Medyada Dil Kullanımı Dersi 3. Ünite Özet

Yazım Kuralları

Diller ve Kuralları

Bugün, dünya üzerinde konuşulan tüm dillerin gruplandırılabilecek ortak özellikleri olsa da bütün diller gramer, sözvarlığı, söz dizimi ve kuralları bakımından çeşitlilik göstermektedir. İnsanların görsel ve düşünsel algıları bir taraftan içinde bulundukları kültürde edindikleri dille şekillenirken diğer taraftan da toplumların kültürleri, düşünce yapıları dili şekillendirmektedir.

Yazım Kuralları

Yazılı ve sözlü anlatımda duygu, düşünce, istek ya da bilgilerin doğru, anlaşılır ve düzgün bir şekilde ifade edilmesi ancak o dilin kurallarına uyulmasıyla sağlanabilir. Dünyadaki diller arasında ortak olan yazım kuralları olduğu gibi her dilin kendi yapısına özgü kuralları da vardır. Bu kuralar, her dilin tarihiyle, kültürüyle yoğurduğu kendine özgü bir sistem içinde gelişmiştir.

Konuşma sırasında dilbilgisel açıdan yapılabilecek yanlışlar daha az fark edilir ve bu yanlışlar sese eklenen vurgu, ton veya dinleyicinin yardımıyla giderilebilir. Konuşmada iletişim daha çok önem kazanır bu nedenle dilbilgisel yapılar konuşan tarafından geri plana atılabilir. Bu durum konuşmayı kolaylaştırsa da kuralları göz ardı edebileceğimiz anlamına da gelmez. İletişimde bilgi, duygu ve düşüncelerin tam olarak ifade edilebilmesi için konuşma sırasında da seslerin doğru çıkarılması, kelimelerin doğru telaffuz edilmesi ve cümlelerin anlatılmak isteneni tam ifade edebilecek şekilde kurulması önemlidir. Yazım kuralları, konuşurken söylediklerimizin daha iyi anlaşılması için yaptığımız el, yüz, beden hareketleri ya da duraklama ve tonlamanın yazıdaki karşılıkları gibidir. Onların aracılığıyla hem doğru anlatabilir hem de bize iletilmek istenileni daha iyi anlayabiliriz. Yazım kuralları, Yazım Kılavuzu ve Türkçe Sözlük aracılığıyla öğrenilir.

Yazım Yanlışları

Türkçe kökenli olsa bile yanlış öğrenilen kelimelerin; anlamı bilinmeyen ya da yanlış bilinen kelimelerin; yanlış işitilen, yanlış telâffuz edilen ya da yanlış okunan kelimelerin; öğrenilemeyen noktalama işaretlerinin yazımında yanlışlık yapılmasına gittikçe daha fazla rastlanmaktadır. Yazım yanlışlarının nedenleri şöyle sıralanabilir:

  • Öğrenciden kaynaklanan nedenler; psikolojik nedenler, zekâ problemleri, dikkat eksikliği, ilgisini verememe, alışkanlık edineme, acele etme
  • Fizyolojik nedenler; görme bozuklukları, işitme problemleri, konuşma problemleri, kas koordinasyonun gelişmemesi
  • Öğretmenden kaynaklanan nedenler; etkili anlatım becerisi kullanmama ve doğru yöntemi kullanma bilgi ve beceri sınırlılığı
  • Eğitim-öğretim ortamından kaynaklanan nedenler fiziki mekandaki gürültü, yetersiz ışık gibi etkenlerdir (Çankaya, 1964: 33-34).

Yazım yanlışları sadece kelimelerin yazılışında kullanılması kabul edilmiş harf dizilimindeki yanlışları değil; noktalama işaretlerinin kullanımına ilişkin yanlışları da kapsamaktadır. Ayrıca yazımı sadece şekil boyutuyla değil, anlam boyutuyla da düşünmek gerekmektedir.

Türkçede Yazım Kuralları

Harf sistemini kullanan yazılarda

  1. Sese (söyleyişe) bağlı
  2. Kökene bağlı
  3. Geleneğe bağlı yazım

olmak üzere üç çeşit yazım (imlâ) düzeni bulunur. Alfabe sistemi yüzyıllardan beri değişmemiş olan dillerde genellikle geleneğe bağlı yazım hâkimdir. Böyle dillerdeki yazımlar, başlangıçta sese ve kökene bağlı olsa da zaman içinde söyleyişte meydana gelen değişmeler yazıma yansıtılmadığı için yazım, söyleyiş veya kökene bağlı olmaktan çıkar ve gelenekleşmiş olur. Yeni alfabelerin uygulandığı dillerde ise söyleyişe bağlı bir yazım düzeni benimsenebilir. Türk Alfabesi 1928’de kabul edilen yeni bir alfabedir. Bu nedenle de Türk Alfabesinde söyleyiş esas alınmış ve seslerin söylenişine bağlı bir yazım düzeni öngörülmüştür. Her harf, bir sesi ifade etmektedir. Ancak diller sürekli bir değişim içinde olduğu, dolayısıyla söyleyiş de sürekli olarak değiştiği için, söylenişe bağlı alfabeleri kullanan dillerin kurallarında zamanla gelenekleşmeler başlamaktadır. (TDK, 2000: 2).

Simgelerin Yazımı

  1. Elementlerin simgeleri, uluslararası biçimleriyle kullanılır: C (karbon), Ca (kalsiyum), Fe (demir) vb.
  2. Ekler elementlerin simgelerine değil adlarına getirilir: Au’ya değil altına, Fe’ye değil demire vb.

Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler

  1. Etmek, edilmek, eylemek, olmak, olunmak yardımcı fiilleriyle kurulan birleşik fiiller, ilk kelimesinde herhangi bir ses düşmesi veya türemesi olmazsa ayrı yazılır: arz etmek, dans etmek, göç etmek, ilan etmek, kabul etmek, söz etmek, terk etmek, var olmak, yok etmek, yok olmak vb.
  2. Birleşme sırasında kelimelerinden hiçbirinde veya
  3. -r / -ar / -er, -maz / -mez ve -an / -en sıfat-fiil ekleriyle kurulan sıfat tamlaması yapısındaki birleşik kelimeler ayrı yazılır: çalar saat, çıkar yol, döner sermaye, güler yüz, yazar kasa, yeter sayı, geçmez akçe, görünmez kaza, uçan daire vb.
  4. Renk sözü veya renklerden birinin adıyla kurulmuş isim tamlaması yapısındaki renk adları ayrı yazılır: bal rengi, duman rengi, gümüş rengi, saman rengi, ateş kırmızısı, boncuk mavisi, gece mavisi, limon sarısı vb.
  5. Rengin tonunu belirtmek üzere renkten önce kullanılan sıfatlar ayrı yazılır: açık mavi, kara sarı, kirli sarı, koyu yeşil vb.
  6. Yer adlarında kullanılan batı, doğu, güney, kuzey, güneybatı, güneydoğu, kuzeybatı, kuzeydoğu, aşağı, yukarı, orta, iç, yakın, uzak kelimeleri ayrı yazılır: Batı Trakya, Doğu Anadolu, Güney Kutbu, Kuzey Amerika, Güneydoğu Anadolu, Orta Anadolu, Orta Asya, Orta Doğu, İç Asya, İç Anadolu, Yakın Doğu, Uzak Doğu vb.

Bitişik Yazılan Birleşik Kelimeler

  1. Ses düşmesine uğrayan birleşik kelimeler bitişik yazılır.
  2. Özgün biçimleri tek heceli bazı Arapça kökenli kelimeler etmek, edilmek, eylemek, olmak, olunmak yardımcı fiilleriyle birleşirken ses düşmesine, ses değişmesine veya ses türemesine uğradıklarında bitişik yazılır.
  3. Kelimelerden her ikisi veya ikincisi, birleşme sırasında anlam değişmesine uğradığında bu tür birleşik kelimeler bitişik yazılır.
  4. -a, -e, -ı, -i, -u, -ü zarf-fiil ekleriyle bilmek, vermek, kalmak, durmak, gelmek ve yazmak fiilleriyle yapılan tasvirî fiiller bitişik yazılır.
  5. Bir veya iki ögesi emir kipiyle kurulan kalıplaşmış birleşik kelimeler bitişik yazılır.
  6. -an/-en, -r/-ar/-er/-ır/-ir, -maz/-mez ve -mış/-miş sıfat-fiil ekleriyle kurulan kalıplaşmış birleşik kelimeler bitişik yazılır.
  7. İkinci kelimesi -dı (-di / -du / -dü, -tı / -ti / -tu / -tü) kalıplaşmış belirli geçmiş zaman ekleriyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır.
  8. Her iki kelimesi de -dı (-di / -du / -dü, -tı / -ti / -tu / -tü) belirli geçmiş zaman veya -r /-ar /-er geniş zaman eklerini almış ve kalıplaşmış bulunan birleşik kelimeler bitişik yazılır.
  9. Somut olarak yer bildirmeyen alt, üst ve üzeri sözlerinin sona getirilmesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır.
  10. İki veya daha çok kelimenin birleşmesinden oluşmuş kişi adları, soyadları ve lakaplar bitişik yazılır.
  11. İki veya daha çok kelimeden oluşmuş il, ilçe, semt gibi yer adları bitişik yazılır.
  12. Kişi adları ve unvanlarından oluşmuş mahalle, meydan, köy gibi yer ve kuruluş adlarında, unvan belirten kelime sonda ise gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır.
  13. Ara yönleri belirten kelimeler bitişik yazılır.
  14. Her iki ögesi de asıl anlamını koruduğu hâlde yaygın bir biçimde gelenekleşmiş olarak bitişik yazılan kelimeler de vardır.
  15. Ev kelimesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır.
  16. Hane, name, zade kelimeleriyle oluşturulan birleşik kelimeler bitişik yazılır.
  17. -zede sözü ile oluşturulmuş birleşik kelimeler bitişik yazılır.
  18. Farsça kurala göre oluşturulan sözler bitişik yazılır.
  19. Arapça kurala göre oluşturulan sözler bitişik yazılır.
  20. Müzikte kullanılan makam adları bitişik yazılır.
  21. Kanunda bitişik geçen veya bitişik olarak tescil ettirilmiş olan kuruluş adları bitişik yazılır.
  22. Renk adlarıyla kurulan bitki, hayvan veya hastalık adları bitişik yazılır.

Pekiştirmeli Sözlerin Yazılışı

Sıfat veya zarf görevindeki pekiştirmeli sözler bitişik yazılır.

Ek Fiilin Yazılışı

Ek fiilin çekimli biçimleri ( idi, imiş, ise ) ayrı yazılabildiği gibi bitişik olarak da yazılabilir. Ünsüzle biten kelimelere bitişik olarak yazıldığında i ünlüsü düşer, ayrıca büyük ünlü uyumuna uyar.

Mastarla Gelen Eklerin Yazılışı

-ma / -me ile biten mastarlardan sonra -a /-e, -ı /-i eklerinden biri geldiğinde araya y koruyucu ünsüzü girer.

Fiil Çekimi İle İlgili Yazılışlar

-a / -e, -acak /-ecek, -ayım /-eyim, -alım /-elim, -an /-en eklerinden önce gelen ünlü veya ekin geniş ünlüsü söyleyişe bakılmaksızın a/e ile yazılır.

Bulunma Durumu Eki -da / -de / -ta / -te’nin Yazılışı

Bulunma durumu eki getirildiği kelimeye bitişik yazılır

ile’nin Yazılışı

ile , ayrı olarak yazılabildiği gibi kelimelere eklenerek de yazılabilir, ünsüzle biten kelimelere bitişik olarak yazıldığında i ünlüsü düşer ve büyük ünlü uyumuna uyar, ünlüyle biten kelimelere bitişik olarak yazıldığında araya y ünsüzü girer ve başındaki i ünlüsü düşer.

Bağlaç Olan ki’nin Yazılışı

Bağlaç olan ki ayrı yazılır. Şüphe ve pekiştirme göreviyle kullanılan ki sözü de ayrı yazılır.

Bağlaç Olan da/de’nin Yazılışı

Bağlaç olan da/de ayrı yazılır ve kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak büyük ünlü uyumuna uyar.

Soru Eki mı/mi/mu/mü’nün Yazılışı

Bu ek gelenekleşmiş olarak ayrı yazılır ve kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumlarına uyar. Soru ekinden sonra gelen ekler, bu eke bitişik olarak yazılır. Bu ek sorudan başka görevlerde kullanıldığında da ayrı yazılır.

İkilemelerin Yazılışı

İkilemeler ayrı yazılır, m ile yapılmış ikilemeler de ayrı yazılır. İsim durum ekleri ve iyelik ekiyle yapılan ikilemeler de ayrı yazılır.

Alıntı Kelimelerin Yazımı

Çift ünsüz harfle başlayan Batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına ünlü konulmadan yazılır. İçinde yan yana iki veya daha fazla ünsüz bulunan Batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına ünlü konmadan yazılır. İki ünsüzle biten Batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına ünlü konmadan yazılır. Batı kökenli alıntıların içindeki ve sonundaki g ünsüzleri korunur.

Ünsüz Türemesi

Arapçadan dilimize giren ve özgün biçimlerinde sonunda ikiz ünsüz bulunan kelimeler Türkçede tek ünsüzle kullanılır.

Ünlü Daralması

Türkçede a, e ünlüleri ile biten fiillerin şimdiki zaman çekiminde, söyleyişte de yazımda da a ünlüsü ı, u; e ünlüsü i, ü olur. Birden çok heceli ve a, e ünlüleri ile biten fiiller, ünlüyle başlayan ek aldıklarında bu fiillerdeki a, e ünlülerinde söyleyişte yaygın bir daralma ( ı ve i ’ye dönme) eğilimi görülür. Buna karşılık tek heceli olan demek ve yemek fiillerinde, söyleyişteki i ünlüsü yazıya da geçirilir.

Uzun Ünlü

Kökeni Türkçe olan kelimelerde bugün uzun ünlü yoktur. Uzun ünlü, Arapça ve Farsçadan Türkçeye giren kelimelerde görülür.

Kısaltmaların Yazımı

Kuruluş, ülke, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları her kelimenin ilk harfinin büyük olarak yazılmasıyla yapılır. Ölçü birimlerinin uluslararası kısaltmaları kullanılır. Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarıyla ölçülerin dışında kalan kelime veya kelime gruplarının kısaltılmasında, ilk harfle birlikte kelimeyi oluşturan temel harfler dikkate alınır. Kısaltılan kelime veya kelime grubu; özel ad, unvan veya rütbe ise ilk harf büyük; tür adı ise ilk harf küçük olur.

Yabancı Özel Adların Yazılışı

Latin harflerini kullanan dillerdeki özel adlar: Latin harflerini kullanan dillerdeki özel adlar özgün biçimleriyle yazılır. Eskiden Türkçeye yerleşmiş bazı Batı kökenli kişi ve yer adları Türkçe söylenişlerine göre yazılır.

Yabancı özel adlardan türetilmiş akım adları Türkçe söylenişlerine göre yazılır. Ait olduğu dilde ayrı yazılan yer adları Türkçede de ayrı yazılır.

Arapça ve Farsça özel adlar: Kökeni Arapça ve Farsça olan kişi ve yer adları Türkçenin ses ve yapı özelliklerine göre yazılır.

Yunanca özel adlar: Yunanca adlar yazılırken Yunan harflerinin ses değerlerini karşılayan Türk harfleri kullanılır.

Rusça özel adlar: Rusça özel adlar yazılırken Rus harflerinin ses değerlerini karşılayan Türk harfleri kullanılır.

Uzak doğu dillerindeki özel adlar: Çince adlar, Türkçede yerleşmiş biçimlerine göre yazılır. Çincede soyadları adlardan önce gelir.

Japonca özel adlar: Türkçede yerleşmiş biçimlerine göre yazılır

Türk Devletleri ve Topluluklarındaki Özel Adlar

Türk devletleri ve topluluklarındaki kişi ve yer adları Türkçede yerleşmiş biçimlerine göre yazılır.

Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler

Cümle büyük harfle başlar. İki noktadan sonra gelen cümleler büyük harfle başlar. Dizeler büyük harfle başlar. Özel adlar büyük harfle başlar.

Sayıların Yazılışı

Sayılar harflerle de yazılabilir. Saatler ve dakikalar metin içinde yazıyla da yazılabilir. Birden fazla kelimeden oluşan sayılar ayrı yazılır. Birden fazla kelimeden oluşan sayılar ayrı yazılır. Para ile ilgili işlemlerle senet, çek gibi ticari belgelerde geçen sayılar bitişik yazılır. Yüzde ve binde işaretleri yazılırken sayılarla işaret arasında boşluk bırakılmaz. Adları sayılardan oluşan iskambil oyunları bitişik yazılır. Romen rakamları tarihî olaylarda, yüzyıllarda, hükümdar adlarında, tarihlerde ayların yazılışında, kitap ve dergi ciltlerinde, kitapların asıl bölümlerinden önceki sayfaların numaralandırılmasında, maddelerin sıralandırılmasında kullanılır. Dört veya daha çok basamaklı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara ayrılarak yazılır ve aralarına nokta konur. Sayılarda kesirler virgülle ayrılır. Sıra sayıları yazıyla ve rakamla gösterilebilir.

Düzeltme İşareti (^)

Yazılışları bir, anlamları ve söylenişleri ayrı olan kelimeleri ayırt etmek için okunuşları uzun olan ünlülerin üzerine konur. Arapça ve Farsçadan dilimize giren birtakım kelimelerle özel adlarda bulunan ince g, k ünsüzlerinden sonra gelen a ve u ünlüleri üzerine konur. Nispet ekinin, belirtme durumu ve iyelik ekiyle karışmasını önlemek için kullanılır.

Noktalama ve Diğer İşaretlerin Yazımı

Yazımda kullanılan işaretler, yazanın anlatmak istediği düşünceye ya da paylaşmak istediği duyguya okuyanın rahatlıkla ulaşmasını sağlayan yol işaretleridir. Noktalama işaretleri ilk olarak, karışabilecek olanı ayırmak, karışmayı önlemek için kullanılmıştır. Daha sonra duyguların, aktarılmasına yardımcı olacak işaretler geliştirilmiştir. Bazı işaretler de uzun anlatımların kısaltılmış biçimlerini ifade etmektedir. Bütün dillerde noktalama işaretlerinin değişik şekillerde, farklı mantıklarla olsa da aynı amaç için kullanıldığı görülmektedir.

Kitle İletişim Araçlarında Türkçe Kullanımı

Saussure (1998: 44) dil ile söz arasında ayrımı yapan ilk düşünürdür. Ona göre dil toplumun tüm bireylerini kuşatan soyut bir sistemdir; toplumsal ve kültürel olarak yapılandırılan bir sistemdir; söz ise gündelik konuşma ile ilişkilendirilebilir ve dilin bireyler tarafından kullanımını anlatır. Günümüzde dil düzeyleri ve kullanım biçimlerini öncelikle medya belirlemekte; nasıl konuşulması, hangi kelimelerin seçilmesi gerektiğini medya öğretmekte ve edilgin bir okuyucu/izleyici de “medyatik dil”in egemenliğine kolaylıkla hapsoluvermektedir. Medya dilin öğrenilmesi ve kullanılmasında aile veya eğitim kurumları gibi pek çok yapının ötesinde insanların dil kullanım becerileri üzerinde çok daha etkili olabilmektedir. Toplum üzerinde büyük etkisi olan ve topluma yön verme kabiliyeti yüksek olan kitle iletişim araçları, dil söz konusu olduğunda diğer tüm toplumsal kurum ya da aktörden daha önemli bir sorumluluğu üstlenmektedir. Kitle iletişim araçları çalışanları bu ülkenin insanlarının iletişimi için var olduklarını unutmamalı, Türkçenin doğru ve güzel kullanımında duyarlı ve bilinçli olmalıdır (Türkçe Kurultayı Sonuç Bildirgesi, 2005: 302).


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi