Vergi Yargılaması Hukuku Dersi 1. Ünite Özet

Vergi Anlaşmazlıkları/Uyuşmazlıkları Ve Çözüm Yolları

Vergi Anlaşmazlığı-Vergi Uyuşmazlığı

Devletin üstlendiği kamu hizmetlerini ve kendisine düşen görevlerini düzenli ve başarılı bir şekilde yerine getirebilmesi için birtakım mali araçlara ihtiyacı vardır. Bu mali araçların en önemlisi vergilerdir. Vergi, devletin ve/ya da devletten vergilendirme yetkisi alan diğer kamu idarelerinin kamu harcamalarını karşılamak amacıyla kanuna dayanarak ve usulüne uygun olarak, gerçek ve tüzel kişilerden, hukukî cebir altında, karşılıksız olarak ve geri vermemek üzere aldıkları paralardır.

Devlet ya da genel anlamda idare ile kişiler arasında vergilendirmeden doğan ilişkilere vergi hukuku ilişkisi denilmektedir. Bu ilişki, kamu hukuku ilişkisinin vergi hukuku alanına özgü türünü oluşturmaktadır. Vergi hukuku ilişkisi, vergi borcu ilişkisi ve/ya da vergi ödevi ilişkisi biçiminde somutlaşmaktadır. Vergi ödevi ilişkisi, vergi hukuku ilişkisi bağlamında bir şeyi yapmak veya yapmamak veya bir şeye katlanmak şeklinde ortaya çıkan ilişkiler bütünüdür. Vergi borcu ilişkisi ise, vergi hukuku ilişkisinin daha çok mal varlığı ile ilgili hak ve ödevlere ilişkin kısmını ifade etmektedir.

Vergi ödevi, bir vergi borcunun ödenmesi veya bu ödevle ilgili şeklî yükümlülüklerin yerine getirilmesi biçiminde hem maddî hem de şeklî boyuta ilişkin olabilmektedir. Geniş anlamda vergi ödevlisi, vergi hukuku ilişkisi içindeki hak ve ödevlere sahip olan kişiyi ifade etmektedir.

Anlaşmazlıkların-Uyuşmazlıkların Kaynağı

Vergi idaresi ile vergi ödevlisi arasında ortaya çıkan anlaşmazlıklar/uyuşmazlıklar verginin tarh veya tahsil edilmesi aşamalarında yapılan işlemler ile ceza kesme işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Tarh aşamasına ilişkin anlaşmazlıklar/uyuşmazlıklar, vergi tarhı veya ceza kesme işlemlerinde ortaya çıkan hesap veya vergilendirme hataları ile bu işlemlerin ilgiliye tebliği gibi hususlarda ortaya çıkmaktadır. Tahsil aşamasına ilişkin anlaşmazlıklar/uyuşmazlıklar ise, teminat istenmesi, tahakkuka veya ihtiyatî tahakkuka dayanan ihtiyatî haciz uygulanması, ödeme emri, haciz ve malların paraya çevrilmesi, tecil ve terkin taleplerinin reddi konularında ortaya çıkmaktadır. Vergi kabahatleri veya suçlarının tespiti ve bunlara ilişkin cezaların veya yaptırımların uygulanması da yine vergi idaresi ile vergi ödevlisi arasında bazı anlaşmazlıkların/uyuşmazlıkların ortaya çıkmasına kaynaklık etmektedir.

Vergi Anlaşmazlıklarının Çözüm Yolları

Vergi hukuku, idare ile mükellef arasındaki zıt çıkarı, belli hukuk kuralları çerçevesinde dengeleme işlevini üstlenmiş bulunmaktadır. Vergi Hukuku; Devlet ile kişiler arasındaki çıkarlar dengesini kurmaya ve korumaya çalışmaktadır.

Hukuk devleti ilkesi, vergilerin kanuniliği ilkesi ve kanunî idare ilkesi çerçevesinde, idari denetim ve yargı denetimi olarak iki ana bölümde ele alınır. İdari denetim, hukuk devleti, vergilerin kanuniliği ve kanuni idare ilkeleri çerçevesinde Anayasa’nın Başlangıç kısmı, 2, 8 ve 73’üncümaddelerinde; asıl korumayı sağlayacak olan yargı denetimi ise 125’inci maddesinde düzenlenmektedir. Buna göre, idarenin her türlü her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolu açıktır. Bunun tamamlayıcısı niteliğinde olan Anayasanın 36’ıncı maddesinde de yargı mercileri önünde hak arama hürriyetinden yararlanmanın, kişinin temel hak ve hürriyetleri arasında yer aldığı açıkça ifade edilmektedir. Anayasa, kanunların Anayasa’ya uygunluğunun yargı tarafından denetimi yolunu da kabul etmektedir.

Kanunlar bakımından anayasa yargısı, düzenleyici işlemler bakımından idarî yargı kişilere, vergilendirme alanında geniş kapsamlı hukukî imkânlar tanınmakta ve hukukî güvenceler sağlanmaktadır. Bu bağlamda kendisiyle ilgili olan bir işlemin (yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurlarından biri ya da birkaçında yer alan hukuka aykırılık nedeniyle) sakat olduğunu düşünen vergi ödevlisi, bunun denetlenmesi için belli yollara başvurabilmektedir.

Vergi idaresi ile vergi ödevlileri arasında vergi hukuku uygulamalarına ilişkin olarak ortaya çıkan anlayış farklılığına veya aynı konuda tarafların aynı yönde düşünmemeleri hâline vergi anlaşmazlığı denilmektedir. Bu anlaşmazlıkların giderilip vergi alacağının zamanında ve eksiksiz olarak tahsil edilebilmesi için vergi hukukunda bazı çözüm yollarına yer verilmektedir. Anlaşmazlıkların, uyuşmazlık hâline getirilip yargı yoluna başvurulmasına gerek kalmaksızın, idarenin kendiliğinden veya ilgililerin başvurması sonucu çözüme kavuşturulmasına barışçıl yollar ya da vergi anlaşmazlıklarının (idarî aşamada) çözüm yolları denilmektedir.

Türk vergi hukukunda vergi anlaşmazlıklarının veya uyuşmazlıklarının çözüm yollarının özellikleri şöyledir:

  • Kural olarak, vergi anlaşmazlıkların çözüm yolları vergilendirme işlemlerinin tarh/tahakkuk ile tahsil olarak ifade edilen iki değişik aşamasını kapsamaktadır.
  • Vergi anlaşmazlıklarının çözüm yolları genelde hem vergi borcunun aslını hem de vergi cezalarını kapsamaktadır.
  • Vergi anlaşmazlıklarının çözüm yollarında sadece Vergi Usul Kanunu kapsamındaki vergi, resim ve harçların denetlenmesi söz konusudur.
  • Son olarak, vergi anlaşmazlıklarının veya uyuşmazlıklarının çözüm yolları işlediğinde ve sonuçlar kesinlik kazandığında, ulaşılan sonuçlar, vergi borcu ve cezası bakımından, maddî hukuk anlamında borcu ortadan kaldırıcı etki yapmaktadır.

Türk vergi hukukunda, anlaşmazlık çözüm yollarının yukarıda belirtilenler dışında iki önemli özelliği dikkat çekmektedir:

Birincisi, yargı organları nezdinde dava açılmadan önce, zorunlu idarî başvuru aşamasına yer verilmemektedir.

İkincisi, bu yollara başvurulmasına rağmen, anlaşmazlığın sona erdirilmesi mümkün olmadığı takdirde, yargı yoluna başvurulması mümkündür.

Türk vergi hukukunda vergi anlaşmazlıklarının (idarî aşamada) çözümünü sağlayan kurumların başında uzlaşma ve hata düzeltme gelmektedir. Bunlar dışında, cezalarda indirim ile pişmanlık ve ıslah kurumları da vergi anlaşmazlıklarının (idarî aşamada) çözümüne yardımcı olmaktadır. Uzlaşma ve hata düzeltme, kural olarak, hem vergi aslına hem de vergi cezalarına ilişkin anlaşmazlıkların çözümünde başvurulabilecek yollardır.

Cezalarda indirim ise, tarh-tahakkuk aşamasında devreye girmekte, bazı şartların gerçekleştirilmesi hâlinde, vergi cezalarının kısmen sona ermesi sonucunu doğurmak suretiyle, vergi anlaşmazlıklarının (idarî aşamada) çözümüne yardımcı olmaktadır. Pişmanlık ve ıslah ise, beyana dayanan vergilerin tarh aşaması öncesinde, vergi kaybına dayanan vergi cezalarının kesilmesine ve hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren suçluların takibine engel olmak suretiyle, hem vergi cezalarına ilişkin anlaşmazlıkları doğrudan, hem de vergi aslına ilişkin anlaşmazlıkları dolaylı bir şekilde sona erdirmek gibi bir işleve sahiptir.

Uzlaşma

Uzlaşma, vergi dairesi ile vergi ödevlisinin ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergilerle bunlara ilişkin vergi zıyaı cezaları üzerinde karşılıklı görüşme ve pazarlık sonucu anlaşmaya varmaları; konuyu uyuşmazlık hâline getirmemeleridir. Uzlaşma, mükellef ve idareyi yargı yoluna başvurma ve yargılama sürecini izleme zahmet ve külfetinden kurtarmak; vergi yargısı organlarının yükünü hafifletmek; kamu alacağının tahsilini hızlandırmak ve yükümlü psikolojisini olumlu yönde etkilemek gibi gerekçelere dayanmaktadır.

Konusu ve Kapsamı: Uzlaşmanın konusu, vergi idaresi tarafından yapılan vergi tarhı ve ceza kesme işlemlerinden kaynaklanan anlaşmazlıkların vergi idaresi ile vergi ödevlisinin varacağı mutabakat sonucu sona erdirilmesidir. Uzlaşmanın kapsamına, bir vergi incelemesine dayanılarak tarh edilecek olan veya kesilecek olan cezalar ile idare tarafından ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen bütün vergi, resim ve harçlar ile bunlara ilişkin olarak kesilen vergi zıyaı cezaları girmektedir. Ancak vergi zıyaına kaçakçılık suçunu oluşturan fiillerle sebebiyet verilmesi hâlinde, tarh edilen vergi veya kesilen ceza ile bu fiillere iştirak edenlere kesilen cezada uzlaşmaya başvurulması mümkün değildir.

Uzlaşmanın Türleri: Türk Vergi Sistemi’nde uzlaşmaya tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası olmak üzere iki ayrı aşamada başvurulabilmektedir.

Tarhiyat Öncesi Uzlaşma: Tarhiyat öncesi uzlaşma, tarh aşamasından önce, idare ile vergi ödevlisi arasında vergi incelemesine dayanılarak tarh edilecek vergi ve kesilecek cezalarda anlaşmaya varılmasıdır. Tarhiyat öncesi uzlaşma konusuna, vergi aslı ile birlikte vergi zıyaı cezaları ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları da girmektedir.

Ancak, vergi zıyaına kaçakçılık suçunu oluşturan fiillerle sebebiyet verilmesi hâlinde, tarh edilecek vergi ve kesilecek ceza ile bu fiillere iştirak edenlere kesilen ceza için tarhiyat öncesi uzlaşmaya başvurulması mümkün değildir.

Tarhiyat öncesi uzlaşmanın, inceleme raporunun vergi dairesine tesliminden, yani verginin idare tarafından tarh edilmesinden önce gerçekleştirilmesi gerekir.

Tarhiyat öncesi uzlaşma talepleri, incelemenin herhangi bir aşamasında, yazılı olarak yapılmak zorundadır. Tarhiyat öncesi uzlaşma ile ilgili talepler, vergi incelemesini yapan inceleme elemanları tarafından incelendikten ve gerekli şartları taşıdığı belirlendikten sonra, uzlaşmanın yapılacağı yer, tarih ve saati yazılı olarak ve uzlaşma gününden en az 15 gün önce vergi ödevlisine tebliğ edilir ve davet yazısına vergi inceleme raporunun bir örneği eklenir.

Uzlaşmanın sağlanamamış olması hâlinde, uzlaşmanın sağlanamadığına dair tutanak düzenlenir ve bu tutanakla birlikte inceleme raporları, tarh işlemi yapılması amacıyla incelemeye muhatap olan vergi ödevlisinin bağlı olduğu vergi dairesine gönderilir. Vergi dairesinin vergi ve cezalara ilişkin ihbarnameyi vergi ödevlisine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde, vergi ödevlisi, vergi mahkemesinde dava açabilir veya Vergi Usul Kanunu’nun 376’ncı maddesi uyarınca cezalarda indirim talebinde bulunabilir.

Tarhiyat Sonrası Uzlaşma: Tarhiyat sonrası uzlaşma, vergi tarh edildikten veya ceza kesildikten sonra, idare ile vergi ödevlisi arasında tahakkuk edecek olan vergi aslı veya vergi cezası konusunda varılan anlaşmadır. Uzlaşma konusunu ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergiler ile bunlara ilişkin olarak kesilen vergi zıyaı cezaları oluşturmaktadır. Ancak, kaçakçılık suçunu oluşturan fiillerle vergi zıyaına sebebiyet verilmesi hâlinde tarh edilen vergi ve kesilen ceza ile bu fiillere iştirak edenlere kesilen cezalar uzlaşma kapsamında değildir. Ayrıca usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları da tarhiyat sonrası uzlaşma konusu yapılamamaktadır.

Vergi ödevlisinin, vergi/ceza ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde uzlaşma başvurusunda bulunması mümkündür.

Uzlaşmanın Sonuçları: Uzlaşma komisyonu tarafından düzenlenen uzlaşma tutanakları kesin nitelikte olup, gereği vergi dairesi tarafından derhal yerine getirilir. Yükümlü veya kendisine ceza kesilmiş olanlar, üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit edilmiş olan hususlar hakkında dava açamaz ve hiçbir mercie şikâyette bulunamazlar.

Tarhiyat öncesi uzlaşmanın temin edilememiş veya uzlaşma görüşmelerinde uzlaşmaya varılamamış olması hâlinde yükümlüler veya ceza muhatabı olanlar verginin tarhından ve cezanın kesilmesinden sonra uzlaşma talep edemezler. Uzlaşmaya varılması hâlinde vergi zıyaı cezası ile usulsüzlük cezaları da kısmen ya da tamamen sona ermektedir.

Tarhiyat sonrası uzlaşmada ise, uzlaşılan miktar ölçüsünde vergi borcunun yanı sıra vergi cezası da sona ermektedir. Uzlaşma konusu yapılan vergi ve cezalar;

Uzlaşmanın sağlanması hâlinde, uzlaşma tutanağı vergi ve cezaların ödeme zamanlarından önce ilgiliye tebliğ edilmişse, kanunî ödeme zamanlarında; ödeme zamanları kısmen veya tamamen geçtikten sonra tebliğ edilmişse, ödeme süreleri geçmiş olanlar uzlaşma tutanağının tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir.

Uzlaşmanın temin edilememesi veya uzlaşmanın sağlanamaması hâlinde yargı yoluna gidilebilmektedir. Uzlaşmaya başvurma dava açma süresini durdurma veya kesme etkisine sahip değildir. Uzlaşmanın temin edilemediğine veya uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin tutanağın tebliğ tarihinde,

  • dava açma süresinin sona ermesine 15 günden fazla bir süre varsa bu süre içinde;
  • dava açma süresi sona ermişse tutanağın tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde;
  • dava açma süresinin sona ermesine 15 günden az bir süre kalmışsa kalan sürenin 15 güne tamamlanması suretiyle davanın açılması mümkündür.

Hata Düzeltme

Hata düzeltme, hem vergiler hem de cezalar bakımından başvurulabilecek bir yoldur. Vergi hatası, vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenilmesi veya alınması olarak tanımlanmaktadır. Vergi cezasında hatayı ise vergi cezasına ilişkin hesaplarda veya cezalandırmada yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi cezası kesilmesi veya alınması olarak tanımlanır.

Vergi hataları, vergiye ilişkin hesaplarda ortaya çıkan hatalar ve vergilendirmede yapılan hatalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Hesap Hataları: Vergi Usul Kanunu’nun 117’nci maddesinde hesap hataları; matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması şeklinde sınıflandırılmaktadır.

Matrah hataları, vergilendirme ile ilgili beyanname, tahakkuk fişi, ihbarname, tekâlif cetveli ve kararlarda matraha ilişkin rakamların, indirimlerin eksik veya fazla gösterilmiş veya hesaplanmış olmasıdır.

Vergi miktarında hatalar, vergi oran ve tarifelerinin yanlış uygulanmış olması, mahsupların yapılmamış veya yanlış yapılmış olması, matrah hataları ile ilgili olarak belirtilen belgelerde verginin eksik veya fazla gösterilmiş veya hesaplanmış olmasıdır.

Verginin mükerrer olması, aynı vergi kanununun uygulanmasında belli bir vergilendirme dönemi için aynı matrah üzerinden bir defadan fazla vergi istenmesi veya alınmasıdır.

Vergilendirme Hataları: Vergilendirme hataları, mükellefin şahsında, mükellefiyette, verginin konusunda, vergilendirme veya muafiyet döneminde hata şeklindedir. Mükellefin şahsında hata, bir verginin asıl borçlusu yerine başka bir kişiden istenmesi veya alınmasıdır. Mükellefiyette hata, açık olarak vergiye tâbi olmayan veya vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesi veya alınmasıdır.

Verginin konusunda hata, açık olarak vergi konusuna girmeyen veya vergiden istisna edilmiş olan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınmasıdır. Vergilendirme veya muafiyet döneminde hata, talep edilen verginin ilgili bulunduğu vergilendirme döneminin yanlış gösterilmiş veya süre itibarıyla eksik veya fazla hesaplanmış olmasıdır.

Hataların Düzeltilmesi Usulü: Vergi hatasının, ilgili memurun hatayı bulması veya görmesi, üst memurların yaptıkları incelemeler sırasında fark edilmesi, teftiş veya vergi incelemesi sırasında belirlenmesi ve vergi ödevlisinin başvurması sonucunda ortaya çıkması mümkündür.

Vergi hatalarının düzeltilmesine karar verme yetkisi ilgili vergi dairesi müdürüne aittir. Vergi hataları; re’sen düzeltilebileceği gibi talep üzerine de düzeltilebilmektedir. Ancak vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği takvim yılını izleyen yılın başından itibaren 5 yıl içinde düzeltilmeyen vergi hataları zamanaşımına uğramaktadır ve artık düzeltilememektedir.

Cezalarda İndirim

Vergi ödevlisi ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergi aslı ile indirimlerden arta kalan cezaları, ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili vergi dairesine başvurmak ve dava açmamak kaydıyla kesilmiş olan vergi cezalarında belli oranlarda indirim yapılmasıdır. Bunun için vadesinde veya teminat göstererek vadenin bitmesinden itibaren üç ay içinde ödeyeceğini bildirmesi gerekmektedir.

Kapsamı: Cezalarda indirimin kapsamını üç alt başlık altında ele almak mümkündür:

Vergi türü bakımından; cezalarda indirim yoluna başvurmak, herhangi bir sınırlamaya tâbi değildir. İşledikleri vergi kabahatleri yüzünden haklarında vergi cezası kesilmiş olanlar, Vergi Usul Kanunu’nun kapsamına giren tüm vergi, resim ve harçlara ilişkin olarak cezalarda indirim yoluna başvurabilmektedir.

Cezanın türü bakımından; Vergi Usul Kanunu’nun göre indirim kapsamına giren vergi cezaları, vergi zıyaı kabahatine ilişkin cezalar ile genel ve özel usulsüzlük kabahatleri için uygulanması gereken cezalardır.

Tarhiyatın türü bakımından: cezalarda indirimin, ikmalen, re’sen ve idarece tarh edilen vergilere ait cezaları kapsamaktadır.

Şartları: Cezalarda indirim kurumundan yararlanabilmek için, vergi/ceza ihbarnamesine karşı dava açılmaması; indirimli ödeme talebinde bulunulması ve vergi aslı ile indirimden arta kalan cezanın süresi içinde ödenmesi gerekir.

Vergi/ceza ihbarnamesine karşı dava açılmaması: Cezalarda indirimden yararlanabilmek için, ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergi veya vergi farkı ile kesilmiş olan vergi ziyaı, usûlsüzlük ve özel usûlsüzlük cezasına karşı vergi mahkemesinde dava açılmaması gerekir.

İndirimli ödeme talebinde bulunulması: Cezalarda indirimden yararlanmak isteyen kişinin, ihbarnamenin kendisine tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük süre içinde ilgili vergi dairesine başvurarak vergi aslı ve indirimden arta kalan ceza tutarını vadesinde veya Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre teminat göstererek vadesinden itibaren üç ay içinde ödeyeceğini bildirmesi gerekir.

Vergi aslı ile indirimden arta kalan cezanın süresi içinde ödenmesi: Cezalarda indirimden yararlanılabilmesi için, vergi aslı ve indirimden arta kalan cezanın vadesinde veya Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre teminat göstererek vadesinden itibaren üç ay içinde ödenmesi gerekir.

Cezalarda indirim oranları;

  • vergi zıyaı cezasında birinci defasında yarısı, daha sonra kesilenlerde üçte biri,
  • usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezalarında üçte biridir.

İlgili tarafından, cezalarda indirime ilişkin hükümlerin uygulanmasının talep edilmesi, tarhiyatı dava konusu yapmadan verginin aslının kabulü anlamına gelir. Bu bakımından, vergi ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 30 günlük dava açma süresinin sona ermesiyle vergi/ceza kesinleşmektedir.

Pişmanlık ve Islah

Pişmanlık ve ıslah (VUK M.371), vergi kanunlarına aykırı davranışlarını kendiliğinden bir dilekçe ile ilgili makamlara haber veren vergi ödevlisine, haber verme tarihinden itibaren 15 gün içinde, hiç vermemiş olduğu beyannameyi vermesi, eksik beyanını tamamlaması ya da yanlış beyanını düzeltmesi ve aynı süre içinde ödeme süresi geçmiş olan vergileri pişmanlık zammı ile birlikte ödemesi hâlinde, vergi zıyaı cezasının kesilmesini ya da (iştirak hâlinde işlenenler dahil olmak üzere) kaçakçılık suçuna ilişkin kovuşturma yapılmasını ve cezaya hükmolunmasını önleyen bir kurumdur.

Pişmanlık ve ıslah, vergi ceza hukukuna özgü ve vergi zıyaı cezasının kesilmesini, iştirak hâlinde işlenenler dâhil olmak üzere kaçakçılık suçlarının kovuşturulmasını ve bunlar hakkında cezaya hükmolunmasını önlemek suretiyle vergi anlaşmazlıklarının (idarî aşamada) çözümünü sağlayan bir kurumdur.

Pişmanlık ve Islah Kurumunun Kapsamı: Pişmanlık ve ıslah, zamanında yapılmamış beyanın yapılmasına ya da yanlış veya eksik yapılmış beyanın düzeltilmesine imkân sağlayan bir kurumdur. Bu bakımdan, beyan üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergiler için geçerlidir.

Pişmanlık ve ıslah kurumu, vergi zıyaı cezasının kesilmesini; iştirak hâlinde işlenenler dâhil olmak üzere kaçakçılık suçunun kovuşturulmasını ve/ya da buna ilişkin cezaya hükmolunmasını önlemektedir.

Pişmanlık ve ıslah kurumundan yararlanabilme şartları: Kendiliğinden haber verme, beyanda bulunma ve verginin pişmanlık zammı ile ödenmesidir.

Kendiliğinden Haber Verme: Haber vermenin;

  • kaçakçılık suçlarında dava zamanaşımı içinde;
  • vergi zıyaı kabahatinde ise, vergi kaybı doğduktan sonra; fakat tarh zamanaşımı içinde

yapılması gerekir. Suç oluşmadan veya ceza ortadan kalktıktan sonra, pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanılmasına gerek yoktur. Haber vermenin vergi ödevlisinin serbest iradesinin bir ürünü olarak ortaya çıkması gerekir.

Beyanda Bulunma: Pişmanlık ve ıslah kurumundan yararlanabilmek için yerine getirilmesi gereken ikinci şart, beyanda bulunmadır. Bu bağlamda,

  1. Hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin haber verme dilekçesinin verildiği tarihten başlayarak on beş gün içinde verilmesi,
  2. Eksik veya yanlış yapılan beyanın, vergi ödevlisinin durumu haber verme tarihinden başlayarak on beş gün içinde tamamlanması veya düzeltilmesi gereklidir.

Verginin Pişmanlık Zammı ile Ödenmesi: Pişmanlık ve ıslah kurumundan yararlanabilmek için yerine getirilmesi gereken son şart; vergi ödevlisi tarafından haber verilen ve ödeme süresi geçmiş olan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için gecikme zammı oranında bir pişmanlık zammı ile birlikte haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde ödenmesidir.

Pişmanlık ve ıslah kurumundan yararlanmanın sonuçları: Vergi ödevlisinin pişmanlık ve ıslah şartlarını yerine getirmesi hâlinde, kendisine vergi zıyaı cezası kesilmez. Ayrıca belirtilen şartlara uygun olarak bildirilen kaçakçılık suçları için pişmanlık hükümlerinden yararlanılabileceği gibi, iştirak hâlinde işlenen suçlar için de ceza verilmez.

Vergi Uyuşmazlıklarının Çözüm Yolu

Türk vergi hukukunda kabul edilen anlaşmazlıkların çözüm yollarından birine veya birkaçına başvurulmasına rağmen, vergi anlaşmazlıklarının çözüme kavuşturulamaması hâlinde, başvurulacak yol, yargısal çözüm yoludur.

Taraflar arasında çıkan bir uyuşmazlığı çözmekle görevli kişi ya da kişilere hakem; makama, mahkeme; mahkemeye intikal ettirilen anlaşmazlığa, uyuşmazlık denir. Vergi idaresi ile vergi ödevlisi arasında ortaya çıkan vergi anlaşmazlıklarının uyuşmazlık hâline gelmeden taraflar arasında çözümlenmesini sağlayan kurumlara vergi anlaşmazlıklarının çözüm yolları; vergi anlaşmazlıklarının çözümlenememesi sonucu oluşan uyuşmazlığın yargı organları aracılığıyla çözümlenmesine de yargısal çözüm yolu denilmektedir. Yürütme organının vergiler alanında yürürlüğe koyduğu objektif-düzenleyici işlemlerin kanunlara uygunluğunun denetlenmesi, vergi yargısının görev alanına girmektedir.

Vergi kanunlarının Anayasa’ya uygunluğunun iptal ve/ya itiraz yoluyla denetimi Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkisidir.

Vergi mahkemeleri, vergi uyuşmazlıklarının çözümünde ilk derece mahkemesi olarak görev yapmaktadır. Danıştay’ın da ilk derece mahkemesi olarak çözmekle görevli olduğu bazı vergi uyuşmazlıkları vardır.

Vergi Anlaşmazlıklarının Çözüm Yolları-Yargı Yolu İlişkisi

Türk hukukunda vergi anlaşmazlıklarının çözüm yollarına, kural olarak, vergilendirme işlemlerinin tarh/tahakkuk ile tahsil aşamalarında başvurulmaktadır. Vergi anlaşmazlıklarının çözüm yolları genelde hem vergi borcunun aslını hem de vergi cezalarını kapsamaktadır.

Uzlaşma-Yargı Yolu İlişkisi

Tarhiyat öncesi uzlaşmaya başvurulması veya davet edilmesi üzerine, uzlaşmanın sağlanması hâlinde, uzlaşılan vergi veya ceza hakkında yargı yoluna gidilemez. Uzlaşmanın temin edilememesi veya uzlaşmanın sağlanamamış olması hâlinde de henüz ortada kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmadığından yargı yoluna gidilmesi düşünülemez.

Tarhiyat sonrası uzlaşma yoluna başvurulması ve uzlaşmanın sağlanması hâlinde, uzlaşılan vergi veya ceza hakkında yargı yoluna gidilemez. Ancak uzlaşmanın temin edilememesi veya uzlaşmanın sağlanamaması hâlinde yargı yoluna gidilebilmektedir.

Hata Düzeltme-Yargı Yolu İlişkisi

Dava açma süresi içinde hata düzeltme yoluna başvurulması hâlinde, dava açma süresi durmaktadır. Ancak dava açma süresi içinde hata düzeltme yoluna başvurulması hâlinde dava açma süresinin durması sadece vergi dairesine yapılan başvuruyla sınırlıdır. Yükümlü, vergi dairesinin olumsuz cevabı üzerine, vergi/ceza ihbarnamesine karşı, kalan süre içinde yargı yoluna başvurabilmektedir.

Dava açma süresi geçtikten sonra, fakat düzeltme zamanaşımı süresi içinde hata düzeltme yoluna başvurulması hâlinde, vergi dairesinin olumsuz cevabı üzerine yargı yoluna başvurulamamaktadır. Vergi dairesinin olumsuz cevabı üzerine şikâyet yoluyla Hazine ve Maliye Bakanlığına başvurulması gerekmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığının, bu başvuruyu reddetmesi hâlinde, bu red işlemine karşı yargı yoluna gidilebilmektedir.

Cezalarda İndirim-Yargı Yolu İlişkisi

Hem cezalarda indirimden yararlanılması hem de yargı yoluna gidilmesi mümkün değildir. Gerekli şartları yerine getirmesine rağmen, cezalarda indirimden yararlandırılmayan vergi ödevlisinin yargı yoluna başvurmasına herhangi bir engel bulunmamaktadır.

Pişmanlık ve Islah-Yargı Yolu İlişkisi

Pişmanlık ve ıslah kurumundan yararlanabilmek için gerekli şartların yerine getirilmesine rağmen, vergi ödevlisinin bu kurumdan yararlandırılmaması hâlinde, vergi idaresi ile vergi ödevlisi arasında çıkan uyuşmazlığın yargı organı önüne taşınması mümkündür.

Genel Değerlendirme

Sistem, vergilendirme işlemlerine karşı vergi ödevlisine tanınan hukukî imkânlardan aynı anda birlikte yararlanma hakkı tanımamaktadır. İlgilinin tercihine bağlı olarak, bu yollardan birine başvurulması ve ondan yararlanılması; lehe sonuç alınamaması hâlinde, yargı yoluna gidilmesi mümkündür.

Vergi ödevlisinin vergi anlaşmazlıklarının çözüm yolları ve/ya da yargı yoluna başvurması yönündeki temel tercihini, başvurduğu yoldan kendi lehine çıkacak sonuca yönelik beklentileri belirlemektedir.


Güz Dönemi Ara Sınavı
7 Aralık 2024 Cumartesi
v