Hizmetler Ekonomisi Dersi 1. Ünite Özet

İktisadi Teoride Hizmet Kavramı, Özellikleri Ve Sınıflandırması

İktisadi Teoride Hizmet Kavramı Sorunsalı

İktisat yazınında hizmet sektörünün önemi uzun yıllar göz ardı edilmiştir. Hizmetleri ticari mallardan ayırmanın zorluğu, hizmetlerin uluslararası ticaret teorisinde de göz ardı edilmesine neden olmuştur. Hizmet kavramı ile ilgili yaklaşımlar aşağıda sıralanmıştır.

  • Adam Smith, John Stuart Mill ve Karl Marx gibi Klasik iktisatçılar mal ve hizmet ayrımı yaparken; Alfred Marshall gibi Neo-klasik iktisatçılar ise mal ve hizmet ayrımı sorununa fazla önem vermemişlerdir.
  • 1930’lu yıllarda Colin Clark tarım ve sanayi sektörlerine dâhil olmayan tüm faaliyetleri hizmet olarak tanımlayarak, hizmetler sektörü tanımının sanayi sektörüne bağlı hale gelmesine yol açmıştır.
  • Nicholas Kaldor hizmetleri gelişmeyen olarak ele almış ve imalat sanayii mallarının hizmetlerden daha fazla teknolojik gelişme özelliği içerdiğini belirtmiştir. Kaldor, mal ve hizmet ayrımını gelişebilirlilik (progressivity) esasına dayandırmıştır.
  • Jagdish N. Bhagwati’ye göre hizmetlere olan ilgi teknolojik gelişmelere bağlı olarak artmıştır. Bhagwati mal-hizmet ayrımını tartışırken “sürekliliği olan teknik ve yapısal bir değişimden” yola çıkmaktadır. Böylece parçalanma süreci olarak adlandırdığı süreçte, bazı hizmetler mallardan bazı mallar da hizmetlerden kopmuştur. Kayıtlar, kitaplar, ders verme, gösteri ve dinleti şeklindeki hizmetlerin mallarda oluşmasını sağlayan süreç ise bünyeden ayrılma süreci olmaktadır. Ayrıca, Bhagwati hizmet tanımının belirsiz olduğu bir ortamda hizmet tanımı yapabilmek için hizmetlerin gelişebilirliğine bakılması gerektiğini bildirmiştir.
  • T. P. Hill, mal ve hizmetlerin farklı mantıksal kategorilere ait olduğunu öne sürmüş ve hizmet tanımını değişme kavramı esasına dayandırmıştır. Hizmetler Adam Smith’e kadar giden görüşe göre geçici ya da kısa ömürlü oldukları için değil, Hill’in belirttiği gibi özünde değişmeyi içerdikleri için stoklanamazlar.
  • Irving B. Kravis, yapılan hizmet tanımlarının genellikle hizmetin depolanamaz (saklanamaz) özelliğine odaklandığına işaret etmekte ve mevcut tanımların hepsinin sorunlu olduğunu ileri sürmektedir. Bu durumu, bir hizmet faaliyeti olarak sınıflandırılan tele-sekreter cihazındaki telefon konuşmasının kaydedilerek saklanabilmesi örneği ile ispatlamaktadır.
  • Ülkemizdeki iktisatçılardan Hanefi M. Aslan hizmet kavramını “bir hizmet ekonomisinde satın alınan şey bir nesnenin veya bir sistemin bizzat kendisi değil onun gördüğü işlevdir” yaklaşımı ile hizmet ekonomisi bağlamında ele almaktadır.
  • Gonzales d’Alcantara ise hizmeti “mal olarak sınıflandırılamayan iktisadi faaliyetlerin tamamı” şeklinde tanımlamaktadır.
  • Cillian Ryan, hizmetler sektörünün Batı ekonomilerinde önemli oranda büyümesi ve GATT’ın (Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Anlaşması) hizmetlerin serbestleştirilmesine ilişkin önemli hükümler içeriyor olmasından dolayı, iktisadi teoride mal ve hizmetlerin “mallar” başlığı altında birleştirilmesine ve eşit tutulmasına karşı çıkmaktadır.

Hizmetler ile imalat sanayii malları arasındaki en önemli fark, hizmetlerin icat edilemez ve üretildiği anda tüketiliyor olmasıdır. Gelişen teknoloji ile birlikte bir hizmet sunucusu geniş kitlelere hizmet sunmaktadır. Bu durum hizmet sunanların giderek daha fazla ölçek ekonomilerinden yararlandığını göstermektedir.

Hizmetlerin Özellikleri

Hizmetler sektörünün çok geniş bir faaliyet alanını kapsaması ve bilgi-iletişim teknolojilerinde ortaya çıkan hızlı gelişmenin yeni yeni hizmet türlerine yol açması; hizmet kavramına yönelik tanımlama çabasının önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini göstermektedir.

  • İktisat yazınındaki tartışmalar teoride mal-hizmet ayrımı yapılmasının önemini açıkça ortaya koymaktadır.
  • Hizmetlerin teoride genel kabul gören iki özelliği depolanamaz olması (nonstorability) ve fiziki varlığının olmamasıdır (intangible).
  • Uluslararası ticareti yapılamayan mal ve hizmet (ticarete konu olmayan mallar) arasında hizmetlere sıkça rastlanılıyor olması hizmetlerin bir başka özelliği olarak kabul edilebilir. Bu tür hizmetlere teoride verilen klasik örnek saç kesimidir. Bu hususta James Meade ticarete konu olan ve olmayan mallar ayrımı modellerinin geliştirilmesinde öncü rol oynamıştır.
  • İktisadi teoride hizmetler genellikle uluslararası ticareti yapılamayan mal grubunda sayılmış olmasına rağmen, hizmetlerin dış ödemeler bilançosunda sınır-ötesi işlemlere dâhil edildiğini unutmamak gerekir.
  • İktisadi faaliyetlerin çok ve aynı zamanda iç içe oluşu sektörlerin tanımlanmasında farklı ölçütlerin geliştirilmesine yol açmıştır. Bunlar, üretilen malın nihai tüketiciye yakınlığı, elle tutulabilir maddi bir malın varlığı gibi ölçütlerdir. Ünlü üç sektör teorisi bu konuya örnek olarak verilebilir.
  • Günümüzde sektör tanımlarının amacı ilk bakışta farklı faaliyetlerin ortak özelliklerinin belirlenmesidir. Ancak, gerçekte çok sayıda faaliyet olduğu gibi her sektör de kendi içinde birbirinden farklı faaliyet alanları içermektedir.
  • Hizmet sektörlerinin gelişmesinde önemli olan faktörler; yeni teknolojilerin ekonomiye girişi, ticaret ve sermaye hareketlerinin serbestleşmesi, üretimin uluslararası nitelik kazanması, bilgi yönetimine daha fazla önem verilmesi ve toplumlarda gelir düzeyinin artması gibi hususlardır.
  • Hizmet sektörlerinin ekonomideki payı incelendiğinde özellikle gelişmiş ülkelerde bu sektörün önemli boyutlara ulaştığı görülmektedir. Bilgisayar donanımı ile yazılımı arasındaki ilişki; hizmet sektörü ve imalat sanayii arasındaki dinamik ilişkiye verilen en klasik örnek olmaktadır. Ayrıca, iki sektör arasındaki etkileşim, imalat sanayii mallarının bünyesinde hizmetleri içerdiği olgusunu da ifade etmektedir.
  • İmalat sanayii ile hizmetlerin iç içe girmiş olması firmaların sektörel sınıflandırmasını zorlaştırmaktadır.
  • Hizmetlerin sağlanması ve maliyet yapıları da farklılık göstermektedir. İmalat sanayiinde sermaye malı, emek ve ham madde şeklindeki maliyetlerin çoğu piyasadaki kitle üretim mallarıyla ilgilidir. İnternet’in hızla gelişip yaygınlaşması ve hızla gelişen dünya çapında iletişim ağı (World Wide Web-www) ile piyasaya ya çok düşük maliyetli ya da maliyetsiz girişi, hizmetlerin ve malların dünya çapında hızlı yayılmasının önemli nedenlerinden biridir.
  • Çok sayıda hizmet faaliyetinin fikri iş gücü yani fiziki varlığı bulunmayan unsurları içermesi, hizmetlere özgü diğer bir farklılıktır.
  • Hizmet sektörlerinde yenilikler de sektörden sektöre farklılık göstermektedir. Yeniliklerin az olduğu sektörler genellikle ya yasal düzenlemelerin (regülasyon uygulamalarının) rekabeti kısıtladığı ya da nitelikleri itibarıyla yeniliğe yatkın olmayan sektörlerdir. Ayrıca, hizmetlerde yenilikleri ölçmenin imalatta olduğu gibi çok kolay olmadığını da unutulmayalım Bu duruma örnek olarak patentler verilebilir.
  • Elektronik ticaret alanında olduğu gibi, doğalarında yenilikçi unsurları bizzat taşıyan hizmetler ekonomide diğer alanlardaki yenilikleri teşvik edici rol oynamaktadır.
  • Yenilik göstergesi olarak araştırma-geliştirme harcamalarının genel olarak hizmetlerde düşük olduğu görülmektedir.

Hizmetlerin Sınıflandırılması

Tüm iktisadi faaliyetlerin sınıflandırılmasında sıklıkla kullanılan iki farklı sınıflandırma bulunmaktadır:

  • Üretim esasına göre yapılan sınıflandırma ve
  • Ticaret esasına göre yapılan sınıflandırma.

Günümüzde milli muhasebe hesapları ve istatistikleri esas olarak Birleşmiş Milletler Milli Muhasebe Hesapları Sistemine (SNA) dayanmaktadır. Ülkemizde de Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) hizmet sektörü ekonomik faaliyet sınıflaması, Uluslararası Standart Sanayi Sınıflandırması (ISIC) Revizyon 3’e dayalı hizmet sınıflandırmasıdır.

Bir başka sınıflandırma da Merkezi Ürün Sınıflandırması (Central Product Classification-CPC) olmaktadır. CPC iktisadi faaliyetleri değil ürünleri dikkate almakta olup 600’den fazla hizmet ürünü saymaktadır. GATT-Uruguay Görüşmeleri sırasında hizmetlerin belirlenmesinde bu sınıflandırmadan yararlanılmıştır. Dünya Ticaret Örgütü tarafından kullanılan Hizmet Ticareti Genel Anlaşması hizmet sınıflandırması da GATT’ın sınıflandırmasına dayanmaktadır (S:17, Tablo 1).

Uluslararası ticaretin ölçülmesinde en temel kaynak sayılan Uluslararası Para Fonu (IMF) Ödemeler Bilançosu istatistiklerinde ise ticarete konu olan hizmet sektörleri, ticaret sistematiğine göre sınıflandırılmış bulunmaktadır.

İktisat yazınında hizmet; yeni hizmetler, eski hizmetler ve tamamlayıcı hizmetler olarak üç ana başlık altında sınıflandırılmaktadır:

  1. 1970’li yıllarda eğlence, eğitim ve sağlık gibi hizmet türlerinin kitlesel tüketiminin nispeten yeni bir olgu olmasından dolayı, bunlar yeni hizmetler olarak adlandırılırlar.
  2. Beyaz eşya gibi dayanıklı tüketim mallarının artarak üretilmesi sonucunda iktisadi önemini kaybetmiş olan ev hizmetleri eski hizmetler olarak adlandırılmaktadır.
  3. Tamamlayıcı hizmetler ise; bankacılık, finans, nakliye, toptan ve perakende ticaret gibi sanayileşmeye ve kentleşmeye bağlı olarak gelişen hizmetlerdir.

1960’lı yıllardaki gelişmeleri dikkate alan ve günümüz açısından oldukça yetersiz olan bu sınıflandırma hiç kuşkusuz dönemi itibarıyla geçerlidir.

1970’li yıllarda UNCTAD’ın gerçekleştirdiği bir araştırmada yapılan sınıflandırmada ise hizmet grupları dört gruba ayrılmaktadır.

  1. Dağıtım hizmetleri: Nakliye ve depolama, haberleşme, toptan ve perakende ticarettir.
  2. Üretim hizmetleri: Bankacılık, finans, sigortacılık, emlakçılık, mimarlık ve mühendislik hizmetleri, muhasebe ve adli hizmetlerdir.
  3. Sosyal hizmetler: Sağlık, eğitim, dini hizmetler, posta hizmetleri ve diğer kamu hizmetleridir.
  4. Kişisel hizmetler: Ev hizmetleri, tamirat, berber ve güzellik merkezleri, otel ve lokantalar, eğlence hizmetleridir.

Bir başka sınıflandırmada değişme kavramı temel alınmaktadır. Buna göre, “kişileri etkileyen hizmetler ile malları etkileyen hizmetler” arasında ayrım yapmak gerekir:

a. Kişileri etkileyen hizmetler: Üretici birimin faaliyetinin sonucu olarak kişinin fiziksel veya zihni durumunda bir değişme olarak tanımlanan; kişilerin ulaşımı, saç kesimi, eğitim, haberleşme ve tıbbi tedavi gibi hizmetlerdir.
b. Malları etkileyen hizmetler: Bir malın durumunda ortaya çıkan değişmedir. Bu tür hizmetlere malların taşınması, posta hizmetleri, tamir, bakım ve temizlik hizmetleri örnek gösterilmektedir.

Bu ayrım Birleşmiş Milletler’in maddi malların sınıflandırılmasıyla ilgili olan MPS (Material Product System) adlı sistemde yapılan maddi ve maddi olmayan hizmetler ayrımına karşılık gelmektedir. MPS’de tüm üretim şekilleri maddi ve maddi olmayan hizmetler olarak iki alana ayrılmaktadır (UN, 1974). Maddi olmayan alan, “kişileri etkileyen hizmetlere” karşılık gelmektedir. Kişileri etkileyen hizmetlerde ölçüm sorunu alanda tartışılan konulardan biridir. Örneğin, öğretmenin öğrenciye aktardığı bilgilerin miktarı doğrudan ölçülebilir değildir. Bu tür tanım, nitelik ve ölçüm sorunları tiyatro, sinema, futbol maçları gibi eğlence hizmetlerinde de ortaya çıkmaktadır.

Değişmenin sürekli ya da geçici olmasına göre hizmetler;

a. Araba yıkama veya berberlik gibi geçici hizmetler,
b. Ev boyama veya cerrahi müdahale gibi kalıcı hizmetler olarak sınıflandırılmaktadır.

Kişileri etkileyen hizmetler ise ikiye ayrılır:

a. Zihinsel değişimi içeren hizmetler: Eğitim, eğlence gibi hizmetlerdir.
b. Fiziksel değişimi içeren hizmetler: Taşımacılık ve bazı tıbbı tedavi biçimleri gibi hizmetlerdir. 1980’li yıllarda yapılan diğer bir sınıflandırmaya göre hizmetler teknolojik içerikleri göz önünde bulundurularak ikiye ayrılmıştır:

a. Bilgi temelli hizmetler: Sigortacılık, mesleki ve teknik hizmetler, bazı bankacılık hizmetleri, bilgi teknolojisi hizmetleri, reklam, sinema filmleri, tedavi hizmetleri, eğitim ve bazı kamu hizmetleridir.
b. Üçüncül hizmetler: Gemicilik hizmetleri, dağıtım, leasing, franchising, perakende ticaret, seyahat, bazı sosyal hizmetler, eğlence hizmetlerinin çoğu ve kişisel hizmetlerdir.

1990’lı yıllarda yapılan sınıflandırmaların başında hizmetleri iktisadi işlevlerine ve/veya hizmet sunan veya hizmet tüketenin bu hizmete atfettiği gerçek değerine göre ayıran sınıflandırma gelmektedir. Örnek olarak, piyasa hizmetleri ve piyasa-dışı (kamusal) hizmetler şeklindeki ayrımı gösterebiliriz.

Kullanım durumuna göre yapılan sınıflandırmada ise hizmetler şöyledir:

a. Ara hizmetler: Dağıtım ve üretim hizmetleri.
b. Nihai hizmetler : Sosyal ve kişisel hizmetler.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi