Tıp Terimleri Dersi 8. Ünite Özet

Sağlık, Hastalık Ve Sağlık Hizmetleri Terimcesi

Sağlık Kavramı

Dünya Sağlık Örgütü Anayasası, 7 Nisan 1948 yılında 26 üye ülke tarafından imzalanarak yürürlüğe girmiştir. Anayasanın ön sözünde, bütün insanlığın mutluluğu, güvenliği ve ahenk içinde yaşayabilmesi için sunulan temel ilkeler şu şekilde özetlenmiştir:

  • Sağlık sadece hastalık ya da sakatlığın yokluğu değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyi oluş durumudur.
  • Irk, din, dil, politik inanç, ekonomik ve sosyal durum yönünden hiçbir ayrım gözetmeksizin, olanakların elverdiği en üst düzeydeki sağlık hizmetlerinden yararlanmak bütün insanların temel haklarından biridir.
  • Barış ve güvenlik içinde yaşamanın temeli, bütün insanların sağlıklı olmasıdır. Bu husus kişiler ve devletler arasında tam bir iş birliği sağlanarak gerçekleştirilebilir.

Hastalık Kavramı ve Hastalık Etkenleri

Sağlığın zıttı olan hastalık, organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkması sonucu fizyolojik görevlerin yerine getirilememesi ya da ruh sağlığının bozulması durumudur. Sakatlık ise duyu ve hareket organlarından en az birinin kaybı veya iş yapabilme kapasitesindeki azalma demektir. Günümüzde sağlığın bozulması, hastalıkların oluşması için ortamda tek başına etkenin varlığının artık yetmediği, diğer kimi etkenlerinde bulunduğu; hastalığın oluşması için birçok ögenin birlikte ve yan yana bulunmasının gerekliliği anlaşılmıştır. Bu ögeler:

  • Hastalık etkeni (ajan)
  • Kişi (Konak)
  • Çevre’dir.

Bu üç ögenin ilişkileri bir kaldıraca benzetilir; aralarında uyum kurulmasına da sağlık dengesi denilir.

Hastalık Etkenleri (Ajan)

Başlıca hastalık etkenleri biyolojik, besinsel, kimyasal, fiziksel, psikolojik ve toplumsal etkenler şeklinde sıralanabilir.

Biyolojik etkenler: Bunlar arasında çokluk açısından ilk sırayı eklembacaklılar (artropotlar) alır. Bunlar insana doğrudan olarak zarar vermeden çok, birçok hastalık etkenlerinin vektörleri (taşıyıcısı) olarak rol oynarlar. Hastalık sebeplerinin bir diğer önemli grubunu mikroorganizmalar oluşturur. Mikroorganizma tanımı, gözle görülmeyecek kadar küçük canlı varlıkları ifade eder. Görülebilmeleri için mikroskop kullanılır. Metazoonlar, mantarlar, protozoonlar, bakteriler, mikoplazmalar, riketsiyalar, viruslar ve prionlar şeklinde sıralanabilirler.

Besinsel etkenler: Üç farklı durum vardır: Besinlerde bulunan temel besin gruplarının (karbonhidrat, yağ, protein, vitamin mineral ve su) gereksinimine göre eksikliği ya da fazlalığı hastalığa neden olur. Bazen beslenmede bu gruplar arasında dengesizlik durumu vardır.

Kimyasal etkenler: Kurşun, karbonmonoksit, insektist zehirlenmeleri, bazı kimyasal ilaçlar kimyasal zehirlenmelere en sık neden olan maddelerdir.

Fiziksel-mekanik etkenler: Bu gruba delici, kesici ve ezici travmalar, anormal ısı, nem, esinti, basınç, ionizan ışınlar, titreşim ve gürültü gibi etkenler girer.

Psikolojik etkenler: Stres kelimesiyle ifade edilen ve ruhi sıkıntı veren zorlamalar ve bunaltıcı etkenler, zamanla insanda hastalıklara sebep olurlar.

Konakçı

Konakçıya ilişkin başlıca özellikler:

  • Genetik yapı (Kalıtım)
  • Yaş
  • Cinsiyet
  • Meslek
  • Medeni durum
  • Kişisel alışkanlıklar
  • Etnik gruplar
  • Organizmanın direnç mekanizması vb.

Genetik yapı: İnsanlar, her canlı gibi, anne ve babalarından aldıkları kimi özelliklerle doğar. Bu özellikler kimi hastalıklara duyarlılık ve dirençliliklerinde etkin olabilir.

Yaş: Kimi hastalıklar belirli yaş gruplarında toplanır. Yaşla hastalık tipi arasında ilişki olduğu gibi, yaşla hastalık şiddeti arasında da ilişki vardır.

Cinsiyet: Bütün nedenlerden, ölüm hızı erkeklerde kadınlardan daha yüksektir. Beklenen hayat ümidi kadınlarda daha uzundur. Erkeklerde, kadınlara göre, kimi hastalıkların daha fazla görülmesinin nedeni riskli meslek gruplarında daha fazla çalışmalarındandır.

Meslek: Gerek bulaşıcı, gerek bulaşıcı olmayan hastalıklardan kimileri çeşitli meslek gruplarında diğerlerinden daha fazla görülür. Kömür madeninde çalışan işçilerde akciğer hastalıkları (tüberküloz, pnömokonyoz) sık görülür.

Medeni durum: Gelişmiş ülkelerin istatistiklerine bakıldığında, bütün nedenlere bağlı ölüm hızlarının evli erkekler ve kadınlar arasında en düşük; boşanmışlar arasında en yüksek boyutlarda olduğu görülür.

Kişisel alışkanlıklar: Diyet biçimi, besinlerin ve yemeklerin hazırlanma biçimi, temizlik, alkol, sigara gibi keyif verici maddeleri tüketim boyutları, ilaç kullanma alışkanlıkları, cinsel hayat biçimleri vs. gibi kişiye ve onun bağlı olduğu gruba ilişkin alışkanlıklar ve gelenekler toplumda kimi hastalıkların ve bozuklukların ortaya çıkışında önemli rol oynar.

Etnik gruplar ve ırklar: Bir etnik grubu belirleyen özellikler yalnızca ırk, din ya da doğum yeri ile ve kimi zaman da bu üç özellikten ikisinin ya da üçünün bir bileşimi olarak belirir. Etnik grupların birbirlerinden ayrılmasında, özellikle onların ortak genetik özelliklerinin yanı sıra değişik beslenme biçimleri ve hayat biçimleri (aralarında evlenmeleri vb.) rol oynar.

Organizmanın direnç mekanizması: Bu mekanizma, özellikle bulaşıcı hastalıklar için çok önemlidir. Kimi hastalıklara duyarlı bireylerden oluşan toplumlarda hastalıkların ilk girişi çok şiddetli salgınların ortaya çıkmasına ve ağır sonuçlara neden olur.

Çevre

Çevre, kapsadığı etkenlerin türüne göre üçe ayrılır:

  • Biyolojik çevre
  • Fiziksel çevre
  • Toplumsal çevre

Biyolojik çevre etkenleri: İnsan için biyolojik çevre, kendisini saran ve kendisinden başka diğer biyolojik varlıkların (mikroorganizmalar, böcekler, bitkiler, hayvanlar, vb.) bütününü belirtir.

Fiziksel çevre etkenleri: Su, hayvansal ve bitkisel besinler, sıvı atıklar (lağım ve pis sular), çöp ve gübre (katı atıklar), barınak (havalandırma, ısıtma, aydınlatma vb), atmosferik-meteorolojik etkenler (nem, ısı, basınç, hava hareketleri, gazlar, buharlar, partiküller, çeşitli ışınlar vb.), jeolojik etkenler (toprağın taşıdığı çeşitli maddeler, topraksal ışınlar vb.), coğrafi ve topoğrafik etkenler (tropikal ve kutupsal etkenler, yükseklik vb.), gürültü, sağlığa zarar verebilecek yerler (fabrika, imalathane, işyeri vb.), genel yerler (lokanta, otel, yüzme havuzları), giyim eşyaları, ölüler ve mezarlıklar fiziksel çevrede insan sağlığını etkileyen unsurlardandır.

Toplumsal çevre etkenleri: Sağlık açısından toplumsal çevre, insan sağlığını doğrudan ya da dolaylı biçimde etkileyen ya da hastalıkların etkisi altında kalan çeşitli toplumsal etkenleri içine alan bir ortamdır. Toplumsal çevre etkenleri; Kültürel ve Yapısal etkenler olarak ikiye ayırabilir.

Kültürel etkenler:

  • Kültür: düşünce, bilgi ve değer hükümleri ile bilinç dışı istek ve görüşlerin sembollerinden oluşan bir sistemdir.
  • Sağlığın değeri: Bir toplumda sağlığa verilen değer o toplumun kültürüne bağlıdır. Hastalığa yakalanan bir kişi her yerde hasta kabul edilmez.
  • Halk hekimliği ve uygulamaları: En ileri ülkelerde bile, halkın kimi hekimlik inanışları vardır. Sağlıkları ile ilgili kimi konularda hekime değil, başka kimselere gidilir.

Yapısal etkenler:

  • Aile: birbirleri ile biyolojik, psikolojik, sosyal ilişkiler ve duygusal etkileşim içinde olan insan topluluğudur.
  • Hane halkı: Hane halkı kavramı aileden farklıdır. Hane halkı aralarında akrabalık bağı bulunsun veya bulunmasın, aynı evde ya da evin bir bölümünde yaşayan, aynı kazandan yemek yiyen, kazanç ve harcamalarını ayırmayan ve evin hizmet ve yönetimine katılan kişi veya kişilerin oluşturduğu topluluktur.
  • Toplumsal örgütler ve kurumlar
  • Toplumsal sınıflar
  • Toplum: Belirli bir yerde, uzun süre yaşayan ya da yaşayacak olan, kendi kendine yeterli, toplumsal örgüt ve kurumları ile birlikte halkın oluşturduğu bir topluluktur.

Sağlığı Koruma

Sağlıktan hastalığa geçiş ve hastalığın seyrinin bütününe birden bir hastalığın doğal seyri denilir. Bu seyir üç aşamada sonuçlanır:

Klinik öncesi evre (prepatojen evre): Uyaranlar ortaya çıkıncaya kadar geçen döneme klinik öncesi evre (prepatojen evre) denir.

Klinik evre (patojen evre): Hastalık oluşumuna yol açan uyaranlarla ilk karşılaştığı andan itibaren kişinin dokularında işlevlerinde değişiklikler ortaya çıkmaktadır. Değişiklikler, bozuklukları düzeltemiyorsa kişi hastalanır. Bu evreye klinik evre (patojen evre) denir.

Sonuç evresi: Sonuç evresinde hastalarda dört şey olabilir. Hastalığın sonucunda kişi tamamen iyileşebilir, hâliyle kalabilir, sakat kalabilir, ya da ölebilir.

Sağlığı koruyucu önlemler, hastalığın doğal seyri sırasında uygulandığı döneme göre dört aşamada ele alınır.

  1. Temel koruma
  2. Birincil koruma
  3. İkincil koruma
  4. Üçüncül koruma

Temel koruma: Temel korumanın amacı, hastalık riskini arttırıcı sosyal, ekonomik ve kültürel hayat özelliklerinin oluşmasını önlemektir. Temel korumaya örnek olarak, hava kirliliğinin global etkileri (sera etkisi, asit yağmuru, ozon deliği) ve kentsel alandaki etkileri (akciğer hastalığı, kalp hastalığı) açısından gerekliğini verebiliriz.

Birincil koruma: Hastalıkların nedenlerine yönelik koruma önlemleri alınmasına birincil korunma denir. Birincil korunma uygulamaları, klinik öncesi evrede yapılır.

İkincil korunma: Bazı durumlarda özgün korunma tedbirleri istenilen sonuçları vermeyebilir. Bu durumda yapılması gereken erken teşhis, uygun tedavi ve sakatlıkların önlenmesidir. Erken teşhis ve tedavi ile hastalığın ortadan kaldırılmasının çoğunlukla mümkün ve çok daha kolay olduğu bir aşamada, daha sonra gelebilecek ağır durumların önlenmesine çalışılmasıdır.

Üçüncül korunma: Hastalık ve kaza gibi durumlarının bir sonucu olarak meydana çıkan özürlü veya hasta kişilerde mevcut olanaklar içerisinde fiziksel, ruhsal, sosyal (mesleksel ve ekonomik) bakımdan en yüksek düzeye götürebilecek çabaların bütünüdür. Üçüncül koruma sakatlıkları, yakınmaları azaltmaya ve hastaları rehabilite etmeye yöneliktir.

Sağlık Hizmetleri

Sağlık hizmeti, insan sağlığına zarar veren çeşitli etmenlerin yok edilmesi ve toplumun bu etmenlerin etkilerinden korunması, hastaların tedavi edilmesi, bedensel ve ruhsal yetenek ve becerileri azalmış olanların rehabilite edilmesi için yapılan planlı çalışmaların bütününe verilen addır.

Sağlık hizmetleri, temel amaçları (koruyucu, tedavi vb.) ve kapsamları (scope) bakımından farklılaşmaktadır. Bu farklılaşma sonucunda sağlık hizmetleri, koruma basamaklarında olduğu gibi klasik olarak üç boyutta ele alınmaktadır:

  • Koruma
  • Tedavi
  • Rehabilitasyon

Koruyucu sağlık hizmetleri: Koruyucu sağlık hizmetlerinin temel amacı, toplumu hastalık etkenlerinden uzak tutmaya veya hastalık etkenlerinin yok edilmesine yönelik hizmetlerdir. Koruyucu sağlık hizmetleri çevreye ve kişiye yönelik olarak ikiye ayrılır.

Su kaynaklarının sağlanması ve denetimi, katı atıkların denetimi, zararlı canlılarla (haşere) mücadele, besin sanitasyonu, hava kirliliğinin denetimi, gürültü kirliliğinin denetimi, radyolojik zararlıların denetimi ve iş sağlığı çevreye yönelik koruyucu sağlık hizmetleridir.

Bağışıklama, beslenmeyi düzenleme, hastalıkların erken tanı ve tedavisi, ana çocuk sağlığı hizmetleri, ilaçla koruma, kişisel hijyen, fiziksel aktivite ve sağlık eğitimi kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleridir.

Vücuttaki, özel antikor üretimini uyarmak veya artırmak amacı ile kişiye antijen verilmesine ‘aşılama’ denir. Aşılar belirli hastalık etkenlerinin veya ürünlerinin antijenik özelliklerini taşıyan, ancak hastalandırıcılık özelliğini olmayan endüstriyel preparatlardır.

Tedavi edici sağlık hizmetleri: Tedavi hizmetleri, sağlık durumu bozulan kişilerin, eski sağlık düzeylerine ulaşmalarını sağlamak üzere verilen sağlık hizmetleridir. Bu amaçla uygulanan sağlık hizmetleri üç aşamada ele alınmaktadır:

  1. Birinci basamak tedavi hizmetleri: Hasta tedavilerinin evde ve ayakta yapıldığı sağlık kuruluşlarıdır. Bu kuruluşlar yataksız sağlık kuruluşlarıdır. Aile sağlık merkezleri birinci basamak tedavi hizmeti sunan kuruluşlara örnektir.
  2. İkinci basamak tedavi hizmetleri: Hastaların yatırılarak teşhis ve tedavi hizmetlerinin verildiği genel hastanelerdir.
  3. Üçüncü basamak tedavi hizmetleri: Özel dal hastanelerinde verilen sağlık hizmetleridir.

Rehabilitasyon ile ilgili sağlık hizmetleri: Hastalık ve kaza sonucunda gelişen kalıcı bozukluklar ve sakatlıkların günlük hayatı etkilemesini engellemek ya da bu etkiyi en aza indirgemek, kişinin bedensel ve ruhsal yönden başkalarına bağımlı olmadan yaşamasını sağlamak amacıyla düzenlenen sağlık hizmetleridir. Bu hizmetler iki şekilde verilmektedir.

  1. Tıbbi rehabilitasyon: Bedensel kalıcı bozukluk ve sakatlıkların düzeltilmesi veya hayat kalitesinin arttırılması amacıyla verilen hizmetlerdir.
  2. Sosyal rehabilitasyon: Sakat veya özürlü olan kişilerin günlük hayata aktif olarak katılması, başkalarına bağımlı olmadan yaşayabilmesi amacıyla yapılan, işe uyum sağlama, yeni iş bulma ya da öğretme çalışmalarını kapsar.

Sağlık Düzeyi Ölçütleri

Sağlıkla ilgili problemlerin tespit edilmesi, çözümlerinin planlanması ve verilen sağlık hizmetlerinin değerlendirilebilmesi için gerekli sayısal değerlere sağlık ölçütleri denir.

Prevalans: Prevalans için Türkçe uygun karşılık yaygınlık kelimesidir. Herhangi bir zaman diliminde bir hastalığa tutulu hâlde olanların (eski ve yeni olgular) sayısı prevalans, bu sayının görece büyüklüğü de prevalans hızı diye adlandırılır.

İnsidans: Belli bir zaman zarfında (genellikle 1 yıl) ortaya çıkan yeni vakaların veya olayların sayısıdır.


Güz Dönemi Dönem Sonu Sınavı
18 Ocak 2025 Cumartesi
v