Özel Vergi Hukuku 1 Dersi 5. Ünite Özet

Gelir Vergisinde Toplama, Beyan, Verginin Tarhı Ve Ödenmesi

Giriş

Gelir Vergisi Kanunu (GVK)’nun 83. maddesine göre, aksine hüküm olmadıkça, gelir vergisi mükellefin veya vergi sorumlusunun beyanı üzerine tarh edilmektedir. Aynı kanunun 84. maddesinde de gelir vergisi beyanlarının yıllık beyanname, muhtasar beyanname ve münferit beyanname ile yapılacağı belirtilmiştir.

Bahsi geçen beyanname çeşitlerinden yıllık beyanname , çeşitli kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde edilen kazanç ve iratların bir araya getirilip toplanmasına ve bu suretle hesaplanan gelirin vergi dairesine bildirilmesine mahsustur. Muhtasar beyanname , işverenler veya vergi tevkifatı yapan diğer kişiler tarafından kesilen vergilerin matrahları ile birlikte, toplu olarak vergi dairesine bildirilmesi şeklinde ifade edilirken, Münferit beyanname ise dar mükellefiyete tabi olanların yıllık beyanname ile bildirmek zorunda olmadıkları kazanç ve iratlardan, vergisi tevkif suretiyle alınmamış olanların bildirilmesi şeklinde tanımlanmaktadır.

Gelirin Toplanması ve Toplama Yapılmayan Hâller

GVK’nin 85. maddesine göre mükellefler, yedi gelir unsurundan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için GVK’de aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler ve beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur.

Tacirler ile çiftçiler ve serbest meslek erbabı ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç elde etmemiş olsalar bile, yıllık beyanname verirler. Bu husus şirketlerin faaliyet ve tasfiye dönemlerini kapsamak üzere, kolektif şirket ortakları ile komanditeler hakkında da uygulanmaktadır.

Aynı madde bağlamında yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlar; Türkiye’de hesaplarına intikal ettirdiği yılda ve Türkiye’de hesaplara intikal ettirilmemesinin mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden ileri geldiği belgelendirilen hâllerde, mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda; elde edilmiş sayılmaktadır.

GVK’nin 86. maddesinde toplama yapılmayacak haller, tam mükellefiyete tabi olanlar ve dar mükellefiyete tabi olanlar açısından açıklanmıştır. Buna göre aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi hâlinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.

Tam Mükellefiyette Toplama Yapılmayan Hâller

Gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazançlar; kural olarak tevkifat yoluyla vergilendirilmekte, belli şartlar altında gerçek usulde vergilendirilmesi yoluna gidilmektedir. Gerçek usule tabi olmayan çiftçilerin ürünlerini satarken yapılan tevkifat bunların nihai vergisi olup, bu çiftçilerin ayrıca yıllık beyanname vermeleri gerekmemektedir. GVK’nin 75. maddesinin (15) ve (16) numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratları;

  • On yıldan az süreyle prim veya aidat ödeyerek ayrılanlara ödenen irat tutarları
  • On yıl süreyle prim veya aidat ödeyerek ayrılanlar ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara ödenen irat tutarları
  • On yıldan az süreyle katkı payı ödeyerek ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı
  • On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı
  • Emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı

şeklinde ifade edilebilir.

Öte yandan, genç girişimcilerde kazanç istisnası, ücretlerle ilgili istisnalar, serbest meslek kazançlarında telif kazançları istisnası, gayrimenkul sermaye iratlarında mesken kirası istisnası, menkul sermaye iratlarında kâr payı istisnası, diğer kazanç ve iratlar kapsamında değer artışı kazançları istisnası ve arızi kazançlarda istisna , hangi tutarda ücretlendirilmiş olursa olsun tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler , Birden sonraki işverenden alınan ve toplamı GVK’nin 103. maddesinde yer alan vergi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarla belirtilen beyan sınırını aşmayan ücretler ve bunlardan başka, yukarıda belirtilenlerin dışında vergiye tabi gelir toplamının beyan sınırını(( GVK’nin 103. maddesinde yer alan vergi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı ) aşmaması koşuluyla, bazı ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları beyannameye dahil edilmeyen hallerdendir.

2019 yılı için 2.200 lirayı aşmayan , tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları için yıllık beyanname verilmeyecek, diğer gelirler için beyanname verilmesi hâlinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir.

Bu grupta yer alan gelirlere; hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen bedeller, iştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kâr paylarının devir ve temliki karşılığında alınan para ve ayınlar, her çeşit senetlerin iskonto edilmesi karşılığında alınan iskonto bedelleri, kıyı bankacılığından (off-shore bankacılık) elde edilen faiz gelirleri, yurt dışından elde edilen diğer menkul sermaye iratları (faiz, repo, kar payı vb.), her çeşit alacak faizleri örnek gösterilebilir.

Bu düzenlemelerden başka GVK’nin 86. maddesinde yer alan geçici 67. maddesine göre, bu madde kapsamında vergi tevkifatı yapılmış olan;

  • Bankalar ve aracı kurumların aracılık ettikleri menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarından sağlanan bazı gelirler,
  • Her çeşit tahvil ve hazine bonosu faizleri,
  • Mevduat faizleri,
  • Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve özel finans kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları,
  • Repo gelirleri,
  • Yatırım fonlarının katılma belgelerine ödenen kâr payları

için yıllık beyanname verilmeyecek, diğer gelirler için beyanname verilmesi hâlinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir.

  • Ayrıca GVK’nin geçici 68. maddesinde yer alan Türkiye Jokey Kulübünce organize edilen yarışmalara katılan atların jokeyleri, jokey yamakları ve antrenörlerine ücret olarak yapılan ödemeler için;
  • GVK’nin geçici 72. maddesinde yer alan sporculara ödenen ücret ve ücret sayılan ödemeler için;
  • GVK’nin geçici 76. maddesinde yer alan Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar için;

yıllık beyanname verilmeyecek, diğer gelirler için beyanname verilmesi hâlinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir.

Beyanname Verilmeyen Hâllere İlişkin Örnekler

Beyanname verilmeyen hallere ilişkin örneklerden bazıları şu şekildedir:

  • 2019 yılında tek işverenden vergisi kaynakta kesilmiş 120.000 TL ücret geliri elde eden mükellef yıllık beyanname vermeyecektir.
  • 2019 yılında üç ayrı işverenden 24.000 TL, 36.000 TL ve üçüncü işverenden 10.000 TL vergisi kaynakta kesilmiş ücret gelirleri elde eden mükellef birden sonraki işverenlerden aldığı ücretler toplamı beyan sınırını aşmadığından yıllık beyanname vermeyecektir. Burada birinci işverenden alınan ücretin hangisi olduğuna ücret geliri elde eden mükellef karar verebilecektir. Dolayısıyla 36.000 TL’lik ücretini birinci işverenden alınan ücret olarak kabul eden mükellefin diğer ücretleri toplamı 34.000 TL olduğundan beyanname verilmeyecektir.
  • 2019 yılında 60.000 TL serbest meslek kazancı ve 10.000 TL mesken kirası elde eden ve götürü gider usulünü seçen mükellef, serbest meslek kazancını beyan edecektir. Ayrıca serbest meslek kazancı dolayısıyla yıllık beyanname verdiğinden mesken kirası istisnasından yararlanamayacak, sadece %15’ini götürü gider olarak düşerek 8.500 TL’lik mesken kirasını da beyan edecektir.

Dar Mükellefiyette Toplama Yapılmayan Hâller

Tamamı Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan; ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar için yıllık beyanname verilmeyecek, diğer gelirler için beyanname verilmesi hâlinde de bu gelirler, dar mükellefiyet kapsamında beyannameye dahil edilmeyeceklerdir.

Yıllık Beyannamede Zarar Mahsubu, Diğer İndirimler ve İndirilemeyecek Giderler

Yıllık beyannamede beyanı gereken gelirler toplanır ve varsa zarar mahsubu ve diğer indirimler yapıldıktan sonra vergi matrahına ulaşılır.

Yıllık Beyannamede Zarar Mahsubu

GVK’nin 88. maddesine göre gelirin toplanmasında gelir kaynaklarının bir kısmından kaynaklanan ve diğer kaynakların kazanç ve iratlarına mahsup edilen zararlar bu guruptadır. Ancak GVK’nın 80. maddesinde yer alan diğer kazanç ve iratlardan doğan zararlar mahsup edilemez.

Bu noktada şu hususa dikkat edilmelidir ; zarar mahsubu sonucunda kapatılmayan zarar kısmı, izleyen yılların gelirinden indirilir. Ancak arka arkaya beş yıl içinde mahsup edilmeyen zarar bakiyesi izleyen yıllara devredilemez. Yani zarar mahsubu, zararın doğduğu yılı takip eden beş yıl ile sınırlandırılmıştır.

Türkiye’de gelir vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili yurt dışı zararlar, yurt içindeki kazanç ve iratlardan mahsup edilmez.

Yıllık Beyannamede Yapılabilecek Diğer İndirimler

GVK’nin 89. maddesi bu hususu şöyle açıklamaktadır. Beyan edilen gelirin %15’ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortalarına ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, hastalık, sağlık, engellilik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primlerinin tamamı ile Beyan edilen gelirin % 10’unu aşmaması, Türkiye’de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle belgelendirilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları yıllık beyanname ile bildirilenler indirimden yararlanırlar.

“…Üniversitesi’nde tahsilde olan oğlunuzun 25 yaşını doldurmamış olması, beyan edilecek gelirin %10’luk kısmını aşmaması, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla eğitim amaçlı kitap ve kırtasiye alımları için yapılan harcamalar ile özel yurt veya pansiyona ödenen tutarların yıllık beyanname ile bildirilecek gelirden indirilmesi mümkün olup ev kirası, apartman aidatı, doğalgaz, elektrik, su ve internet gibi ödemelerin gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.” hulasası şeklinde Muğla Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 10.10.2015 tarih ve 96620903-120 [89-15/5]-101 sayılı özelge bu hususu açıklar niteliktedir.

Ayrıca Serbest meslek faaliyetinde bulunan veya basit usulde vergilendirilen engellilerin beyan edilen gelirlerine, GVK’nin 31. maddesinde yer alan esaslara göre hesaplanan yıllık indirim uygulanır. Bu indirimden bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan serbest meslek erbabı ile hizmet erbabı (tevkifat matrahı dahil) da yararlanır.

GVK’nin 31. maddesine göre çalışma gücünün asgari %80’ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece engelli, asgari %60’ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece engelli, asgari %40’ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece engelli sayılır. Engellilik dereceleri itibarıyla belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden indirilir. Bu tutarlar 2019 yılında birinci derece engelliler için 1.200 TL, ikinci derece engelliler için 650 TL, üçüncü derece engelliler için 290 TL’dir.

GVK’nin 89. Maddesine göre indirime tabi olabilecek kalemler şu şeklide izah edilmektedir:

  • Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin %5’ini (kalkınmada öncelikli yöreler için %10’unu) aşmamak üzere, makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar indirilir.
  • Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardım ların tamamı indirilebilir.
  • Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamı indirilebilir.
  • Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, kamu yararına çalışan dernekler, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen; kültür, sanat, tarih, edebiyat, kütüphane, müze, arkeoloji, sinema, tiyatro, vb. alanlara yönelik olarak yapılan her türlü bağış ve yardımların %100’ü indirilebilir.
  • Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdi bağışların tamamı indirilebilir.
  • İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı indirilebilir.
  • Yukarıda sayılanların dışında çeşitli kanunlarla ilgili kurumlara yapılacak bağış ve yardımların indirilebileceği düzenlenmiştir. Bu açıdan 3294 Sayılı Kanun, 2828 Sayılı Kanun, 2547 Sayılı Kanun, 278 Sayılı Kanun, 2955 Sayılı Kanun, gibi kanunlar çerçevesinde yapılan bağış ve yardımlar örnek gösterilebilir.

Son olarak,

  • 289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 17.6.1992 tarihli ve 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamaları nın; amatör spor dalları için tamamı, profesyonel spor dalları için %50’si,
  • Vergi usul Kanunu(VUK)’nun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların beyan edilen gelirin %10’unu aşmayan kısmı,
  • Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50’si,
  • 1.7.2005 tarihli ve 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanuna göre kurulan korumalı işyerleri nde istihdam edilen ve işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel veya ruhsal engelli çalışanlar için diğer kişi ve kurumlarca karşılanan tutar dahil yapılan ücret ödemelerinin yıllık brüt tutarının %100’ü
  • GVK’nin mükerrer 20. maddesinde yer alan kazanç istisnasından faydalanan genç girişimciler müstesna , Basit usulde tespit edilen ticari kazançların 2019 yılı için 11.000 Türk Lirasına kadar olan kısmı

yukarıda bahsi geçen indirimden istifade edebilirler.

Yıllık Beyannamede İndirilemeyecek Giderler

GVK’nin 90. maddesine göre gelir vergisi ile diğer şahsi vergiler ve her ne şekilde olursa olsun vergi cezaları ve para cezaları, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler gelir vergisinin matrahından ve gelir unsurlarından indirilmez. Ayrıca VUK hükümlerine göre ödenen gecikme faizleri, vergi matrahından ve gelir unsurlarından indirilmez.

Gelir Vergisi Tarifesi ve Verginin Hesaplanması

Gelir Vergisi Tarifesi

Yıllık beyanname ile beyan edilen kazanç ve iratlar toplamından yukarıda açıklanan indirimler düşüldükten sonra gelir vergisi matrahına ulaşılmaktadır.

Burada önemli olan nokta; Gelir vergisi tarifesi, dilim usulü artan oranlı bir tarife olarak düzenlenmiştir. Ayrıca tarifenin üçüncü ve dördüncü dilimlerinde ücretliler için farklılaştırmaya gidilmiştir. Bu farklılaştırma ayırma ilkesinin uygulama şekillerinden biri olarak değerlendirilebilir.

Gelir vergisine tabi gelirler; (2019 yılı)

  • 18.000 TL’ye kadar %15
  • 40.000 TL’nin 18.000 TL’si için 2.700 TL, fazlası için %20
  • 98.000 TL’nin 40.000 TL’si için 7.100 TL, (ücret gelirlerinde 148.000 TL’nin 40.000 TL’si için 7.100 TL), fazlası için %27
  • 98.000 TL’den fazlasının 98.000 TL’si için 22.760 TL, (ücret gelirlerinde 148.000 TL’den fazlasının 148.000 TL’si için 36.260 TL), fazlası için %35

oranında vergilendirilir.

Gelir Vergisinin Hesaplanması

Vergi hesaplanırken matrahı kapsayan dilime bakılacaktır. Bu dilimde önceki dilimlere karşılık gelen vergi hesaplanmış olarak verilmektedir. Bunun üzerindeki kısmın vergisi, dilime karşılık gelen oran uygulanarak bulunacaktır. Daha sonra, bulunan tutar, önceki gelir dilimine karşılık gelen tutar ile toplanarak ödenmesi gereken vergi tutarı bulunacaktır.

Yıllık beyannameye dahil edilmiş olan gelirlerden bazıları üzerinden daha önce geçici vergi olarak veya kaynakta tevkif yoluyla vergi alınmış olabilir. Yabancı ülkelerde ödenmiş vergiler olabilir. Bu şekilde alınmış ve ödenmiş olan vergiler, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden indirilecek ve kalan tutar ödenecek gelir vergisi olacaktır.

Gelir Vergisinin Beyanı ve Ödenmesi

GVK’nin 84. Maddesine göre gelir vergisi beyanlarının yıllık beyanname, muhtasar beyanname ve münferit beyanname ile yapılacağı belirtilmiştir.

Yıllık Beyanname

Çeşitli kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde edilen kazanç ve iratların bir araya getirilip toplanmasına ve bu suretle hesaplanan gelirin vergi dairesine bildirilmesi hususuna Yıllık Beyanname denir.

Yıllık beyannamelerin şekil, muhteva ve ekleri Hazine ve Maliye Bakanlığınca tayin ve tespit olunur. Mükellefler beyanlarını bu beyanname ile yapmaya veya bu beyannamelerde yazılı bilgilere mütenazır olarak bildirmeye mecburdurlar.

GVK’nin 92. maddesine göre bir takvim yılına ait beyanname izleyen yılın Mart ayının başından 25. günü akşamına kadar , gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret olması halinde izleyen yılın Şubat ayının başından 25. günü akşamına kadar , tam mükellefiyette vergiyi tarha yetkili vergi dairesine, dar mükellefiyette Türkiye’de vergi muhatabı mevcutsa onun Türkiye’de oturduğu yerin, Türkiye’de vergi muhatabı yoksa iş yerinin, iş yeri birden fazla ise bu işyerlerinden herhangi birisinin bulunduğu yer vergi dairesine verilir veya taahhütlü olarak posta ile gönderilir.

Bununla birlikte Hazine Ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 28. maddesi ile kendisine verilen yetkiyi VUK-115/2019-5 nolu ve 29.03.2019 tarihli Sirküler ile kullanmış ve yeni belirleme yapılıncaya kadar beyanname verme sürelerini Mart ayında verilenler için Mart ayı sonuna, Şubat ayında verilenler için ise şubat ayı sonuna kadar uzatmıştır. Takvim yılı içinde memleketi terk edenlerin beyannameleri memleketi terkten önceki 15 gün, ölüm hâlinde ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde verilir.

Verginin Tarhı ve Tarhiyatın Muhatabı

Gelir vergisi, mükellefin ikametgâhının bulunduğu mahal vergi dairesince tarh edilir. Bundan başka;

  • İş yeri ve ikametgâhı ayrı vergi daireleri bölgesinde bulunan mükelleflerin vergileri, Hazine ve Maliye Bakanlığınca uygun görüldüğü takdirde ve mükellefe de önceden bildirmek şartıyla iş yerinin bulunduğu;
  • Diğer ücretlerle, gezici olarak çalışanların ticaret ve serbest meslek kazançlarının vergileri, bu ücret ve kazanç sahiplerinin ikametgahlarının bulunduğu yerin vergi dairesince tarh edilmemişse, faaliyetlerini icra ettikleri;
  • GVK’nın 106. Maddesince, dar mükellefiyete tabi olanların vergileri, beyannamelerini vermeye mecbur oldukları; yerin vergi dairesince tarh olunur.

GVK’nin 107. maddesine göre gelir vergisi bu vergiyle mükellef olan gerçek kişiler namına tarh edilir. Ancak;

  • küçüklerle kısıtlılarda, bunların nam ve hesabına kanuni temsilcileri
  • dar mükellefiyette, mükellefin Türkiye’de daimi temsilcisi mevcutsa mükellef hesabına daimi temsilci, daimi temsilci mevcut değilse, kazanç ve iratları yabancı kişiye sağlayanlar; tarhiyatta muhatap tutulurlar.

Yıllık Beyana Tabi Gelirler Üzerinden Tahakkuk Eden Vergilerin Ödenmesi

GVK’nin 117. maddesine göre;

  • Şubat ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi Şubat ve Haziran aylarında;
  • Mart ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi Mart ve Temmuz aylarında; olmak üzere iki eşit taksitte ödenir.

Muhtasar Beyanname

İşverenler veya vergi tevkifatı yapan diğer kişiler tarafından kesilen vergilerin matrahları ile birlikte, toplu olarak vergi dairesine bildirilmesine mahsustur.

GVK’nin 94. maddesi gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın 23. günü akşamına kadar , ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmek zorundadırlar. Ancak, GVK’nın 98. maddesine göre, yıl sonlarında tahakkuk ettirilen mevduat faizlerinden kesilecek vergilerin bildirilmesi için bu süre bir ay uzatılır.

Zirai ürün bedelleri üzerinden tevkifat yapanlar hariç olmak üzere, çalıştırdıkları hizmet erbabı sayısı 10 ve daha az olanlar, GVK’nin 94. maddesine göre yapacakları tevkifatla ilgili muhtasar beyannamelerini, bağlı bulundukları vergi dairesine önceden bildirmek şartıyla her ay yerine Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının 23. günü akşamına kadar verebilirler.

GVK’nin 94. maddesi gereğince yapılan vergi tevkifatı, vergi kesenler tarafından beyanname verecekleri ayın 26. günü akşamına kadar bağlı bulundukları vergi dairesine ödenmektedir.

Münferit Beyanname

Dar mükellefiyete tabi olanların yıllık beyanname ile bildirmek zorunda olmadıkları kazanç ve iratlardan, vergisi tevkif suretiyle alınmamış olanların bildirilmesine mahsustur.

Bu tür beyannamede; mükellefin adı ve soyadı, varsa unvanı ile adresi ve bağlı bulunduğu vergi dairesi ile mükellef hesap numarası; beyanname mükellef adına Türkiye’de başka bir kimse tarafından verilmişse, beyannameyi verenin adı ve soyadı, varsa unvanı ile adresi; muamelenin yapıldığı tarih veya tarihler, elde edilen kazançların nev’i; elde edilen kazançların tutarının gösterilmesi gerekmektedir.

Dar mükellefiyete tabi olanların münferit beyanname ile beyan edecekleri kazanç ve iratları ile bunların beyan edileceği yerler aşağıdaki gibidir:

  • Gayrimenkullerin elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlara ilişkin münferit beyanname, gayrimenkulün bulunduğu yerin vergi dairesine verilir.
  • Menkul malların ve hakların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlara ilişkin münferit beyanname, mal ve hakların Türkiye’de elden çıkarıldığı yerin vergi dairesine verilir.
  • Ticari veya zirai bir işletmenin faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi karşılığında elde edilen diğer kazanç ve iratlara ilişkin münferit beyanname işletmenin bulunduğu yerin vergi dairesine verilir.
  • Arızi olarak ticari işlemlerin yapılmasından veya bu nitelikteki işlemlere aracılıktan elde edilen diğer kazanç ve iratlarla, arızi olarak serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edilen kazançlar ve dar mükellefiyete tabi olanların GVK’nin 45. maddesinde belirtilen işleri arızi olarak yapmalarından elde ettikleri diğer kazanç ve iratlara ilişkin münferit beyanname, faaliyetin yapıldığı veya yolcu veya yükün taşıta alındığı yerin vergi dairesine verilir.
  • Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleriyle ilgili olarak sonradan elde ettikleri diğer kazanç ve iratlar (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil), ticari, zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi veya ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde ettikleri diğer kazanç ve iratları, vergisi tevkif suretiyle alınmamış menkul sermaye iratlarını ve diğer her türlü kazanç ve irada ilişkin münferit beyanname ödemenin Türkiye’de yapıldığı yerin vergi dairesine verilir.
  • Diğer hallerde ise münferit beyanname Hazine Ve Maliye Bakanlığınca belirlenen yerin vergi dairesine verilir.

Yukarıda sayılan kazanç ve iratlardan serbest meslek faaliyetlerine ilişkin olanların beyannamelerinin bu faaliyetlerin sona erdiği, bu kazanç dışındaki diğer kazanç ve iratlarla ilgili beyannamelerin ise bu kazanç ve iratların iktisap olunduğu tarihten itibaren 15 gün içinde ilgili vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Vergi Tevkifatı

Stopaj ya da verginin kaynakta kesilmesi şeklinde de ifade edilen bu husus, esasen vergi konusunun, hak sahibine intikalinden önce vergisinin hesaplanması ve kaynakta vergilendirilmesidir. Özetle; verginin sonradan mahsup edilmek üzere gelir sahibine ödeme yapılırken kesilmesidir. Ancak, bazı durumlarda tevkif yoluyla alınan vergi nihai vergi olabilmektedir.

Vergi tevkifatının olumlu yönleri; verginin, gelirin elde edildiği döneme en yakın zamanda tahsilini sağlaması, vergilemenin maliyetlerini azaltması, vergi kayıp ve kaçaklarını azaltması ve konjonktürel dalgalanmalara karşı bir araç olması şeklinde sıralanabilir.

Vergi tevkifatının olumsuz yönleri ise; nesnel nitelikte olması, üniter vergilemeye ters düşmesi, artan oranlılığı anlamsız hâle getirmesi, vergilemede adalet ve eşitlik ilkelerine aykırılıklar taşıması, vergi bilincinin oluşumuna engel olması, uygulama alanını sınırlı olması, tamamlayıcı tedbirlere ihtiyaç göstermesi şeklindedir.

Vergi Tevkifat Yapmak Zorunda Olanlar ve Sorumlulukları

GVK’nin 94. maddesine göre;

  • Kamu idare ve müesseseleri,
  • İktisadi kamu müesseseleri,
  • Sair kurumlar,
  • Ticaret şirketleri,
  • İş ortaklıkları,
  • Dernekler,
  • Vakıflar,
  • Dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri,
  • Kooperatifler,
  • Yatırım fonu yönetenler,
  • Gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı,
  • Zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler,

bu maddede sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmak zorundadırlar.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta; Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler nakden veya hesaben ödeme yaptıkları sırada tevkifat yapmak zorundadırlar.

Vergi Tevkifatına Tabi Kazanç ve İratlar

Vergi tevkifatı GVK bünyesinde yaygın biçimde uygulanmaktadır. Verginin önemli bir kısmı tevkifat yoluyla tahsil edilmekte; tevkifat uygulamasının bu denli yaygın oluşu gelirin toplanmasına ilişkin genel kuralı da anlamsız hale getirmektedir.

Vergi Tevkifatında Uyulacak Esaslar

Vergi tevkifatı, GVK’nin 94. maddesi kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanmaktadır.

Vergi tevkifatı, ücretler dışında kalan ödemelerde gayrisafi tutarlar üzerinden yapılır. Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi hâlinde bu vergi, fiilen ödenen miktar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır.

İşverenler, hizmet erbabına ödedikleri ücretlerden yaptıkları vergi tevkifatını VUK’da belirtilen ücret bordrosunda veya bordro yerine geçen diğer kayıtlarda göstermeye mecburdurlar. Diğer ödemelerden yapılan vergi tevkifatı, vergi kesenin kayıt ve hesaplarında ayrıca gösterilir.

Tevkifat Yoluyla Kesilen Vergilerin Ödenmesi

Muhtasar beyanname konusu anlatılırken açıklandığı üzere, vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri muhtasar beyanname ile izleyen ayın 23. günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmek ve 26. günü akşamına kadar ödemek zorundadır.

Vergi Tevkifatının Mahsubu

GVK’nin 121. maddesine göre yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan bu kanuna göre kesilmiş bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir. Mahsubu yapılan miktar gelir vergisinden fazla olduğu takdirde aradaki fark vergi dairesince mükellefe bildirilir ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı üzerine kendisine red ve iade olunur.

Geçici Vergi

Geçici vergi, verginin tahsilatının hızlandırılması amacıyla uygulanan, gerçek usule tabi ticari kazanç sahipleri ve serbest meslek erbabının cari vergilendirme döneminin üçer aylık kazançları üzerinden ödenen ve yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilen vergidir. Öte yandan geçici vergi nihai bir vergilendirme sistemi değildir. Daha sonra ödenecek olan gelir vergisinden mahsup edilmek üzere alınan bir vergidir. Dolayısıyla peşin ödeme ya da ön ödeme şeklinde adlandırılması daha doğru görünmektedir.

Geçici Vergiye Tabi Olanlar

GVK’nin mükerrer 120. maddesine göre; gerçek usulde vergilendirilen ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabı geçici vergi ödemek zorundadırlar. Buna göre;

  • Bilanço esasına tabi ticaret erbabı,
  • İşletme hesabı esasına tabi ticaret erbabı,
  • Serbest meslek erbabı,

geçici vergi uygulamasına tabidirler. Ayrıca ticari ve mesleki kazanç elde eden ve bu kazançlarını yıllık beyanname ile beyan etmek durumunda olan dar mükellefiyete tabi gerçek kişiler de geçici vergi ödeyeceklerdir.

Anlaşılacağı üzere ticari kazancı nedeniyle basit usule tabi olanlar geçici vergi uygulamasına tabi değildir. Ayrıca yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinden elde edilen kazançlar ve noterlik görevini ifa ile mükellef olanların bu işlerden sağladıkları kazançlar geçici vergiye tabi değildir.

Bunlarla birlikte, zirai kazanç sahipleri, ücretliler, gayrimenkul ve menkul sermaye iradı sahipleri, diğer kazanç ve irat edenler, kazançları vergiden istisna tutulan serbest meslek erbabı geçici vergiye tabi değildir.

Geçici Vergi Dönemleri, Matrahı ve Oranı

Geçici vergi dönemleri GVK’nin mükerrer 120. maddesinde, ilgili hesap döneminin üçer aylık dönemleri olarak belirlenmiştir. Buna göre hesap dönemi bir takvim yılı olanlar açısından 1. dönem Ocak – Şubat – Mart aylarını; 2. dönem Nisan – Mayıs – Haziran aylarını 3. dönem Temmuz – Ağustos – Eylül aylarını ve 4. dönem Ekim – Kasım – Aralık aylarını kapsamak üzere dört geçici vergi dönemi söz konusudur.

Geçici Verginin Beyanı ve Ödenmesi

GVK’nin mükerrer 120. maddesine göre hesaplanan geçici vergi, üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın on dördüncü günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilir ve on yedinci günü akşamına kadar ödenir.

Aynı dönem içinde tevkif edilmiş bulunan gelir vergisi (GVK’nin 42. maddesinde belirtilen yıllar yaygın inşaat ve onarım işlerinden elde edilen kazançlardan yapılan tevkifat hariç) hesaplanan geçici vergiden mahsup edilir.

Geçici vergide vergilendirme dönemi, beyan ve ödeme süreleri hakkında bilgi sahibi olmak için, Özel Vergi Hukuku I kaynak kitabının 132. sayfasında yer alan tabloya bakılabilir.

Geçici Verginin Eksik Beyanı, Mahsubu ve İadesi

Yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş dönemlere ait geçici verginin %10’u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti hâlinde, eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici vergi tarh edilir.

Mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergiler terkin edilir, ancak gecikme faizi ve ceza tahsil edilir. Bir önceki takvim yılında üçer aylık dönemler hâlinde tahakkuk ettirilerek tahsil edilen geçici vergi, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir.

Mahsup edilemeyen tutar, mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilir. Bu mahsuplara rağmen kalan geçici vergi tutarı, o yılın sonuna kadar yazılı olarak talep edilmesi hâlinde mükellefe red ve iade edilir.

Danıştay 4. Dairesi “GVK’nın mükerrer 120. maddesinde, geçici verginin yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup imkanı bulunmaması ve diğer vergi borçlarında mahsup edilmesine rağmen kalan tutarın iadesi için o yılın sonuna kadar bir süre öngörülmüş olup mahsup talebi herhangi bir süreyle sınırlandırılmamıştır. Bu nedenle iadesi gereken geçici verginin mahsubunun kanunlarındaki genel zamanaşımını süresi içerisinde her zaman yapılabilmesi mümkün olduğu, kanunda öngörülmeyen bir şekilde beyannamenin verildiği yılın sonuna kadar süre sınırlandırması getiren 252 seri nolu GVK Tebliğine göre davacının mahsup talebinin kabul edilmemesinde hukuka uyarlık olmadığı hakkında” verdiği karar bu duruma örnektir.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi