Kurum Kültürü Dersi 1. Ünite Özet

Kültür, Toplum Ve Kurum Kültürü Tanımlamaları

Giriş

Örgütler insanlar tarafından oluşturulan kurumlardır. Bu nedenle örgütsel bir çözümlemede örgüt ve yönetim olgusunun karmaşık yapısının anlaşılıp açıklanabilmesi için söz konusu kavramların bireysel ve kurumsal boyutlarıyla ele alınması ve araştırılması gerekmektedir. Çağdaş yaklaşımlarda örgütler; insan değerleriyle teknik değerlerin bir bütünlük içinde birleşim ve etkileşiminden doğan, mekanik sistemler olmaktan çok insanların oluşturduğu, sosyalleştime süreçleri, sosyal değerler, sosyal normlar ve sosyal yapılarla donatılmış sosyal sistemler olarak görülmektedir. Eğer örgütler, içinde yer aldıkları toplumun küçük birer örneği olarak düşünülürse dünyadaki farklı toplum ve kültürlere benzer biçimde örgütlerin de farklı kültürel özelliklere sahip oldukları söylenebilir. İnsanlar, kültürlenme biçimlerine bağlı olarak farklı kişiliklere sahip olabildikleri gibi örgütlerin kişiliği de onların sahip oldukları farklı kültürel özelliklere göre açıklanabilir.

Kültür Kavramı

En geniş anlamıyla değerlendirilmeye çalışıldığında kültür, bir yaşama biçimidir. Bir toplumun ya da bütün toplumların birikimli uygarlığıdır, belli bir toplumun kendisidir, bir dizi sosyal süreçlerin bileşkesidir, bir insan ve toplum kuramıdır. Kültür konusuna fonksiyonalist olarak yaklaşan Malinowski’ye göre “Kültür, toplumların yaşamak için yarattığı bir ortamdır. İnsanoğlunun doğa ile savaşımındaki tüm maddi manevi kazanımlar ya da Marx’ın tanımıyla doğanın yarattıklarına karşılık insanoğlunun yarattığı herşey kültür kavramı içerisinde tanımlanmaktadır.

İnsanlar, birçok ihtiyacını tatmin etmek ve amaçlarına ulaşmak için çevrelerini durmadan değiştirmek ve bunun için de tabiatla mücadele etmek, maddi ve manevi elemanlardan meydana gelen bir çevre yaratmak zorundadırlar.”

Kültürün, konuşulan dil ile de çok yakın bir ilişkisi olduğu görülmektedir. Dilin kültürün hem kurucusu hem geliştiricisi olduğunu söyleyebiliriz. Ortak bir dil, ortak bir kültür anlamına gelmektedir.

Kültür, insanlar tarafından paylaşılan anlamlar olarak “nelerin doğru, nelerin yanlış, nelerin iyi, nelerin kötü olduğunu” belirleyen ve grup üyeleri açısından uygun olan davranış ve düşünce biçimlerini belirleyen sistemdir. Bu nedenle de kültür, bireylerin ve grupların birbirlerine karşı tutumlarını ve davranışlarını etkileme özelliğine sahiptir. Bireylerin aileye bakışı, cinsiyete ilişkin değer yargıları, yeme içme biçimleri, değer verdikleri nesneler/konular vb. özel ve kamusal alana ilişkin tüm değerlendirme sisteminde kültür belirleyici bir nitelik taşımaktadır.

Hofstede, kültür kavramını “zihinsel programlama” adını verdiği bir yaklaşımla ifade etmektedir. Hofstede uluslararası bir şirket olan IBM’in tüm dünyadaki çalışanlarına gönderilen ayrıntılı mülakat ve anketler ile temel kültürel farklılıkları belirlemiş ve bu farklılıkları dört temel boyutta ifade etmiştir:

  • Güç mesafesi: Güç mesafesi, bir toplumun bireyleri ve örgütlerinde gücün eşit olmayan bir biçimde dağılımı ile ilgilidir. Gücün bir toplumun bireyleri arasında neden olduğu mesafe o toplumun değerleri ve normları ölçüsünde gerçekleşmekte ve toplum tarafından benimsenen güç düzeyindeki farklılıklar zaman içerisinde içselleştirerek kurumsallaşmaktadır. Düşük bir güç uzaklığı kademelenmesi vatandaşın güç ve zenginlik farklarına toplumun önem vermediğini gösterir.
  • Belirsizlikten Kaçınma: Belirsizlikten kaçınma bir toplumun kuşku uyandıracak durumlar karşısında kendini tehdit altında hissetme, kurallar ve diğer güvenlik önlemleri yoluyla bunları engelleme çabalarının derecesini gösterir. Belirsizlikten kaçınma özelliğinin yüksek olduğu toplumlarda insanlar genelde istikrar aramakta; belirsiz, açık olmayan ve yazılı kurallarda yeri bulunmayan, şüpheli ve riskli durumlardan korkmakta ve çekinmekte; otorite, hiyerarşi, yazılı ve formel kurallara sıkı sıkıya bağlı kalarak kendilerini güvence altına almak istemektedirler. Belirsizlikten kaçınması düşük olan kültürlerin ise daha düşük stres düzeyleri ve daha zayıf egoları olup fikir ayrılığını kabul etme dereceleri yüksektir.
  • Bireycilik ve Ortaklaşa Davranış: Bireycilik, birey ve topluluk arasında toplum içinde hâkim olan ilişkiyi tanımlamakta ve bu durum insanların birlikte yaşama biçimine yansımaktadır. Bireyciliğin benimsendiği toplumlarda bireyler arasındaki ilişkiler zayıftır. Her bireyin kendi ilgi alanı ve çıkarları doğrultusunda davranması beklenir. Ortaklaşa davranışta ise toplum üyeleri arasındaki bağlar güçlüdür. Toplumun ve üyesi olunan her grubun çıkarları öncelikle dikkate alınır.
  • Erillik ve Dişillik: Bir toplumda geçerli ve baskın olan değerlerin ne oranda erkeğe veya kadına özgü olduğunu ifade etmektedir. Erkeklik- dişilik; başarı, rekabet, meydan okuma, kazanma, güçlü olma gibi erkeğe özgü olduğu savunulan değerlerin; yaşama kalitesi, iş birliği, hizmet, güçsüzlere yardım, sıcak ilişkiler ve affedicilik gibi kadına özgü değerlere göre ne derece baskın olduğu ile ilgilidir.

Kurum Kültürü Kavramı

Kurum kültürü kavramı; işletme kültürü, örgüt kültürü, şirket kültürü ve firma kültürü ile eş anlamlı olarak kullanılmıştır. Her örgütün kendine özgü bir kültürü vardır ve örgütlerin başarısında sahip oldukları kültür önemli rol oynamaktadır. Örgüt kültürü alanında tanınmış bir araştırmacı olan Schneider, ne kadar iyi olursa olsun örgüt kültürü ile uyumlaştırılmamış bir yönetim düşüncesinin uygulamada başarılı olamayacağını ifade etmiştir. Her örgüt kendi örgüt kültürüyle varlığını ve faaliyetlerini sürdürmektedir.

Örgüt kültürü; bir gurubun, bir örgütün veya bir işletmenin üyelerinin ortaklaşa paylaştıkları ve kabul ettikleri, onların davranışlarını yönlendiren ve örgütü karakterize eden, gelenekselleşmiş, düşünme, hissetme ve tepki verme yollarının sonucu ortaya çıkan normlar, davranışlar, değerler, inançlar ve alışkanlıklardan oluşan temel sayıtlar, semboller ve uygulamalar bütünü olarak tanımlanmaktadır.

Bir başka tanımında ise örgüt kültürü; örgüt içerisindeki bireyler ve takımlar arasında- ki ilişkileri, çevre ile ilişkileri, faaliyetleri, başka bir deyişle örgütsel yaşamı düzenleyerek örgütün geleceğini belirleyen, örgütün bireyleri tarafından kabul görmüş ve onları bir ara- da tutma özelliğine sahip tutumlar, davranışlar, değerler ve normların toplamıdır.

Farklı tanımların birleştiği noktalar şöyledir:

  • Örgüt kültürü, örgüt üyelerinin paylaştığı değerlerdir.
  • Örgüt kültürü, örgütteki iş yapma ve işi yürütme biçimidir.
  • Örgüt kültürü örgütlere kişilik kazandırarak bir örgütü diğerinden ayırır.
  • Örgüt kültürü, baskın ve paylaşılan değerlerden oluşan, çalışanlara sembolik an- lamlarla yansıyan, örgüt içinde anlatılan hikâyeler, inançlar ve sloganlardan oluşan bir yapıdır.
  • Örgüt kültürü örgütsel başarıyı doğrudan etkiler.
  • Örgüt kültürü üzerinde üst yönetim ve liderlerin önemli etkileri vardır.

Örgütsel kültürün özellikleri dört ana grupta toplanmaktadır:

  1. Örgüt kültürü öğrenilmiş veya sonradan kazanılmış bir olgudur. Örgütün faaliyet konusu ve faaliyet sektörü, toplum içindeki misyonu geçmiş dönemlerde başarılı görevlerde bulunan örgüt içinde çalışanların empoze ettiği norm ve davranışlarla örgütün kültürü oluşmaktadır. Bu norm ve davranışlar da örgüt çalışanlarını et- kiler ve çalışanlar bireysel kültürü oluşturan bilgi, inanç, tutum, norm, değer ve davranışları öğrenir ve kazanırlar.
  2. Örgütsel kültür düzenli bir şekilde tekrarlanan veya ortaya çıkarılan davranışsal kalıplar şeklindedir. Kültürün öğrenilmesinde ve yayılmasında davranışsal kalıplar önemli bir yer almaktadır. Çünkü kültür, inanç ve değerlerin sonunda ortaya çıkan davranış kalıpları sisteminden oluşmaktadır. Örgütsel kültürün düzenli ve tekrar edilen, geçmişten bugüne ve geleceğe aktarılan bir yapısı vardır.
  3. Örgüt kültürü grup üyeleri arasında paylaşılabilir niteliktedir. Örgütsel kültür her örgüt için ayırıcı bir nitelik taşıyan örgütün kendi özelliklerinin ortak ürünüdür.
  4. Örgüt kültürü yazılı bir metin değildir. Örgüt üyelerinin düşünce yapılarında, bilinç ve belleklerinde inanç ve değerler yer alır. Örgüt kültürü üç katmana ayrılarak incelenir. Birinci katman yani üst katmanı fiziksel düzen ve sosyal çevre oluşturur.

Örgüt kültürünün belli başlı fonksiyonları şunlardır:

  • Bir örgütsel biçimlendirme aracıdır.
  • İş görenlerin davranışlarını biçimlendirir.
  • Örgütü diğerlerinden farklı kılarak örgüt üyelerine kimlik duygusu kazandırır. Kimlik duygusu kazanan bireyler kendilerini çalıştıkları örgütle bütünleştirirler. Bu onlara ayrıcalıklı bir benlik sağlar.
  • Moral ve güdüleme aracı olarak örgüt amacına bağlılığı arttırır. Bazı çalışan bireyler örgüte daha fazla bağlanarak örgütün yararına özveride bulunabilirler.
  • Örgütteki uygulama ve süreçlere rasyonelleşme ve standartlaşma sağlayarak örgüt
  • üyelerine huzurlu bir çalışma ortamı sağlar.
  • Örgütte iç bütünleşmeyi sağlar, üyeler arasında dayanışmayı arttırarak örgütü bir
  • arada tutmada birleştirici bir unsur olarak görev yapar.
  • Örgüt üyeleri için bir kontrol mekanizması fonksiyonu görür.
  • Çalışanların belirli standartları, normları ve değerleri anlamalarına ve böylece ör- gütsel amaçlar doğrultusunda kendilerinden beklenen davranışları sergileyerek başarıya ulaşmaları konusunda daha kararlı ve tutarlı olmalarına imkân tanır.
  • Aynı norm ve değerler etrafında topladığı çalışanlar ve yöneticiler arasında uyumu
  • sağlar.
  • İş yapma süreç ve yöntemlerine standart uygulamalar ve kurallar getirerek örgütsel
  • verimliliği arttırır.
  • Bir örgütsel sosyalleşme süreci ve aracıdır. Yeni yöneticilerin bilgi, beceri ve davranışlar kazanmalarına imkân tanıyarak yetişme ve gelişmelerine önemli boyutta yardımcı olur.
  • Örgütsel sorunların çözüm yöntemidir. Verimlilik, kalite, moral ve iş tatminini arttırıcı bir etkiye sahip olan örgüt kültürü rekabet üstünlüğü sağlamada önemli rol oynar.
  • Örgüt ile çevre arasındaki ilişkileri etkiler.
  • Yaratıcılığı etkiler.
  • Ortak değer, norm ve davranışlar aracılığıyla sosyal tatmin duygusu yaratarak bireyin motivasyonunu arttırır.
  • Örgütün benimsediği vizyonun tanımlanmasını kolaylaştırır.
  • Örgütsel iklimin belirleyicisi, örgütsel etkinlik ve verimliliğin anahtarıdır.
  • Örgütsel değişimin hedefi, aracı ve belirleyicisidir.
  • Örgüt içinde istikrar ve mükemmelliğin göstergesidir.
  • Örgüt üyeleri için bir kontrol mekanizmasıdır.
  • Koordinasyonu sağlar. Çatışmaların yönetilmesinde etkin olan kültür, koordinasyon sürecinin iyi işlemesinde de önemli rol oynayacaktır.
  • Belirsizliklerin azaltılmasını sağlar. Örgütler çok büyük boyutta belirsizliklerin, çıkar çatışmalarının bulunduğu karmaşık bir çevrede faaliyet gösterirler. Örgüt sahip olduğu kültürü oluşturan değerler, hikâyeler ve sembollerle kendi dünyasını yaratarak dış çevredeki belirsizlikler ve çıkar çalışmalarıyla mücadelesinde güç kazanmış olur.
  • Kariyer ile yakın ilişki içerisindedir.

Kurum kültürünü oluşturan faktörler şunlardır:

  • Değerler
  • Varsayımlar
  • Normlar
  • İnançlar
  • Semboller
  • Mit, hikaye ve efsaneler
  • Liderler ve kahramanlar
  • Sloganlar
  • Dil
  • Teknoloji
  • Törenler

Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi