Ulaştırma Sistemleri Ve Yönetimi Dersi 2. Ünite Sorularla Öğrenelim
Taşımacılık Ve Ulaştırma Ekonomisi
Demiryolu taşımacılığının gelişimine etki eden
faktörler nelerdir?
Demiryolu taşımacılığının gelişimine etki eden
faktörler göz önüne alındığında demiryolu taşımacılığında
belirsizliklerin denizyolu taşımacılığına kıyasla nispeten
düşük olması, endüstri devrimi sonrası sanayilerin kitlesel
üretimlerini destekleyebilecek düzeyde yüksek
miktarlarda hammaddenin taşınabilmesi demiryolu
taşımacılığının gelişimine önemli etkilerde bulunduğu
gözlemlenebilmektedir.
İkinci dünya savaşı sonrasında karayolu altyapı ve üstyapı
unsurlarının teknolojik açıdan gelişim göstermesi,
taşımacılık alanında dengelerin lastik tekerlekli araçlar ile
gerçekleştirilen karayolu taşımacılığı lehine değişmesine
yol açmış, bu süreçten sonra karayolu taşımacılığının
toplam taşımacılık içerisindeki payı giderek artmıştır.
Günümüzde karayolu taşımacılığının payı diğer taşıma
türleri kıyaslanmayacak düzeylere ulaşmıştır.
Ekonomi nedir?
Ekonomi, tabiatta var olan kıt ekonomik
kaynakların sınırsız olarak tanımlanan insan ihtiyaçları ile
uyumlaştırılması, olabilecek en optimum şekilde bu
gereksinimlerin kıt kaynaklarla karşılanmasına odaklanan
son derece kompleks bir yaklaşımdır. Dolayısıyla
ihtiyaçları büyük oranda karşılayabilmek için eldeki
mevcut ve kıt kaynakların ne şekilde kullanılacağı, hangi
tür yatırımlara bu kaynakların tahsis edileceği, hangi tür
ürünlerin ne miktarda üretileceği vb. konular ekonomi
biliminin cevaplamaya çalıştığı soruların temelini
oluşturmaktadır.
Taşımacılık ekonomisi nedir?
Kısa ve net bir tanım yapılmak istendiğinde;
ulaştırma ya da diğer ismiyle taşımacılık ekonomisi
insanların ve yüklerin en ekonomik koşullarla taşınması
olarak tanımlanabilmektedir.
Daha geniş bir tanımla insanların yolcu taşımacılığı
ekseninde karşılanmasını talep ettikleri seyahat ve ulaşım
gereksinimlerinin ne şekilde ve ne düzeyde karşılanacağı,
bunun için gerekli olan yatırımlar ve bu yatırımların ne
şekilde karşılanacağına odaklanan bir disiplindir.
Ulaştırma ekonomisi hangi konuları kapsar?
Ulaştırma ekonomisi;
• Özellikle ulaşım hizmetlerinin (yolcu-yük)
üretilmesi,
• Ulaşım hizmetlerine olan talepler,
• Ulaşım hizmetinin kamu ve özel kuruluşlarca
tedarik edilmesi,
• Fiyatlama,
• Esneklik,
Ulaştırma maliyetleri ile
• Analizleri vb. konuları kapsamaktadır.
Ulaşım sektörünün negatif yönleri nelerdir?
Ulaştırma sektörünün negatif yönlerine bakıldığı
zaman altyapı ve üstyapı yatırımları açısından daha
yüksek düzeyde kaynak kullanımı gerektirdiğinden eğitim
ve sağlık gibi alanlara yapılacak yatırımların önü
kesilebilmektedir.
Diğer yandan dışsal maliyetler olarak tanımladığımız,
• Trafik sıkışıklığı,
• Yoğun enerji kullanımı,
• Çevresel etkileri,
• Kazalar sonucu ölüm ve yaralanma vakaları vb.
etkiler de ulaştırma sektörünün olumsuz yanını
ortaya koymaktadır.
Taşımacılık ekonomisinin temel bileşenleri nelerdir?
Taşımacılık ya da diğer ismiyle ulaştırma
ekonomisinin bileşenleri dikkate alındığında;
• Ulaştırma hizmetlerine yönelik talepler,
• Ulaştırma hizmet tedariki,
• Maliyet ve
• Fiyatlandırma gibi kavramların bileşenlerin
başında geldikleri söylenebilmektedir.
Ulaştırma ekonomisinin tanımında da bahsedildiği gibi
taşımacılığa ilişkin talepler ve bunların ne şekilde
karşılanacağı ulaştırma ekonomisinin en temel sorunsalı
arasında yerini almaktadır. Aynı zamanda taşımacılığa
ilişkin talepler kamusal nitelikte ulaştırma yatırımları
içinde motivasyon aracı olabilmektedir. Bu nedenle
başlangıç itibarıyla taşıma hizmetlerine ilişkin talebin
tanımlanması ve analiz edilmesi konunun anlaşılabilirliği
için son derece önemlidir
Taşıma talebine etki eden faktörlerden birisi de
perakendecilerin yapısal özellikleridir. Peki bu özellik
nelere sebep olur?
Bağımsız perakendeciler daha belirsiz
zamanlarda tedariklerini gerçekleştirirken bu durum
taşıma talebinin de belirsizliğine yol açabilmektedir.
Dolayısıyla bu tarz perakendecilerin gereksinim
duydukları herhangi bir zaman diliminde siparişte
bulunmaları ne kadar aracın hangi saat dilimlerinde
trafikte olacağı, hangi araçta ne kadar yük taşınacağı,
taşımalara ilişkin optimizasyonun ne şekilde
sağlanabileceğine ilişkin planlama ve organizasyon
yapılabilmesi zorlaşabilmektedir. Diğer yandan, zincir
mağazalar, alışveriş merkezleri vb. türde daha organize
perakendecilerin bu tedariklerini belirli sürelerde ve planlı
bir biçimde gerçekleştirmeleri ile taşımacılık hizmetlerine
ilişkin talepleri daha belirli ve organize olabilmektedir.
Taşıma talebin etki eden faktörler nelerdir?
Taşıma talebi;
• Bağımlı ve
• Bağımsız birçok faktör tarafından etkilenen, bu
nedenle değişkenlik düzeyi son derece yüksek
olan bir talep türüdür.
Fiyat, hizmet kalitesi, fiziksel özellikler, taşıma hızı,
kullanıcıların gelir düzeyi, erişilebilirlik vb. çok sayıda
faktör taşıma talebini doğrudan ya da dolaylı bir biçimde
etkileyebilmektedir
Taşımacılıkta pazarın genişliği ile fiyat arasında nasıl
bir ilişki vardı
Belirli bir taşıma türüne ilişkin talep düzeyi ile
pazarın büyüklüğü arasında da bir ilişki göze
çarpabilmektedir. Pazar büyüdükçe taşıma hizmetine olan
talebin fiyat karşısında daha duyarlı hale geldiği
görülebilmektedir. Bunun en temel nedeni, daha geniş ve
büyük bir pazarda hizmet üreten aktörlerin sayısal olarak
fazla olması, bunun sonucunda taşımacılık alternatiflerinin
daha küçük pazarlara kıyasla daha fazla sayıda olmasıdır.
Taşımacılık hizmetine ilişkin fiyatlar, aynı zamanda
tedarikçilerin, fabrikaların, perakendecilerin ve diğer
tedarik zinciri aktörlerinin lokasyonlarının belirlenmesine
de büyük ölçüde etki edebilmektedir. Taşıma fiyatının bir
fonksiyonu olarak taşıma maliyeti katlanılamaz ve rekabet
edebilirliği zorlayıcı bir hale geldiğinde tedarik zinciri
aktörleri taşıma fiyatının yarattığı bu baskıyı azaltabilen
lokasyonlarda bulunmayı tercih edebilmektedir. Aynı
zamanda bu durum bir tedarik zincirinin hizmet verdiği bir
pazardan çekilmesi ile de sonuçlanabilmektedir.
Ürünlerin bozulabilir ya da çürüyebilir nitelikte olması
durumunda hangi taşımacılık şekli tercih edilir?
Ürünlerin bozulabilir ya da çürüyebilir nitelikte
olması, kısa raf ömürlerine sahip olmaları vb. nedenler ile
daha hızlı taşıma hizmeti sunan bir taşıma türü talep
edilebilmektedir. Diğer yandan daha sistemli ve organize
bir tedarik zincirinde Just in Time olarak tanımlanan tam
zamanında türü taşıma operasyonlarının gerekli olması
durumunda bunu sağlayabilecek taşıma türlerine
odaklanılabilmektedir. Dolayısıyla taşınan yükün
özellikleri ve gereksinimler bu kapsamda taşıma türünün
belirlenmesine ve söz konusu taşıma türüne olabilecek
talebe etki edebilmektedir.
Taşınan yükün petrol, maden vb. nitelikte bir materyal
olması durumunda hangi taşıma şekli tercih edilmelidir?
Taşınan yükün petrol, maden vb. nitelikte bir
materyal olması durumunda birim maliyetler bazında
taşıma operasyonun daha yüksek düzeyde taşıma fiyatı
yaratmaması için bu tarz yüklerin dökme olarak büyük
hacimli gemilerde taşınması söz konusu olabilmektedir.
Aynı şekilde hassas ve kırılabilir nitelikte bir ürünün,
yarattığı yüksek vibrasyon nedeniyle demiryolu
taşımacılığının tercih edilmemesi, dolayısıyla bu tür
ürünlerde demiryolu taşımacılığına yönelik talebin düşük
olması beklenilen bir durumdur
Taşımacılık sektöründeki standart neyi ifade etmektir?
Taşıma hizmetinin kalitesine ilişkin bir diğer
parametre ise taşımacılık hizmetinin belirli bir standarda
sahip olup olmadığıdır. Yolcu taşımacılığına ilişkin talep
bu faktör tarafından önemli ölçüde etkileniyor olsa da, yük
taşımacılığında talebin pozitif ya da negatif seyir
izlemesinde birincil nitelikte öneme sahip bir faktördür.
Özellikle tedarik zincirlerin sistematik yapıları ve düzenli
ve organize bir biçimde materyal akışlarına olan
gereksinimleri taşıma hizmetinin de belirli ve kabul
edilebilir bir standartta olmasını zorunlu kılmaktadır.
Taşıma hizmetinin değişkenlik göstermesi tedarik
zincirleri için kabul edilebilir bir durum olmamaktadır.
Taşıma hizmetinin çeşitli nedenlerle belirli bir standartta
sağlanamaması tedarik zincirlerinin sistemlerini ve belirli
bir düzende kurguladıkları akışlarını sıkıntıya
sokmaktadır.
Taşıma talebinde konfor neyi ifade eder?
Taşıma talebini etkileyen bir başka faktör de
konfordur. Konfor özellikle yolcu taşımacılığında talebi
yüksek düzeyde etkileyen bir unsurdur. Bireyler gelir
düzeyleri ve alışkanlıkları çerçevesinde daha yüksek
düzeyde konfora sahip taşıma türlerinin kullanıldığı
taşıma hizmetlerini talep etme eğilimi gösterebilmektedir.
Yük taşımacılığında ise konfor beklentisi sadece belirli
durumlarda söz konusu olabilmektedir. Özellikle taşınan
yükün hassas nitelikte olması, kırılabilir bir yapıya sahip
olması vb. gibi durumlarda taşıma hizmeti talebinde
bulunanlar taşımacılardan daha hassas ve konforlu bir
taşıma operasyonu bekleyebilmekte, taleplerini bu şekilde
hizmet sağlayan taşıma türlerine ve hizmet tedarikçilerine
yönlendirebilmektedirler. Örnek olarak bu tür yüklerin
taşınmasında demiryolu taşımacılığına yönelik talepler
çok düşükken, hassas yüklere ilişkin taşıma taleplerinin
havayolu ya da karayolu taşımacılığı gibi türlere daha
fazla yönelebildiği söylenebilmektedir
Yük taşımacılığında emniyet kavramı neyi ifade eder?
Yük taşımacılığında ise güvenlik yerine emniyet
kavramı tercih edilebilmektedir. Yolcu taşımacılığından
farklı olarak, her bir taşıma operasyonu için emniyet
gereksinimi birincil öneme sahip bir faktör
olmayabilmektedir.
Özellikle birim değeri düşük ve dökme olarak taşınan
yükler için taşıma maliyeti ve fiyatı en önemli belirleyici
iken emniyet gereksinimi önem derecesi açısından arka
planda yer alabilmektedir. Dolayısıyla emniyet kavramı
yük taşımacılığında talebe tümüyle etki eden bir niteliğe
sahip olmayabilmektedir. Bu doğrultuda ürünün bir değeri
ile emniyet gereksinimi arasında bir korelasyonun varlığı
göze çarpmaktadır. Ürünün değeri arttıkça güvenlik
gereksinimini tam olarak sağlayan taşıma türlerine talep
artabilmektedir.
Ulaştırma talebinin esnekliği nedir?
Ekonomi biliminin en önemli konularından birisi
talep esnekliğidir. Talep esnekliği üzerinde sıklıkla
durulan bir konu olmasında karşılık, oldukça karmaşık bir
niteliğe sahiptir. Buna rağmen ulaştırma talebinin
esnekliği konusunda bu karmaşıklığı giderecek tanımlar
getirilebilmektedir. Taşıma talebi ile ilgili olarak öncelikle
üzerinde durulması gereken kavram fiyat esnekliğidir.
Taşıma talebinin fiyat esnekliği (elastikiyet) taşıma
maliyet ve ücretlerinde bir değişiklik söz konusu
olduğunda bu değişikliğin talebe yansıyıp yansıması ile
ilgili bir kavramdır. Aynı zamanda söz konusu
değişikliklerin talebe etki etmesi halinde, maliyet ve
taşıma ücretine ilişkin değişimlerin talebe hangi ölçüde
etki ettiği de esneklik kavramının içerdiği bir konudur.
Üretilen taşıma hizmetinin esneklik düzeyi hizmetin
özelliklerine ve kullanıcıların söz konusu hizmete olan
gereksinim düzeyine göre değişebilmektedir. Bu çerçevede
taşıma hizmetinin fiyatı değiştiğinde talep düzeyi de benzer
biçimde değişiklik gösteriyorsa, bu durumda taşıma
hizmetinin fiyata aşırı düzeyde duyarlı olduğu, dolayısıyla
esneklik düzeyinin yüksek olduğu söylenebilir.
Ulaştırma hizmet talebinin karşılanması kim
tarafından ve nasıl yapılır?
Ulaştırma ve taşımacılık hizmetleri genel olarak,
merkezi kamu otoriteleri, yerel otoriteler ve özel kuruluşlar
tarafından üretilerek kullanıcılara arz edilebilmektedir.
Dolayısıyla bu hizmetlerin üretilmesi kamu tarafından ya da
kamu otoritesinin izni ve motivasyonu ile özel kuruluşlar
tarafından gerçekleştirilmektedir. Taşımacılık faaliyetleri
özleri itibarıyla kamusal hizmet olarak tanımlanmaktadır.
Bunun en temel nedeni neredeyse bütün gelişmiş ülkelerin
anayasalarında ulaşımın bir hak olarak vatandaşlara
verilmiş olmasıdır.
Dolayısıyla ulaştırma ve taşımacılık hizmetleri gerçekte
kamu otoritesi tarafından bireylere sunulması gereken bir
haktır. Buna karşılık kamu otoritesi bazı taşımacılık ve
ulaştırma hizmetlerini doğrudan kendisi üretmeyip, bu
hizmetlerin üretilmesi ve kullanıcılara arz edilmesini özel
kuruluşlara devredebilmektedir. Bununla beraber, bu
hizmetlerin kamusal niteliği, özel kuruluşlar tarafından
üretilse de hizmetin arzının kamu tarafından denetlenmesini
de beraberinde getirmektedir. Ulaştırma hizmetinin
tedarikinin ne şekilde olacağı ulaştırma hizmetinin üretim
yöntemlerine maliyetlerine, işletim zorluklarına göre
değişebilmektedir. Diğer yandan bu hizmetlerin kim
tarafından üretileceği ve kullanıcılara arz edeceği konusu bu
hizmetin üretilmesi sonucunda yaratılacak kamusal fayda
kavramına göre de değişebilmektedir.
Kent içi ulaşım sistemleri (yolcu) genellikle yerel otoriteler
tarafından yürütülen ulaştırma faaliyetleridir. Bu
hizmetlerin üretilmesi için gereken yatırım maliyetlerinin
yerel yönetimlerin mali güçlerini aşması halinde merkezi
kamu otoritesi tarafından karşılandığı, aynı zamanda bu
yatırımın fiilen söz konusu otorite tarafından üstlenildiği
görülebilmektedir. Buna karşılık bu tür hizmetlerin üretimi
ve arzı büyük oranda yerel otoriteler tarafından yerine
getirilmektedir. Bu tür ulaşım hizmetlerinin kamu
otoritesinin yönlendiriciliğine rağmen özel kuruluşlar
tarafından verilebilmesi; yatırım maliyetlerinin
karşılanabilmesi süresine bağımlıdır. Karşılama süresi
kısaldıkça özel kuruluşlar bu hizmetleri üretmek konusunda
istekli olabilmektedir. Buna ek olarak bazı ulaştırma
hizmetleri hem kamu otoritesi, hem de özel kuruluşlar
tarafından ortaklaşa ve birlikte yürütülebilmektedir.
Ulaştırma hizmetinin fiyatlandırılması nasıl yapılır?
Ulaştırma ve taşımacılık hizmetlerinin
fiyatlandırılması farklı gereksinimler ve unsurlar
çerçevesinde gerçekleştirilebilmektedir. Fiyatlandırma
taşıma hizmetini üreten özel işletme ya da kamu otoritesinin
yaklaşımlarına bağlı olarak uygulanabilmektedir. Kamu
otoritesi ulaştırma ve taşımacılık hizmeti üretirken, öncelikli
motivasyon aracı kamu hizmeti ve toplumsal fayda ilkeleri
olurken, karlılık yaklaşımı arka planda yer alabilmektedir.
Dolayısıyla kamu otoriteleri bu tür hizmetleri üretirken
öncelikli hedefleri yüksek karlılık düzeyine ulaşmak
olmamaktadır. Bu otoriteler bireylere sundukları
hizmetlerin kalitesini olabildiğince artırmak, bu sayede
sosyal fayda ve bireylerin tatmini hedeflemektedir. Bu
nedenle kamu otoriteleri ulaştırma hizmetleri üretirken
bunun bireylere yönelik birim maliyetlerini bir miktar
sübvanse edebilmekte, ulaştırma hizmetlerini vatandaşlara
daha düşük bedelle arz etme yoluna gidebilmektedirler.
Özel kuruluşlar ise yapıları gereği daha yüksek kar
hedefleri ulaşma isteğindedirler. Bu nedenle üretilecek
sosyal fayda vb. kavramlar bu tür işletmeler için öncelikli
bir niteliğe sahip değildir. Dolayısıyla özel kuruluşlar bu
hizmetleri üretirken maksimum kar beklentisi ile hareket
edebilmektedirler. Bu eğilim neticesinde kamu otoriteleri
özel kuruluşların bu hedeflerine bir takım sınırlamalar ve
kısıtlar getirebilmektedir.
Taşıma hizmetinin ücretlendirilmesi belirli düzeyde taşıma
hizmetine yönelik talebe bağlı bir özelliğe sahipken, talep
bütünüyle taşıma hizmetinin ücretlendirmesine etki eden
biricik faktör değildir. Taşıma hizmetinin fiyatı çok sayıda
faktör tarafından etkilenmektedir. Bu faktörlerden birisi
piyasadaki rakiplerin sayısı ve rekabet düzeyidir. Rekabetin
üst düzeyde olması, talebin var olmasına ve kullanıcıların
belirli bir düzeyde ücret ödemeye razı olmalarına rağmen,
fiyatın bu düzeyde oluşmasına imkân vermemekte,
kullanıcıların katlanabileceği değerin altında bir fiyatın
oluşmasına neden olabilmektedir. Dolayısıyla kamu
otoritesi tarafından sınırlandırılmış bir fiyat değeri, rekabet
neticesinde bu sınır değerin altında oluşabilmektedir.
Öte yandan kamu otoritesinin faaliyet gösterdiği bir alanda
fiyatlar kamu otoritesi tarafından belirlenebilmektedir.
Kamu otoritesi zaman zaman özel kuruluşlara doğrudan
taşıma hizmetine ilişkin fiyatları dikte edebilirken,
çoğunlukla buna gerek duymayabilmekte, özel kuruluşlar
bu hizmeti veren kamu otoritesinin fiyatının üzerine
çıkmama konusunda doğal olarak bir refleks
gösterebilmektedir.
Kamu otoritesi düzenleyici rolü nedeniyle söz konusu
alanda doğrudan hizmet üretmemesine rağmen sınır
taşıma hizmetlerine ilişkin fiyat değerleri
belirleyebilmektedir. Kamu otoritesi bu tür bir yaklaşımı
çoğunlukla özel kuruluşların rekabeti bozucu tutumları ve
bireylere bu hizmetleri olması gereken fiyat düzeyinin
üzerinde arz edilmesi halinde uygulayabilmektedir.
Özellikle tarifeler kamu otoritesi tarafından bir müdahale
aracı olarak kullanılabilmektedir.
Taşıma fiyatının farklılaştırılması nedir?
Fiyat farklılaştırması tanımlanmak istendiğinde
taşıma hizmeti üreten bir hizmet tedarikçisinin farklı
tüketici grupları arasında ayrımı sağlayabilecek farklı fiyat
politikaları uygulaması şeklinde bir tanımlama
yapılabilmektedir. Dolayısıyla hizmet tedarikçileri
ürettikleri hizmetleri farklı pazar segmentlerine farklı
fiyatlar ile arz edebilmektedirler. Bu yaklaşımın
uygulanabilmesi piyasada mevcut olan rekabet düzeyine
ve üretilen hizmetin esneklik seviyesine bağlıdır.
Lardner ’in “Çemberler Kuramı” nedir?
Dionysius Lardner tarafından ortaya atılan teoriye
göre işletmenin pazar alanı ile taşıma maliyetleri arasında
bir korelasyon bulunmaktadır. Taşıma maliyetlerinde
gerçekleşen her birim azalmanın işletmenin sahip olduğu
pazar alanının bu azalımın iki katı kadar genişlemesine yol
açtığı ifade edilmektedir. Bu yaklaşıma göre işletme taşıma
maliyetlerini yarısı oranında azalttığında hizmet verebildiği
pazar alanını dört katı kadar artırabilmektedir.
Lardner bu yaklaşımı ile esas olarak çemberin merkezi ile
çapı arasındaki bağlantıdan yola çıkmış, çapın maliyeti
ifade ettiği, dolayısıyla bu maliyetin yarıçap düzeyine
indirilmesi ile çemberin alanının dört katı kadar
genişleyeceğini söylemiştir. Lardner’in bu yaklaşımı önemli
gelişmeler ortaya koymakla birlikte, iki nokta arası
mesafenin karelerin farkına eşit olduğu, dolayısıyla mesafe
değiştikçe bu farkın da değiştiği yaklaşımını dikkate
almamış olmasından dolayı bir takım eksikliklere sahiptir
Ölçek ekonomi nedir?
Ölçek ekonomisi yaklaşımı, işletmelerin diğer
bütün faktörleri sabit tutmak koşulu ile üretim miktarlarını
artırmaları halinde birim maliyetlerin düşürüleceği
yaklaşımına dayanan bir modeldir. Dolayısıyla en başta
maliyetler sabit tutularak elde edilen çıktı miktarı
artırıldığında birim çıktı başına düşen maliyet değeri de
azalım gösterebilecektir. Bir diğer yönü ile ölçek
ekonomisi, belirli bir pazarda faaliyet gösteren işletmeler
arasında hacim olarak en yüksek üretim değerine sahip
işletmelerin katlanmak zorunda oldukları birim maliyet
açısından daha düşük miktarda üretim yapan rakiplerine
oranla daha avantajlı oldukları, müşterilerine daha düşük
fiyat verebilme potansiyelleri sonucunda rekabette öne
geçtikleri yaklaşımına dayanmaktadır.
Ölçek ekonomileri kaç bölümde incelenebilir?
Ölçek ekonomilerinin uzun dönemde maliyetler
çerçevesinde yaratacağı etkiler dikkate alındığında belirli
bir noktaya kadar maliyetler azalırken bu noktadan sonra
ölçek ekonomilerinde maliyetler artış gösterebilmektedir.
Dolayısıyla ölçeğin herhangi bir sınır olmaksızın
artırılması beraberinde sınırsızca bir maliyet azalımı
sağlamamaktadır. Bu yönüyle ölçek ekonomileri;
• Pozitif ölçek ekonomileri ve
• Negatif ölçek ekonomileri olmak üzere iki
bölümde incelenebilmektedir.
Pozitif ölçek ekonomisi, belirli bir üretim değerine kadar
maliyetlerin izlediği negatif seyirdir. Birim maliyetler,
belirli bir noktaya kadar elde edilen çıktı miktarı artırıldığı
sürece düşüş göstermektedir. Bu noktadan sonra
maliyetlerde bir azalım görülmeyeceği gibi, artış olması
olasılığı yüksektir.
Birim maliyetlerin belirli bir çıktı miktarına ulaştıktan
sonra, elde edilen çıktı düzeyi artırılmaya devam ettiği
sürece maliyetlerin yükselmesi ise negatif ölçek ekonomisi
olarak tanımlanmaktadır.
Ölçek ekonomilerine ilişkin başka ayrım var mıdır?
Ölçek ekonomilerine ilişkin bir diğer ayrım da;
• İçsel ve
• Dışsal ölçek ekonomileri olmak üzere iki ana
grupta gerçekleştirilen ayrımdır.
İçsel ölçek ekonomileri, işletmelerin dış çevrelerinden
(rakipler, piyasa vb.) bağımsız olarak kendi içerisinde
hacmi büyüdükçe maliyetlerin değişkenlik göstermesi
halidir. Dolayısıyla bu tür bir durumda dış çevrenin
maliyet değişimlerine etkisi yoktur ya da dikkate
alınmayacak kadar küçüktür.
Dışsal ölçek ekonomileri ise işletmelerin ölçek olarak
büyümeleri ve bunun maliyetlere etkisi dış çevre tarafından
belirlenmektedir. Dolayısıyla işletmenin ölçeğinin artması,
bunun sonucunda maliyetlerin azalım göstermesi dışsal
çevrede görülen değişimlerin sonucundadır. Bazen dışsal
çevre işletmeleri bu konuda (ölçek büyütme) konusunda
ağır baskı altında bırakabilmektedir.
Marjinal taşımacılık hizmet maliyeti nedir?
Marjinal taşımacılık hizmet maliyeti, taşıma
hizmeti üretebilmek için gerekli olan girdilere bir birim
eklendiğinde meydana gelen maliyettir. Marjinal maliyet
taşımacılık hizmetinin üretilmesi için kullanılacak her birim
kaynağın yaratacağı birim maliyeti ifade etmektedir. Örnek
olarak taşıma filosuna eklenecek her bir aracın yaratacağı
maliyet olarak tanımlanabilmektedir. Marjinal maliyet
hesaplanırken aşağıdaki formüller kullanılabilmektedir.
Toplam maliyetteki değişmenin, toplam hizmet üretim
miktarına oranı marjinal maliyeti verebilmektedir
Taşımacılık ekonomisinin kısa ve uzun tanımı nasıl yapılabilir?
Kısa tanım: Ulaştırma ya da diğer ismiyle taşımacılık ekonomisi insanların ve yüklerin en ekonomik koşullarla taşınması olarak tanımlanabilmektedir.
Uzun tanım: İnsanların yolcu taşımacılığı ekseninde karşılanmasını talep ettikleri
seyahat ve ulaşım gereksinimlerinin ne şekilde ve ne düzeyde karşılanacağı, bunun için gerekli olan yatırımlar ve bu yatırımların ne şekilde karşılanacağına odaklanan bir disiplindir
Ulaştırma ekonomisinde optimizasyon kavramı nasıl açıklanır?
Kıt kaynaklar çerçevesinde başlangıç ve bitiş noktaları arasında yapılacak taşıma faaliyetinin en etkin ve verimli bir biçimde gerçekleştirilebilmesi için önceden belirlenecek makro ve mikro düzeyde önlemleri de içermesi soncunda ilişkili diğer alanlarda olduğu gibi ulaştırma ekonomisinin en gözde kavramlarının başında optimizasyon kavramı gelmektedir. Özet olarak ulaştırma ekonomisi mevcut kaynaklar ile gereksinimlerinin optimize edilmesi şeklinde de tanımlanabilmektedir.
Makro düzeyde ulaştırma ekonomisinin niteliği nasıl açıklanır?
Makro düzeyde ulaştırma ekonomisi daha geniş ölçekte, ulusal, bölgesel ve küresel nitelikte ulaşım gereksinimlerini karşılayacak önlemlerin alınması ile daha uzun vadede ulaşıma yönelik kaynakların transferine odaklanan bir niteliğe sahiptir. Limanlar, karayolları, ulaşıma ilişkin altyapı ve üstyapı unsurlarının
ne şekilde tesis edileceği makro düzeyde ulaştırma ekonomisinin konuları arasında yer almaktadır.
Mikro düzeyde ulaştırma ekonomisinin amacı nedir?
Mikro düzeyde ulaştırma ekonomisi ise toplumu oluşturan bireyler, firmalar vb. yapılara odaklanarak, bunların ulaşımla ilgili gereksinimlerinin ne şekilde karşılanabileceğine yönelik çözümler geliştirmeye çalışmaktadır.
Ulaştırma ekonomisinin pozitif etkileri arasında neler gösterilmektedir?
Ulaştırmanın pozitif etkilerine bakıldığında:
- Ülke içerisinde üretilen ürün ve hammaddenin iç ve dış pazarlara arzını kolaylaştırarak ülke içerisinde üretilen katma değeri ve milli geliri artırabilmekte,
- İstihdamın artmasına yönelik katkı sağlayabilmekte,
- Ülkenin farklı bölgelerinin kalkınmasında eşitlik imkânı yaratırken ülkenin ekonomik ve sosyal açıdan entegrasyonunu olumlu yönde etkileyebilmekte
- Gereksinim duyulan üretim araçlarının mobilizasyonunu artırarak bol olan yerlerden kıtolan bölgelere akışına izin verebilmektedir.
Ulaştırma sektörünün negatif etkileri arasında neler gösterilmektedir?
Ulaştırma sektörünün negatif yönlerine bakıldığı zaman;
- Altyapı ve üstyapı yatırımları açısından daha yüksek düzeyde kaynak kullanımı gerektirdiğinden eğitim ve sağlık gibi alanlara yapılacak yatırımların önü kesilebilmektedir.
- Diğer yandan dışsal maliyetler olarak tanımladığımız, trafik sıkışıklığı, yoğun enerji kullanımı, çevresel etkileri, kazalar sonucu ölüm ve yaralanma vakaları vb. etkiler de ulaştırma sektörünün olumsuz yanını ortaya koymaktadır.
- Yatırım tamamlandıktan sonra rehabilitasyon, bakım ve onarım gibi gereksinimler sonucunda maliyete neden olmakta, kaynak kullanım gereksinimi ilerleyen yıllarda da devam etmektedir.
- Ulaşım gereksinimleri bir takım faktörlere bağlı olarak giderek artmaktadır.
Ulaştırma ekonomisinin bileşenleri nelerdir?
Ulaştırma ekonomisinin bileşenleri dikkate alındığında ulaştırma hizmetlerine yönelik talepler, ulaştırma hizmet tedariki, maliyet ve fiyatlandırma gibi kavramların bileşenlerin başında geldikleri söylenebilmektedir.
Taşıma talebine etki eden faktörler nelerdir?
Fiyat, hizmet kalitesi, fiziksel özellikler, taşıma hızı, kullanıcıların gelir düzeyi, erişilebilirlik vb. çok sayıda faktör taşıma talebini doğrudan ya da dolaylı bir biçimde etkileyebilmektedir.
Taşıma hizmeti üretim maliyeti ile hız arasında nasıl bir ilişki bulunmaktadır?
Yük taşımacılığı taşıma mesafesi ve taşınan yükün miktarına da bağımlılık göstermektedir. Taşıma mesafesi ile sıklık arasında ters orantı mevcut olup, mesafe arttıkça taşıma hizmetinin sıklığı azalım göstermektedir. Bu kapsamda taşıma hizmeti üretim maliyeti ile hız arasında da bir korelasyon bulunmaktadır. Taşıma hizmetinin üretim maliyeti arttıkça taşıma hizmetinin sıklığı da doğal olarak azalmaktadır.
Taşımacılık hizmetlerine yönelik talebin inelastik olmasının sebebi nedir?
Taşımacılık hizmetlerine yönelik talebin inelastik olduğu söylenebilmektedir. Bunun en temel nedenlerinin başında taşımacılık hizmetinin bir başka şeyle ikame edilmesinin mümkün olmaması gelmektedir. Buna karşılık taşıma türleri birbirlerine alternatif teşkil ettiklerinden bunların herhangi birisinde meydana gelebilecek bir fiyat değişikliği taşıma talebini etkileyebilmekte, taleplerin fiyatın arttığı taşıma türünde azalarak stabil kaldığı ya da azaldığı taşıma türlerine eğilim gösterdiği gözlemlenebilmektedir.
Ulaştırma hizmetinin tedarikini etkileyen faktörler nelerdir?
Ulaştırma hizmetinin tedarikinin ne şekilde olacağı ulaştırma hizmetinin üretim yöntemlerine maliyetlerine, işletim zorluklarına göre değişebilmektedir. Diğer yandan bu hizmetlerin kim tarafından üretileceği ve kullanıcılara arz edeceği konusu bu hizmetin üretilmesi sonucunda yaratılacak kamusal fayda kavramına göre de değişebilmektedir.
Ulaştırma hizmetlerinin ücretlendirilmesinde kamu otoritesinin işlevi nedir?
Kamu otoritesi düzenleyici rolü nedeniyle söz konusu alanda doğrudan hizmet üretmemesine rağmen sınır taşıma hizmetlerine ilişkin fiyat değerleri belirleyebilmektedir. Kamu otoritesi bu tür bir yaklaşımı çoğunlukla özel kuruluşların rekabeti bozucu tutumları ve bireylere bu hizmetleri olması gereken fiyat düzeyinin üzerinde arz edilmesi halinde uygulayabilmektedir. Özellikle tarifeler kamu otoritesi tarafından bir müdahale aracı olarak kullanılabilmektedir.
Fiyat farklılaştırma politikasının üç faydasını yazınız.
Fiyat farklılaştırma politikaları;
- Hizmet üreten tedarikçiler açısından daha farklı pazarlara yönelebilme,
- Hizmet talebinde bulunanlar için daha ucuz ve standart hale getirilmiş taşıma operasyonları ile daha düşük maliyetle bu hizmetlere erişebilme
- Farklı aktörlerin de taşımacılık pazarına girerek hizmet üretmelerine imkân verebilmektedir.
Fiyat farklılaştırma politikasının olumsuzluğunu neden sonuç ilişkisi içerisinde açıklayan bir örnek veriniz.
Taşımacılık hizmetini kullananlar belirli bir süre sonra kendilerine sağlanan standart hizmetin kalitesini sorgulayabilmektedir. Bütün kullanıcılar aynı hizmeti standart olarak talep ettiklerinde üst düzey hizmetler için bir bedel ödemekten kaçınabilmektedirler. Bu durum, uzun vadede işletmeleri tüketicilerin beklentileri karşısında baskı altına sokan bir faktör haline gelebilmektedir.
Ulaştırma ve taşımacılık hizmetlerine ilişkin ekonomik maliyetler nasıl tanımlanır?
Ekonomik maliyetler, taşıma hizmeti üreten operatörler tarafından doğrudan katlanılan maliyetlerdir. Kendi içlerinde belirli bir sürede karşılansa da etkileri belirli bir süre içerisinde gözlemlenebilen ve hizmet talebinde bulunan kullanıcılara doğrudan ya da dolaylı bir biçimde yansıtılabilen maliyetlerdir.
Dışsal maliyetlerin olumsuz etkilerinin olduğu alanlar nelerdir?
Dışsal maliyetler ise taşıma hizmeti üreten ve taşıma hizmeti kullanan aktörlere kısa vadede yansımayan, etkileri uzun dönemlerde gözlemlenen maliyetlerdir. Bu tür maliyetler toplum, çevre, insan sağlığı ile ekonomi ve sosyal yapı üzerinde olumsuz etkilere sahip maliyetlerdir.
Taşımacılık maliyetlerinde makro düzeyde yaklaşımlar nelerdir?
Taşımacılık hizmetlerine ilişkin geniş kapsamlı yaklaşımlar değerlendirmeye alınabilmektedir. Bunlar arasında;
- ölçek ekonomileri,
- mesafe ekonomileri,
- Lardner Kanunu
- taşıma-yük dengesi yaklaşımları sayılabilmektedir.
Ölçek ekonomisi yaklaşımı nasıl tanımlanır?
Ölçek ekonomisi yaklaşımı, işletmelerin diğer bütün faktörleri sabit tutmak koşulu ile üretim miktarlarını artırmaları halinde birim maliyetlerin düşürüleceği yaklaşımına dayanan bir modeldir.
Mesafe ekonomisi yaklaşımının felsefesi nasıl açıklanır?
Mesafe ekonomisi, bütün diğer faktörler sabit tutulmak ve sisteme bir birim bile kaynak eklemeksizin taşıma yapılan mesafe arttıkça, toplam ve birim maliyetlerin artması ilkesine dayanan bir yaklaşımdır. Dolayısıyla maliyetler ile mesafe arasında doğru orantı mevcut olup, bunlardan birisi arttığında öteki de artmakta, herhangi birisinde azalım gözlemlendiğinde, buna bağlı olarak diğerinin de azalması anlamına gelmektedir.
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 1 Gün önce comment 11 visibility 16723
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Kayıt Yenileme Duyurusu
date_range 7 Ekim 2024 Pazartesi comment 1 visibility 1059
-
2024-2025 YKS Ek Yerleştirme İle Yerleşen Adayların Çevrimiçi (Online) Başvuru ve Kayıt Duyurusu
date_range 24 Eylül 2024 Salı comment 1 visibility 552
-
Çıkmış Soruları Gönder Para Kazan!
date_range 10 Eylül 2024 Salı comment 5 visibility 2619
-
2023-2024 Öğretim Yılı Yaz Okulu Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 27 Ağustos 2024 Salı comment 0 visibility 826
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25489
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14446
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12481
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12440
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10365