Kültürlerarası İletişim Dersi 5. Ünite Özet

Sözlü İletişim Biçemlerinde Farklılaşma

İletişim Biçemi

İnsanların iletişiminde sözlü ve sözsüz iletişim ortak davranış gösterirler. Kültürlere ve toplumlara göre bu davranışların kullanım sıklığı değişebilir. Kimi toplumlar birini diğerinden daha çok ya da daha az kullanabilirler. Fakat bireyler iletişim davranışlarını farklı tarzda ve stillerde kullanabilirler. Buna iletişim biçemi adı verilir.

İletişim biçemlerini birbirlerinden çeşitli yöntemlerle ayrılırlar. Bireylerin kişilik özellikleriyle belirli durumlarda kullandıkları biçem arasında ilişki kurulabilmektedir. Bir yaklaşıma göre, bireyler açıklayıcı, yönetici, ilişkilendirici ve analitik kişilik özeliklerine sahip olabilirler.

  • Açıklayıcı Kişilik Özelliği: Bu kişilik özelliğine sahip bireylerin özellikleri:
    • Heyecanlı
    • Karşısındakinin kim olduğunu öğrenmek isteyen
    • Konuşma sırasında uzun açıklamalar yapan
    • Kendi fikir ve düşüncelerini kabul ettirmeye çalışan
    • Kendi anlattıklarından heyecan duyan
    • Takdir edilmekten hoşlanan
    • Kolay motive olan
    • Hedef belirlemekten hoşlanan
    • Önsezilerine güvenen
    • Teşvik edildiğinde başarıya ulaşan
  • Yönetici Kişilik Özelliği: Bu kişilik özelliğine sahip bireylerin özellikleri:
    • Kendi yollarını belirlerler
    • Bakış açılarına güvenirler
    • “ne” sorusunu sıkça sorarlar
    • Zamanlarını harcayan ve kendileri adına karar vermekten hoşlanmazlar
    • Görev üstlenir ve kontrolü ellerine alırlar
    • Görev üstlenmelerine izin verilmesinden hoşlanırlar
    • Amaç ve sonuç yönelimlilerdir
    • Yarışmayı ve kazanmayı severler
    • İşbirliği durumlarında kendilerini geliştirirler
    • Etkin çalışırlar
    • Kendi yolarını çizmelerine izin verildiğinde başarılı olurlar
  • İlişkilendirici Kişilik Özelliği: Bu kişilik özelliğine sahip bireylerin özellikleri:
    • Yardımsever
    • Dikkat çekmeyi sever
    • “Niçin” sorusunu çokça sorarlar
    • Reddedilmekten hoşlanmazlar
    • Baskı ve gerilim durumlarında sessiz kalırlar
    • İlgili davranılmaktan hoşlanırlar
    • Çok arkadaşları varsa mutlu olurlar
    • İlgiyi üzerlerinde hissettiklerinde başarılı olurlar
    • İlişkilerini korurlar
  • Analitik Kişilik Özelliği: Bu kişilik özelliğine sahip bireylerin özellikleri:
    • Çok miktarda veriye ihtiyaç duyarlar
    • Çok soru sorarlar
    • “Nasıl” sorusunu çok sorarlar
    • Hata yapmaktan hoşlanmazlar
    • Sonuca giden faaliyetlerden hoşlanırlar
    • Kendi kararlarını vermekten hoşlanırlar
    • Bireylerarası ilişkileri gelişmesi gerekir
    • Hata yapmaktan korkarlar

İnsanlar kişilik özelliklerine göre üçe ayrılırlar;

  • Pasif Kişilik:
    • Alçak ve güvensiz tonda konuşurlar
    • Konuşma esnasında yere ya da etrafa bakarlar
    • Başlarını fazlaca hareket ettirirler
  • İddialı Kişilik:
    • Kendine güvenen ses tonu ile konuşurlar
    • “Ben” sözünü sık kullanırlar
    • Konuşma esnasında doğrudan karıdakinin yüzüne bakarlar
    • Rahat vücut duruşu vardır
  • Saldırgan ya da sert kişilik:
    • Yüksek sesle konuşurlar
    • “Sen” le başlayan cümleler kurarlar
    • Gözlerini kısarak doğrudan karşısındakinin gözüne bakarlar
    • Sert vücut duruşu vardır
    • Keskin hareketler sergilerler
    • Parmağını karşısındakine yönelterek konuşurlar

Bu davranışlar yöreye göre değişiklik gösterebilir. Batı kültürüne göre yere bakmak pasif kişilik davranışıdır fakat doğuda saygı göstergesi olarak anlaşılır. İletişim biçemleri sadece kişilik özellikleriyle belirlenmez. Kişinin ait olduğu kültürü temel almak daha doğru bir yaklaşımdır.

Dil-Kültür-Düşünce ve Sözlü İletişim

İletişimin en önemli araçlarından birisi dildir. Kültürel farklılıkları anlamak ve anlam aktarımı sürecinde nasıl kullanıldığının gözlemek için dil en önemli araştırma alanlarından birisidir.

Dil sadece nesnelere eylemlere ve sıfatlara isim takmak ve çağrışımlar yoluyla anlama aktarımı yapılan bir araç değildir. Kişiler öğrendiğini bilişsel yapısı içine yerleştirir. Öğrenilenler çoğaldıkça birbirleriyle ilişkilendirecek sistem oluşur. Öğrenme sürecinde edinilenlerin birçoğu nesnel olmayan ve dille ifade edilen kavramlardır. Geri kalan kısmı ise görsel, sessel, dokunma ve kokuyla ilgili bilgilerdir. Karşılaşılan bir iletişim esnasında algılar zihinde öğrenilenlerle karşılaştırılır, kıyaslanır ve bir anlam çıkartılır. Algılama ve anlamlandırma süreçleri bilişsel etkinlikleri kapsar ve kültürün belirlediği kurallar çerçevesinde meydana gelir.

Farklı yaşam biçimleri ve kültürler dilde farklılaşmaya neden olurlar. Bu durum dilin kullanımında farklı biçemlerin ortaya çıkmasına sebep olur.

Sapir-Whorf Hipotezi

Bu hipoteze göre dil sadece fikirleri ifade etme aracı değildir, aynı zamanda fikirleri şekillendiren bir araçtır. Konuşulan diller düşünceyi etkiler. Diller onları kullanan insanların algısal dünyalarını şekillendir.

Kültür ve Dil Kodları

Bernstein’e göre sözlü iletişim biçemler içinde yaşanılan toplumsal bağlam tarafından oluşur. Farklı toplumsal yapılar farklı konuşma sistemleri ve dilsel kodlar üretebilir. İnsanlar sözlü iletişimlerinde dillerin kendilerine sağladığı kodlar arasından duruma uygun olanları seçerek bir ileti oluştururlar. Her kültürde kod seçimi belirli ilkeler dahilinde oluşur. Neyin nasıl söyleneceği kültür tarafından belirlenir.

Çocuklukta sözlü iletişim davranışlarını düzenleyen ilke ve kurallar öğrenilir. Toplumsal yapı dilsel gelişimi etkiler ve çocuğun deneyimlerinin temelli oluşur. Toplumsal kimlik ve aidiyet duygusu toplumsal yapının ürettiği dil kodları tarafından çocuğa verilir. Böylece çocuk içinde bulunduğu toplumsal yapı tarafından sınırlandırılır ve belirli bir davranış biçemi kullanmak zorunda kalır. Toplumsal yapı çocuğun konuşma biçemini belirler ve onun psikolojik gerçekliğine dönüşür. Çocuk konuşurken kod seçim kurallarını ve ilkelerini öğrenmiştir, toplum içinde isteklerini uygun şekilde ifade edebilir hale gelmiştir.

Bernstein, yaşanılan toplumsal bağlam bireylerin konuşma biçemlerini belirlediğini ileri sürer.

  • Toplumsal bağlam: iki kişi arasında sözel iletişimin gerçekleştiği bireylerarası ortam değildir. Kültürel çevre ve toplumu içeren geniş toplumsal yapıdır.

Bernstein konuşmada iki tür kod kullanıldığını söyler:

  • Sınırlandırılmış kod: Toplumsal yapının gizli anlamlarına dayanır. Bu yüzden sözcük dağarcığı ve sözlü mesajların yapısı dardır. Bernstein’e göre bu kodu kullanan konuşmacılar çıkar ve beklenti ile ilgili konuşmadıkları için amaçlarını sözlü ifade etmeye gerek duymazlar.
  • Genişletilmiş kod: konuşmacı sözsüz ve diğer bağlamsal göstergeleri az kullanır, mesajın taşıdığı anlamı sözel kod üzerine yükler.

Sözlü İletişim Biçemlerinde Farklılaşma

Sözlü iletişim biçemi: iletişim içinde olan kişilerin kendi duygu ve düşüncelerini nasıl belirttiklerini, sözlü olarak nasıl ifade ettiklerini, sözcükleri nasıl ve ne kadar sözlük anlamında kullandıklarını anlatan bir terimdir. Karlfied Knapp kullanılan sözcükler kültürle ait anlamlar taşıdığında o kültürle ilgili deneyemi olmayanların mesajı anlamaları zor olduğunu söyler.

Kültürler iletişimin hangi bileşeninin hangi durumlarda ve hangi sıra ile kullanılacağını belirler. Her kültür kendi kuralları içinde hem iletiyi oluşturan kodların seçiminde hem de seçilen kodların sunumunda kendine özgü biçemleri daha sık kullanır. Bundan dolayı çok sayıda biçem vardır.

İçerik ve Anlam Bağlantısıyla İlgili Sözlü İletişim Becerileri

İletişim esnasında gönderen her iletiyi belirli bir niyetle, belirli formda ve belirli kanallardan alıcıya iletir. Aynı içerik farklı gönderen tarafından farklı niyetle, farklı formlarda ve farklı kanallardan iletildiğinde farklı anlamlar yaratırlar. İnsanlar algıladıkları iletilerden anlam çıkarırlarken, sadece içeriğe değil, onun hangi niyetler, hangi formda ve hangi kanaldan gönderildiğini de dikkate alır.

İçerik aynı olabilir fakat içeriğin sunuşu ile ilgili değerlendirme kültürlere göre değişir. Bu yüzden iletide ne söylendiğinden ziyade bazen nasıl söylendiği çok önem taşır.

Doğrudan Sözlü İletişim Biçemi

Gönderen aktarmak istediği anlamı algılanabilir sözcükleri düz anlamında kullanarak içeriğe yükler. Eğer niyet, arzu ve ihtiyaçlar doğrudan doğruya sözlü iletinin içinde belirtiliyorsa doğrudan sözlü iletişim biçemi kullanılıyor demektir.

Sözcükler düz anlatımıyla kullanılırlar. Kesin bir anlam taşırlar. Dolayısıyla gönderen alıcının iletiyi birinci anlamında algılamasını bekler.

Dolaysız Sözlü İletişim Biçemi

Sözcükler her zaman sözlük anlamında kullanılmaz. Anlamı taşıyan sözel içerik diğer iletişim biçemleriyle birlikte başka sözlerin arasına gizlenir. Anlamı çıkarmak il duyulduğunda zor olabilir. Kişiler duygularını ve arzularını dolaylı yoldan iletilirler.

Bu biçemi kullanan kültürlerde “belki, bakalım, bazen” gibi sözcükler çok duyulur. Anadolu kültüründe direk olarak hayır demektense “bakalım, inşallah, kısmetse olur” gibi sözcükler sık kullanılırlar.

İletinin Kapsamıyla İlgili Sözlü İletişim Biçemleri

İletinin kapsamına göre farklılaşan sözlü iletişim biçemleri gruplara ayrılırlar.

Geniş Kapsamlı Sözlü İletişim Biçemi

Bilgi alışverişi sırasında, etkileşim sürecinin amacı ve gereksinmeleriyle ilişkin değil gibi görünen ancak konuyla ilgili bilginin verildiği iletişim biçemidir. Bu biçemde birey sadece sorulan sorunun cevabını vermez, soruyla ilgili hissettikleri diğer yan konulardaki duygu ve düşünceleri de aktarırlar. Bu iletişim biçeminde yanıtlar algılanmakta zorluk çekilmez çünkü yanıt bağlamında izole edilmemiştir. Geniş kapsamlı biçemde olumsuz yanıt vermek için bütün bahaneler kapsamlı olarak sıralanır.

Dar Kapsamlı Sözlü İletişim Biçemi

Bu biçem göndereninin amacı, arzusu ve ihtiyacının tam ve açık bir şekilde doğrudan alıcıya iletebilecek şekilde oluşmasına olanak tanır. Amacı aşan ve istek belirten fazladan bilgi verilmez. Başka konulara değinilmez, atıfta bulunulmaz.

Kültürün Bireye Yaklaşımıyla İlgili Sözlü İletişim Biçemleri

Bireyler yaşadıkları toplumların kendilerine biçilmiş rollerini oynarlar. Toplumda istenilen davranışlar kültür tarafından belirlenmiş olanlardır. Kültürün bireyi yetiştirdiği konum, bireyin iletişim biçemini belirler.

Kişisel Sözlü İletişim Biçemi

Bireyci kültürlerin üyeleri sözlü iletişim esnasında “ben” kelimesiyle konuşmaya başlarlar. Kendilerini ön plana çıkarırlar, aktarmak istedikleri anlamları kendi niyet, inanç ve fikirleri çerçevesinde sözel olarak ifade ederler. “ben” kullanımıyla birey olmanın önemi bir anlamda vurgulanmış olur.

Bağlamsal Sözlü İletişim Biçemi

Ortaklaşa davranışçı kültürlerde yaşayanlar konuşma içerisinde özne olmaktan kaçınırlar, kendilerini ön plana çıkarmazlar. Aktarmak istedikleri mesajı ait oldukları toplumun ortak niyet, amaç ve fikirleri çerçevesinde içinde bulunduğu bağlamla ilişkilendirerek ifade eder.

Etkileşmede “toplumsal rol” kimliğini ortaya çıkaran dilsel ögelerden yararlanılır. Ortaklaşa davranışçı kültürlerde konuşulan dilin yapısı bu durumu destekler. Özne başta değildir. Şahıs zamiri kullanılmadan özneyi dorudan vurgularlar.

Bireyin Yönelimiyle İlgili Sözlü İletişim Biçemleri

Kültürler mensuplarına iletişim esnasında uyacakları kuraları belirlerler. Kişiler iletişim sürecinde gönderene, kanala, iletinin formuna, içeriğine, alıcıya ya da geri beslemeye odaklanabilir.

Araçsal Sözlü İletişim Biçemi

Bazı kültürler, gönderenin iletişim amaçlarını birinci planda tutar ve iletişim esnasında aktarılmak istenen anlamın en verimli şekilde aktarılmasına yönelik iletişim biçemlerini onaylar. Bu kültürler “gönderen odaklı” kültürlerdir. Amaca yönelik sözlü iletişim biçemi kullanılır. İletişim sürecinde esas niyetlen anlamın karşıda yaratılmasıdır. İletişim sürecinin merkezinde mesajları gönderen birey bulunur. İletiler en kısa yoldan amaca ulaşmalıdır.

Duygusal Sözlü İletişim Biçemi

İletişim sürecinde alıcı odak noktasına konur. İletişim süreci alıcının niteliklerine ve bağlamına göre düzenlenir. Gönderenin niyet ve amacı göz önüne alınmaz. Önemli olan alıcıyı olumsuz etkilememek, anlamı olabildiğince onun anlayabileceği bir forma sokmak ve anlam yaratılmasından sonra verebilecek tepkiyi tahmin edebilmektir.

İletinin Hitabıyla İlgili Sözlü İletişim Biçemleri

İletişim bilimlerinde gösterge “gösteren ve gösterilen” adı verilen iki temel bileşenden oluşur. Sözlü iletişimde gösteren bir düşünceyi ya da anlamı dile getirmekte kullanılan sözcük ya da sözcükler şeklinde tarif edilir. Gösterilen ise “göstergenin yarattığı zihinsel kavram” olarak anlatılabilir.

Açığa Vuran ve Çağrılı Sözlü İletişim Biçemleri

İletiler fiziksel forma sahiptirler. Her ileti “çağrı” diye adlandırılan, kime gönderilmek üzere hazırlandıklarını belli eden bir hitaba ve kimin hazırladığını belli eden bir “açığa vurma” biçemine sahiptir. Aynı dil konuşulsa bile farklı bireylerin iletileri çağrı ve açığa vurma bileşenleri açısından birbirlerinden ayrılabilirler. Bir iletiyi kimin gönderdiği kolayca anlaşılıyorsa açığa vuran sözlü iletişim biçemi kime iletildiği kolayca anlaşılıyorsa çağrılı sözlü iletişim biçemi kullanılıyor demektir.

Kültürlerin Nitelikleri ve Sözlü İletişim Biçemi Eğilimleri

Bireyci kültürlerde bireye çocukluğundan itibaren ayakta durmayı, davranışlarından kendisinin sorumlu olacağını, haklarını kullanıp kullanmanın kendisinin kararı olacağı öğretilir. Bireyci kültürlerde ilk öğrenilen o yüzden “ben” olur. Ortaklaşa davranışçı kültüre sahip bireyler için ise önemli olan grup içi ilişkilerinin korunması ve geliştirilmesidir. Çocukluktan itibaren ilişkilere önem verilir.


Güz Dönemi Ara Sınavı
7 Aralık 2024 Cumartesi
v