Medyada Dil Kullanımı Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Yaratıcı Bir Eylem: Yazmak
İnsanı yazmaya yönelten nedenler nelerdir?
İnsanı yazmaya yönelten pek çok neden vardır: bir bilginin paylaşımı, pratik bir yarar, sanatsal gerekçeler, acı veren tanıklıkların paylaşılma arzusu veya ünlü olma tutkusu yazıya yöneltir insanı. Yazı, insanın kendini ifade eylemlerinden biridir; kendi dışımızdaki varlığın özü, anlamları karşısında, bu öz ve anlamları da kendi içine alıp, dönüştürerek kendimizi ortaya koyma etkinliğinin bir tanesidir. Gerçek şu ki insan varlığı, varoluşunun bir gereği olarak yazmadan yapamayan bir varlıktır.
yazma eyeminde sınırlarla ne kastedilir?
İlk yapılması gereken, bir konu seçmektir. Konunun anlaşılması ve sınırlandırılması yazının ilk aşamasını oluşturur. Bu anlamda konu, üzerinde durup, kendisi hakkında yazacağımız insan ve ona bağlı problemler, olaylar, durumlar ve diğer insanlarla bağları ortaya koyar. Hemen ardından, yazılacak konunun çerçevesinin çizilmesi, sınırlarının belirlenmesi gereklidir. Konunun sınırları belirlenirken hedef kitle yani kime yönelik yazılacağı da tespit edilmelidir. Hedef kitleyi oluşturan okurun durumu, yazının uzunluğu, konuya ilişkin düşünsel, bilgisel deneyim ve birikimimiz sınırların belirginleştirilmesinde etkendir.
Ana düşünce nedir?
Amacımızı belirleyen bu önermeye ana düşünce de denir. Ana düşünce cümlesinin, yazıya başlamadan önce düşüncede net bir biçimde belirlenmesi zorunludur. Sonradan yazılacaklara genellikle bu ana düşünce cümlesi yön verecektir çünkü yazının düşünce yapısı onun üzerine kurgulanır. Kaleme alınacak her öge onun denetimi altında bulunmalıdır. Asal önerme cümlesinin yazıda belli bir yeri yoktur. Bu cümle yazının başında, ortasında, sonunda olabileceği gibi bazen yazının tamamında içkin olarak yer alabilir. Ana düşünce cümlesi konu değil düşünce olmalı, açık ve özlüce anlatılmalı, farklı yorumlara yol açmamalı, geliştirilmeye uygun olmalıdır.
Bir konu hakkında yazabilme becerisinde önemli olan şeyler nelerdir?
Bir konu hakkında yazabilme becerisinde, o konuya dair gözlemlerimiz ve deneyimlerimiz ve yaşantılarımızın oranı önem taşır. Örneğin, yaşamı boyunca köyü görmemiş, köyde hiç yaşamamış ya da köy yaşamını eserinde konu etmeden önce deneyimlememiş bir insanın köyü inandırıcı bir biçimde anlatması pek mümkün değildir.edebi türlerde yazarın yaratıcılığı ve birikimi hayli önemlidir. Peki
bu birikim nasıl sağlanacaktır? Çok okumak, çok gezmek ve içinde yaşadığımız çevreye daha dikkatli bakmakla ve iyi bir gözlemci olmakla önemli bir yaşam deneyimi kazanılabilir. İnsan varlığı olmanın da bir gereği olarak, çevremizde olanbitene ve insanlararası ilişkileri daha sorgulayıcı ve çözümleyici bir kavrayışla bakmak insanlara ve insan yaşamına dair çok şey öğrenilmesine neden olabilir.
Yazının bölümleri nelerdir?
Çoğunlukla yazı üç bölüme ayrılır. Bunlar giriş, gelişme ve sonuç bölümleridir. Bu
üçlü, bize yazının planını verir. Yazıda plan bu üçlü üzerine kurulur. Giriş bölümünde okuyucu ilgisinin çekilmesi amaçlanır. Burada ele alınacak konu topluca yalın bir biçimde ortaya koyulmalı, ardından da konuyu dağıtmadan ana düşünceyi açacak, geliştirecek düşüncelere ve ayrıntılara geçilmelidir. Düşünceler iç içe, sanki düzenli bir labirent oluşturulurcasına birbirini izlemelidir. Sonuç bölümü ise okuyucunun zihnindeki olası tüm sorulara yanıt verebilme özelliğine sahip olmalıdır.
Yazıda, düşüncelerin düzenlenmesinde nelere dikkat edilmelidir?
Düşüncelerin düzenlenmesi sürecinde, birtakım noktalar göz önünde bulundurulmalıdır. Bunlardan ilki, zaman dizinsel düzenlemedir. Bir olayın ya da bir durumun öykülenmesinde, zaman temel ögedir. Yazılacaklar oluş ve zamana paralel verilmelidir. Kimi yazı konuları da neden-sonuç ilişkilerine göre düzenlenir. Olay ya da durum nedenleri, nedenlerin yol açtığı başka durumlar ve ardından sonuçları göz önüne serilir. Planlamada basitten zora yönelik uygulama da göz
önünde bulundurulmalıdır. Potansiyel okuyucunun bilebildiklerinden başlayarak yola çıkılır. Bilinen bir gerçek ele alınır ve yazı asal önermeye koşut gittikçe detaylandırılır. Birtakım konular ise mekân sıralamasını zorunlu kılar. Mekâna göre düzenlemede yeri tanıtma, betimleme ile ilgili konular, detaylar yer sırasına göre verilmelidir. Örneğin, kent, sokak, ev, evin içi gibi.
Paragraf nedir?
Paragraf, Latincede yazının bölümleri anlamına gelir ve yazının belli bir bölümüne verilen isimdir. Yazının düşünce örgüsü, söz konusu yazıyı paragraflara bölerek oluşturulur. Her paragraf, bir düşünceyi içerir. Tek tek düşünceyi içeren paragrafların birlikteliği, yazının bütününü oluşturur. Paragraf düşünce bağıntısının kurulmasının yanında, yazıdaki düşünceleri de belirginleştirir.
Yazıda yer alan paragraflarda düşünceyi geliştirmenin yolları nelerdir?
Yazıda yer alan paragraflarda düşünceleri geliştirmenin çeşitli teknikleri vardır; düşüncenin geliştirilmesi ise onun okuyucunun kolaylıkla kavrayabileceği bir duruma getirilmesidir. Bu teknikler şunlardır: Tanımlama, örnekleme, karşılaştırma ve tanık göstermedir.
Tanımlama nedir?
Tanımlama, düşüncenin dolaysız bir biçimde okuyucuya aktarılmasının bir yoludur. Bir kavram varlık, nesne, nitelik ve özelliklerine göre, nedensonuç ilişkileri aracılığıyla ortaya konulur. Tanımlamada bir anlam yoğunlaştırması yapılır. Tanımlama okuyucunun yazılacak olanları kavramasına ve düşüncenin gelişmesine yön verir ve yazıdan uzaklaşmanın önüne geçer.
Örnekleme nedir?
Örnekleme, soyut bir düşünceye somutluk kazandırmak, onu görünür kılma ve okuyucunun alımlama süreçlerinde canlandırabilmesi için kullanılan bir yöntemdir.
Yerinde ve zamanında kullanılan bir örnek, sayfalarca yazılan yazıdan daha etkili
olabilir.
Karşılaştırma nedir?
Karşılaştırma ise ister gündelik yaşantıda olsun isterse yazı dilinde olsun, sık sık kullanageldiğimiz düşünceyi geliştirmenin başka bir yoludur. Burada, iki varlık, iki kavram, olgu ya da durumun arasındaki benzerlik ve karşıtlıklar ortaya konularak
düşünceyi geliştirme yoluna gidilir. Öne sürülen sav, bilinen gerçeğin verilerinden
hareketle görünür kılınır ve açıklanır.
Tanık gösterme nedir?
Tanık gösterme, paragrafta düşüncenin geliştirilmesinin başka bir yoludur. Bu yolun kullanılabilmesi için sözüne ve düşüncesine başvurulan kişinin üzerinde
durulan konu hakkında tanınmış, güvenilir ve ilgili olmasına dikkat edilmelidir.
Cümlenin nitelikleri nelerdir?
Öncelikle iyi bir cümle dil bilgisi kurallarına uygun olmalıdır.Ayrıca yazıda çok uzun cümlelerden kaçınılmalıdır. Cümle uzunluğu anlaşılırlığı engellediği gibi, dil bilgisi yönünden yanlışlıklara davetiye çıkarırİyi kurulu sağlam bir cümlenin yalın duru olması gerekir. Bu da cümlede gereksiz sözcüklerin bulunmamasına bağlıdır.Cümle anlam birimi olduğuna göre, anlatılmak istenileni eksiksiz ortaya koymalıdır. Farklı anlamlara gelebilecek belirsizlikte olmamalıdır. Cümlede açıklık anlatılmak istenen şeyin açıkça ortaya koyulmasıdır. Yazılanların anlaşılırlığı ancak bu yolla sağlanır.
Yazıyı başarısız kılan ögelerden en önemlisi hangisidir?
Sözcüklerin anlamlarına göre yerli yerinde kullanılmaması ya da yazanın sözcük dağarcığının kısıtlı oluşu yazıyı başarısız kılar. Yazma eylemine geçmeden önce açık seçik düşünememe de yine sözcüklerle ilgilidir. Çünkü insan sözcüklerle düşünür. Bir konu hakkında düşünmek o konu hakkında gelişkin sözcük dağarcığına sahip olmakla olasıdır. Varolanların, nesnelerin adlandırımı yapılamıyorsa o konu hakkında düşünemiyoruz demektir.
Sözcük dağarcığını geliştirmek için neler yapılabilir?
Daha önceden yazılanların ya da ustalar tarafından yazılmış olanların okunması alışkanlık hâline getirilirse söz dağarcığının gelişmesine katkı sağlanır. Bir anlamda yazmak, taklit edilerek öğrenilir. Yine sözlük kullanma alışkanlığı da ön açıcı olabilir. Kelimenin ne anlama geldiği konusunda şüphe varsa hemen sözlüğe başvurulmalı, kökleri bulgulanmalı, kökün hangi dallara ayrıldığı öğrenilmeli, eş anlamlı gibi duran sözcüklerin aralarındaki derece farkları bilinmelidir.
Yazarlar ve okuyucular açısından yazının amaçları genel olarak nelerdir?
• Bir şeyi açıklama, bir düşünceyi aydınlatma, bir durumu ya da karakteri inceleme, bir terimin tanımlanması istenebilir ki burada amaç okuyucuya bilgi vermedir.
• Yazılanlar yoluyla okuyucuda bir konu ya da olgu üzerine yerleşmiş duygu düşünce, davranış ve kanıların değiştirilmesi amaçlanmış olabilir.
• Hissedilenlerin, görülenlerin okuyucunun da duyumsaması, içerisinde yer alması
amaçlanabilir.
• Okuyucuda bir olayı oluş süreciyle birlikte, gelişim hâlinde vermek de istenebilir.
Olmuş ya da olabilecek herhangi bir olay ya da olaylar dizisi okuyucuyu bu sürecin
içine çekme amacıyla oluş, gelişme ve zamana koşut verilebilir.
Yazıda anlatıma yön veren anlatım biçimleri nelerdir?
Yazıda anlatıma yön veren bu dört amaç yazma süreçlerinde dört anlatım biçimini
meydana getirir. Bunlar da sırasıyla açıklama, tartışma, betimleme ve öykülemedir.
Açıklayıcı anlatım nedir?
Yazıda açıklayıcı anlatım, hemen her konuya uygulanabilen sıklıkla kullanılan anlatım biçimidir. Örneğin bir sözcüğün tanımı, bir canlının yapısı, tarihsel bir olgunun anlamı, davranışları etkileyen psikolojik nedenler vs. bu anlatım biçimiyle verilir. Açıklayıcı anla- tım, üzerine yazı yazılan konu ile ilgili soru ya da soruların yanıtlanmasını içerir. Makale, fıkra, eleştiri, deneme, röportaj, gezi gibi yazılarda açıklayıcı anlatım kullanılabilir. Bu tür yazılar çoğunca düşünce yazılarıdır ve bir savı, bir kanıtı ortaya koyma çabası açıklamayı gerekli kılar.
Tartışmacı anlatım nedir?
Yazıda tartışmacı anlatım, okuyucuyu öngörülen düşünce ve davranışa yöneltmek için başvurulan bir anlatım biçimidir. Tartışma savı ve karşı savı içerir. Bu yönüyle öteki anlatım biçimlerinden ayrılır. Bir konu üzerine farklı düşünenleri kendi düşünce düzlemimize getirmek için tartışırız. Yazıda bir önerme ortaya atılır ve bu savın doğrulanması amaçlanır. Tartışmacı anlatım bütün yazı türlerinde kullanılabilir. Eleştiri, deneme, makale, fıkra gibi yazı türlerinde sıklıkla kullanılır.
Betimleyici anlatım nedir?
Yazıda betimleyici anlatım bir anlamda sözcükler yardımıyla bir kompozisyon oluş- turma, bir resim çizme işidir. Var olanların niteliklerini ve bu niteliklerin duyular üze-rinde uyandırdığı izlenimleri belirtme çabasıdır. Düşünceye, imgeye görünürlük kazandırma, anlatımı renklendirme, düş gücünü harekete geçirmek için betimleyici anlatıma başvurulur. Yazıda seçilen konunun özelliğine göre, okuyucuda yaratılmak istenilen etkiye göre hemen her yazı türünde betimleyici anlatım kullanılabilir. Fakat bazı türlerde, örneğin makale, deneme, fıkra gibi yazılarda kullanımı sınırlıdır. Buna karşılık roman, öykü gibi türlerde öteki anlatım biçimleriyle birlikte sıklıkla betimleyici anlatıma başvurulur.
Öyküleyici anlatım nedir?
Yazıda öyküleyici anlatım, eylem hâlindeki durumların olguların öyküleme yoluyla anlatılmasıdır. Neyin olduğu ya da olmakta olduğu bu anlatım biçimiyle verilir. Öyküleyici anlatımda, eylem, zaman ve anlam ayrılmaz bir birliktelik taşırlar. Çünkü anlatım biçiminde var olanlar hareket hâlinde, yaşamın akışı içinde yazılırlar.Öyküleyici anlatım sıklıkla roman, öykü, oyun gibi türlerde kullanıldığı gibi,
biyografi, tarih, anı, gezi gibi türlerde de uygulanr.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 2 Gün önce comment 0 visibility 64
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 331
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 919
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1291
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20162
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25842
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14700
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12643
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582