Turizm Ekonomisi Dersi 3. Ünite Özet

Turizm Talebi

Turizm Talebi

Turizm talebi , turizm amaçlı gezi yapma arzusunda bulunan ve bu arzusunu gerçekleştirebilecek zamana ve gelire sahip olan insanların sayısı tarafından belirlenir. İnsanların kendi ülkelerinde gerçekleştirdikleri turizm amaçlı geziler ve bu gezilerle ilişkili etkinlikler iç turizm talebini oluşturur. Diğer tarafta, insanların kendi ülkeleri dışına yaptıkları seyahatler ve gerçekleştirdikleri turizm amaçlı etkinlikler ise dış turizm olarak adlandırılır.

Turizm talebi amaçlara uygun olarak farklılık göstermektedir. Hangi amaçla planlanırsa zaman ve satın alma gücüyle desteklenmelidir ki talep oluşsun.

Turizm Talebini Etkileyen Faktörler

Turizm ürününe yönelik talebi etkileyen faktörleri ekonomik faktörler ve ekonomi dışı faktörler olarak ikiye ayrılır.

Ekonomik Faktörler: Turizm ürününe yönelik talebin belirlenmesinde en önemli unsuru ekonomik faktörler oluşturur. Bunlar turizm ürününün fiyatı, tüketicinin harcanabilir geliri, ilişkili mal ve hizmetlerin fiyatları, karşılaştırmalı kalite, moda ve reklam, ulaşım, nüfus gibi unsurları içerir.

Turizm Ürününün Fiyatı: Genel olarak bir mal veya hizmetin fiyatı arttığında o malın talep edilen miktarı azalır. Öte yandan, malın fiyatı azaldığında ise malın talep edilen miktarı artar. Talep kanunu olarak bilinen bu durum ceteris paribus varsayımı altında açıklanır. İşte bu nedenle talep eğrisi negatif eğimli olarak sol yukarıdan sağ aşağıya olarak çizilir. Bunun nedeni, fiyattaki değişmenin ortaya çıkardığı iki tür etkinin sonucudur. Bu etkilerden birincisi ikame etkisidir. İkame etkisi daima negatiftir. Bir mal veya hizmetin fiyatı arttığında tüketici bunu ikame edebilecek mal ve hizmetlere yöneldiği için, bu ürüne yönelik talep edilen miktarı azalır. İkinci etki ise gelir etkisi olarak ortaya çıkar. Gelir etkisi, fiyat artışı durumunda tüketicinin satın alma gücünde ortaya çıkan azalmanın yarattığı etkidir. Burada, gelir azaldığında mal ve hizmete yönelik talep azalır. Turizm ürününün normal bir mal olduğu; yani gelir arttığında turizm talebinin arttığı ve gelir azaldığında turizm talebinin azaldığı varsayılmaktadır. Bu iki etkinin sonucu olarak turizm ürünü için çizilen talep eğrisi negatif eğilimlidir.

Harcanabilir Gelir: Turizm talebi ile gelir arasında doğru yönlü bir ilişki vardır. Bu durum turizm ürününün normal bir mal ya da hizmet olması ile açıklanır. Bir eksende geliri diğer eksende turizm ürününün talep miktarını gösterdiğimizde, gelir ile turizm ürününün talep miktarı arasındaki ilişkiyi gösteren gelir tüketim eğrisi pozitif eğimlidir. Yani gelir arttığında turizm ürününün talep miktarı da artar.

Turizm talebini etkileyen en önemli gelir çeşidi harcanabilir gelirdir. Harcanabilir gelir, gelirden vasıtasız vergiler ve sosyal güvenlik ödemeleri çıkarıldıktan ve devletin yaptığı transferler ilave edildikten sonraki gelirdir. Harcanabilir gelirin yüksekliği, turizm faaliyetlerine yönelik talebin de yüksek olacağının önemli bir göstergesidir. Yüksek harcanabilir gelir ise ülkelerin ekonomik gelişmeleriyle ilişkilidir. Az gelişmiş ya da düşük gelirli ülkelerde harcanabilir gelirler yiyecek, giyecek ve barınma gibi temel taleplere yönelmekte, turizm faaliyetlerine yönelik talep ise düşük kalmaktadır.

Turizm talebi açısından bir başka önemli husus, harcanabilir gelirin ülke nüfusuna dengeli biçimde dağılımıdır. Gelir dağılımı adaletli olduğunda daha çok insan turizm faaliyetlerine katılabilecek ve böylece turizm talebi artacaktır.

İlişkili Mal ve Hizmetlerin Fiyatları: Turizm talebi ile ilişkili mal ve hizmetler arasında iki tür ilişkiden bahsedebiliriz. Bunlar ikame ve tamamlayıcılık ilişkileridir. İkame ilişkisi, rakip mal ve hizmet türlerinde görülür. İlişkili mallardan ya da hizmetlerden birinin fiyatında meydana gelen artış, turizm talebini arttırmaktadır. Burada talep artışı, “Turizm Talep Miktarındaki Değişme ve Talepteki Değişme” adlı başlıkta ifade edeceğimiz gibi, talep eğrisinin sağa kayması biçiminde oluşur.

Bazı mal ve hizmetler için tamamlayıcılık ilişkisi de gözlenebilir. Genelde birlikte tüketilen mallar için geçerli olan bu durumda bir malın fiyatı yükseldiğinde ilişkili mala olan talep azalır. Örneğin yurt dışında ucuz tatil olanakları elde etmişsiniz, fakat buraya ulaşım pahalı hale gelmişse muhtemelen bu olanağı kullanmayacaksınız. Çünkü ulaşım ve turizm birlikte talep edilmektedir. Birlikte talep edilen mal ve hizmetler arasında tamamlayıcılık ilişkisi bulunmaktadır. Tamamlayıcılık ilişkisi durumunda; ilişkili mal ya da hizmetin fiyatı arttığında o mala yönelik talep azalır, bu mal ya da hizmet turizm ile birlikte talep ile birlikte talep edildiği için, bu durumda turizm talebi de azalacaktır ve turizm talep eğrisi sola doğru kayacaktır.

Karşılaştırmalı Kalite: Tüketiciler mal ve hizmetleri karşılaştırırken sadece fiyata bakmazlar, kaliteyi de göz önünde bulundururlar. Talebin oluşumunda iyi kalitedeki mal ve hizmet önemli bir faktör olarak karşımıza çıkar. Örneğin ulaşımda benzer fiyatlar olsa bile rahatlık, temizlik, ikramları daha iyi olan firmayı tercih etmeniz doğaldır. Yine memnun kaldığınız bir turistlik tesisi, aynı bölgeyi tekrar ziyaret ettiğinizde, tercih etme olasılığınız yüksektir. Kaliteye önem veren firmalar kendilerini geliştirmek, talebi arttırmak amacıyla müşteri memnuniyetini ölçmeye yönelik anketler düzenlerler. Anket sonuçlarını kendi tanıtımlarında ve reklamlarında kullanırlar.

Moda ve Reklam: Moda ve reklam insanların tercihlerini etkilemekte, tercihler ise talebin oluşumunda önemli rol oynamaktadır.

Firmalar piyasa güçlerini arttırmak ve talebin genişlemesini sağlamak için reklama önemli ölçüde para harcarlar. Örneğin turizm şirketleri çok çarpıcı ve renkli hazırladıkları broşürler, gazete, radyo, televizyon reklamları, yurt içi ve yurt dışındaki seminer ve konferanslarla kendilerine, kendi ülkelerine ya da bölgelerine yönelik talebi arttırma çabası içindedirler. TV dizileri ve filmlerin çekildiği yerler, o bölgeye yönelik turizm faaliyetlerini arttırmaktadır.

Ulaşım: Bir turizm faaliyetine katılan kişi ulaşım, konaklama, yiyecek ve içecek gibi birçok tamamlayıcı ürünü de birlikte tüketmektedir. Özellikle ulaşım ve turizm tamamlayıcı parçalardır ve birlikte tüketilirler. Ayrıca uzaklık, ulaşılabilirlik ve yolculuk maliyeti de önemli unsurlardır ve turizm talebini etkilemektedir.

Ulaşım hizmetlerinin fiyatı yükseldiğinde, ulaşımın uzun zaman alması durumunda turizm talebinin bundan olumsuz etkilenmesi doğaldır. Ancak ulaştırma alanındaki gelişmeler bu olumsuz etkilenmeyi dengelemektedir. Yine de zaman ve maliyet toplam turizm talebi açısında önemlidir. Bir turizm bölgesine uzaklık ne kadar fazla ise ya da dış turizm açısından bakıldığında turist gönderen ülkeler ve turist kabul eden ülkeler arasında uzaklık ne kadar fazla ise, ulaşım maliyeti o kadar yüksek olacak ve ulaşım daha fazla zaman alacaktır. Bu durumda turizm talebi olumsuz yönde etkilenecektir.

Nüfus: Nüfusun büyüklüğü, coğrafi dağılımı, yaşı, cinsiyeti, turizm talebini etkilemektedir. İnsanlar seyahatlere en fazla 25–65 yaşları arasında katılmaktadırlar. Bu yaşlarda insanlar daha dinamiktirler ve bu dönem insanların gelirlerinin en yüksek olduğu dönemlerdir. Dolayısıyla turizm faaliyetlerine de en fazla katıldıkları dönemlerdir. Ayrıca nüfusun coğrafi dağılımı; kırsal ya da kentsel olması turizm talebini etkilemektedir. Genelde şehirlerde yaşayan insanlar kentleşmenin ortaya çıkardığı sorunları hafifletmek, bu sorunlardan kısa sürelide olsa kurtulmak ve dinlenmek için daha fazla turizm faaliyetlerine katılmaktadırlar.

Nüfustaki cinsiyet durumu da turizm talebinde etkili olabilmektedir. Erkekler ferdi seyahat ederken, kadınlar grup halinde seyahatlere katılmayı tercih ederler.

Ekonomi Dışı Faktörler: Burada sosyal faktörler, politik ve yasal faktörler, psikolojik faktörler turizm talebini etkileyen ekonomi dışı faktörler olarak sıralanabilir.

Sosyal Faktörler: İnsanların aile yapıları, meslekleri, kültür ve eğitim düzeyleri, yaş ve cinsiyetleri, değer yargıları gibi sosyal faktörler turizm talebini etkilemektedir.

Aile yapıları, insanların evli ya da bekâr olmaları, çocuk sayıları, çocukların okul durumları ve aile bağları gibi faktörler turizm faaliyetlerine katılımları etkilemektedir.

Farklı meslek gruplarının varlığı, turizm talebinde farklılığa neden olmaktadır. Örneğin esnek çalışma grubunda olanlar, öğretmenler ve akademisyenler daha fazla tatil yapma olanaklarına sahiptirler.

Eğitim ve kültür düzeyi ile turizm talebi arasında pozitif yönlü bir ilişki bulunmaktadır. İnsanlar yeni deneyimler kazanmak, farklı kültürleri tanımak ve sanat olaylarını izlemek için turizm aktivitelerine katılırlar.

Yaş ve cinsiyet, turizm talebi üzerinde farklılık yaratabilmektedir.

Toplumların değer yargıları turizm talebi üzerinde etki oluşturmaktadır. Örneğin, dini inançların neden olduğu turizm faaliyetleri çok yaygındır.

Politik ve Yasal Faktörler: İnsanların seyahat kararları, kişisel güvenlik, terörizm, politik istikrarsızlık gibi faktörler tarafından olumsuz yönde etkilenir. Güvenlik sorununun yaşandığı, terörist eylemlerin yaygın olduğu ülkelere ya da bölgelere yönelik turistik seyahatlerin büyük ölçüde yapılmadığı gözlenmektedir.

Hükümetlerin turizm faaliyetlerine yönelik her türlü düzenlemeleri gibi yasal faktörler de turizm talebini önemli ölçüde etkilemektedir. Örneğin tüketicilerin korunması, turizmde rekabet ortamının sağlanması, ulaşım hizmeti alanlarına yönelik düzenlemeler, yabancı turistler için uygulanan formaliteler turizm talebini olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

Psikolojik Faktörler: İnsanların turizme yönelik davranışları çok çeşitlilik göstermektedir. İnsanlar kendilerini psikolojik açıdan rahat hissettikleri zaman turizme yönelik talepleri artarak devam edecektir. Ancak rahatsız oldukları yöreye veya ülkeye bir daha gitmeyeceklerdir. Dolayısıyla psikolojik faktörlere bağlı olarak turizm talebi hem olumlu hem de olumsuz yönde etkilenmektedir.

Turizmde Talep Fonksiyonu, Talep Eğrisi ve Talep Şedülü

Turizm talebini etkileyen faktörler ile talep miktarı arasındaki ilişki talep fonksiyonu ile açıklanır. Bu fonksiyonel ilişki herhangi bir turizm ürünü için şu şekilde yazılabilir: (S: 60, fonksiyonun açıklaması da aynı sayfada). Turizm ürününün kendi fiyatı ile talep edilen miktarı arasında negatif bir ilişki vardır. Bu durum talep kanunu olarak adlandırılır. Talep kanunu, diğer değişkenler sabit iken yüksek fiyat düzeylerinde talep edilen mal ya da hizmet miktarının düşük olacağını; düşük fiyat düzeylerinde ise talep edilen mal ya da hizmet miktarının fazla olacağını ifade eder. Bu talep kanunu çerçevesinde talep eğrisi sol yukarıdan sağ aşağıya doğru negatif eğimli olarak çizilir. (S:60, Şekil 3.1’de turizm ürünü için negatif eğimli talep eğrisi çizilmiştir).

Diğer değişkenler sabit varsayıldığında, bir malın fiyatı yükseldiğinde tüketicilerin bu malın yerine nispi olarak daha ucuz hale gelen diğer malı talep etmelerine yol açan etkiye ikame etkisi denir. İkame etkisi daima negatif yönde işler. Fiyat artmışsa bu ürünün yerine başka mallar ikame edileceği için ürünün talep edilen miktarı azalacaktır. Şayet fiyat ucuzlamışsa bu ürün fiyatı yüksek olan malların yerine kullanılacak, dolayısıyla talep edilen miktar artacaktır.

Diğer değişkenler sabit iken, bir turizm ürününün fiyatı arttığında, tüketicinin satın alma gücünün azalmasına bağlı olarak daha az turizm ürünü talep etmesine yol açan etkiye gelir etkisi denir. Dolayısıyla, tüketici turizm ürününün fiyatı arttığında diğer mallarla birlikte bu üründen de daha az talep eder. Fiyat yükselmesi durumunda gelir reel olarak azaldığı için talep edilen ürün miktarının azalması normal ve lüks mallar için geçerlidir. Oysa düşük mallarda gelir etkisi ters yönde işlemektedir.

Normal ve lüks mallarda gelir ve ikame etkileri aynı yönde işledikleri için negatif eğimli talep eğrisi çizilir. Şayet mal düşük mal ise, gelir ve ikame etkileri ters yönde işleyecektir. Bu durumda ikame etkisi büyük ise bu düşük malın talep eğrisi yine negatif eğilimlidir. Şayet gelir etkisi büyük ise, bu düşük mal için pozitif eğimli talep eğrisi çizilir.

Diğer değişkenler sabit iken, belirli bir piyasada belirli bir zaman diliminde tüketicilerin değişik fiyat düzeylerinde satın almaya hazır oldukları mal ve hizmet miktarlarını özetleyen tabloya talep şedülü denir.

Turizm Talep Miktarındaki Değişme ve Turizm Talebindeki Değişme

Herhangi bir turizm ürünü için piyasa talep eğrisi, değişik fiyat düzeylerinde tüketicilerin satın almaya hazır oldukları ürün miktarlarını göstermektedir. Talep eğrisi üzerindeki her bir nokta, bir fiyat düzeyinde satın alınacak ürün miktarını gösterir. Aynı talep eğrisi üzerinde bir noktadan başka bir noktaya geçilmesine, “talep miktarındaki değişme” denir.

“Turizm talebindeki değişme” ise; talep fonksiyonunda yer alan sabit varsaydığımız parametrelerdeki değişmelere bağlıdır. Sabit varsaydığımız bu değişkenler değiştiğinde talep eğrisi bir bütün olarak sağa ya da sola doğru kayar. Şimdi sabit varsaydığımız bu değişkenlerdeki değişmelerin etkisini kısaca ele alalım:

  • İlişkili malların fiyatındaki artış, turizm ürünü için talep eğrisini sağa ya da sola kaydırır. Tamamlayıcı mallarda durum farklıdır. Birlikte tüketilen mal ve hizmetlerde mallardan birisinin fiyatı arttığında hem bu mala yönelik talep hem de tamamlayıcısı olan diğer mala yönelik talep azalır ve her iki tamamlayıcı mal için de talep eğrisi sola kayar. Tamamlayıcı mallarda mallardan birinin fiyatı düştüğünde ise her iki mala olan talep azalacağı için talep eğrisi sağa kayar.
  • Diğer değişkenler sabit iken, tüketicilerin gelirlerindeki artış talep eğrisinde değişmeye yol açacaktır. Tüketicinin geliri arttığında turizm ürününe yönelik talep artıyorsa, talep eğrisi sağa kayacaktır. Böyle bir turizm ürünü normal ya da lüks mal özelliği taşımaktadır. Şayet gelir arttığında turizm ürününe yönelik talep azalıyorsa, talep eğrisi sola kayacaktır. Böyle bir turizm ürünü de düşük mal özelliği taşımaktadır. Diğer bir ifadeyle, normal mal özelliği gösteren turizm ürününde gelir arttığında turizm ürününe olan talep artar ve talep eğrisi sağa doğru kayar. Düşük mal özelliği gösteren turizm ürününde ise, gelir arttığında turizm ürününe olan talep azalır ve talep eğrisi sola doğru kayar.
  • Beklentiler de talep eğrisinde kaymaya neden olur. Olumlu beklentiler talep eğrisini sağa kaydırırken, olumsuz beklentiler talep eğrisini sola kaydıracaktır.
  • Moda ve reklam talep eğrisini sağa kaydıran faktörlerden birisidir. Çünkü moda ve reklam, tüketicilerin zevk ve tercihlerini etkileyerek talepte artışa yol açmaktadır.
  • Nüfustaki değişmeler de talep eğrisini etkilemektedir. Nüfus arttığında turizm ürününe yönelik potansiyel alıcıların sayısı da artmaktadır ve bu nedenle talep eğrisi sağa doğru kaymaktadır.
  • Ulaştırma hizmetlerinin düşük maliyetle sağlanması, konforlu olması ve daha az zaman kapsaması durumunda turizm ürününe yönelik talep olumlu etkilenecek ve talep eğrisi sağa doğru kayacaktır. Tersine olumsuzluklar ise, talep eğrisini sola doğru kaydıracaktır.
  • Ekonomik faktörler dışındaki sosyal, politik ve psikolojik diğer faktörlerden kaynaklı olumlu ya da olumsuz yöndeki etkilenmeler de turizm ürününe yönelik talebi etkileyecek ve talep eğrisi sağa ya da sola doğru kayma gösterecektir.

Turizm Talebi Esnekliği

Bir ekonomik değişkenin bir başka ekonomik değişkene karşı duyarlılığını ölçmek için esneklik terminolojisi kullanılır. Talep için kullanılan esneklikler; talebin fiyat esnekliği, talebin gelir esnekliği ve çapraz fiyat talep esnekliğidir.

Turizmde Talebin Fiyat Esnekliği

Herhangi bir turizm ürünü için talebin fiyat esnekliği, talebin fiyattaki değişmeye karşı duyarlılığını ölçer. Talep yasası çerçevesinde bir malın fiyatı arttığı zaman malın tüketicilerce talep edilen miktarı azalır. Ya da bir malın fiyatı düştüğünde talep edilen miktarı artar. Ancak bu artış ya da azalışın ne boyutta olacağını bilmek için talebin fiyat esnekliğine ihtiyaç duyarız.

Talebin fiyat esnekliği, talep miktarındaki yüzde değişmenin fiyattaki yüzde değişmeye oranıdır (Örnek ve yorumlama S: 64, 65).

Talep Esnekliği ve Toplam Hasılat: Firmalar iyi bir fiyatlama politikası izleyebilmek için talebin fiyat esnekliğini bilmelidir. İzleyecekleri fiyatlama stratejileri ile hasılatın seyrini öğrenebilirler. Uygulanacak bir fiyat değişikliği toplam hasılat üzerinde birbirine zıt iki tür etki yaratır. Toplam hasılat, fiyat ile miktarın çarpımıdır. Şayet turizm firması oda fiyatlarını arttırmışsa toplam hasılat artış yönünde etkilenecektir. Ancak bu durum talep miktarındaki azalışla dengelenmektedir. Talep elastik olduğu için fiyattaki %10’luk artış talep edilen oda sayısını %20 azalttığı için toplam hasılat azalacaktır. Şayet talep inelastik olsaydı, fiyattaki %10’luk artış talep edilen oda sayısında %10’dan daha düşük bir oranda azalışa neden olacaktı ve toplam hasılat artmış olacaktı. Benzer şekilde fiyat düşüşü durumunda esnek talep için toplam hasılat artarken esnek olmayan talep için toplam hasılat azalacaktır.

Talebin Fiyat Esnekliğini Etkileyen Faktörler: Firmalar iyi bir fiyatlama politikası izleyebilmeleri için talebin fiyat esnekliği hakkında bilgi sahibi olmalıdırlar. Bunun için esnekliği etkileyen faktörlere bakarak esneklik değeri hakkında tahminde bulunabilirler. Talebin fiyat esnekliği etkileyen temel faktörler şunlardır:

  • Ürünün ikame edilebilirliği
  • Ürünün gerekli veya lüks mal özelliği taşıması
  • Fiyat ve kullanışlılık
  • Zaman
  • Tüketici farkındalığı

Turizmde Talebin Gelir Esnekliği

Talebin gelir esnekliği, gelirdeki değişmeye karşı talebin duyarlılığını ölçmektedir. Talebin gelir esnekliği, talep miktarındaki yüzde değişimin gelirdeki yüzde değişime oranıdır. Talep fonksiyonunda yer alan gelir değişken parametre olarak gösterilmekte, diğer tüm parametreler sabit varsayılarak analiz yapılmaktadır. Burada turizm talep eğrisindeki kaymanın büyüklüğü ölçülmektedir. I’yı gelir olarak gösterdiğimizde talebin gelir esnekliğinin ölçümü için kullanılan formül herhangi bir turizm ürünü için şu şekildedir: (S: 66, 67).

Turizmde Talebin Çapraz Fiyat Esnekliği

Talebin çapraz fiyat esnekliği, bir mal veya hizmetin talep edilen miktarındaki yüzde değişmenin bir başka malın fiyatındaki yüzde değişmeye oranıdır. Bu ilişki X ve Y malları için şu şekilde formüle edilir: (S: 67).

Talebin çapraz fiyat esnekliği farklı mal ve hizmetler arasındaki ilişkiyi açıklar. Buna göre mallar ikame malları, tamamlayıcı mallar veya ilişkisiz mallar olmaktadır. İkame malları için talebin çapraz fiyat esnekliği pozitif değer alır. Yani bir Y malın fiyatı arttığında X malına yönelik talep artar.

Tamamlayıcı mallar için talebin çapraz fiyat esnekliği negatif işaretlidir. Yani bir Y malının fiyatı yükseldiğinde X malına yönelik talep azalmaktadır.

Şayet talebin çapraz fiyat esnekliği sıfır ise, iki ürün arasında hiçbir ilişkisi yoktur.

Dikkat edilirse; talebin çapraz fiyat esnekliği ile talep eğrisindeki kaymalara ilişkin, kaymanın büyüklüğünü ölçen esneklik değeri hesaplanmaktadır. Rakip mallar ya da ikame malları için bir malın fiyatındaki artış başka bir malın talep eğrisini sağa kaydırmaktadır. Oysa tamamlayıcı mallar için bir malın fiyatı arttığında, diğer malın talebi azalacak ve talep eğrisi sola kayacaktır. İlişkisiz mallarda ise, talep eğrisi fiyat değişikliğinden etkilenmeyecektir.

Turizm Talep Tahmini

Büyük miktarlarda hasıla yaratan turizm sektöründe firmaların başarısı, gelecekteki turist talebinin tahmini, pazar yapısındaki değişim ve gelişmelerin öngörülmesine bağlıdır. Turizm talebinin tahmininde birçok yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemler “nicel” ve “nitel” olmak üzere iki sınıfa ayrılır. Nicel yöntemler yeterince gözleme sahipken ve piyasa yapısında bir değişim olmadığı takdirde başarılı tahminler verirken; nitel yöntemler sektördeki yeni ürün-hizmet, yeni sunum yöntemleri, yeni piyasaların açılması gibi geleceğe yönelik yapısal değişimleri öngörmede kullanışlıdır.

Nitel Yöntemler

Turizm talebinde en sık kullanılan nitel yöntemler; anket incelenmesi ve kanı-destekli modellerdir.

Anket yöntemi kendi içinde ikiye ayrılmaktadır. Birincisi, turistlere uygulanan anketler, diğeri ise tur operatörlerine ve seyahat acentelerine yapılan anketleri içerir. İlk tür anketler, yeni ya da revize edildiği için hakkında zaman serisi bulunmayan ürünler için oldukça kullanışlıdır. İkinci tip anket ise potansiyel piyasalar, yeni turizm serisi ve ürünlerine ilişkin bilgi sağlaması bakımından yararlıdır. Ankette örneklem (anket katılımcısı) seçimine ve büyüklüğüne önem verilmelidir. Asıl anketten önce pilot anket yapılmalı ve ankette karşılaşılacak sorunlar belirlenip giderilmelidir.

Turizm talebi tahmininde yaygın kullanılan kanı-destekli modeller; “Delphi metodu”, “senaryo yazımı” ve “morfolojik analiz” olarak sıralanmaktadır. Delphi metodu, uzman görüşlerinin belirlenmesi ve fikir birliği oluşturulması esasına dayanır. Delphi metodu, birkaç aşamadan oluşur. İlk aşamada uzmanlardan oluşturulan grupta bireysel fikirler ortaya konulur. İkinci aşamada ilk aşamanın sentezi uzmanlara gönderilir ve bu sentezde ortaya çıkan farklı yanıtlar üzerinde görüşler alınır. Bu aşama sonunda uzmanlar arasında oluşan fikir birliği bulgu olarak raporlanır.

Senaryo yazımı ise geleceğe dönük senaryo oluşturmayı ifade etmektedir. Senaryo bilinen olaylar ve trendler veri iken, neler olabileceğini betimlemektir. Senaryo yazımı, ilgilenilen konunun takip edeceği yolu ve değişim noktalarına odaklanır. Turizm talebi konusunda bu yöntem talep düzeyine hangi eylemlerle etki edilebileceğini ve bu eylemlerin etkisi sonucunda ortaya çıkacak tepkileri belirlemektedir.

Morfolojik analizin amacı, var olan bilgiyi düzenli bir şekle sokmak ve böylece olayların olası sonuçlarını belirlemektir. Bu metot da birkaç aşamada oluşur. İlk aşamada konuya ilişkin önemli değişkenler belirlenir. İkinci aşamada bu veriler morfolojik kutu denilen bir yapıya yerleştirilir. Son olarak, istenilen turizm talebi miktarının morfolojik kutu yardımıyla diğer değişkenlerden nasıl etkilendiği incelenir ve istenen düzeyin bu bağlamda nasıl elde edildiği tahmin edilir.

Nicel Yöntemler

Tahmin amaçlı kullanılan en yaygın yöntemler “zaman serisi analizi” ve “etmensel çıkarım” olarak ifade edilebilir. Bunları nitel yöntemlerden ayıran temel neden; kullanılan verinin bireylerin görüşüne bağlı olmayıp, gelen turist sayısı, yaptıkları harcama miktarı, döviz kuru gibi ölçülebilen veriler olmasıdır. Zaman serisinde kullanılan veri belli bir zaman aralığında düzenli olarak toplanılan gözlemlerden oluşur. Zaman serisi tahminlerindeki metotları; tek değişkenli ve çok değişkenli olarak ikiye ayırmak mümkündür. Tek değişkenli metotlar, verinin sadece geçmiş değerlerini kullanarak gelecekteki değeri tahmin etmek için kullanılan metotlardır. Çok değişkenli metotlar, ilgilenilen değişken (burada turizm talebi) de dâhil olmak üzere iki ya da daha fazla değişkenin geçmiş değerleri ve bu değişkenlerin birbirleriyle olan ilişkileri kullanılarak, ilgilenilen değişkenin gelecek değerinin tahmin edilmesini ifade eder.

Etmensel çıkarım ise basit anlamda, bir değişkeni etkileyen diğer değişkenleri ve bu etkinin biçimini belirlemeye çalışan bir metottur. Turizm talebini etkileyen etmenlerin belirlenmesiyle bu etmelerde ortaya çıkan ya da çıkması beklenen değişimlerin turizm talebini nasıl etkileyeceğini öngörmek kolaydır. Etmensel çıkarımda bir ülkeye ait zaman serisi verisi yerine çok sayıda ülkeye ait veri kullanılır ve zaman serisi analizine ait yöntemler tercih edilmez.

Etmensel çıkarım için en tercih edilen yöntem kontrollü deneydir. Ancak ekonomik veri toplanırken deney yapmanın zorlukları göz önüne alındığında basit “regresyon”, “enstrüman değişkenler”, “regresyon süreksizliği tasarımları” ve “fark-içinde-fark” gibi ekonometrik yöntemler turizm ekonomisinde yaygın olarak kullanılmaktadır.


Güz Dönemi Ara Sınavı
7 Aralık 2024 Cumartesi
v