Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Dersi 6. Ünite Özet

Kamu Etiği

Etik ve Kavramsal Bağlamı

Terim kökeni olarak Yunanca “ethos” sözcüğünden gelen Etik, Latincede “mos”, Fransızcada “morale”, İngilizcede “morals”, Arapçada da “hulk” sözcüğüne karşılık gelmektedir. Kullanım yerine göre alışkanlık, töre, gelenek, karakter anlamına gelmektedir.

Felsefenin bir dalı olan etik, ahlak, ahlaki kodlar, sorunlar ve yargılar üzerine düşünmeyi kapsar. Etik ile Ahlak sözcüğü ile aynı anlamda kullanılsa (Frankena,2007) da etik, “insanlar arasındaki ilişkilerin temelinde yer alan değerleri, ahlaki bakımdan iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış olanın niteliği ve temellerimi araştıran felsefe dalı” olarak tanımlanmaktadır (Ana Britannica, 1992:340). Etik bireylerin referans alması gereken noktayı bireylere gösteren bir pusula konumundadır. Etik ile ahlak arasındaki genel ayrım etiğin ahlak felsefesi olarak ifade edilmekle beraber insanın davranış kurallarına gönderme yapan bir kurallar sistemidir. Ahlak ise toplumsaldır ve yaptırım ve işlevi toplumdan topluma değişkenlik göstermektedir.

Sonuç itibariyle etik ve ahlak ayrı kavramlardır. Etik konusundaki çalışmalar, kendi içerisinde farklılaşmaktadır. Bunlar; tanımlayıcı etik, normatif etik, meta etik ve uygulamalı etik olarak ayrılabilmektedir. Bunlardan kısaca bahsedecek olursak tanımlayıcı etik, ahlaki görüş ve önermelerden oluşmakta, normatif etik, kural olacak bir davranışın belirlenmesi ve neden kabul edilebilir olduğu ile ilgilenmektedir. Meta etik ise ahlaki kavramlar üzerinden ahlak bilgisinin temelini ve yapısını araştırır. Son olarak uygulamalı etik, toplumun belli bir alanı ile güncel sorunlarla ilgilenir ve somut durumlara odaklanır. Uygulamalı etik alanlarından birisi de kamu etiği olarak karşımıza çıkmaktadır. Kamu etiği, kamusal hizmet üretiminde bulunanların uyması gereken kurallar bütünü olarak ifade edilebilir.

Etik ve Kamu Yönetimi

Kamu yönetiminde etik, devletin kuruluş ve işleyiş düzeninde “doğru davranış standartlarını” geliştirip uygulayabilmesine odaklanır. Bütün kamusal karar ve uygulamalar ahlaki bir öze dayandığı için kamu etiği, kamu gücünü kullanan hükümet, yasama ve yargıyı kapsamaktadır. Kamu yönetimi, kamusal siyasaların yaşama aktarılabilmesi için gerekli etkinlikleri düzenleyip yürütmekle görevli sistemdir. Kamu yönetiminde alınan kararlar çok geniş alana yayılmakta, bu nedenle etkililik ve verimlilik sorunları ortaya çıkmaktadır. Kamuda yönetsel amaç, hizmet verimliliğini arttırarak yönetimi etkili kılmaktır.

Küreselleşme süreci günümüzde kamu yönetimini zorlaştırmaktadır. Toplumsal sistemleri sosyal, kültürel, ekonomik, siyasal ilişkiler yönünden birbirine yaklaştırırken; etik sorunlar ulusal sınırları aşıp başka ülke sistemleri üzerinde de olumsuz yansımalar yaratmaktadır. Bu sorunların giderilmesi için uluslararası alanda kendini göstermiş olan girişimler sonucunda temiz toplum yararına konusunda ortak hareket etme yöntemleri denenmekte ve başarısı kanıtlanmış yaklaşımlar başka ülkelere transfer edilmeye çalışılmaktadır. Kamu yönetiminde etik, toplumsal dürüstlüğü sağlama ve temiz topluma ulaşmada yönlendirici olmaktadır. Etik, kamu görevlilerinin kamu yararına aykırı davranışlarına set çekmede hem iç hem de dış denetim ögesidir. Bu şekilde etiğe bağlı bir yönetim; etkileşim içinde bulunduğu toplulukların destek ve güvenini sağlama, kuşkuları giderme, uygulamanın yasallığını pekiştirme olanağı vermektedir. Bu aşamada en önemli görev kamu görevlilerine düşmektedir. Çünkü kamu görevlisi görevini yaparken kamu güç ve kaynaklarını kullanır. Bunların kullanılmasında keyfi davranmayarak, bu görevin kamu yararına etkinlikte bulunmayı gerektiren güvenen dayalı bir uğraş olduğunun farkında olmayı gerektirmektedir. Son dönemlerde kamusal dönüşüm ve yeniden yapılanma hareketlerindeki uygulama siyasaları arasında kamu görevlilerine ilişkin etik bekleyişler arasında etik kodlar kendini göstermektedir. Etik kod, doğru davranışa ilişkin belirlenen ilke ve standartlardır. Etik kodların amacı, kamu görevlisinin uygun karar ve davranış konusunda düşünmesini sağlama, etik dışı davranışları açığa çıkarma, kamu yönetiminde sürdürülebilir etik yönetim felsefesini yaygınlaştırma, etik davranışların özümsenip içselleştirilmesini kolaylaştırma ve kamu yönetimi üzerindeki dışı denetimi güçlendirmedir.

Kamuda etiği önemli durumu getiren nedenlerden bazıları;

  • Kamu gücünü daha etkili kılma
  • Kamu yararını güçlendirme anlayışı
  • Kamu yönetiminde güven açığını kapatma
  • Kamu görevlilerinin sorumluluk bilincini artırma

olarak sıralanabilir. Etik ilkeler, kamu görevlilerinin sorumluluklarının daha çok bilincinde olmalarını sağlamakta, görev ve yetkilerini kullanırken yüksek sorumluluk bilinci içinde hareket etmelerine katkıda bulunmaktadır. Kamu yönetiminde etik kültür ve uygulamaların yaygınlaştırılıp pekiştirilmesi yalnızca kural koymakla ya da etik kodları belirlemekle başarılabilecek bir iş değildir. Etik kültürü oluşturmak için aşağıda sıralanan durumlara önem vermek gerekmektedir, bunlar;

  • Siyasal erk, etik alanında kurumsal yapı ve uygulamayı düzenleyen hukuksal yapı, kapsamlı biçimde tanımlanmış etik ilkeler,
  • Etik ihlallerine karşı etkin bir hesap verme ve yaptırım sistemi,
  • Etkili etik liderlik uygulamaları,
  • Kamu görevlilerinde mesleki yetkinlik ve etik bilinç geliştirmeye yönelik programlı sosyalizasyon uygulamaları,
  • Toplumun etik davranışlara yönelik ilgi ve duyarlık düzeyi,
  • Kamusal hizmet üretimini ve üretim sürecinde yer alan kamu görevlilerini denetleyen güçlü medya ve sivil toplum örgütleri,
  • Kamu kurumlarının kurumsal amaç ve hedeflerinde açıklık, bilinirlik.

şeklinde belirtilmektedir. Kamu görevlisinden yapması beklenen davranışların yönünü belirleyen faktör kamu etiği altyapısı içinde yer alan etik ilkelerdir. Bunlar ne kadar açık, yalın, anlaşılır ve kesinlik taşırsa etkililik derecesinin de o kadar yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Kamuda etik sistem yönetimi, bir yandan konulan etik ilkeler ve bu ilkelerin uygulamasını gözetlerken diğer yandan herhangi bir etik ihlali durumunda yaptırımlarla desteklenen bir yapıdır. Etik alt yapı içerisinde etik liderlik önemli bir bileşen olarak karşımıza çıkmakta ve yöneticilerin etik rol davranışlar göstermesi gerekmektedir. Ancak bu şekilde etik değerler için gerekli düşünce ve uygulama yerleşecektir. Ülkeler bazında kamu yönetim sistemlerine bakıldığında üç temel etik yönetimi yaklaşımının varlığı söz konusudur. Bunlar;

  1. Kural temelli etik yaklaşımı: Geleneksel yönetim modeline dayanan bu yaklaşımda, dış denetim yoluyla kurallara uyma söz konusudur. Etik davranış değerleri ve ilkeler ile yaptırım türleri tanımlanmaktadır. Bu şekilde sıkı bir denetim ve izle düzeni yaratılan bir yaklaşımdır.
  2. Dürüstlük temelli etik yaklaşımı: Kuralcı sistemin karşıtı olarak iç denetimin öne çıkarıldığı bir yaklaşımdır. Eğitimler, toplantılar danışmanlık hizmetleri sunularak ahlaki düzeyi geliştirmeyi amaçlayan yaklaşım türüdür.
  3. Kuralcı ve Dürüstlük temelli etik yaklaşımı: Kısmi kuralcı diğer yandan dürüstlük temelli karma bir yaklaşımdır. Bu şekilde her iki yaklaşımda var olan tamamlayıcı parçaların yürütülmesi amaçlanmaktadır. Bu yaklaşımda etik ihlaller için yaptırımlar söz konusu iken diğer yandan etik bilincin geliştirilmesi için eğitim ve danışmanlık hizmetleri de sağlanmaktadır.

Birçok ülkede etik sorunlar siyasal yönetimi zorlayıcı yasal çözümlere itmektedir. Ancak özellikle OECD gibi uluslararası örgütler karma bir yaklaşım çerçevesi oluşturma eğilimdedir. Türkiye’de de bu durum teftiş kurulları yerine denetim ve rehberlik birimlerinin kurulması ile doğrudan ilgilidir.

Kamuda Yönetsel Etik

Kamuda yönetimin sorumluluğundan bir tanesi de etik düzenin kurulması ve çalışır hale getirilmesidir. Yönetsel etik ise toplumda genel kabul gören davranış standartları ve buna ilişkin yargılardan oluşmaktadır. Yönetsel etik de bir davranışın sadece kamu örgütüne değil aynı zamanda evrensel değerlerle de uyumlu olması beklenir.

Kamu etiğinin bir parçası olan adiliyet, dürüstlük, eşitlik, tarafsızlık ve güvenirlik etik lider davranışlarından bazılarıdır. Liderlik kısaca başkalarını etkileme ve harekete geçirme yeteneğidir. Etik liderlik ise kurumsal amaçlara ulaşma, kurumu geleceğe taşıma çabası gibi korucu ve geliştirici rolleri olan bir olgudur. Kamu yöneticilerinin etik bağlılık düzeyleri çalışanların saygı, güven ve desteğinin artması, lider olmaları ile ilişkilidir. Üst düzeydeki lider yöneticiler çalışanların kamusal etik ilkelerin bilincinde hareket etmelerinden yönetsel olarak sorumludur. Etkili bir kurumsal liderin, çalışanlarda etik farkındalık düzeyini arttırıcı çalışmalar yapmanın yanı sıra iş birliği, değer verme ve uzlaşma gibi temel etik değerlerin egemen kılınması da temel görevleri arasındadır.

Bir örgütte bireyin etik davranışı kendi değer sistemi ile kurumsal kültürün etkileşiminden oluşur. Bundan dolayıdır ki çağdaş toplumda kamusal etikten önce erdemli ve dürüst olma anlamında kişisel etiğin yerleştirilmesi gereklidir. Bu açıdan bakıldığında yönetim ve etik ilişkileri üç farklı yaklaşım ile açıklanmaktadır. Bunlar;

  1. Etiğe bağlı yönetim anlayışı:
    Örgütsel başarı için her durumda dürüstlük ve adaletli olmak gibi temel değerler ile etiğin ön planda tutulması gerekliliğini savunur. Alınacak bir karar hem kamu yararını hem de toplumun isteklerini karşılamalıdır.
  2. Etik karşıtı yönetim anlayışı:
    Etik davranış ve standartların yok sayıldığı bir anlayıştır. Önemli olan başarıdır, bunun için en iyi yol en kestirme yoldur görüşü hakimdir.
  3. Etiğe ilgisiz yönetim anlayışı:
    Etik değer ve ilkelerin içselleştirilmemesi sonucu ortaya çıktığı söylenebilir. Çünkü gerekmedikçe etik ilke ve değerlere önem verilmez davranışların başkaları üzerindeki etkileri fazla düşünülmez.

Sonuç olarak yönetim ilişkilerinde etik birikimi geri plana atmak kamusal işleyiş açısından ne ölçüde tehdit edici ise ona duyarsız kalmak da tehlikelidir. Bir etik kuralın ortaya konulması kadar, bunun hangi amaca hizmet ettiğini çalışanlarca anlaşılması bir o kadar önemlidir.

Kamu Örgütlerinde Etik Sorunlar

Kamu yönetim düzeni, kamu görevlilerinin sürekli olarak mesleki dürüstlük ve erdemleri ile sınandıkları kamu gücünün organik bir yapıya dönüştüğü düzendir. Kamu yönetiminde; yağma, savurganlık, kayırmacılık türü etik dışı davranışlar yetersiz, niteliksiz hizmete yol açacaktır. Etik duyarlık, eğitim ve toplumsal kalkınmışlık düzeyi ile ilişkilidir. Yönetim sistemlerinde etik sapmalar sınırlayıcı etkiler yaratmaktadır. Bu anlamda etik sorunlar, yönetim politikası, yönetici davranışları ve iş gören davranışları altında toplanabilir. Yöneten ve yönetilenler ile ilgili olarak kayırma, yıldırma, rüşvet ve yaranma, istismar etme, duyarsız kalma ve kötüye kullanma sıklıkla karşılaşılan etik sorunlardır. Bu etik dışı uygulamaların nedenleri şöyle sıralanabilir;

  • Hukuk devletiyle ilgili kurumlaşma sorunları
  • Kamuda etik kültürün kökleşmemiş olması
  • Bürokrasinin merkeziyetçi ve değişime direnci
  • Bürokratik yapı üzerinde siyasal etkiler
  • Takdir yetkisinin keyfi kullanımı
  • Bürokratik hizmet kalitesinde düşüklük
  • Karar süreçlerinde toplumsal katılımın yetersiz kalması
  • Yönteme, işleme, kişiye, stratejiye güvensizlik
  • Kamuoyunda yetersiz etik algı ve bilinç sorunları
  • Bürokratik işleyişte belirsizlikler, gizlilik uygulamaları
  • Kamu yönetiminde hesap verebilirlik sorunu
  • Yönetsel işlemlerde ‘usul’ yetersizlikleri
  • Kamuda istihdam rejiminden kaynaklanan sorunlar
  • Kamu yönetiminde saydamlığın yetersiz olması
  • Denetim mekanizmalarının etkisiz kalması
  • Kimi uzman ve yöneticilere sağlanan bürokratik ayrıcalıklar.

Yukarıda sıralanan bu nedenler yönetim ve yönetilen yani yönetici ve çalışan ile ilgili sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sorunlar yozlaşma ve etik dışı davranışları akla getirmektedir. Yozlaşma ön görülen standartları engelleyen her türlü davranışı ifade etmekte ve etik dışı davranışların nedeni olarak görülmektedir. Yozlaşma içerisinde anlam bulan bir diğer olgu da yolsuzluktur. Yolsuzluk kalkınmayı zorlaştırmayla kalmayıp, demokrasiyi de güçsüzleştirmektedir. En basit biçimiyle kayırma, çıkar sağlama, kötüye kullanma ve rüşvet yolsuzluk nedenleridir. Yolsuzluğun engellenmesi ile ilgili Uluslararası alanda çalışmalar yapılmış, bunun sonucunda yolsuzluk konusunda işbirliği için üç boyut belirlenmiştir. Bunlar şu şekilde özetlenebilir:

  1. Kamu hizmeti düzenlemelerinin açık ve kaliteli kılınması, katılımın sağlanması
  2. Yolsuzlukla savaşım konusunda kamuda var olan uzmanlık birimlerinin güçlendirilmesi
  3. Yolsuzluğa karşı sürekli eğitim ve kamuoyu bilincinin arttırılmasıdır.

Türkiye'de de yolsuzluğun siyasal, toplumsal ve ekonomik yapılar üzerindeki olumsuz etkilerinin sürdüğü Uluslararası Saydamlık Örgütü gibi kurumların araştırmalarından anlaşılmaktadır. Yolsuzluğun, yetkili olma ve hesap vermekten bağışık olma gibi iki ana nedeni vardır. Yolsuzluk, maddi karşılığının yanı sıra maddi olmayan kayırmacılık biçiminde de ortaya çıkmaktadır. Kamu görevlisinin tutum, tavır, yaklaşım ya da alacağı karar ne ölçüde etik davranış kapsamında sayılabileceği kimi zaman belirsizlikler içerisindedir. Bu durumda yönetici ikilemde kalır. İkilem kişinin belli bir durumda içine düştüğü çatışmalı durumdur. Kamu görevlileri çoğu zaman adlığı kararlarda kurumsal değerler ile kişisel değerler arasında çatışmalar yaşar. Bu tür durumlarda kamu yararını ön plana alarak bireysel çıkarını geriye bırakması en doğrusudur. Etik ikilemden kurtulmanın yolu, konuyu kişiselleştirmeden toplumsal algı penceresinden değerlendirmekten geçmektedir.

Türk Kamu Yönetiminde Etik Sistem

Türk kamu yönetiminde etik sistemi; hukuki altyapı ile etik örgütlenme, etik ilkeler ve sosyalizasyon uygulamaları, etik kültür ortamı ve etik dışı uygulamalara ilişkin yaptırımlar oluşturmaktadır.

Etiğe yönelik yasal düzenlemelerin başında 1982 Anayasası ile herkesin yasa önünde hiçbir ayırım gözetilmeksizin eşit sayılacağı; hiçbir aile, grup ya da sınıfa ayrıcalık tanınamayacağı, yine kişi hak ve özgürlükleriyle ilgili olarak hiç kimsenin zorla çalıştırılamayacağı hükme bağlanmıştır. Anayasa’da kamu etiğine içerik kazandıran çalışma hakkı, çalışma koşulları ve dinlenme hakkı, ücrette adalet sağlanması sosyal ve ekonomik haklardandır.

657 Devlet Memurları Kanunu başta olmak üzere Etik Kurullarının Kurulması, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu gibi yasal düzenlemeler kamudaki hukuki altyapıyı oluşturmaktadır. Kamu yönetimini sorgulayabilme kültürünün etkinlik kazanabilmesi için Bilgi Edinme Hakkı Kanunu düzenlemesi demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerini güçlendirmeyi amaçlayan bir süreçtir.

Kamusal alanda 5176 sayılı yasa ile 2004 yılında çıkarılan Kamu Görevlileri Etik Kurulu (KGEK) kurulana kadar yapılan hukuki düzenlemeler bir bütünlük göstermemektedir. Etik Kurullarının kurulmasıyla hesap verebilirlik, saydamlık, açıklık, vatandaş odaklılık, sürekli gelişme, kalite standart düzenlemelerin yanında eğitim, sağlık ve kolluk gibi kamusal görevler ve görevlilerle ilgili çeşitli hüküm ve düzenlemeler de bu süreçte gerçekleşmiştir. Kurul, kamu görevlilerinin uymaları gereken etik davranış ilkelerini belirlemek ve uygulamayı gözetmekle görevlidir. KGEK, Bakanlık, il belediye başkanlığı, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay üyeliği, kamuda ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında üst düzey kamu yöneticiliği, üniversite rektörlüğü, ya da dekanlığı arasından seçilen 11 üyeden oluşur. Seçme ve atama işlemleri Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılmaktadır ve üyelerin görev süresi 4 yıldır. KGEK’in başlıca görevleri şunlardır:

  • Kamu görevlilerinin uyması gerekli etik davranış ilkelerini belirlemek
  • Kamuda etik kültürünü yerleştirmek üzere çalışmalar yapmak, yapılacak çalışmalara destek olmak
  • Etik ilkeler ve bunların uygulanma sorunları hakkında kurumlara görüş bildirmek
  • Hediye alma yasasının kapsamını belirlemek ve uygulama durumunu izlemek
  • Gerektiğinde kamu görevlilerinin mal bildirimlerini incelemek
  • Etik davranış ilkelerinin ihlaliyle ilgili inceleme ve araştırma yaparak sonucunu yetkili makamlara bildirmek.

İlgili yasa gereği KGEK’in etik ilke ihlaline yönelik inceleme ve araştırma yetkisi en az genel müdür düzeyindeki yöneticilerle sınırlı bulunmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarında Etik Kurulun temsilcisi olarak oluşturulan kurumsal yapı Etik Komisyonlarıdır. Bu komisyonlar en az 3 üyeden oluşur.

Temel işlevi, ilgili kurumda etik kültürünü geliştirici çalışmalar olan Etik komisyonlarının görevleri;

  1. Kurum ölçeğinde etik kültürünü yerleştirmek ve geliştirmek,
  2. Kamu görevlilerinin karşılaştıkları etik sorunlara yönelik öneri ve yönlendirmelerde bulunmak,
  3. Kurumsal etik uygulamaları değerlendirmek

şeklinde sıralanabilir. Kuruluş biçimleri ve kurum içi konumlanması dikkate alındığında KGEK’in kamu kuruluşundaki uygulama birimi gibidir. Diğer yandan her kamu görevlisinden yaptığı işin hizmet sorumluluğunu, kamu kurumundan da çalışanın hak ve hukukunu koruma sorumluluğunu alma zorunluluğu vardır. Kamu görevlileri etik sözleşmesi tek taraflı bir “irade beyanı” şeklinde görülen etik ilkelere bağlı davranışlar sergilemeyi güvence altına almayı amaçlayan bir tür taahhütname niteliğindedir. Bu sözleşmede, kamu görevlisine ‘dürüstlük’ içinde görev yapması için vicdani bir sorumluluk yüklenmektedir, çünkü hukuki altyapı içinde kamu görevlilerince gerçekleştirilen etik dışı uygulamalar ceza yaptırımları ile sonuçlanmaktadır. Yönetsel (idari) ve adli olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. İdari yaptırımlar kamu personel rejimi, adli yaptırımlar ise adli ceza rejimi içinde düzenlenmektedir.

Kamu görevlilerine yüklenen ödev ve sorumluluklar bağlamında, kendisinden kaynaklanacak etik dışı uygulamalar Devlet memurları yasası ile getirilen disiplin cezaları yoluyla “idari yaptırıma” bağlanmaktadır. Devlet memuru kapsamına girmeyen görevliler için ise 657 sayılı yasaya bakılarak kendi istihdam türünü düzenleyen mevzuata gönderme yapılarak, ya da özel durum için ayrıca saptanarak yaptırımlar belirlenmektedir. Ceza yasasına konu yaptırımlar, kamu görevlisini etik dışı davranıştan uzaklaştırma ya da kaçındırma işlevi de görmektedir.

Örnek olarak zimmet suçunun cezası 5-10 yıl, rüşvet için 4-12 yıl, görevi kötüye kullanmanın cezası da 1-3 yıl kadar hapistir şeklinde devam ederek kamu görevlisi olmayı sona erdiren aşamaya kadar gidebilmektedir. Bu yaptırımlar, kamu yönetiminde adalet, eşitlik ve saygınlığı korumaya ve her türlü suiistimalin önüne geçmeye yönelik düzenlemelerdir. Gerek iş dünyasında gerekse kamu kesiminde yönetsel etik ve meslek etiğini kurumlaştırma yönündeki çabalar, kamu alanında etik davranış, kurullar üzerinden yönlendiren bir yapısal dönüşüme yol açmıştır. Bu açıdan temel ölçüt olarak alınabilecek olan Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ve Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte belirtilen 18 ilke yol gösterici niteliktedir. Bunlar aşağıdaki şekilde sıralanmıştır;

  1. Görevin yerine getirilmesinde kamu hizmeti bilinci
  2. Görev ve yetkilerin çıkar sağlanması amacıyla kullanılmaması
  3. Halka hizmet bilinci
  4. Saygınlık ve güven
  5. Hizmet standartlarına uyma
  6. Nezaket ve saygı
  7. Amaç ve misyona bağlılık
  8. Yetkili makamlara bildirim
  9. Dürüstlük ve tarafsızlık
  10. Çıkar çatışmasından kaçınma
  11. Hediye alma ve menfaat sağlama yasağı
  12. Savurganlıktan kaçınma
  13. Kamu malları ve kaynaklarının kullanımı
  14. Bağlayıcı açıklamalar ve gerçek dışı beyanda bulunmama
  15. Bilgi verme, saydamlık ve katılımcılık
  16. Yöneticilerin hesap verme sorumluluğu
  17. Eski kamu görevlileriyle ilişkiler
  18. Mal bildiriminde bulunma

Her ne kadar bu kadar etik ilkeler ortaya konulmuş olsa da önemli olan bunların sayısı değil, niteliği ve ne ölçüde evrensel etik değerler ile örtüşme içerdiğidir. Kamu yönetiminde geçerli olması beklenen ilkelere yön veren temel kavramlar ise adalet, eşitlik, tarafsızlık, yasallık, nesnellik, saydamlık ve saygınlıktır. Sonuç olarak bunlar kamu etiğini yönlendirici özelliğiyle birer ilke ve değer durumundadır.


Güz Dönemi Ara Sınavı
7 Aralık 2024 Cumartesi
v