Restorasyon ve Koruma İlkeleri Dersi 5. Ünite Özet

Restorasyon Sürecinde Belgeleme

Koruma ve Restorasyonda Belgelemenin Yeri ve Önemi

Belgeleme, korunması gerekli kültür varlığının korumaya değer özelliklerinin belgelenmesinde ve koruma altına alındığında söz konusu kültür varlığının fiziksel özelliklerinin saptanması ve kayıt altına alınmasında en önemli husustur. Bu belgelere dayanarak mevcut fakat bozulmuş, eklentilerle değişmiş, ya da artık mevcut olmayan kültür varlığı hakkında bilgi edinilebilir. Kültür varlığının belgelenmesi yazılı, çizili ve görsel olarak üç ana gurupta toplanabilir.

Yazılı Belgeler

Yazılı belgelemenin ilk ayağı tespit fişidir. Bu kültür varlığı için hazırlanan, onun tescil edilmesinde önemli bir belgedir. Ayrıca tespit fişi için yapının künyesi ya da nüfus bilgileri denebilir. Bir nevi katalog çalışması olarak da tanımlanabilecek fişlerde yapının kendisine ve çevresi ile olan ilişkisine yönelik bilgiler yer alır.

Yazı belgelemenin ikinci ayağı olarak, söz konusu kültür varlığı için hazırlanan rapor ya da raporlar örnek olarak verilebilir. Söz konusu belgeleme çalışmaları taşınmazın tespit ve tescili aşamasında hazırlanan, detaylı durum tespitleri, analizler ve tanımlamalar olabileceği gibi, daha sonraki çalışma aşamalarında ayrı ayrı hazırlanacak raporlar da olabilir. Bu belgelemeler çalışmaları; Mimarlık tarihi ya da sanat tarihi raporları, Rölöve raporları, Taşıyıcı sistem raporları ve Restorasyon raporları olabilir.

Kültür varlığının bünyesinde barındırdığı sanat tarihi biliminin ilgi alanına giren çeşitli elemanların, bezeme düzeni ve düzeyinin incelendiği, bu elemanların hangi sanat akımına ait olduğunun, tarihinin ve sanatçısının kim olabileceğinin, veya taşınmazın mimarlık tarihi içindeki yerinin, hatta bazen taşınmazın ne tür bir yapı olduğunun saptanmasında araştırmacı ve uygulamacıya yardımcı olan belgelemeler mimarlık tarihi ya da sanat tarihi raporlarıdır.

Rölöve raporları mevcut durumun çizim yoluyla (rölöve) ortaya konmasında, bu yöntemle yeterince ifade edilemeyen yapım yöntemi, bozulma, eklenti ve eksikliklerin betimlenmesi, bir başka deyişle hazırlanan rölövenin yazılı olarak desteklenmesi için kullanılmaktadır.

Korunması gerekli kültür varlığı için hazırlanmış kitaplar, makaleler, ansiklopedi maddeleri, istatistik belgeleri, tezler ve raporlar gibi belgeler, yazılı diğer belgeleri oluştururlar.

Çizili Belgeler

Taşınmaz için hazırlanan çizimler ve projeler çizili belgeler olarak değerlendirilir. Çizili belgeler uygulama öncesinde restorasyon uzmanı mimar tarafından hazırlanan belgeler ile taşınmaz ve yakın çevresine ait daha önce hazırlanmış çizili belgeler de olabilir.

Harita

Öncelikli olarak taşınmazın yer aldığı bölgeye ait eski haritalar en önemli çizili belgelerden sayılabilir. Yapının özgün konumuna ve yakın çevresi ile ilişkisine ait veriler ancak bu haritalar sayesinde elde edilir ve yorumlanır.

Yapılar haritaların lejantında belirtilen renklere göre sınıflandırılmış olup, buradan onların kagir, ahşap ya da karma yapıdaki fiziksel özellikleri, kat adetleri, bulundukları yakın çevredeki kot ilişkileri, kapı numaraları, eğer önemli ise kime ait oldukları ve yapı adları ile bulundukları sokakların adları belgelenmiştir.

Gravür

Fotoğrafın kullanılmaya başlamasından önceki, 19. yüzyıl ortalarına kadar olan dönemde yapılar, yakın çevreleri ve siluetler gravür olarak tanımlanan çizimler aracılığıyla betimlenmiştir. Söz konusu bu teknikte, çizimi yapılacak yapı, yapılar grubu veya silueti bakarak resmeden bir sanatçı tarafından yapıldığı için çizimi yapan sanatçının tekniği ve yorumu ile sınırlıdır. Bu yüzdende bu teknikle hazırlanmış belgeler güvenirliği sınırlı belgeler olarak kabul edilmelidir.

Bir diğer önemli çizili belge ise yapıya ait özgün çizimlerin kendisidir. Çeşitli arşivlerde, özellikle bazı mimarlar veya mimari dönemlerle ilgili araştırmalar yapan kuruluş ve enstitülerin arşivlerinde taşınmaza ait orijinal çizimler bulunabilir. Bu çizimler yapının özgün durumuna yönelik önemli bilgileri kapsadıkları gibi, yapının geçirdiği değişikliklerin ya da yapım sırasında yapılan bazı farklı uygulamaların saptanmasında araştırmacıya yardımcı olan belgelerdir.

Rölöve

Rölöve, restorasyon sürecinde üretilen çizili belgeler ile yapının mevcut güncel durumunun saptanmasıdır. Bu belgeleme yönteminde yapı tüm hasarları, değişiklikleri, malzeme ve detayları içerecek biçimde analitik olarak çizimler yardımıyla günümüzdeki haliyle belgelenir. Rölöveler diğer mimari projelerde olduğu gibi plan kesit görünüş, sistem detayları ve nokta detayları ölçeklerinde üretilir. Yapıda yatay ve düşey düzlemlerde oluşmuş mevcut tüm yer değiştirmeler ile benzeri hasarlar bu çizimler üzerinde kotlar, açılar ve açıklama notları ile gösterilmelidir. Rölöve çiziminde kullanılan ifade tekniği, görülebilenin ve ölçülebilen düzlem ve elemanların çizilmesi şeklinde olur. Görülemeyen ve detayları saptanamayan kesit düzlemleri bu çizimlerde gösterilmez. Bu tekniğe bir nevi dış kabuk çizimi tekniği de denebilir.

Ölçüm Tekniği

Mekânların ölçülendirilmesi sürekli okuma yaparak ve saat yönünde hareket ederek yapılır; ölçüler sıfır kabul edilen bir köşeden başlayarak aynı doğrultudaki diğer köşeye ulaşılana dek, parçalı ölçüm yapılmadan verilir. Rölövede ölçü alırken doğrultuların saptanması, doğrultuların birbiri ile yaptığı açıların belirlenmesi ve mekânların hatasız ölçülmesi kurulacak poligonlar ile sağlanır, bunu sağlamanın yolu ise üçgenler kuracak biçimde ölçü almaktır.

Rölövede kotların belirlenmesi ve ölçülmesinin sağlıklı yürütülebilmesi için ölçüm yapılacak yapının her katında bizce bilinen bir yatay düzlem geçirmek gerekir. Bu işlem sonrasında belirlenen yatay düzlem 0.00 kotu olarak ya da belirlenecek bir 0.00 kotuna bağlanarak ait olduğu kot kullanılmalıdır.

Yatay düzlemin belirlenmesinde kullanılabilecek en basit yöntem ince, şeffaf bir hortum içine doldurulan su ile uygulanan “hortum terazi” yöntemidir. Mekânın karşılıklı iki duvarı veya köşesinde tutulan hortumun iki ucunda su hareketi durduğunda yatay düzlemin iki noktası belirlenmiş olur; diğer duvar ve köşelerde de işlemin tekrar edilmesiyle tüm mekânda yatay bir düzlem belirlenmiş olur.

Bu işlem eğer varsa yatay düzlem doğrultusunu gösteren lazer ışınlı basit bir aygıtla daha sağlıklı olarak ve tek başımıza da sağlanabilir.

Bir kat düzleminde belirlenen yatay düzlem takip eden katlara yapının düşey boşluğundan, tercihen merdiven kovasından taşınır, böylelikle merdiven basamak kotları da aynı yatay düzlemden kontrol edilebilir. Tavanda bulunan elemanlar ve süslemeler bu kota erişebilen bir çubuğa bağlı çekül yardımı ile yere taşınarak işaretlenebilir ve ölçüm yerde yapılabilir.

Ölçüm Aleti Yardımıyla Rölöve

Rölöve ile belgeleme işlemleri daha gelişmiş aletler olan, total station aygıtlarıyla da yapmamız mümkündür. Bilgisayar destekli bir çizim programı ile uyumlu çalışan çeşitli programlar yardımı ile söz konusu bu aletlerle belgeleme yapmak bazı durumlarda işlemi hızlandırır ve kolaylaştırır. Bu yöntem ile aynı zamanda üç boyutlu bir çizim yapmak da mümkün olur.

Bir diğer aletli belgeleme yöntemi olarak da “nokta bulutu” oluşturan, tespit ettiği noktaların oluşturduğu üç boyutlu görüntüler ile belgeleme yapan üç boyutlu lazer tarayıcılar gösterilebilir. Bu sistemde önceden belirlenen bir sıklık ve yoğunlukta yapı içten ve dıştan, yine total station benzeri bir alt yardımıyla taranır ve tespit edilen noktaların oluşturduğu nokta bulutu belgeleme amaçlı saklanır.

Görsel Belgeler; Fotoğraf

Fotoğraf, görsel belgelemenin en önemli ve güvenilir ögelerinden birisi olarak kabul edilebilir. Fotoğraf en somut ve yorumsuz, doğru bilgi verisi olarak kullanılabilecek bir belgelemedir. Yazı ile tanımlama ve tarif, ya da çizim ile ifade etme yöntemlerinde veriye çeşitli nedenlerle yorum katılabileceği göz önüne alınırsa, en güvenli kaynak olarak belgesel fotoğraf görülebilir. Fotoğrafların büyük ölçeklerde basıldığında görüntü kaybına neden olmayacak büyüklükte çekilmiş olmaları da onların kullanılabilirlik düzeyini yükseltecektir.

Fotoğrafın Saklanması

Günümüzde kullanılan birçok fotoğraf kamerası görüntüleri sıkıştırılmış formatlardaki (jpeg, tiff, vb.) dosyalarda saklamaktadır. Bu yöntemle saklanan belgeler kullanıldıkça her defasında bu çözme ve sıkıştırma işlemi tekrarlanmakta, böylelikle de görüntünün zaman içinde kalitesinin bozulmasına ve kayıplara neden olmaktadır. Bu durumun önüne geçmek ancak sıkıştırma formatı kullanmayan kameralar ile yapılacak belgelemeler ile mümkündür.

Tercih edilen bu yöntemde görüntüler ham halleri ile saklanmakta ve kullanım sürecinde de herhangi bir kayba uğramamaktadır. Fotoğraf üzerinde istenen düzenlemeler, değişiklikler kamera üreticisinin verdiği bir program yardımıyla belge üzerine işlenir ve işlem sonrasında belge hangi sıkıştırılmış dosya türünde kaydedilecekse, istenen çözünürlükte kaydedilir ve kullanılır.

Fotoğrafın Çizim ile Kullanımı

Yapılacak çekimlerde cepheler mümkün olduğu kadar çok bilgi içermesi ve teknik açıdan kullanılabilir olması için konu olan cepheye paralel çekim yapmak gerekir. Mimari belgeleme yapmak üzere alınan görüntülerde eğer fotoğraflar konu olan cepheye her iki düzlemde de paralel tutularak çekilmişse üzerlerinden orantı kurmak mümkündür, çünkü bu tür çekimlerde perspektif deformasyon olmayacak yani elde edilen görüntü teknik resim kurallarına yakın nitelikte olacaktır. Fotoğrafın çizim ile çakıştırılması analog yöntemle yapılan ölçüm ve belgeleme çalışmasında da sağlanabilir. Bunun için çizim için yapılan ölçüm sırasında düzlemdeki belli noktaların arasındaki ölçülerin, kurulan poligon sistemi içinde tespit edilmesi, aynı noktaların bu düzlemlerin fotografik belgelerinin üzerinde işaretlenmesi gerekir. Düzleme paralel olarak çekilen bu fotoğraflar daha sonra herhangi bir fotoğraf işleme programında alınan ölçülere göre iki eksende de ölçeklenmesi yöntemi ile çizim ile çalıştırılır.

Ayrıca makinenin odak uzunluğu arttıkça perspektif etki azalacaktır. Uzun odaklı objektiflerin (tele objektif) verdiği görüntüler ise daha az derinlikli, perspektif etkisi az olan görüntülerdir.

Odak Uzaklığı ve Perspektif

Birbirinden farklı düzlemlerin art arda görüntülenmesi gerektiğinde, konuların teknik resim kurallarına göre, büyüklüklerinin gerçeğe yakın ve tümünün aydı resim düzleminde, derinliksiz görüntülenmesi isteniyorsa bunu sağlamak için konudan uzaklaşmak ve uzun odaklı mercekler kullanmak gereklidir. Ön planda bulunan konunun sabit, yani aynı büyüklükte kalması ve arka planın ön plana yaklaşması için kullandığımız objektifin odak uzunluğuna göre yerimizi değiştirmemiz, yani konudan uzaklaşmamız gerekir. Bu durumda aynı teknik resim kurallarında olduğu gibi konudan resim düzlemine gelen ışınların birbirine paralelmiş gibi algılanması sağlanacak ve derinlik gittikçe azalacaktır.

Netlik Derinliği

Mimari belgeleme amaçlı çekilen fotoğraflarda konu nesne genelde bir yapı ya da yapının bir mekânı olduğu için birbirinden uzak ve farklı düzlemleri bir arada görüntülemek gerekecektir. Bu durumda ise bilinmesi gerekli önemli konulardan biri de “netlik derinliği” kavramıdır. Netlik derinliği kısaca netlik ayarı yaptığımız nesnenin önünde ve arkasında bir miktar alanın daha, net görünmesi şeklinde tanımlanabilir. Netlik derinliği alanı kullanılan objektif cinsine, konunun uzaklığına ve kullanılan diyafram ayarına göre aşağıdaki durumlarda farklılıklar gösterir.

  • Netlik ayarı yaptığımız konu bize yakınken netlik derinliği az, konu bizden uzaklaştıkça fazladır.
  • Diyaframın açık değerde olduğu durumlarda, kısık olduğu durumlarda ise fazladır.
  • Kullandığımız objektif uzun odaklı bir objektif ise netlik derinliği az, kısa odaklı bir objektif ise fazladır.

Fotografik belgelemede fotoğrafın kullanılabilir düzeyde aydınlık, net ve zıtlık oranı doğru olması, yani teknik açıdan doğru bir fotoğraf olması onun belge değerini arttırıcı özelliklerdir.

Fotografik Belgeleme Düzeni

Restorasyonda kullanılmak üzere çekilen fotoğraflarda taşınmazın içten ve dıştan belgelenmesi sırasında taşınmaz hakkında gerekli tüm bilginin, hasarları, deformasyonları, malzeme ve renkleri orijinal olanı gerçeğe en yakın verecek biçimde tespit etmek gerekir. Detay noktalarından mümkün olan en fazla bilgiyi verecek açılarla fotografik tespitler yapılması, konunun doğru belgelenmesinde önemli bir faktördür.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi