Havaalanı Yönetimi Dersi 3. Ünite Özet

Havaalanı Mülkiyet Ve İşletme Yapısı

Giriş

Genel anlamda KÖİ, bir sözleşmeye dayalı olarak, yatırım ve hizmetlerin, projeye yönelik maliyet, risk ve getirilerin, kamu ve özel sektör arasında paylaşılması yoluyla gerçekleştirilmesini ifade etmektedir.

Özel sektörün bu faaliyetlere katılımının sekline bağlı olarak kamu özel is birliği modeline de farklı isimler verilmektedir. Ülkemizde uygulanmakta olan Yap-İşlet- Devret, Yap-İşlet, İşletme Hakkı Devri ve Yap-Kirala gibi modeller KÖI uygulamalarının birer örneğidir. Havaalanlarında da yaygın olarak kullanılan KÖI modeli başlangıçta, ülkelerin altyapı yatırım gereksinimlerinin karşılanması için bir finansmanı yöntemi olarak görülürken günümüzde özel sektörün verimli işletmecilik becerilerinden yararlanılacağı, kamunun ise yatırımların koordinasyonu, denetleme ve politika belirleme görevlerini üstlendiği bir yönetim modeline dönüşmektedir.

Havaalanlarında Yaşanan Değişimler

Havayolu ulaştırılması içinde havaalanları açısından yaşanan değişimler:

  • Ticarileşme: havaalanı ticarileşmesi, kamu elindeki ve kamu hizmeti anlayışı ile idare edilen havalananlarındaki yönetim anlayışının, ticari hedef ve amaçların belirlendiği ticari iş odaklı yönetim anlayışına dönüşmesini ifade eder. Havaalanlarının yönetim biçimleri, ticari faaliyetlerinin verimliliğinin ve dolayısıyla havacılık dışı gelirlerinin belirleyicisi durumundadır. Havaalanlarının ticarileşme sonucunda yen kazanç yolları k gruba ayrılabilir. Bunlar kira gelirleri ve kullanım hakkı gelirleridir.
  • Özelleştirme: Havaalanı özelleştirmesine yol açan faktörler 4 grupta toplanabilir:
    • Kamu harcamalarında kısıtlamalara gidilmesi yönündeki artan baskılar.
    • Dünyada sürekli artan hava trafiğine cevap verebilecek havaalanı altyapısı için ihtiyaç duyulan finansman miktarının artması.
    • Devletin her zaman en iyi hizmet sunucusu olmadığına dair anlayışın giderek yaygınlaşması.
    • Havaalanlarının da bir ticaret ya da iş merkezi haline dönüştürülebileceğinin anlaşılması.
  • Küreselleşme: Havaalanı sektörünün de küreselleşme hareketi yasamakta olduğu izlenmektedir. Küreselleşme yolunda rekabet için uygun yönetim yapısının, tecrübeli havaalanı işleticisi, mühendislik şirketi ve finansal ortak seklinde kurulması uluslararası pazarda aranılan bir şart olmaktadır.

Havaalanlarında Mülkiyet ve İşletim Yapısı

Günümüzde dünya çapında havaalanlarının mülkiyet ve işletim yapısı, kamu ile özel sektör arasında çeşitli düzeylerde yer alan bir görünün sergilemektedir. Bunlar;

  • Tamamen kamu idaresi altında,
  • Kısmi özelleştirme ve
  • Tamamen özelleştirme.

Havaalanı mülkiyet ve işletme biçimleri üçe ayrılabilir. Bunlar; devlete ait havaalanları, devlet ve özel teşebbüs ortak havaalanları ve özel mülkiyet ait havaalanlarıdır.

Havaalanlarında devlet mülkiyeti ve işletmenin üç temel biçimi:

  • Merkezi Kamu Mülkiyeti ve İşletimi,
  • Kamu Mülkiyeti ve Ticari Odaklı Kamu Şirketleşmesi,
  • Bölgesel veya Yerel Yönetim Mülkiyeti ve İşletimidir.

Belediye gibi yerel yönetimlerin havaalanı mülkiyeti ve işletimine sahip olması, özellikle ABD, Avustralya ve İngiltere’de oldukça yaygın olarak kullanılan bir modeldir.

Havaalanları için özelleştirme, devletin, mülkiyetindeki mal ya da hizmetlerden sadece satış yoluyla değil, aynı zamanda kamu/özel ortaklığı ve kiralamalar yoluyla feragat etmesini ifade etmektedir.

Farklı sınıflandırmalar olmakla birlikte; genel olarak havaalanlarında uygulanan özelleştirme yöntemlerini altı başlık altında incelemek olanaklıdır.

  • Hisse senedi arzı,
  • Blok satış,
  • İmtiyaz devri,
  • Proje finansmanı yoluyla özelleştirme,
  • Yönetim sözleşmeleri,
  • Ortak girişim şirketleri.

Bir kamu varlığının halka arzı sırasında devlette ya da devlete ait bir kuruluşta bırakılan ve diğer paylar üzerinde karar üstünlüğüne sahip hisse miktarı altın pay olarak adlandırılmaktadır.

İmtiyazlar, havaalanı işletmecisinin belli havaalanı hizmetleri için, havaalanında faaliyet gösterme hakkını bedeli karşılığında başka işletmecilere vermesidir. Bu şekilde işletmeler imtiyazlı hale gelmektedir.

Uluslararası Havaalanları Konseyi bilinen kısa adıyla ACI, havaalanı işletmecilerinin üye olduğu ve havaalanı yönetimi ve operasyonlarına profesyonelliği getirmeyi hedefleyen kar amacı gütmeyen bir kuruluştur.

Uluslararası Havaalanları Konseyi havaalanlarında uygulanan özelleştirme çeşitlerini sekiz başlık altında toplamaktadır.

  • Kalıcı imtiyaz/Ticari satış
  • Satın al-yap-işlet
  • Yap-işlet-devret
  • Yap-mülk edin-işlet-devret
  • Yap-devret-işlet
  • Kısmi finansman
  • Kirala-geliştir-işlet
  • Yönetim ortaklığı

Mülkiyet ve işletim biçimleri yelpazesinin diğer ucunda tamamen özel mülkiyete ve işletime sahip ticari havaalanları bulunmaktadır. Havaalanı sektöründe tam özel mülkiyet, genel havacılık havaalanları arasında daha yaygın görülmektedir. Basta ABD olmak üzere tüm dünyada genel havacılık havaalanların birçoğu özel mülkiyete aittir. Örnek vermek gerekirse ülkemizdeki Hezarfen Havaalanı, Hezarfen Havacılık Sanayi ve Ticaret Ltd mülkiyet ve işletiminde İstanbul’da genel havacılık ve eğitim uçuşlarına hizmet veren özel bir havaalanıdır.

Havaalanı endüstrisi doğal tekel (doğal monopol) özelliği gösteren endüstriler arasındadır. Uzun yıllar boyunca kamu işletmeciliği altında faaliyet göstermelerinin temel nedenlerinden biri de bu doğal tekel olma özellikleridir. Birden fazla firma veya tesis yerine, üretimin ancak bir firma tarafından yapılması durumunda en düşük maliyetlere ulaşmanın mümkün olduğu durumlarda doğal tekelden söz edilebilir. Bu gibi endüstrilerde ölçek ekonomileri ve kapsam ekonomileri söz konusudur. Ölçek ekonomileri, çıktı miktarı arttıkça ortalama maliyetin düşmesi durumunda ortaya çıkar. Dolayısıyla ölçek ekonomilerinin varlığı durumunda birden fazla işletme yerine tek bir işletme üretimi daha düşük maliyetle gerçekleştirebileceğinden bu durumda doğal tekeller oluşur.

Doğal tekel, yatırım maliyetlerinin yüksekliği ve ölçek ve kapsam ekonomileri nedeniyle üretimin bir tek işletme tarafından gerçekleştirilmesinin daha avantajlı olduğu endüstrilerdir.

İktisadi anlamda regülasyon, devletin piyasa üzerindeki miktar, fiyat, giriş-çıkış ve diğer her türlü ekonomik faaliyet üzerinde uyguladığı vergi ve sübvansiyon gibi yasal sınırlamaları ile idari kontrolleri şeklindeki politika ve uygulamalarıdır.

Havaalanlarında uygulanmakta olan regülasyon yani düzenleme yöntemleri:

  • Getiri oranı regülasyonu,
  • Tavan fiyat regülasyonu,
  • Göreli rekabet.

Dünyada Havaalanı Özelleştirme Uygulamaları

  • İngiltere uygulaması: 1987 yılında İngiliz Havaalanı idaresi BAA’ın hisselerin halka arzı yöntemiyle özelleştirilmesi, dünyada havaalanı özelleştirme hareketinin başlangıcı kabul edilir. 1997 yılına gelindiğinde ticari hale dönüştürülen meydanlardaki mülkiyet durumu şu üç sekeldedir;
    • Tamamen özel şirket mülkiyetinde,
    • Ticari limited şirket (hisselerinin bir kısmı yerel otorite, bir kısmı da özel şirket elinde bulunan) ve
    • Ticari limited şirket (hisselerinin tamamı yerel otoritede bulunan)

İngiltere’deki özelleştirmenin temel amaçları; verimliliğin arttırılması, sübvansiyonların azaltılması, kamu üzerindeki finansman yükünün azaltılması, özel teşebbüsün ve sermayenin yatırımlara teşvik edilmesi ve ticari işletim ve yönetim anlayışının elde edilmesidir.

  • Amerika Birleşik Devletleri Uygulaması: ABD’de havayollarının çoğunun mülkiyeti eyalet ya da şehir yönetimlerine ait olup; işletimleri ise genellikle bunların özel havacılık birimleri ya da özerk kamu işletmeleri tarafından gerçekleştirilmektedir. ABD havaalanlarının özelleştirilmesi için özel kesimin ilgisini çeken bir kaç unsur bulunmaktadır. Bunlar,
    • Birçok havaalanının yıllık kârı milyon doları aşan durumdadır.
    • Dünya çapında tecrübe edinmiş ve mali yapısı iyi olan şirketler ABD pazarına ilgi duymaktadır.
    • Federal yardım miktarı gitgide düşmektedir. 1992 yılında 1,9 milyar dolar olan bu miktar 1996 yılında 1,45 milyar dolara düşmüştür. 2007’den beri bu miktarlar daha da azalmakta, Federal Hükümet, AIP fonlarını her yıl 100 milyon dolara yakın azaltmaktadır.
    • Havaalanı mülkiyetlerini elinde bulunduran yönetimler özelleştirme yoluyla elde edilen gelir ile bütçe dengelerini kurmak istemektedirler. ABD’de Federal Hükümetin 1996 yılında başlattığı Havaalanı Özelleştirmesi Pilot Programı özel sektör tarafında işletilen havaalanı sayısını arttırmada pek fazla başarı elde edememiştir.
  • Avustralya Uygulaması: 1994 yılında Avustralya Hükümeti, elindeki havaalanlarını satma niyetini açıklamıştır. Bu satışlar ile temel amacın maksimum gelir elde ederek borç yükünün azaltılması olduğu açıktır. Ancak, hükümet teklifleri değerlendirirken fiyat dışında bazı kriterlerin de önemli olacağını açıklamıştır. Bunlar:
    • Finansal durum
    • Havaalanı geliştirme ve yönetim alanlarında işletme becerileri/tecrübe
    • Yerel katılım oranı
    • Havaalanı geliştirme planları
    • Havaalanı hizmetlerini geliştirme taahhütleri
    • Çevresel planlar
    • Çalışanlarına uygulanacak politikalardır.

Özelleştirme yapılmadan önce hükümet, yeni sistemden beklenen hedefleri şu şekilde açıklamıştır;

  1. Havaalanı mülkiyetinin devredilmesiyle yeniliğe ve rekabet açık bir sistemin varlığı
  2. Havayolu şirketleri açısından haksız rekabete yol açmayacak yönetim yapısının oluşturulması
  3. Hizmetlerde belirlenen standartta kalitenin devam ettirilmesi
  4. Uygun fiyatlandırma politikaları ile bölgenin gelişimi için gerekli altyapı yatırımlarının yapılması
  5. Çevrenin ve kullanıcı haklarının gözetilmesi

Avustralya hükümeti havaalanı özelleştirilmelerinde fiyat düzenlemelerinde Tavan Fiyat Regülasyon modelini tercih etmiştir.

  • Japonya Uygulaması: 2. Dünya Savası sonunda, Japonya’ya hava taşımacılığı yapma izni ancak 1952’de verilmiştir. Büyük ölçekli taşımacılığın başlaması ise 1956 yılını bulmuştur. 1956 tarihli Havaalanı Geliştirme Kanunu ile ülke havaalanları;
    • Uluslararası Havaalanları
    • Ana Hat Havaalanları
    • Bölgesel Havaalanları

olarak üç gruba ayrılmıştır. Japonya Havaalanlarındaki mülkiyet tipleri:

  1. Kamuya ait havaalanları,
  2. Kamu şirketleri mülkiyetindeki havaalanları,
  3. Kamu özel ortaklığı

Japon hükümeti, Kansai Havalanı’nın yüksek yatırım maliyetli proje finansmanına yerel ve özel şirketlerin de katılımını sağlamak amacıyla kamu-özel ortaklığında Kansai International Airpot Company Limited şirketini kurmuştur.

Türkiye’de Havaalanı Mülkiyeti ve İşletimi

Kamu İktisadi Kuruluşu, sermayesinin tamamı devlete ait olup, tekel niteliğindeki mal ve hizmetleri kamu yararı gözeterek üretmek ve pazarlamak üzere kurulan ve gördüğü bu kamu hizmeti dolayısıyla, ürettiği mal ve hizmetler imtiyaz sayılan kamu iktisadi teşebbüsüdür.


Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı
25 Mayıs 2024 Cumartesi