İdare Hukuku Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
İdari Etkinliklerin Hukuki Çerçevesi
İdarenin tanımı nedir?
Genel anlamda idare, belli bir amacın gerçekleştirilmesi için kurulan örgüt veya bu amaca ulaşmak için yürütülen insan faaliyetidir.
İdare hukukunun konusu idare kavramının içine neler girer?
İdare, özel hayatın her alanında bir apartman yönetiminde, şirkette, dernekte veya vakıfta karşımıza çıkabilir. İdare hukukunun konusunu oluşturan idare’, şirket, vakıf, dernekler değil, devletin idaresi yani kamu idaresidir.
Kamu idaresi ile özel idare arasındaki farklılıklar nelerdir?
Kamu idaresi ile özel idare arasındaki farklılıklar şöyle sıralanabilir: • Kamu idaresinin amacı, kamu yararıdır. Özel idareler ise özel yarar yani kar elde etme amacındadır. • Özel idarelerde olmayan kamu gücünü kamu idareleri kullanır. • Kamu idareleri özel kişiler karşısında üstün konumdadır. Özel idareler ise, özel kişiler ile eşit konumdadır. • Kamu idareleri için kanuna bağlılık ilkesi vardır. Kuruluş ve işleyişleri kanunlarla düzenlenir. Özel idarelerde ise serbestlik ilesi geçerlidir.
İdare organının Yasama organından ayrılması ne şekilde gerçekleşir?
İdare organının yasama organından ayrılmasında bir mesele yoktur. Zira 1982 Anayasası’na göre, yasama organı genel oyla seçilen 550 milletvekilinden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisidir (m.75). Yani genel oyla seçilen 550 milletvekilinin oluşturduğu organ, idare organı değil yasama organıdır.
İdare organının yargı organından ayrılması ne şekilde gerçekleşir?
İdare organının yargı organından ayrılmasında da bir mesele yoktur. Anayasamızın 9’uncu maddesine göre, yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. Yargı organı bağımsız hâkimlerden oluşur; idare ise hiyerarşi veya vesayet denetimine tâbi kamu görevlilerinden oluşur.
İdare organının yürütme organıyla ilişkisi nedir?
Anayasamıza göre idare organı, yürütme organının içinde yer almaktadır. Ancak idare, yürütme organının tamamı değil sadece bir kısmını oluşturur.
İdare organı nelerden oluşur?
Anayasamıza göre idare organı; • Merkezi idare ve • Yerinden yönetim kuruluşları olarak ikiye ayrılmaktadır (m.126).
Merkezi idare kendi içinde kaça ayrılır?
Merkezi idare de kendi içinde; • Başkent teşkilâtı ve • Taşra teşkilâtı olarak ikiye ayrılmaktadır. Taşra teşkilâtı da Anayasaya göre İllere, iller de diğer kademeli bölümlere ayrılır.
Yerinden yönetim kuruluşları kaç çeşittir?
Yerinden yönetim kuruluşları; • Yer yönünden ve • Hizmet yönünden olmak üzere iki çeşittir. Yer yönünden yerinden yönetim kuruluşlarına Anayasamız mahallî idareler (m.127) demektedir. Anayasamızda Hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşları olarak; • Yükseköğretim kuruluşları ve üst kuruluşları (m.130-132), • Radyo ve televizyon kuruluşları (m.133), • Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu (m.134) ve • Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları (m.135) düzenlenmiştir.
Anayasamıza göre idare organının tanımı nedir?
İdare organı, yürütme organının Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu dışında kalan kısmıdır. Bakanlar Kurulunun da Başbakan ve bakanlardan oluştuğunu varsayarsak, tüm bu kişi ve makamların idare organına girmediğini söyleyebiliriz. Ancak yine de bu kişilerin idare ile ilişkileri yakın ve iç içedir.
İdari fonksiyonu belirlemek için kullanılan organik kriter nedir?
Organik kritere göre, devlet fonksiyonu, bu fonksiyonları ifa eden organa ve bu fonksiyonların yapılış şekillerine göre birbirinden ayrılmaktadır. Bu ayrımda işlemin niteliği, yani onun genel soyut, bireysel olmasının bir önemi yoktur. Bu kritere göre, devletin üç çeşit organı tarafından, bu organlardan her birine özgü şekil ve usullerle yerine getirilen işlemler, o organın fonksiyonunu oluşturur. Buna göre; • Yasama organının kendine has biçimde yerine getirdiği işlemler yasama fonksiyonunu; • İdarenin kendine has usullerle yerine getirdiği işlemler de idarî fonksiyonu; • Keza yargı organlarının kendisine has usullerle yerine getirdiği işlemler de yargı fonksiyonunu oluşturur.
Yürütme fonksiyonunun kısımları nelerdir?
Yürütme fonksiyonu, devletin yasama ve yargı fonksiyonu dışında kalan faaliyetlerini kapsar. Ancak yürütme fonksiyonu; • İdarî fonksiyon ve • Hükümet fonksiyonu olmak üzere iki kısımdan oluşur. Yürütme fonksiyonunun, idarî fonksiyon olan kısmı ile hükümet fonksiyonu olan kısmını birbirinden ayırmak gerekir. Zira idarî fonksiyon, idare hukukunun; hükümet fonksiyonu ise anayasa hukukunun inceleme konusuna girer.
Yürütme fonksiyonuna ait hangi işlemler hükümet fonksiyonuna aittir?
Bakanlar kurulunun oluşturulması, Başbakanın Cumhurbaşkanı tarafından atanması, bakanların Başbakanın önerisi üzerine Cumhurbaşkanı tarafından atanması ve görevlerinden alınması işlemleri idari nitelikte değil, siyasi niteliktedir. Yürütme organının yasama ve yargı organı ile olan ilişkileri idari fonksiyonun kapsamına girmez. Ayrıca Yürütme organının başka devletlerle olan ilişkisi de idari nitelikte değildir. Devletin diplomatik faaliyeti idari fonksiyon değil, hükümet fonksiyonu kapsamına girer.
İdari fonksiyonun tanımı nedir?
Devletin yasama ve yargı fonksiyonu ile yürütme organının siyasi fonksiyonu dışında kalan fonksiyonu ve devlet dışındaki diğer kamu tüzel kişilerinin fonksiyonudur. Diğer bir şekilde tanımlayacak olursak, idari fonksiyonu, devletin yasama ve yargı fonksiyonu ile yürütme organının siyasî fonksiyonu dışında kalan toplumun günlük yaşamını sürdürmek, dolayısıyla kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla devlet ve diğer kamu tüzel kişileri tarafından yürütülen fonksiyondur.
İdari fonksiyonun özellikleri nelerdir?
İdari fonksiyonun özellikleri şöyle sıralanabilir: • İdarî fonksiyonun amacı kamu yararını gerçekleştirmektir. • İdarî fonksiyonun konusu, kamu hizmetleridir. • İdarî fonksiyon, idarî işlem ve eylemlerle yürütülür. • İdarî fonksiyon, kamu gücü kullanılarak yerine getirilir • İdarî fonksiyon, süreklidir. • İdarî fonksiyon, kendiliğinden harekete geçer. • İdarî fonksiyon, bireylerle doğrudan doğruya ilgilidir.
Geniş anlamda ve dar anlamda İdare hukukunun tanımı nedir?
İdarenin kuruluş ve işleyişine uygulanan hukuk kurallarının bütününe geniş anlamda İdare Hukuku denir. Dar anlamda İdare Hukuku ise, idarenin kuruluş ve işleyişine uygulanan kamu hukuku kurallarının bütünüdür. Bu anlamda idare hukuku kuralları, özel hukuk kurallarından farklı özel hukuk kurallarını aşan birtakım kurallar dan oluşur. İşte dar anlamda idare hukuku, idare organına ve fonksiyonuna uygulanan özel hukuk kurallarından farklı olan kurallar bütünü olarak tanımlanır.
İdare hukukunun özellikleri nelerdir?
İdare hukukunun özellikleri şöyle sıralanabilir: • İdare hukuku genç bir hukuk dalıdır. • İdare hukuku tedvin edilmiş, yani kuralları dağınık bir hukuk dalıdır. Bu kurallar toplanıp bir kanunda madde madde sayılmamıştır. İdare Kanunu şeklinde bir mevzuat bulunmamaktadır. • İdare hukuku büyük ölçüde içtihadi bir hukuk dalıdır. İdare hukuku kuralları, idari yargı organlarının uzun bir zaman boyunca somut olaylarda verdikleri kararlarla oluşmuştur. • İdare hukuku bağımsız bir hukuk dalıdır. • İdare hukuku statüsel niteliktedir. • İdare hukuku işlemleri tek taraflıdır. • İdare hukukundan doğan uyuşmazlıklar, idari yargıda karara bağlanır.
İdare hukukunun içtihadı nitelikte olmasının avantaj ve dezavantajları nelerdir?
İdare hukukunun içtihadi nitelikte olmasının avantajı, bu hukuk dalına esneklik sağlaması; dezavantajı ise hukukî belirsizliğe yol açmasıdır.
İdare hukuku işlemlerinin tek taraflı olması ne anlama gelir?
İdare hukuku işlemleri, idarenin tek yanlı irade açıklamasıyla meydana gelir. Örneğin, idare kamu yararının gerektirdiği durumlarda özel mülkiyette bulunan bir taşınmazın bedelini ödemek şartıyla, kamulaştırma işlemiyle, sahibinin rızası olmadan, kendi mülkiyetine geçirebilir. İdarenin yaptığı bu kamulaştırma işlemi, sonuçlarını, ilgili kişi istese de istemese de doğurur. Buna idarî işlemin icraîlik özelliği denir. Keza idare yaptığı işlemi, re’sen icra edebilir. Yani, idare kendiliğinden harekete geçip o işlemi uygulayabilir, o işlemin sonuçlarını hukuk âleminden maddî âleme geçirebilir.
İdare hukukunda kamu yararının rolü nedir?
İdare hukukunda idare üstün yetki ve ayrıcalıklarla donatılmıştır. Bu yetki ve ayrıcalıklara, kamu gücü ayrıcalıkları denir. Bu ayrıcalıkların altında yatan şey ise kamu yararı düşüncesidir.
İdare hukukunun kaynakları nelerdir?
İdare hukukunun kaynakları da genel olarak hukukun kaynaklarına büyük benzerlik gösterir. İdare hukukunun kaynakları; • Asıl kaynaklar ve • Yardımcı kaynaklar olarak ikiye ayrılır.
İdare hukukunun asıl kaynakları nelerdir?
İdare hukukunun asıl kaynakları; • Yazılı kaynaklar, • Anayasa, • Kanun, • Kanun hükmünde kararname, • Uluslararası antlaşma, • Tüzük ve • Yönetmeliklerdir. Bunların hepsine birden mevzuat da denir. Kanun, kanun hükmünde kararname ve uluslararası antlaşmaya aynı düzeyde yer alırlar. Diğerlerinin arasında hiyerarşi vardır. Tüzük, yönetmelikten; kanun, kanun hükmünde kararname ve uluslararası antlaşma da tüzükten üstündür. Anayasa ise hepsinin üstünde yer alır. Bunlar, bir normlar hiyerarşisi oluşturur. Bu hiyerarşide alt basamakta yer alan bir norm üst basamakta yer alan bir norma aykırı olamaz.
İdare hukukunun yardımcı kaynakları nelerdir?
İdare hukukunun yardımcı kaynakları; • Yargısal içtihatlar ve • Doktrindir.
İdare hukukuna hakim olan ilkeler nelerdir?
İdare hukukuna hakim ilkeler; • Hukuk devleti ilkesi ve • İdarenin kanuniliği ilkesidir.
Hukuk devletinin gerekleri nelerdir?
Hukuk devletinin gerekleri; • Devletin hukuka bağlılığı olarak adlandıracağımız genel gerekler ve • İdarenin hukuka bağlılığını oluşturan özel gerekler olarak ikiye ayrılır.
Hukuk devletinin genel gerekleri nelerdir?
Hukuk devletinin genel gerekleri şunlardır: • Yasama organı hukuka bağlı olmalıdır. • Yargı organı hukuka bağlı olmalıdır. • Yürütme organı hukuka bağlı olmalıdır.
Hukuk devletinin özel gerekleri nelerdir?
Hukuk devletinin özel gerekleri şunlardır: • İdare yargısal denetime tabi olmalıdır. • Hakimler bağımsız ve teminatlı olmalıdır. • İdari faaliyetler önceden bilinebilir olmalıdır. • İdarenin mali sorumluluğu mevcut olmalıdır.
Türkiye’de hangi işlemlere karşı idarenin bütün eylem ve işlemleri yargı denetimine tabi olmalı ilkesine rağmen dava açılamaz?
Türkiye’de dava açılamayan işlemler şunlardır: • Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler (Anayasa m.105/2 ve 125/2). • Yüksek Askerî şuranın (YAŞ) terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma işlemleri (Anayasa, m.125/2). • Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz (Anayasa m.159/10). • Sıkıyönetim komutanının işlemleri (1402 s. Sıkıyönetim Kanunu, Ek m.3).
İdarenin mali sorumluluğunun sonucu nedir?
Anayasa m.125’in son fıkrasına göre, idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. O halde devlet idaresi, hukuka aykırı eylem ve işlemleriyle kişilere zarar vermişse bunları ödemekle yükümlüdür. İdare bu yükümlülüğünü kendiliğinden yerine getirmiyorsa mahkemeler idareyi verdiği zararları tazmin etmeye mahkum ederler. Dolayısıyla Türkiye’de hukuk devletinin bir gereği olan idarenin mali sorumluluğu ilkesi gerçekleşmiştir.
İdarenin kanuniliği ilkesi ne anlama gelir?
İdarenin kanuniliği ilkesinin iki değişik anlamı vardır. İdarenin eylem ve işlemleri; • Hem kanuna dayanmalı, • Hem de bu eylem ve işlemler kanuna aykırı olmamalıdır. Yani kanun, idarenin faaliyette bulunabilmesinin hem şartı, hem de sınırıdır.
Kanuna dayanma ilkesinin istisnaları nelerdir?
Hukukumuzda kanuna dayanma ilkesinin sadece iki adet istisnası vardır: • Birinci olarak, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan sıkıyönetim ve olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamelerinin kanuna dayanma zorunluluğu yoktur (Anayasa, m.121). • İkinci olarak, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin kuruluş ve çalışma esaslarının düzenlendiği Cumhurbaşkanlığı kararnamesi de kanuna dayanmak zorunda değildir. Bu iki tür kararname, Türkiye’de yürütme organının istisnaen sahip olduğu asli düzenleme yetkisinin iki örneğidir.
İdarenin eylem ve işlemlerinin kanuna aykırı olmama ilkesi nasıl açıklanabilir?
İdarenin eylem ve işlemleri kanuna aykırı olmamalıdır. İdarenin eylem ve işlemleri kanunun çizdiği sınırlar içinde olmak zorundadır. Bu ilkeye kanuna saygı ilkesi de denilmektedir. 1982 Anayasası’nın 8. Maddesine göre, yürütme yetkisi ve görevi Anayasa ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.’
İdari teşkilata hakim olan ilkeler nelerdir?
İdarenin kuruluşuna; • Merkezden yönetim ve • Yerinden yönetim olmak üzere iki ilke hakimdir.
Merkezden yönetim ilkesi nedir?
Anayasamızın 123’üncü maddesinin 2’nci fıkrası, idarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır demektedir. Bu demek oluyor ki, Merkezden yönetim (merkeziyet) ve yerinden yönetim (ademimerkeziyet) ilkeleri anayasal ilkelerdir. Merkezden yönetim yahut eski tabiriyle merkeziyet ilkesi, vatandaşlara sunulacak kamu hizmetlerinin, belediye, köy, üniversite, KİT, TRT gibi devletten ayrı kamu tüzel kişileri tarafından değil doğrudan doğruya devlet tarafından yürütülmesini öngören bir ilkedir. Devlet üstlendiği kamu hizmetlerini konularına göre bölmüş; bu bölümlerden her birini de ayrı bir bakanlık şeklinde örgütlendirmiştir. Türk idare hukukunda burada devlet dediğimiz tüzel kişiye, merkezi idare denmektedir. İşte, kamu hizmetlerinin, devlet yani merkezi idare tarafından yürütülmesine merkezden yönetim veya merkeziyet ilkesi denmektedir.
Merkezden yönetimin özellikleri nelerdir?
Merkezden yönetimin özellikleri şunlardır: • Merkezden yönetimde tek bir tüzel kişilik vardır. O da devlet tüzel kişiliğidir. • Devlet, yani merkezi idare, kamu hizmetlerini konularına göre bölerek bakanlıklar şeklinde örgütlemiştir. • Kamu hizmetlerinin yürütülmesi için gerekli olan gelir ve giderler merkezi bütçede toplanır. • Vatandaşlara sunulacak kamu hizmetleri bir merkezde, yani başkentte plânlanır ve düzenlenir. Karar alma yetkisi başkentte oturan birtakım merkezi yetkililere aittir. Sorumluluk da onlardadır. • Merkezi idarenin bir taşra teşkilâtı vardır. Ancak taşra teşkilâtı merkezin bir uzantısı konumundadır. Taşradaki görevliler, merkezin emir ve talimatlarıyla bağlıdır. • Merkezi idare, çeşitli bakanlıklara, bakanlıklar da başkent teşkilâtı ve taşra teşkilâtı olmak üzere değişik birimlere ayrılmış olsa da merkezi idare bir bütündür. Zira merkezi idare içindeki bütün görevliler hiyerarşik bir düzen içinde sıralanmıştır. Bu hiyerarşi, merkezi idarenin bütünlüğünü sağlar.
Merkezi yönetimin yararları nelerdir?
Merkezi yönetimin yararları şunlardır: • Merkezden yönetim güçlü bir devlet yönetimini sağlar. • Merkezden yönetimin bölgeler arası eşitliği sağlayıcı bir etkisi vardır. • Hizmetler daha rasyonel, daha planlı şekilde yürütülebilir. • Merkezden yönetimde mali denetim daha kolaydır. • Kamu görevlileri yerel etkilerden kurtulur.
Merkezi yönetimin zararları nelerdir?
Merkezi yönetimin zararları şunlardır: • Bürokrasi ve kırtasiyeciliğe yol açar. • Merkezden yönetim, hizmetlerin yöresel ihtiyaçlara göre yürütülmesini güçleştirir. • Merkezden yönetim, demokratik ilkelere pek uygun değildir.
Yetki genişliği ilkesi nedir?
Adem-i temerküz veya yetki genişliği ilkesi, merkezi idarenin (devlet idaresinin) taşra teşkilâtının başındaki amirlerin, yani valilerin, merkeze danışmadan, merkezden emir ve talimat beklemeksizin, kendi başlarına merkez adına karar alabilmeleri demektir.
Yetki genişliği ilkesinin özellikleri nelerdir?
Kullanılan yetki merkeze aittir. Vali bu yetkiyi kendi adına değil, merkez adına kullanır. • Bu yetki bir millî kamu hizmetinin ifasında kullanılmaktadır. Yani yürütülen hizmet, merkezi bir hizmettir. • Bu yetki, merkezin bir memuru (vali) tarafından kullanılmaktadır. Vali, merkeze danışmadan karar alabilse de merkezin hiyerarşisine tâbidir. • Yetkinin kullanılmasıyla ilgili tüm gelir ve giderler merkeze aittir.
Yerinden yönetim ilkesinin tanımı ve varlık şartları nedir?
Yerinden yönetim (ademimerkeziyet) ilkesi, merkezden yönetim ilkesinin tersine, kamu hizmetlerinden bir bölümünün merkezi idare teşkilâtı (devlet tüzel kişiliği) ve hiyerarşisi dışında yer alan kamu tüzel kişileri tarafından yürütülmesini öngören bir ilkedir. Yerinden yönetimin varlık şartları ise şunlardır: • Kuruluşun merkezi idareden ayrı bir kamu tüzel kişiliği olmalıdır. • Kuruluşun personel bağımsızlığına sahip olması gerekir. Yöneticileri merkezi idare tarafından atanan bir kuruluş, yerinden yönetim kuruluşu sayılamaz. • Kuruluşun aynı zamanda mali bağımsızlığa, yani kendine has gelir kaynaklar ve bütçeye sahip olması gerekir. • Yerinden yönetim sayılabilmesi için kuruluşun son olarak üzerinde hiyerarşi denetiminin bulunmaması gerekir.
Yer yönünden yerinden yönetim kuruluşların tanımı nedir?
Mahallî idareler; il, belediye veya köy gibi belli yerlerde oturanların, mahallî müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere, merkezi idarenin dışında, devletten ayrı tüzel kişilikleri bulunan, belli bir özerkliğe sahip olan, karar organları seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir.
Hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşlarının tanımı nedir?
Devletin üstlendiği bazı hizmetler özel ve teknik bir bilgi ve uzmanlık gerektirmektedir. Böylesine bilimsel, kültürel, teknik hizmetlerin merkezi idare, yani devlet tarafından yürütülmesi mümkün olmamaktadır. İşte bu tür hizmetler merkezi idare, yani devlet dışında örgütlenen kamu tüzel kişilerine gördürülmeye başlandı. Bu şekilde hizmet bakımından ademimerkeziyet kuruluşları ortaya çıktı. Kamu iktisadi teşebbüsleri; üniversiteler, TRT, SGK, TÜBİTAK bu tür ademimerkeziyet kuruluşlarına örnek gösterilebilir. Devlet, bu tür hizmetleri, aslında merkezi idare içinde yerine getirebilir. Hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşları, uzmanlık isteyen, merkezi idare (devlet) tarafından yürütülmesi uygun görülmeyen, bazı kamu hizmetlerini yürüten, devletten ayrı tüzel kişilikleri bulunan, belli bir özerkliğe sahip olan kamu kuruluşlarıdır.
Hiyerarşi nedir?
Hiyerarşi, biri dışında, her görevlinin diğer bir görevliye tabi olduğu bir personel düzenidir.
Hiyerarşik gücün kapsamı nasıl açıklanabilir?
Hiyerarşi ilişkisinde üstlerin astlar üzerinde sahip olduğu güce hiyerarşik güç; bu güçten kaynaklanan yetkilere de hiyerarşik yetki denir. Hiyerarşik yetkiler; • Kişiler ve • İşlemler üzerinde olmak üzere ikiye ayrılır. Kişiler üzerinde hiyerarşik yetkiler, üstün, astın atama, terfi vb. gibi işlemler yapma yetkisi, disiplin yetkisi, astları arasında görev bölüşümü yapma, atlarına emir ve talimat verme yetkisi olarak sayılabilir. İşlemler üzerindeki yetkiler ise astın işlemlerini denetleyebilme ve ilga edebilme, geri alabilme ve onları düzeltebilme yetkisi olarak sayılabilir.
İdari vesayet nedir?
İdari vesayet; Kanunla öngörülmüş durumlarda merkezi idarenin yerinden yönetim kuruluşlarının eylem ve işlemleri üzerinde sahip olduğu sınırlı bir denetim yetkisidir.
Kamu hizmeti nedir?
Kamu hizmeti toplumsal ihtiyaçların idarenin bizzat ve/veya kendi gözetimi ve denetimi altında mevzuat gereğince yürüttüğü hizmetlerdir.
İdare hukukunun niteliği nedir?
İdare hukuku kamu hukukunun bir dalı olup, bir statü hukukudur.
İdare hukukunun özellikleri nelerdir?
İdare hukukunun özellikleri şunlardır:
- Özerk ve genç bir hukuk dalıdır
- Tedvin edilmemiş bir hukuk dalıdır
- İçtihadı bir hukuk dalıdır
- Eşitsizlik ilkesi üzerine inşa edilmiştir
- Millidir
- Anayasa hukukunun somutlaşmış halidir
- Dinamik bir hukuk dalıdır
- Disiplinler arası bir hukuktur
- İdare hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar idari yargıda çözümlenir
İdari yargı nelerden oluşur?
İdari yargı idare ve vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemesi ve Danıştay'dan oluşur.
İdare hukukun asli kaynakları nelerdir?
İdare hukukun asli kaynakları anayasa, hukukun evrensel ilkeleri, milletlerarası hukuk, kanun ve cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile idarenin düzenleyici işlemleridir.
Kanunun özelliği nedir?
Kanun genel, soyut, kişilik dışı ve süreklilik arz eden bir metin özelliğindedir.
Şekli anlamıyla kanun nedir?
Şekli anlamıyla kanun, yasama organının Anayasa ve Meclis içtüzüğünün öngördüğü usul ve esaslara uyarak hazırladığı ve kabul ettiği, CB'nın imzası ile onayladığı ve Resmi Gazetede yayımlanan metindir.
Yönetmelik çıkarma yetkisi kimlere aittir?
Yönetmelik çıkarma yetkisi CB, bakanlıklar ile kamu tüzel kişiliklerine aittir.
Yönetmeliklerin normlar hiyerarşisindeki yeri neresidir?
Yönetmelikler normlar hiyerarşisinde Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden sonra gelir.
İdare hukukunun yardımcı kaynakları nelerdir?
İdare hukukunun yardımcı kaynakları yargı içtihatları, idari teamüller ve öğretidir.
Kanunu idare ilkesi nedir?
İdarenin kuruluş ve görevlerinin kanun ve CK ile düzenlenmesi kanuni idare ilkesi olarak adlandırılır.
Hiyerarşi nedir?
Merkezi idare ile ülke çapında bir örgüte sahip hizmet bakımından yerinden yönetim kuruluşlarının başkent ve taşra örgütlenmesi, yerel yönetimlerin çeşitli birimleri ve aynı tüzel kişilik içindeki birimler arasında kademeli şekilde astlık-üstlük ilişkisi oluşturacak bağa hiyerarşi denir.
Hiyerarşi yetkisi nedir?
Hiyerarşi yetki, hukuki anlamda bir yetki olup aynı idare veya aynı kamu tüzel kişiliği bünyesinde idarenin bütünlüğünün sağlanması araçlarından biridir.
Hiyerarşi yetkisinin kapsamında neler yer alır?
Hiyerarşi yetkisinin kapsamında cezalandırma ve ödüllendirme yetkisi, emir ve talimat verme yetkisi, iptal yetkisi, düzeltme ve değiştirme yetkisi, astın yerine geçerek işlem tesis etme yetkisi de vardır
Hiyerarşi yetkisinin kullanılamayacağı durumlar nelerdir?
Anayasanın 138. maddesi gereğince hakimler ve savcılar, 130/1. maddesi uyarınca da üniversite öğretim elemanlarının eğitim, öğretim ve bilimsel araştırma ve faaliyetleri, ifa ettikleri hizmetin doğası dolayısıyla da teknik uzmanların uzmanlığının gereği niteliğindeki mesleki bilgi, tecrübe ve faaliteleri ile düzenleyici ve denetleyici kurulların alacakları karar ve tesis edecekleri işlemleri üzerinde hiyerarşi yetkisi kullanılamaz.
Mahalli idarelerde hiyerarşik yetkiyi kullanan makamlar nelerdir?
Mahalli idarelerden il özel idaresinde amir vali, belediyelerde belediye başkanı ve köy idaresinde muhtar hiyerarşik yetkiyi kullanan makamlardır.
Yer bakımından yerinden yönetim kuruluşları üzerinde vesayet yetkisini kimler kullanır?
Yer bakımından yerinden yönetim kuruluşları üzerinde vesayet yetkisi İçişleri Bakanı, mülki idare amirlerinden vali ve kaymakam, büyükşehir belediyele sınırları içindeki belediyelerde büyükşehir belediye başkanları tarafından kullanılır.
Vesayet yetkisi nedir?
Vesayet yetkisi, merkezi idarenin veya onun adına, devlet dışında diğer tüzel kişiler üzerinde uygulanabilen bir denetleme yetkisidir.
Kamu tüzel kişiliği nasıl kurulur?
Kamu tüzel kişiliği ancak kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur.
Merkeziyetçilik nedir?
Merkeziyetçilik, karar almaya ilişkin yetkilerin tamamının hiyerarşik anlamda idarenin en başında bulunan kişilere tanınmasıdır.
-
2024-2025 Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sonuçları Açıklandı!
date_range 2 Gün önce comment 0 visibility 57
-
2024-2025 Güz Dönemi Ara (Vize) Sınavı Sınav Bilgilendirmesi
date_range 6 Aralık 2024 Cuma comment 2 visibility 328
-
2024-2025 Güz Dönemi Dönem Sonu (Final) Sınavı İçin Sınav Merkezi Tercihi
date_range 2 Aralık 2024 Pazartesi comment 0 visibility 913
-
2024-2025 Güz Ara Sınavı Giriş Belgeleri Yayımlandı!
date_range 29 Kasım 2024 Cuma comment 0 visibility 1288
-
AÖF Sınavları İçin Ders Çalışma Taktikleri Nelerdir?
date_range 14 Kasım 2024 Perşembe comment 11 visibility 20159
-
Başarı notu nedir, nasıl hesaplanıyor? Görüntüleme : 25842
-
Bütünleme sınavı neden yapılmamaktadır? Görüntüleme : 14700
-
Harf notlarının anlamları nedir? Görüntüleme : 12646
-
Akademik durum neyi ifade ediyor? Görüntüleme : 12642
-
Akademik yetersizlik uyarısı ne anlama gelmektedir? Görüntüleme : 10582