Eğitim Bilimine Giriş Dersi 1. Ünite Özet

Eğitimin Temel Kavramları

Eğitimin Tanımı, Kapsamı, Amaç ve İşlevleri

İnsanlar tarih boyunca çevreleriyle etkileşime girerek öğrenme sürecine dahil olmuşlardır. Öğrenmenin olduğu her ortamda eğitimden söz etmek olanaklıdır. Sık kullanılan bir sözcük olan eğitim oldukça geniş anlamlıdır.

İnsan, doğduğu andan itibaren ve yaşamı boyunca bir takım bilgi, beceri, tutum ve değerler kazanır ve bunlar sonucunda bireyde gözlemlenebilen davranış değişiklikleri oluşur. Bu değişikliklere yol açan bireyin kendi yaşantısıdır.

Toplumlar da varlıklarını sürdürebilmek için kendi kültürlerinin özelliklerini yeni kuşaklara aktarırlar. Bir toplumun, bireyleri kendi kültürünün istek ve beklentilerine uyum sağlayacak şekilde yetiştirmesine “kültürleme” denir. İlkel toplumlarda kültürün içeriği basit olduğu için söz konusu kültürün günlük yaşamdaki etkileşimlerle bireylere aktarımı daha kolaydı. Ancak toplumların gittikçe daha karmaşık bir yapıya kavuşması ve kültürel içeriğin artmasıyla birlikte bireyin kültürün tüm unsurlarıyla etkileşime girerek bunları doğal bir süreç içinde edinmesi zorlaşmıştır. Bu nedenle toplumlar kültürleme etkinliğini amaçlı ve sistematik bir halde yürütmeye başlamışlardır. Dolayısıyla eğitim “kasıtlı kültürleme süreci” olarak da tanımlanır.

Eğitim en genel anlamıyla bireylerin davranışlarında değişiklik oluşturma sürecidir. Eğitim tanımlarında üç temel özellik ön plana çıkmaktadır:

  1. Eğitim bir süreçtir.
  2. Eğitim sonucunda bireyde davranış değişikliği oluşur.
  3. Davranış değişikliği bireyin yaşantıları sonucunda oluşur.

Yaşam boyu devam eden bir süreç olan eğitimin genel işlevleri bireyin topluma, toplum dinamiklerine uyumuna yardım etmek ve bireyde var olan yeti ve yeteneklerin üst sınırına kadar gelişmesini sağlamaktır. Eğitimin işlevleri toplumsal, siyasal, bireysel ve ekonomik olmak üzere dört grupta toplanmaktadır:

  1. Eğitimin toplumsal işlevleri; toplumsal kültürü aktarmak, bireyin topluma uyumunu sağlamak, araştıran ve kültüre dinamik ögeler katan insan yetiştirmektir.
  2. Eğitimin siyasal işlevleri; ülkenin anayasal yapısına uygun, lider özellikleri olan, girişimci ve bilinçli seçmen yetiştirmektir.
  3. Eğitimin bireysel işlevleri; bireyin bedensel, zihinsel ve ruhsal yapısını geliştirmektir.
  4. Eğitimin ekonomik işlevleri; bilinçli üretici ve bilinçli tüketici yetiştirmektir.

Bireysel açıdan bakmaya devam edersek eğitim;

  • bireyin kendini gerçekleştirmesine yardım eder (örneğin bireyde öğrenme isteği uyandırır, bireyin dili etkili kullanmasını sağlar, bireyin spor ve sanat etkinliklerine dahil olmasını sağlar),
  • bireyin insan ilişkilerini geliştirmesine yardım eder (bireyin insanlığa saygı duymasını, dostluğa önem verip sosyal yaşamını zenginleştirmesini, işbirliği yapmasını, sorumluluklarını yerine getirmesini sağlar),
  • bireyin ekonomik etkinliğini geliştirir (bireyin doğru mesleği seçip iyi bir üretici olmasını, çalışmayı sevmesini ve bilinçli bir tüketici olmasını sağlar),
  • bireyin vatandaşlık sorumluluğunu geliştirir (bireyin eleştirel düşünerek sosyal adalet, farklılıklara saygı, ulusal kaynakların korunması, yasalara saygı, bilimin gelişimi, vatandaşlık sorumlulukların yerine getirilmesi, demokratik ilkelere bağlılık, vb. konularda bilinç geliştirmesini sağlar).

Eğitim Türleri

Eğitim süreçleri kendiliğinden ya da amaçlı olarak oluşmasına göre formal ve informal eğitim olmak üzere ikiye ayrılır.

İnformal eğitim bireyin toplumun diğer üyeleriyle etkileşime geçerek öğrenme sürecine dahil olmasıdır. Her an, her yerde, bir plana bağlı olmaksızın yapılan eğitim etkinlikleri olarak tanımlanabilir. İnformal eğitimde birey taklit ve gözlem yoluyla öğrenir. İnformal eğitim süreci genellikle kontrolsüz gerçekleştiği için bireyler bu süreçte olumlu ve istenen davranışların yanı sıra, olumsuz davranışlar da edinebilirler.

Formal eğitim okullarda veya kurumlarda bir plan veya program ve amaç doğrultusunda yürütülür. Eğitim süreci öğretmen tarafından planlanır, uygulanır ve değerlendirilir. Formal eğitim, örgün ve yaygın eğitim olmak üzere ikiye ayrılır. Örgün eğitim, belli bir yaş grubu ve aynı düzeydeki bireylere yönelik, amaca göre hazırlanmış eğitim programları yoluyla okulda düzenli olarak verilen eğitimdir (okulöncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim). Örgün eğitimde her öğretim basamağı bir sonraki için temel oluşturur ve eğitimin bir basamağı başarıyla tamamlanmadan diğerine geçilemez. Yaygın eğitim ise örgün eğitim sistemine girmemiş, bu sistemin herhangi bir basamağında bulunan veya bu basamaklardan birinden ayrılmış kişilere ilgi ve gereksinimleri doğrultusunda yapılan eğitimdir.

Günümüzde formal ve informal eğitim arasında kesin bir ayrım yapmak zordur.

Öğrenme

İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik olan öğrenme, insanın çevresiyle girdiği etkileşim sonucu pek çok davranış edinmesini sağlar. Öğrenme genellikle “yaşantı ürünü ve nispeten kalıcı izli davranış değişikliği” olarak tanımlanmaktadır. Öğrenme sonucunda insanlar bilgi, beceri, turum ve değerler kazanırlar. Öğrenmenin varlığı şu ölçütlere dayanmaktadır:

  1. Öğrenme sonucunda davranışlarda gözlenebilir bir değişiklik oluşur.
  2. Bireyin davranışındaki değişiklik nispeten kalıcı izlidir.
  3. Bireydeki davranış değişikliği yaşantı ürünüdür.

Davranışlardaki her değişiklik öğrenme olarak yorumlanmaz. Nefes almak veya göz kırpmak gibi doğuştan gelen davranışlarımızın yanı sıra, boyun uzaması veya yürümeye başlamak gibi büyüme ve olgunlaşmayla ilişkilendirilen davranışlar da vardır. Bunları öğrenme olarak niteleyemeyiz.

Öğrenme süreci genellikle kendiliğinden öğrenme ve yönlendirilmiş öğrenme olmak üzere iki şekilde gerçekleşir. Bireyin kendi kendine gerçekleştirdiği bir eylem sonucunda meydana gelen davranış değişikliği kendiliğinden öğrenmedir. Yönlendirilmiş öğrenme ise öğrenmeyi sağlayacak bir başka kişi (öğretmen) ya da araç (kitle iletişim araçları) desteğiyle öğrenme etkinlikleri sonucunda oluşur.

Öğretme ve Öğretim

Öğretme ; öğrenmeyi kolaylaştırma, öğrenmeye rehberlik etme, öğrenene öğrenmeyi gerçekleştirirken yardımcı olma sürecidir. Öğretme ve öğrenme kavramları birebir ilişkilidir; ancak her öğretme etkinliği öğrenmeyle sonuçlanmaz ve her öğrenme bir öğretme etkinliğinin sonucu değildir. Eğitim kurumlarında önceden saptanan amaçlar doğrultusunda planlı, kontrollü ve örgütlü bir şekilde gerçekleştirilen etkinliklere ise öğretim denir. Eğitim ve öğretim kavramları çoğu zaman birbirinin yerine kullanılsa da öğretim aslında daha kapsamlı olan eğitimin altında yer alır. Eğitim zaman ve mekân yönünden kapsamlı, sürekli ve çok boyutludur. Öğretim planlı ve programlıdır. Bu yönüyle öğretimde tüm öğrenme yaşantılarının eğitsel olması temeldir. Oysa eğitimde bilgi dahil her türlü yaşantı üzerinde durulur ve öğrenme yaşantıları eğitsel olmayabilir.

Öğretim etkinliklerinin dört temel öğesi vardır:

  1. Amaçlar (Hedefler)
  2. İçerik
  3. Öğretme-öğrenme süreci
  4. Değerlendirme

Amaçlar (hedefler), öğretim etkinliği sonunda bireyde gözlenmesi beklenen davranışları ifade eder.

İçerik , öğretim sürecinde öğrencilere kazandırılacak bilgi, beceri ve tutumlardan oluşur. İçeriğin seçiminde ve düzenlenmesinde amaçlar ve öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeyleri dikkate alınır.

Öğretme-öğrenme süreci, öğrencilerin amaçlara ulaşmaları için geçirmeleri gereken öğrenme yaşantılarını sağlayacak dış koşulların düzenlenmesidir.

Değerlendirme ise öğrencilerin hedeflere ne ölçüde ulaştıklarının saptanmasıdır.

Öğretim sırasında dikkate alınması gereken noktalar şöyle özetlenebilir:

  • Öğrenenin kavrama gücü dikkate alınmalıdır.
  • Uyarılan bir insan, uyarılmayana göre daha kolay öğrenir. Başarılı olma, ödül alma veya cezadan kaçınma gibi uyarımlar öğrenmeyi destekler.
  • Uyarımın ölçülü olmasına dikkat edilmelidir.
  • Ödüllendirme ile kontrol edilen öğrenme, genellikle, cezalandırma ile kontrol edilen öğrenmeye göre daha etkilidir.
  • Bireyin kendi içinden gelen uyarım, dıştan verilen uyarıma göre daha etkili öğrenme sağlar.
  • Öğretimin temelinde başarı yatar. Ancak öğretim sonucunda her bireyden aynı başarı beklenemez.
  • Öğretimde amaçların bireylerin kapasitesine, öğrenme gücüne göre gerçekçi olarak saptanması daha doyurucu bir öğrenme sağlar
  • Öğrenmede geçmiş yaşantıların önemli bir yeri vardır.
  • Birey öğretim sürecine etkili olarak katılırsa daha kolay öğrenir.
  • Bireye göre anlamlı olan konular, anlamsız ve anlaşılması zor konulara göre kolay öğrenilir.
  • Becerilerin iyi öğrenilmesinde tekrarlanan alıştırmalar önemlidir.
  • Birey, öğrenme yaşantıları arasındaki ilişkileri kendi bulur ve öğrendiklerini yeni durumlara uygulama deneyimi kazanırsa bunları başka alanlara daha kolay aktarır.
  • Uzun süre hatırlanması istenen konular için ayrı zamanlarda ara sıra yapılan hatırlatmalar yararlı olmaktadır.

Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi