Sosyal Hizmet Kuruluşları Dersi 4. Ünite Özet

Engelli Ve Yaşlılara Yönelik Sosyal Hizmet Kuruluşları

Engellilerle İlgili Hizmet Modelleri ve Kuruluşlar

Kavramsal Çerçeve

Engelli; fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal yetilerinde çeşitli düzeyde kayıplarından dolayı topluma diğer bireyler ile birlikte eşit koşullarda tam ve etkin katılımını kısıtlayan tutum ve çevre koşullarından etkilene bireydir.

Bozukluk (Impairment): Anatomik (bedensel), fizyolojik (vücudumuzdaki doku ve organlarla ilgili olarak) ve mental (zihinsel) kayıp ya da anormalliktir. Organ düzeyindedir. Bozukluk olan bir kişide işlevsel kısıtlık varsa o zaman sakatlıktan söz edilir. Engellilik (Handicapped):Engellilik bozukluk ve engellilikten kaynaklanan sosyal dezavantajdır. Yetersizlik: Psikolojik (ruhsal), fizyolojik, veya anatomik yapının işlev, işleyiş kaybı ya da normalden sapma durumudur. Bedensel, dokusal ya da ruhsal yetilerimizin yeterli olarak işlememesi durumu olarak da tanımlanabilir. Özel gereksinimli birey: Özel gereksinimli birey, çeşitli nedenlerle bireysel özellikleri ve eğitim yeterlilikleri açısından akranlarına göre beklenilen düzeyden farklılık gösteren bireyi ifade eder. Rehabilitasyon; herhangi bir nedenle oluşan engelin etkilerini mümkün olan en az düzeye indirmeyi ve engellinin hayatını bağımsız bir şekilde sürdürebilmesini sağlamayı amaçlayan fiziksel, sosyal, zihinsel ve mesleki beceriler geliştirmeye yönelik hizmetlerdir. Özel eğitim: Fiziksel, zihinsel, iletişimsel, sosyal ve duygusal gelişimlerindeki özellikler nedeniyle normal gelişimden farklılık gösteren ve normal eğitim/öğretimden yararlanmayan, kısmen yararlanan veya yararlandığı halde destek programları ile eğitimleri devam ettirilebilen bireyler için; özel yetiştirilmiş elemanlar tarafından ekip anlayışla sunulan özel yöntem ve araçlarla gerekirse özel mekanlarda her özel gereksinimli grup için farklı olarak geliştirilmiş özel programlarla verilen eğitimdir. Kaynaştırma: Engelli çocukların normal yaşıtları ile daha yapıcı ve kazançlı ilişkiler kurmasını kolaylaştıran uygulamalardır.

Engelli Haklarının Gelişimi

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 20 Aralık 1933’de yapmış olduğu toplantıda “engelliler için fırsat eşitliği” konusunda standart kurallar belirlemiştir. Birleşmiş Milletler’in, 10 Aralık 1948’de yayınladığı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 25. maddesine göre engellilerin sağlık, eğitim ve sosyal haklarının sağlanması güvence altına alınmıştır. Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları Bildirgesine ek olarak 9 Aralık 1975’te “Engelli Kişilerin Hakları Bildirgesi” yayınlanmıştır. On üç maddeden oluşan bu bildirgede, engelli kişilerin hakettikleri yerleri alarak yaşamaları, topluma üretken bireyler olarak katılmaları gibi ilkeleri ve toplumun engellilere karşı yükümlülüklerini düzenlemiştir. Birleşmiş Milletlerin çalışmalarıyla 1981 yılı, “tam katılım ve eşitlik” teması ile “Uluslararası Engelliler Yılı” olarak kabul edilmiştir. Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) engellilik ve engellilerin sağlık sorunlarını kendi ilgi alanları açısından ele almaktadır. WHO engellilerin genel nüfus içindeki oranlarına dair araştırmalar yapmaktadır. ILO ise engellilerin mesleki rehabilitasyonu ve istihdamına dair 159 sayılı Sözleşmeyi 1987’de kabul etmiştir. Türkiye bu sözleşmeyi 1989 yılında 4407 sayılı yasa ile iç hukuk belgesi haline getirmiştir. 1983-1992 yılları arasında on yıllık engelliler programı oluşturulmuştur ve bu on yıl “Dünya Sakatlar On Yılı” olarak kabul edildi. Bu dönemde her ülke engelliler için “Eylem Planı” hazırlamıştır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 20 Aralık 1993 tarihinde engelli bireylerin kişisel gelişimlerini güçlendirmeye yönelik olarak engelliler için fırsat eşitliği bağlamında “Standart Kuralları” belirlemiştir. Bu kurallarda engellilerin eşit katılımı, hedef alanları, yürütme önlemleri ve izlenme mekanizmalarına ilişkin kurallar dört bölüm hâlinde belirlenmiştir.

Engellilik Nedenleri

  • Doğuştan engellilik ve kalıtımsal (genetik) hastalıklar,
  • Annenin sahip olduğu süreğen (kronik) hastalıklar,
  • Gebelikte geçirilen bulaşıcı (enfeksiyon) hastalıklar,
  • Annenin yaşı,
  • Annenin hamilelik döneminde karşılaştığı sorunlar
  • Doğum sırasında karşılaşılan sorunlar
  • Doğum sonrasında karşılaşılan sorunlar,
  • Doğum sonrası dönemde engellilik nedenleri

Engel Türleri

Engel türleri engellilere verilecek olan hizmet ve uygulamaların da şekillenmesinde oldukça önemlidir. Çünkü her engel türü farklı hizmet modeli ile ele alınmakta ve engelli bireylerin gereksinimleri her uygulama modeli ve kuruluşunda buna göre yapılandırılmaktadır.

Ortopedik engelli: Kas ve iskelet sisteminde yetersizlik, eksiklik ve işlev kaybı olan kişidir. El, kol, ayak, bacak, parmak ve omurgalarında, kısalık, eksiklik, fazlalık, yokluk, hareket kısıtlığı, şekil bozukluğu, kas güçsüzlüğü, kemik hastalığı olanlar, felçliler, serabral palsi, spastikler ve sipina bifida gibi rahatsızlıkları olanlar bu gruba girmektedir. Görme engelli: Tek veya iki gözünde tam veya kısmi görme kaybı veya bozukluğu olan kişidir. İşitme engelli: Tek veya iki kulağında tam veya kısmi işitme kaybı olan kişidir. Dil ve konuşma engelli: Herhangi bir nedenle konuşamayan veya konuşmanın hızında, akıcılığında, ifadesinde bozukluk olan ve ses bozukluğu olan kişidir. Zihinsel engelli: Çeşitli derecelerde zihinsel yetersizliği olan kişidir. Zeka geriliği olanlar (mental retardasyon),down sendromu, fenilketonüri (zeka geriliğine yol açmışsa) gibi hastalıklar bu gruba girer. Süreğen hastalık: Kişinin çalışma kapasitesi ve işlevlerinin engellenmesine neden olan, sürekli bakım ve tedavi gerektiren hastalıklardır. Kan hastalıkları, kalp- damar hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları, idrar yolları ve üreme organı hastalıkları, cilt ve deri hastalıkları, kanserler, endokrin ve metabolik hastalıklar, ruhsal davranış bozuklukları, sinir sistemi hastalıkları, HIV+ vb.

Engellilerle İlgili Hizmet Modelleri ve Kuruluşlar

Türkiye’de 663 Sayılı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnameye göre Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kurulmuş olup bu bakanlığın bünyesi altında da Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Huzurevleri/yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezleri bu genel müdürlük çatısı altında kurulan Bakım Hizmetleri Daire Başkanlığına bağlanmıştır. Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü; engellilerin ve yaşlıların her türlü engel, ihmal ve dışlanmaya karşı toplumsal hayatta ayrımcılığa uğramadan hayata etkin biçimde katılmalarını sağlamak üzere; ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, engelli ve yaşlılara yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamakla görevlidir. Ayrıca Genel Müdürlüğün görevleri:

  1. Bakanlığın engellilere ve yaşlılara yönelik koruyucu, önleyici, eğitici, geliştirici, rehberlik ve rehabilite edici sosyal hizmet etkinliklerini yürütmek ve koordine etmek,
  2. Engelliğin önlenmesi ile engellilerin eğitimi, istihdamı, rehabilitasyonu, ayrımcılığa uğramadan insan haklarından yararlanarak toplumsal yaşama katılmaları ve diğer konularda ulusal düzeyde politika ve stratejilerin belirlenmesi çalışmalarını koordine etmek, belirlenen politika ve stratejileri uygulamak, uygulanmasını izlemek ve değerlendirmek,
  3. Engellilerin sorunlarını ve çözüm yollarını araştırmak, bu konuda uygulamanın geliştirilmesine yönelik öneri ve programlar hazırlamak ve uygulamak,
  4. Engellilerle ilgili konularda inceleme ve araştırmalar yapmak, projeler hazırlamak ve uygulamaktır.

Ek olarak ilgili Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK662/Madde 10/15) ilgili bölümünce “Sosyal Hizmet Merkezi”; ihtiyaç sahiplerinin tespit edilerek sosyal hizmet müdahalesinin ve takibinin gerçekleştirilmesi, çocuk, genç, kadın, erkek, engelli, yaşlı bireylere ve ailelerine koruyucu, önleyici, destekleyici, geliştirici hizmetler ile rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinin bir arada ve en kolay ulaşılabilir biçimde, gerektiğinde kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler ile işbirliği içinde sunulmasından ve bu hizmetlerin koordinasyonundan sorumlu gündüzlü sosyal hizmet kuruluşlarıdır.”

Bakım ve Rehabilitasyon Hizmeti Veren Kuruluşlar, durumu gereği rehabilitasyondan yararlanamayan ya da rehabilitasyondan yararlandığı halde özel ilgi, destek ve korunmayı gerektirenlere verilen yatılı ve/ya gündüzlü hizmetlerdir. Bakım hizmetlerinin sunumunda kişinin biyolojik, fiziksel, psikolojik ve sosyal gereksinimleri de dikkate alınır. Bakım hizmetleri, evde bakım veya kurum bakımı modelleriyle sunulabilir. Öncelikle kişinin sosyal ve fiziksel çevresinden ayrılmaksızın hizmetin sunulması esas alınır. Bakım hizmetini genel hatlarıyla iki ana başlık altında toplamak mümkündür: 1.Evde bakım hizmeti: Bu Yönetmeliğin amacı: bireylerin ve toplumun sağlığını korumak, evde bakım hizmeti veren sağlık kuruluşlarının açılması, çalışması ve denetlenmesi ile bunları işleten kurum ve kuruluşların, özel hukuk tüzel kişilerinin ve gerçek kişilerin uyması gereken usul ve esasları düzenlemektir. Evde bakım hizmeti: Hekimlerin önerileri doğrultusunda hasta kişilere, aileleri ile yaşadıkları ortamda, sağlık ekibi tarafından rehabilitasyon, fizyoterapi, psikolojik tedavi de dahil tıbbi gereksinimlerini karşılayacak şekilde sağlık ve bakım ile takip hizmetlerinin sunulmasını sağlar. 2.Yatılı bakım hizmeti ve gündüzlü bakım hizmeti: Bu yönetmeliğin amacı; bakıma muhtaç engelli bildirimi, tespiti, değerlendirilmesi ile bakım hizmetlerine, bakım ücretlerine ve ödemelerine ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Bakım hizmetleri, bakıma muhtaç engellilik bakımına yönelik olarak kişisel bakım hizmetlerini ve psiko-sosyal destek hizmetlerini kapsar. 3.Bakıma Muhtaç Engellilere Bakım Hizmeti: 2013 tarih ve 28737 sayılı Bakıma Muhtaç Engellilere Yönelik Özel Bakım Merkezleri Yönetmeliği’ne göre; gerçek kişi ve özel hukuk tüzel kişileri tarafından açılacak bakıma muhtaç engelli bireylere yönelik özel bakım merkezlerinin açılış izinlerinin verilmesi, çalışma şartları, personel standardı, denetlenmeleri, müeyyideleri, bakım hizmetlerinin kapsamı, bakım hizmeti için başvuru şekil ile ücret tespiti ve ödemelerine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. İlgili yönetmelikte bakıma muhtaç engellinin bakım koşulları, çalışacak olan personelin niteliği, başvuru koşulları ayrıntılarla ele alınmaktadır. Yönetmeliğe göre ayrıca Gündüzlü hizmet veren merkezlerde; bakılan her otuz altı bakıma muhtaç engelli birey için bir meslek personeli, her kırk sekiz bakıma muhtaç engelli birey için bir sağlık personeli ve her altı bakıma muhtaç engelli birey için bir bakıcı personel çalıştırılır. Yatılı hizmet veren merkezlerde; ulusal bayram ve genel tatil günleri haricindeki haftanın altı iş gününde 08.00-16.00 saatleri arasında bakılan her otuz altı bakıma muhtaç engelli birey için bir meslek personeli ve her kırk sekiz bakıma muhtaç engelli birey için bir sağlık personeli çalıştırılır.

Sağlık Hizmeti Veren Kuruluşlar Sağlık Bakanlığına bağlı birinci basamak sağlık kuruluşlarında (ana çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezleri, sağlık ocakları, sağlık evlerinde) doğum öncesi bakım, sağlıklı doğum, doğum sonu bakım, bebek ve çocuk izlemleri, bağışıklama, beslenme, aile planlaması hizmetleri sürekli yürütülmekte ve topluma bu hizmetlerle ilgili eğitim de verilmektedir. Engelliliğin önlenmesine ilişkin genel çalışmalar Sağlık Bakanlığınca yürütülmektedir.

Özel Eğitim Hizmeti Veren Kuruluşlar 1990’lı yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı, çalışmalarında özel eğitimle ilgili önemli gelişmeler sağlamıştır ve özel eğitime gereksinim duyan bireylerin yaygın eğitim olanaklarından daha fazla yararlanmalarını sağlayacak önemli kararlar almıştır. 1992 yılında 3797 sayılı Kanun ile Özel Eğitim ve Rehberlik Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Bu Genel Müdürlüğün kuruluşunun ardından özel eğitim çalışmaları hız kazanmıştır. Özel gereksinimli bireyler için T.C. Anayasası başta olmak üzere günümüze kadar mevzuata ilişkin pek çok çalışma yapılmış ve özel gereksinimli bireyler için sağlık, tedavi, rehabilitasyon, eğitim, mesleki eğitim, istihdam, sosyal güvenlik ve toplumsal yaşama katılım gereksinimleri karşılanmaya çalışılmaktadır.

Özel Eğitim Hizmeti Veren Kuruluşlar 1990’lı yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı, çalışmalarında özel eğitimle ilgili önemli gelişmeler sağlamıştır ve özel eğitime gereksinim duyan bireylerin yaygın eğitim olanaklarından daha fazla yararlanmalarını sağlayacak önemli kararlar almıştır. 1992 yılında 3797 sayılı Kanun ile Özel Eğitim ve Rehberlik Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Bu Genel Müdürlüğün kuruluşunun ardından özel eğitim çalışmaları hız kazanmıştır. Özel gereksinimli bireyler için T.C. Anayasası başta olmak üzere günümüze kadar mevzuata ilişkin pek çok çalışma yapılmış ve özel gereksinimli bireyler için sağlık, tedavi, rehabilitasyon, eğitim, mesleki eğitim, istihdam, sosyal güvenlik ve toplumsal yaşama katılım gereksinimleri karşılanmaya çalışılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce engelli yurttaşlarımızın eğitimi için özel eğitim hizmet ve uygulamaları yürütülmektedir. Bu hizmetler aşağıda adları verilen kuruluşlar eliyle yapılmaktadır:

  • Milli Eğitim Bakanlığı Rehberlik Araştırma Merkezleri
  • Milli Eğitim Bakanlığı Hastane İlköğretim Okulları
  • Milli Eğitim Bakanlığı Görme Engelliler İlköğretim Okulları
  • Milli Eğitim Bakanlığı İşitme Engelliler İlköğretim Okulları
  • Milli Eğitim Bakanlığı Ortopedik Engelliler İlköğretim Okulları
  • Milli Eğitim Bakanlığı Zihinsel Engelliler İlköğretim Okulları
  • Milli Eğitim Bakanlığı İşitme Engelliler Meslek Liseleri
  • Milli Eğitim Bakanlığı Ortopedik Engelliler Meslek Liseleri
  • Milli Eğitim Bakanlığı Zihinsel Engelliler Eğitim Uygulama Okulları ve İş Eğitim Merkezleri
  • Milli Eğitim Bakanlığı Zihinsel Engelliler Mesleki Eğitim Merkezleri
  • Milli Eğitim Bakanlığı Otistik Bireylere Eğitim Veren Kurumlar

ALO 183 Aile, Kadın, Çocuk, Engelli ve Sosyal Hizmet Danışma Hattı; engelli, istismara uğrayan veya uğrama riski taşıyan ve desteğe gereksinimi olan kadınlara ve çocuklara yönelik psikolojik, hukuki ve ekonomik alanda danışmanlık ve rehberlik hizmetleri sunmak ve yararlanabilecekleri sosyal hizmet kuruluşları konusunda bilgilendirerek gereksinim duydukları hizmet türüne en kısa zamanda ulaşmalarını sağlamak amacının gerçekleştirilmesi, kadın ve çocuğa yönelik istismarın önlenmesi, kadınların toplumda statülerinin yükseltilmesi, çocukların yüksek yararının gözetilmesi hedefine ulaşılabilmesi için ücretsiz hizmet veren bir hattır.

Yerel Yönetimlerin Sağladığı Hizmetler 2005 yılında çıkarılmış olan 5393 sayılı Belediye Kanununa göre, engellilere yönelik hizmetleri yürütmek ve engelliler merkezini oluşturmak, dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile engellilere yapılacak sosyal hizmet ve yardımları düzenlemek, engelli dernek ve vakıfları ile ortak hizmet projeleri geliştirmek gibi görevler belediyelere verilerek tanımlanmıştır.

İstihdam Hizmetleri; engelli istihdamı ile ilgili çalışmaların düzenlemesi ve yürütülmesi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun (tarih 1985 ve 13146 sayılı Kanun Numarası) ile belirlenmektedir. Yasa ilgili bakanlığı sakatların mesleki rehabilitasyonunu sağlayacak önlemleri almakla sorumlu kılmaktadır. Yine engelli istihdamı konusunda 2003 tarih ve 4857 sayılı İş Kanununda “Engelli, eski hükümlü ve terör mağduru çalıştırma zorunluluğu” (Md. 30) ile yer almaktadır. Engellilerin istihdamı Türkiye İş Kurumu tarafından ilgili işverenlere sağlanmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşları, çalıştırmakla yükümlü olduğu engelli işçileri işyerinin bulunduğu yerdeki İŞKUR İl/Şube Müdürlüğü aracılığı ile karşılamak zorundadırlar. Türkiye İş Kurumu, işverenlerden gelecek bilgilere ve yapacağı araştırmalara göre, engellilerin hangi işi yapabileceklerini belirleyerek, işkolu ve meslek için gerekli olan nitelikleri de göz önüne alarak engelliyi mesleğe kazandırma eğitimi ve rehabilitasyon programlarından geçirmektedir. Bu eğitim sonunda engelliye başarılı olabileceği iş ve meslekleri gösterir belge verilmektedir. Engel türlerini dikkate alan iş ve meslek analizleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Millî Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılır. Bu analizlerin ışığında, engellilerin durumlarına uygun meslekî rehabilitasyon ve eğitim programları, anılan kurumlarca geliştirilir.

Engelli İstihdam Etme Zorunluluğu; Türkiye İş Kurumu tarafından 50 ve daha fazla işçi çalışan kamu sektörü iş yerlerine en az %4, özel sektör iş yerlerine en az %3 oranında engelli bireylerin işçi olarak yerleştirilmesi yasal zorunluluk hâline getirilmiştir.

Sosyal Yardımlar; toplumda genellikle “engelli aylığı” olarak bilinen Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü tarafından 2022 sayılı yasaya (Resmi gazetede yayımlandığı tarih 1976) göre ödenen aylıktır. Yetkili hastaneden alınmış sağlık kurulu raporuna göre engel (engellilik oranı %40-69 arasında olmalı) ve başkasının yardımı olmaksızın yaşamını devam ettiremeyecek derecede engelli (%70 ve üzerinde oran olmalı) olan ve yasal olarak kendisine bakmakla yükümlü kimsesi bulunmayan kişilere ilgili kurumca belirli bir aylık bağlanır.

Toplum Temelli Bakım; engellilik sadece bedensel eksikliğin değil toplumsal kısıtlamaların bir sonucudur. Bu eksikliktir. Binaların girişi, yol ve kaldırımların durumu, yürüme yollarının engelliler tarafından da rahatlıkla kullanıl(a)maması vb. gibi olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplum temelli bakım (TTB) gelişmekte olan ülkelerde engelli insanların yaşam standartlarını artırmak için yapılan toplumsal çalışmaları; toplum temelli rehabilitasyon (TTR) gelişmekte olan ülkelerde engelli insanların yaşam standartlarını arttırarak geliştirmek için engelli insanla toplumun tanışmasını, kaynaşmasını, birbirlerini anlamalarını sağlamak için geliştirilen yeni stratejilerin adıdır. (2. Engelliler Şurası, 2005). Toplum temelli bakım, yalnızca gereksinim içerisindeki yaşlı bireylere değil aynı zamanda engelli ve süreğen hastalığı olan bireylere de yönelik bir hizmet modelidir. oplum temelli bakımın (sürekli veya süreli) alt bileşenleri III. Engelliler Şurasında şu şekilde ele alınmaktadır: Evde bakım, iş yerinde bakım, okulda bakım, kamusal ve sosyal alanda bakım, bilinçlendirme, mimari ve çevresel düzenlemeler, sosyal kaynaştırma, rekreasyon evleri, sosyal kulüpler ve spor etkinlikleri…

Sivil Toplum Örgütleri; uluslararası kuruluşlardan bazıları ve en önemlileri şunlardır. Bunlar, engellilerle ilgili uluslararası düzeyde ve büyük çapta örgütleme, düzenleme ve hizmet modelleri sunarlar, hizmetlere katılırlar, desteklerler. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) (World Health Organization - WHO), UNESCO (Birleşmiş Milletler, Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyonu) (United Nations, Education, Science and Culture Organization), UNDSPD (Birleşmiş Milletler, Sosyal Politika ve Kalkınma Birimi) (United Nations, Division for Social Policy and Development), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) (International Labour Organization – ILO). Ulusal Kuruluşlar; ulusal düzeyde de, yani ülkemizde engellilere yardım ve hizmet sunan birçok sivil toplum örgütü bulunmaktadır. Bunlar genel olarak

  • Vakıflar
  • Konfederasyonlar
  • Engellilerle ilgili federasyonlar
  • Dernekler
  • Engelli spor kulüpleri

gibi başlıklar altında toplanırlar.

Yaşlılarla İlgili Hizmet Modelleri ve Kuruluşlar

Dünyada Yaşlılara Sunulan Hizmetler; yeryüzünde değişmeyen tek şeyin değişimin kendisi olduğu bilinen bir gerçekliktir. Dolayısıyla her canlı değişime açıktır. Değişmeye ayak uyduramayan canlıların yaşamlarının bir döneminde yalnızlık ve dışlanma yaşamaları kaçınılmaz görünmektedir. Bireylerin, özellikle de belli yaş döneminde olan bireylerin, alışkanlıklarını değiştirmeleri, yeniliklere uyum sağlamaları, teknolojik gelişmelere ayak uydurmaları vb. davranışları gerçekleştirebilmeleri her zaman beklenen düzeyde olmayabilir.

Dünyada yaşlılara yönelik var olan en temel hizmetlerden bir tanesi hospis bakımı (Terminal dönem-Hospice Care)’dır. Bu bakımı veren kurumlar, ölümü beklenen her yaşta bireye rahat, huzurlu, ve onurlu bir ölüm sağlamak üzere yapılandırılmışlardır. Palyatif bakım hospis felsefesi ile benzerlik gösterir. O da bireyin tıbbi, duygusal, ruhsal ve diğer fiziksel gereksinimlerinin karşılanması için çalışır, ancak, ölümcül hastalığa sahip ya da hastalıklarının son evresinde bulunan hastalar için bir bakım değildir. Bireylerin iyileşebilir hastalıklarının tedavi edilebilir belirtileri ile savaşır ve ağrı/acı kontrolü yapar. Yaşlı nüfus grubu içerisinde bazı yaşlılar kendilerini idare edemeyecek kadar güçsüzdürler ve bakıma gereksinim duyarlar. Özellikle bu gruba yönelik bir hizmet olan yaşlı bakım evleri (nursing home) bir diğer hizmet modelidir ve yalnız olan yaşlılara, sakatlığı ya da işlev bozukluğu bulunan yaşlılara bakım ve rehabilitasyon hizmeti verir. Burada verilen hizmetler içerisinde tıbbi tedavinin yanısıra fiziksel tedavi, iş-uğraş tedavisi, konuşma tedavisi, solunum tedavisi gibi diğer tedavi türleri de bulunmaktadır. Yaşlılara hizmet veren bir diğer model olan korunmalı meskenler (sheltered housing/retirement housing); normal evlerde yaşayamayacak durumdaki yaşlılar için yaşlıların yetersizliğine ve özel gereksinimlerine göre düzenlenmiş yapılardır.

Ülkemizde de yaygın ve en temel hizmet modeli olarak karşımıza çıkan bir diğeri huzurevi (rest home) modelidir. Huzurevi, yaşı ve güçsüzlüğü nedeniyle yaşlıların yalnız yaşayamaması ya da korumalı meskenlerde barınamaması durumunda, yaşlıların yeme içme, barınma gereksinimlerini karşılayan, sosyal yaşam olanaklarını sağlayan, yaşlılara toplu hizmet veren, gerektiğinde sağlık hizmeti de verilen yatılı bir kurumdur. Gündüz bakım merkezleri (day care centers); işlevselliği azalmış, engelli, kronik rahatsızlığı ve rehabilitasyona gereksinimi olan yaşlı bireylerin işlevselliğini ve bağısızlığını arttırıcı rolü olan bir diğer yaşlı hizmet modelidir. Bu merkezlerin en önemli özelliği yaşlının sağlık, beslenme, rehabilitasyon, diyet, kişisel bakım, hukuksal ve mali sorunlarını çözme, boş zamanlarını değerlendirme gibi yaşlıların günlük yaşantılarında bir dizi program ve olanak sunarak, sorunlarını çözmelerine yardım etmektir (Beder 2006: 46). Yaşlı kreşleri, yatağa bağlı olmayan fakat günlük yaşamında başkalarına bağımlı olan ve gündüz kendilerine bakacak yakını olmayan yaşlı kişiler için açılmış yaşlı kreşleri de vardır. Yaşlı kulüpleri, sağlıklı ve aktif yaşlıların bir kısmı gündüz boş zamanlarını nasıl değerlendireceklerini bilememektedir. Yaşlı apartmanları ve yaşlı köyleri, benzer nitelikte hizmet modelleri olup yalnız yaşamak zorunda kalan, ancak kendi yaş grubundan bireylerle aynı ortamda olma isteğine sahip olmakla birlikte kurum bakımını istemeyen yaşlıların toplum içinde, güvenli ve korumalı bir ortamda yaşamalarına yardımcı olabilecek iki ayrı hizmet modelidir. Biraz daha fizyolojik sağlık odaklı olan iki diğer hizmet modeli; akut bakım hizmetleri (acut care services) ve sub-akut bakım hizmetleri (sub-acut care services) dir. Akut bakım hizmetleri tıbbi tedavi gerektiren yaşlı ve kronik hastalığı olan bireye sunulan hizmetlerdir. Bu kurumlarda geriatri üzerine özel eğitim almış meslek elemanları (doktor, hemşire, sosyal çalışmacı, fizyoterapist, psikolog) disiplinler arası anlayış içinde çalışırlar. Sub-akut bakım hizmetleri ise genellikle kısa süreli tıbbi ve hemşirelik bakımı gerektiren (kronik hastalıklar, post-operatif dönem gibi) bireylere yöneliktir. Yaşlı hizmet modellerinden gündüz bakım merkezleri (day care centers); çeşitli tıbbi sorunları olan yaşlılara sunulan tedavi edici, yoğun geriatrik hizmetin sunumunu sağlayan gündüz sağlık merkezleri (day health services) ve demans tanısı almış yaşlılara sağlık ve geriatrik sosyal hizmetin verildiği demans bakım merkezleri (dementia-spesific care) olarak aynı zamanda birer geriatrik hizmet kurumudur. Dinlen(dir)me bakımı (respite care); evde bu hizmeti ya da evde bakım hizmetini veren kurumlar tarafından yaşlıya bakım verenleri dinlendirmek amacıyla sunulan geçici bakım verme hizmetidir. Bir yıl içerisinde en fazla 28 gün bu hizmet alınabilir. Yaşamsal önem taşıyan ve ilk müdahalede eğitimin zorunluluğunu vurgulayan önemli bir diğer hizmet hastane öncesi bakım (prehospital care) hizmetidir. Acil yardım teknisyeni tarafından acil yardımın yaşlının yaşadığı yere ilk ulaştığı andan itibaren verilen hizmettir. Bu meslek elemanları 150 saatlik bir eğitimden sonra sertifika alırlar ve ilk yardım müdahalesini gerçekleştirmeye hak kazanırlar. Demans ve alzheimer daha küçük nüfus gruplarında da görülmekle birlikte 65 yaş üstü bireyleri tehdit eden önemli bir sağlık sorunudur. Tam da bu noktada öne çıkan bir diğer hizmet modeli bellek klinikleridir. Geriatri Gündüz Hastaneleri; 65 yaş ve üzeri bireylere sağlanan bir sağlık hizmetidir. Gündüz hastanelerinin toplu etkinlikler için geniş bir alana, yaşlılar için uygun tuvaletlere, banyolara ve günlük etkinlikleri kolaylaştıracak olanaklara sahip olmaları gerekir. Tüm bu ifade edilen modellerin dışında dünyada yaşlılara verilen farklı ve dikkat çekici daha başka hizmetler de bulunmaktadır. Bunlar da aşağıda ifade edilmiştir:

  • Yalnız yaşayan tüm yaşlıların elektrik, havagazı ve su faturalarını devlet karşılamaktadır,
  • Şehir içi ücretsiz ulaşım ve şehir dışı ulaşım kolaylıkları,
  • Ulusal gazetelerin ücretsiz dağıtımı,
  • İlkyardım merkezlerinde 24 saat sürekli telefon iletişiminin sağlanması,
  • Kültür sanat etkinliklerinden az ücretle ya da indirimli yararlanma,
  • Dul, evlenmemiş ve bekâr yaşlılara sosyal yardım desteği yapılması,
  • Geliri olmayan yaşlılara yaşlılık aylığı adı altında aylık bağlanması,
  • Düzenli olarak yaşlı ziyaretlerinin yapılması...

Bunlar da yaşlılar için tedavilerini kolaylaştırıcı ya da hasta olmalarını önleyici, ruhsal ve sosyal sağlıklarını güvence altına alan hizmetlerdir.

Ülkemizde yaşlı bireylere sağlanan hizmetler ise, huzurevleri, yaşlı bakım evleri, güçsüzler yurdu, yaşlı dayanışma merkezleri aracılığıyla verilmektedir. Hizmetleri örgütsel olarak; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sunduğu hizmetler, sosyal güvenlik hizmetleri, belediyelerin ve sivil toplum örgütlerinin hizmetleri şeklinde ifade etmek mümkündür. Buna ek olarak evde bakım hizmetinin dünyada oldukça yaygın olarak kullanılıyor olmasına rağmen bu hizmet ülkemizde yeni yeni uygulamaya geçirilmeye başlanmıştır. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sunduğu hizmetlerin ağırlık noktasında huzurevleri yer almaktadır. Huzurevleri bünyesindeki özel bakım bölümleri ile sürekli bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde özel bakıma gereksinim duyan yaşlılara hizmet verilmektedir. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı dışında kalan tüm kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı huzurevleri, diğer bakanlıklara bağlı ve belediyelere ait huzurevleri olarak ayrılmıştır. Türkiye’de huzurevlerinde yaşlılara hizmet vermek üzere çalışacak meslek elemanlarının kimler olduğu ve sorumlulukları, Kamu Kurum ve Kuruluşları Bünyesinde Açılacak Huzurevlerinin Kuruluş ve İşleyiş Esasları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde belirlenmiştir. Yaşlılık alanında hizmet veren kuruluşlarda sorumlu müdür, sosyal çalışmacı, psikolog, tabip, fizyoterapist, diyetisyen, hemşire, yaşlı bakıcısı ve diğer personel görev alırlar. Huzurevlerinde çalışması gereken personelin nitelik, görev, yetki ve sorumlulukları “Özel Huzurevleri ile Huzurevi Yaşlı Bakım Merkezleri Yönetmeliği”nde kapsamlı olarak belirtilmiştir. Bu yönetmeliğe ve daha önce idafe edilen tüm yönetmeliklere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü web sitesinden ulaşabilirsiniz. Öncelikli olarak kendilerine bağlı huzurevleri aracılığıyla hizmet veren belediyeler aşağıda verilen çok çeşitli hizmetleri de farklı biçimlerde yaşlılara ulaştırmaya çalışmaktadırlar:

  • Sosyal hizmetler,
  • Psikolojik destek hizmetleri,
  • Sağlık hizmetleri,
  • Rehberlik, refakat ve danışmanlık hizmetleri,
  • Sosyal ve kültürel etkinlikler,
  • Temizlik ve bakım hizmetleri,
  • Her türlü ev içi tamiratı,
  • Ekonomik destek hizmetleri,
  • Öncelikli hizmet kartı,
  • Acil yardım hizmetleri,
  • Yaşlı serbest kartı,
  • Hemşirelik hizmeti.

Ülkemizde sosyal güvenlik kapsamında ise 2022 sayılı yasa uyarınca verilen yaşlılık aylığı, 3816 sayılı yeşil kart uygulaması (1 Ocak 2012 itibariyle kaldırılarak, yeşil kart sahipleri genel sağlık sigortası kapsamına alındılar.), 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu kapsamında yapılan sosyal yardımlar, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu çerçevesinde yapılan yardımlar temel hizmetlerdir. Sivil toplum örgütlerinin hizmetleri arasında ise yaşlılara yönelik barınma, sağlık, beslenme, boş zamanı değerlendirme, ulaşım ve birtakım belediye hizmetlerinde indirim (su ve vergiler gibi) vb. yer almaktadır. Sivil toplum örgütleri, üyelerine sağlık, dinlenme, tatil, boş zamanı değerlendirme, beceri ve hobi kazandırma kursları gibi hizmet türlerini sunmaktadır. Türkiye’de yaşlılık alanında çalışan STÖ’ler arasında;

  • Vakıflar,
  • Dernekler,
  • Araştırma merkezleri

gibi kuruluşlar yer almaktadır. Yaşlılık alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin temel amacı, yaşlılara ve yaşlılığa ilişkin farkındalık yaratma, herkesin bir gün yaşlanacağına ve toplumun hızla yaşlandığına ilişkin bilinç oluşturma, yaşlı ve yakınlarına gereksinim duydukları her konuda danışmanlık sağlama ve savunuculuk yapmaktır.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi