Din Psikolojisi Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim

Tanrı Tasavvurları

1. Soru

Tanrı’ya inanan insanlar bile, birbirinden farklı tasavvurlara sahip olabilmektedir. Bunun nedeni nedir?

Cevap

Çünkü “Tanrı’ya inanan insanlar, yalnızca O’na imanın gücünde değil, O’nun mahiyetinin nasıllığında da birbirlerinden çok farklıdırlar.” Bu farklılığın Tanrı’dan değil insandan kaynaklandığı açıktır. Çünkü farklılık aslında insanın algılarına bağlı olarak var olmaktadır. İnsan Tanrı’yı, Tanrı’nın olduğu gibi değil, sadece insanî terimlerle düşünüldüğü veya tecrübe edildiği gibi tanımlayabilmektedir.


2. Soru

Düşünme nedir?

Cevap

Düşünme, nesne ve olayları temsil eden imajların, sembollerin, kavramların belli bir amaca yönelik olarak işletilmesi, idare edilmesi veya kendiliğinden gelişmesiyle tanımlanan, açık ve sembolik veya örtülü her türlü bilişsel etkinlik olarak tanımlanmaktadır.


3. Soru

Din psikolojisinin görevi nedir?

Cevap

Din Psikolojisi’nin görevi, Tanrı’yı ispat etmek, tanımlamak, tavsif veya tasvir etmek ya da insanın bu konudaki yeterliliğini iddia etmek değil; Tanrı-insan ilişkisi çerçevesinde, insanın inanıp bağlandığı Tanrı tasavvurunu anlamaya çalışmaktan ibarettir. Din Psikolojisi’nde tanrı tasavvurunun oluşumu, gelişimi ve şekillenmesinde etkisi ve katkısı bulunduğu düşünülen bütün etkenler dikkate alınmakta; bu çerçevede ana baba imajlarının etkisi, Tanrı tasavvurundaki kültürel farklılıklar ve bu tasavvurun psikolojik yansımaları da incelenmektedir.


4. Soru

İnsanın Nihai Hakikat tasavvurunu besleyen birincil kaynak nedir?

Cevap

İnsanın Nihaî Hakikat tasavvurunu besleyen ve şekillendiren birincil kaynak, mensup olduğu dindir ve tasavvurları bu kaynak çerçevesinde bir anlam ifade eder.


5. Soru

Tanrı kavramı nasıl oluşmaktadır?

Cevap

Tanrı kavramı da diğer dini kavramlar gibi aynı süreci izlemektedir. İnsan, Tanrı’yı, bildiği kavramlar aracılığıyla kavramlaştırabilir. Ancak bu kavramlaştırma benzetme yoluyla yapılabilmektedir. Allah’ın, kendisini hakikate uygun olarak, fakat insanların anlayabileceği tarzda tanıttığını ifade etmek mümkündür. Çünkü insan aklı sınırlı özellikleri nedeniyle her türlü işleminde soyutlama mekanizmasına başvurduğu için, Allah hakkında ancak benzetme (teşbih; temsil; kıyas) yoluyla, görüp bildiği varlıklara bakarak fikir sahibi olabilmektedir.


6. Soru

Düşünmeyi ifade eden bilişsel etkinlikler neler olabilir?

Cevap

Bu etkinlikler arasında kavram oluşturma, akıl yürütme, tasavvur etme, tahayyül etme, sorun çözme, öğrenme, hatırlama, tasarlama ve benzerleri sayılabilmektedir.


7. Soru

Tanrı tasavvuru nedir?

Cevap

Bireylerin küçük yaşlarından itibaren zekâ gelişimlerine, edinmiş oldukları bilgi ve yaşantılarına, yetişme ve düşünüş tarzlarına ve bağlı oldukları dinin inanç esaslarına göre Tanrı’yı zihinlerinde canlandırmaları, biçimlendirmeleri ve anlamlandırmaları olarak tanımlanabilir.


8. Soru

İnsanın bütün psikolojik özellikleri nasıl doğar?

Cevap

İnsanın bütün psikolojik özellikleri, ondaki tasavvur dünyasına imkân veren sembolik düşünme kapasitesinden doğar. Bu kapasiteyle kurulan tasavvur dünyası, insanın fizik ötesini tasavvur etmesine de imkân sağlar.


9. Soru

Tanrı kavramı ile Tanrı tasavvuru arasındaki ayırım nedir?

Cevap

Psikolojik düşüncede, Tanrı kavramı (god concept) ile Tanrı tasavvuru (god image: god representation) arasında ayırım yapma yönünde güçlü bir eğilim bulunduğu görülmektedir. Tanrı kavramı, bilişsel veya teolojik Tanrı anlayışına göndermede bulunurken; Tanrı tasavvuru, bireyin Tanrı’yı duygusal olarak tecrübe etmesidir.


10. Soru

Psikolojide tanrı tasavvuru nasıl yorumlanmaktadır?

Cevap

Tanrı tasavvuru, Tanrı kelimesine dair duygusal tepkilerle yakından ilişkili bireysel tecrübelere işaret etmesi dolayısıyla psikolojide, düzenleyici ilke veya hayat-anlamı sistemi olarak da yorumlanmaktadır. Düzenleyici ilke, bilinçdışı dünya görüşlerini düzenleyen, dolayısıyla onların ilişkisel epistemolojilerini yapılandıran veya yorumlayan, insanın temel ilişki modelinin parçası olarak tanımlanmaktadır. Hayat-anlamı sistemi ise, hem biyolojimizi ve hem de değer ve tutumlarıyla birlikte psikolojimizi kapsayan bütün diğer ortak sistemlerin içsel uyumu demektir (Manock, 2003). Dolayısıyla Tanrı tasavvuru, sadece duygusal nitelikli bireysel bir tecrübe değil, kavramlar arasındaki ilişki bağını kuran, dünya görüşlerini yapılandıran, hayata dair anlamlar üreten ve bütün bunları tutarlı ve uyumlu bir halde düzenleyen daha üst bir yapılanmadır.


11. Soru

İnsanın Tanrı hakkındaki bilgisinin temel kaynağı nedir?

Cevap

Tanrı, gözlenebilir ve algılanabilir bir nesne değildir. O’na benzeyen hiçbir şey yoktur (Şûrâ, 42/11). Bu nedenle, insanın Tanrı hakkındaki bilgisinin birincil kaynakları kutsal kitaplardır. İnsan kutsal kitaplardaki Tanrı bilgilerini, kendi donanımlarını ve toplumsal kalıpları kullanarak, bir Tanrı kavramına ulaşır.


12. Soru

Dinin en vazgeçilmez unsuru olan Tanrı kavramından söz ettiğimizde neden söz etmiş oluruz?

Cevap

Dinin en vazgeçilmez unsuru olan Tanrı kavramından söz ettiğimizde, bireyin üzerinde, ötesinde, ondan farklı ama onunla irtibatlı bir yaratıcı hissi ve düşüncesinden söz ediyoruz demektir. Bu varlığa inanma, bağlanma ve onu tasavvur etme, insanın kendi iç dinamikleriyle bağlantılı olduğu gibi, mensubu bulunduğu din ve kültür ile de yakından alakalıdır. Dolayısıyla, Tanrı tasavvuru, hem insanın hem de bağlı bulunduğu din, gelenek ve değerlerin tanınıp anlaşılması bakımından büyük önem taşımaktadır.


13. Soru

Din psikolojisi’nde, insanların gerekli ve yeterli bir derûni Tanrı tasavvuru oluşturmak için izledikleri yollar konusunda esasa ilişkin birtakım tezler ileri sürülmüştür. Bunlar nelerdir

Cevap

Tanrı tasavvurunun oluşumu konusundaki yaygın tezlerden biri, Piaget’nin kuramını temel alan bilişsel tezdir. Bu tezlerden diğeri, insanların temelde ilişkisel varlıklar oldukları düşüncesinden hareketle ortaya atılan ilişkisellik tezidir.


14. Soru

Tanrı tasavvurunun oluşumu konusundaki yaygın tezlerden bir diğeri olan ilişkisellik tezi nedir?

Cevap

İnsanların temelde ilişkisel varlıklar oldukları düşüncesinden hareketle ortaya atılan ilişkisellik tezine göre (Hall ve Brokaw, 1995) Tanrı, gerçekte insanları kendisiyle ilişki kurmaya çağırır. Dolayısıyla Tanrı tasavvuru, tabiatı itibariyle temelde ilişkiseldir. Bu yüzden, ilişkisellik, Tanrı tasavvurunu ve onun oluşum ve gelişimini anlama girişimimizde temel bir anahtar varsayımdır. Bu ilişkide iki saha mevcuttur. İlki, insanı Tanrıya çağıran dikey saha; diğeri de ötekilere çağıran yatay sahadır.


15. Soru

Dini tasavvur nedir?

Cevap

Dinî kavramların, dinî olayların ve nesnelerin zihinde canlandırılması, şekillendirilmesidir.


16. Soru

Dini kavramları anlama nasıl gerçekleşmektedir?

Cevap

Dinî kavramları anlama, yorumlama ve tasavvur etme din dili ile gerçekleşmektedir.


17. Soru

Psikolojide Tanrı tasavvurunun genellikle çok sınırlı bir biçimde tanımlanmasının nedeni nedir?

Cevap

Psikolojide Tanrı tasavvurunun, genellikle çok sınırlı bir biçimde tanımlandığı görülmektedir. Bunun nedenlerinden biri Freud’un dine ve Tanrı’ya yönelik yaklaşımlarının olumsuz içeriklerle yüklü olması ve sonraki psikologların bu yaklaşımı aşma yönündeki çabalarının yetersizliğidir. Özellikle psikanalitik düşünürlerin çoğu bu konudaki düşüncelerini Freud’un yaklaşımıyla sınırlandırmış, Tanrı tasavvurunun farklı bakış açıları ve alternatif yaklaşımlar içerisinde ele alınmasından kaçınmıştır.


18. Soru

Herhangi bir sosyo-kültürel ortamda kişinin Tanrı ile ilişkisini tanımlayan ve düzenleyen birincil kaynaklar nelerdir?

Cevap

Hiç şüphe yok ki, herhangi bir sosyo-kültürel ortamda kişinin Tanrı ile ilişkisini tanımlayan ve düzenleyen birincil kaynaklar kutsal kitaplar ve bu kitapları o topluma ulaştıran elçiler, bunların sözleri ve bütün yapıp ettikleridir. Diğer kaynaklar bunların anlaşılıp açıklanmasını ve yorumunu içerir. Dolayısıyla her toplum ve her kültür, öncelikle kendi inanç gelenekleri içerisinde kaydedilmiş ve kutsanmış olan bu kaynaklardaki bilgi ve değerlerle çerçevelenmiştir. Bu açıdan bakılınca, kültürler arasında din bakımından ortaya çıkan farklılaşmanın, Tanrı tasavvurları konusunda da mevcut olacağı söylenebilir.


19. Soru

Tasavvur kapasitesinin insana sağladıkları nelerdir?

Cevap

İnsanın tasavvur kapasitesi, onu biyolojik bir makine, sırf bir algı kutusu olmaktan çıkarmış, tarih yapan, kültür ve medeniyet kuran bir varlık haline getirmiştir.


20. Soru

İnsanın Tanrı kavramının gelişimi nasıl oluşur?

Cevap

Tanrı kavramının gelişimi doğrudandır. Tanrı kavramı büyük oranda kişinin Tanrı hakkında ne düşündüğü ve ne öğrendiği sayesinde gelişir, bilişseldir.


21. Soru

Tasavvur nedir?

Cevap

“Ruhsal güçler veya duyusal uyarılarla zihinde önceden oluşan herhangi bir nesnenin, olayın, fiilin ya da bir kavramın istekli olarak yeniden özel bir biçimde şekillenmesi, canlanması, anlam kazanması veya hatırlanmasıdır.


22. Soru

Ülkemizde anne baba imajları ile Allah tasavvurları arasında nasıl bir ilişki vardır?

Cevap

Ülkemizde ise, anne baba imajları ile Allah tasavvurları arasındaki ilişki üzerine doğrudan değil, genellikle Allah’ın isimleri ve temel sıfatlarından hareketle birtakım araştırmalar gerçekleştirilmiş ve insanımızın Allah’ı daha çok hangi isim ve sıfatlarıyla tasavvur ettikleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Ancak bu araştırmalarda elde edilen sonuçlar dolaylı olarak bazı yorumlar yapmamıza imkân verebilmektedir. Mesela kadınlar, Allah’ın sevgi, şefkat, merhamet gibi daha çok anne imajını çağrıştıran isim ve sıfatlarını; buna karşılık erkekler, Allah’ın güç, kudret, otorite ve ceza gibi daha çok baba imajını çağrıştıran isim ve sıfatlarını tercih etmektedir (Kuşat, 2006; Mehmedoğlu, 2007). Diğer taraftan, anne ve baba imajlarının, Allah tasavvuru üzerindeki etkilerinin farklı olduğu; anne imajı nasıl olursa olsun genelde benzer etkilerde bulunduğu ve Allah tasavvurlarında farklılık oluşturmadığı; buna karşılık baba imajlarının farklı Allah tasavvurlarına yol açtıkları bulunmuştur (Mehmedoğlu, 2007).


23. Soru

Tasavvurların gelişmesinin nedeni nedir?

Cevap

Tasavvur, anlama, kavrama, ilişki kurma gibi bütünüyle insani bir çabadır. Mutlak Varlık ya da Nihaî Hakikat tasavvuruna sahip olan dinî sistemler, insanın bu çabasını dikkate alarak çeşitli tasavvurlar geliştirmiştir. Ayrıca vahiy kaynaklı dinler, mensupları için inanıp bağlanacakları Varlığın niteliklerini geniş kapsamlı bir şekilde ortaya koyarak, bu çabayı genellikle teşvik edip desteklemiş ve yönlendirmiştir.


24. Soru

Ülkemizde yapılan araştırmalardan birine göre 7-12 yaş arasındaki çocukların tanrı tasavvuru nasıldır?

Cevap

Ülkemizde de Tanrı tasavvurunu konu edinen çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bunlardan birisinde 7–12 yaş arasındaki ilköğretim çağı çocuklarının Allah’ı, ilahî bir varlık, her şeyin yaratıcısı, kişisel hayatın devam ettiricisi, fiilde bulunan, kişi ve toplum hayatını düzenleyen ve iyiliği emreden, kötülüğü yasaklayan olarak tasavvur ettikleri anlaşılmaktadır. Bu sonuçlar, çocukların, “Allah’ı, O’nun temel nitelikleriyle ilişki kurarak tasavvur ettikleri”nin göstergesidir. Dolayısıyla çocukların tasavvurları Kur’an kaynaklıdır ve soyut Allah tasavvuruna yöneldiklerini göstermektedir (Yavuz, 1983).


25. Soru

İslam düşünce ekollerinden Kelâm’ın, Allah ile ilgili olarak geliştirdiği en temel tasavvur nedir?

Cevap

İslam düşünce ekollerinden Kelâm’ın, Allah ile ilgili olarak geliştirdiği en temel tasavvur, Allah ile diğer varlıklar arasındaki ilişkinin kişisellik taşıdığı şeklindedir. Bu kök tasavvur, yaratıklarıyla ilişki içinde olan, onları duyan, cevap veren bir Varlık’tan hareket etmektedir. Bu tasavvur, bağışlayan bağışlanan, seven-sevilen gibi kişiselliği çağrıştıran modellemeler yanında, kişisel olmayan tabiî bir çerçevede sunulmaktadır. Allah tasavvurunun temellendirilmesinde, varlık ve aktiflik kavramlarının yanı sıra karşılıklı bağlılık/bağımlılık kavramı da yer almaktadır (Düzgün, 2005). Karşılıklı bağlılık/bağımlılık kavramı ise, içerisinde ilişkiselliği barındırması açısından, Allah tasavvurunun oluşumu için önemli bir rol oynamaktadır.


26. Soru

Çeşitli dinlerde, Tanrı mefhumu konusunda tercih edilen yöntemler nelere yol açmıştır?

Cevap

Çeşitli dinlerde, Tanrı mefhumu konusunda tercih edilen yöntemler, zamanla çeşitli mezhep, ekol veya anlayışların ortaya çıkmasına yol açmış, buna bağlı olarak farklı Tanrı tasavvurları ortaya çıkmıştır. Mesela İslam düşünce ekollerinden Kelam ve Tasavvuf, aynı kaynaklara dayanmakla birlikte, yöntem bakımından farklı tercihlerde bulunmuşlar; Kelam, “aklî istidlal, zihnî tecrîd ve mantıkî kıyas”ı kullanırken; Tasavvuf daha çok “keşf ve marifet”i tercih etmiştir.


27. Soru

Din dili çerçevesinde kullanılan ifadelere örnekler veriniz?

Cevap

İbadet anında yapılan dualar, tövbeler, temenniler, yakarışlar, hamd, şükür, öğüt niteliğinde dile getirilmiş ifadeler, kıssalar, kâinat ile ilgili açıklamalar, peygamber sözleri, dinî tecrübeler, dinî davranışlar ve ahlâk kuralları din dili çerçevesinde kullanılan bazı ifadelere örnektir.


28. Soru

Bireyin tanrı tasavvurunu şekillendiren faktörler nelerdir?

Cevap

Bireyin Tanrı tasavvurunu şekillendiren beş faktör bulunduğu öne sürülmüştür. 1) Ana-baba ile ilişkiler. 2) Diğer önemli kişi ve gruplarla ilişkiler. 3) Kendilik kavramı veya öz-saygıya ilişkin duygular. 4) Tanrı konusundaki öğrenim ve Tanrı’nın insanlıkla ilişkisi. 5) Dini uygulama, dua, ibadet, kutsal metin okuma, dini tartışmalar ve kişinin kendi düşünceleri. (Grom 1981).


29. Soru

Tanrı tasavvurunda yaş faktörünün ne gibi etkileri vardır?

Cevap

Tanrı tasavvurlarında yaş ta önemli bir etkendir. 7-16 yaş arasındaki çocuk ve gençlerin Tanrı tasavvurlarını da içeren bir araştırma sonuçlarına göre, 9- 10 yaşındaki çocuklar Tanrı’yı nesnel sıfatları bağlamında tasavvur etmektedirler. 12-13 yaşlarındaki çocuklarda Tanrı’nın özellikleri iyilik ve adalet olarak düşünülmekte; Tanrı’nın hâkimiyeti, bağışlayıcılığı ve Baba oluşuna vurguda bulunulmaktadır. 15-16 yaşlarındaki çocuklarda ise, Tanrı’nın güç ve güzellik sıfatları baskın görünmektedir. Bu dönem Tanrı tasavvurlarında sevgi, dua, bağlılık, güven, diyalog, şüphe, terk etme ve korku ön plana çıkmaktadır.


30. Soru

Düşüncenin ortaya çıkmasında öncelikle neden yararlanılır?

Cevap

Düşüncenin ortaya çıkmasında, en başta kavramlardan yararlanılır. Düşünce kavramların birbirine anlamlı bir şekilde bağlanmasıdır Ancak düşünme, kavrama ve öğrenmeyi aşan üst seviyede psikolojik bir faaliyettir.


31. Soru

Dini kavramlar nedir, nasıl elde edilir?

Cevap

Bütün diğer kavramlar gibi doğrudan duyusal verilere dayanmazlar, tecrübe edilen diğer algı ve kavramlardan elde edilirler.


32. Soru

Dini düşünce nasıl gerçekleşir?

Cevap

Dinî düşünce, çeşitli tecrübelerin, önceki algıların ve hâlihazırda kazanılmış olan kavramların kutsal alana aktarılmasıyla gerçekleşir.


33. Soru

Piaget’in bilişsel tezi nedir?

Cevap

Zihinsel faaliyetlerin bütününü anlatmak için kullanılan biliş kavramı, Piaget (2005) tarafından gelişimle bağlantılandırılmış ve insanın kalıtımsal olarak getirdiği ve tüm gelişimi süresince değişmeden kalan bir kısım biyolojik kökenli işlevlere dayandırılmıştır. Doğumla başlayıp ergenlik dönemine kadar devam eden dört ardışık temel dönemde, bu işlevlerin ve bunlara bağlı birtakım süreçlerin yaşanmasıyla daha üst bilişsel yapılara ulaşılmakta ve bu yapılar niteliksel özellikler göstermektedir.


34. Soru

Çocukta Tanrı tasarrufu nasıl oluşmaktadır?

Cevap

Çocuğun tasavvurlarının oluşumuna kaynaklık eden anne ve baba, onun ilk Tanrı tasavvurlarının da en derin ve en önemli kaynağıdır. Her ihtiyacı olduğunda annesini yanında bulması, çocukta temel güven duygusu geliştirir Dinin ve Tanrı tasavvurunun kökleri bu duyguda gizlidir. Tanrı tasavvuru, bu dönem boyunca anneyle yaşanan ilişkinin bütün niteliklerini taşır. Bu, belki de çoğu insanın niçin Tanrı’ya gerçek bir güven duyduğunu ve önemli imtihan ve sıkıntı anlarında ondan yardım dilediğini açıklayabilir. Temel güven duygusu, sağlıklı gelişim için gereklidir ve daha sonraki bütün dinî/manevî deneyimler için destek sağlar.


35. Soru

Tanrı tasavvuru konusundaki araştırmalarıyla tanınan Rizzuto’ya göre Tanrı tasavvuru ile Tanrı kavramı neden birbirinden farklıdır?

Cevap

Çünkü Tanrı kavramı, teologların düşüncelerine dayanır, varlığı veya yokluğu metafiziksel muhakeme yoluyla tartışılır. Fakat bu Tanrı insana tesir etmeyebilir. Filozof ve mistikler bunu herkesten daha iyi bilirler. Tanrı tasavvurunda ise, insanın duygusal olarak kabullendiği bir tasarım söz konusudur. Tasavvur edilen Tanrı, daha önce çocukluktaki Tanrı tasavvurunun ayrıntılarını, bu tasavvurun daha sonraki ayrıntılarıyla bağlantılandıran birçok duygu, tasavvur ve hatıra sağlar ve uyandırır.


36. Soru

Tanrı tasavvuru neyi belirler?

Cevap

Tanrı tasavvuru, büyük ölçüde dinî ilişkinin mahiyetini belirler. Bununla beraber, kendi dinlerinin Tanrı’sının tasvirini teşkil eden vasıfların bütünü içinde inanan kişiler; kendi psikolojilerinin, eğitimlerinin ve kültürel çevrelerinin onların hayatında bütünleştirme imkânı verdiği şeyi vurgularlar.


37. Soru

Tanrı kavramının Tanrı tasavvurunun oluşumunda oynadığı roller nelerdir?

Cevap

Tanrı kavramı, Tanrı tasavvurunun oluşumunda çeşitli roller oynar. Bunlardan ilki, soyut mantıkî- matematiksel kavramlaştırma kapasitesi ortaya çıktığında, Tanrı hakkındaki yaygın dilin anlamını ayrıntılarıyla kavramak için bir yöntem sağlamasıdır. İkincisi ise, tasavvurlarımız bizi dehşete düşürdüğünde ya da mükellefiyetimizi aşan bir şey olduğunda düzenleyici olmasıdır.


38. Soru

Din Psikolojisinde dini düşünce ve kavram gelişimi konusunda sık sık başvurulan dört ardışık temel dönemin özellikleri nedir?

Cevap

Bu dönemlerin ilkinde insanbiçimci (antropomorfik) ve somut özellikler gösteren Tanrı tasavvuru, sonraki iki dönemde somut ve soyut düzey arasında geçişli bir özellik arz etmekte, son dönemde ise somut özelliklerinden sıyrılan Tanrı kavramı ile birlikte artık soyut bir karaktere bürünmektedir. Bu son dönem çocuğun, nesne ve olayı görmeden kavram geliştirebildiği, kendi düşüncelerini eleştirebildiği, somut varlık ve olaylara ilişkin kavramlarını soyut davranışlara dönüştürebildiği evredir.


39. Soru

Okul öncesi ve ilköğretim çağı (4-10 yaş) çocuklarının Allah tasavvuru nasıldır?

Cevap

Okul öncesi ve ilköğretim çağı (4–10 yaş) çocuklarının Allah tasavvurlarına ilişkin bir başka araştırmada ise, çocukların 4 yaşlarında Allah’ı çok büyük olarak algıladıkları ve zaman zaman da ifade edemedikleri bulgulanmıştır. Allah’ın 5 yaş çocukları tarafından büyük bir insan gibi, gökyüzünde oturan aksakallı bir dede gibi tasarlandığı ve ebeveyn ilişkilerine göre bazen nûranî ve güler yüzlü, bazen de öfkeli ve asık suratlı, kızgın bir varlık olarak anlaşıldığı gözlemlenmiştir. 6 yaş grubunda ise Allah’ı yine insana benzetme devam etmekle birlikte tasvirlerin saygı uyandıran bir biçime dönüştüğü; 7 yaşında kendisini ve yakınlarını yaratan olarak tanımladıkları ve daha ilişkisel ifadeler kullandıkları görülmektedir. Bu dönemde Tanrı hâlâ iyilik ve güzellik ifadeleri ile tanımlanmaktadır. 8 yaş çocuklarında Allah’ın görülemezliği tartışılır hale gelirken; 9 yaşındaki çocuklar Allah’ı maddî/somut biçimde tanımlamaktan en azından görünürde vazgeçmiş gözükmektedirler. 10 yaşında ise artık Allah’ın sıfatlarına atıflarda bulunma becerisinin geliştiği anlaşılmaktadır.


40. Soru

Freud’un din ve Tanrı ile ilgili görüşlerini inceleyen ve bunların savunulamaz olanlarını reddeden Rizzuto’nun ileri sürdüğü tezler nelerdir?

Cevap

Freud’un din ve Tanrı ile ilgili görüşlerini inceleyen ve bunların savunulamaz olanlarını reddeden Rizzuto, Tanrı tasavvuru alanında önemli ve kabul edilebilir tezler ileri sürmüştür. Ona göre, Tanrı tasavvurunun oluşumunda ana baba imajları başat rol oynar, çünkü çocuğun ilişki kurduğu ilk insanlar annesi ve babasıdır, zira Tanrı görülmezdir. Dolayısıyla Tanrı’dan bahsedilerek büyütülen çocuğun duygularının tümü, Tanrı’nın güçlü, saygın, her şeyi yöneten ve her yerde olduğu şeklindedir. Çocuk, edindiği deneyimlerin neticesi olarak bu niteliklere sahip sadece iki insan tanır: annesi ve babası. Bu nedenle çocuğun Tanrı tasavvuru, uygun anda en önemli ebeveyn imajını kullanır ve malzemenin tümünü veya çoğunu resmeder. Ancak birden fazla malzeme kaynağı mevcutsa, Tanrı tasavvuru daha zengin hale gelecektir. Tanrı tasavvuru süreci yaratıcı bir süreçtir. Geçiş nesnesi, gözlenebilir özel bir nesneye bizzat uymaya zorlanmadığı için, çocuk, Tanrı tasavvuru sürecinde hayli özgürdür. Ana baba imajlarını Tanrı tasavvurunu oluşturmak için birkaç şekilde kullanabilir: Ya tasavvurlar arasında doğrudan devamlılık veya karşıtlık kurar ya da tasavvurların benzer ve karşıt niteliklerini birleştirir. Sonuçta kendi ruhsal gücüne katkıda bulunur. Arzular, savunmalar ve korkular, Tanrı tasavvurunun hamurunu biçimlendirir. Rizzuto’ya göre, Tanrı tasavvurunun izlenebilir ilk bileşeni anne yüzüdür. Tanrı tasavvuru, çocuklukta sürekli olarak gelişir. Entelektüel olgunluk arttıkça ebeveynlerle ve dış dünyayla kurulan ilişkiler ve kazanılan deneyimler Tanrı hakkında düşünmek için bireye imkân verir ve onun Tanrı tasavvurunu dönüştürebilir. Bu değişim bir kaç şekilde gerçekleşebilir. Mesela, birey daha önce kurduğu ilişkileri yeni bir anlayış içerisinde değerlendirebilir. Bazı değişimler, Tanrı tasavvurunu şekillendirmek üzere kullandığı kişi ya da kişilerle ilişkisindeki güncel değişikliklerle (mesela ana babadan birinin ölümü) alakalı olabilir. Ayrıca dini öğretilere dair yeni bir anlayış, daha önceki Tanrı tasavvurunda bazı değişiklikler yapmasına katkıda bulunabilir. Bu dönüşüm, bireyin Tanrı ile ilgili duygusal yaşantısının ve ona bilinçli veya bilinçdışı bir şekilde atfettiği niteliklerin değişimine imkân tanıyan öznel bir değişikliktir. Tanrı tasavvuru oluşturma ve biçimlendirme süreci, devam eden, sona ermeyen bir süreçtir. Rizzuto, çoğu insanın nihaî Tanrı tasavvuruna karar verme fırsatının, kendi ölümlerini geciktirmeyi tasarladıklarında geldiğini belirtir. İnsanların oluşturdukları Tanrı tasavvuru dinamiktir. Tanrı tasavvuru gerçekte “yaşayan bir Tanrı’nın” canlı bir tasavvurudur (Rizzuto, 1974, 1979, 1980).


41. Soru

Din Psikolojisi alanında Tanrı tasavvuruyla alakalı olarak gerçekleştirilen Batılı araştırmaların pek çoğu ne ile bağlantılıdır?

Cevap

Din Psikolojisi alanında Tanrı tasavvuruyla alakalı olarak gerçekleştirilen Batılı araştırmaların pek çoğu, bu tasavvurun altyapısını ana baba imajlarının oluşturduğunu varsayan Freudyen kuramlarla bağlantılıdır. Dinle ilgili yorumunu baba fikri üzerine yoğunlaştırmış olan Freud (1997, 1999), bütün insanların erken çocukluk tasavvurlarını, hayatın belirsizlikleri karşısında var oluşsal çaresizlik duygusunun bir hafifletilmesi olarak evrensel Tanrı tasavvurları içerisinde yansıtmış olduklarına inanmış; Tanrı inancının bir “evrensel saplantısal nevroz”, Tanrı’nın da basitçe “yüceltilmiş bir baba” yansıtması olduğunu varsaymıştır.


42. Soru

Üniversiteli gençlerin Tanrı kavramına bakışları nasıldır?

Cevap

Üniversiteli gençlerin Tanrı kavramlarının/anlayışlarının belli başlı yönelim ve özelliklerini ortaya koymak amacıyla gerçekleştirilen bir araştırmada ise, “affedici-merhametli” sıfatının gençlerin bütünü tarafından; “yaratıcı, güvenilir, güçlü, cömert, hoşgörülü, doğru sözlü, ferasetli, mütehakkim, bel bağlanabilir, şefkatli ve ileriyi gören” sıfatlarının yarısından fazlası tarafından tercih edildiği bulgulanmıştır. Buna karşılık Tanrı’nın “cezalandırıcı” özellikleriyle ilgili herhangi bir sıfatının gençlerin hiçbiri tarafından işaretlenmemiş olduğu görülmüştür. Araştırmacıya göre bu bulgular, gençlerin Tanrı hakkında konuşmaktan çekindiklerine ve genel olarak Tanrıyı “korkulası” değil “sevilesi” olarak gördüklerine işaret etmektedir (Bacanlı, 2002).


43. Soru

Yetkin veya Kadir-i Mutlak bir Tanrı tasavvuru neler sağlar?

Cevap

Yetkin veya Kadir-i Mutlak bir Tanrı tasavvuru, her şeyin nedenini açıklamak için güçlü bir referans kaynağı sağlar. Sebeplilik zinciri, O’nun sonsuz kudretinin tasarrufunda bir anlam ifade eder (Zümer 39/62–63). Her şey onunla izah edilir (Necm 53/42). Tanrı’yı her şeyi yaratan, her şeye gücü yeten, her şeyi bilen, her şeyi gören gibi yetkin vasıflarla tasavvur eden insan, böylece varlığın bütününü açıklayıp anlamlandırabilir. Çünkü “insan, kendi güvenliği için, reelin bütüncül açıklamasının mümkün olduğuna inanmaya muhtaçtır.” (Gusdorf, 2000) Bu tasavvur, ahlakî değelerin de kaynağıdır. İnsanın, böyle bir tasavvur sahibi olmadan kendi içindeki, insanlararası ilişkilerdeki ve dünyadaki düzeni sağlaması güç gözükmektedir.


44. Soru

Yansıtma hipotezi nedir?

Cevap

Yansıtma hipotezi, psikolojide, Tanrı tasavvurlarının araştırılması konusundaki temel fikirlerden biri haline gelmiş, Batı’da bu hipoteze dayalı olarak gerçekleştirilen araştırmaların sonuçları, çocukların Tanrı’yı genelde insani özellikler taşıyan bir erkek olarak tasavvur ettiklerini göstermiştir.


45. Soru

14-18 yaş arasındaki ergenlerin Tanrı tasavvuru nasıldır?

Cevap

14–18 yaş arasındaki ergenlerin Tanrı tasavvurları konusundaki bir araştırmada, genel olarak ergenlerin Allah’ın “yaratıcı, bağışlayıcı ve yerin göğün sahibi oluşu” sıfatlarını en baskın vasıflar olarak öne çıkardıkları; buna karşılık “öç alıcı, istediğini yapan istemediğini yapmayan, her şeyden sorumlu” sıfatlarının ise en az tercih edilen sıfatlar olduğu bulgulanmıştır. Cinsiyet açısından bakıldığında kızların daha çok Allah’ın “yakınlığını, koruyuculuğunu, sevgisini”; buna karşılık erkeklerin “gücünü ve cezalandırıcı” özelliğini vurguladıkları görülmüştür.


46. Soru

Kadir-i Mutlak Tanrı anlayışının olumsuz tarafları nedir?

Cevap

Kadir-i Mutlak Tanrı tasavvuru, olumsuz anlamda ikili bir anlayışın oluşmasına yol açabilir. Bu tasavvur, bir taraftan insanın her türlü müdahalesini boş kılan bir kaderciliğe, diğer taraftan her türlü sebeplilik bağının kaybolduğu tam bir pasif dünya anlayışına götürebilir. Günümüz dünyasının post-modern şartları, Kadir-i Mutlak Tanrı tasavvurunun olumsuz şekillerinden, daha çok ikincisini yansıtmaktadır. Çünkü inanç, estetik ve etiğin pozitivist ve kapitalist değerler tarafından sürekli aşındırıldığı, geleneksel değer ve bağların koparıldığı günümüz dünyasında insan, geçmişinden habersiz, hâlihazırda endişe, kaygı ve stres yüklü ve geleceğinden umutsuz bir haldedir.


47. Soru

Esmaü’l-hüsna nedir?

Cevap

Esmâü’l-hüsnâ, Allah’ın güzel isimleri demektir. Bu tabir, Allah’a mahsus olan bütün isimleri ifade eder. Kur’an’ın çeşitli ayetlerinde ve hadislerde geçen bütün ilahî isimleri kapsar. İslam geleneğinde bu isimler ve anlamları önemli bir yer tutar. Bu isimler, gündelik hayatta çeşitli işlevler icra eder. Müslüman birey için bunlar, sevgi, güven, emniyet, merhamet, şefkat, adalet gibi birtakım psikolojik ihtiyaçların giderilmesine imkân sağlayan bağlantı noktalarıdır. Allah tasavvuru genelde bu isimlerle şekillenen müslüman bir bireyin, başta kendisiyle olmak üzere bütün ilişkileri bu farkındalık doğrultusunda gerçekleşir.


48. Soru

Bilişsel Psikolojide Piaget tarafından tanımlanan ve Din Psikolojisinde dini düşünce ve kavram gelişimi konusunda sık sık başvurulan dört ardışık temel dönem hangileridir?

Cevap

Duyusal-motor dönem (0-2 yaş), işlem-öncesi dönem (2-7 yaş), somut işlemler dönemi (7-12 yaş) ve soyut işlemler dönemi (12 yaş ve üzeri) olarak adlandırılmaktadır. Dini kavramlar, çoğunlukla soyut oldukları için bunlar ancak en son dönemde tam olarak kavranabilmektedir.


49. Soru

Bir Tanrı tasavvuruna sahip olmak neler kazandırır?

Cevap

Bir Tanrı tasavvuruna sahip olmak, insanın din ve Tanrı ile ilişkisini belirlediği gibi, kendisiyle, diğer insanlarla, toplumla, doğayla ve evrenle ilişkisini de belirlemekte, bunlara ilişkin bir bakış açısı kazandırmaktadır. Hatta insanın bilim, sanat, siyaset, tarih, kültür, ekonomi, spor ve benzeri diğer bütün alanlardaki düşünce ve yorumları, bu tasavvurun oluşturduğu bakış açısının etkisiyle şekillenebilmektedir. Tanrı tasavvurları, öncelikle iç ve dış gerçeklikler arasında köprü görevi yapar. Olumlu veya yardımsever bir Tanrı tasavvuru, derûni gerçekliği desteklemek suretiyle dış gerçeklikle daha fazla ilişki kurabilmeyi sağlayan benlik duygusunu güçlendirir. Yardımsever Tanrı tasavvuru, endişeyi dindirerek, yalnız başına var olmaya katlanma yeteneğini geliştirip, daha büyük ve daha güçlü bir varlığa bağlanma duygusu temin eder ve temel güveni destekler.


50. Soru

Tanrı tasavvuru birden fazla ise ne gibi sonuçlar doğurabilir?

Cevap

Tanrı tasavvuru birden fazla ise, ya herhangi biri hayatın farklı bir noktasında, tutarlı bir dünya görüşüne katkıda bulunarak ağır basabilir ya da başka bir zamanda çatışan tasavvurlar kendiliğinden harekete geçip karmaşaya yol açabilir. Tanrı tasavvuru da dâhil derûnî tasarımlar, ilişkisel bakış açısının ana temellerinden biçimlenir. Tanrı tasavvuru, Tanrı ve dünya ile bir barış ve uyum halinden; öfke, yalnızlık ve âleme karşı olunan bir hale yayılan temel yönelimleri hem etkiler hem de bunlardan etkilenebilir.


51. Soru

Tanrı tasavvuru ile işbirliği ve uyum arasında nasıl bir ilişki vardır?

Cevap

Tanrı tasavvuru, işbirliği ve uyum ile de irtibatlıdır. Gençler üzerinde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, “yardımsever, güçlü, koruyan, sağlam, kararlı, ölümsüz” gibi niteliklerden oluşan olumlu bir Tanrı tasavvuruna sahip bireylerin, problemlerini çözme konusunda Tanrıyla işbirliği içerisinde ve psikolojik olarak daha uyumlu oldukları bulunmuştur. Buna karşılık, olumsuz bir Tanrı tasavvuruna sahip olan ve problemlerini çözme konusunda başına buyruk davranan bireylerin katı, asabi, endişeli oldukları ve psikolojik olarak uyum bozuklukları sergiledikleri tespit edilmiştir. (Schaefer ve Gorsuch, 1991).


52. Soru

Tanrı tasavvurlarının öz-kavramı ile ilişkisi nedir?

Cevap

Tanrı tasavvurlarının, düşünce ve duyguların oluşmasında, başkalarının ve sosyal çevredeki olayların yorumlanmasında temel ve vazgeçilmez bir etkisi olduğu yaygın şekilde kabul edilen ve öz-tutum, öz-değer, özgüven, öz-saygı (izzet-i nefs) gibi isimlendirmelerle ifade edilen öz-kavramı ile yakın bir ilişkisi vardır. Özkavramına yüklenen anlam ve değer, Tanrı tasavvurları üzerinde de etkili olmaktadır. Hıristiyan kültüründe yetişmiş gençler arasında yapılan araştırmaların birçoğunda, yüksek öz-saygı ile olumlu (koruyan, kollayan) Tanrı tasavvuru arasında; düşük öz-saygı ile de olumsuz (cezalandıran, öç alan) Tanrı tasavvuru arasında doğru orantılı bir ilişki olduğu belirtilmektedir.


53. Soru

Olumsuz Tanrı tasavvurunun insana ne gibi zararları vardır

Cevap

Olumsuz bir Tanrı tasavvuru, endişeyi tahrik edip, temel güvensizliği besleyebilir. Mesela, eleştirel veya talep edici bir Tanrı, yetersizlik hissi uyandırabilir. Olumsuz Tanrı tasavvurları, olumsuz yansıtmada bulunmaya neden olur ve genellikle olumsuz sonuçlara yol açar. Tanrı tasavvurları ile ruh sağlığı arasındaki ilişkileri konu edinen birçok araştırmada, olumsuz Tanrı tasavvurlarının ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri açıkça görülmüştür. Olumsuz Tanrı tasavvurları, ruh sağlığı ile doğrudan ilişki içerisindedir. Yani, Tanrı tasavvurları ne kadar olumsuzsa, ruh sağlığı da o kadar bozuktur (Murken, 1998).


54. Soru

Psikolojik düşüncede, Tanrı kavramı ve Tanrı tasavvuru konusunda birçok psikoloji ekolünün ve kuramın etkisi bulunmaktadır.Bunlar nasıl sıralanabilir?

Cevap

Psikanaliz-den başlayarak, Nesne İlişkileri kuramı, Bağlanma kuramı, Yapısal-Gelişimsel kuramlar, Analitik Psikoloji, Bilişsel Psikoloji, Sosyal Psikoloji ve Kültürel Psikoloji olarak sıralanabilir.


55. Soru

Vahiy kaynaklı dinlerde Tanrı nedir?

Cevap

Vahiy kaynaklı dinlerde Tanrı, insanla ve evrenle ilişkili, bilinçli ve faal bir varlıktır. Çeşitli sıfatları ve isimleri mevcuttur. Ezeli ve ebedidir. Her şeye kadirdir. Her şeyi bilir. Evreni ve evrenin içerdiği her şeyi yaratan, her yerde hâzır ve nâzır, hayatı ihsan eden, merhametli ve bağışlayıcıdır. Aşkın ama aynı zamanda içkindir. Hesap gününde tüm insanlığın adil yargıcı, ebedi mükâfatı veya cezayı veren tek varlıktır.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi