Destinasyon Yönetimi Dersi 8. Ünite Özet

Destinasyon Markası

Giriş

Marka kavramı, günlük dilde hemen hemen herkesin sıkça kullandığı ve anlamını bildiğini zannettiği bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle, ünitenin akışında öncelikle marka kavramının ne olduğu açıklanmaya çalışılacaktır.

Marka Kavramı

Ürün ilgi, dikkat ve tüketim için pazara sunulabilecek, istek ya da talebi karşılayabilecek her şey olarak tanımlanabilir. Bu tanımdan yola çıkarak her şeyin pazarlanabileceği iddia edilebilir. Geçmişte üreticiler için sadece üretmenin yeterli olmadığı anlaşıldığında artık işletmeler, daha fazlasını yapmak zorunda kalmıştır. Bu durumun farkına varan üreticiler ürünlerini markalama yoluna gitmişlerdir. Üreticilerin bu yöndeki çabaları, marka yaratmanın doğuşu olarak değerlendirilebilir.

Marka kavramının İngilizce karşılığı olarak “brandr” kelimesinden türeyen ve ‘yakmak, yakı ve dağlama’ anlamına gelen “brand” kelimesi kullanılmaktadır. Amerikan Pazarlama Birliği’nin tanımına göre marka; “ Bir satıcının ürünlerini tanımlayan ve onları rakiplerinden ayırt etmeyi amaçlayan bir isim, terim, işaret, sembol, sekil ya da bunların bir kombinasyonudur ”. Marka kavramı üreticilerin ihtiyaçları doğrultusunda doğmuş ve gelişmiştir. Ancak, markalara ihtiyaç duyanlar sadece üreticiler değildir. Tüketiciler için de markalar çok önemli faydalar sağlamaktadır. Tüketici için sağladığı faydalar:

  • Ürün riskini azaltma,
  • Zamandan tasarruf ,
  • Kendini ifade etme, statü, öz benlik,
  • Garanti-muhatap.

Üretici için sağladığı faydalar:

  • Satıcının işini kolaylaştırma,
  • Yüksek fiyatlandırma,
  • Marka sadakati,
  • Satılabilir bir değer.

Tüketiciler için her satın alma kararı belli riskleri de beraberinde getirir. Yanlış ürün veya marka tercihinde bulunmak kimi zaman çeşitli problemlerin ortaya çıkmasına ve tüketicinin tatminsizlik yaşamasına neden olabilir. Tüketicilerin satın alma kararı vermeleri çeşitli aşamalardan oluşan bir süreçtir. Tüketicilerin öncelikle problemlerinin farkına varması, daha sonra araştırma yapması, topladıkları veriler ile alternatifleri belirlemesi ve bunlar arasından bir seçim yapıp karar vermesi gerekmektedir. Markalar, tüketicilere sağladıkları işlevselsomut yararların dışında çok çeşitli, kendini ifade etme, statü sağlama, öz benliğine katkı sağlama gibi yararlar da sağlar.

Aynı sosyal ortamlardaki insanların kullandıkları ürün ve markalar açısından birbirlerine çok benzedikleri görülebilir. Kimi zaman, özellikle genç yaşlarda, bir gruba dâhil olmanın sözsüz bir şartı olan marka ve ürünlerin kullanımına da rastlanabilmektedir. Markaların tüketiciler açısından yararlarına bakarken ‘garanti-muhatap’ kavramlarını da göz ardı etmemek gerekir. Güçlü ve güvenilir markadan alışveriş yapan bir tüketici satış sonrası herhangi bir sorunla karşılaşırsa karşısında bir muhatap vardır. Tüketici, iletişim kurabileceği ve sorununu dinleyerek, onu mağdur etmeden çözüm bulabilecek bir kurum bulabilir. Üreticiler için markalaşmanın belki de en önemli faydası, ürünlerini yüksek fiyatlandırma imkânı sağlamasıdır. Ürünlerin tüketicilere sunduğu temel fiziksel faydasının yanında pek çok psikolojik ve sembolik yarar da sunmaktadır. Fiziksel faydanın dışında kalan tüm yararlar sayesinde markalar tüketicilere katma değer sunmaktadır. Bu ‘eklenen değer’ tüketici için ne kadar anlamlıysa markaya ürünün fiyatını o denli yüksek tutabilme fırsatı sunar.

Markanın üreticilere sağladığı faydalardan biri de marka sadakatidir. Marka iletişimi ciddi maliyetler ve çabalar gerektirir. Pazarlama iletişiminde yer alan tutundurma karması elemanlarının ve daha nice taktiksel uygulamaların sistematik bir biçimde uygulanması gerekir. Özetle, tüketicinin zihninde markaya yer açmak, tutum ve davranışlarını değiştirmek için büyük iletişim bütçeleri harcanır. Oysa gerçekleşmiş bir davranışı pekiştirmek için çok daha az bir çaba sarf etmek yeterlidir. Sadık bir müşteri portföyümüz varsa mevcut müşterileri elimizde tutmak için onlara kendimizi arada sırada hatırlatmak, pekiştirici kampanyalar planlamak, başarılı bir müşteri ilişkileri yönetimi yürütmek önemli ölçüde yeterli olacaktır.

Destinasyon Markası İle İlgili Temel Kavramlar

Marka Farkındalığı

Marka farkındalığı kavramı kelime anlamından da kolayca çıkarılabileceği üzere tüketicinin hedef kitlenin markanın farkında olma durumunu açıklar. Bu durumu ‘hatırlama’ ve ‘tanıma’ kapsamında ele almak gereklidir. Marka farkındalığını yaratmak ve arttırmak için dikkat edilmesi gereken noktalar su şekilde özetlenebilir:

  • Markaya tanınırlık ve hatırlanırlık sağlamayı amaçlayan mesajların gerek biçimsel, gerek içerikse gerekse kullanıldıkları ortam açısından diğer mesajlardan farklı olması, dikkat edilmesi gereken ilk noktadır.
  • Karakter, logo, amblem, marka ismi gibi sembollerin ve ambalaj gibi ek ögelerin kullanımı marka farkındalığı yaratmada en etkili taktikler konumundadır.
  • Markanın halkla ilişkiler kaynaklı çeşitli haberler ve değişik yazılar ile medyada yer alması, geniş bir kitlede doğal yolla farkındalık oluşmasını sağlar. Basında, haber ve değişik yazı türlerinin içerik malzemesi olarak yayımlanması, çoğu kez reklamdan daha etkili olur.
  • Farklı alanlarda gerçekleşen aktivitelere sponsor olmak, markanın kalıcı ve etkili bir farkındalık yaratmasını sağlar.

Destinasyonlar açısından bakıldığında; tüketicilerin bir destinasyonu ziyaret etme kararı verebilmesi için öncelikle o destinasyonun farkında olması gerekmektedir. Farkında olmadığımız bir yere gitme istediğimiz de olmayacaktır. Türkiye’de bulunan çok sayıda antik kent bu durumu paylaşmaktadır. Her antik destinasyonun kendine özgü bir öyküsü ve değeri bulunmaktadır. Bu değer ve öyküleri başarılı bir şekilde marka olma sürecinde kullanan destinasyonların farkındalık oluşturduğu söylenebilir.

Marka Sadakati

Marka sadakati, “ tüketicinin markaya olan inancının gücü ” olarak tanımlanmaktadır. Tüketicilerin markaya yönelik duyduğu inancı iki boyut altında toplayabiliriz. Bunlardan birincisi tüketicilerin psikolojik kaygılarını azaltan güven boyutudur. İkinci boyutu ise duygusal, yani sevme-hoşlanma durumundan oluşan bir boyuttur. Araştırmalar, markaya yönelik duygusal bir bağ geliştiğinde, marka sadakatinin de kendiliğinden gerçekleştiğini ortaya koymaktadır.

Marka İmajı

Gerek iletiler gerekse tüketicinin kullanım deneyimleri sonucunda markalar hakkında tüketicilerin zihninde çeşitli çağrışımlar oluşur. Marka imajı kavramı, bu çağrışımlara bağlı olarak tüketici belleğinde marka hakkında yansıtılan algılamalardan oluşur. Howard ve diğerleri, marka imajı kavramını “ tüketicinin zihninde yer alan markanın bütüncül resmi ” olarak tanımlamaktadır. İmaj kavramı algı ile doğrudan ilgilidir. Algıların her zaman doğru olması gerekmez, tüketiciler marka hakkında yanılıyor olabilir. Ancak, iletişimde algı neyse gerçek de odur. Markalar için önemli olan haklı olmak değil, tüketicinin zihninde istenilen imajı oluşturabilmektir. Destinasyon imajı oluşumunda filmlerin etkisi büyüktür. Bu etki sadece tek bir film sayesinde olumlu veya olumsuz bir şekilde oluşabilmektedir.

Marka Kimliği ve Kişiliği

Marka kimliği işlevsel, duygusal ya da kendini ifade etme yararlarını kapsayan değer önerisini geliştirerek marka ve müşteriler arasındaki ilişkinin kurulmasını sağlamaktadır. Marka kişiliği ile markaların tıpkı insanlar gibi çeşitli kişilik ögelerine sahip olabileceği öngörülür. Bu kişilik özellikleri, markalar tarafından stratejik olarak planlanır ve tüketicilere iletilmeye çalışılır. Kimlik ve kişiliği olmayan destinasyonlar tüketicilerin zihinlerinde hep gerilerde kalırlar. Tüketiciler belirgin kimlik ve kişilik ögelerine sahip kendilerinde iz bırakan destinasyonları diğerlerine tercih eder.

Marka Değer Önerisi

Markanın değer önerisi, marka tarafından sunulan ve tüketiciye değer sağlayan fiziksel, duygusal ve kişisel faydanın belirtilmesidir. Değer önerisi için en gözle görülür ve temel fayda fiziksel faydadır. Bu tip bir fayda, genellikle ürün ya da hizmet tarafından doğrudan tüketici için gerçekleştirilen fonksiyonlarla ilgili olacaktır. Bir markanın satın alınması ya da kullanılması, tüketiciye pozitif bir his verdiğinde, o marka duygusal bir fayda sağlıyor demektir. Duygusal faydalar, markaya sahip olma ve markayı kullanma deneyimine zenginlik ve derinlik katarlar. Markalar ve ürünler kişinin kendini kavramlaştırmasının sembolleri hâline gelebilir. Bu yüzden marka, bir kişiye kendi imajını sunma fırsatı verdiğinde kendi kendini ifade eden (kişisel) fayda sağlayabilir. Marka değer önerisine destinasyonlar açısından baktığımızda bir destinasyonun fiziksel faydası, sağladığı güneş-deniz, kayak gibi imkânlar olabilirken duygusal faydası ise eğlence, romantizm gibi olabilir. Kişisel fayda da ise tatil deneyimini yaşama, kendini gerçekleştirme, ruhunu özgürleştirme gibi öz benliğe seslenen faydalar örnek verilebilir.

Marka Konumlandırma

Ürün ve hizmetlerimizin çok çeşitli özellikleri vardır. Biz bunların hepsini tüketicilere anlatmaya kalktığımızda tümünü hatırlamaları, aynı önemi vermeleri mümkün değildir. Markalar olarak bir şeylerden vazgeçmeliyiz. Hedef kitlemizi doğru belirlemeli, onların beklentileri ve pazarın koşulları doğrultusunda markamız için doğru mesajları oluşturmalıyız. Marka, tüketici için bir anlam taşır genelde bir şey ile hatırlanır ve tüketicinin zihninde bir yerleri sahiplenir. Konumlandırmanın temeli özgünlük ve sahiplenmedir. Bunun nedeni tüketicinin zihninde bir özelliğin genelde bir marka ile eşleşebilmesidir. Bir marka bir şeyi sahiplendiğinde onu tüketicinin zihninden çıkarmak çok zordur. Destinasyonlar da tıpkı ticari markalar gibi tüketicin zihnin ancak bir şeyle konumlanır. Dolasıyla destinasyonlarımızın olumlu bir şekilde, tüketiciyi çekebilecek bir şekilde zihinlerde konumlandırılması gerekmektedir.

Destinasyon İmajı

Turizm sayesinde, dünya üzerindeki destinasyonların sayısı giderek artmakta ve her geçen gün hızla gelişen teknoloji, bu destinasyonları giderek daha ulaşılabilir kılmaktadır. Tıpkı ürün ve hizmet markalarında olduğu gibi destinasyon markaları da tüketiminden önce bir dizi beklenti ya da imaj oluşturmaktadır. İmaj, değerlendirme ve seçim süreçlerinin dayanaklarını şekillendirmekte, bu sayede turistlerin seyahat amaçları ile destinasyon seçimi arasında bir bağ oluşturmaktadır. Bu noktada turistlerin zihninde rakiplerinden farklılaşarak olumlu bir yer edinmek için etkili destinasyon konumlandırma stratejileri geliştirmek gerekmektedir. İmaj, bütün tüketim deneyimini etkilemekte, tüketim sırasında değer yaratmakta ve tatmini arttırmakta ayrıca tatil deneyimini turistlerin zihninde tatil sonrasında da yeniden canlandırmaya yardımcı olmaktadır. İmajın kavram olarak kullanımı antik çağlara kadar gitmektedir. İmaj kelimesinin ürünler, kurumlar, işletmeler, kişiler ve destinasyonlar için kullanımı II. Dünya Savası sonrasında Amerika ve İngiltere’de başlamıştır.

Destinasyon İmajının Tanımı ve Özellikleri

Turizm sektörünün temel unsurlarından biri olan destinasyonların sahip olduğu imaj, diğer sektörlerdeki ürün ya da hizmetlerle karşılaştırıldığında hayati bir öneme sahiptir. Bunun temel nedenlerinden biri hizmet üretim ve tüketim es zamanlı olması nedeniyle bir destinasyonu önceden deneyimleme olasılığının bulunmamasıdır. Destinasyon imajını “zaman içinde bir yere ilişkin oluşan izlenimler, inançlar, fikirler, beklentiler ve duygular toplamı” olarak tanımlayabiliriz.

Destinasyon imajına yönelik çalışmaları inceleyen Seaton (1996), destinasyon imajının özelliklerine ilişkin bir dizi genel bulguyu aşağıdaki başlıklar altında derlemektedir:

  • Destinasyon imajı genellikle kalıplaştırılır, destinasyona ilişkin seçilen fikirler başkalarının beklentilerine göre oluşturulur.
  • Destinasyon imajı, destinasyonu henüz ziyaret etmemiş olanlar için çok daha farklı ve karmaşıktır.
  • Destinasyon imajı, az bilinen küçük yerleşim yerleri haricinde, turizm acentalarının çabaları yerine ticari olmayan iletişim faaliyetlerinden etkilenmektedir.
  • Destinasyon imajı, bilgi kaynakları içinde en çok kulaktan kulağa iletişimden etkilenmektedir.
  • Destinasyon imajı, güçlülük açısından değişkenlik gösterir ve değişime karsı hassastır.
  • Tanıtımın önemli olması durumunda, reklam yerine özellikle medya ilişkileri sayesinde destinasyon imajını daha fazla etkileyebilecek halkla ilişkiler kullanılabilir.
  • Destinasyon imajı bireysel destinasyonlar için çok daha önemlidir.
  • Destinasyon imajı farklı kitleler arasında da değişiklik gösterdiğinden bir değil, pek çok imaj olabilir.
  • Destinasyon imajı bölgeler arasında farklılık gösterir.

Fakeye ve Crompton’a göre (1991, s.11) destinasyonlara yönelik iletişim faaliyetleri, turizm ürününü sağlayanlar ve dağıtım kanallarındaki aracılar ile potansiyel turistler arasındaki iletişim sürecidir. İletişim faaliyetleri turistin sahip olduğu imaja göre biçimlendirilmelidir. İkinci aşamada ise ikna edici iletişim faaliyetleri gelmektedir. İkna edici iletişim çabaları, potansiyel turistleri satın almaya ikna etmek amacıyla oluşturulan imajı şekillendirmektedir.

Destinasyon İmajının Oluşturulması

Genel olarak bakıldığında destinasyon imajının oluşması sürecinde bilgi kaynakları ve kişisel özellikler önemli rol oynamaktadır. Bilgi kaynakları daha önceki deneyimleri, kişisel faktörler ise bireyin psikolojik ve sosyal özelliklerini kapsamaktadır. Bilgi kaynaklarında kullanılacak çekiciliğin belirlenmesi ve seçilmesi, iletişim etkisi ile doğrudan ilişkilidir. Çekicilikler, mesaj sunumunun temel belirleyicilerinden biri olduğu gibi ürünlerin reklamcılık aracılığıyla konumlandırılmasında ya da yeniden konumlandırılmasında da temel oluşturan önemli bir karar alanı olarak görülmelidir. Gartner, imaj oluşturma ajanları olarak tanımladığı farklı bilgi kaynaklarını beş grupta sınıflamaktadır:

Birinci grup: Bu grup, doğrudan bireyi ikna etmeye yönelik bilgi kaynaklarından oluşmaktadır. Geleneksel reklamcılık türleri bu grupta yer almaktadır.

İkinci grup: Bu grupta yer alan ajanlar, dolaylı bir şekilde bireyleri ikna etmeye yönelik bilgi kaynaklarından oluşmaktadır. Bu grupta yer alan ajanlardan ilki, destinasyon imajını oluşturmaya yönelik mesajlarda ünlü kullanımıdır.

Üçüncü grup: Bu grupta yer alan bilgi kaynaklarını bağımsız ajanlar olarak sınıflandırılmaktadır. Bağımsız imaj biçimlendirme ajanları haberler, belgeseller, filmler ve makalelerden oluşmaktadır.

Dördüncü grup: Dördüncü gruptaki destinasyon imajı biçimlendirme ajanlarını, yakınlarımızdan ve arkadaşlarımızdan isteyerek ya da istemeyerek elde ettiğimiz bilgiler oluşturmaktadır.

Beşinci grup: Son bilgi kaynağı ise organik ajandır. Organik ajan, bireyin geçmişteki deneyimlerine bağlı olarak destinasyona yönelik bir imaja sahip olmasıdır. Organik ajan en güvenilir olanıdır.

Destinasyon imajının oluşumunu etkileyen diğer faktör kişisel faktörlerdir. Bir bireyin kişisel özellikleri ya da içsel faktörleri imajın oluşumunu etkileyeceğinden, bireyin destinasyon hakkında inançları, maruz kaldığı dışsal uyarıcılar tarafından biçimlenebilir, ancak bu inançlar doğası gereği bireyin içsel faktörlerine bağlı olarak farklılaşmaktadır.

Destinasyon Sadakati

Sadık müşterilerin oldukça değerli olduğu algısı, birçok işletmeyi tekrar satın alma davranışını cesaretlendirmeyi amaçlayan sürekli müşterilerine yönelik fiyat indirimleri ve teşvik uygulamaları gibi pahalı sadakat programları uygulamaya yöneltmektedir. Turist tatmini, turistlerin beklentilerinin ne düzeyde karşılandığını, turist sadakati ise turistlerin destinasyona tekrar geri dönme ve destinasyon hakkında başkalarına olumlu bilgiler verme olasılığını ölçmeyi amaçlamaktadır. Sadık olan müşterilerin, yeni müşterilere göre çok daha kârlı olduklarına yönelik argümanlar ileri sürülmektedir. Bu durumun nedenleri şu şekilde özetlenebilir:

  • Sadık müşterilerin fiyata karşı duyarlılıkları düşük olduğundan, bir marka için daha fazlasını ödemeye hazırdırlar.
  • Sadık müşteriler satın alacakları hizmete aşina olduklarından, sunumlar daha maliyetsiz olmaktadır.
  • Daha sabit bir gelir kaynağını temsil ettiklerinden, gelecekteki pazarlama maliyetlerini düşürmektedirler.
  • İşletmeler sadık müşterilerinin kişisel bilgilerini ellerinde tuttuklarından, istemeleri durumunda doğrudan pazarlamanın avantajlarından kolaylıkla yararlanabilmektedirler.
  • Sadakat, gelecekteki olası marka rekabeti dönemlerinde, müşterilerin kendi markalarını tercih edecek olmalarından dolayı, alıcı-satıcı arasındaki ilişkiyi bir güvence altına almaktadır.
  • Sadık müşterilerin, hizmet ya da ürün sağlayıcısından kaynaklanan bir hataya karşı çok daha fazla affedici bir konumda olmaları beklenmektedir.
  • Daha fazla satış rakamı anlamına gelebilecek olumlu kulaktan kulağa iletişim anlamına gelmektedir.

Sadık turistler bir destinasyon için sadece ekonomik anlamda değerli değildirler. Aynı zamanda sadık olan turistler bir destinasyonun informal avukatları olarak davranabilmektedir. Gitelson ve Crompton (1984), turistlerin aynı veya benzer bir destinasyonu ziyaret etmelerinin beş nedeni olabileceğini belirtmişlerdir:

  • Yeni ve farklı bir destinasyon seçiminde ortaya çıkabilecek olası tatminsizlik deneyimini azaltmak,
  • Daha önceki ziyaretlerindeki benzer kişilerle birlikte olmak,
  • Daha önce ziyaret ettiği destinasyona yönelik duygusal bağları yeniden yaşamak,
  • Daha önceki ziyaretlerinde destinasyonun ihmal ettiğini düşündüğü yerlerini ziyaret etme arzusu diğer bir ifade ile destinasyonu daha fazla keşfetmek,
  • Destinasyonu diğer insanlara göstererek, destinasyonu ziyaret eden diğer turistlerin de benzer bir şekilde tatmin olma deneyimini yasadıklarını görmek isteğidir.

Destinasyon sadakatine yönelik literatüre göre, destinasyona aşinalık, ziyaret sonucunda oluşan genel tatmin, ziyaretçilerin sosyo-demografik özellikleri ve turistlerin güdüleri geri gelme arzusunu arttıran potansiyel belirleyicilerdir. Bununla birlikte, sadakatin seviyesi ve turistlerin bir destinasyona sadık olma olasılığı altında yatan nedenler hâlâ tartışılmaya devam etmektedir. Destinasyon sadakatine yönelik iki önemli tartışma konusu bulunmaktadır. İlki, sadık olan turistlerin aslında tam olarak neye sadık olduklarıdır. İkinci ise sadakatin gerçekten coğrafik bir zorunluluğu olup olmadığıdır. Livd. (2008), çalışmalarında ileri sürdükleri destinasyon sadakati modelinde, destinasyona yönelik farkındalığın ve olumlu bir destinasyon imajının gerekliliğine vurgu yapmışlardır. Sadakat tercih etme, beğenme, güdü, güven, tekrar satın alma davranışı ya da olumlu kulaktan kulağa iletişim gibi davranış kalıplarının şekillendirdiği duygular ve tutumlar aracılığıyla ölçülebilir. Tekrar satın alma niyetin sadakati ölçmekte kullanılan en yaygın yaklaşımlardan biridir. Oppermann, turistlerin tatmin olmasının destinasyona yönelik sadakat oluşturmada her zaman yeterli olamayacağını vurgulamıştır. Beklenti uyumsuzluk paradigması yaklaşımına göre sadakat, tüketicilerin tatmin seviyesine bağlıdır.

Destinasyon Markalamasında Kullanılan Yöntem ve Taktikler

Yoğun rekabet ortamında güçlü bir şekilde var olmak isteyen tüm kent veya destinasyonlar tüketiciler için eşsiz veya rekabetçi üstünlüğe sahip bir şey sunmak için mücadele etmektedir. Destinasyonun pazarlanması özünde aşağıdaki şu dört eylemi içermektedir:

  • Destinasyon için, güçlü ve çekici bir konumlandırma geliştirmek,
  • Ürün ve hizmetleri, mevcut ve potansiyel alıcı ve kullanıcıları özendirecek şekilde geliştirmek,
  • Ürün ve hizmetlerin, etkin ve erişilebilir şekilde teminini sağlamak,
  • Potansiyel kullanıcılar, ayırt edici avantajın farkına varana kadar, kentin cazip yönleri ve yararlarını tanıtmak.

İmaj pazarlaması: İmaj ne kolaylıkla gelişir ne de kolayca değişir.

Çekicilik-cazibe pazarlaması : İmaj geliştirmek tek başına yeterli değildir. Kentler çekiciliklerini oluşturmalı veya var olanları parlatmalıdır.

Altyapı pazarlaması : Altyapısı güçlü kentler avantaj sahibidirler.

Kişi pazarlaması : Dördüncü strateji ise bir kenti ünlü kişiler ile pazarlamaktır.

Bir kent iklimini, coğrafi konumunu ve doğal yapısını değiştiremez ama yeni çekicilikler ilave edebilir. Bu anlamda kentler on temel çekicilik unsuru üzerine fikir ve stratejiler geliştirebilir: Doğal güzellik ve özellikler, tarih ve önemli şahsiyetleri, alışveriş yerleri, kültürel etkinlik, eğlence ve dinlence, spor alanları, festivaller, anıtsal yapılar, müzeler ve diğerleridir.

Ülkelerin Turizm Kampanyaları

Türkiye 2013’ün ikinci yarısında “Turkey Home” adlı bir dijital bir kampanyaya başlamıştır. Amacı, Türkiye’yi turizm alanında markalaştırmak olan kampanyanın oldukça sade ve bilgi vericidir.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi