Tıp Terimleri Dersi 7. Ünite Özet

İlaç Bilimi Terimleri

İlaç Bilimi İle İlgili Kavramlar

İlaç bilimi; ilaç adı verilen maddeler, bunların kaynakları, fiziksel ve kimyasal özellikleri, canlı organizmada hareketleri, etki biçimleri, tedavi ya da diğer amaçlarla kullanımı inceler. Diğer bir deyişle ilaç, fizyolojik sistemler ya da patolojik durumları hasta yararı için değiştirmek, tedavi etmek, korumak veya incelemek için kullanılan maddedir. Farmakoloji (pharmaco-logy) ilaç bilimidir. İlaçların ya da ilaç olabilme özelliği taşıyan maddelerin biyolojik sistemler üzerindeki etkilerini inceler. Biyolojik etkiler; bu maddelerin emilimi, dağılımı, olası etki ve yan etkileri, yıkılımı ve atılımı içermektedir. Farmakope; tedavi edici etkisi kesin olarak kabul edilen etken madde ve preparatların formüllerini, fiziksel ve kimyasal özelliklerini, tanınma reaksiyonlarını, sağlık kontrollerini, miktar tayini ve saklama koşullarını bildiren resmi kitabın adıdır.

Reçeteye yazılan ilaçlar üç gruba ayrılır: Birincisi, Farmakope’ye uygun olarak eczane ortamında hazırlanan ve doğrudan hastaya sunulmak üzere üretilen tıbbi ürünler (ofisinal ilaçlar);ikincisi, bir hastaya yazılan bireysel reçeteye uygun olarak eczanede hazırlanan tıbbi ürünler (majistral ilaçlar) ve üçüncüsü, bir firma tarafından üretilen ruhsatlı ürünler (müstahzarlar-preparatlar).

Ruhsatlı biyolojik referans bir ilaca benzerlik gösteren ilaçlara biyobenzer ilaç denir. Biyobenzer ürünlerin etkin maddeleri, ilgili biyolojik referans ilaçların benzeridir. Biyobenzer ve biyolojik referans ilaçlar genel olarak aynı güçte aynı hastalığı tedavi etmek amacıyla kullanılır.

İlaçlar, uluslararası kurallara göre belirlenen ilacın kimyasal formülünün adına göre (Kimyasal ad); her ülkede ulusal resmi kuruluşlar ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından onaylanan, her yeni ilaca verilen ada göre (Jenerik ad) ve üretici firma tarafından verilen özel ada göre (Ticari-Müstahzar ad) adlandırılırlar. Bunun yanında ilaçlar, “doğal kaynaklı” ve “sentetik-yarı sentetik” olarak iki gruba ayrılır: Doğal kaynaklı ilaçlar kendi içinde dört gruba ayrılır. “Mikroorganizmalar ve mantar kaynaklı”, “Bitkisel kaynaklı”, “Hayvansal kaynaklı” ve “İnsan kaynaklı” ilaçlar. Sentetik-yarı sentetik ilaçlar ise, “Kimyasal sentez yoluyla elde edilen ilaçlar” ve “Biyoteknoloji ürünü ilaçlar” olarak ikiye ayrılır.

İlaçların Uygulanması Ve Dozaj Şekilleri

Bir defada alınan ilaç miktarına “doz”; hastanın belirli bir zaman aralığında alması gereken dozun miktar, sayı ve sıklığına da “dozaj” denir. 24 saatlik zaman diliminde kullanılacak ilaç miktarına “günlük doz” ve günlük dozun hastaya verilirken iki doz arasında kalan zamana da “doz aralığı” adı verilir.

Oral, oküler ve nazal uygulama için katı dozaj şekilleri, “tablet” ve “kapsül” olarak sınıflandırılırken; sıvı dozaj şekilleri, “efervesan tablet”, “şurup”, “çözelti(solüsyon)”, “süspansiyon”, “göz damlası” ve “burun damlası” olarak sınıflandırılır. Bunun yanında, “parenteral”, “pulmoner”, “rektal” veya “vaginal” ve “dermal” uygulama için dozaj şekilleride diğer bir sınıflamadır.

İlaçların Emilimi, Dağılımı, Metabolizması Ve Vücuttan Atılımı

İlacın vücuda alınmasından sonra görülen emilim (absorpsiyon), dağılım, metabolizması (biyotransformasyon) ve atılımı olaylarını sayısal olarak ve zaman boyutu içinde incelenmesine “farmakokinetik” denir. Farmakolojik aktivite gösteren bu moleküllerin dokulardaki etki yerlerine alınmaları, hareketleri, bağlanmaları ve etkileşimlerinin incelenmesine de “farmakodinami” denir.

Emilim, ilaçların uygulama bölgesinden kan dolaşımına geçişidir. İlaçların gastrointestinal sistemden emilimi kimyasal özelliklerine bağlı olarak “pasif difüzyon” ya da “aktif transport” yoluyla olur. Pasif difüzyon, kimyasal maddelerin hücre zarından, derişimin yüksek olduğu bölgeden derişimin düşük olduğu bölgeye doğru ve derişim farkı ile orantılı bir hızda geçmesidir. “Aktif transport”, ilaç moleküllerinin hücre zarından bir yoğunluk veya elektrokimyasal bir engele karşı, düşük yoğunlukta olduğu ortamdan daha yoğun olan ortama “taşıyıcı” denilen bir endojen moleküle bağlanarak ve yüksek enerjili fosfat yardımıyla taşınmasıdır. Bir ilacın dozaj şeklinden emilerek sistemik dolaşıma geçme hızı ve derecesine “biyoyararlanım”denir. Biyoyararlanımı etkileyen faktörler; karaciğerden ilk geçiş etkisi, ilacın çözünürlüğü, kimyasal kararsızlık, ilaç formülasyonunun yapısıdır. Biyoeşdeğerlik, farmasötik eşdeğer olan iki ilacın aynı molar dozda verilişinden sonra biyoyararlanımlarının ve etkilerinin hem etkinlik hem de güvenlik açısından aynı olmasını sağlayacak kadar benzer olmasıdır. İlaç reseptörü, bir ilacı bağlayıp farmakolojik etkilerine aracılık eden, hücre yüzeyi veya içinde bulunan özdeş bir hedef olan makromoleküldür. Bir reseptörle etkileşerek, o reseptör için karakteristik olan bir fizyolojik veya farmakolojik cevabın ortaya çıkmasını sağlayan endojen maddeye veya ilaca “agonist” denilir.

İlaçların dağılımı, ilacın geriye dönüşümlü olarak kan dolaşımından, hücreler arası alana ve/veya hücre içi sıvıya geçmesidir. Bir ilacın plazmadan hücreler arası alana geçmesini etkileyen faktörler; kan akımı, kılcal damarların geçirgenliği, ilacın doku ve plazma proteinlerine bağlanma derecesi ve ilacın ne kadar lipofilik olduğuna bağlıdır. İlaçların etkileri, “İyon kanalları üzerinden”, “enzimler üzerinden”, “taşıyıcılar ve aktif transport üzerinden”, “ilaç reseptörü üzerinden”, “kimyasal yoldan”, “yerine koyma yoluyla”, “organizmada aktif bir maddeyi açığa çıkararak dolaylı” etkiler olarak ortaya çıkarlar.

İlaçların vücutta, birbirini izleyen ve genellikle iki basamakta tamamlanan biyokimyasal tepkimelerle (yükseltgenme, indirgenme, hidroliz, konjügasyon vb.) etkin biçime getirilmesi, etkisizleştirilmesi veya çözünürlüğü artırılarak organizmadan daha kolay atılacak şekle dönüştürülmesine “ilaçların metabolizması” denir.

İlaçların vücuttan atılmaları çeşitli yollarla olur. En önemli atılım böbreklerden idrarla atılmalarıdır. Diğer yollar safra, bağırsaklar, akciğerler veya emziren annelerde sütle atılmalarıdır. İlaçlar ya hiç değişmeden ya da bir kısmı kimyasal dönüşüme (biyotransformasyona) uğradıktan sonra, değişmemiş ilaç ve metabolitleri şeklinde atılırlar. Tamamı değişmeden atılan ilaç sayısı çok azdır.

İlaçların Sınıflandırılması

İlaçlar, kullanıldığı durum ve kullanılma amaçlarına göre “Farmakolojik Gruplar” olarak ya da Dünya Sağlık Örgütü tarafından desteklenen, yönetilen ve geliştirilen “Anatomik Terapötik Kimyasal (ATC)” sistemine göre sınıflandırılmaktadır. ATC sisteminde ilaçlar etkili oldukları organ veya sistemleri ile kimyasal, farmakoloji ve terapötik özelliklerine göre farklı gruplara ayrılırlar. Bunlar, “sindirim sistemi ve metabolizma ilaçları”, “kan ve kan yapan organ ilaçları”, “dermatolojik ilaçlar”, “sistemik hormonal ilaçlar”, “genital ve üriner sistem ilaçları”, “sistemik kullanılan antienfektif ilaçlar”, “antineoplastikler ve immünomodülatör ilaçlar”, “sinir sistemi ilaçları”, “kas-iskelet sistemi ilaçları”, “antiparaziter ilaçlar”, “solunum sistemi ilaçları”, “oftalmolojik ve otolojik ilaçlar” olarak gruplandırılır.

İlaçların İstenmeyen Etkileri

Bütün ilaçlar istenmeyen ya da beklenmeyen etkiler (advers) veya reaksiyonlar oluşturabilir. İstenmeyen ilaç reaksiyonlarının hızla belirlenmesi ve bildirilmesi hayati öneme sahiptir. Bu nedenle ilaçların güvenle kullanılmasını garanti etmek için, tanınmayan zararların hemen belirlenmesi ve uygun şekilde düzenleyici eylemlerin alınması gerekir. Farmakovijilans, ilaç advers etkileri ve beşerî tıbbi ürünlere bağlı diğer muhtemel sorunların saptanması, değerlendirilmesi, tanımlanması ve önlenmesi ile ilgili bilimsel çalışmaların genel adıdır.

İlaçların Reçetelenmesi

Hekimin tedavi için uygun gördüğü ilaçların hazırlanması ve hastaya verilmesi için gerekli bilgileri içeren, eczacıya yönelik yazıya “reçete” denir. Bir ilaç için yazılan reçete dört bölümden oluşur: “Başlangıç (süperskripsiyon)”, latince “alınız” anlamına gelen “recipe” sözcüğünün kısaltılmış şekli olan R, Rx veya Rp simgelerinden biri ile başlayan bölümdür; ikinci kısım “yazılış (inskripsiyon)”, eczacı tarafından verilmesi istenen müstahzarın ad, farmasötik şekil ve doz özelliğinin yazıldığı bölümdür. Majistral ilaçların hazırlanmasında kullanılan ilaç ve yardımcı maddeler de reçetenin bu bölümünde yer alırlar; üçüncü kısım “yapılış (subskripsiyon)”, verilmesi istenen müstahzarın adedini belirten bölümdür. Majistral ilacın farmasötik şekline ve hazırlanmasına ait bilgileri de içerebilir; son kısım “kullanılış (instrüksiyon)”, ilacın kullanılışı hakkında eczacıya ve hastaya bilgi verilen bölümdür.

Türkiye’de kontrole tabi olmayan beşerî ilaç müstahzarları beyaz reçeteye yazılır. Psikotrop ilaçlar için yeşil reçete ve uyuşturucu ilaçlar için kırmızı reçete kullanılır. Ayrıca, hemofili hastaları için sadece kan faktörlerinin yazımına özel turuncu reçete ve faktörler dışındaki diğer kan ürünlerine özel mor reçete uygulaması vardır düzenlenmiş “hemofili takip karnesi” ve turuncu renkte, dört nüshalı “hemofili reçetesi” verilir.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi