır.


39. Soru

Nabız basıncı nedir? Normal değerleri kaçtır?

Cevap

Sistolik basınç (Büyük tansiyon) ile diastolik basınç (küçük tansiyon) arasındaki farka NABIZ BASINCI denilir ve normal değeri 30-40 mmHg arasındadır.


40. Soru

Tansiyon değerini etkileyen etmenler nelerdir?

Cevap

Tansiyon değerini etkileyen etmenler;

  1. Kalbin pompalama gücü; Arttıkça arteryel basınç yükselir; kalbin pompalama gücü düştükçe azalır. Kalbin pompalama gücü kalp bölmelerinden pompalanan bir dakikadaki kan miktarıdır.

  2. Periferik (kalp dışındaki bölgelerdeki) direnç

  3. Kanın vizkozitesi (akışkanlığı); Kandaki hücre (hematokrit) yüzdesidir. Kandaki hücre oranı arttıkça, kanın akış hızı yavaşlayacaktır (hematokrit arttıkça akışmazlık artar). Akışkanlık azaldıkça (yani akışmazlık arttıkça) kan basıncı da artar

  4. Arter (damar) duvarının esnekliği (elastikiyeti) Yaşla birlikte ya da hastalıkların etkisiyle damar çeperleri esnekliğini yitirir. Damar sertleştikçe kan basıncı artar.


41. Soru

Hipertansiyonun hedef organları nelerdir?

Cevap

Hipertansiyonun hedef organları damarlar (özellikle kalp damarları), böbrekler, kalp, göz ve beyindir. Damarlarda ateroskleroza (damar sertliği) neden olup darlık ve tıkanıklıkların gelişmesine neden olurken, böbreklerde ileride böbrek yetmezliğine kadar giden hasara, kalpte kas kalınlaşmalarına ve kalp yetmezliğine, gözlerde körlüğe kadar giden hipertansif retinopatiye, beyinde ise kanama ve bunun sonucunda inmeye (felç) neden olabilir Yüksek kan basıncında, atardamarlar kan akımına gittikçe artan dirençle karşı koyarlar, bu ise kalbin pompalamasını ve kanı dolaştırmasını zorlaştırır.


42. Soru

Hipertansiyona neden olan değiştirilemez faktörler nelerdir?

Cevap

Hipertansiyon Nedenleri

Değiştirilemez Faktörler

  • Kalıtım: Ailesinde yüksek tansiyon hastası bulunan kimselerde hipertansiyon gelişme riski yüksektir. Ancak bu, yüksek tansiyonluların yakınlarında da mutlaka yüksek tansiyon gelişeceği anlamına gelmez. Ancak bu kişiler daha dikkatli olmalıdır.

  • Yaş: Yüksek tansiyon genellikle 35 ile 50 yaşları arasında ortaya çıkar. Ancak bu hastalık daha genç yaşlarda da gelişebilir.

  • Cinsiyet: Yüksek tansiyon 50 yaşından küçük erkeklerde, kadınlara göre daha sık görülür. 50 yaş üstünde ise kadınlarda erkeklere göre sıklığı artar.

  • Şeker hastalığı: Şeker hastalarında yüksek tansiyonun ortaya çıkma riski, şeker hastası olmayanlara göre daha fazladır. Şeker hastalarında hipertansiyonun kontrolü çok daha önemlidir: şeker hastalarında tansiyonun normal kabul edilen sınırları 130/80 mmHg'dır.


43. Soru

Hipertansiyona neden olan değiştirilebilir faktörler nelerdir?

Cevap

Hipertansiyon Nedenleri

Değiştirilebilir Faktörler

  • Şişmanlık: Fazla kilolar, kan basıncı üzerinde olumsuz rol oynayarak yüksek tansiyona zemin hazırlar. Bu yüzden fazla kiloların verilmesi, kan basıncının normal düzeye indirilmesine büyük ölçüde yardımcı olur.
  • Sigara: Sigara, yüksek tansiyonun damarlar üzerindeki zararlı etkilerini hızlandırır.
  • Tuz: Yüksek kan basıncı, tuzlu yiyeceklerle daha da yükselir.
  • Stres: Aşırı sıkıntılı bir yaşam biçimi, yüksek tansiyonun ortaya çıkması için zemin hazırlar.
  • Hareketsizlik: Düzenli yapılan egzersiz ve spor, yüksek tansiyonun kontrol altına alınmasını kolaylaştırır.
  • Fazla alkol: Aşırı miktarda alınan alkol, damar sağlığı üzerinde olumsuz etkide bulunur. Günlük alkol tüketimi en fazla 60 ml viski, rakı veya votka, 300 ml şarap veya 720 ml bira olmalıdır. Kadınlar ve zayıf olanlarda bu miktarlar daha az olmalıdır.
 

44. Soru

Hipertansiyon belirtileri neler olabilir?

Cevap

Hipertansiyonun oluşturduğu şikayetler son derece silik olabildiği gibi, şiddetli de olabilir. Sabahları ense bölgesinde hissedilen ağrı, nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi, baş ağrısı, sık idrara çıkma hipertansiyon belirtisi olabilir.


45. Soru

Kan basıncını normale indirmek için hastanın yaşamında yapması gereken değişiklikler nelerdir?

Cevap

Kilo ve Tuz;

Az tuzlu yenmelidir. Fazla kilolar verilmelidir.

Spor

Haftada en az 3 gün ve en az 30 dakika düzenli spor yapılmalıdır (örneğin tempolu yürüyüş). Spor tansiyonu 4-9 mm civa düşürür.

Sigara ve Alkol

Sigara damarlara zararlıdır ve bırakılmalıdır.

Alkol tüketimi azaltılmalıdır.

Tüm bunlara rağmen kan basıncı hala yüksek ise hekimin vereceği ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır.

Belli aralıklarla doktora gidilmelidir.

İlaçlar kesintisiz ve düzenli alınmalıdır.

Tansiyon düştüğü için ilaç kesilmemelidir.


46. Soru

Tansiyon tedavisini zorlaştıran etmenler nelerdir?

Cevap

Tedaviyi zorlaştıran etmenler şunlardır;
Hastaların hastalığı kabul etmediği durumlar,
Tedavinin ömür boyu olması,
Tansiyon normale indiği için ilaçların bırakılması,
İlaçların diğer organlara zarar verdiği yanlış kanısının olması.


47. Soru

Düşük tansiyon durumlarında organizmada olan değişiklikler nelerdir?

Cevap

Düşük tansiyon durumlarında organizmada olan değişiklikler şunlardır;

1. Kalp tarafından atılan kan miktarı arttırılır, bu ise kalbin hızını arttırır. Damarlara gelen toplam kan miktarı arttırılarak kan basıncı yükseltilmeye çalışılabilir. Kalp kan basıncını yükseltmek için daha hızlı ve daha güçlü atmaya çalışır.

2. Toplardamarlar kendini daha fazla daraltarak kalbe gelen kan miktarı arttırılır ve tansiyon yükseltilmeye çalışılır.

3. Böbrekler devreye girerek yapılan idrar miktarı azaltılır ve tansiyon yükseltilmeye çalışılır. Böbreklerde kan basıncını ve dolaşan kan miktarını ayarlamaya çalışan sisteme renin- anjiyotensin-aldesteron sistemi de denir. Bu sistem dolaşan kan miktarı ve basıncı algıladıktan sonra bu adı geçen hormonlar sayesinde böbrek üzerinden tuz atılımı ve tutulmasını ayarlayarak tansiyonu azaltır veya arttırır.


48. Soru

Düzensiz nabız nedir? Hangi durumlarda görülür?

Cevap

Aralıkları, vurgusu, dolgunluğu ve sayısı düzenli olmayan nabza da düzensiz (Aritmi) nabız denir. Aritmi, kalp hastalıklarında, hipertansiyonda ve kalbi etkileyen kafeinli, teinli içeceklerin fazla içilmesinde görülür.


49. Soru

Bradikardi nabız nedir?

Cevap

Nabzın dakikada 60 ve altında olmasına BRADİKARDİ adı verilir.


50. Soru

Taşıkardi nabız nedir?

Cevap

Nabzın dakikada 100-120 ve daha üstte olmasına TAŞIKARDİ adı verilir.


51. Soru

Filiform nabız nedir?

Cevap

Dakikada 130'un üzerinde hızlı ve zayıf nabza FİLİFORM nabız adı verilir.


52. Soru

Normal bir yetişkinde, bir dakikadaki solunum sayısı kaçtır?

Cevap

Normal bir yetişkinde, bir dakikadaki solunum sayısı dakikada 15-20 arasındadır; 25 ten fazla, 12 az ise sorun olabilir.


53. Soru

Taşipne nedir?

Cevap

Solunum sayısındaki artışa taşipne denir.


54. Soru

Bradipne nedir?

Cevap

Solunum sayısındaki azalmaya bradipne denilir.


55. Soru

Solunumun tamamen durması ne olarak bilinir?

Cevap

Solunumun tamamen durması APNE olarak bilinir.


56. Soru

Hızlı, yüzeysel ve güçlükle yapılan solunum ne olarak adlandırılır?

Cevap

Hızlı, yüzeysel ve güçlükle yapılan solunum DİSPNE olarak adlandırılır.


57. Soru

Solunum sayısını değiştiren faktörler nelerdir?

Cevap

Yaş, nabız hızı, egzersiz, vücut ısısı, ağrı, anksiyete, sigara, vücudun pozisyonu, ilaçlar, beyin travması, kansızlık ve akciğer hastalıkları solunum sayısını değiştirir.


58. Soru

Normal vücut ısısı sınırları kaçtır?

Cevap

Amerikan Sağlık Birliği, normal ısı sınırlarını 36,5 - 37,2°C olarak kabul etmiştir.


59. Soru

Vücut ısısını düzenleme merkezi neresidir?

Cevap

Vücut ısısını düzenleme merkezi beyindeki “Hipotalamus”tur; ısı, deri ve ter bezleri ile kontrol altında tutulur.


60. Soru

Ateş başlarken hastada hangi belirtiler görülür?

Cevap

Ateş başlarken hastada, üşüme, titreme, piloereksiyon, vazokonstriksiyon, soğukluk, solukluk, nabız hızında ve solunum hız ve derinliğinde artma görülür.


61. Soru

Ateşli durumdaki kişide neler görülür?

Cevap

Ateşli durumda, deri ısınır, deride kızarıklık, vazodilatasyon, susama huzursuzluk, iştahsızlık halsizlik ve kas ağrısı görülür.


62. Soru

Hiperpreksi nedir?

Cevap

Vücut ısısının 41°C ye yükseldiği duruma HİPERPREKSİ denir.


63. Soru

Hipotermi nedir?

Cevap

Soğukta kalma gibi çevre ısısının çok daha düşük seyrettiği durumlarda ortaya çıkan ısı düşüklüğüne hipotermi denir.


64. Soru

Vücut ısısı 42 °C ye ulaştığında ne olur?

Cevap

Vücut ısısı 42 °C ye ulaştığında beyinde sinir hücreleri ölür.


65. Soru

Vücut ısısı 44 °C ye ulaştığında ne olur?

Cevap

44 °C de solunum merkezi hasar görür, doku proteinleri yıkılır, enzimler inaktive olur ve ölüm oluşur.


66. Soru

Hiperpreksi ile karşılaşıldığında ilk uygulamalar nasıl olmalıdır?

Cevap

Nedeni ne olursa olsun hiperpreksi ile karşılaşıldığında ilk uygulamalar şöyle olmalı;
Vital yani yaşamsal bulgular sık aralıklarla kontrol edilmeli yakından kontrol edilmelidir.
Ateş nedeni olabilecek yerlerden (kan, idrar gibi...) kültür örneği alınmalıdır.
Çevre ısısı düzenlemelidir.
Titreme evresi haricinde soğuk uygulama yapılmalıdır.
Hastanın yeterli sıvı alımı ve beslenmesi sağlanmalıdır.
Oksijen tedavisi uygulanabilir.
Aktivite kısıtlanmalıdır.
Ağız bakımı yapılmalıdır.
Ateşi bir an önce düşürmek için ilaç tedavisi uygulanmalıdır (antipretik, antibiyotik...).


Güz Dönemi Dönem Sonu Sınavı
18 Ocak 2025 Cumartesi
v