Maliye Politikası 1 Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim

Maliye Politikasının Makroekonomik Temelleri

1. Soru

Dışlama etkisi nedir?

Cevap

Dışlama etkisi: Genişletici maliye politikası uygulanması sonucunda faiz oranının yükselmesine bağlı olarak özel yatırım harcamalarının azalması durumudur.


2. Soru

Likidite tuzağı nasıl oluşmuştur?

Cevap

Likidite tuzağı: Verili bir faiz oranında, halkın arz edilen tüm para miktarını tutmaya hazır olduğu durumdur.


3. Soru

Monetarist yaklaşımı açıklayınız?

Cevap

Keynesyen teorinin uygulanması bir süre kapitalist ekonomilerde sistemin rahat işlemesini sağlamıştır. Hatta sonraları önde gelen monetarist ekonomistler arasında sayılacak olan Milton Friedman bile 1963 yılında Keynesyen görüşlere sahip olduğunu söyleyebilmiştir. Ancak ABD ekonomisinde zamanla yükselen ekonomik sorunlar ve yaşanan konjonktür hareketlerinin yanında yükselen enflâsyon, başta Milton Friedman olmak üzere, bir kısım ekonomistleri Keynesyen görüşlerden uzaklaşmaya itmiştir. Monetarist (parasalcı) olarak anılan bu görüş mensupları Keynes’in ekonomiye aktif müdahale fikrinin yanlış olduğunu, Keynesyen görüşe tam ters olarak, müdahalenin olmadığı durumda ekonominin kendi dengesini sağlayacağı fikrini savunmuşlardır.


4. Soru

Son dönem yaklaşımları temin edilebilir?

Cevap

Keynesyen görüşler ve uygulamaların ekonomik dalgalanmaları ortadan kaldırmada yetersiz kalması ve geliştirilen monetarist görüşlerin de özellikle 1970’lerde ve sonrasında yaşanan ekonomik dalgalanmaları ve fiyat artışlarını tam olarak açıklayamaması karşısında ekonomistler her iki temel yaklaşımdan da yararlanarak, farklı görüşler geliştirmişlerdir. Ekonominin mikro temellerini araştırmaya yönelik talep yanlı bu görüşlerden bazıları; Yeni Klasik görüşler, Yeni Keynesyen görüşler ve Post Keynesyen görüşlerdir. Son dönemlerde neoliberal akımla talep yanlı politikaları n karşıtı olarak arz yanlı politikalar da teori alanında ve uygulamada yerini almıştır.


5. Soru

Maliye politikasının genel olarak kısa tarihsel sürecini açıklayınız?

Cevap

Ekonomi, bir bilim dalı olarak oluşum aşamasında dönemin vakıf bilim alanları olan biyoloji ve astronomiden etkili bir şekilde etkilenerek balans kavramı üzerine inşa edilmiştir. Ekonomik faaliyetler alanında kurulmaya çalışılan dengenin ana etkenleri olarak, ekonomik faaliyette bulunan üretici ve tüketici davranışlarının karşılıklı etkileri gözetilerek ve söz konusu birimler arasında oluşan dengeler üzerinde durulmuştur. Yıllar geçtikçe Alfred Marshall’ın talep fonksiyonunu geliştirmesi sayesinde piyasa güçleri olgusu şekillendirilmiş ve piyasa kavramı çerçevesinde mikroekonomi alanının temelleri kurularak ekonomi bilimi dönemsel aşamasından geçerek doğmuştur.


6. Soru

1929 Büyük Buhranı’na dek piyasanın işleyişinde fazla bir sorunla karşılaşılmamış bu durumu açıklayınız?

Cevap

1929 yılında yaşanan Büyük Buhranı’na kadar piyasanın işleyişinde fazla bir problemle karşılaşılmamış, ekonomilerde gerek iç denge gerekse dış denge korunak dengesini koruyabilmiştir. 1929 Büyük Buhran’ı ve peşini izleyen dönemde ekonomik yaşamda oluşan derin krizin neden olduğu yaygın ve yoğun işsizlik sorunu ekonomistleri bu problemi çözme amaçlı çare aramaya Yönlendirmiştir. Büyük Buhran’ın oluşturduğu negatif etkili olumsuz ekonomik koşullar ve o döneme dek görülmemiş yaygın işsizlik problemleri ekonomistleri, ekonominin işleyiş süreci içinde sistemin denge sağlamada yeterli mekanizmalara sahip olduğu kanaatinden uzaklaştırarak, kamusal müdahale araçları ile iradî denge oluşturma fikrine yöneltmiştir. Böylece, Keynes’in 1936 tarihli ünlü istihdam, Para ve Faizin Genel Teorisi (General Theory of Employment, Money and Interest) adlı eserinde oluşturulmuştur. Konu hakkın da görüşler üzerinde yükselen yeni bir ekonomi teori ve özellikle de politika alanı açılmış oldu. Bu süreçte, ekonominin mikro yapısını inceleyen mikroekonomi alanına koşut olarak, ekonominin makro işleyişini analiz eden ve ekonomide dengenin sağlanması amacıyla iradi müdahaleye yer veren makroekonomi alanı ve bu alanın iradi müdahale aracı olarak maliye politikası, ekonomi ve maliye yazınında özel yerini aldı.


7. Soru

Dar anlamda maliye politikası açıklayınız?

Cevap

Dar anlamda maliye politikası ile Keynes doktrini üzerinde şekillendirilen ve devletin bütçe kanalından yaptığı harcama artışının (özellikle yatırım harcaması) milli gelir ve istihdam üzerindeki yükseltici etkisi anlaşılır.


8. Soru

Geniş anlamda maliye politikası nedir?

Cevap

Devletin tüm vergi ve harcama araçları ve kamu teşebbüsleri ile giriştiği ekonomik faaliyetlerdir.


9. Soru

Özetlemek gerekirse klasikler ve neo-klasikler döneminde tanımlanan mikro ve makro amaçlarını açıklayınız?

Cevap

Özetlemek gerekirse klasikler ve neo-klasikler döneminde tanımlanan mikro ve makro amaçlar, ekonomik denge koşulları veri alt-yapı üretim ilişkileri bağlamında oldukça uygun şekilde sağlandığından, sistem mekanizmalarına bırakılmış idi. Böylece, henüz belirgin olarak makroekonomi anlayışının oluşmadığı birinci dönem maliye politikasını, tanımlayıcı ve pasif yaklaşım olarak görebiliriz. 1929 Büyük Buhran’ını izleyen dönemde, Keynes’in teorik görüşleri üzerinde yükselen ve makroekonomi alanının belirgin şekilde oluşum ve gelişimine yol açan maliye politikasını, hem ekonomik işleyişlerin algılanma hem de iradi müdahale biçimleri açılarından makroekonomi ve maliye politikasının ikinci aşaması olarak görebiliriz.


10. Soru

Klasikyaklaşım?

Cevap

Ekonomik düşüncenin gelişiminde ve yazınında temel yaklaşım olan denge fikri, ekonominin iç ve dış dengeleri olarak analiz edilir. İç denge kavramı fiyat istikrarı ve istihdam, dış denge kavramı ise cari denge olguları üzerine oturtulur. Klâsik ve neo-klasik dönem ekonomistleri, dönem koşullarına da dayandırdıkları varsayımlarla, sistemin işleyişinin otomatik dengeye yönelik olduğunu savunmuş, bundan dolayı ekonomiye devletin dışsal müdahalelerinin yerinde ve yararlı olmayacağı sonucuna ulaşmışlardır. Klasik dönem ekonomi anlayışında tüm kural ve koşullarıyla piyasa varsayımı esastır. Bu varsayımda tüm piyasalarda tam rekabete yakın işleyiş koşullarının varlığı ileri sürülmüştür. Bu iddialar zamanın koşullarına da uygundu. Klasik dönemde faktör ve ürün fiyatlarında tam esneklik ve sektörler arası geçişlilik söz konusu idi. İhtisaslaşmanın henüz oluşmadığı ve emek piyasalarında örgütlülüğün ortaya çıkmadığı klasik dönemde fiyatlar yolu ile hem ürün hem de faktör piyasalarında denge sağlanabilirdi. Günümüzde görülen fiyat katılıkları ve sektörler arası geçişsizliklerin söz konusu olmadığı klasik dünyada, hiçbir devlet müdahalesine gerek kalmadan piyasaların iç ve dış ekonomik dengeyi sağlamada başarı olacağı savunulmuş, sistem de bu yönde çalışmıştır.


11. Soru

Klâsiklere göre paranın iki işlevi vardır bu görüşü açıklayınız?

Cevap

Klâsiklere göre paranın iki işlevi vardır; birinci işlevi ürün ve faktör piyasalarında değişim aracı olması, ikinci işlevi ise servet biriktirme aracı olmasıdır. Bu sistemde para dışsal bir unsur olarak görülmüş ve ekonomide kaynak ve gelir dağılımı üzerinde etkili olmadığı savunulmuştur. Paranın ekonomik ilişkilerde reel değişkenleri etkileyememesi sistemin işleyişinin parasal değerlere bağlı olmayıp reel değerlere (ürünlerin aralarındaki değişim oranına) bağlı olmasının bir sonucudur. Ekonomideki parasal değişmeler ürün ve faktör fiyatlarında parasal değişime yol açabildiği halde, mallar arasındaki değişim oranlarını, yani nispi fiyatları bozmamaktadır.


12. Soru

Klasik görüşe göre, ekonomilerin büyüyebilmesinin koşulu tasarruftur bu görüşü açıklayınız?

Cevap

Klasik görüşe göre, ekonomilerin büyüyebilmesinin koşulu tasarruftur. Tasarruf yatırımı beslediği sürece hem üretim esnasındaki yıpranma ve aşınma maliyetlerini karşılar, hem de ekonominin gelişmesi için gerekli yatırımlara kaynak oluşturur. Klâsik görüşün denge algılaması burada da karşımıza çıkar. Ekonomik dengenin sağlanması açısından yatırımın tasarrufa eşit olması gerekmektedir. Klâsiklere göre, yatırım ile tasarruf arasındaki denkliği faiz oranı sağlar. Yatırım ile tasarruf arasında eşitliği sağlayan fiyat olarak faiz oranı, zamanlar arası kaynak dağılımında optimum koşulu sağlayan bir tür fiyat olarak çalışır.


13. Soru

Klasik dönemde iç istikrar alanında karşılaşılan en büyük güçlüğü açıklayınız?

Cevap

Klasik dönemde iç istikrar alanında karşılaşılan en büyük güçlük “zorunlu kötülük” olarak algılanan devletin devreye alınmasında ortaya çıkmıştır. Devletin, ekonomiye Düzenleme amaçlı müdahalesine gerek kalmadığının ileri sürülmesi yanında, zaruri kamu hizmetlerinin görülebilmesi amacıyla zorunlu olarak kaynak kullanan ve hizmetlerin maliyetini karşılayabilmek için de ekonomiden kaynak çeken bir birim olarak sisteme dahil edilmesi kaçınılmaz görülmüştür. Kamusal müdahalelerin nispi fiyatları bozmasının sistemin optimal koşullarda işlemesini engelleyeceği endişesi sonucunda, kamu faaliyetleri için, biri kamu harcamaları diğeri de kamu gelirleri alanında olmak üzere, iki önemli kısıtlayıcı koşul getirilmiştir. Kamu harcamaları alanındaki koşul, kamu faaliyetlerinin ve bu faaliyetlerin parasal ifadesi olan bütçenin küçük olmasıdır. Bütçe hacmi küçük tutularak zorunlu kamusal hizmetlerin görülmesine rağmen ekonomiye dış müdahalenin asgarî boyutta tutulabileceği düşünülmüştür.


14. Soru

Nötr vergiler nasıl olduğunu açıklayınız?

Cevap

Nötr vergiler: Yükümlü üzerinde gelir etkisi oluşturan fakat ikame etkisinin sıfır olduğu vergilerdir. Kamu gelirleri alanında ise vergilerin piyasadaki nispi fiyatları bozmayacak şekilde tasarlanması önerilmiştir. Klâsiklerin önerdiği şekli ile ekonomide nispi fiyatları bozmayacak, dolayısıyla ekonomik birimlerin kararlarını etkilemeyecek vergilere tarafsız vergiler anlamında nötr vergiler adı verilir.


15. Soru

Kamu gelir sistemi içinde borçlanma konusu da klâsiklerce ilke olarak reddedilmesinin sebepleri nelerdir?

Cevap

Kamu gelir sistemi içinde borçlanma konusu da klâsiklerce ilke olarak reddedilmiştir. Kamu borçlanma sistemine klâsiklerce karşı çıkılması da yine piyasada nispi fiyatların bozulmaması ve ekonomik dengenin sarsılmaması endişesinden kaynaklanmıştır. Borçlanma bütçe açığını gösterdiği derecede ekonomide dengesizlik unsuru olarak görülmüştür. Henüz denk bütçe çarpanı kavramının netleşmediği dönemde, açık bütçe ya da fazla veren bütçe uygulamalarının aksine denk bütçe uygulamasının, talep kalıplarını farklılaştırmakla beraber, toplam talebi sabit tuttuğu, böylece ekonomide dengesizliğe yol açmayacağı düşünülmüştür. Klasiklerin kamu borçlarına karşı çıkışının ikinci nedeni de borçlanmanın nesiller arasında kaynak dağılımını bozacağı düşüncesidir. Bu düşünceye göre, borçlanma ile gelecek nesillerin birikimlerinin bir bölümü şimdiki neslin tüketimine katkı olarak kullanılacağından, gelecek nesillerin üretim ve tüketim kapasitesi zayıflatılmış olur.


16. Soru

Keynesyen Yaklaşım Nasıl Doğmuştur?

Cevap

1929 Büyük Buhran’ın merkez kapitalist ekonomilerde oluşturduğu ekonomik kriz yoğun işsizlik yaratarak derin sosyal sorunlara yol açtı. Gerek ABD’de gerekse Avrupa ülkelerinde milyonlarca işçi işsiz kaldı ve sefalete sürüklendi. Bu dönemde gelişmiş merkez kapitalist ekonomilerde yaşanan işsizlik gelişmekte olan ekonomilerde görülen yapısal işsizlik niteliğinde olmadı. Krizin neden olduğu ve o döneme dek ileri kapitalist ekonomilerde görülmeyen ekonomik durgunluğun yol açtığı işsizlik idi. 1929 Büyük Buhran yıllarındaki ekonomik yapılar yakından incelendiğinde, gelişmiş kapitalist ekonomilerin, geçmiş dönemlerdeki yapısal özelliklerinden epey uzaklaşmış, borsa işlemlerinin olağanüstü gelişmiş olduğu bir sürece girmiş olduğu görülür. Yeni dönemde para sadece ekonomik mübadele ve servet saklama aracı olarak görülmeyip bağımsız meta olarak da işleme sokuluyordu. Para ile borsada tahvil ya da özellikle hisse senedi adı altında çeşitli kâğıtlar alınıyor ve bir süre sonra, piyasa koşullarının elverdiği ortamlar oluştuğunda eldeki kâğıtlar alış fiyatlarının üzerinde değerle satılarak spekülatif kâr sağlanıyordu. Bu durum açıklamaya muhtaç yeni bir gelişme olarak algılanıyordu. 1929 Büyük Buhranı, ABD’nin batı kıyılarında ön ödeme sistemi ile yapılan yazlık tipi evlerin bir fırtınada yıkılması sonucunda finans dünyasında yaşanan sarsıntının oluşturduğu panik havasının üretici sektöre yansıması ile piyasaların kilitlenmesi, stokların yığılması ve üretimin nerede ise durma noktasına gelmesi ile oluşmuştu. Üretimin durması, doğal olarak istihdamda gerileme ve genel yoksullaşma yarattı.


17. Soru

Kapitalist dünyada yaşanan 1929 Büyük Buhran’ının yanında, aşırı tedirginlik yaşıyor olmasının nedeni?

Cevap

Diğer bir husus da, kapitalist dünyada yaşanan 1929 Büyük Buhran’ının yanında, kapitalistlerin 1917 Sovyet Devrimi ile oluşan sosyalist sistem nedeni ile aşırı tedirginlik yaşıyor olmasıdır. Sovyet Devrimi’ne karşı mücadele yapma durumunda olan kapitalist dünyanın derin kriz ve işsizlikle sarsılması komünizmin lehine bir gelişme olarak görüldü. Büyük Buhran Marksizm’in kapitalist sistemin kaçınamayacağı krizler sonucunda son bulacağı görüşünü haklı çıkarır bir görüntü sergiliyordu. 1914-18 yıllarında bir büyük dünya savaşı geçirmiş ve 1929’da da derin bir krize girmiş olan kapitalist dünya, komünist bir devletin de kurulmuş olduğu bir dönemdir. Bu krizden hızla çıkmanın yollarını aramak durumunda idi. İşte, Keynes böyle bir ortamda, sistemin kurtarıcısı olarak devreye girmiş ve böylece de maliye politikası kavramı ve uygulaması, sonraki dönemlerde alternatif görüşlerle günümüze dek sürmüştür. Keynes’in kapitalist sistemin kurtarıcısı olarak ortaya çıkması, bir yandan, teorik yaklaşımı bağlamında ekonominin işleyiş kurallarının açıklanmasında ortaya attığı yeni ve klâsiklerden çok farklı görüşlerle; diğer yandan da bu teorik yaklaşımı destekler nitelikteki pratik yaklaşımı ile devlete ekonomide aktif görev vermesi ile açıklanabilir.


18. Soru

Efektif talep nedir?

Cevap

Efektif talep: Tam istihdamın sağlanmasına yönelik olarak kamu talebi ile destekli toplam talep miktarıdır.


19. Soru

Keynesyen teorinin çok önemli diğer bir yaklaşımı da para hakkındaki görüşleri nedir?

Cevap

Keynesyen teorinin çok önemli diğer bir yaklaşımı da para hakkındaki görüşleridir. O döneme gelene dek paranın, işlem aracı ve servet saklama aracı olarak iki işlevi var iken paraya üçüncü işlev olarak spekülatif işlev verilmiştir. Paranın spekülatif işlevi, paranın da diğer metalar gibi kendi değişim değeri olan bir meta olarak algılanmasını ve işleme sokulmasını açıklar. Spekülatif para talebinin para arzı ile kesiştiği noktada piyasa faiz oranının belirlendiği şeklindeki Keynesyen görüş, tasarruf ve yatırım fonksiyonlarının faiz oranını belirlediği klâsik görüşten farklı olarak, dönemin parasal ve borsa işlevlerini açıklamada geçerli teorik yapıyı oluşturmuştur.


20. Soru

Doğal işsizlik oranı nedir?

Cevap

Doğal işsizlik oranı: Emek verimlilik artışının sıfır ve ortalama reel ücret haddinin sabit olduğu, sonuçta fiyat düzeyinin de sabit kalabildiği koşuldaki işsizlik oranıdır.


21. Soru

Para yanılsaması nedir?

Cevap

Para yanılsaması: işçilerin enflasyon karşısında reel ücret düzeyi ile net algılama yapamaması durumudur.


22. Soru

Yeni klasik akım edilebilir?

Cevap

Robert Lucas, Frederic Miskin ve Edward Prescott gibi isimlerin temsil ettiği yeni klasik akım taraftarlarına göre, fiyat ve ücretlerin tam esnek varsayımı altında toplam arz fonksiyonu çeşitli nedenlere dayalı olarak oluşan şoklardan etkilenir. Şoklar, ekonomik aktörlerin yetersiz bilgiye sahip olmalarından kaynaklanıyor olabileceği gibi, teknolojik gelişmelerden de ileri gelebilir.


23. Soru

Rasyonel beklentiler nedir?

Cevap

Rasyonel beklentiler: Kişilerin ekonomik değişkenlere ilişkin tüm bilgileri kullanarak yaptıkları beklentilerdir.


24. Soru

Ekonominin düzensiz dalgalanmalarının nedeni ile ilgili olarak Lucas’ın geliştirdiği görüşü açıklayınız?

Cevap

Ekonominin düzensiz dalgalanmalarının nedeni ile ilgili olarak Lucas’ın geliştirdiği yetersiz bilgi sahibi olma bağlamındaki görüş, Friedman’ın görüşünden biraz farklı olarak, her karar biriminin kendi alanını bir tür ada olarak algılar. Değişimleri bütünsellik içinde değil de adacıklar halinde görerek, ilk elden kararını öylece vermesi, tüm görüntü alındığında ise eski koşula dönülmesi şeklindedir. Bu görüşe göre, üretimin doğal işsizlik oranını sağlayan düzeyden sapmasının tek koşulu beklenen fiyat düzeyi ile gerçek fiyat düzeyi arasındaki farktır.


25. Soru

Yeni Keynesyen akımını açıklayınız?

Cevap

Yeni Keynesyen Akım Ekonomik dalgalanmalara son dönemlerde verilen yanıtlar arasında diğer bir akımı da başlıca temsilcileri G. Mankiw, J.Yellen, G. Akerlof, D. Carlton ve J. Stiglitz gibi ünlü isimler olan yeni Keynesyen akım oluşturmaktadır. Bu akımın temel dayanağı ücretler ve fiyatların katılığı ve yaşanan şoklar karşısında bu katılığın oluşturduğu dalgalanmalardır. Bu alandaki açıklamalara göre ücret ve fiyat katılığı talep fonksiyonundaki bir şokun reel üretim ve istihdam üzerinde doğrudan etki oluşturmasıdır. Bir talep şoku karşısında ücret ve fiyat katılığı kârları yükselterek üretimi ve istihdamı kamçılayacaktır.


26. Soru

Post Keynesyen Akım açıklayınız?

Cevap

Post Keynesyen Akım Ekonomik dalgalanmaları açıklamaya çalışan son dönem akımlar arasında yer alan post Keynesyen akım bireylerin ve firmaların rasyonel davranış kalıplarını dışladıklarından ekonomistler arasında fazla rağbet görmemişlerdir. Eklektik bir yapı sergileyen post Keynesyen görüş ekonomik dalgalanmaların nedeni olarak birtakım açıklamalarda bulunmuştur. Bunlardan en önemlisi ve ekonominin işleyiş dinamikleri nedenine dayanan açıklama, ücret ve kâr farklılığının zamanla açılması ve buna bağlı olarak yatırım ve tüketim dengesizliğinin oluşmasıdır. Bu akım içinde ekonomik dengesizlik nedeni olarak getirilen bir başka açıklama da talebin fiyat değişikliklerinden kaynaklanan ikame etkisinden çok gelir etkisi altında olduğu şeklinde gelişmiştir. Bu nedenle, Joan Robinson gibi bazı ekonomistler gelir dağılımı mücadelelerinin çağdaş ekonomik sorunların açıklanmasında önemli olduğunu düşünmüşlerdir. Michal Kalecki de tasarruf ve yatırımların dağılımını ekonomik dalgalanmaların açıklanması bağlamında incelemiştir. Keynes’in ileri sürmüş olduğu hırslı davranış modellerinin yatırımlarda dengesizliğe yol açtığı da ileri sürülen fikirler arasındadır. Ekonomide yatırım ve tasarrufların dengesizliği yanında ekonomilerde ücret yüksekliklerinden dolayı görülen sürekli enflasyonun dengesizlik unsuru olduğu konusu ise Weintraub tarafından ileri sürülmüştür. Post Keynesyen görüşte, ayrıca, kredi kurumlarının işleyişi ve kredi sınırlamalarının iş çevrimlerinin oluşumundaki rolleri öne çıkartılmıştır.


27. Soru

Neo-liberal Akım açıklayınız?

Cevap

Neo-liberal Akım Yukarıda açıklanmış olan ve genelde Keynesyen ve monetarist ana görüşler etrafında şekillenmiş görüşler toplam talep üzerinde yoğunlaşmışlardır. Son dönemlerde kapitalizmin sıkışan kâr oranı sorununa yanıt olarak arz-yanlı politikalar da geliştirilmiştir. 1976 yılında Wirginia Üniversitesi profesörlerinden Herbert Stein tarafından ortaya atılan arzyanlı görüşlerin maliye politikası bağlamındaki önemi, Keynesyen talep-yanlı görüşlere karşıt olarak, üretim ve istihdamın arz fonksiyonu üzerindeki faktörler tarafından belirlendiği savıdır. Arz faktörü üzerinde etkili temel görüş özel kesimin kamu kesimine göre daha verimli olduğu, bu nedenle vergi vs gibi ağır kamu yükümlülükleri ile engellenmek yerine, teşvik mekanizmaları ile desteklenmesi gerektiği iddiasına dayanır.


28. Soru

İç ekonomik dengenin sağlanması nedir?

Cevap

İç ekonomik dengenin sağlanması iç ekonomik dengenin sağlanması konusu statik ve dinamik olarak iki alt bölüme ayrılır. iç istikrar alanı statik olarak fiyat istikrarı ve istihdam konularını kapsar. Fiyat istikrarı konusu, ekonominin enflâsyonist ve deflâsyonist eğilimlerden uzak tutulmasını sağlayan maliye politikası önlemlerini kapsar. Gerek enflasyon gerek deflâsyon mutlak fiyat hareketleri ile ilgili olgu ve kavramlar olmakla beraber, kaynak ve gelir dağılımı açılarından önemi, söz konusu mutlak fiyat hareketlerinin, klâsik görüşün aksine, nispi fiyatlar üzerinde de etkili olarak ekonomide statik ve dinamik gelir ve kaynak dağılımını bozuyor olmasından ileri gelmektedir.


29. Soru

Dış Ekonomik Dengenin Sağlanması nasıl yapılır?

Cevap

Dış Ekonomik Dengenin Sağlanması Maliye politikası araçları dış ekonomik dengelerin sağlanmasında da farklı yönlerde etkili olur. Dış ekonomik denge kavramı ile cari dengenin sağlanması, yani dış ekonomilerden sağlanan kazançların dış ekonomilere yapılan ödemelere eşit olması anlaşılır. Cari denge içinde ithalat ve ihracat hareketlerini kapsayan ticaret dengesi yanında, sermaye hareketlerinin de kapsandığı para hareketleri bulunur.


30. Soru

Maliye politikasının araçlarını açıklayınız?

Cevap

Maliye politikası kamu bütçesi çerçevesinde gerçekleştirilen kamu harcama ve gelir kalemleri ve bu kalemler arasındaki denge ya da dengesizlik koşulları yoluyla gerçekleştirilir. Genel olarak yaklaşıldığında ekonominin dengede olduğu durumda ilke olarak denk bütçe uygulanır. Ünite 2’de görüleceği üzere, denk bütçenin Ekonomi üzerindeki etkisi tarafsız olmayıp, genişleticidir. Ancak böylece oluşturulan genişletici etki enflâsyonist olarak kabul edilemez. Enflâsyonist koşullarda fazla veren, deflâsyonist ya da durgunluk koşullarında ise açık veren bütçe uygulaması standart uygulama olarak kabul edilmekle beraber, özellikle enflâsyonist koşullarda fazla veren bütçe uygulaması politik olarak rahatlıkla gerçekleştirilebilir bir durum olarak görülemez. Bunun bir nedeni, bütçede maaş ve sair bazı ödemelerin tahdidi ödenek adı verilen fasıldan yapılması ve bunların değiştirilmesinin siyasi dirençle karşılaşmasıdır. İkincisi, kamu yatırımları gibi esnekliği daha yüksek olan harcamalarda kısıntıya gidilmesinin ilk aşamada olumlu etki yapmasına karşın uzun dönemde kapasite kısıntısı oluşturabileceğinden ya da gerekli kapasite artışını engelleyeceğinden enflâsyonla mücadelede önemli bir alanın elden kaçırılmasına neden olabilmesidir. Tarihsel olarak Keynesyen teorik yapı eksik istihdam koşulu üzerine inşa edilmiş olduğundan, bu koşulda bütçe ayarlamalarının gerçekleştirilmesi siyasi olarak enflasyonist dönemlerdekine göre daha kolay ve işlevseldir.


31. Soru

Maliye politikasının etkinlik ve sınırlarını açıklayınız?

Cevap

Maliye politikasının bir ekonominin toplam gelir ve istihdam düzeyini etkileyebileceği kabul edildiğinde bu etkinin nasıl ölçülebileceği konusu önem kazanmaktadır. Ayrıca yine maliye politikası belirlenen amaçlara ulaşmak için uygulanırken gerçek hayatta bazı sınırlamalarla karşı karşıya kalınmaktadır. Aşağıda bu konular ele alınmaktadır. Maliye Politikasının Etkinliği Maliye politikasının etkilerinin ölçülmesi, maliye politikası araçlarının milli gelir üzerindeki etkileri ile milli gelirdeki değişimlerin maliye politikası araçları üzerindeki etkilerinin karşıtlığı nedeniyle oldukça karmaşık bir meseledir. Bu meselenin çözümü bütçe kalemlerinin bütçe hacmi ve sonuçları üzerindeki etkilerinin anlaşılması ile olasıdır. Vergiler bütçe fazlası yaratma eğilimine, kamu harcamaları ise bütçe açığı oluşturma ya da bütçe fazlasını azaltma etkisine sahiptir. Ancak, bütçe fazlası veya açığı sadece bu değişkenlerdeki oynamalardan değil, özel kesimdeki harcama değişikliklerinden de etkilenebilir.


32. Soru

Maliye politikasının sınırlarını açıklayınız?

Cevap

Ortodoks Keynesyen maliye politikası ekonomiye genel ve makro düzeyde bakan bir niteliktedir. Bu niteliği ile maliye politikası mutlak fiyat artışları veya azalışları üzerinde etkili olabilecek araçlar barındırdığı halde, bir veya birkaç sektörde görülebilen fiyat artış veya azalışlarına, yani nispi fiyat değişmelerine karşı selektif araçlara sahip bulunmamaktadır. Ekonomide bir sektörde görülen fiyat artışları ya da fiyat katılıkları makro politikalarla önlenemez. Ücretlerdeki bir artışın neden olduğu üretim kısılması ve işsizliğin yükselmesi karşısında iradî genişletici maliye politikası sorunu çözemeyeceği gibi, enflâsyonist etki de oluşturabilir.


33. Soru

Mali sürüklenmeyi açıklayınız?

Cevap

Mali sürüklenme: Bütçe devresel bileşkesinde görülen fazlanın ekonomide gelir artışını frenleme etkisidir.


34. Soru

Bütçe devresel bileşkesini açıklayınız?

Cevap

Bütçe devresel bileşkesi Tam istihdam bütçe fazlası ile olağan dönem bütçe fazlası arasındaki farktır.


35. Soru

Maliye politikasının etkinliğinin ölçümünün niçin önemli bir konu olduğunu değerlendirmeyi açıklayınız?

Cevap

Maliye politikasının etkinliğinin ölçümünün niçin Önemli bir konu olduğunu değerlendirmek Maliye politikasının etkisini ölçebilmek için tam istihdam koşulu altında saptanan bütçe fazlası ile filli bütçe büyüklüğü arasındaki fark dikkate alınır. Bunun nedeni, kamu bütçesi büyüklüğüne ve kalemlerine çoğu durumda iradi müdahale olmadan ekonomideki bazı değişikliklerin etki ediyor olmasıdır. Maliye politikasının net etkisi anlaşılıp ortaya konulduktan sonra, hangi politikaya yönelik kullanılacağı saptanabilir. Böylece amaç ve araç belirlenmesi sonrasında politikaların zamanlamasına da dikkat etmek gerekir.


36. Soru

Ekonomi ne üzerine inşa edilmiştir?

Cevap

bir bilim dalı olarak oluşum aşamasında dönemin hakim bilim alanları olan biyoloji ve astronomiden yoğun bir şekilde etkilenerek denge kavramı üzerine inşa edilmiştir.


37. Soru

"Ekonomi, bir bilim dalı olarak oluşum aşamasında dönemin hakim bilim alanları olan.......................... yoğun bir şekilde etkilenerek denge kavramı üzerine inşa edilmiştir." Boşluğu en uygun şekilde dolsurunuz.

Cevap

 biyoloji ve astronomiden


38. Soru

"Zaman içinde Alfred Marshall’ın talep fonksiyonunu geliştirmesi ile piyasa güçleri olgusu şekillendirilmiş ve piyasa kavramı çerçevesinde mikroekonomi alanının temelleri atılarak .............................. tamamlamıştır." Boşluğu en uygun şekilde doldurunuz.

Cevap

ekonomi bilimi dönemsel aşamasını


39. Soru

"1929 Büyük Buhranı’na dek piyasanın işleyişinde fazla bir sorunla karşılaşılmamış,......................... korunabilmiştir." Boşluğu en uygun şekilde doldurunuz.

Cevap

ekonomilerde gerek iç denge gerekse dış denge


40. Soru

"1929 Büyük Buhran’ı ve onu izleyen dönemde ekonomik yaşamda oluşan derin krizin neden olduğu yaygın ve yoğun işsizlik sorunu, ekonomistleri .........................." Boşluğu en uygun şekilde doldurunuz.

Cevap

çare aramaya itmiştir


41. Soru

Dar anlamda maliye politikası nedir?

Cevap

Devletin bütçe kanalından yaptığı harcama artışının milli gelir ve istihdam üzerindeki yükseltici etkisidir


42. Soru

"Devletin bütçe kanalından yaptığı harcama artışının milli gelir ve istihdam üzerindeki yükseltici etkisidir." Tanım hangi başlığa aittir?

Cevap

Dar anlamda maliye politikası:


43. Soru

Geniş anlamda maliye politikası nedir?

Cevap

Devletin tüm vergi ve harcama araçları ve kamu teşebbüsleri ile giriştiği ekonomik faaliyetlerdir.


44. Soru

"Devletin tüm vergi ve harcama araçları ve kamu teşebbüsleri ile giriştiği ekonomik faaliyetlerdir." Tanım hangi başlığa aittir?

Cevap

Geniş anlamda maliye politikası


45. Soru

Nötr vergiler nedir? 

Cevap

Yükümlü üzerinde gelir etkisi oluşturan fakat ikame etkisinin sıfır olduğu vergilerdir.


46. Soru

"Yükümlü üzerinde gelir etkisi oluşturan fakat ikame etkisinin sıfır olduğu vergilerdir." Tanım hangi başlığa aittir?

Cevap

Nötr vergiler


47. Soru

Efektif talep nedir? 

Cevap

Tam istihdamın sağlanmasına yönelik olarak kamu talebi ile destekli toplam talep miktarıdır.


48. Soru

"Tam istihdamın sağlanmasına yönelik olarak kamu talebi ile destekli toplam talep miktarıdır." Tanım hangi başlığa aittir?

Cevap

Efektif talep


49. Soru

Likidite tuzağı nedir?

Cevap

Verili bir faiz oranında, halkın arz edilen tüm para miktarını tutmaya hazır olduğu durumdur


50. Soru

"Verili bir faiz oranında, halkın arz edilen tüm para miktarını tutmaya hazır olduğu durumdur." Tanım hangi başlığa aittir?

Cevap

Likidite tuzağı


51. Soru

Doğal işsizlik oranı nedir?

Cevap

Emek verimlilik artışının sıfır ve ortalama reel ücret haddinin sabit olduğu, sonuçta fiyat düzeyinin de sabit kalabildiği koşuldaki işsizlik oranıdır


52. Soru

"Emek verimlilik artışının sıfır ve ortalama reel ücret haddinin sabit olduğu, sonuçta fiyat düzeyinin de sabit kalabildiği koşuldaki işsizlik oranıdır." Tanım hangi başlığa aittir?

Cevap

Doğal işsizlik oranı


53. Soru

Para yanılsaması nedir? 

Cevap

İşçilerin enflasyon karşısında reel ücret düzeyi ile net algılama yapamaması durumudur.


54. Soru

"İşçilerin enflasyon karşısında reel ücret düzeyi ile net algılama yapamaması durumudur." Tanım hangi başlığa aittir?

Cevap

Para yanılsaması


55. Soru

Dışlama etkisi nedir? 

Cevap

Genişletici maliye politikası uygulanması sonucunda faiz oranının yükselmesine bağlı olarak özel yatırım harcamalarının azalması durumudur


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi