Stratejik Yönetim 1 Dersi 2. Ünite Özet

Stratejik Yönetim Süreci Ve Unsurları

Stratejik Yönetim Modeli

Stratejik yönetim ya da eş anlamlı kullanımıyla stratejik planlama, işletmelere rekabet üstünlüğü kazandırmak ve bunu sürdürmek üzere oluşturulmuş bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımın süreci, işletmelerin işletme içi ve dışı olayları ve eğilimleri sürekli olarak izlemesi gerektiği ancak böylelikle gerekli değişiklikleri zamanında yapabilmesinin mümkün olacağı inancına dayanır. Ortaya çıktığı 1950’lerden günümüze kadar bu yaklaşım, uygulanmış ve yaşanan başarılı ve başarısız deneyimlerle bir model halini almıştır.

Stratejik yönetim modeli, belli aşamaları takip ederek bir süre sonra sona eren bir dizi değil, aksine bir döngüdür. Modelin uygulama sürecinde üç temel aşama vardır: strateji oluşturma, strateji uygulama ve strateji değerleme. Stratejik yönetim süreci, işletmenin vizyon ve misyonunun belirlenmesi ile başlar. Belirlenen uzun dönemli amaçlara göre, hangi stratejik seçeneklerin söz konusu olabileceği yönünde çalışmalar yapılır. İşletmeler stratejilerini oluştururken, devletlerin, müşterilerin ve sivil toplum kuruluşlarının ilgisiyle oluşan çevresel konular, sosyal sorumluluk, iş etiği gibi konulara hassasiyet gösterirken, ekonomik konjonktür, ülkeler arası ticari ve siyasi ilişkiler gibi uluslararası ticaretteki mevcut koşulları ve faktörleri dikkate almaları gerekir. Seçilen stratejinin uygulanması neticesinde öngörülen ve ortaya çıkan sonuçlar değerlendirilir. Elde edilen sonuçlara göre süreç üzerinde yapılacak değişimlerle döngü devam edecektir. Stratejik yönetim sürecinin dinamik ve sürekli olması, modelin herhangi bir unsurundaki değişikliğin modelin geri kalanına da yansımasına sebep olur. Bu nedenle strateji oluşturma, uygulama ve değerleme faaliyeti altı ayda bir ya da yıl sonunda değil, süreklilik temeline göre gerçekleştirilmelidir.

Strateji Oluşturma

Strateji oluşturma, strateji yönetim sürecinin ilk adımıdır. Bu süreçte vizyon ve misyonun geliştirilmesi, dış çevre analizi, iç çevre analizi, uzun dönemli amaçların oluşturulması, stratejilerin belirlenmesi aşamalarının faaliyetleri yürütülürken hangi işlere girileceği, hangi işlerin terkedileceği, işletmenin kaynaklarının nasıl dağıtılacağı, faaliyet alanlarının genişletilip genişletilmeyeceği, uluslararası piyasalara girilip girilmeyeceği, başka bir işletme ile birleşilip birleşilmeyeceği gibi konular da ele alınır.

Vizyon ve Misyonun geliştirilmesi: İşletmenin “Biz ne olmak istiyoruz” sorusunun cevabı, o işletmenin vizyonunu ifade eder. Misyon, işletmenin vizyonunu daha açık hale getiren, bir işletmeyi diğerlerinden ayırıp, varoluş nedenini açıklayan ve “İşletme olarak bizim işimiz nedir” sorusuna cevap veren terimdir. Vizyonun ifade edilmiş, yazılı haline vizyon bildirgesi , misyonun da benzer şekilde yazılı haline misyon bildirgesi adı verilir. Vizyon ve misyon bildirgeleri sayesinde tüm yöneticiler ve çalışanlar işletmenin ne yaptığı ve nereye ulaşmak istediği konusunda net bir fikre sahip olurlar ve faaliyetlerini buna göre değerlendirirler.

Dış Çevre Analizi : İşletmenin kontrolü dışında olup, işletmeyi etkileme potansiyeli yüksek olan faktörlerdir. Bunlar; ekonomik, sosyal, kültürel, demografik, çevresel, politik, yasal, teknolojik, ve rekabete ilişkin eğilimler ve olaylardır. Bu faktörler; işletmenin lehine sonuçlar doğurma potansiyeline sahip olan fırsatlar ve işletmenin aleyhine bir potansiyel olan tehditler olarak iki grupta incelenir. Dış çevreden kaynaklanan faktörler, müşterilerin özelliklerine ve davranışlarına da yansımakta bu da sonuç olarak farklı ürün, hizmet ve stratejilerin oluşturulmasını gerektirmektedir.

İç Çevre Analizi: İç çevre analizi kapsamında, işletme kontrolündeki faaliyetlerin olumlu ya da olumsuz sonuç oluşturma potansiyeli göz önüne alınarak işletmenin güçlü yanları ve zayıf yanları tanımlanır. Güçlü ve zayıf yanlar işletmenin yönetim, pazarlama, üretim gibi yürütmüş olduğu faaliyetler içinde yer alır. İç çevre faktörleri, finansal oranlar, işletmenin performansının ölçümü, geçmiş dönemlere ve endüstri ortalamalarına göre kıyaslamalar gibi yöntemlerle belirlenebilir.

Uzun Dönemli Amaçların Oluşturulması: Uzun dönemli amaçlar, temel misyonunu gerçekleştirebilmesi yönünde, işletmenin ulaşmak istediği spesifik sonuçlar olarak tanımlanır. Burada uzun dönemden kasıt, bir yıldan daha uzun bir süredir. Çalışanlar, bu amaçlar sayesinde işletmenin misyon ve vizyonuna nasıl katkıda bulunabileceklerini somut olarak görebileceklerdir. İşletmeler uzun dönemli amaçlarını ve hedeflerini kârlılık, etkinlik, büyüme, hisse senedi sahiplerinin refahı, kaynak kullanımı, şöhret, çalışanlara katkı, topluma katkı, Pazar liderliği, teknolojik liderlik, hayatta kalma üzerine inşa edebilirler.

Stratejilerin Belirlenmesi: Stratejiler, uzun dönemli hedeflere ulaşmak üzere işletmelerin seçmiş olduğu yollar, araçlardır. En çok başvurulan stratejiler arasında, coğrafi genişleme, ürün geliştirme, pazara nüfuz etme, pazar geliştirme, bazı işletme varlıklarını elden çıkarma, bazı işlerden vazgeçme, ortak girişimler yaratma vb. vardır. Stratejilerin işletmenin gelecekteki ortalama beş yıllık performansı üzerinde etkisi olacağından, gelecek odaklı değerlendirilirler.

Strateji Uygulama

Strateji uygulama, stratejik yönetimin eylem aşaması olarak adlandırılır. Stratejiyi uygulamak demek, önceden seçilen stratejilerin eyleme dönüştürülmesi için çalışanların ve yöneticilerin harekete geçirilmesi anlamına gelmektedir. Başarılı bir şekilde oluşturulan stratejiler, uygulamaya geçirilmediği sürece işletmeye bir yarar sağlamayacaktır. Strateji uygulama aşamasının zorluğu, tüm personeli işletmenin stratejileri doğrultusunda gurur ve arzulu olarak çalışması yönünde motive edebilmektir. Uygulamada gerçekleştirilen faaliyetlerden biri yıllık hedeflerin oluşturulması , diğeri ise politikaların belirlenmesi dir.

Yıllık Hedeflerin Oluşturulması: Uzun dönemli hedefler gibi, yıllık hedeflerin de ölçülebilir, sayısallaştırılabilir, gerçekçi, tutarlı, ve kendi içinde önceliklerinin belirlenmiş olması gerekir. Bu hedefler, personelin potansiyelini ortaya çıkaracak ve çaba göstermesini sağlayacak zorlukta olmalıdır.

Politikaların Belirlenmesi: Politikalar, yıllık hedeflere ulaşmada kullanılacak araçlardır. Belirlenen politikalar, tekrarlanan faaliyetler ve durumlarda ne tarz davranışlarda bulunulacağına dair yol göstererek, sağlıklı, etkili ve hızlı karar almayı sağlarlar.

Strateji Değerleme

Stratejik yönetim sürecinin son aşamasıdır. Yöneticiler uygulamasında sorun yaşanan stratejileri, strateji değerleme aşamasında fark edebilirler. Bu süreç zaman alıcı ve pahalı olabileceğinden, işletmeler genellikle en erken altıncı ayda, çoğu zaman da yıl sonlarında stratejileri değerlendirme yoluna gitmektedirler. Strateji değerleme temelde üç faaliyet etrafında döner:

  • Mevcut stratejiler için temel oluşturan iç ve dış faktörlerin gözden geçirilmesi,
  • Performansın ölçümü,
  • Düzeltici önlemlerin alınması.

Strateji değerleme bir zorunluluktur çünkü bu gün başarı getiren unsurların, yarın da başarı getireceğinin bir garantisi yoktur. Önceki başarılar daima yeni ve farklı sorunları da beraberinde getirir.

Strateji Yönetim Sürecinin Etkinliği

Stratejik planın başarılı bir şekilde oluşturulmasında ve yürütülmesinde işletmedeki herkesin farklılaşan rolü ve sorumluluğu bulunmaktadır. İşletmeler büyüdükçe roller ve sorumluluklar birbirine karışabilir ya da belirsizleşebilir. Karşılaşılan olumsuzlukları engelleyip stratejik planın mümkün olduğunca iyi işleyebilmesi için bir takım önlemler alınabilir. Stratejik yönetim, işletmedeki yöneticileri ve çalışanları kritik stratejik sorunlara ve bunların çözümündeki uygun çözümlere aşina yapacak bir öğrenme süreci olmalıdır. Stratejik yönetim sürecinin daha etkin bir şekilde yürütülebilmesi için sürecin işleyişinde şu noktalara dikkat edilmesi gereklidir:

  • Süreç sadece kağıt üstünde kalmamalı, insanları işin içine katmalıdır.
  • Tüm yöneticiler ve çalışanlar için bir öğrenme süreci olmalıdır.
  • Sayılarla desteklenen sözlerden oluşmalıdır.
  • Yalın ve rutin dışı olmalıdır.
  • Rutin davranışların önüne geçmek üzere görevler, ekip üyelikleri, toplantı biçimleri, hatta planlama takviminde değişiklikler yapmalıdır.
  • Mevcut işletme stratejilerini oluşturan varsayımlara meydan okumalıdır.
  • Olumsuz haberler de hoş karşılanmalıdır.
  • Açık fikirliliğe, araştırma ve öğrenme ruhuna açık olmalıdır.
  • Bürokratik bir mekanizma olmamalıdır.
  • Törensel, şaşalı ve gürültücü olmamalıdır.
  • Fazla biçimsel, tahmin edilebilir ya da katı olmamalıdır.
  • Jargon ya da esrarlı bir planlama dili içermemelidir.
  • Yalnızca işletmenin kontrolünü sağlamaya dönük biçimsel bir sistem olmalıdır.
  • Niteliksel bilgiyi göz ardı etmemelidir.
  • “Teknikerler” tarafında kontrol edilmemelidir.
  • Bir defada çok fazla strateji takip edilmemelidir.
  • “İyi ahlak iyi iştir” politikasını sürekli olarak desteklemeli, güçlendirmelidir.

Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi