Halkla İlişkiler Araştırmaları Dersi 4. Ünite Özet

Halkla İlişkilerde Nitel Araştırmalar

Nitel Araştırma Nedir?

Nitel araştırma insanların yaşam tarzlarını, öykülerini, davranışlarını, örgütsel yapıları ve toplumsal değişmeyi anlamaya dönük bilgi üretme süreçlerinden biridir. İstatistiksel veri analizine dayalı nicel araştırmanın aksine nitel araştırma, insanların olaylara ne tür anlamlar yükledikleri, diğer bir deyişle olayları nasıl niteledikleri sorusuna cevap aramaktadır.

Nitel araştırma yaklaşımıyla ilgilenen araştırmacılar insanların yaşamlarını nasıl anlamlandırdıklarını incelerler. Bunu incelemek amacıyla nitel araştırmacı sürekli olarak,

  • Kişilerin yaşamları için varsayımları nelerdir?
  • Burada hangi süreçler yaşanıyor?
  • Neleri olduğu gibi kabul ederler?
  • Bu insanlar nelere tepki gösterirler?
  • Bu kişilerin yaşam deneyimleri nedir?
  • Deneyimlerini nasıl yorumlamaktadırlar?
  • Bu davranışa iten sebepler nelerdir?
  • İnsanlar yaşadıkları dünyayı nasıl yapılandırmaktadırlar?

Gibi sorular üzerinde durur.

Nitel araştırma yöntemlerinin bazı temel özellikleri bulunmaktadır. Bunlar:

Doğal Ortama Duyarlılık : Nitel araştırmalarda sosyal olgu ya da olayın gerçekleştiği ortam oldukça önemlidir. Araştırma kapsamındaki olgu ya da olay, içinde bulunduğu doğal ortamında incelenmeli, bu olgu ya da olayın hangi koşullarda, neden ve nasıl gerçekleştiği anlaşılmaya ve tanımlanmaya çalışılmalıdır. Nitel araştırma doğal koşulları bilgi kaynağı olarak kullanmaktadır. Nitel araştırmada olgu, olay ya da değişkenlerin manipüle edilmesi bireyin davranışlarını etkileyerek incelenen durumun gerçekçi bir şekilde yansıtılmasını engelleyecektir.

Araştırmacının Katılımcı Rolü: Nitel yöntemde araştırmacı, nicelden farklı bir role sahiptir. Nitel araştırmada araştırmacı, nicel araştırmada olduğu gibi sadece incelediği konuya ilişkin çeşitli yöntemlerle bilgi toplayan, veriye dönüştüren, analizlerini yapıp raporlaştıran kişi değildir. Burada araştırmacı araştırma sürecinde alanda, araştırmaya katılan kişilerle doğrudan görüşmeler yapıp gerektiğinde bu kişilerle benzer deneyimler yaşayan, bu deneyimleri ve onlar sayesinde kazandığı bakış açısını verilerin çözümlenmesinde kullanan kişi konumundadır. Bu durumda araştırmacının, incelediği olgu ya da olayı mümkün olduğunca gerçekçi ve açık bir şekilde tanımlayabilmesi önem kazanmaktadır.

Bütüncül Yaklaşım : Nicel araştırmalarda, parçaların bütüne eşit olduğu varsayımı kabul görürken, nitel araştırmalarda bütünün parçalardan daha fazla bir anlam ifade ettiği varsayımı kabul görmektedir. Nitel araştırma kapsamında toplanan verilerin bütüncül olmasının, temel ilkelerden biri olduğu belirtilmektedir. Bu düşüncenin temelinde insan davranışının karmaşık bir yapıya sahip olduğu ve birbirinden bağımsız daha küçük davranışlara kolaylıkla bölünemeyeceği varsayımının yattığı vurgulanmaktadır. Dolayısıyla nitel araştırmada, ele alınan değişkenlerin bağımsız olarak incelenmesi yerine bu değişkenlerin birlikteliği ön plana çıkarılmaya çalışılmaktadır.

Algıların Ortaya Konması: Nitel araştırmanın en önemli özelliklerinden biri de, araştırmaya katılan bireylerin ilgilenilen olgu ya da olayla ilgili algılarının ve deneyimlerinin ortaya konmasıdır. Bu doğrultuda araştırmacı, araştırmaya katılan bireyleri gözlemleyebilir, onlarla yüz yüze görüşmeler yapabilir. Nitel araştırmada araştırmaya katılan bireyler önemli veri kaynakları olarak kabul edilir ve nicel araştırmadaki durumun aksine bireylerin vereceği tepkiler sınırlandırılmaz. Bunun yerine daha esnek ve açık bir tutum izlenerek araştırma problemine yönelik mümkün olduğunca ayrıntılı ve derinlemesine bilgi toplamaya çalışılmaktadır.

Araştırma Deseninde Esneklik: Nitel araştırmada, incelenecek olgu ya da olayın en açık ve ayrıntılı bir şekilde araştırılması, betimlenmesi ve açıklanması için eğer mümkünse birden fazla veri toplama tekniği birlikte kullanılarak bu tekniklerle elde edilen veriler birbirleriyle karşılaştırılır. Bir araştırma kapsamında birden fazla veri toplama tekniğinin birlikte kullanılmasına “çeşitleme” denilmektedir. Bu teknikler genellikle gözlem, görüşme ve doküman incelemesidir. Nitel araştırmalarda, birden fazla veri toplama tekniğinin birlikte kullanılması, toplanan verilerin ve yapılan açıklamaların güvenilirliğinin ve geçerliliğinin arttırılması açısından önem kazanmaktadır. Nitel araştırmada, araştırma sürecinde araştırmanın yönünün değişmesi, yeni problemlerin ortaya çıkması ve yeni yöntemlere başvurulması olasıdır.

Tümevarımcı Analiz: Nitel araştırmada araştırmacı topladığı tanımlayıcı ve ayrıntılı verilerden yola çıkarak incelediği probleme ilişkin ana temaları ortaya çıkarma, topladığı verileri anlamlı bir yapıya kavuşturma yani bu verilerden yola çıkarak bir kuram oluşturma çabası içindedir. Başka bir deyişle, nitel araştırmalarda tümevarımsal bir yaklaşım söz konusudur.

Nitel Veri: Nitel ve nicel araştırma sınıflandırması, araştırmada toplanan bilginin nitel ya da nicel oluşu ve bilginin toplanması ve toplanan bilginin veriye dönüşmesinden sonra kullanılan analiz yöntemleri ile ilgilidir. Nitel veriler, hipotezler kurmak ve çalışmalara temel oluşturmak üzere birincil olarak kullanılmaktadır. Sınıflama düzeyindeki değişkenlerle ilgili bilginin nitel veri olarak düşünülmesi ve bunların niteliksel değişkenler olarak adlandırılması gerektiği belirtilmektedir.

Nitel araştırmaların sunduğu olanaklar:

  • Duyu organlarınızla edinilen bilgilerden yola çıkılarak başkalarının bakış açılarını yorumlayabilir, bilginin çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunabilirsiniz.
  • Sesleri duyulmayan ya da örtük kalan yaşam ya da öykülere tanık olmak için araştırma yaptığınızda dinleme becerisinin ne kadar önemli ve değerli olduğunu anlayabilirsiniz.
  • Sizin yorumlarınız dünyadaki önemli ya da anlamlı bir şeye karşılık gelebilir ve bu da başkalarının farklı biçimlerde algılaması ve hareket etmesi için bir çıkış noktası oluşturabilir.
  • Yorumlamacı araştırmalar duyularınızı çevrenizdeki yaşamların zenginliğine, insan davranışlarının karmaşıklığına ve başkaları ile iletişim kurarken kullandığınız dile dikkat edeceğiniz biçimde ayarlar. Bu süreç yaşamınızın bir parçası olabilir.
  • Size ait olmayan, sizin dışınızda gelişen bir bağlamı yorumlamaya çalışmak bilmediğiniz yönlerinizi ortaya çıkarabilir. Kendi varsayımlarınızı, kalıplaşmış yargılarınızı ve bir konuya yönelik öznel yaklaşımlarınızı daha kolay görebilirsiniz.
  • Süreçten keyif alıp eğlenebilirsiniz de. Hiçbir beklentiniz olmadan kendiniz ve çevrenizdekiler hakkında bir şeyler öğrenmenin keyfini çıkarabilirsiniz ve süreç içinde anlamlı ilişkiler geliştirebilirsiniz.

Nitel ve nicel araştırmalar pek çok yönden birbirinden farklıdır ve aynı zamanda birbirini tamamlar. Tüm toplumsal araştırmacılar, toplumsal yaşamın dinamiklerini anlamak ve açıklamak için veriler toplar, analiz eder ve sonuçlarını dikkatlice inceler.

Nitel ve nicel araştırmalar arasındaki farklardan biri de verilerin doğasından kaynaklanır. Nitel araştırma sürecinde toplanan izlenimler, kelimeler, cümleler, fotoğraflar, semboller gibi veriler, sayılar biçimindeki verilerden farklı araştırma stratejilerinin ve veri toplama tekniklerinin kullanılmasını gerektirir. Diğer farklar arasında, toplumsal yaşama ilişkin çeşitli varsayımlar ve yaklaşımlar örnek olarak gösterilebilir. Var olan farklar, diğerinin kullandığı teknikleri duruma uygunsuz ya da işe yaramaz hâle getirebilir. Nitel araştırmayı nicel araştırmanın normlarıyla değerlendirmek ya da tam tersi bir durum, araştırmaların geçerliliği ve güvenirliği açısından sorunlar yaratabilir.

Nitel yöntemle oluşturulan araştırmalarda bazı temel aşamalar bulunmaktadır;

  • İlk aşama araştırma probleminin belirlenmesidir. Problemin belirlenmesinde;
    • Araştırma yapılmak istenen alanla ilgili kuram ve araştırma literatürü,
    • Araştırmacının bireysel ve mesleğe yönelik deneyimleri,
    • İlgili alanda toplumda karşılaşılan sorunlar üç temel kaynağı oluşturmaktadırlar. Nitel yöntemde tüm aşamalar araştırma probleminden etkilendiği gibi, bu etkenler de araştırma probleminin daha açık ve net bir şekilde belirlenmesine katkıda bulunmaktadır. Araştırma problemi belirlendikten sonra problem “önem” ve “yapılabilirlik” boyutlarında değerlendirilmelidir.
  • Araştırma probleminin kuramsal ya da kavramsal bir çerçevesini oluşturmak, nitel araştırmanın ikinci temel aşamasını oluşturmaktadır. Araştırmacı, çalışmasına temel oluşturabilecek kuram ya da kuramlar varsa bunları inceleyip araştırma deseni içinde açıklamalıdır.
  • Nitel yöntemde, araştırma sorusu başta kesin olarak sınırlandırılmasa da yine de araştırma problemi soru olarak ifade edilmektedir. Birçok nitel çalışmada, araştırma sorusu yazma süreci, “geliştirme” ve “yeniden ifadelendirme” ye dayalı bir çalışmayı kapsamaktadır.
  • Diğer bir aşama ise araştırma alanı ya da grubunun belirlenmesidir. Araştırmada araştırmacının ilgili alanı yakından incelemesi ve hatta mümkünse katılımlı gözlem yoluyla ilk elden bilgi toplaması önemlidir. Bu nedenle araştırmacının çalışacağı grubu ya da örneklemini seçerken dikkatli davranması gerekmektedir. Nitel araştırmada örneklem seçimi nicel yöntemde olduğundan biraz farklıdır.
  • Araştırmacının katılımı rolünün belirlenmesi ise diğer bir aşamadır. Nitel araştırmada araştırmacı, konusu ile ilgili olarak alanda zaman harcayan, alanı yakından tanıyan, alanda yaşananları paylaşan ve katılımcılarla yakın ilişki kuran kişidir. Bu durumda araştırmacının gözlem ve yorumları araştırma sonucunu belirleyen önemli bir etken olabilir. Nitel araştırmada araştırmacıya verilen bu esneklik, araştırmacının araştırmadaki rolünü açıkça belirlemesi ve ortaya koymasını gerekli kılmaktadır.
  • Bilgi toplama araç ve staratejilerinin geliştirilmesi ve bilginin toplanması diğer bir süreçtir. Nitel yöntemle yapılan araştırmalarda yaygın olarak kullanılan bilgi toplama teknikleri; gözlem, görüşme ve doküman incelemesidir. Araştırmacı, kendi araştırma probleminin özelliğine göre, bu tekniklerden bir ya da daha fazlasını araştırmasında kullanabilir. Birden fazla bilgi toplama tekniğinin birlikte kullanılması, elde edilen verinin geçerliliğini ve ulaşılan sonuçların doğruluğunu arttırabilmektedir.
  • Araştırmacı yukarıda sözü edilen teknikleri kullanarak topladığı bilgiyi veriye dönüştürdükten sonra verileri çözümlemek için iki genel yöntem kullanabilir. Bunlardan birincisi; derinlemesine analiz gerektirmeyen verilerin incelenmesinde kullanılan betimsel analiz, ikincisi ise daha yakından incelemeyi ve bu verileri açıklayan kavram ve temalara ulaşmayı gerektiren içerik analizidir.
  • Sonraki aşama sonuçların sınırlandırılması ve analitik genellemelere ulaşılmasıdır. Nitel araştırmalarda sosyal olaylar inceleme konusudur. Sosyal olaylar ise duruma, zamana göre değişiklik göstermektedirler. Ayrıca nitel araştırmada çalışma grubu söz konusu olduğu için yani evereni temsil edebilecek sayıda ve düzeyde kişiyi örnekleme dahil etmek çoğu zaman mümkün olmadığı için, bu araştırmalarda elde edilen bulguların genellenebilmesi güçtür.
  • Son aşamada araştırmacı, elde ettiği bulgulardan yola çıkarak kuram ve uygulamaya yönelik birtakım sonuçlar çıkarmalı ve önerilerde bulunmalıdır. Kurama yönelik çıkarımlar da önceden ortaya konmuş kuramların onaylanması, örneklendirilmesi veya çürütülmesi şeklinde ya da yeni kuram ortaya koyma ve bu kurama dayalı denenceler öne sürme şeklinde olabilmektedir.

Nitel Veri Toplama Teknikleri

Nitel araştırmalarda üç tür veri toplanmaktadır.

  • Çevresel veriler: Araştırmanın yer aldığı sosyal, psikolojik, kültürel, fiziksel, demografik özelliklere ilişkindir. Diğer verilere temel teşkil eder ve diğer ortamlarla karşılaştırma yapma imkanı sağlar.
  • Süreçle ilgili veriler : Araştırma süresince olanlara ve olanların araştırma grubunu nasıl etkilediğine ilişkindir.
  • Algılara ilişkin veriler: Araştırma grubunun süreç hakkındaki düşündüklerine ilişkindir.

Tutum ölçekleri ile çok zengin insan duygu ve düşüncelerini ancak oldukça yüzeysel olarak anlamak olanaklıdır. Gözlem tekniğinde yalnızca görünen davranışları anlamak ve tanımak olasıdır. Söz konusu davranışların nedenleriyle hangi amaçla gösterildiklerine ilişkin bilgi sağlamak güçtür.

Nitel veri, belirli amaçlar doğrultusunda, doğal ortamda, gözlem ve görüşme gibi çeşitli teknikler yoluyla elde edilen ve kişilerin olaylara ilişkin algı ve düşüncelerini içeren her türlü bilgidir. Nitel veri ile araştırmacı, araştırılan konu hakkında okuyucuya betimsel ve gerçekçi bir resim sunmayı amaçlamaktadır. Nitel araştırmalarda çevresel, süreçle ilgili ve algısal verileri toplamak için en sık kullanılan veri toplama yöntemleri- görüşme, gözlem, belge tarama ve odak kümedir. Her veri toplama tekniğinin kendi içinde belirli üstünlükleri ve sınırlılıkları bulunmaktadır.

Görüşme: Bir araştırma tekniği olarak görüşme, araştırmacı ile araştırmanın öznesi konumunda yer alan kişi arasında geçen kontrollü ve amaçlı sözel iletişim biçimidir. Araştırmacı, araştırmakta olduğu konu hakkında önceden hazırlamış olduğu soruların kılavuzluğunda ya da o anda amaçlı sorular yöneltilerek hedef kişinin düşüncelerini ve duygularını sistematik olarak ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Araştırmanın amacı, hedef kişiye araştırma konusuyla ilgili sorular yönelterek kişinin öznel düşünce ve duygularını sistemli olarak öğrenmek, anlamak ve tanımlamaktır.

Görüşme ilk bakışta kolay bir veri toplama yöntemi gibi görülebilir ve sadece konuşma dinleme gibi herkes tarafından kullanılan temel becerileri gerektirdiği düşünülür. Ancak görüşme; beceri, duyarlılık, yoğunlaşma, bireyler arası anlayış, öngörü, zihinsel uyanıklık ve disiplin gibi pek çok boyutu kapsaması açılarından, hem sanat hem de bilimdir. Görüşme yoluyla deneyimler, tutumlar, düşünceler, niyetler, yorumlar, algılar ve tepkiler anlaşılmaya çalışılır. Bu süreçte, sorulan sorulara karşı tarafın rahat, dürüst ve doğru şekilde tepkide bulunmasını sağlamak görüşmecinin temel görevidir. Görüşme sürecini yöneten görüşmecinin sahip olması gereken bazı özellikler ve dikkat etmesi gerken noktalar şunlardır:

  • Görüşme yapan kişi iyi bir dinleyici olmalıdır.
  • Bilgi veren kişinin duygularına ve düşüncelerine saygı duymalı ve hassas davranmalıdır.
  • Mülakat yapılan kişinin sessiz kaldığı durumları tolere edebilmelidir.
  • Hızlı düşünüp yeri geldiğinde anında soru sorabilmelidir.
  • Uygun yerde uygun şekilde mülakat yapılan kişinin cevaplarını açıklayıcı, netleştirici sorular sorabilmelidir.
  • Cevapları doğru anlayıp anlamadığını kontrol edebilmelidir.

Araştırmacı, görüşme yöntemi kullanarak görüşme yapılan kişinin içsel dünyasına girmeye ve olayları onun perspektifinden anlamaya ve kavramaya çalışır.

Veri toplama tekniği olarak görüşmenin seçilmesiyle, araştırmanın amacına göre farklı görüşme türlerine de karar vermekte gerekir. Yapısal derecesine göre görüşmenin üç temel türü vardır:

Yapılandırılmış görüşme : Bu görüşme türü, araştırma tarzıyla bağlantılı olarak tasarlanmış standart görüşme planı ile yüz yüze görüşmede sıralanmış belirli sorulara cevap aramaktadır. Bu görüşme yapısı analiz edilmek için nicel veriler de üretmektedir.

Yarı yapılandırılmış görüşme : Bu görüşmenin doğasında sorular oluşturulacaktır fakat daha fazla ayrıntı ve açıklamaya ulaşabilmek için daha fazla sorusuna yer verilecektir. Bu görüşmeler yapılandırılmış görüşmeden daha serbest tarzda gerçekleşmektedir. Araştırmacı bu tür görüşmelerde görüşme sırasında soruların yerlerini değiştirebilir, gerektiğinde yeni bir soru sorabilir. Amaç araştırma problemine ilişkin sorulara yanıt aramak olduğu için hem sistematik hem esnek olması bakımından elverişlidir.

Yapılandırılmamış görüşme : Bu görüşme türü, görüşülen kişinin bakış açısını, durumlara karşı tepkisini ve görüşülen kişi için önemli olanı belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu yaklaşım genellikle araştırmacının gözlem amacıyla doğrudan ortama katıldığı araştırmalarda kullanılır. Sorular etkileşimin doğal akışı içinde sorulur ve görüşülen birey kendisiyle görüşme yapıldığını bile farketmeyebilir. Önceden belirlenmiş sorular yoktur, görüşmenin hangi yöne gideceği kesin hatlarıyla önceden kestirilemez. Sorular konuşmanın anlık akışı içinde kendiliğinden gelişir.

Belge Tarama: Nitel araştırmalarda kullanılabilecek tekniklerden biridir ve araştırılması hedeflenen olgu ya da olgular hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsar. Belgeler olguların çeşitliğinin birer göstergesidir ve sosyal geçekliği ortaya koymaktadır. Hangi belgelerin önemli olduğu ve veri kaynağı olarak kullanılabileceği araştırma problemiyle ilgilidir.

Nitel veri kaynağı olarak belgeler; kişisel belgeler, resmî belgeler ve kültürel belgeler olmak üzere üç ana başlıkta toplanabilir. Kurumsal bir araştırmada; çalışan kayıtları, proje kayıtları, satış rakamları, reklam harcamaları, çeşitli yazışmalar, kurum tarihi, vizyon, misyon ve hedefler ve eğitimle ilgili çeşitli belgeler veri kaynağı olarak kullanılabilir.

Arşiv niteliği olan kurumsal belgeler; örgüt içi ve örgüt dışı iletişime yönelik belgeler olabilir. Kurumlara ilişkin bilgiler, programlara ilişkin bakış açısını, yönetsel yapıyı ve örgütün başka yönlerini anlamada araştırmacıya kolaylık sağlar ve bu tür belgeleri kimlerin ve hangi amaçla ürettiği bilinirse araştırma verisi olarak daha yararlı olabilir.

Yapılacak olan çalışma ile ilgili mevcut kayıt ve belgeleri, belirli norm veya sisteme göre kodlayıp inceleme işlemi olan belge tarama; doküman analizi olarak da tanımlanmaktadır. Belge taramada önemli olan, araştırmacının; neyi, neden, nasıl ve nerede arayacağını bilmesidir. Her türlü belgeye değil, problem durumu için geçerli belgelere öncelik verilmelidir. Bu anlamda belge tarama, belli bir amaca dönük olarak, kaynakları bulma, okuma, not alma ve değerlendirme işlemlerinin kapsar. Araştırılması hedeflenen olgu ve olaylar hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsayan bu yöntem tek başına bir veri toplama tekniği olabileceği gibi diğer veri toplama teknikleriyle birlikte de kullanılabilir.

Odak Grup: Odak grup görüşmelerinin temel çıkış noktası, sosyal psikoloji ve iletişim teorileridir. Pazar araştırmalarında da sıklıkla kullanılan bu yöntem, sosyal bilimlerde başlangıç araştırması niteliğindeki çalışmalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Sosyal bilimlerde bire bir görüşmeler ve anketler ile birlikte kullanılsa da bu yöntem, aslında en sistematik veri toplama yöntemlerinden biridir. Odak grup görüşmelerinden elde edilen detaylı veriler, bire bir görüşmeler ve anketler için sağlam bir temel oluşturmaktadır.

Odak grup görüşmesi küçük bir grupla lider arasında yapılandırılmamış görüşme ve tartışmada grup dinamiğinin etkisini kullanma, derinlemesine bilgi edinme ve düşünce üretmedir. Odak grup görüşmesi, bireylerin düşüncelerini serbestçe söyleyebileceği bir ortamda dikkatlice planlanmış bir tartışma olarak tanımlanmaktadır. Odak grup görüşmeleri, grupların, alt grupların, bilinçli, yarı bilinçli veya bilinçsiz olarak yaptıkları davranışlar ve psikolojik ve sosyo kültürel özellikleri hakkında bilgi almayı, davranışlarının ardındaki nedenleri öğrenmeyi amaçlayan nitel bir yöntemdir.

Odak grup görüşmelerinin amacı, belirlenen bir konu hakkında katılımcıların bakış açılarına, yaşantılarına, ilgilerine, deneyimlerine, eğilimlerine, düşüncelerine, algılarına, duygularına, tutum ve alışkanlıklarına dair derinlemesine, detaylı ve çok boyutlu nitel bilgi edinmektir Odak grup görüşmelerinde önemli olan katılımcıların kendi görüşlerini özgürce ortaya koymalarını sağlayacak ortam oluşturmaktır. Karşılıklı etkileşim ve çağrışımlar sonucu, katılımcılar birbirlerinin zihinlerindeki duygu ve düşünceleri tetiklerler; böylelikle de zengin bir bilgi akışı sağlanır. Bu yöntemde grup baskısı, sosyal onaylanma ve sosyal beğenilirlik gibi engellerin asılması ve katılımcıların gerçek algı, duygu ve düşüncelerine ulaşılması amaçlanmaktadır.

Odak grup görüşmelerinin amacı, anlam çıkarmak değil anlama; genelleme değil, çeşitliliği tanımlama; katılımcılar hakkında açıklama değil, katılımcıların durumu nasıl algıladığını ortaya çıkarmaktır.

Odak grup görüşmeleri için uygun katılımcı sayısı genellikle 4 ile 10 kişi arasında değişmektedir. Grubun 10 kişiden fazla olması grubun dinamiğini düşürebilmekte, katılımcılar arasındaki etkileşim etkisini yitirebilmekte ve grubun kontrolü zorlaşabilmektedir.

Nitel Araştırmalarda Örnekleme

Nitel araştırmada kullanılan örneklem modeline “amaçlı örneklem” ya da “olasılığa dayalı olmayan örneklem” adı verilmektedir. Olasılık kuramına dayalı olarak geliştirilmiş olan nicel örneklem yaklaşımlarının aksine amaçlı örneklem modelinde temel amaç, araştırmanın konusunu oluşturan kişi, olay ya da durum hakkında ve belirli bir amaç doğrultusunda derinlemesine bilgi toplamaktır.

Olasılık temelli örnekleme temsiliyeti sağlamak yoluyla evrene geçerli genellemeler yapma konusunda önemli avantajlar sağlarken, amaçlı örnekleme zengin bilgiye sahip olduğu düşünülen durumların derinlemesine çalışılmasına olanak vermektedir. Amaçlı örneklemede araştırmacı kimlerin seçileceği konusunda kendi yargısını kullanır ve araştırmanın amacına en uygun olanları örnekleme alır.

Aşırı veya aykırı durum örneklemesi: Bu örneklem tekniği, derin bir incelemeye tabi tutulabilecek sınırlı sayıda ancak aynı ölçüde de bilgi bakımından zengin durumların çalışılmasını öngörür. Bu yöntem tek bir durum üzerinde çalışma yaparken de kullanılır. Burada önemli nokta şudur; aşırı veya aykırı durumlar normal durumlara göre daha zengin veri ortaya koyabilir ve araştırma problemini derinlemesine ve çok boyutlu bir biçimde anlamamıza neden olur.

Maksimum çeşitlilik örneklemesi: Bu örnekleme yöntemindeki amaç, çeşitliliği sağlamak yoluyla evrene genelleme yapmak değil, çeşitlilik arz eden durumlar arasında ne tür ortaklıkların ve benzerliklerin var olduğunu bulmaktır.

Benzeşik örnekleme: Benzeşik örnekleme maksimum çeşitlilik örneklemesinin tam tersi bir örnekleme yöntemidir. Buradaki amaç, küçük, benzeşik bir örneklem oluşturma yoluyla belirgin bir alt-grubu tanımlamaktır.

Tipik durum örneklemesi: Eğer araştırmacı yeni bir uygulamayı veya bir yeniliği tanıtmak istiyorsa bu uygulamanın yapıldığı veya yeniliğin olduğu bir dizi durum arsından, en tipik bir veya birkaç tanesini saptayarak bunları çalışabilir. Buradaki amaç tipik durumları seçerek evrene genelleme yapmak değildir. Amaç, ortalama durumları çalışarak belirli bir alan hakkında fikir sahibi olmak veya bu alan, konu uygulama veya yenilik konusunda yeterli bilgi sahibi olmayanları bilgilendirmektir.

Kritik durum örneklemesi: Kritik bir durum veya durumların varlığına işaret eden en önemli gösterge “ bu, burada oluyorsa, başka bezer durumlarda kesinlikle olur” veya tersine “ bu, burada olmuyorsa, başka benzer durumlarda kesinlikle olmaz” şeklinde bir ifadedir. Araştırmacı, problemi ile ilgili bu tür durum veya sınırlı birkaç durumu derinlemesine inceleyebilir.

Kartopu veya zincir örnekleme: Bu yaklaşım araştırmacının problemine ilişkin olarak zengin bilgi kaynağı olabilecek birey veya durumların saptanmasında özellikle etkilidir. Süreç çok basit bir soruyla başlar: “Bu konuda en çok bilgi sahibi kimler olabilir? Bu konuyla ilgili olarak kim veya kimlerle görüşmemi önerirsiniz?” Süreç ilerledikçe elde edilen isimler veya durumlar tıpkı bir kartopu gibi büyüyerek devam edecek, belirli bir süre sonra belirli isimler hep öne çıkmaya başlayacak, araştırmacının görüşmesi gereken birey sayısı veya ilgilenmesi gereken durum sayısı azalmaya başlayacaktır.

Ölçüt örnekleme: Bu örnekleme yöntemindeki temel anlayış önceden belirlenmiş bir dizi ölçütü karşılayan bütün durumların çalışılmasıdır. Burada sözü edilen ölçüt veya ölçütler araştırmacı tarafından oluşturulabilir ya da daha önceden hazırlanmış bir ölçüt listesi kullanılabilir.

Doğrulayıcı veya yanlışlayıcı durum örneklemesi: Doğrulayıcı durumlar hali hazırda bulunmuş temalara veya sonuçlara zenginlik ve derinlik katan, bulguların geçerliliğini arttıran ek durumlardır. Yanlışlayıcı durumlar da bulunmuş sonuçlara alternatif veya zıt açıklamalar getirilmesini sağlar veya bulunmuş sonuç ve temaların hangi sınırlar içinde geçerli olduğunu belirler.

Kolay ulaşılabilir durum örneklemesi: Bu örnekleme yöntemi araştırmacıya hız ve pratiklik kazandırır. Çünkü bu yöntemde araştırmacı, yakın olan ve erişilmesi kolay olan bir durumu seçer.

Nitel Araştırma Desenleri

Durum Çalışması: Durum çalışması; güncel bir olguyu kendi gerçek yaşam çerçevesi içinde çalışan, olgu ve içinde bulunduğu içerik arasındaki sınırların kesin hatlarıyla belirgin olmadığı ve birden fazla kanıt veya veri kaynağının mevcut olduğu durumlarda kullanılan, görgül bir araştırma yöntemidir. Araştırmacının zaman içerisinde sınırlandırılmış bir veya birkaç durumu çoklu kaynakları içeren veri toplama araçları ile derinlemesine incelediği, durumların ve duruma bağlı temaların tanımlandığı nitel bir araştırma yaklaşımıdır.

Nitel durum çalışmalarının en önemli özelliği bir ya da birkaç durumun derinlemesine araştırılmasıdır.

Durum çalışmasının özünde bir karar ya da karar setini aydınlatmak vardır.

Olgubilim: Olgu genel olarak, evrende yer alan, doğrudan ya da dolaylı olarak gözlenebilen nesne, durum veya olaylar olarak nitelendirilebilir. Fenomen kendini ve dış dünyayı kendine özgü bir biçimde algılayan kişinin öznel yaşantısına verilen isimdir. Olgular yaşadığımız dünyada olaylar, deneyimler, algılar, yönelimler, kavramlar ve durumlar gibi farklı biçimlerde karşımıza çıkar. Olgubilimsel yaklaşım, bireyin davranışlarını anlayabilmek için, onun kendine özgü algılayışını ve yaşantısını bilmemiz gerektiğini savunur. Olgubilim araştırmalarında başlıca veri toplama aracı görüşmedir. Gözlem ise genellikle görüşmelere temel oluşturma yada destekleme amacıyla kullanılır.

Olgubilim deseni farkında olduğumuz ancak derinlemesine ve ayrıntılı bir anlayışa sahip olmadığımız olgulara odaklanmaktadır. Olgubilim deseninde, yaygın uygulamaları ortaya cıkarmak ve katılımcılar tarafından oluşturulan anlamları tanımlamak ve açıklamak amaçlanır. Bu desende genelde şu iki soruya yanıt aranır:

  • Bu olguya ilişkin algı/deneyimler nelerdir?
  • Bu olguya ilişkin deneyimlerin meydana geldiği ortam ve koşullar nelerdir?

Olgubilimde ele alınabilecek olgular arasında “mesleğe yabancılaşma”, “iş yaşamında başarısızlık”, “iş doyumu”, “işte tutunma” gibi konular sayılabilir.

Kuram Oluşturma: Kuram oluşturmada veriye dayalı olarak açıklayıcı kuram oluşturulur. Kuram oluşturma yaklaşımı, anlamlara ve yaşantılara odaklanması açısından olgubilim geleneğine yakındır. Ancak olgubilimde olgulara ilişkin kuramlar ortaya koyma yoktur. Kuram oluşturmada ise var olan kavramlara ve anlayışlara özgün bir katkı vardır.

Kuram oluşturma yaklaşımının amacı kavramsal bir teori meydana getirmektir. Kuram oluşturma yaklaşımı genel anlamda iki amaca hizmet edecek şekilde ayrıldığı düşünülür. Birincisi bir çalışmada oluşan davranış, hareket veya ifadelerin temelini belirlemek, ikincisi ise ayrı ayrı durumlarda birbiriyle bağlantılı olan modellerin ilişkisini ortaya koymaktır. Bu bağlantıyı oluştururken de verileri en basit, ilişkili ve uyumlu bir şekilde ifade eden temsiller kullanılmalıdır.

Kuram oluşturmada en çok gözlem ve görüşmeler kullanılmaktadır. Bu yaklaşımın en önemli özelliği veri toplama ile analiz birlikte yürütülmektedir. Glaser ve Strauss bu süreci sürekli karşılaştırmalı analiz olarak adlandırmaktadırlar. Veriler toplanır ve hemen ardından analiz edilir. Ortaya çıkan kavram ve olgular daha sonraki veri toplama aşamalarına eklenir. Bu durumda veri toplama aracı tekrar düzenlenir. Bu nedenle bu yaklaşımdaki veri toplama aracı esnek bir yapıya sahip olmalı ve sürekli bir değişime açık olmalıdır. Araştırmacı veriyi birinci elden toplar. Elde ettiği verileri kategorilere ayırır ve geliştirir. Bu süreç sonunda da oluşturulması planlanan kuram hakkında önsavlar ortaya atılır.

Kültür Analizi: Kültür analizi, farklı bir kültürün anlaşılmasını kolaylaştırmak için, kültürün içindeki birinin bakış açısından çok ayrıntılı bir betimlemesini sağlamayı vurgulayan saha araştırmasıdır.

Kültür analizi, insanların çıkarımlar yaptığını, yani açıkça görülen ya da söylenenin ötesine, kastedilen ya da ima edilene geçtiğini varsayar. İnsanlar, kültürlerini belirli toplumsal bağlamlarda davranışlarıyla ortaya koyar. Davranışlar sadece görüleni vermeyeceği için duyulan ve gözlemlenenden kastedilene geçmek kültür analizinin merkezinde yer alır. Kültür analizinin kendine has üç temel özelliği vardır.

Doğacılık: Doğacılık akımı sosyal olayların ve sosyal süreçlerin ortaya çıktıkları bağlam içinde açıklanması gerektiğini savunur. Bu akıma göre gerçeklik hayatın içindedir ve araştırmacılar tarafından bizzat alana giderek ortaya çıkarılması gerekir.

Anlama: İnsan davranışlarının sabit ve tahmin edilebilir davranışlar olmadığı, aksine her insanın kendi dünyasını ve davranış biçimini inşa ettiği, ortama, duruma ve zamana göre insan davranışlarının farklılık gösterdiğini savunan kültür araştırmacıları araştırmalarda alana gidip yapılandırılmamış görüşmelerle veri toplanmasında ısrarcıdırlar.

Keşif: Kültür analizinin araştırmalarının bir diğer özelliği tümdengelim yerine, tümevarım yaklaşımıyla ve keşfetmeye yönelik bir anlayışla yapılıyor olmalarıdır. Araştırmacı önyargılardan ve ön kabullerden sıyrılmalı ve olabildiğince objektif bakış açısıyla araştırmaya başlamalıdır.

Eylem Araştırması: Bazı sınıflamalara göre uygulamalı nitel araştırmalardan biri olan eylem araştırmaları eleştirel yansıtma ve sorgulama yoluyla yaşamın kalitesini artırmak için önceden planlanmış, düzenlenmiş ve iş birliğine dayalı sistematik incelemelerdir. Eylem araştırması, bir problemi çözmek ya da yerel bir uygulama hakkında bilgi vermek için bilgi toplamak amacıyla bir ya da daha fazla kişi, ya da gruplar tarafından yapılan araştırmadır.

Eylem araştırması, bir okulda çalışan yönetici, öğretmen, eğitim uzmanı veya diğer tür kuruluşlarda çalışan mühendis, yönetici, planlamacı, insan kaynakları uzmanı gibi bizzat uygulamanın içinde olan kişiler tarafından uygulanır. Uygulayıcının doğrudan kendisinin ya da bir araştırmacı ile birlikte gerçekleştirdiği ve uygulama sürecine ilişkin sorunların ortaya çıkarılması ya da hali hazırda ortaya çıkmış bir sorunu anlama ve çözmeye yönelik veri toplama ve analiz etmeyi içeren bir araştırma yaklaşımıdır.

Eylem araştırması, birçok nedenle yapılabilir. Bu araştırma türü, hemen tüm alanlarda ortaya çıkan sorunlara çözüm bulmaya yönelik bir araştırma çeşididir; uygulamacıların her türlü sorunlarını çözmek için kendi uygulamalarını incelemeleri üzerine kurulu bir süreçtir. Genellikle eylem araştırması, sorunların çözümüne yönelik iş birlikçi bir etkinliktir. Eylem araştırması, katılımcıların üzerinde çalışılan durumla ilgili derinlemesine yaptığı eleştiri ve pratik tecrübelerine dayanır ve araştırmalara ve eyleme rehber olacak teori geliştirmeyi amaçlar. Eylem araştırmalarının üç ana hedefi vardır:

  • Somut sosyal sorunlara doğrudan yaklaşım,
  • Araştırma sürecinde sonuçların uygulamaya dönüştürülmesi,
  • Araştırmacı ve etkilenen taraflar arasında eşitlik.

Nitel Veri Analizi

Nitel veri analizi, araştırmacının verileri düzenlediği, analiz birimlerine ayırdığı, sentezlediği, biçimleri ortaya çıkardığı, önemli değişkenleri keşfettiği ve hangi bilgileri rapora yansıtacağına karar verdiği bir süreçtir.

Nitel veri analizi süreci, birbirini takip eden üç aşamalı bir sınıflandırma içerisinde incelenmektedir. Bu aşamalardan ilkini gözlem, görüşme ve doküman incelemesi gibi çeşitli tekniklerle toplanan “verilerin azaltılması” aşaması oluşturmaktadır. Bu aşamada, alandan toplanmış ve henüz işlenmemiş durumda bekleyen veri seti, ayıklama, özetleme ve dönüştürme işlemlerinden geçirilmektedir. Veri azaltma aşaması, araştırma raporunun tamamlanmasına kadar süren uzun bir süreci kapsamaktadır. Veri azaltma sürecinde araştırmacı, araştırmanın amacına göre hangi verileri araştırmanın dışında bırakacağına, hangi verileri kullanacağına ve veri setini nasıl sınıflandıracağına karar vermektedir.

Veri analizinin ikinci basamağını ise “verilerin görsel hâle getirilmesi” süreci oluşturmaktadır. Bu aşamada, veri azaltılması sürecinde ayıklanan, özetlenen ve dönüştürülen verilerin belirli sonuçlar çıkartmaya dönük bir biçimde örülmesi amaçlanmaktadır. Böylece henüz belirli bir anlam taşımayan veri seti, verilerin örülmesiyle birlikte daha bir görsel hâle gelmekte ve daha anlaşılır bir biçime sokulmaktadır. Verilerin görsel hâle getirilmesi sürecinde matrisler, grafikler ve tablolar kullanılması önerilmektedir. Böylece birbirinden kopuk bir biçimde duran verilerin insan zihninin çalışma ilkesiyle uyumlu bir biçimde daha kolay anlaşılır bir biçime dönüştürülmektedir.

Veri analiz sürecinin üçüncü basamağını ise “sonuca ulaşma ve teyit etme” oluşturmaktadır. Bir bakıma nitel araştırmacı araştırma sürecinin başından itibaren sürecin her aşamasında toplamış olduğu verilerin ne anlama geldiğini anlamaya çalışmaktadır. Araştırma sürecinin başında belirsiz bir biçimde ve bir bakıma verilerin içinde saklı duran gerçeklik son aşamada keşfedilmekte ve gün yüzüne çıkarılmaktadır.

Nitel araştırmalarda başlıca iki tür analiz biçimi vardır. Bunlar betimsel analiz ve içerik analizidir. Aşağıda bu iki tür ayrıntılarıyla ele alınmaktadır.

Betimsel analiz , çeşitli veri toplama teknikleri ile elde edilmiş verilerin daha önceden belirlenmiş temalara göre özetlenmesi ve yorumlanmasını içeren bir nitel veri analiz türüdür. Bu analiz türünde temel amaç elde edilmiş olan bulguların okuyucuya özetlenmiş ve yorumlanmış bir biçimde sunulmasıdır.

Betimsel analiz dört aşamada gerçekleşmektedir. Birinci aşamada araştırmacı araştırma sorularından, araştırmanın kavramsal çerçevesinden ya da görüşme ve gözlemlerde yer alan boyutlardan hareket ederek veri analizi için bir çerçeve oluşturur. Böylece verilerin hangi temalar altında düzenleneceği ve sunulacağı belirlenmiş olur. İkinci aşamada, araştırmacı daha önce oluşturmuş olduğu çerçeveye dayalı olarak verileri okur ve düzenler. Bu süreçte verilerin anlamlı ve mantıklı bir biçimde bir araya getirilmesi önem taşımaktadır. Üçüncü aşamada araştırmacı düzenlemiş olduğu verileri tanımlar. Bunun için gerekli yerlerde doğrudan alıntılara da başvurmak zorunda kalabilir. Dördüncü aşamada araştırmacı tanımlamış olduğu bulguları açıklar, ilişkilendirir ve anlamlandırır. Araştırmacı bu aşamada ayrıca yapmış olduğu yorumları daha da güçlendirmek için bulgular arasındaki neden sonuç ilişkilerini açıklar ve ihtiyaç duyulması durumunda farklı olgular arasında karşılaştırma yapar.

İçerik analizinde temel amaç, toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşmaktır. Betimsel analizde özetlenen ve yorumlanan veriler, içerik analizinde daha derin bir işleme tabi tutulur ve betimsel bir yaklaşımla fark edilemeyen kavram ve temalar bu analiz sonucunda keşfedilebilir. İçerik analizinde temelde yapılan işlem, birbirine benzeyen verileri belirli kavramlar ve temalar çerçevesinde bir araya getirmek ve bunları okuyucunun anlayabileceği bir biçimde düzenleyerek yorumlamaktır.

İçerik analizini betimsel analizden ayıran bazı karakteristik özellikler bulunmaktadır. Bu özellikler:

  • Tümevarımcı Analiz : Kodlama yoluyla verilerin altında yatan kavramları ve kavramlar arasındaki ilişkileri ortaya çıkarmaktır.
  • Kodlama: Verilerin içerik analizine tabi tutulması, yani veriler arasında yer alan anlamlı bölümlere isim verilmesi sürecidir.
  • Kod: Veriler arasında yer alan anlamlı bölümlere ve olaylara verilen anlamdır.
  • Kategori: İçerik analizinde elde edilen kavramların birbirleriyle belirli bir tema altında sınıflandırılmasıdır.
  • Tema: Kategorilerden oluşturulan üst kavramlardır. Yani Kavramsal bir çerçeve veya kuramsal bir yapıdır.

Nitel araştırmalarda bilgisayar yazılımlarının kullanımı veri analizi sürecinde zaman ve emek bakımından ekonomikliği sağlaması bakımından oldukça önemlidir. Nicel araştırmalarda veri olarak sayılar ve semboller kullanılırken, nitel araştırmalarda bunların dışında metin, ses, video, resim vb. çok çeşitli veri materyalleri kullanılabilmektedir. Bu durum nitel araştırmada veri analizi sürecini nicel araştırmalardan çok daha karmaşık hâle getirmektedir. Nitel araştırmalarda nicel araştırmalarda olduğu gibi nesnel bulgulara ulaşılabilmesi araştırma sürecinin sistematik bir şekilde yürütülebilmesine, elde edilen ve bulguların tekrarlanabilir olmasına bağlıdır.

Bilgisayar destekli analiz yapmak sistematik veri toplama sürecine katkıda bulunur. Araştırma sürecinde toplanan verilerin sistemli bir şekilde arşivlenmesine yarar. Hatırlama ve dipnotların etkin kullanımı ile sürecin kontrolünü sağlar. Zaman ve emek olarak araştırma sürecinde ekonomik olduğu, hızlı kodlama ve kodlamada dinamik olduğu, tema-kategori-kod oluşturma ve düzenleme işlemlerinde hızlı ve esnek olduğu için kullanışlıdır. Kelime ve cümleler arasındaki analitik ilişkilerin keşfedilmesi ve çeşitli materyallerle eş zamanlı çalışma olanağı ile çok yönlü çözümleme ve derinlemesine analiz sağlar. Gerektiğinde kodlamaların incelenmesi ve olası kodlama hatalarının belirlenebilmesi kolaylığı ile bilgiye erişimi daha rahat hâle getirir.

Nitel Araştırmaların Halkla İlişkiler Alanında Önemi

Modern halkla ilişkiler anlayışı ve bunun gerektirdiği halkla ilişkiler yönetimi, araştırmayı vazgeçilmez bir uygulama olarak görmeyi gerektirir. Halkla ilişkiler, bir kuruluşun benzer diğer fonksiyonları gibi, hem planlı hem de etkinliklerinin sonuçlarını ortaya koyacak biçimde yürütülmelidir. Planlama ve değerlendirme, halkla ilişkiler iç süreçlerinde araştırmanın sistemli olarak kullanılmasını zorunlu kılar. Halkla ilişkiler uygulamacıları ve yöneticilerinin yararlanabileceği çok çeşitli araştırma türleri bulunur. Araştırma gereksinimi baş gösterdikten itibaren; uygulamacının öğrenmek istediği soruların ne olduğu, bu soruların yanıtlarını alabilmenin en iyi yolunun hangisi olduğu, araştırmanın sonuçlanması için ne kadar süre tanınabileceği ve kullanılabilecek bütçenin ne kadar olduğu açık ve somut biçimde belirlenmelidir. Böylece, araştırmanın amacı ve hangi türde ya da türlerde araştırma yürütülmesi gerektiği kolaylıkla ortaya konulabilir. Halkla İlişkiler Yönetimi, çoğu zaman, kendine özgü durumlar ve sorunlar için özgün yanıtların bulunabildiği ‘birincil verilere dayalı araştırma’yı gerekli kılar.

Halkla ilişkilerde sahaya dayalı araştırma türü olarak adlandırılabilecek bu araştırmalar; soruların yanıtlarını ilgili kişilerden ve gereksinime uygun olarak toplamayı, bunları sistematik olarak elde etmeyi ve verileri de sistematik olarak değerlendirmeyi esas alıp, halkla ilişkiler uygulamacısına mümkün olan en bilimsel yanıtları verir. Yöntembilimsel teknik bilgiye sahip olmayı oldukça gerektiren bu araştırma türü, hem birçok formaliteye dayalıdır hem de araştırma işinin içinde bizzat olmayı gerektirir. Bu nedenle de, halkla ilişkiler uygulamacısının bu tür araştırmayı fiilen yürütmeye dair bir bilgi ve becerisi yoksa bile, bu tür araştırmanın niteliğini, araştırmadan neyi bekleyebileceğini ve en önemlisi de araştırmanın kimleri ve nasıl kapsaması gerektiğini bilmelidir ki ihtiyaç duyduğu bu araştırmayı profesyonel bir araştırma kuruluşundan bilinçli olarak satın alabilsin.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi