Tüketici Hukuku Dersi 4. Ünite Özet

Tüketici Kredilerinde Tüketicinin Korunması

Tüketici Kredisi

Tüketici kredisi sözleşmesi, kredi verenin tüketiciye faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında ödemenin ertelenmesi, ödünç veya benzeri finansman şekilleri aracılığıyla kredi verdiği veya kredi vermeyi taahhüt ettiği sözleşmeyi ifade eder.

Tüketici kredisi;

  • Serbest (nakdi) tüketici kredisi ve
  • Bağlı tüketici kredisi olmak üzere iki gruba ayrılarak incelenebilir (S:116, Şekil 3.1).

Serbest tüketici kredisi, kredi veren tarafından herhangi bir kullanma kısıtlaması getirilmeksizin doğrudan nakit olarak verilebileceği gibi, kredili mevduat hesabı şeklinde de verilebilir. Bu sebeple, serbest tüketici kredileri iki başlık altında toplanabilir:

  • Doğrudan Nakit Olarak Verilen Tüketici Kredileri: Bu kredi türünde kredi veren, verdiği kredinin kullanımını tamamen tüketiciye bırakmaktadır.
  • Kredili Mevduat Hesabı: Kredi veren açısından verilen kredinin her türlü mal veya hizmet alımı ve tedariki için herhangi bir açıklama aranmaksızın verilen kredidir.

Bağlı tüketici kredilerini de ikiye ayırmak mümkündür:

  • Tedarik Kredisi: Bu türünde kredi veren ile tüketici arasında ikili bir ilişki söz konusudur. Bu kredi türünde, kredi alan tüketicinin, krediyi belli bir mal veya hizmeti edinmek üzere kullanması gerekmektedir.
  • Finanse Edilmiş Taksitle Satım: Finanse edilmiş taksitle satımda tüketicinin satıcı veya hizmet sunana borçlanmış olduğu bedeli, tüketici yerine bir kredi kurumu ödemektedir.

Basit taksitle satım da ikili bir ilişki söz konusu iken, finanse edilmiş taksitle satımda karşımıza üçlü bir ilişki çıkmaktadır:

  • Banka ile satıcı arasında akdedilen sözleşme “çerçeve sözleşme”,
  • Satıcı ile tüketici arasında akdedilen “satım sözleşmesi” ve
  • Tüketici ile banka arasında akdedilen “tüketici kredisi sözleşmesi”.

Çerçeve Sözleşme; ileride kurulması planlanan münferit sözleşmelerde geçerli olacak ortak hükümleri içeren ve bu sayede taraflar arasındaki sürekli ilişkinin temel ilkelerini belirleyen sözleşmedir.

TKHK anlamında da tedarik kredisi ve finanse edilmiş taksitle satım olarak adlandırabileceğimiz krediler “bağlı kredi” olarak kabul edilmektedir. TKHK madde 30/1’de “bağlı kredi sözleşmesi; tüketici kredisinin münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik birlik oluşturduğu sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır.

Ekonomik birliğin varlığı;

  1. Satıcı veya sağlayıcının tüketici için krediyi finanse ettiği,
  2. Üçüncü bir tarafça finanse edilmesi durumunda, kredi verenin kredi sözleşmesinin imzalanması veya hazırlanması ile ilgili olarak satıcı veya sağlayıcının hizmetlerinden yararlandığı,
  3. Belirli bir mal veya hizmetin verilmesinin kredi sözleşmesinde açıkça belirtildiği, durumlarından en az birinin varlığı hâlinde kabul edilir.

Günümüzde modern anlamda tüketici kredisinin ulaştığı en son safhada üçlü ilişki çerçevesinde verilen kredi türünü tüketici kredisi olarak kabul etmemiz mümkündür. Bu kredilendirme sisteminde tüketicinin, satıcı tarafından değil üçüncü bir kişi -kredi veren, yani banka, özel finans kuruluşu ve finansman şirketi- tarafından kredilendirilmesi söz konusudur.

Tüketici kredisi sözleşmesinin unsurları;

  • Sözleşmenin tarafları,
  • Sözleşmenin konusu ve
  • Teminatlardır.

Tüketici kredisi sözleşmesi, ister serbest kredi ister bağlı kredi olsun, kredi alan yani tüketici ile kredi veren arasında akdedilen bir sözleşmedir. Dolayısıyla her iki tür tüketici kredisi sözleşmesinin de;

  • Kredi alan ve
  • Kredi veren olmak üzere iki tarafı vardır.

Tüketici kredisi sözleşmesinde kredi alan, kredi verenden kredi alıp kullanacak olan kişi yani tüketicidir.

TKHK’un 3. maddesi “ğ” bendinde açık bir tanımlamayla; “Kredi veren; mevzuatı gereği tüketicilere kredi vermeye yetkili olan gerçek veya tüzel kişi” olarak belirlenmiştir.

Tüketici kredisi sözleşmesinin konusunu bir miktar paranın kredi olarak tüketiciye verilmesi oluşturmaktadır. TKHK’nun 22. maddesinde herhangi bir ayırt edici ölçüt getirilmediği ve tüketicinin taraf olduğu her türlü mal ve hizmet edinmek maksadıyla kullanılan kredinin “tüketici kredisi” olarak adlandırılmasının mümkün olduğu anlaşılmaktadır.

Teminatın en önemli fonksiyonu, kredi verenin kredi vermekle üstlendiği riskin azaltılmasıdır. Tüketici kredisi sözleşmesinin teminatını da doğal olarak borçlunun elinde hâlihazır bulunan mevcut mal varlığı ve ileride elde edeceği muhtemel gelirler oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra üçüncü bir kişinin de kendi mal varlığını ortaya koyarak kredi kullanan tüketiciye kefil olması mümkündür. Adi Kefalet; alacaklıyı alacağını önce borçludan isteme zorunluluğunda bırakabilen kefalet türüdür.

Mesafeli olarak kurulan sözleşmeler hariç olmak üzere, tüketici kredisi sözleşmesi yazılı olarak kurulmadıkça geçerli olmaz. Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yönetmeliği 11. maddede belirli süreli tüketici kredisi sözleşmesinin zorunlu içeriği, 12. maddede belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmesinin zorunlu içeriği, 13. maddede sözleşmede değişiklik yapılması düzenlenmiştir.

Kanunda ve Yönetmelikte açıkça belirtilen hususların sözleşmede yer almaması durumunda yaptırım kesin hükümsüzlük veya kısmi kesin hükümsüzlüktür.

Tüketici kredisi sözleşmesinde, öncelikle borcunu ifa etmesi gereken taraf kredi verendir. Kredi verenin borçları şunlardır:

  • Sözleşme öncesi tüketiciyi bilgilendirme yükümlülüğü,
  • Kredi konusunu teslim borcu,
  • Kredi şartlarının tüketici aleyhine değiştirilememesi,
  • Bağlı kredilerde sorumluluk,
  • Aldığı teminatları iade borcu,
  • Sır saklama borcu,
  • Sigorta yaptırmaya zorlayamama,
  • Tüketicinin hesap dönemi sonunda bilgilendirilmesi.

Tüketici kredisi sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Bu durumda öncelikle kredi verenin, kredi verme borcunu ifa etmesi gerekmektedir. Tüketici kredisi sözleşmesinde, kredi verenin herhangi bir hak talep edebilmesi için öncelikle sözleşmede kararlaştırılan miktarda krediyi tüketiciye vermesi gerekmektedir. Burada kredi verenin sözleşmeye dâhil olup olmamayı kararlaştırabilmesi için bir hakkı vardır ve bu da teminat isteme hakkıdır. Kredi verenin hakları;

  • Teminat isteme hakkı,
  • Verilen kredinin iadesini talep hakkı, temerrüt ve muacceliyet ile
  • Faiz ve sair masrafları talep etme hakkıdır.

Akdi Faiz Oranı; tüketici kredisi sözleşmesinde yer alan ve ödeme planı oluşturulmasına esas teşkil eden ve varsa tüketici tarafından ödenen peşin faiz tutarı da dikkate alınarak hesaplanan faiz oranıdır.

Efektif Yıllık Faiz Oranı; kredinin toplam maliyetinin yıllık yüzde değeri olarak hesaplanması sonucu ortaya çıkan yıllık maliyet oranıdır.

Ödeme Planı; tüketici kredisi sözleşmesinde tüketicinin yapacak olduğu ödemede esas alınacak taksit, tutar ve vadeleriyle birlikte anapara, faiz, vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülükler ve varsa ücretlerin ayrı ayrı belirtildiği tablodur.

Kredinin Toplam Maliyeti; noter masrafları hariç olmak üzere, tüketicinin ödemesi gereken akdi faiz, vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülükler ile varsa değişik isimler altında alınan her türlü ücretin de dahil olduğu toplam tutardır.

Kredi alanın borçları arasında belki de en önde geleni, kredi veren tarafından kredi olarak kendisine verilen parayı kabul borcudur. Kredi alan bu borcunu yerine getirmediği sürece, krediyi geri ödeme borcu doğmayacaktır. Kredi alanın borçları hemen hemen kredi verenin hakları ile örtüşmektedir. Kredi alanın borçları;

  • Krediyi kabul borcu,
  • Krediyi iade borcu,
  • Faiz ödeme borcu ve
  • Sözleşmeden doğan sair masrafları ödeme borcundan oluşmaktadır.

Tüketici kredisi sözleşmesinde, sözleşmenin bir tarafını oluşturan tüketici kural olarak zayıf konumdadır. Bu nedenle tüketici kredisi sözleşmesi, kredi verenin istek ve arzuları doğrultusunda şekillenmekte, tüketici en son akdedilme aşamasında bazı hususlara katılma hakkına sahip olmaktadır. Bu durumun olumsuzluklarını gidermek ve mümkün olduğu ölçüde tüketiciyi korumak üzere hemen her ülkede tüketicilere bir takım haklar tanınmıştır. Kredi alanın hakları;

  • Cayma (Geri alma) hakkı,
  • Bağlı kredilerde kalan kredi borcunu ödemekten kaçınma hakkı ve
  • Erken ödeme hakkıdır.

Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde diğer düzenlemeler;

  • Krediye bağlı hesap açma,
  • Taksitli nakit avans kredisi,
  • Limit aşımı,
  • Belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmesinin feshi,
  • Kredi verenin haklarının devri ve
  • Diğer hususlardan oluşmaktadır.

Krediye Bağlı Hesap Açma

Mevcut uygulamada, kredi veren tüketicinin asli edimini yerine getirebilmesi için imzalanan sözleşmeye istinaden tüketicinin adına bir hesap açmaktadır. Tüketici, kredi verene borcunu bu hesap vasıtasıyla ödeyebilmektedir. Dolayısıyla hesabın açılması tüketiciye ek bir hizmet değildir. Bu nedenle, belirli süreli kredi sözleşmesine ilişkin olarak hesap açılması ve bu hesaptan sadece kredi ile ilgili işlemler yapılması durumunda, bu hesaptan herhangi bir isim altında ücret veya masraf talep edilmemesi gerekir. Kural olarak bu hesaplar kredinin ödenmesi ile kapanacaktır.

Taksitli Nakit Avans Kredisi

Belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmesi olarak kabul edilen kredi kartı veya kredili mevduat hesabı sözleşmesine dayanılarak nakit kullanılan tutarın taksitler halinde geri ödenmesine imkan veren nakdi krediler, taksitli nakit avans kredisi olarak kabul edilir. Taksitli nakit avans kredisinin tüketici tarafından kullanılmasından önce kredinin toplam tutarı, taksit tutarları ve taksit sayısı ile akdi faiz oranı bilgisinin tüketiciye bildirilmesi zorunludur.

Kredili Mevduat Hesabı Sözleşmesi; kredi verenin önceden tüketiciyle açıkça kararlaştırarak belirli bir limit dahilinde tüketicinin mevduat hesabında var olan aktiften fazlasını kullanmasına izin verdiği sözleşmedir.

Limit Aşımı

Limit Aşımı; tüketici için tanımlanmış kredili mevduat hesabı limitinin aşılması hali veya tüketicinin mevduat hesabındaki mevcut bakiyenin üzerinde para temin ettiği ve tüketici tarafından zımnen kabul edilen halidir. Limit aşımına izin verilen bir mevduat hesabı açılmasına ilişkin sözleşmenin tüketiciyle kurulması durumunda, bu sözleşmede akdi faiz oranı, bu oranın uygulanmasına ilişkin şartlar hakkında bilgiler de yer alır. Kredi verenin, her halükarda bu bilgileri yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile aylık dönemler halinde tüketiciye vermesi zorunludur.

Belirsiz Süreli Tüketici Kredisi Sözleşmesinin Feshi

Belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmelerinde, sözleşmede feshin bildirimine ilişkin bir süre belirlenmemiş ise tüketici herhangi bir zamanda, ücret ödemeden kredi verene yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bildirimde bulunarak sözleşmeyi feshedebilir.

Kredi Verenin Haklarının Devri

Kredi verenin, tüketici ile kurulan kredi sözleşmesiyle veya ayrı bir kredi sözleşmesiyle sözleşmeden doğan haklarını üçüncü bir kişiye devrettiği hallerde tüketici, kredi verene karşı sahip olduğu sözleşmeden doğan haklarını üçüncü kişiye karşı da ileri sürebilir.

Diğer Hususlar

Yönetmelikte düzenlenen sözleşmelere istinaden tüketiciden talep edilecek her türlü ücrete ilişkin bilgilerin, sözleşmenin eki olarak kâğıt üzerinde yazılı şekilde tüketiciye verilmesi zorunludur. Bu bilgilerin tüketiciye verildiğinin ispatı kredi verene aittir.

Taksit; ödeme planında her bir vade için hesaplanan anapara, faiz, vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülükler toplamından oluşan her bir ödeme tutarıdır.

Taksit Vadesi; ödeme planında belirtilmiş olan taksitlerin ödeneceği tarihtir.

Ücret; faiz, vergi, fon ve benzeri yasal giderler dışında kalan ücret, komisyon, masraf ve benzeri adlar altında tüketiciden talep edilen her türlü parasal tutardır.

Kredi Kartları

Kredi Kartı; nakit kullanımı gerekmeksizin mal ve hizmet alımı veya nakit çekme olanağı sağlayan basılı kartı veya fizikî varlığı bulunmayan kart numarasını ifade etmektedir.

Kredi kartı iki farklı hukuki niteliği bünyesinde barındırır:

  • Bir yönü ile “ödeme” aracı olma niteliğini taşırken,
  • Bir yönü ile de “kredi” fonksiyonu bulunmaktadır.

TKHK madde 22/2’ye göre, kredi kartı sözleşmeleri, faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında, ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkânı sağlanması hâlinde tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilir. Bu hükümle kredi kartı sözleşmeleri tüketici kredisinin bir türü olarak nitelenmemiş olup, kredi kartının ödeme aracı olarak kullanıldığı durumlar ile kredi işlevi taşıdığı durumlar birbirinden ayrılmaya çalışılmıştır.

TKHK madde 22/2’ye göre, iki farklı durumda kredi kartı sözleşmesi tüketici kredisi olarak nitelenecektir:

  • Ödemenin üç aydan daha uzun bir süre faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında ertelenmesi durumunda ve
  • Faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında taksitle ödeme imkânı sağlanması durumunda.

Banka kartları kredilenmiş ise bu madde hükümlerine tabi olacaktır. Aksi takdirde, banka kartı sadece ödeme aracı özelliğine sahiptir. Zaten kredi fonksiyonu içermeyen bir kartın tüketici kredisi olarak nitelenmesi mümkün değildir. Ayrıca kanun koyucu, kredilendirmenin çok kısa olduğu halleri de kapsam dışı bırakmıştır.

5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 13. maddesinin 2. fıkrası ve 24. maddesinin 4. fıkrası bankaların kredi kartlarından yıllık üyelik ücretleri almalarına imkan tanımakla birlikte, uygulamada bankaların düzenledikleri sözleşmelerde yıllık üyelik ücreti tutarını açıkça belirtmedikleri veya ilgili bölümü boş bıraktıkları görülmektedir. Bankaların bu uygulamasına yapılan itirazlar neticesinde, konuya ilişkin Yargıtay kararında üyelik ücretine ilişkin sözleşme şartı, haksız şart olarak değerlendirilmiş ve tüketiciden yıllık üyelik ücreti alınamayacağına hükmedilmiştir.

Buradan hareketle, bankalar tarafından kredi kartı üyelik ücreti veya benzeri isimler altında alınan ücretler konusunda tüketici mağduriyetinin bertaraf edilmesi amacıyla kart çıkaran kuruluşların, tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil etmedikleri bir kredi kartı türü sunmaları zorunlu hale getirilmiştir.

Kredi kartlarına tüketici kredilerine ilişkin getirilen hükümler her ne kadar Kanun açıkça belirtmese de ancak bünyesine uygun düştüğü ölçüde uygulanabilecektir. Bu anlamda bilgilendirme yükümlülüğü veya cayma hakkı gibi düzenlemeler kredi kartlarına ilişkin de rahatlıkla uygulanabilir.

Kart çıkaran kuruluş, banka kartı veya kredi kartı düzenleme yetkisini haiz bankalar ile diğer kuruluşlardır. Kart hamili, banka kartı veya kredi kartı hizmetlerinden yararlanan gerçek veya tüzel kişidir.

Kart Çıkaran Kuruluşların Yükümlülükleri

Kart çıkaran kuruluşlar, talepte bulunmayan veya sözleşme imzalamayan kişiler adına hiçbir şekil ve surette kart veremezler.

Asgarî tutarın son ödeme tarihini takip eden üç ay içinde ödenmemesi durumunda kart çıkaran kuruluşça kart hamiline yapılacak bildirimden itibaren bir aylık süre içerisinde bu tutarın ödenmemesi ya da banka kartı ile kredi kartı kullanımından dolayı adli cezaların uygulanması halinde, ilgili kart çıkaran kuruluşça kart hamiline verilen kredi kartları iptal edilir ve borcun tamamı ödeninceye kadar yeni kredi kartı düzenlenemez.

Kart çıkaran kuruluşlar, kartların düzenli ve güvenli kullanımı ile bildirim, talep, şikâyet ve itirazlara ilişkin gerekli tedbirleri almaya yönelik sistemi kurmak ve kesintisiz olarak açık tutmakla yükümlüdür.

Kart çıkaran kuruluşlar, kartın verilmesi anında kart hamilini yeteri derecede bilgilendirmek ve talep edilmesi halinde, gerçekleştirilmiş işlemlere ait kayıtları 30 günü geçmemek üzere işlemin mahiyetine uygun bir süre zarfında sağlamakla yükümlüdür. Yurt dışı işlemlerinde bu süre 60 gün olarak uygulanır.

Kart çıkaran kuruluşlar, kartların kullanılması bir kod numarası, şifre ya da kimliği belirleyici başka bir yöntemin kullanılmasını gerektiriyorsa, bu tür bilgilerin gizli kalması amacıyla gerekli önlemleri almak ve harcama ve alacak belgesinin müşteri nüshası üzerinde ve yazışmalarda kart numarasının açıkça yer almasını engellemekle yükümlüdür.

Kart çıkaran kuruluşlar, banka kartı ve kredi kartlarının asıl kart hamiline teslim edilmesini sağlayacak önlemleri almak, reşit olmayan ek kart hamilleri adına düzenlenen banka ve kredi kartlarının asıl kart hamillerine teslimini sağlamakla yükümlüdür.

Kart çıkaran kuruluşlar, kredi kartı almak isteyen kişilerin yasaklılık veya engel durumu, ekonomik ve sosyal durumu, aylık veya yıllık ortalama geliri, diğer kart çıkaran kuruluşlarca bu kişilere tahsis edilen kredi kartı limiti, bir model veya skorlama sistemi sonuçları, müşterini tanı ilkeleri ile 29. madde çerçevesinde temin edilecek bilgileri dikkate alarak yapacakları değerlendirmeye istinaden kullanım limiti tespit etmek zorundadır.

Kurulca belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde, kredi kartı hesap özeti düzenlenmesi, yazılı veya kart hamilinin talebi üzerine elektronik ortam veya başka etkin yollarla bildirilmesi zorunludur.

Kart çıkaran kuruluşlar, kart ve ek kart hamillerinin kart kullanımıyla ilgili olarak yapacakları şikâyet ve itiraz başvurularını, başvuru tarihinden itibaren 20 gün içinde hamilin başvuru yöntemi kullanılarak ve gerekçeli bir şekilde cevaplandırmak zorundadır.

Kredi kartı ile yapılan işlemlere, son ödeme tarihinden itibaren 10 gün içinde, kart çıkaran kuruluşa başvurmak suretiyle itiraz edilebilir. Süresi içerisinde itiraz edilmeyen hesap özeti kesinleşir. Hesap özetinin kesinleşmesi genel hükümlere göre dava hakkını ortadan kaldırmaz.

Kartın ya da 16. maddede belirtilen bilgilerin kaybolması veya çalınması halinde kart hamili, yapacağı bildirimden önceki 24 saat içinde gerçekleşen hukuka aykırı kullanımdan doğan zararlardan 150 Yeni Türk Lirası ile sınırlı olmak üzere sorumludur.

Kart çıkaran kuruluş, yapılacak talep ve ilgili sigorta prim bedelinin ödenmesi koşulu ile kart hamilinin 1. fıkrada belirtilen 150 Yeni Türk Lirası tutarındaki sorumluluğunun sigortalanmasını sağlamakla yükümlüdür.

Kart çıkaran kuruluşlar, kredi kartlarına uyguladıkları faiz, gecikme faizi, yıllık ücret ve her türlü komisyon oranları ile istenilen diğer bilgileri kamuoyuna yayınlanmak üzere aylık olarak Kuruma (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) iletir.

Kart Hamilinin Yükümlülükleri

Kart kullanımından doğan sorumluluk, sözleşme imzalandığı ve kartın zilyetliğine geçtiği veya fizikî varlığı bulunmayan kart numarasının öğrenildiği andan itibaren, kart hamiline aittir.

Kartın imza hanesinin kart hamili tarafından imzalanmış olması zorunludur. Üye işyerinin talep etmesi durumunda kart hamili, kartın kullanımı sırasında kimlik belgesi ibraz etmek zorundadır.

Kart hamili, kendisine tevdi edilen kartı ve kartın kullanılması bir kod numarası, şifre veya kimliği belirleyici başka bir yöntemin kullanılmasını gerektiriyorsa bu bilgileri güvenli bir şekilde korumak ve başkaları tarafından kullanılmasına engel olacak önlemleri almak, kartın kaybolması, çalınması veya iradesi dışında gerçekleşmiş herhangi bir işlemi öğrenmesi halinde kart çıkaran kuruluşu derhal haberdar etmek zorundadır.

Kart hamili adresinde meydana gelen değişiklikleri, değişiklik tarihinden itibaren 15 gün içinde kart çıkaran kuruluşa bildirmekle yükümlüdür.


Güz Dönemi Dönem Sonu Sınavı
18 Ocak 2025 Cumartesi
v