Belge Yönetimi ve Ofis Uygulamaları Dersi 2. Ünite Özet

Vergi İle İlgili Temel Kavramlar Ve Kullanılan Bazı Belgeler

Vergi ve Vergi ile İlgili Bazı Temel Kavramlar

Geniş anlamda vergi “Devletin ve devletin yetkilendirdiği kamu kuruluşlarının mali ve mali olmayan görevleri gerçekleştirmek üzere gerçek veya tüzel kişilerden hukuken, zorla karşılıksız olarak ve egemenlik gücüne dayanarak aldığı para şeklindeki iktisadi değerler” olarak tanımlanmaktadır.

Başka bir tanıma göre vergi, “devletin kamu hizmetlerini karşılamak için gerçek ve tüzel kişilerden zora dayanarak aldığı ekonomik değerlerdir”. Bir başka tanımda ise vergi, “kişilerden kamu giderlerini karşılamak veya devletin ekonomik ve sosyal hayata müdahalesini sağlamak üzere, cebri, nihai ve karşılıksız olarak istenen bir parasal yükümlülük” olarak ifade edilmiştir.

En basit tanımıyla vergi, “Devletin kamu hizmetlerini karşılamak için gerçek ve tüzel kişilerden zora ve kanuna dayalı ve karşılıksız olarak aldığı paradır.”

Verginin temel özellikleri ise;

  • Devlet veya devletin yetkilendirdiği kamu kuruluşları tarafından toplanması,
  • Mali, sosyal, ekonomik ve diğer amaçlar doğrultusunda alınması,
  • Gerçek ve tüzel kişilerden alınması,
  • Kanuni bir zorunluluk olması,
  • Parasal bir yükümlülük taşıması,
  • İhtiyari bir kamu geliri değil cebri bir kamu geliri olması,
  • Karşılıksız olmasıdır.

Verginin Konusu

Verginin üzerine konulduğu şey, olay, fiil, işlem ya da durum verginin konusunu oluşturur. Her vergi yasasının ilk maddeleri verginin konusunu düzenler. Vergiler genellikle isimlerini konularından alır. Örneğin, Gelir Vergisinin konusu gerçek kişilerin elde ettiği gelirdir. Emlak Vergisinin konusu, Türkiye sınırları içinde bulunan bina, arsa ve arazidir. Motorlu Taşıtlar Vergisinin konusu, motorlu kara, hava ve deniz taşıtlarıdır. Akaryakıt Tüketim Vergisinin konusu, benzin, likit petrol gazı, motorin, fuel-oil gibi petrol ürünleridir.

Vergiyi Doğuran Olay

Verginin konusu ile mükellefi arasında kurulan bağlantıya vergiyi doğuran olay denir. Vergi borcunun doğabilmesi için, konu ile mükellef arasında var olması gereken bağ, yani vergiyi doğuran olay, bir hukuki işlem -sözgelimi bir sözleşme-, hukuki ya da iktisadi bir olay -sözgelimi bir üretim ya da tüketim ya da ölüm- olabilir. Vergi borcunun doğmasına neden olan etken vergiyi doğuran olaydır.

Türk vergi mevzuatından vergiyi doğuran olaya ilişkin şu örnekleri verebiliriz: Bilindiği gibi gelir vergisinin konusu gelir, mükellefi ise gerçek kişilerdir. Vergiyi doğuran olay ise gelirin elde edilmesidir. Yani, bir gerçek kişi ancak bir gelir elde ettiği zaman gelir vergisi borçlusu olur. Veraset ve İntikal Vergisinde vergiyi doğuran olay, miras yoluyla ya da ivazsız (karşılıksız) olarak mal intikalidir. Katma Değer Vergisinde vergiyi doğuran olay mal teslimi, hizmet ifası ya da ithalattır.

Vergi Mükellefi (Yükümlüsü) ve Sorumlusu

Vergi yasalarına göre üzerine düşen parasal (maddi) ve/veya biçimsel ödevleri yerine getirmek zorunda olan kişiye vergi mükellefi denir. Vergi Usul Kanununa göre kendisine vergi borcu terettübeden (ödev olarak üzerine düşen) gerçek veya tüzel kişidir. Vergi mükellefinin belli miktarda vergiyi kamu alacaklısına ödemek zorunda olmasına maddi mükellefiyet denir. Ancak, vergi mükelleflerinin maddi ödevlerinin yanı sıra defter tutmak, belge düzenlemek, beyanname vermek, bildirimlerde bulunmak gibi çeşitli biçimsel ödevleri de vardır.

Verginin Matrahı

Matrah vergi borcunu hesaplamak amacıyla, vergi konusunun indirgendiği teknik-fiziksel ya da ekonomik- parasal büyüklük, vergi borcunun hesaplanmasında esas teşkil eden miktardır. Vergi matrahının belirlenmesinde esas alınan büyüklük (miktar) teknik bir miktar ya da fiziki bir ölçü olduğu takdirde spesifik vergilerden söz edilir. Bu tür vergiler ağırlık, sayı, hacim, yüzölçümü, uzunluk, alkol derecesi gibi teknik miktarlar üzerinden hesaplanıp alınır. Örneğin, Motorlu Taşıtlar Vergisinde vergi matrahı, motorlu taşıtın yaşı ve silindir hacmi esas alınarak belirlenmiştir.

Vergi matrahı, ekonomik-parasal bir değer olarak ifade edilmişse ad valorem (değer esasına dayalı) vergiler söz konusudur.

Verginin konusu ve matrahı farklı konulardır ve karıştırılmaması gerekir. Örneğin Emlak Vergisinin konusu bina, arsa ve arazi gibi taşınmaz varlıkların kendileridir. Matrahı ise bina, arsa ya da arazinin değeridir.

Vergi Tarifesi

Vergi tarifesi vergi tutarını hesaplayabilmek için matraha uygulanması gereken ölçülere denir. Vergi tarifeleri genelde kendi içinde sabit oranlı, artan oranlı ve azalan oranlı tarifeler olmak üzere üçe ayrılır.

  • Sabit (düz) oranlı tarife: Vergi matrahının her seviyesinde aynı oranda vergi alınmasıdır.
  • Artan oranlı tarife: Vergi matrahının artmasıyla birlikte vergi oranının da arttığı tarifedir.
  • Azalan oranlı tarife: Vergi matrahının yükselmesine karşılık vergi oranının düştüğü tarifedir.

İstisna ve Muafiyet

İstisna ve muafiyet kavramları, kural olarak vergiye tabi olan vergi konularının ve mükelleflerinin çeşitli nedenlerle kısmen ya da tamamen, geçici ya da sürekli olarak vergi dışı bırakılmalarını ifade eder.

Türk Vergi Sisteminde Yer Alan Vergiler

Türk vergi sisteminde yer alan vergi sınıflaması şöyledir:

  • Yükümlünün kişisel durumuna göre;
    • Objektif vergi yükümlülüğü (Objektif Vergiler),
    • Sübjektif vergi yükümlülüğü (Sübjektif Vergiler).
  • Verginin ödeme şekline göre;
    • Dolaysız vergiler,
    • Dolaylı vergiler.
  • Verginin kapsamına göre;
    • Genel vergi,
    • Özel vergi.
  • Vergilerin ekonomik kaynaklarına göre;
    • Gelir üzerinden alınan,
    • Harcamalar üzerinden alınan,
    • Servet/Servet transferi üzerinden alınan.

Dolaylı ve Dolaysız Vergiler

Dolaysız ve dolaylı vergilerin temel ayrım şekli, verginin toplanması ve hesaplanmasına ilişkin düzenlemelere dayandırılmaktadır. Vergi yükünü taşıyan kişilerden toplanan gelir vergisi gibi vergiler dolaysız vergilerdir. Diğer yandan vergi yükünü taşımayan kişilerden toplanan katma değer vergisi gibi vergiler ise dolaylı vergidir.

Ekonomik Kaynaklarına Göre Vergiler

Vergiye konu olan ekonomik kaynakların çeşidine göre vergilendirilmesi üç ana başlık altında toplanabilir:

  • Gelir vergileri,
  • Harcama vergileri ve
  • Servet/servet transferi üzerinden alınan vergiler.

Gelir üzerinden alınan vergiler;

  • Gelir vergisi,
  • Kurumlar vergisi.

Harcamalar üzerinden alınan vergiler;

  • Katma değer vergisi,
  • Özel tüketim vergisi,
  • Gümrük vergisi,
  • Banka ve Sigorta muameleleri vergisi,
  • Özel iletişim vergisi,
  • Şans oyunları vergisi,
  • Damga vergisi.

Servet/Servet transferi üzerinden alınan vergiler;

  • Motorlu taşıtlar vergisi,
  • Veraset ve intikal vergisi,
  • Emlak vergisi.

Gelir Üzerinden Alınan Vergiler

Gerçek kişilerin geliri üzerinden alınan gelir vergisi ile kurumların kazancı üzerinden alınan kurumlar vergisi sınıflandırmada gelir üzerinden alınan vergiler içinde yer alan vergilerdir.

Harcamalar Üzerinden Alınan Vergiler

Söz konusu vergiler genellikle üreticiler tarafından ödenmekte ve ödenen vergi daha sonra yansıma mekanizmasına bağlı olarak malın ve hizmetin fiyatına eklenerek, değişim anında tüketicilere aktarılmaktadır.

Servet ve Servet Transferi Üzerinden Alınan Vergiler

Servet vergilerine ilişkin en temel ayırım genel ve özel servet vergileri şeklindedir. Genel servet vergisinin konusu gerçek ve tüzel kişilerin sahip bulundukları servetin tümü, matrahı ise söz konusu servetin gerçek ve net tutarıdır. Özel servet vergileri ise servetin tamamı yerine servet unsurlarının sadece bir kısmını vergileme konusu yapan servet vergileridir.

Vergi Mevzuatı ile İlgili Bazı Belgeler ve Beyanname

Türk vergi sisteminde geçerli olan beyan sisteminin sağlıklı olarak yürüyebilmesi şartlarından biri de, mükelleflerin yaptıkları vergisel nitelikteki işlemlerin belgelendirilmesi yani hukuken bir belgeye bağlanması gerekliliğidir. Çünkü belgelendirme faaliyeti, gerek işlemlerin ispatı, gerek kayıt dışılığın önlenmesi ve gerekse de vergi idaresinin denetim yapma imkânı açılarından önem taşımaktadır.

Defter ve Belge Kavramı

Ülkemizde belge düzenine ilişkin temel kurallar 1961 yılından beri uygulanan Vergi Usul Kanununda yer almaktadır. Vergi Usul Kanununun madde 227’den 242’ye kadar olan hükümleri hangi eyle Moturlu m, işlem ve olguların ne gibi belgelere bağlanması gerektiğini ve bu belgeler ile ilgili bilgilerin neler olduğunu açıklamıştır. Anılan Kanunun 353. maddesinde belge düzenine uyulmaması nedeniyle kesilecek para cezaları düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 359. maddesinde ise belge düzenine yönelik daha ağır eylemlere uygulanacak cezalar düzenlenmiştir.

Vergi Usul Kanununda Yer Alan Defter ve Belgeler

Vergi Usul Kanununda belli şekil ve şartlara bağlanmış olan belgeler şunlardır:

  • Fatura,
  • Fatura yerine geçen belgeler,
  • Bankalar, Sigorta Şirketleri ve Acentelerin faaliyetleri sırasında düzenleyecekleri belgeler,
  • Döviz alım-satım belgesi,
  • Elektronik ortamda düzenlenecek yolcu biletleri,
  • Ödeme kaydedici cihaz fişleri.

Fatura ve Sevk İrsaliyesi

Fatura: Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.

Elektronik Fatura (e-fatura): Teknik açıdan e-Fatura Uygulaması, sistem üzerinde önceden tanımlanmış olan kullanıcıların belirlenen standartlara uygun elektronik belgeleri, gönderen taraftan alıcı tarafa iletimini sağlayan mesajlaşma alt yapısını ifade etmektedir.

İrsaliyeli Fatura: İsteyen mükellefler fatura ve sevk irsaliyesini ayrı belgeler olarak değil, “İrsaliyeli Fatura” adı altında tek belge olarak da düzenleyebilirler. Mükellefler, böylece malın tesliminden itibaren belirli bir süre içerisinde fatura düzenlenmesi imkânından vazgeçerek, bu yükümlülüklerini derhal yerine getirmiş olacaklardır.

Sevk İrsaliyesi: Bir malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının, taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve taşıtta bulundurulması şarttır.

Fatura Yerine Geçen Vesikalar

Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler ile defter tutmak zorunda olan çiftçiler, fatura vermek zorunda olmadıkları satışlarını ve yaptıkları işlerin bedellerini fatura yerine geçen vesikalarla belgelendirmek zorundadırlar.

Gider Pusulası: Birinci sınıf tüccarlar, ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan serbest meslek erbabı ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim ederek işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası, vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir.

Müstahsil Makbuzu: Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak zorunda olan çiftçiler tarafından, gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerden satın aldıkları malların bedelini ödediklerinde düzenlenir.

Perakende Satış Fişleri: Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler, fatura vermek zorunda olmadıkları satışları ve yaptıkları işlerin bedellerini, perakende satış fişleri, yazar kasa fişleri veya giriş ve yolcu taşıma biletlerinden biriyle belgelendirilebilirler.

Giriş ve Yolcu Taşıma Biletleri: Şehirlerarasında yapılan yolcu taşımalarında düzenlenmesi gereken bir belgedir.

Ödeme Kaydedici Cihaz Fişleri: Satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar dışındaki kimselere satan veya aynı kimselere hizmet veren, yani perakende satış yapan birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, ödeme kaydedici cihaz kullanmak zorundadırlar.

Bankalar, Sigorta Şirketleri ve Acentelerinin Faaliyetleri Sırasında Düzenleyecekleri Belgeler

Banka Dekontu: Bankalar, döviz alım-satım işlemleri ile menkul kıymetler borsasında aracı kurum sıfatıyla müşterileri adına yaptıkları menkul kıymet alım satımları hariç olmak üzere, yaptıkları bütün hizmetler veya satışlar dolayısıyla lehlerine tahakkuk edecek tutarları dekontlarla belgeleyeceklerdir.

Sigorta Poliçesi ve Sigorta Komisyon Gider Belgesi: Sigorta şirketleri tarafından müşterilerine yapılan hizmetler karşılığında sigorta poliçesi düzenlenmesi zorunludur.

Döviz Alım-Satım Belgesi: Yetkili müesseseler döviz alış ve satışlarında döviz alım ve döviz satım belgesi düzenlemek zorundadırlar.

Elektronik Ortamda Düzenlenecek Yolcu Biletleri: Hava yolu taşımacılığı yapanların, gerek yurt dışı gerekse de yurt içi uçuşlarına ilişkin IATA kuralları çerçevesinde satış işlemlerine ait kayıtlarının dayanağı olarak tanzim edilen yolcu taşıma biletlerini 415 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan düzenlemeler doğrultusunda düzenlemeleri gerekir.

Serbest Meslek Makbuzu: Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilâtı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.

Diğer Belgeler

Taşıma İrsaliyesi: Ücret karşılığında eşya nakleden bütün gerçek ve tüzel kişiler naklettikleri eşya için “taşıma irsaliyesi” kullanmak zorundadırlar.

Günlük Müşteri Listesi: Otel, motel ve pansiyon gibi konaklama yerleri “günlük müşteri listesi” düzenler ve işletmelerde bulundururlar.

Yolcu Listesi: Şehirlerarasında yapılan yolcu taşımalarında yolcu taşıma bileti kesmeye mecbur olan mükellefler (T.C. Devlet Demiryolları hariç) taşıtların her seferi için “yolcu listesi” düzenlerler ve bu listenin bir nüshasını sefer sonuna kadar taşıtta ve diğer nüshasını işyerinde bulundururlar.

Reçete: Özel muayenehane, özel poliklinik, özel hastane sahibi veya buralarda çalışan hekimler (diş hekimleri dahil) “reçete” düzenlemek zorundadırlar.

Uygunluk belgesi: Uluslararası taşımacılık yapan kişilerin, mutad depo kapsamında yurda getirdikleri ihtiyaç fazlası petrol ürünleri, iki örnek olarak düzenlenecek bu belgeyle (uygunluk belgesi) belgelendirilecektir.

Ücret Bordrosu: İşverenler her ay ödedikleri ücretler için “ücret bordrosu” tutmaya mecburdurlar. Gelir vergisi açısından bir ödemenin ücret ya da başka bir gelir unsuru olarak vergilendirilip vergilendirilmeyeceği aşağıda sayılan üç unsura göre tespit edilmektedir:

  • Bir işverene tabi olma,
  • Belli bir iş yerine bağlı olma,
  • Hizmetin karşılığı olarak bir ödemenin yapılması.

Ücret; işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar (hizmet karşılığının mal olarak verilmesi) ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen (konut, araç sağlanması vb.) menfaatlerdir.

Usulüne Uygun Düzenlenmemiş Belgelere İlişkin Uygulanacak Yaptırımlar

Defter kayıtlarının ve bunlarla ilgili vesikaların, doğru bir vergi incelemesi yapılmasına imkân vermeyecek derecede noksan, usulsüz veya karışık olması, aynı zamanda vergi matrahının re’sen takdirini de gerektirmesi nedeniyle, birinci derece iki kat usulsüzlük cezası kesilmesi gerekmektedir. Verilmesi ve alınması icap eden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için tespitin yapıldığı yılda uygulanan özel usulsüzlük cezası kesilmektedir (örneğin 01.01.2017 tarihinden geçerli olmak üzere 210 TL’den aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir.).

Perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihazla verilen fiş, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müşteri listesi ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca düzenlenme zorunluluğu getirilen belgelerin; düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, bulundurulmadığının, düzenlenen belgelerin aslı ile örneğinde farklı meblağlara yer verildiğinin veya gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespiti halinde, her bir belge için tespitin yapıldığı yılda uygulanan özel usulsüzlük cezası kesilmektedir. (örneğin 01.01.2017 tarihinden geçerli olmak üzere 210 TL özel usulsüzlük cezası kesilir. Ancak, her bir belge nev’ine ilişkin olarak kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı her bir tespit için 11.000 TL’yi bir takvim yılı içinde ise 110.000 TL’yi aşamaz.)

Beyanname

Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi Kanununa göre;

  • Tam ve
  • Dar mükellef olmak üzere iki tür mükellefiyet vardır.

Gelir Vergisi Kanunu açısından tam mükellefler bir takvim yılında Türkiye içinden ve dışından elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden gelir vergisine tabi tutulan kişilerdir.

Dar mükellef Türkiye’de yerleşmiş olmamakla beraber (ikametgâhı Türkiye’de bulunmayanlar ile bir takvim yılı içinde Türkiye’de altı aydan az oturanlar) Türkiye’den gelir elde eden gerçek kişiler dar mükellef olarak kabul edilmişlerdir. Bu kişiler sadece Türkiye’den elde ettikleri kazanç ve iratları üzerinden gelir vergisine tabi olurlar.

Gelir ve Kurumlar vergisinde beyan esası geçerlidir. Beyan esasında ise vergi, mükellefin veya vergi sorumlusunun beyanına göre hesaplanmaktadır. Ancak beyan vergi uygulamalarına bağlı olarak farklı beyannameler ile gerçekleştirilir. Bu beyannameler;

  • Yıllık,
  • Muhtasar,
  • Münferit ve
  • Özel beyannamelerdir.

Yıllık Beyanname: Yıllık beyanname gerçek kişinin çeşitli gelir unsurlarından bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların bir araya getirilip toplanmasına ve bu şekilde hesaplanan gelirin bir beyanname ile vergi dairesine bildirilmesine yaramaktadır.

Muhtasar Beyanname: Verginin, vergi sorumluları tarafından kesintiye tabi tutularak vergi dairesine ödenmesine vergi tevkifatı denir. Vergi sorumluları tarafından yapılan bu kesintilerin vergi dairesine bildirilmesine yarayan beyannameye ise muhtasar beyanname denir.

Münferit Beyanname: Dar mükellefiyete tabi mükelleflerden yıllık beyanname vermek zorunda olmayanlar tarafından verilen beyanname türüdür. Başka bir ifade ile dar mükellefiyete tabi kişilerin gelirleri sadece Türkiye’de kesinti yoluyla vergilendirilmiş ücretler, serbest meslek kazançları, gayrimenkul sermaye iratları, kurumlardan elde edilen kar payları ile diğer kazanç ve iratlardan oluşuyorsa yıllık beyanname vermeyeceklerdir. Dar mükellefiyete tabi kişiler, yıllık beyanname vermek zorunda olmadıkları bu kazanç ve iratları için münferit beyanname vermek zorundadırlar.

Özel Beyanname: Dar mükellefiyete tabi kurumlar vergisi mükelleflerinden yıllık kurumlar vergisi beyannamesi vermek zorunda olmayanlar tarafından verilen beyanname türüdür.

E-Beyanname

İnternet ortamında gönderilebilecek beyanname ve bildirimler şunlardır:

  • Yıllık Gelir Vergisi,
  • Kurumlar Vergisi,
  • Geçici Vergi,
  • Katma Değer Vergisi,
  • Özel Tüketim Vergisi,
  • Muhtasar,
  • Noter Harçları Vergisi (NOTER),
  • Banka Muameleleri Vergisi,
  • Sigorta Muameleleri Vergisi,
  • Damga Vergisi,
  • Özel İletişim Vergisi,
  • Şans Oyunları Vergisi,
  • Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Kesintisi (KKDF),
  • BA Formu (FORMBA),
  • BS Formu (FORMBS).

Güz Dönemi Dönem Sonu Sınavı
18 Ocak 2025 Cumartesi
v