Görsel Kültür Dersi 6. Ünite Sorularla Öğrenelim
Sayısal-Görsel Yaşam
Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde "okumak" nasıl tanımlanmıştır?
“Okumak” Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde “Bir yazıyı meydana getiren harf ve işaretlere bakıp bunları seslendirmek veya düşünceyi anlamak” olarak tanımlanır. Diğer bir yandan okumak, yazının dışında kalan görsel malzemeyi de algılamak ve anlamlandırmaktır.
Yazı nasıl tanımlanabilir?
Yazı bilgidir, bilgiyi taşıyan kodlardır. Yazıyı taşıyan nesneler ise asırlar boyunca değişmiş, dönemin elverişli malzeme ve teknolojileri bilgiyi kodlar aracılığıyla iletmeye ve yaymaya farklı bedenlerde devam etmişlerdir.
Yazıyı taşıyan malzeme örneklerinin gelişimi nasıl olmuştur?
Yazıyı taşıyan ilk malzemeler kil tabletler ve taşlar olmuşlardır. Bunlardan daha dayanıksız malzemeler üzerine yazılmış yazılar günümüze ulaşamamıştır. İlk kitap örnekleri Mezopotamya kil tabletleri ve Mısır papirüs tomarlarıdır. İki örnek de MÖ 3000 yılına dayanır. Yazının kullanımı yaygınlaştıkça, taş, bronz, kil tuğlalar, ağaç tabletler ve ağaç kabukları, yerlerini papirüs, parşömen ve kağıt gibi daha kolay taşınabilir ve daha kullanışlı malzemelere bırakmıştır
Ses temelli yazının özelliği nedir?
Ses temelli yazının gelişimi oldukça karmaşıktır. Çiviyazısı olsun, hiyeroglifler ya da Çin yazısı olsun, tümünün ortak özelliği, sözleri ya da heceleri kaydetmeleridir. Dolayısıyla bu sistemlerde okuma yazma bilmek, çok sayıda göstergeyi ve harfi tanımak demektir. Alfabenin işleyişi ise bambaşkadır. İlkece otuz kadar göstergeyle her şeyi yazmayı sağlar. Bu nedenle Fenikeliler’in MÖ 1500’lerde yaptıkları tam bir devrimdir. O zamana kadarki tüm örneklerden farklı olarak Fenikeliler, kavramları resimselleştirerek bunlardan yazı oluşturmak yerine, seslere işaretler yaratıp, bunların dizinleri ile sözcükleri yazarak imlemeye başladılar. Bu gelişme o zamana kadar ayrı bir sınıfın egemenliğinde olan yazma eylemini, tüm insanlığın ortak hizmetine sunma adına en önemli gelişme ve insanlığın en önemli buluşlarından biri haline gelmiştir.
Hammurabi Kanunları hakkında neler söylenebilir?
MÖ 1700, Hammurabi Kanunları Bu dikili taş Babil günlük hayatına dair kanunların yazıldığı deşifre edilebilen en eski yazıtlardandır. Neredeyse bir insan boyutlarında olan bu taşta 282 kanuna yer verilir. 42 yıl hüküm süren 6. Babil Kralı Hammurabi tarafından yazdırılan bu kanunlarda evlilikten köleliğe, kadın haklarından mal varlığı konularına kadar pek çok kanun kaleme alınmıştır.
Tarihte ilk basılı kitap hangi ülke tarafından yapılmıştır?
Çinlilerin kağıt kadar önem taşıyan bir önemli buluşu da baskıdır. Çin’in geleneksel sanatlarından biri olan mühür oymacılığı, baskı tekniklerinin bulunmasında önemli bir rol oynamıştır. Baskı ile üretilen ilk kitap Çin’de basıldı. Ağaç baskı tekniği, Çin’de özellikle Budizm adına üretilen kitaplarda kullanıldı ve dini metinleri yaymak amacı ile geliştirildi. Dini kitapların yanı sıra oyun kartları, banknotlar ve dualar gibi günlük nesneler de baskının Avrupa’ya gelişinden çok daha öncelerinde Asya’da üretilebilmekteydi. 868 yılında Çin’de baskı ile üretilen Diamond Sutra, ilk basılı kitap olarak tarihte yerini alır. Kitap tamamen ağaç kalıplarla üretilmiş, kalıplar büyük bir titizlikle oyularak baskıya hazırlanmıştır. Diamond Sutra, özellikle resim ve metin arasındaki ilişkiyi ustaca kurabilmiş olmasıyla ve satırların düzgünlüğü, yazının işlenişindeki mükemmelikle öne çıkar. Yaklaşık 5 metre uzunluğunda tomar formunda olan Diamond Sutra, Çinlilerin baskı konusundaki ustalığını gözler önüne serer.
Tarihte kitap ticaretinin gelişmesinde rol oynayan en önemli etmen nedir?
XV. yüzyıl, Hümanizmin yükselişi ve halk edebiyatının gelişmesi sonucunda kitaba karşı duyulan ilginin artması, kitap ticareti için büyük bir çıkış dönemi olmuştur. Kağıdın Çin’den Avrupa’ya Arap ülkeleri üzerinden gelişi —oldukça geç de olsa— bu sosyal ve kültürel gelişim döneminde kitap ihtiyacının karşılanabilmesine olanak vermiştir. 1400 yılında Avrupa’ya gelen kağıt, tipografi tekniği ile baskıya
elverişli bir malzeme olması nedeniyle hızla parşömenin yerini almış ve çok sayıda kitap çok daha pratik ve ekonomik şekilde üretilir hale gelmiştir.
Kitap üretiminin hızlanmasına yarayan faktörler nelerdir?
Linotype ve Monotype dizgi sistemlerinin geliştirilmesi, kağıdın elle üretimden mekanik üretime geçisi, üretimi adına pamuk ve kumaş yerine ağacın kullanılması gibi daha ucuz ve seri yöntemler bulunması, kitap ciltlemede kumaş kullanılmaya başlanması kitap üretiminin hızlanmasına yarayan faktörlerdir. Sonrasında ise fotoğrafın gelişmesi ile foto-dizgi kullanılmaya başlanmış ve bu yayıncılık adına oldukça önemli bir gelişme olmuştur
Radyo ve televizyonun hayatımıza girmesi neleri değiştirmiştir?
Ev hayatı ve aile düzenini neredeyse tamamen değiştirecek kadar önemli bir gelişme, radyo ve televizyonun hayatımıza girmesi ile gerçekleşti. Elektromanyetik dalgaları sese çeviren radyonun 1920’lerden itibaren evlere girmesi ile birlikte haberler, müzik ve edebiyat programları dinleyenlerle buluştu. Yarışmalar, müzikaller ve radyo tiyatrolarının yanı sıra reklamların da hayata girmesi radyonun gelişimi
ile başladı.
1930’ların başında televizyonun elektronik eşya olarak satılmaya başlaması ile radyoyu arka plana atan önemli bir rakip ortaya çıkmış oldu. Görüntülerin karşı konulamaz gücü, bu teknolojik devrim ile dev bir kültür haline dönüştü. Kitapların ve radyonun yerini filmler, diziler, yarışmalar ve eğlence programları aldı. Renkli televizyonun da 1960’larda yayılması ile birlikte evlerin yerleşim düzeni televizyon odaklı oldu. Önceden masa başında yemekte oturan ve tartışan aileler, televizyonu merkez alarak birbirleri ile konuşmak ya da kitap okumak yerine televizyona odaklandılar. Toplumsal düzeni değiştiren bu teknolojik eşya, zamanla bir oyalayıcıya, çocuk bakıcısına, edilgen eğlence aracına dönüştü ve daha da önemlisi milyonlarca insanı bağımlı hale getirdi. Bu kitle iletişim silahının reklamlar ile birleşmesi ise yepyeni bir dönemin kapılarını açtı.
Tüketim kültürünün oluşmasında televizyonun rolü nedir?
Televizyonun, reklamların ve tüketim kültürünün önemli bir avantajı, karşılaştırmaların ve seçeneklerin artışı olmuştur. Bir ürünü almadan önce veya farklı üreticiler tarafından sunulan versiyonlarını tanımak veya çok kanallı televizyon yayınının hayata geçmesi ile ilgi duyulan programlara yönelebilmeyle kişisel seçimler yapmak mümkün olmuştur.
Eğlencenin yanı sıra eğitime ve sağlığa yönelik yayınlar da içermeye başlayan televizyon programları, zaman geçtikçe farklı seçenekler sunarak hitap ettiği çevreleri genişletmiştir. İlgi ve merakların kitlelere sunulması ortak ilgi gruplarının ve farklı seçeneklerin artmasına yol açmıştır.
Reklamlar, televizyon programlarının arasında kimi zaman fark ettiğimiz, kimi zaman farkında olmaksızın etkilendiğimiz, kimi zaman ise izlemek istediğimiz programı böldüğü için hoşlanmadığımız kısa soluklu mesajlar olarak hayatımıza girmesi ile tüketimdeki çılgınlığın en önemli silahı olarak hayatımıza girmişlerdir.
Televizyon kültürünün yaygınlaşmasının ardından dergi ve gazetelerdeki ilanlarda da görsel ağırlık göze çarpmaya başladı. Önceleri metin ağırlıklı olan reklamlar illüstrasyon ve fotoğraf ağırlıklı olarak tasarlanmaya başladı. Bilgi ve mesajlar daha kısa süre içinde ve daha etkili olarak hedef kitlelerine ulaştı. Tüketim kültürünün dönüm noktası ise tam burada gerçekleşti. Ürünü tanıtan ve alınmasına ikna eden mantıklı metin açıklamaları yerine, ürünü arzulatan ve özendiren görseller televizyon ve basılı yayınlar aracılığıyla tüketicinin karşısına çıktılar. Bu dönemde reklamcılığın bu başarılı yükselişi ile savaş sonrası ekonomi canlandı ve tüketim alışkanlığı XX. yüzyıl insanının vazgeçilmez bir parçası oldu.
Bilgisayarların çalışma prensibi nasıl oluşmuştur?
Tüm sayısal dosyalar aslında 0 ve 1’lerden oluşan bilgi tomarlarıdır. Punch Kart’lardan masaüstü bilgisayarlara kadar temel teknoloji aynıdır. 1960’larda ortaya çıkan bilgisayarlar ile mühendisler, araştırmacılar ve bilim adamları çeşitli karmaşık hesaplar ve işlemler yapmaya başlamışlardır. Bu bilgisayarlar büyük şirketlerde ve bilimsel çalışmalarda kullanılmış, masaüstü bilgisayarlar yaygınlaşana dek yalnızca
belirli bir kitleye hitap etmiştir.
Bilgisayraların 1980'li yıllarda daktilo kullanımı yerine tercih edilmesinin sebebi neler olmuştur?
WYSIWYG (What You See Is What You Get) yani “gördüğün alacağındır” terimi masaüstü yayıncılık için önemli bir adımdır. Bu teknoloji öncesine çeşitli kodlarla ve yazılım dilleriyle oluşturulan sonuçlar, geliştirilen görsel arayüzler sayesinde ekranda gözükerek doğrudan işlem yapılabilmesine olanak sağlamıştır.
1980’lerden itibaren yazı yazmada ağırlıklı olarak kullanılan daktilo, yerini bilgisayara bırakmaya başlamıştır. Daktilo kadar kolay ulaşılabilen ve metin ile görselleri çok daha detaylı olarak işlemeye olanak veren masaüstü bilgisayarlar özellikle tasarımcıların vazgeçilmez aracı haline gelmiştir. Yazılımların da gelişimi ile hemen herkesin kendi metnini, kitabını, yayınını hazırlayabileceği bir ortamın temelleri bu dönemde atılmıştır.
Masaüstü yazıcıların da geliştirilmesi, yapılan çalışmaların çıktılarının alınarak tek elden sonuçlandırılmasına olanak vermiştir. Tasarım yazılımlarının, yazıcıların ve tarayıcıların herkes tarafından ulaşılabilir olması hemen herkesin “tasarım yapabilmesine” neden olmuş ve ortaya çıkan ürünlerde tasarım kalitesi sorgulanmaya başlamıştır.
İnternetin yaşantımızı nasıl etkilemiştir? Açıklayınız.
Elektronik postanın ağırlıklı olarak kullanılması ile başlayan internet serüveni, 1990’larda web sitelerinin hızla çoğalmasıyla boyut değiştirdi. Telefon, müzik, eğlence, film, alışveriş, sohbet kavramlarının yeniden tanımlanmasına neden olan bu küresel veri iletişim sistemi kısa bir süre içinde milyonlarca insan tarafından vazgeçilmez bir hayat biçimi haline geldi.
Metin ve görsellerin sayısal veri olarak aktığı kablolar dünyanın her bir yerinden insanları birbirine bağladı. Farklı kıtalardaki akrabalarla iletişimden uluslararası iş ortaklıklarına kadar pek çok konuda vazgeçilmez iletişim ağları kurulmasına ön ayak oldu. Ofis kavramını dört duvarın ötesine taşıyan internet, dünyanın diğer ucundan insanların bir arada ve sadece bir bilgisayar aracılığıyla çalışabilmesini sağladı; böylece sanal ofisler oluşmaya, ortak projeler veri ağlarıyla temellenmeye başladı.
Fikirlerin ve yeniliklerin paylaşılması akademik ve
teknolojik dünyaların yoluna daha hızlı devam etmesini sağladı. Soruların cevaplandığı forumlar, bir şeyin nasıl yapıldığını gösteren videolar, hemen her konuda bilgi veren ansiklopedik web siteleri bilgiye kolay ulaşmayı sağladılar. Tüm bu iletişim yeniliklerinin kolay satın alınabilir bir bilgisayar ve bir telefon bağlantısı ile yapılabiliyor olması da her gün milyonlarca insanın bu teknolojiye rahat erişimini sağladı. Kitlelerin bu yeni iletişim ağıyla tanışması pek çok sosyolojik, politik, psikolojik değişimi de beraberinde getirdi.
İnternetle birlikte iletişim yöntemleri ve bilgi alışverişi nasıl olamaya başlamıştır?
Önceleri kağıt üzerine elle yazılan, zarflanan, posta kutusuna atılan ve alıcısına günler sonra ulaşan mektupların, klavyede basılan tuşlarla elde edilen sayısal veriye dönüşmelerinin ve alıcısının “@” işaretiyle tanımlanan adresine “gönder” butonu ile –postacıya gerek kalmaksızın– birkaç saniyede iletildiği dönemde iletişim yöntemleri ve bilgi alışverişi yeniden tanımlanmaktaydı. Analog posta ve telefon
pahalı, internet ucuzdu; bu nedenle özellikle uluslararası yazışma ve görüşmelerin dijital veri olarak aktarımı tercih edilir oldu. Bilgisayarda üretilen veri yine bilgisayar ve internet aracılığı ile aktarılır hale geldi. Mesafeler daha da kısaldı, dünya daha da küçüldü, hız daha da arttı.
Sayısı ve küresel iletişim ağının güçlenmesi beraberinde ne gibi değişiklikler getirmiştir?
Sayısal fotoğraf makineleri gelişti ve hemen herkesin alabileceği fiyatlarda alışveriş merkezlerinde veya marketlerde piyasaya sunuldu. Çektiği fotoğrafları bilgisayarlarına aktaran kullanıcılar kimi zaman fotoğrafları rötuşlamaya, kesmeye, yapıştırmaya ve yeni görseller elde edebilmeye başladılar. Sayısal dönem öncesinde oldukça masraflı ve yüksek teknik bilgi gerektiren bu işlemler artık kolaylıkla yapılabilmekteydi. Kişisel ve genel çalışmalar basılı veya dijital olarak hızla paylaşılmaya başlandı. Üretim hızlandı.
Matbaaya, dizgiciye gerek kalmadan hemen herkes kendi belgelerini —çoğu zaman kelime işlem yazılımlarının hazır kalıplarını kullanarak— yayınlanabilir hale getirmeye başladılar. Geliştirilen sayısal baskı makineleri de az sayıda baskıya olanak verdi. Böylece kişisel ya da küçük çaplı kurumsal iletişim gereksinimleri matbaaya oranla çok daha kısa sürede ve çok daha ucuz baskılarla veya internet aracılığıyla yayınlama yöntemleri ile çözümlenebilmeye başlandı.
“Sanal” kelimesinin anlamı nedir?
“Gerçekte varolmayan” anlamında kullanılan “sanal” kelimesi bilgisayarlar aracılığıyla simüle edilen ortamları tanımlamak adına kullanılmaktadır.
Sanal gerçeklik teknolojisi hayatımızda nasıl yer almaktadır?
Bilgisayar teknolojilerinin duyulara hitap edişini görselliğin de ötesine taşıyan bu teknolojiler insanda, görsel, dokunsal ve işitsel olarak uyararak başka bir ortamdaymış hissi yaratmaktadır.Askeri eğitim için kullanılan simülatörlerden pornografik eğlencelere kadar pek çok alanda sanal gerçeklik teknolojileri kullanılagelmiştir. Bu gibi simulatörlerin yanı sıra internet ile birlikte ortaya çıkan bazı oyunlar, kullanıcıların gerçek hayatta olmadıkları ancak hayallerinde olmak istedikleri karakterlere bürünebilecekleri ve sanal bir hayat yaşabilecekleri ortamlar sundu. Bunun sonucunda ise fiziksel olarak bilgisayar başında oturan ancak hayal gücünün sınırlarını “sanal” olarak
özgürleştiren bir kitle ortaya çıktı.
Post modern çağın teknolojik gelişmeleri alışkanlıklarımızı nasıl etkilemiştir?
Bilgi ararken ansiklopedi yerine Wikipedia, eski arkadaşları ararken telefon rehberi yerine Facebook, kalacak otel ararken turizm acentası yerine Booking.com adreslerine başvurmak artık günlük hayatın bir parçası haline geldi. Gazeteler internet üzerinden okunmaya başlandı. Her sabah yayınlanan gazeteler, her dakika güncellenmekte olan haberleri yakalayamaz hale geldi ve internet desteğini kullanmak zorunda kaldı.
Kablosuz internetin ve akıllı cep telefonlarının (smart-phone) da yaygınlaşmasıyla evde ya da ofiste bilgisayar başında olmaya gerek kalmadan, her yerde bu bilgi ağına ulaşılabilir hale gelindi. Bu da pek çok insan için yanında cep telefonu bulunmasını, e-postalara 1-2
saat içinde cevap verilmesini, çeşitli sitelerde düzenli giriş yapılmasını neredeyse zorunlu hale getirdi.
Teknolojiyle gelişen küresel ağın olumsuzlukları neler olabilir?
Bilgiye ulaşmanın her zamankinden daha da kolay olduğu bu yeni dünyada bilgi kirliliğinden de söz etmek mümkün oldu. Editörler tarafından hazırlanıp pek çok bilginin titizlikle elenerek oluşturulduğu kitaplar yerini Google’dan arama yapınca ortaya çıkan karmaşık bilgi yığınlarına bıraktı. Kullanıcı editör haline geldi. Girdiği linkler, üye olduğu web oluşumları, sosyal paylaşım için tercih ettiği sitelerdeki seçimleri ile birey artık bir ağ editörü haline geldi. Televizyonun ve radyonun hazır kalıpları yerine çok daha özgür ama çok daha kalabalık bir dünyada kablolu ya da kablosuz olarak dolaşan bireyler işi, eğlenceyi ve hayatı küresel ağda buldular.
Dijital teknolojilerin olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir?
Dijital teknolojiler, hayat ve insan adına vazgeçilmez olanaklar sunmaya devam ediyor. Gelecek o kadar hızlı ilerliyor ki tahminde bulunmak bile güçleşiyor. Tıptaki gelişmeler sağlık problemlerinde erken teşhis ve tedavi adına hayat kurtaran sonuçlar sunuyor. Bir yandan tüm bu elektronik dünyanın yarattığı stres ve radyasyon insan hayatını tehdit eden ve yıpratan etkenlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu paradoks insanı doğaldan uzaklaştırarak yapay mükemmelliğe götürmekte belki de. Daha güzel görünmek, daha çok şey bilmek, daha çok para kazanmak, daha iyi olmak, daha da hızlanmak için yarışın devam ettiği dijital dünyada verilerin akışıyla birlikte insan hayatı da karmaşıklaştı ve hızlandı. Elektronik eşyalar hayatı kolaylaştıran, kolaylaştırırken çabuk eskiyen, yeni versiyonu çıkan ve eskisi —bozulsa bile tamir etmeye değmeyen— ve atılan gelip geçici tüketim nesneleri haline geldi. Güvenlik kameraları güvenliği sağlamakla birlikte özel hayatın içine giren gözler olarak tehditkar bir hava estirdiler. Politikacılar bu araç ve gereçleri kitleleri kendine çekmede kullandı. İnsanlar yalan haberlerle, dolandırıcı gizli reklamlarla kandırıldı.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 2 Gün önce comment 0 visibility 57
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 328
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 913
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1288
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20159
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25842
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14700
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12642
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582