Haber Yazma Teknikleri Dersi 2. Ünite Özet

Haberin Anatomisi

Giriş

Bu ünitede bir haberi oluşturan unsurların neler olduğu sorusuna yanıt arayacağız. Bu doğrultuda daha çok yazılı kitle iletişim araçlarında; gazete, dergi ya da elektronik ortamlarda yayımlanan haberleri temel alacak ve örneklendirmeye çalışacağız (S:27, Tablo 2.1).

Başlık ve Spotlar

Başlıklar genelde okuyucunun haberi okutmak için okuyucunun ilgisini ve dikkatini çekmesi, haber unsurlarını içermesi, kısa ve anlaşılır olması, haber metniyle çelişmemesi, haberin özünden uzaklaşmaması beklenir.

Haberde başlık kompozisyonunu oluşturan unsurlar sayfa tasarımına veya haberin niteliğine göre farklılık gösterebilir; ancak temel olarak söz konusu unsurlar şunlardır:

Üst Başlık: Ana başlığın üzerinde ya da satır boşluklarına

göre sağ ve sol yanında yer alan başlıklardır.

Ana Başlık: Haber metninin üzerinde bulunan ve genellikle haberi özetleyen ya da tanımlayan türde bir ifadedir. Gazetelerin ilk sayfasında logonun hemen altında iri puntolu harflerle yazılan başlıklara “manşet” denir. Genellikle sıra dışı durumlarda birinci sayfada gazete logosunun üzerinde, sayfanın tepesinde yayımlanan başlıklara da “sürmanşet” adı verilmektedir.

Alt Başlık: Alt başlıkların ana başlığı açıklaması beklenmektedir. Bunlar tam bir cümle yapısında, haberin özeti ya da girişi niteliğinde de olabilir.

Haberin Spotu: Haberin 15-20 sözcükten oluşan özet ifadesi ya da haberin okunmasını sağlayacak ilgi çekici anlatımlardır.

Ara Başlıklar/Spot Başlıklar: Haber metninin içinde paragrafların arasında kimi zaman okuyucuyu rahatlatmak, uzun haber metinlerinde okuyucunun aradığını bulmasını sağlamak, haberdeki farklı unsurları birbirinden ayırmak, tekdüzeliği ortadan kaldırmak ve haberde görsel bir başlık dengesi kurmak gibi amaçlarla kullanılırlar.

Giriş Bölümü ve Haber Giriş Teknikleri

Haber metninin ilk paragrafı, haberin girişinin yapıldığı bölümdür. Bu bölüme “haberin flaşı” adı da verilmektedir. Girişteki ifade, haberin okunması, dinlenmesi ya da izlenmesi açısından önem taşır. Bu nedenle haberi değerli kılan en önemli unsur ya da unsurlara bu bölümdeki yer verilir. Haber girişleri yazmada aşağıdaki tekniklerden yardım alabiliriz;

Özetleyici Giriş: Burada asıl olan bütün haber metnini ilk cümlede vermek değil, en önemli olanı ilk cümlede anlatmaktır. Bu nedenle özetleyici girişin temel mantığı, “en önemli, en çarpıcı, en ilginç olanı en başta vermek” şeklinde özetlenebilir.

Tanımlayıcı Giriş: Bir kişiyi, bir olayı ya da yeri tanımlayarak habere başlamak demektir. Haberin odağında bir kişi, bir yer ya da bir olay olduğunda onu tanımlayarak metne başlanabilir.

Tanımlayıcı girişin, özetleyici haber girişinden ayrılan en belirgin özelliği, olaya ilişkin bir özet yapılsa bile haber kahramanı kişi, olay ya da yerin belirgin bir biçimde betimlenmesidir.

Alıntı Giriş: Kimi zaman haber kaynağının bir sözü ile başlanabilir. Özellikle toplantı, demeç ya da görüşme türü açıklama ya da konuşmaya dayalı haberlerde; haberin en değerli unsurunun söylenen söz olduğu durumlarda alıntı giriş yapılabilir.

Haberde ön plana çıkarılması düşünülen söz, giriş cümlesinde tırnak içinde verilir. Sözü söyleyen haber kaynağı da genellikle aynı cümle ya da paragrafta tanımlanır.

Sorulu Giriş: Haberde ilgi çekiciliği sağlamak ve okuyucuyu habere katmak için kimi zaman haberin en önemli ayrıntısına işaret eden soru ya da sorular haber girişinde ifade edilir.

Genelleyici Giriş: Bu teknik de, haberin giriş cümlesini bir genelleme oluşturur. Bu genelleme birçok haberde kullanılabilecek ortak bir ifade de olabilir.

Zıtlık İfade Eden Giriş: “Köpeğin insanı ısırması”, haberciler için sıradan bir olaydır; oysa “insanın köpeği ısırması” kaçırılmaması gereken bir haber olarak görülür. Sıra dışı ya da alışık olunmayan durumlara ilişkin zıtlıklar haberin en önemli öğesini oluşturabilir. Kimi zaman da olayların içindeki zıtlıklar haberin en önemli öğesi haline gelebilir.

Öyküleyici Giriş: Olayın bir öykü anlatır gibi anlatıldığı öyküleyici girişte, okur ya da izleyicilerin kendilerini olayın içinde bulması istenir. Genellikle olay ya da olayın kahramanı ilk paragrafta tanıtılır ve olay, okurun ilgisini çekecek şekilde etkili bir gözlem yeteneği kazandırdığı anlatım becerisiyle devam eder.

Okur/İzleyici Adresli Giriş: Haberin girişinde doğrudan doğruya o haberi okuyan, dinleyen ya da izleyen kişilerin habere katılmalarını sağlayan ya da onlara seslenen cümle ya da cümleler bulunabilir. Okurun habere davetinin ardından haberin en önemli ya da ilginç bulunan ayrıntısına değinilerek sürükleyici bir anlatım seçilir.

Haber Gövdesi

Haber metninde girişten sonra, ayrıntıların işlenmeye başlandığı ve diğer öğelere detaylara yer verildiği bölüme “haberin gövdesi” denir. Uygulanan haber yazma tekniğine göre üsluba uygun biçimde paragraflar halinde habere ilişkin diğer bilgi ya da ayrıntılar “gövde” bölümünde verilir.

Gövde bölümünde neler yazılacağı genellikle giriş bölümünde giriş tekniğine ve haber yazma tekniğine bağlı olarak değişir.

Anlatım ve Aktarma Yüklemleri

Haber anlatımlar kişiden kişiye değişen, doğruluğu tartışılan düşüncelere ya da öznel yargılara dayanmaz. Daha çok köşe yazılarında görülen bu tür öznel anlatım yerine; haber dilinde, nesnel anlatım tercih edilir. Bu nedenle olup bitenin ya da söylenenlerin aktarılmasının esas olduğu haber dilinde, genel olarak üçüncü tekil şahısa dayalı anlatım biçimi kullanılır; çünkü muhabir ya da haberci, haber kaynaklarından derlediği bilgileri okuyuculara anlatan ya da aktaran kişidir. O halde kurduğu cümleler de aktarma cümlelerinde kullanılan fiiller ile sonlanmalıdır. Haber yazımında kullanılan bu fiillere genel olarak “ haber yüklemleri” adı verilmektedir.

Haber dilinde iki ayrı anlatım biçimi görülür. Doğrudan (dolaysız) aktarmada söylenenler biçimsel bir değişikliğe uğramadan, haber kaynağının söylediği biçimde değiştirilmeksizin, olduğu gibi, “tırnak içinde” aktarılır.

Konuşmanın en değerli, can alıcı ve dolaylı anlatımla aktarılması pek de mümkün olmayan kısımları doğrudan anlatım yüklemleriyle aktarılır.

Dolaylı anlatımda ise muhabir, haber kaynağının söylediklerini; özü ve anlamını bozmadan kendi cümleleriyle, dönüştürerek ya da özetleyerek aktarır. “Açıkladı, anlattı, belirtti, kaydetti, iddia etti” gibi yapılan konuşmayı anlatan yüklemler bu yapıdadır.

Haber Sonlandırma

Haberin sonuç paragrafı ya da cümleleri genellikle geçmiş hakkında bilgi verici, geleceğe yönelik duyurum ya da sonuç yargısı ifade eder nitelikte olabilmektedir.

Görsel Unsurlar

Televizyon haberciliği büyük ölçüde görüntüye dayanırken, yazılı kitle iletişim araçlarında metin ön plandadır ve görüntü; eğer kendisi haber değilse, genellikle “haberi destekleyen unsur” olarak tanımlanır. Yazılı kitle iletişim araçlarında kullanılan ve haberi niteleyen türdeki fotoğraf, illüstrasyon, karikatür, tablo, şekil ya da grafik gibi unsurlara “görsel unsurlar” adı verilir.

Redaktörlük ve Haber Editörlüğü

Haber merkezlerine her gün binlerce haber gelir. Ancak bir gazete ya da dergide sayfa sayısı sınırlıdır. Haber merkezlerine ulaşan binlerce haber arasından ancak sınırlı sayıda haber yayınlanma şansı yakalar. Diğer haberler ise çoğunlukla çöpe atılır.

“Haberin çöpe atılması” deyimi yayınlanma hakkı elde edemeyen haberler için kullanılır. Yayın organlarında yayınlanacak ya da çöpe atılacak haberleri belirleyen kişilere genel olarak “ eşik bekçileri” denilmektedir.

Haberin değerlendirilmesinde yayın politikası kadar “haber değerleri” de önem taşır; ancak çoğu zaman yayınlanacak nitelikte bile bulunsa haberlerin düzenlenmesi gerekir. Muhabir tarafından kaleme alınan haber metninin yeniden yazılmasını gerekli kılan başlıca nedenler şunlardır:

Kötü yazılmış haberler: Haber merkezlerine ulaşan kimi haberler bozuk bir anlatıma sahip olabilir. Haber girişinin daha çekici bir hale getirilmesi, haberin daha anlaşılır kılınması, okunurluğun artırılması adına kimi haberlerin yeniden yazılması zorunludur.

Uzun haberler: Kimi haberler çok uzun yazılmış olabilir. Kimi zaman da habere ayrılan yerin azlığı nedeniyle haberlerin kısaltılmasına ihtiyaç duyulur. Böyle bir durumda ya haberin belirli bölümleri atılır ya da haber yeniden özetlenerek yazılır.

Yanlış haber girişleri: En yaygın yeniden yazım, haber girişlerinde yapılır. Bazen muhabirlerin haberi farklı bir açıdan görmesi ya da “gerçek” ya da “daha değerli” yönünü görememesi nedeniyle girişlerin yeniden yazılması ve habere yeni bir bakış açısının kazandırılması gerekebilir.

Profesyonelce olmayan haberler: Acemi muhabirler ya da halkla ilişkiler kaynaklarından gelen haberler çoğunlukla yeniden gözden geçirilmeyi zorunlu kılar.

Güncelleme gerektiren vakti geçmiş haberler: Kimi haberler de vakti geçtiği ya da zamanında yayınlanmadığı için güncellenme gerektirir.

Eksik olgular: Bazı haberlerde kimi bilgi açıkları bulunabilir.

Bir yayın organında “redaktör” yazılmış bir metin üzerinde gereken düzeltmeleri yaparak yazıyı yayına hazır duruma getiren kişiye denir. “Redaksiyon” ise yazılmış bir metin üzerinde gereken düzeltmeleri yaparak yazıyı yayıma hazır duruma getirme işlemine verilen addır.

Zaman içinde yayın organlarının değişen yönetim ve organizasyon yapıları çerçevesinde yayın yönetmeni, yazı işleri müdürü, istihbarat şefi, bölüm şefleri ya da müdürleri ve redaktörler şeklinde özetlenebilecek haber merkezi geleneksel yapısından “editörlük sistemi”ne geçilmeye başlanmıştır. Bu yapıda genellikle istihbarat şefi, bölüm şefi ya da müdürünün yerini editörler almaktadır. Hatta kimi yayın organlarında editörlerin redaksiyon görevini de yürüttükleri ve hatta kimilerinde de sayfa tasarımcılarıyla birlikte tasarım görevine de yardımcı oldukları görülebilmektedir.

Bir haberin cazip ya da yayınlanabilir hale getirilmesinin ilk şartı günümüzde neredeyse en çarpıcı başlığın atılmasıyla özdeş hale gelmiştir.

Bir haberi okutturan en önemli unsurun haber başlığı olduğu düşünülürse, bu başlığın uzman kişiler tarafından denetlenmesi ve gerekiyorsa yeniden yazılması gerekebilir. Bu doğrultuda, gazetelerde görülen başlıkların birçoğunun muhabirler tarafından yazılmış başlıklar yerine editörler tarafından atılmış başlıklar olduğu söylenebilir.

Haber girişlerinin okuyucu açısından bir “tutamaç” görevi görmesi, “albenisinin” olması ve okura “gel bu haberi oku” demesi beklenir. Birinci cümlenin ikinci cümleyi, okutması ve haberin her bir cümlesinin bir diğerinin okunmasını sağlaması gerekir. Bu bağlamda en iyi haberin sonuna kadar okutturan haber olduğu da söylenebilir.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi